XIV-XV. Yüzyıllar Türk Edebiyatı Ara 5. Deneme Sınavı
Toplam 20 Soru1.Soru
Şeyhoğlu Mustafâ'nın Süleyman Şah adına yazmaya başladığı, Süleyman Şah’ın ölümü üzerine 1387 yılında tamamlayarak Yıldırım Bâyezîd’e sunduğu eser aşağıdakilerden hangisidir?
Cemşîd ü Hurşîd |
Kenzü’l-küberâ ve Mehekkül-‘ulemâ |
Kâbus-nâme Tercümesi |
Marzubân-nâme |
Hurşîd-nâme |
Şeyhoğlu Mustafâ'nın Süleyman Şah adına yazmaya başladığı, Süleyman Şah’ın ölümü üzerine 1387 yılında tamamlayarak Yıldırım Bâyezîd’e sunduğu eser Hurşîd-nâme'dir.
2.Soru
Türk fabl edebiyatının Anadolu’daki ilk şair ve yazarı kimdir?
Gülşehrî |
Firdevsî |
Ahmed b. Veys |
Yûnus Emre |
Âşık Paşa |
Gülşehrî, eserlerinde yer alan hayvan hikâyelerinden dolayı Türk fabl edebiyatının Anadolu’daki ilk şair ve yazarıdır.
3.Soru
Çağatayca, sadece Orta Asya Türk devletlerinde değil ........................................... Oğuz grubu dışında kalan Müslüman Türkler tarafından da birçok şairin özendiği ve bu dilde eser verdiği klasik bir dildir.Cümlede boş kalan yere hangi şık gelmelidir?
Moğol devleti ve Kara Hülâgu |
Türk -Moğol İmparatorluğu ve Rus İmparatorluğunda |
Köktürk ve Uygurlarda |
Osmanlı sahasında ve Avrupa Rusya’sında |
İlhanlı ve Altın-Ordu imparatorluklarının edebî merkezlerinde |
Çağatayca, sadece Orta Asya Türk devletlerinde değil Osmanlı sahasında ve Avrupa Rusya’sında Oğuz grubu dışında kalan Müslüman Türkler tarafından da birçok şairin özendiği ve bu dilde eser verdiği klasik bir dildir.
4.Soru
Türk idarecileri ve beyleri arasında ilk divan sahibi olan ve dinî konuları ihtiva eden İksîrü’s-Sa’âdât fî-Esrâri’l-İbâdât ile Tercîhü’t-Tavzîh isimli mensur Arapça eserleri yazan şair kimdir?
Sultan Ahmed b. Veys |
Kadı Burhaneddîn |
Yunus Emre |
Gülşehrî |
Ahmed-i Dâî |
Kadı Burhaneddîn’in Türkçe Divan’ı ile Arapça yazdığı İksîrü’s-Sa’âdât fî-Esrâri’l-İbâdât ile Tercîhü’t-Tavzîh adlı mensur iki eseri vardır. Buna göre Türk idarecileri, beyleri içinde ilk divan sahibi olan Kadı Burhaneddîn’dir.
5.Soru
Ali Şir Nevâî’nin klasik Çağatay edebiyatının teşekkülünde neden seçkin bir yeri vardır?
Çok iyi bir Türk dili savunucusudur |
Çok iyi bir şairdir |
Çok iyi bir yazardır |
Çok iyi bir gözlemcidir |
Çok iyi çevirileri vardır |
Otuzu aşkın çeşitli konudaki eserleri ile başlı başına bir çağı dolduran, ona kendi damgasını vuran büyük bir şair, fikir adamı, devlet adamı ve hepsinin üzerinde dil ve ulus arasındaki köprüyü kurmasını bilen bilinçli bir Türk dili savunucusu ve hadimi
(=hizmetçisi) idi. Bu düşünce ile Türklüğü aydınlatan eserler verdi ve Türkçe için çalıştı.
Farsçanın resmî dil olarak hüküm sürdüğü, Fars edebiyatının Molla Câmî ile zirveye ulaştığı ve aydın kesimin Farsça yazmayı meziyet saydıkları dönemde Nevâî’nin, Türkçenin birçok yönden Farsçadan üstün bir dil olduğunu savunması ve Türkçe ile de
yüksek bir edebiyat meydana getirmenin mümkün olduğunu bizzat eserleriyle ispat etmesi, genç şairleri Türkçe yazmaya özendirmesi göz önüne alınırsa, kültür ve edebiyat hayatımızdaki yeri ve hizmeti daha iyi anlaşılır.
6.Soru
Aydınoğlu Umur Bey için manzum olarak kaleme alınan ve tıbbın önemli bir dalı olan sağlıklı beslenme bakımından önemli olan Tabîat-nâme kimindir?
Yûsuf-ı Meddâh |
Ahmedî |
Tutmacı |
Tursun Fakı |
Kirdeci Alî |
Tutmacı’nın Aydınoğlu Umur Bey için manzum olarak kaleme aldığı ve tıbbın önemli bir dalı olan sağlıklı beslenme bakımından önemli olan Tabîat-nâme adında küçük bir mesnevisi daha vardır. Aruzun “fâilâtün fâilâtün fâilün” kalıbıyla yazılan eser, o dönemin yiyecek ve içecekleri ile ilgili
bilgiler vermesiyle de dikkate değerdir.
7.Soru
XIV. yüzyılda Azerî sahasında yetişen, Irak’ta İlhanlılardan sonra hüküm süren Türk sülalesi Celâyirlilere mensup şair ve sanatkâr bir hükümdar olan, Türkçe, Arapça ve Farsça şiirler yazan ve yedi Farsça divandan oluşan bir külliyatı bulunan şair kimdir?
Sultan Ahmed b. Veys |
Kadı Burhaneddîn |
Ahmedî |
Âşık Paşa |
Gülşehrî |
XIV. yüzyılda Azerî sahasında yetişen şairlerden biri de Ahmed b. Veys’tir. Irak’ta İlhanlılardan sonra hüküm süren Türk sülalesi Celâyirlilere mensup olan Sultan Ahmed b. Veys, şair ve sanatkâr bir hükümdardır (1382-1410). Türkçe, Arapça ve Farsça şiirler yazmış olan Sultan Ahmed’in, Mecmû’atü’n-Nezâ’ir’de bir gazeli bulunmaktadır. Sultan Ahmed’in bu gazelinden, usta bir şair olduğu ve Bağdad’da Celâyirlilerin sarayında Türkçenin edebî dil olarak kullanıldığı anlaşılmaktadır. Şairin yedi Farsça divandan oluşan bir külliyatı bulunmaktadır.
8.Soru
Şeyh Abdürrezzâk’ın menkıbesini ihtiva eden eser hangisidir?
Gazavât-ı Resûlullah |
Dâsitân-ı Ejderhâ |
Kesikbaş Destanı |
Şeyh-i San’ân Hikâyesi |
Maktel-i Hüseyn |
Ahmedî’nin Şeyh-i San’ân Hikâyesi, aruzun “fâilâtün fâilâtün fâilün” kalıbıyla yazılmış olup 254 beyitten oluşmaktadır. Şeyh Abdürrezzâk’ın menkıbesini ihtiva eden eser, dil, üslup ve vezin yönünden birçok kusuru ihtiva etmektedir.
9.Soru
Yusuf u Zaliha aşağıdakilerden hangisine aittir?
Seyyad Hamza |
Fahri |
Şeyhoğlu Mustafa |
Ahmedi |
Erzurum'lu Mustafa |
Yusuf u Zeliha Seyyad Hamza'nın en büyük eseridir. Cevap A şıkkıdır.
10.Soru
Aşağıdakilerden hangisi XVII. yüzyılda Şecere-i Türk adlı eserini Türk diliyle yazdığını ve Çağatay Türkçesinden bir kelime bile almadığını ifade eden yazardır?
Molla Âzâdî |
Ali Şir Nevâî |
Sâdıkî |
Ebu’l-Gâzî Bahadır Han |
Mîrzâ Mehdî Han |
XVII. yüzyılda Ebu’l-Gâzî Bahadır Han ise Şecere-i Türk adlı eserini Türk diliyle yazdığını ve Çağatay Türkçesinden bir kelime bile almadığını şu şekilde ifade etmiştir: “Bu târîhni yahşı yaman barçaları bilsün tip Türkî tili birlen aytdım, Türkîni hem andak aytıp men kim biş yaşar oglan tüşünür. Bir kelime Çagatay Türkîsindin ve Fârsîdin ve ‘Arabîdin koşmay men, rûşen bolsun tip.” (Demizon 1871: 37).
11.Soru
“Bu tip mesneviler daha çok meclis ve kıraathanelerde okunmak, insanlara hem hoşça vakit geçirtmek hem de çeşitli nasihatler vermek amacıyla oluşturulmuşlardır. Bunlar genellikle Hz. Muhammed, Hz. Ali, Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin gibi din büyükleri ile İbrahim Edhem ve Veysel Karânî gibi bazı ünlü sufîlerin hayatları etrafında teşekkül etmişlerdir.”
Yukarıda bahsedilen mesnevi türü aşağıdakilerden hangisidir?
Aşk Mesnevileri |
Dinî-Tasavvufî Mesneviler |
Mizahî Mesneviler |
Şehr-Engîz Mesnevileri |
İlmî-Kültürel Mesneviler |
Manzum dinî-tasavvufî mesneviler daha çok meclis ve kıraathanelerde okunmak, insanlara hem hoşça vakit geçirtmek hem de çeşitli nasihatler vermek amacıyla oluşturulmuşlardır. Bunlar genellikle Hz. Muhammed, Hz. Ali, Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin gibi din büyükleri ile İbrahim Edhem ve Veysel Karânî gibi bazı ünlü sufîlerin hayatları etrafında teşekkül etmişlerdir. Kahramanların Türkleştirilip İslâm öncesi inanç ve geleneklerin yer aldığı bu tür mesneviler, her ne kadar inanç, kültür ve edebiyat tarihimiz yönünden önemli olsa da, edebî sanat ve ifadeler yönünden pek değer ifade etmezler. Çoğunlukla Arap menşeli olup bazısının yazarı belli olmayan Kesikbaş Destanı, Güvercin Hikâyesi, Hz. Alî’nin Cenkleri, İbrâhîm ve İsmâ’îl Destanları, Ejderhâ Destanı, Hatun Hikâyesi, Veysel Karânî ile Suli Fakîh’in Yûsuf u Züleyhâ’sı ve Yûsuf-ı Meddâh’ın Varaka vü Gülşâh’ı bu tür eserlerdendir.
12.Soru
Klasik Çağatayca dönemini kimler başlatmıştır?
Sekkâkî ve Nevâî |
Hüseyn-i Baykara ve Ali Şir Nevâî |
Hamîdî ve Muhammed Sâlih |
Şeybânî ve Ubeydî |
İvaz Otar ve Ömer Han |
Klasik Çağatayca Devri (XV. yüzyılın ikinci ve XVI. yüzyılın ilk yarısı): 1469-1506 yılları arasında hüküm süren, Herat’ı siyasî merkez olması yanında devrin sanat ve kültür merkezi hâline getiren Hüseyn-i Baykara ile onun himayesinde bulunan Ali Şir Nevâî’nin başlattıkları dönemdir.
13.Soru
Âşık Paşa’nın oğlu Elvân Çelebi’nin kaleme aldığı tek eser aşağıdakilerden hangisidir?
Varka vü Gülşâh |
Menâkıbü’l-Kudsiyye |
Kenzü’l-Küberâ |
Hikâyet-i Kız ve Cühûd |
Letâif-nâme |
Elvân Çelebi’nin tek eseri, Menâkıbü’l-Kudsiyye fî-Menâsibi’l-Ünsiyye isimli mesnevisidir. Türk edebiyatında menkıbe türünün ilk örneği olan ve feilâtün mefâilün feilün vezniyle yazılan mesnevi, 2081 beyittir. Elvân Çelebi bu eserde, büyük dedesi Baba İlyas ve Dede Garkın’dan ve bunlarla ilişki içinde olanlardan söz etmiş, ayrıca dedesi Muhlis Paşa, babası Âşık Paşa ve çevresinde bulunanlar hakkında bilgi vermiştir.
14.Soru
Hz. Muhammed’e yazdığı övgü dolu şiirlerle tanınan Arap şairi kimdir?
Cihân Hatun |
Yûsuf Emîrî |
Haydar Tilbe |
Hassan |
Gedâî |
Hassan: Hz. Muhammed’e yazdığı övgü dolu şiirlerle tanınan Arap şairidir.
15.Soru
Türk edebiyatında menkıbe türünün ilk örneği olan Menâkıbü’l-kudsiyye fî-Menâsibi’l-ünsiyye isimli mesnevi kime aittir?
Şeyyâd Hamza |
Yûsuf-ı Meddâh |
Hoca Mes’ûd |
Fahrî |
Elvân Çelebi |
Elvân Çelebi’nin tek eseri, Menâkıbü’l-kudsiyye fî-Menâsibi’l-ünsiyye isimli mesnevisidir. Türk edebiyatında menkıbe türünün ilk örneği olan ve feilâtün mefâilün feilün vezniyle yazılan mesnevi, 2081 beyittir.
16.Soru
Şeyyâd Hamza’nın Yûsuf u Zelîhâ’sı, aruzun hangi kalıbıyla yazılmıştır?
“mefâîlün mefâîlün feûlün” |
“feûlün feûlün feûlün feûl” |
"feilâtün feilâtün feilâtün feilün" |
“fâilâtün fâilâtün fâilün” |
"mef'ûlü mefâîlü mefâîlü feûlün" |
Şeyyâd Hamza’nın Yûsuf u Zelîhâ’sı, aruzun “fâilâtün fâilâtün fâilün” kalıbıyla nazmedilmiş olup 1529 beyitten oluşmaktadır.
17.Soru
Yunus Emre'nin bütün iyilikleri ve kötülükleri saydığı, insanı yücelten ve alçaltan ne varsa anlattığı ve insan olmanın yolunu gösterdiği öğüt kitabının adı nedir?
Risâletü’nnushiyye |
Felek-nâme |
Mantıku’t-tayr |
Garîb-nâme |
Kâbus-nâme |
Yûnus Emre, bir öğüt kitabı olan Risâletü’nnushiyye’sinde, bütün iyilikleri ve kötülükleri saymış, insanı yücelten ve alçaltan ne varsa anlatmış ve insan olmanın yolunu göstermiştir. Cevap A şıkkıdır.
18.Soru
Aşağıdakilerden hangisi Çağatay edebiyatı şairlerinden biri değildir?
Ahmedî |
Ali Şir Nevâî |
Hüseyn-i Baykara |
Yûsuf Emîrî |
Taşlıcalı Yahya |
Taşlıcalı Yahya Çağatay edebiyatı şairlerinden değildir.
19.Soru
Yûsuf u Zelîhâ adlı eser aşağıdaki şair ve yazarlardan hangisine aittir?
Şeyyâd Hamza |
Yûsuf-ı Meddâh |
Elvân Çelebi |
Hoca Mes’ûd |
Fahrî |
Yûsuf u Zelîhâ, Şeyyâd Hamza’nın en büyük eseridir.
20.Soru
Garîb-nâme, Fakr-nâme, Vasf-ı Hâl, Hikâye ve Kimyâ Risâlesi kimin eserleridir?
Aşık Paşa |
Sultan Ahmed b. Veys |
Yunus Emre |
Hasanoğlu |
Hoca Mes’ud |
Garîb-nâme, Fakr-nâme, Vasf-ı Hâl, Hikâye, Kimyâ Risâlesi de Aşık Paşa’nın yazdığı, fakat Garîb-nâme dışında kalmış küçük risalelerdir.
-
- 1.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 2.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 3.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 4.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 5.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 6.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 7.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 8.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 9.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 10.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 11.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 12.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 13.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 14.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 15.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 16.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 17.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 18.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 19.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 20.SORU ÇÖZÜLMEDİ