Zihin Felsefesi Final 13. Deneme Sınavı
Toplam 20 Soru1.Soru
Zihinlerin ve bedenlerin nedensel olarak etkileşmediklerini ama zihinsel ve fiziksel olayların bir insan varlığında ilişki içinde olduğunu iddia eden görüşe ne ad verilir?
Psikofiziksel Paralelizm |
Psikoseksüel Gelişim |
Fizyolojik Varoluş |
Psikoentelektüel Varoluş |
Psüdoentegre Varoluş |
Psikofiziksel paralelizm zihinlerin ve bedenlerin nedensel olarak etkileşmediklerini ama zihinsel ve fiziksel olayların bir insan varlığında ilişki içinde olduğunu
iddia eden düalist görüştür. Paralelizm görüşünü savunanlar Descartes’ın yaptığı
yer kaplayan maddesel töz ve düşünen zihinsel töz olarak ayrımını kabul ederler,
ancak bu iki tözün nedensel olarak etkileştiğini reddederler.
2.Soru
Aşağıdakilerden hangisi Searle’ün zihin, beden ve bilgisayar etkileşiminin doğasına ilişkin argümanının dayandığı birkaç temel öncülden biri değildir?
Beyin zihnin nedeni |
Sembolik yapay zekada kullanılan en yaygın anlayış üretim sis- temi anlayışıdır. |
Zihni oluşturan tüm zihinsel süreçlerin temeli beyindeki süreçlerdir. |
Hiçbir bilgisayar programı tek başına bir sisteme zihin vermeye yetmez. |
Sözdizimi anlam dizimi için yeterli değildir. |
Searle’ün zihin, beden ve bilgisayar etkileşiminin doğasına ilişkin argümanı birkaç temel öncüle dayanır. Bunlardan ilki, beynin zihnin nedeni olduğudur. Buna göre, zihni oluşturan tüm zihinsel süreçlerin temeli beyindeki süreçlerdir. İkinci temel önermesi sözdiziminin anlam dizimi için yeterli olmamasıdır. Bunu tamamlayan üçüncü önermeye göre, bilgisayar programları sadece biçimsel ve söz dizimsel yapılarıyla tanımlanır. Son önerme de zihnin zihinsel, ve anlamsal bir içeriği olduğudur. Bu son sav zihnimizin nasıl çalıştığını açıklayan bir gerçektir. Düşüncelerimiz ve isteklerimiz ya bir şeyle ilgilidir, ya bir şeye gönderme yapar ya da dünyanın haline yöneliktir; bunun nedeni de içerikleridir.
Son üç öncül zorunlu olarak “hiçbir bilgisayar programı tek başına bir sisteme zihin vermeye yetmez. Programlar zihin değildirler ve tek başlarına zihin olamazlar” sonucuna götürür.
3.Soru
Yanlışlıkla bir çivinin üstüne oturduğunuzda, bu olay sizde bir acı duyumu yaratacaktır.
Bu durum hangisine örnektir?
İdealizm |
Psiko Fiziksel Paralelizm |
Töz düalizm |
Aranedencilik |
Epifenomenalizm |
Töz düalizmine göre zihinsel ve fiziksel olayların nasıl etkileştiğini bir örnekle
açıklayalım: Yanlışlıkla bir çivinin üstüne oturduğunuzda ((fiziksel olay), bu olay sizde bir acı duyumu yaratacaktır (zihinsel olay).
4.Soru
“Makineler düşünebilir mi?”sorusunu ilk defa cevaplamaya çalışan bilim adamı kimdir?
Alan Turing |
John McCarthy |
Herbert Simon |
John Searle |
Colin McGinn |
“Makineler düşünebilir mi?”sorusunu ilk defa cevaplamaya çalışan ve makine zekası kavramını ortaya atarak, insan zekasını taklit eden makinelerin yapılabileceği fikrini geliştiren kişi Alan Turing’dir.
5.Soru
“Bu tam algı ilkesi, bütün bir insan bilgisindeki en yüksek ilkedir” diyen düşünür aşağıdakilerden hangisidir?
David Hume |
Thomas Nagel |
David Chalmers |
John Locke |
Immanuel Kant |
Kant’a göre: “Bu tam algı ilkesi, bütün bir insan bilgisindeki en yüksek ilkedir” (Kant, 1995:B 135)
6.Soru
Aşağıdakilerden hangisi kuvvetli yapay zekaya karşı çıkan Searle’nin görüşlerinden birisi olamaz?
Dijital bir bilgisayara, düşünmeyi öğretmek mümkün değildir. |
Makinelerin insan gibi akıl yürütmesi, karar vermesi, duygulara sahip olması beklenemez. |
Bilgisayar programları hem sözdizimsel, hem de anlamdizimseldir. |
Bilgisayarlar düşünmeyi yalnızca taklit ederler. |
Hiçbir bilgisayar programı tek başına bir sisteme zihin vermeye yetmez. |
Searle, bilgisayar programlarının, salt biçimsel ve sözdizimsel özelliği olduğunu bu özelliklerinden dolayı da zihinsel süreçlerden farklı olduğunu savunur. Çünkü; Searle’e göre zihinsel durumlarımız, salt biçimsel ve sözdizimsel sıralamanın ötesinde, tanımları gereği belli bir içeriğe sahiptir. Çünkü; bu sıraların kendi içlerinde bir anlamı olamaz. Searle, “düşüncelerim herhangi bir şey ile ilgiliyse bu sıralamaların, bir düşüncemi o düşünceyle ilgili kılan bir anlamı olması gerekirder.” Kısaca zihin, sözdizimin ötesinde anlambilimi de barındırır. Hiçbir bilgisayar programının zihne sahip olmamasının nedeni, bilgisayar programlarının sözdizimsel, zihinlerinse hem söz, hem de anlamdizimsel olmalarıdır. Zihinlerin biçimsel yapılarının ötesinde içerikleri vardır” (Searle, 1998: 59).
7.Soru
Bütün olayların tek gerçek nedeninin Tanrı olduğunu öne süren, insana neden gibi görünen bütün öbür şeylerin, Tanrı’nın istencini yansıtan birer ……………. olduğunu savunan, bir düalizm çeşididir.”
Yukarıdaki tanıma göre aşağıdaki hangi düalizm çeşidinden bahsetmektedir?
Epifenomenalizm |
Aranedencilik |
İşlevselcilik |
İdealizm |
Nitelik Düalizmi |
Aranedencilik bütün olayların tek gerçek nedeninin Tanrı olduğunu öne süren, insana neden gibi görünen bütün öbür şeylerin, Tanrı’nın istencini yansıtan birer araneden olduğunu savunan, bir düalizm çeşididir.
8.Soru
Kendinin ayrı bir kişi olduğunun bilincinde olan bir kişi aşağıdaki kavramlardan hangisi ile ifade edilir?
İçebakış |
Zihin |
Kendilik |
Benzerlik |
Davranışçılık |
Kendilik kendinin ayrı bir kişi olduğunun bilincinde olan bir kişidir. Ancak kendilik bilincine sahip bir kişi bir kendilik olabilir. Bir organizmanın kendilik olduğunu söylemek, aslında o organizmanın, kendisi ve diğerleri arasında ayrım yapabilme kabiliyeti olduğunu söylemektir. Hepimiz genel olarak insanın bir kendilik olduğuna inanırız. Her insan hayata zigot adı verilen tek bir hücreden tamamen fiziksel bir organizma olarak başlayıp, kendi kendisinin farkında olan ve kendine ilişkin bir kendilik kavramına sahip kişi haline gelir. Ancak her ne kadar bir makinenin bilinçli olabileceğini kabul etsek de Turing testini geçen bir bilgisayara bir robota kendilik atfetmeyiz. Bilinç sahibi olduğunu bildiğimiz hayvanlara, üst düzey memelilere de kendilik atfetmeyiz. Bir insanı diğer bilinçli varlıklardan ayıran bir kendilik olabilmesini sağlayan koşulların ne olduğunun anlaşılması, kendilik kavramımızın nelerden ve nasıl oluştuğunu anlamamız için gereklidir. Kendilik olmanın koşullarını araştırmak, ne tür bir bilinçliliğin bir kendilik olmak için özsel bir şekilde gerekli olduğunu araştırmak demektir. Bir kendilik olma kapasitemiz, kendilik bilincine sahip varlıklar olmamızdan kaynaklanmaktadır.
9.Soru
Bundle (Yığın) Kuramı ile ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
Sürekli, değişmeyen bir kendilik fikrinin bir yanılsama olduğunu savunur. |
Kişinin eylemlerinin öznesi olarak kendiliğin varlığını reddeden ve kişisel özdeşlik tasarımının bir yanılsama olduğunu savunur. |
Kartezyen düalizm görüşüne karşıt olarak ortaya çıkmıştır. |
17. Yüzyılda ortaya atılmıştır. |
Bedenden bağımsız ölümsüz bir zihin fikrini savunmaktadır. |
Kişisel özdeşliği ve kendiliği, ölümsüz bir ruhla tanımlayan Kartezyen düalizm görüşüne karşı, 17. yüzyıl düşünürü olan Hume, deneyci bir yaklaşımla Bundle (Yığın) Kuramı olarak bilinen görüşü ortaya atmıştır. Materyalist bir düşünür olan Hume, bedenden bağımsız ölümsüz bir zihin fikrini reddetmiştir.
10.Soru
Düşünceler, inançlar, arzular gibi yönelimsel ve ağrı hissetmek gibi niteliksel zihinsel durumların tamamının öznesi durumunda olan dışarıdan bedensel olarak gözlenebilen sosyal birey aşağıdakilerden hangisi ile ifade edilir?
Kendilik |
Benlik |
Kişi |
Özdeşlik |
Bütünlük |
Kişi düşünceler, inançlar, arzular gibi yönelimsel ve ağrı hissetmek gibi niteliksel zihinsel durumların tamamının öznesi durumunda olan dışarıdan bedensel olarak gözlenebilen sosyal birey olarak ifade edilmektedir.
11.Soru
William James Zihinsel kendilik, “bütün bilinçteki etkin öğedir... dikkat ve çabanın kaynağıdır, irademizin, kararlarının kaynaklandığı yerdir; bu ‘bütün zihinsel etkinliğin merkezindeki etkin kendilik’tir” söylemiyle neyi nitelemektedir?
Kendiliğin Bir Karaktere ya da Kişiliğe Sahip Olması. |
Kendiliğin Deneyimin Öznesi Oluşu. |
Kendiliğin Bir Eyleyici Oluşu. |
Kendiliğin Varlıksal Olarak Ayrı Oluşu. |
Kendiliğin Zihinsel Oluşu |
William James, özelikle kendiliğin, bu eyleyicilik niteliğini vurgular. James Zihinsel kendilik, “bütün bilinçteki etkin öğedir... dikkat ve çabanın kaynağıdır, irademizin, kararlarının kaynaklandığı yerdir; bu ‘bütün zihinsel etkinliğin merkezindeki etkin kendilik’tir”.
12.Soru
Düşünceler, inançlar, arzular gibi yönelimsel ve ağrı hissetmek gibi niteliksel zihinsel durumların tamamının öznesi durumunda olan dışarıdan bedensel olarak gözlenebilen sosyal bireyi temsil eden kavram aşağıdakilerden hangisidir?
Kişi |
Kimlik |
Kendilik |
Bireysellik |
Öznellik |
Psikoloji literatüründe, kendilik (self) ve kişi (person) kavramları, kimi düşünür ve araştırmacılar tarafından birbirinin yerine kullanılabilecek eş anlamlı kavramlar olarak ele alınmaktadır. Ancak felsefi bakış açısından kendilik ve kişi kavramları birbirinden farklıdır. White’ın (1991) tanımına dayanarak kişi (person), bedensel olarak ayırt ettiğimiz sosyal kişiyi tanımlar. Aynı zamanda; inançlar, arzular gibi yönelimseldir, ağrı hissetmek gibi nitelikseldir. Burada zihinsel durumların tamamının öznesi durumunda olan bireydir. Kendilikse (self) bütün kişisel yaşantıların, ilk elden, aracısız olarak içsel bir bütünlük içererek öznenin kendisine ait yaşantılar olarak, yansıtıldığı şekliyle bireyi temsil eder. Kendilik, dıştan gözlenen ve bilinen bireyi değil, içsel olarak bütün yaşantıların bir bütünlük ve birlik içinde bir araya geldiği, kendisine atfedildiği şekliyle kişiyi temsil eder.
13.Soru
Aşağıdakilerden hangisi kişisel özdeşliğin bedensel ölçütüne ilişkin doğru bir ifade değildir?
Fiziksel nesnelerin, zaman içindeki süreklili- ğine ilişkin ölçütlerin, kişilere uyarlanmasıdır. |
Bir kişinin, zaman içinde aynı kişi olarak kalması, aynı bedende yaşayan insan varlığı olarak kalmasıyla mümkündür. |
Kişinin bedeni, yıllar içinde ne kadar değişikliğe uğrarsa uğrasın aynı kişi olmayı sürdürür. |
Zaman içinde, aynı yaşayan bedene sahip olmak, kişisel özdeşliği sağlamak için yeterli koşuldur. |
İleri teknoloji ürünü bir makinenin, beynin ya da bütün bedenin yerini almasıyla kişilerin varlıklarını sürdürmesi mümkün olabilir. |
Kişisel özdeşliğin bedensel ölçütü, fiziksel nesnelerin, zaman içindeki sürekliliğine ilişkin ölçütlerin, kişilere uyarlanmasıdır. Buna göre, bir kişinin, zaman için- de aynı kişi olarak kalması, aynı bedende yaşayan insan varlığı olarak kalmasıyla mümkündür. Kişinin bedeni, yıllar içinde, ne kadar değişikliğe uğrarsa uğrasın, eğer şimdiden geçmişe doğru, o kişinin, yaşayan bedeninin uzamsal varlığı, kesintisiz bir şekilde takip edilebildiği sürece o kişi, aynı kişi olmayı sürdürür. Ama doğduğu andan beri, aynı bedende yaşayan aynı insan varlığı olmayı sürdürdüğü müddetçe aynı kişidir. Dolayısıyla kişisel özdeşlik dışsal bir kavramdır. Yani kişinin dışsal özelliklerinin tanınmasına ve fiziksel özelliklerine ilişkin ölçütler, aynı zamanda, zihinsel bir varlık olarak da kişiyle ilgilidir. Bedensel süreklilik ölçütüne göre, zaman içinde, aynı yaşayan bedene sahip olmak, kişisel özdeşliği sağlamak için yeterli koşuldur. Buna göre, kişinin şimdiki zamanından doğduğu zamana kadar, bütün değişimlere rağmen, aynı bedene sahip olması o kişinin, bütün o farklı zamanlarda aynı kişi olması için yeterlidir.
14.Soru
Aşağıdakilerden hangisi öz bilince sahip bir kendilik anlayışı geliştirmiş, kişinin sahip olduğu çeşitli, farklı deneyimlerin, bir ve aynı kendilik altında toplanmasının mümkün olduğunu göstermiştir?
Locke |
Nagel |
Kant |
Husserl |
Weiskrantz |
Kant, öz bilince sahip bir kendilik anlayışı geliştirmiş, kişinin sahip olduğu
çeşitli, farklı deneyimlerin, bir ve aynı kendilik altında toplanmasının mümkün
olduğunu göstermiştir. Doğru cevap C seçeneğidir.
15.Soru
Searle’ün “sözdiziminin anlam için yeterli olmadığını ve bilgisayarların sadece sözdizimine sahip oldukları” gerçeğini ortaya koymak, dolayısıyla bilgisayarların düşünemediğini göstermek amacıyla tasarladığı düşünce deneyi aşağıdakilerden hangisidir?
Turing testi |
Klasik koşullanma deneyi |
Bilişsel uyumsuzluk deneyi |
Çince odası deneyi |
EPR deneyi |
Çince odası deneyi Searle’ün bilgisayarların düşünemediğini göstermek amacıyla tasarladığı bir düşünce deneyidir. Çince odası deneyi, bir odaya yerleştirilmiş anadili İngilizce olan bir kişinin, hiç anlamadığı Çince sembollerle çalışan bir bilgisayar programını taklit etmesine dayanır. Deneyde, odadaki kişi, kendisine Çince sorulan sorulara uygun Çince cevaplar veren bir yapay zeka programını yerine getirmektedir. Kişinin elinde İngilizce yazılmış Çince sembolleri biçimsel olarak açıklayan bir kurallar dizisi vardır. Kişi kendisine kapıdan verilen Çince sembolleri, bu kurallar kitabına göre odadaki bir sepetteki Çince sembollerle eşleştirerek dışarı verir. Bu işlem sırasında, aslında hiç Çince bilmeden kendisine Çince sorulan soruları, Çince cevaplamıştır. Searle’ün Çince odası deneyi ile kanıtlamak istediği şey doğru bir bilgisayar programının insanın Çince bilmesini sağlayamayacağını,aynı şekilde bir bilgisayarın da anlamasını sağlayamayacağıdır, çünkü sözdizimi tek başına anlam için yeterli değildir.
16.Soru
- Kihlstrom
- Ryle
- Cantor
Yukarıdaki düşünürlerden hangisi veya hangileri geliştirdikleri kendilik anlayışıyla, bilişsel ve sosyal psikolojik bir perspektiften, kendilik tasarımının kendilik bilgisiyle bağlantısını göstermiştir?
Yalnız I |
Yalnız II |
I ve II |
I ve III |
II ve III |
Kihlstrom ve Cantor’un (1984) geliştirdikleri kendilik anlayışı, bilişsel ve sosyal psikolojik bir perspektiften, kendilik tasarımının kendilik bilgisiyle bağlantısını gösterir. Onların yaklaşımına göre, nasıl kişi fikirler, nesneler, olaylar, durumlar ve onların özelliklerine ilişkin bir takım zihinsel tasarımlara sahipse aynı şekilde kendi zihinsel tasarımına da sahiptir. Kişinin kendine ilişkin zihinsel tasarımı hem kişinin kendine ait olan özelliklerin soyut bir bilgisini, yani kendilik kavramını, hem de kişinin yaşamış olduğu deneyimlerinin, eylemlerinin ve düşüncelerinin kesin bilgisini içerir. Buna göre kendilik, kişinin, kendine ilişkin zihinsel tasarımı olarak tanımlanabilir. Kendilik bir zihinsel tasarımdır ve kişinin diğer zihinsel tasarımlarından da ilkece bir farklılığı yoktur.
17.Soru
Bilinçle ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
Tanımlanması ve anlaşılması güç bir kavramdır. |
Bilinç, zihinsel eylemlerden bağımsızdır. |
Bilinç az ya da çok olmaz; bir varlık ya bilinçlidir ya da değildir. |
Algılama, hissetme, niyet etme, düşünme gibi zihinsel eylemler, bilincin tipik örnekleridir. |
Bilinci bugünkü anlamıyla ilk kez kullanan düşünür John Locke’dır. |
Bilinç kavramı zihin beden sorununun merkezinde yer alır. Çünkü; zihin beden sorunu esas itibarıyla bedenden bağımsız bir bilinçliliğin olup olamayacağıdır. Bilinç çok karmaşık ve anlaşılması güç bir kavramdır. Ama bir o kadar da hem günlük dilde hem de bilim dilinde kullanılan bir kavramdır. Bazı felsefeciler, bilinçli olmanın, duyarlı olmak; etrafındaki dünyanın farkında olmak, duyabilmek, hissedebilmek ve duyumlara uygun tepkiler verebilmek demek olduğunu düşünmüşlerdir. Ancak; duyarlı olmak, son derece dikkatle kullanılması gereken bir kavramdır. Karıncalar, balıklar, hatta ağaçlar duyarlı değil mi? Ayrıca duyarlılık, kimisinde daha az, kimisinde daha çok olabilen bir kavramdır, örneğin; ağaçlar insanlara göre daha az duyarlıdır. Ama bilinç, bu şekilde, belli derecelerde sahip olunan bir özellik gibi değildir. Bir varlık ya bilinçlidir ya da değildir. Bilinci tam anlamıyla açıklamak yüzyıllardır filozofları uğraştıran en çetrefilli konulardan birisidir. Bilincin ne olduğunun açıklanması, bizzat zihnin ne olduğunu açıklamayı gerektirir. Bilinç terimine bugünkü anlamını kazandıran 17. yüzyılda yazdığı İnsan Anlığı Üzerine Bir Deneme’ sinde terimi ilk kez kişinin içsel, zihinsel durumlarıyla ve öznellikle bağlantılı bir şekilde kullanan John Locke’dır. Locke bilinci, kişinin kendi zihinsel durumlarının, içe bakış yöntemiyle dolaysız olarak farkında olması, olarak tanımlamıştır.
18.Soru
“cogito” alanını kim keşfetmiştir?
Locke |
Kant |
Hume |
Descartes |
Berkeley |
Descartes felsefe tarihinin en önemli kırılma noktalarından birini oluşturmasına rağmen keşfettiği “cogito” alanının boyutlarını kavrayamamıştır.
19.Soru
Algılayan bir zihnin tasarımlarının dışında, hiçbir maddi gerçeklik olmadığını ileri süren düşünür kimdir?
Locke |
Descartes |
Berkeley |
Hume |
Kant |
Berkeley, deneyciliği en üst noktaya taşıyarak, algılayan bir zihnin
tasarımlarının dışında, hiçbir maddi gerçeklik olmadığını ileri sürmüştür.
20.Soru
Spinoza ile ilgili aşağıda verilen bilgilerden hangisi yanlıştır?
Spinoza panteist bir düşünürdür. |
Spinoza yalnızca tek bir töz olduğunu, onun da Tanrı olduğunu savunmuştur. |
Madde ve zihin Spinoza’ya göre ayrı birer töz değil, tek töz olan Tanrının nitelikleridir. |
Spinoza’nın zihin anlayışı dualisttir. |
Spinoza’ya göre zihin bedenden ayrı değildir, aksine bedenin bir idesidir. |
D seçeneğinde yer alan ‘’Spinoza’nın zihin anlayışı dualisttir.’’ bilgisi yanlıştır çünkü Spinoza’nın zihin anlayışı monisttir. Buna göre doğru cevap D’dir.
-
- 1.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 2.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 3.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 4.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 5.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 6.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 7.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 8.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 9.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 10.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 11.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 12.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 13.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 14.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 15.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 16.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 17.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 18.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 19.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 20.SORU ÇÖZÜLMEDİ