XVIII. Yüzyıl Türk Edebiyatı Ara 6. Deneme Sınavı
Toplam 20 Soru1.Soru
"Bu yüzyılda yaşayan hemen her tarz şairin dilinde ve hayal dünyasında belli ölçülerde de olsa Mahallîleşmenin izleri sürülebilir. Bu izlerden biri de Arapça kelimelerin daha önce şiirde yer bulamayan Türkçe telaffuzlarının da yavaş yavaş aruza girmesidir." Aşağıdaki kelimelerden hangisi yukarıdaki açıklamaya uygun bir örnek arz etmemektedir?
Kadir |
Sadır |
Kerim |
Bezim |
Rezim |
Kadir kelimesi Arapça Kadr'dan, Sadır kelimesi Arapça Sadr'dan, Bezim kelimesi Arapça Bezm'den ve Rezim kelimesi Arapça Rezm'den gelmektedir. Ancak C şıkkındaki Kerim kelimesinin orijinali bu şekildedir. İkinci hecedeki i harfi Arapça kelimeleri Türkçeleştirme çabasından peyda olan bir harf değildir. Bu nedenle doğru cevap C şıkkıdır.
2.Soru
Aşağıdakilerden hangisi XVIII. yüzyıl Divan şiiri üsluplarından biri değildir?
Şairlerin külfetli ve sanatkarane nesir uslubu |
Anlamın ön plana çıktığı yeni mazmunlarla yüklü bedii üslup |
Ses yerine anlamı öne çıkaran tebliği üslup |
Açık bir söyleyişe dayanan mahalli/folklorik üslup |
Anlamdan çok sese önem veren klasik üslup |
A şıkkı hariç diğerleri usluplardan biridir.Şairler külfetli ve sanatkarane söyleyişe tepki olarak nesir uslubuna doğru açılan zarif ve külfetsiz bir uslubu tercih ederler. Doğru cevap A'dır.
3.Soru
Nedim’in mal varlığı, yaşadığı çevre ve ailesi hakkında bilgi edindiğimiz muhallefat kayıtlarını yayımlayan bilim insanları hangi seçenekte doğru verilmiştir?
Ali Canip Yöntem-İsmail E. Erünsal |
Ahmet Hamdi Tanpınar-İsmail H. Sevük |
Ali Canip Yöntem-İsmail H. Danişmend |
Abdülbaki Gölpınarlı-İsmail E. Erünsal |
Hasibe Mazıoğlu-İsmail H. Baltacıoğlu |
Ali Canip ve İsmail Erünsal neşretmişlerdir.
4.Soru
Bûydan hoş rengden pâkîzedir nâzük tenin
Beslemiş koynunda gûyâ kim gül-i ra‘nâ seni
Nedîm, yukarıdaki beytinde altı çizili tamlamayla hangi edebî sanatı kullanmıştır?
Hüsn-i talil |
Teşbih |
Mecaz |
Telmih |
Kapalı istiare |
Kapalı istiare
5.Soru
XVIII. yüzyıldaki mesneviler ile ilgili ifadelerden hangisi doğrudur?
Çift kahramanlı aşk konulu mesneviler ön plana çıkmıştır. |
Macera konulu mesneviler beğeni kazanmıştır. |
Dini-tasavvufi mesnevilerde önceki döneme göre artış olmuştur. |
Bu asır öncekilere göre mesneviler bakımından zengindir. |
Realist, orijinal mesnevilerin sayısı önceki döneme göre artmıştır. |
E şıkkı dışında kalan şıklardaki bilgiler başka dönemlere ilişkindir. Bu devirde realist ve orijinal mesnevilerin sayısında artış yaşanmıştır. Doğru cevap E'dir.
6.Soru
Aşağıdakilerden hangisi Şeyh Galip'in üslubunu en iyi açıklamaktadır?
Şeyh Galip şiir ve şair üzerine düşünen ancak bu düşüncelerini çeşitli vesilelerle ifade etmeyen bir şairdir. |
Şiir aynı Nabî’nin beyitlerindeki gibi Farsça bir manzume şeklinde olup zincirleme tamlamalarla dolu olmalıdır. |
Şair yeni anlam ve hayalleri anlatabilmek için birtakım yeni kelimeler ve bu kelimelerin de içinde yer aldığı yeni tamlamalar bulmalıdır. |
Şeyh Galip farklı üsluplardan beslenerek kendi kişisel üslubunu oluşturmuştur. |
Şeyh Galip Hoca Neşet'ten çok etkilenmiş ve onun uslubünü benimsemiştir. |
Şiirlerinde Ruhî-i Bağdadî ile Nevizade’den bahsetmesi ve Koca Ragıp Paşa’nın Münşeat’ından söz etmesi, onun bu şairleri de okuduğunu göstermektedir. Bütün bu isimler ve onların kişisel üsluplarındaki farklılıklar, Şeyh Galip’in üslup özellikleri hakkında da fikir vermektedir.
Fuzulî’nin âşıkane, Bakî’nin rindane, Nabî’nin hikemî ve Nedim’in mahallî-folklorik söyleyişle öne çıktığı bilinen bir gerçektir. Bu gerçekten hareketle Galip’in bütün bu farklı üsluplardan beslenerek kendi kişisel üslubunu oluşturduğunu, dolayısıyla bu üsluplardan izler
taşıdığını, Nefî’den başlayarak XVII ve XVIII. asır şairlerinin hemen hepsini farklı düzeylerde ve farklı yönleriyle etkileyen Sebk-i Hindî’yi ise onun en büyük temsilcilerinden biri sayılacak kadar çok yansıttığını rahatlıkla söyleyebiliriz. Divanında yer yer karşılaştığımız üslup bakımından farklılıklar gösteren şiirleri, ondaki bu üslup çeşitliliğini, daha doğrusu üslubundaki zenginliği ortaya koymaktadır.
7.Soru
Gezermiş kasrın etrâfında yer yer tâze meh-rûlar Mükahhal gözlü şîrîn sözlü leylî yüzlü âhûlar Heman alkış sadâsın andırırmış çağlayan sular Ederle
Sadabad kasrının etrafında ay yüzlü güzeller gezermiş.
|
Köşkün bahçesinde sürmeli gözlü, esmer yüzlü ceylanlar otlarmış.
|
Sadabad kasrında çağlayanlar varmış.
|
Çağlayan sular, alkış sesini andırırmış.
|
Çağlayanlar, adaletli padişaha dua ederlermiş.
|
8.Soru
Aşağıdaki şairlerden hangisi Süruri'yi kendine örnek almıştır?
Sünbülzade Vehbi |
Kuburizade Hevayi |
Enderunlu Fazıl |
Keçecizade İzzet Molla |
Baki |
Sürurî’nin Neşatengiz adını verdiği divanı (Batur, 2010) dışında Hezliyat’ı (Ayan, 2002) ve çeşitli şairlerden derlediği tarih manzumelerini ihtiva eden bir Mecmua’sı vardır (BaturKarabuçak 2010). Divanına özel bir isim veren şair, Enderunlu Vasıf ve Keçecizade İzzet Molla gibi kendisinden sonraki bazı şairlere örnek olmuştur. Doğru cevap D'dir.
9.Soru
Şeyh Galip'in Hüsn-ü Aşk mesnevisinde bu eseri niçin yazdığını açıkladığı bölüm hangisidir?
Mukaddime |
Hikaye |
Naat |
Hatime |
Sebeb-i Telif |
Mukaddime, naat, hikaye ve hatime tüm klasik mesnevilerde yer alan bölümlerdir. Şeyh Galip'in yazma sebebini açıkladığı kısım Sebebi Telif dir. Doğru cevap E'dir.
10.Soru
Aşağıdaki bilgilerden hangisi Müverrih Sürûrî'nin şairliği hakkında verilebilecek bilgilerden biri değildir?
Hezelleri bayağı ve müstehcen söyleyişler taşısa da divanındaki manzume ve tarihleri zekice nükteler üzerine kurulmuştur. |
Yazdığı iki bin yüze yakın tarih manzumesi, Osmanlı toplumunun gerçekçi, muzip, kıvrak zekalı, hazır cevap bir şair tarafından çıkarılmış panoraması gibidir. |
Önemli, önemsiz, hatta şahit olduğu ya da olmadığı her türlü olayı tarihleştiren Sürûrî, yine de asıl sanat kudretini hezliyatında ortaya çıkarmıştır. |
Sürûrî, hayatın en acı gerçekleriyle alaycı bakış açısını ustalıkla birleştirebilen nadir kalemlerden biridir. |
Tarih düşürme sanatına düşkünlüğü, şiirin hüner tarafına ilgisi, çağdaşları arasında bir konum edinmesine imkân sağlamıştır. |
Tarih düşürme sanatına düşkünlüğü, şiirin hüner tarafına ilgisi çağdaşları arasında bir konum edinmesine imkân sağlamıştır. Osmanlı tarih düşürme geleneğinin en ünlü ismi olan Sürurî, bu özelliğiyle hem asrında hem de sonraki yüzyıllarda bir hayli şöhret kazanmıştır. Kuburizade Hevayi’yi örnek alarak Hevayi mahlasıyla yazdığı hezelleri bayağı ve müstehcen söyleyişler taşısa da divanındaki manzumeleri ve tarihleri zekice nükteler üzerine kurulmuştur. Sürurî, bunlardaki ifade gücünü, halk dilinin sadeliğine ve akıcılığına borçludur. Yazdığı iki bin yüze yakın tarih manzumesi, Osmanlı toplumunun gerçekçi, muzip, kıvrak zekâlı ve hazır cevap bir şair tarafından çıkarılmış panoraması gibidir. Sürurî, hayatın en acı gerçekleriyle alaycı bakış açısını ustalıkla birleştirebilmiş nadir kalemlerdendir. Önemli, önemsiz, hatta şahit olduğu ya da olmadığı her türlü olayı tarihleştiren Sürürî, tüm sanat kudretini bu tarih manzumelerine vakfetmiştir. Bu bilgilerden de anlaşılacağı üzere doğru cevap C şıkkıdır.
11.Soru
Bir mısradaki öznel yargının diğer mısradaki nesnel yargıyla örneklendirildiği beyit yapısına ne ad verilir?
Müfret beyit
|
Şah-beyit
|
Bercesteli beyit
|
Musarra beyit
|
Girizgâh beyti
|
12.Soru
Osmanlı şiir geleneğinde pek yaygın olmayan "Divan'a özel isim verme", Sürûrî'nin başvurduğu bir yöntemdir. Öyle ki bu yönüyle kendinden sonra gelen Enderunlu Vâsıf'ı ve Keçecizâde İzzet Molla'yı etkilemiştir. Aşağıdakilerden hangisi Müverrih Sürûrî'nin Divanı'na verdiği özel isimdir?
Sünbülistân |
Neşâtengîz |
Mecmua |
Bahâr-ı Efkâr |
Gülşen-i Efkâr |
Sürurî’nin Neşatengiz adını verdiği divanı (Batur, 2010) dışında Hezliyat’ı ve çeşitli şairlerden derlediği tarih manzumelerini ihtiva eden bir Mecmua’sı vardır. Divanına özel bir isim veren şair, Enderunlu Vasıf ve Keçecizade İzzet Molla gibi kendisinden sonraki bazı şairlere örnek olmuştur. Bu bilgi doğrultusunda bakıldığı zaman doğru cevap B şıkkıdır.
13.Soru
Osmanlılarda tarih düşürme geleneğinin en ünlü ismi aşağıdakilerden hangisidir?
Süruri |
Nedim |
Fuzuli |
Baki |
Enderunlu Fazıl |
Tarih düşürme sanatına düşkünlüğü, şiirin hüner tarafına ilgisi çağdaşları arasında bir konum edinmesine imkân sağlamıştır. Osmanlı tarih düşürme geleneğinin en ünlü ismi olan Süruri, bu özelliğiyle hem asrında hem de sonraki yüzyıllarda bir hayli şöhret kazanmıştır. Doğru cevap A seçeneğidir.
14.Soru
Mahallîleşme hangi şairden sonra daha yaygınlaşmış ve sıradanlaşmıştır?
Nedim |
Enderunlu Vâsıf |
Bayburtlu Zihni |
Adanalı Ziya |
Erzurumlu Emrah |
Mahallîleşmenin Nedimden’ sonra daha da yaygınlaştığı ve sıradanlaştığı bilinmektedir.
15.Soru
Aşağıdakilerden hangisi, Şeyh Galip’in şiir dilinin özellikleriyle ilgili değildir?
Sözden çok anlamın ve hayalin peşinde olması
|
Yabancı kelimelere, özellikle Farsça kelimelere ağırlık verilmesi
|
Sözü uzatmak için birtakım söz sanatlarına ağırlık verilmesi
|
Hem somut hem de soyut sözcüklerin olduğu tamlamaların yoğun kullanılması
|
Günlük konuşma dilinden ve deyimlerden yararlanma yoluna gitmesi
|
16.Soru
Sürurî’nin divanına verdiği ad aşağıdakilerden hangisidir?
Şevkengiz |
Neşatengiz |
Rakkasname |
Surname |
Hazan-ı Efkâr |
Neşatengiz
17.Soru
18. Yüzyılda Osmanlı mimarisinin etkisinde kaldığı barok ve rokoko tarzına örnek olarak gösterilebilecek yapı aşağıdakilerden hangisidir?
Sadabâd
|
Has Bahçe
|
Kasr-ı Humayun
|
Çeşme-i Nur
|
Cetvel-i Sim
|
18.Soru
Ben dedikçe Nedîmi böyle kim kıldı nâ-tüvân
Gösterir engüşt ile meclisdeki mînâ seni
Nedîm’in gazelinden alıntılanan yukarıdaki beyitte altı çizili sözcüklerin anlamları, aşağıdakilerin hangisinde sırasıyla doğru olarak verilmiştir?
kalem-kadın |
parmak-şarap şişesi |
sopa-külhanbeyi |
el-sevgili |
kadeh-şarap |
parmak-şarap şişesi
19.Soru
Tarikat bağlısının kendi manevi gelişmişlik düzeyini gizlemek amacıyla giyim kuşamı, söz ve davranışlarıyla halkın ayıplamasına neden olacak bir görüntü vermesi aşağıdaki tasavvufi terimlerden hangisidir?
Halvetilik
|
Çile
|
Dervişlik
|
Melamilik
|
Seyrüsüluk
|
20.Soru
Aşağıda adı zikredilen şairlerden hangisi hece ölçüsüyle şiir yazan sultan şairlerden biridir?
Nahîfî |
Râzî |
Mahtûmî |
İlhâmî |
Seyyit Vehbî |
Seçeneklerde adı geçen şairlerden Seyyit Vehbi dışında tamamı hece ölçüsüyle şiirler söylemiş şairlerdendir. Ancak D şıkkındaki İlhâmî mahlaslı şair Osmanlı sultanlarından III. Selim'dir ve kendisi bir sultan şairdir. Bu nedenle doğru seçenek D şıkkıdır.
-
- 1.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 2.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 3.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 4.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 5.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 6.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 7.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 8.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 9.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 10.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 11.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 12.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 13.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 14.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 15.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 16.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 17.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 18.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 19.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 20.SORU ÇÖZÜLMEDİ