Mal bildiriminde malı olmadığını gösteren veyahut borca yetecek kadar mal göstermemiş olan borçlu, sonradan edindiği malları ve gelirindeki artmaları, edinme ve artma tarihinden başlayarak 15 gün içinde tahsil dairesine bildirmek zorundadır.

Konkordato, elinde olmayan nedenlerle işleri iyi gitmeyen ve mali durumu bozulmuş olan dürüst borçluları korumak için kabul edilmiş bir müessesedir. Bu durumda borçlunun, borçlarını ödeme şartları hakkında alacaklılarının çoğunluğu ile yaptığı anlaşmaya konkordato denir.

Haczedilen malların borçlunun zilyetliğine bırakılması için güvenilir bir kişinin kefaleti şarttır. Bunun dışında malların ilk artırmada değerlerinin %75’ine denk gelen bir teklif almaması malların 15 gün içinde tekrar satışa çıkarılması ile sonuçlanacaktır. Malların hemen telef olabilecek nitelikte olması ise derhal satış yapma imkanı verir. Hacizli malların değerine yapılan itiraz da malların borçlunun zilyetliğine bırakılması için bir gerekçe değildir. Borçlunun malların değerinden % 75’inden fazlasını ödemesi ise en fazla ödeme yerine geçebilecektir.

Hacz olunacak aylıkların miktarları bunların üçte birinden çok dörtte birinden az olamaz. 

6183 sayılı Kanun’un 55. maddesine göre, vadesinde borcunu ödemeyenlere bir ödeme emri tebliğ edilerek cebri icra işlemlerine başlanılması gerekmektedir. Ödeme emirlerinde hangi hususların bulunması gerektiği yine aynı maddede belirtilmiştir. Ödeme emri ile kamu borçlusundan, 7 gün içinde borcunu ödemesi veya mal bildiriminde bulunması istenir. Doğru cevap D'dir.

Vergi alacakları özel hukuk tüzel kişileri tarafından alınmaz.

Mal bildiriminde, malı olmadığını gösteren veyahut borca yetecek kadar mal göstermemiş olan borçlu, sonradan edindiği malları ve gelirindeki artmaları, edinme ve artma tarihinden başlayarak 15 gün içinde tahsil dairesine bildirmeye zorunludur. Bu zorunluluğa uymama 6183 sayılı Kanun’da hafif hapis cezası ile cezalandırılmıştır.

Re’sen, ikmalen ve idarece tarh edilen vergilerde idare ile yükümlülerin karşı karşıya gelerek ödenecek vergi ve ceza miktarı üzerinde pazarlık sonucu anlaşmaya varmalarına uzlaşma adı verilir. Doğru cevap C'dir.

İhtiyati haciz mahallin en büyük memurunun kararı ile uygulanır. Doğru cevap A'dır.

Borçlunun borcu vadesinde, süresinde ödemesi durumunda 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun uygulanmasına gerek bırakmaz. Borcun vadesinde ödenmemesi bahsi geçen kanunların uygulanmasına neden olur. Doğru cevap E’dir.

Kamu borçlusunun ölümü halinde vergi cezalarının silinmesi vergi cezası niteliğindeki kamu alacağının sona erdiren nedenlerdendir. Ancak borçlunun ölümü halinde vergi alacğını (ceza dışında diğer borçlar) tamamen sona erdirmez. Vergi alacağının takibine tereke ve daha sonrasında da mirası reddetmemiş mirasçılar nezdinde devam edilir.

Üçüncü şahısların kendilerine tebliğ edilen haciz bildirilerine karşılık alacaklı tahsil dairelerine yazılı olarak verecekleri cevapları, elden teslim etmeleri ya da taahhütlü posta yoluyla göndermeleri gerekmektedir. Kanunen kendilerine sağlanan 7 günlük cevap verme süresinin hesaplanmasında; cevapların elden teslimi hâlinde alacaklı tahsil dairesi kayıtlarına intikal ettiği tarih esas alınmaktadır.

Borçlunun hasta olması alacaklı tahsil dairesinin kamu borçlusunu takibe devamını ortadan kaldıran hâllerden biri değildir.

Ödeme emri ile istenilen alacağın kamu alacağı niteliğinde olmaması, ödeme emrini konu unsuru yönünden hukuka aykırı hale getirir.

Ödeme emrine karşı tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içinde dava açılabilir.

Bu yasağın ihlali sebebiyle ihalenin feshine karar vermeye, ihale yoluyla satılan
taşınmaz ise taşınmazın bulunduğu yer icra mahkemesi, menkul ise vergi mahkemesi yetkilidir. Bu sebeple yapılacak ihalenin feshi taleplerinde süre, icra mahkemeleri için 7 gün, vergi mahkemesi için ise 30 gündür.

Borçludan teminat göstermesi istendiği hâlde belli sürede teminat veya kefil göstermemiş yahut şahsi kefalet teklifi veya gösterdiği kefil kabul edilmemişse.

Kamu alacaklarında, özel hukuktan farklı olarak cebren tahsilat bir takip talebine yahut temerrüde düşüldüğüne ilişkin bir ihtara gereksinim duymaksızın başlatılır. Kamu borcunun vadesinde ödenmemesi, cebren tahsilat sürecinin işlemeye başlaması için yeterlidir ve cebren tahsilat süreci idare tarafından re’sen başlatılır; fakat cebren tahsilat işlemlerinin başlaması için ödeme emrinin borçluya tebliğ edilmiş olması gerekmektedir.

Bilanço ya da işletme hesabı esasına göre defter tutan borçluların belirlenen oran analizlerine göre borcunun tecil edilmemesi gerektiği sonucuna ulaşılmakla birlikte tecil başvuru tarihinden itibaren geriye dönük dört ay içerisinde Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkındaki Kanun’un 105’inci maddesinde yer alan tabii afetlere maruz kaldıklarını belgelendirmeleri durumunda borçlarının azami 24 ay süre ile tecil edilmesi mümkün olabilmektedir

Devletin akitten, haksız fiilden ve haksız iktisaptan doğan alacaklarının takibinde, İcra ve İflas Kanunu uyarınca genel hükümlere göre takip yoluna gidilmektedir.