XIX. Yüzyıl Türk Edebiyatı Ara 3. Deneme Sınavı
Toplam 20 Soru1.Soru
Batılı nesrin klasik Türk edebiyatına girmesi aşağıdakilerden hangisinde diğerlerine göre daha zor olmuştur?
Şiir. |
Tiyatro. |
Roman. |
Deneme. |
Öykü. |
Şiir. Cevap A'dır.
2.Soru
Aşağıdakilerden hangisi "Encümen-i Şuara'nın dağılma sebebini, onu ayakta tutan unsurun edebiyat zevkinden çok, işret düşkünlüğü" ile açıklar?
Hayrettin İrfan Paşa |
İsmail Hikmet |
Bursalı Mustafa Eşref Paşa |
Maraşlı Yusuf Kenan Bey |
Sadullah Rami Paşa |
İsmail Hikmet, Encümen-i Şuara'nın dağılma sebebini, onu ayakta tutan unsurun edebiyat zevkinden çok, işret düşkünlüğü ile açıklar. Diğer seçeneklerdeki kişiler, Encümen toplantılarına devamlı katılmayanlardır.
3.Soru
Tâ o rütbe bî-mecâl oldum ki sarınca belinOl nihâl-i mû-miyânı görmeyen görsün beni Yukarıdaki beytin diliçi çevirisi hangi seçenekte doğru verilmiştir?
Sevgilinin belini sarınca o kadar mecalsiz kaldım ki o kıl gibi ince belli fidan boylu sevgiliyi görmeyen beni görsün.
|
Sevgilinin belini sarınca o kadar mecalsiz kaldım ki ince belli fidan boylu sevgiliyi görmeyen beni görsün.
|
Sevgiliyi sarınca o kadar mecalsiz kaldım ki o kıl gibi ince belli fidan boylu sevgiliyi görmeyen beni görsün.
|
Sevgilinin yanında o kadar mecalsiz kaldım ki o kıl gibi ince belli fidan boylu sevgiliyi görmeyen beni görsün.
|
Sevgilinin belini sarınca o kadar sevindim ki o kıl gibi ince belli fidan boylu sevgiliyi görmeyen beni görsün.
|
4.Soru
Aşağıdakilerden hangi anlaşma, Osmanlı klasik edebiyatının sonunu hazırlamak yolunda ilk teşebbüsler için verilir?
Karlofça Anlaşması |
Prut Anlaşması |
Belgrad Anlaşması |
Yaş Anlaşması |
Bükreş Anlaşması |
Osmanlı klasik edebiyatının sonunu hazırlamak yolunda ilk teşebbüsler için verilir. 1699 yılında imzalanan Karlofça anlaşmasından sonra, DEvlet-i Aliyye Batı ile asırlardır sğrdürdüğü mücadeleyi artık geleneksel yollarla devam ettiremeyeceğini anlamış ve düşmanına onun bilimi ve teknolojisiyle saldırmanın gereğine ikna olmuştur.
5.Soru
Ahmed Hamdi Tanpınar Encümen-i Şuara'nın edebi esaslara dayalı bir temele oturduğunu düşünerek bu oluşumu hangi oluşuma benzetmektedir?
La Pleiade |
Suku'l Ukaz |
Mukteda-yı irfan |
Mutavassıtin |
Talakat-i harikulade. |
Tanpınar, Encümen-i Şuara için “son pleiad” tabirini kullanmakta haklıdır; çünkü Encümen-i Şuara’nın, tıpkı XVI. asrın Parisindeki La Pléiade topluluğunun edebî esaslarını andırır bir temele oturmuş olması onu bu hükme vardırmıştır. La Pléiade (yedi yıldızdan oluşan Süreyyâ burcu), Fransızların en eski edebî toplaşmalarından biridir. Encümen şairleri, içinde bulundukları ikilem bakımından onlara benzerler. Hem ana dillerini müdafaa eder, hem Arapça ve Farsça’nın -Pléiade’da Grekoromen dillerin- büyük kolaylık ve geniş imkânlar tanıyan lügatlerinden kopamazlar. Hem millî vezin
ve nazım şekillerine dönülmesi gerektiğini düşünür, hem de klasik kalıplardan sıyrılamazlar.
6.Soru
Aşağıdakilerden hangileri sonradan müslümanlığı seçiyorlar ama ruhen İslam’a bağlanmış olsalar da maddeten yine de Batılı olarak kalıyorlardır ve Osmanlının içindeki küçük Avrupa’yı temsile devam ediyorlardır?
Gayrimüslim azınlıklar |
Misyonerler |
Levantenler |
Avrupalı sanatkârlar |
Mühtediler |
Doğru cevap E dir. Mühtediler sonradan müslümanlığı seçiyorlardır ama ruhen İslam’a bağlanmış olsalar da maddeten yine de Batılı olarak kalıyorlardır ve Osmanlının içindeki küçük Avrupa’yı temsile devam ediyorlardır.
7.Soru
- Kendinden sonra gelen akımlar için bir yol açmıştır.
- Encümen dağıldıktan sonra ona bağlı şairlerin de şiir hayatları son bulmuştur.
- Encümenin şairleri modern ve değişime açık şairlerin yetişmesine hizmet etmiştir.
- Recaizade Ekrem’den Sami Paşazade Sezayi gibi isimlerin yetişmesinde doğrudan ya da dolaylı etkileri olmuştur.
Yukarıda verilenlerden hangileri Encümen-i Şuara devri sonrası için doğru olarak verilmiştir?
Yalnız I |
Yalnız III |
III ve IV |
I, II ve II |
I, III ve IV |
Encümen-i Şuara, şiirdeki değişmenin önemli bir ara merhalesi olarak ortaya çıkmış ve görevini tamamladıktan sonra da silinip gitmiştir; lakin ardında önemli bir yol açmış olarak… Encümenin dağılması, ona dâhil olan şairlerin de ortadan kalkması demek değildir. Şairler, yeni şiirin şartlarına ve imkânlarına göre kendi edebî tercihlerini değiştirmek ve geliştirmek suretiyle varlıklarını sürdürmek zorundadırlar.
8.Soru
Hazine Odası ile ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır?
Fatih Sultan Mehmet tarafından kurulmuştur. |
Yavuz Sultan Selim zamanında gelişmiş ve teşkilatlanmıştır. |
Oda, mertebe bakımından Seferli Koğuşu ile Kiler Oda arasında yer alır. |
Odasındaki oğlan sayısı kaynaklara göre elli ile yüz elli arasında değişkenlik göstermektedir. |
Hazinedarbaşı ve hazine kethüdası tarafından yönetilirdi. |
Oda mertebe bakımından Kiler Koğuşu ile Has Oda arasında yer alır.
9.Soru
Enderun Mektebi'nin kademelerinden hangisi IV. Murat zamanında kurulmuştur?
Has Odası kademesi
|
Kiler Odası kademesi
|
Seferli Koğuşu kademesi
|
Büyük ve Küçük Odalar kademesi
|
Hazine Odası kademesi
|
10.Soru
Aşağıdaki sanatçılardan hangisi, 1926’da Boston’da neşrettiği Convension and Revolt in Poetry adlı çalışmasında, poetik değişimin ritmik yapısını açıklarken, her şiir anlayışının zamanla katılaşarak bir konvansiyon hâline geldiğini ve yeni bir şiir anlayışının isyan ederek onun yerini aldığını söylemiştir?
Bergson |
J. L. Lowes |
A. J. Toynbee |
Oswald Spengler |
Wölfflin |
Doğru cevap B dir. J. L. Lowes, 1926’da Boston’da neşrettiği Convension and Revolt in Poetry adlı çalışmasında, poetik değişimin ritmik yapısını açıklarken, her şiir anlayışının zamanla katılaşarak bir konvansiyon hâline geldiğini ve yeni bir şiir anlayışının isyan ederek onun yerini aldığını söylemiştir.
11.Soru
Aşağıdakilerden hangisi "şiirdeki tavrını batılılaşma karşısındaki konumuna göre belirleyen" tanımını ifade etmektedir?
Maliyyun |
Mukmehun |
Mutasavvıf |
Mutavassıtin |
Meftunane |
Mutavassıtin, kısaca şiirdeki tavrını batılılaşma karşısındaki konumuna göre belirleyen demektir. Edebiyatımızda batılılaşma gayretlerine paralel olarak doğan ve kimileri gelenekli ktupta toplanan kimileri de bir Doğu-Batı sentezinden yana olan edebiyatçılardır.
12.Soru
Fransa’daki ordu teşkilatı, sanayi tesisleri, ilim ocakları kadar, saray ve bahçeleri, tiyatro ve operaları, balo ve ziyafetleri, insan manzaralarının öğrenildiği Paris Sefaretnamesi kim tarafından yazılmıştır?
Yirmisekiz Mehmet Çelebi |
Moralı Ali |
Hatti Mustafa |
Ebubekir Ratib |
Ahmet Azmi |
Yirmisekiz Mehmet Çelebi’nin Paris Sefaretnamesi’nden (1720-1721); Fransa’daki ordu teşkilatı, sanayi tesisleri, ilim ocakları kadar, saray ve bahçeleri, tiyatro ve operaları, balo ve ziyafetleri, insan manzaraları da öğrenilir. Sonraları Moralı Ali Efendi’nin Fransa, Hatti Mustafa ve Ebubekir Ratib Efendilerin Viyana, Ahmet Resmi ve Ahmet Azmi Efendilerin Berlin, Derviş Mehmet Efendi’den başlayarak Petersburg sefaretlerinde ilgili ülkenin kültürüne ait ayrıntılı raporlar gönderirler. Görüldüğü üzere Sefaretname, Yirmisekiz Mehmet Çelebi tarafından yazılmıştır. Diğer şıklarda ismi geçen kişiler ise bulundukları sözü geçen ülkelerin sefaretlerinde ilgili ülkeye ait bilgiler gönderirler. Doğru cevap A'dır.
13.Soru
Şiir teorisi, şiir felsefesi, şiir hakkında düşünmeler ne olarak adlandırılmaktadır ?
Mazmun |
Poetika |
Sebk-i Hindî |
Divan |
Hece ölçüsü |
Şiir teorisi, şiir felsefesi, şiir hakkında düşünmeler poetika olarak adlandırılmaktadır.
14.Soru
Aşağıdakilerden hangisi Encümen-i Şuara için söylenemez?
Ortaya çıktığı devirde şiir alanında klasik değerler zayıflarken modern değerler kendini henüz kabul ettirememiştir. |
Geleneksel olanı ortadan kaldırmaya çalışırlar. |
Batılılaşmanın başından beri varlığını hissettiren “mutavassıt” tavır söz konusudur. |
Dozu kaçmış bir batılılaşmayı frenkleşme kabul ederler. |
Şiirlerinde batılı tarzda bir yenilik bulmak mümkün değildir. |
Yeniliğe karşı çıkmamak fakat eskiyi de tamamen reddetmemek; eskiyi ortadan kaldırmaya kıyamamak fakat onu dönüştürme azmini de hep korumak; Batılılaşmaya hoşça bakmak fakat taklide de muhalefet etmek Encümen-i Şuara'nın özelliklerindendir.
15.Soru
“Vatan”, “millet” gibi sosyal kavramları şiire ilk getiren şair kimdir?
Arif Hikmet Bey |
Lebib Efendi |
İbrahim Hakkı |
Salih Naili |
Namık Kemal |
XVIII. asrın sonlarında belirginleşen bir süreç, Kemal’le şiire girdiği kabul edilen “vatan”, “millet” gibi sosyal kavramların aniden zuhur etmeyip hatlarını yavaş yavaş nasıl da barizleştirdiğini gösteriyor.
16.Soru
“Padişah sarayında veya vilayetlerdeki şehzadelerin saraylarında, etraflarında birer muhit edinmiş devlet büyüklerinin konaklarında tertib edilen ve şairlerin de hazır bulunduğu içki ve şiir meclislerinin” ismine ne ad verilir?
Ekabir |
Encümen-i şuara |
Mutavassıtîn |
Rical-i devlet |
Sûku’l-Ukâz |
“Padişah sarayında veya vilayetlerdeki şehzadelerin saraylarında, etraflarında birer muhit edinmiş devlet büyüklerinin konaklarında tertib edilen ve şairlerin de hazır bulunduğu içki ve şiir meclislerinin” adına genel olarak encümen-i şuara denmiştir.
17.Soru
Hangi yılda Islahat Fermanı ilan edilerek kültürel Batılılaşma resmîleştirilmiştir?
1699 |
1839 |
1850 |
1856 |
1859 |
Doğru cevap D dir. 1856, Islahat Fermanı ilan edilerek kültürel Batılılaşma resmîleştirilmiştir.
18.Soru
Encümen-i Şuara'nın edebiyat görüşü ile ilgili olarak seçeneklerden hangisi söylenebilir?
Değişen batılılaşma anlayışına bir eleştiri niteliğindedir. |
Bilinçli olarak deneysel bir edebiyat oluşturmayı hedeflemektedir. |
Geçmişle bağların sıkı olduğu tavizsiz bir yaklaşım sergilerler. |
Yalnızca İstanbul odaklı bir yaklaşımla edebi görüşlerini şekillendirirler. |
Çoğunlukla çağdaşlaşma ile kültürel ikilem arasında sıkışmıştır. |
Encümenin edebiyat anlayışı, yenilikler taşırsa da bunları ?edebî akımlar etrafındaki gruplaşmalarda rastlandığı cinsten? kendine has unsurlar olarak görmek mümkün değildir. Encümenin asli özelliğini bir “mutavassıt” duruşu oluşturur. Mutavassıtın duruşu, konumunu biri İstanbul’da, diğeri Paris’te seçilmiş iki nirengi noktasını birden kullanarak belirlemenin ilginçliklerini taşır. Encümen-i Şuara müdavimleri de bir asırdır sürüp giden yenileşme gayretlerinin bir parçası olarak çağdaşlaşmaya çalışan şiirdeki kültürel ikilemi hisseder ve bir kutupta “köhne” Doğu’nun, diğer kutupta “alafranga” Batı’nın şiir malzemesi dururken birini tercih yerine, her ikisinin karışımından yeni bir terkip bulmaya çalışırlar. Batı sanatı karşısında mutavassıt Türk sanatkârının “ben olarak kalırken o olmak” ideali, XVIII. asır sonlarından günümüze kadar bir kültür politikası olagelmiştir. Encümenin şiir çalışmalarını bu sürecin ve bu arayışın bir halkası olarak düşünmek doğru olur.
Encümen-i Şuara, değişme gayretiyle geçen bir asrın şiir üzerinde uyguladığı bütün deneylerin sonuçlarını görmek, sağlamasını yapmak ve bünyeye en uygun olanlarını uygulamaya sokmak maksadıyla yaşanan ciddi bir laboratuvar sürecidir. Şiirin dili, şekli ve içeriği üzerinde denenen yeni uygulamalar bunun iyi birer örneğidir.
19.Soru
Türkçe Aruz kitabının yazarı kimdir ?
Niğdeli Hikmet |
Namık Kemal |
Manastırlı Faik |
Sadrazam Âli Paşa |
Şeyh Galip |
Türkçe Aruz kitabının yazarı Manastırlı Faik'tir.
20.Soru
Maceray-ı aşk aşağıdakilerden hangisinin eseridir?
Mehmed Lebib. |
Abdülhak Hamid. |
Mustafa İzzet. |
Osman Şems. |
Üsküdarlı Hakkı. |
Abdülhak Hamid. Cevap B'dir.
-
- 1.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 2.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 3.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 4.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 5.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 6.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 7.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 8.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 9.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 10.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 11.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 12.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 13.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 14.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 15.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 16.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 17.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 18.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 19.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 20.SORU ÇÖZÜLMEDİ