Aile Psikolojisi ve Eğitimi Ara 8. Deneme Sınavı
Toplam 20 Soru1.Soru
Aşırı hoşgörü ve disiplin eksikliğinin çocukta ne gibi etkileri olabilmektedir?
Sorumluk sahibi olmasına sebep olur |
Arkadaşlık kurmasını kolaylaştırır |
Anti-sosyal davranışların ortaya çıkmasına sebep olur |
Anne-babaya karşı nefret duygusu oluşur |
Çocuk bağımlı olur |
Anti-sosyal davranışların ortaya çıkmasına sebep olur.
2.Soru
Ailenin çocuklarını büyütüp yuvadan uçurması ailenin ne tür bir işlevine örnek olarak gösterilebilir?
Temel görev |
Gelişimsel görev |
Kriz dönemine yönelik görev |
Genel görev |
Özel görev |
Gelişimsel görev
3.Soru
Ödül ve ceza ile ilgili aşağıda verilen seçeneklerden hangisi yanlıştır?
Çocuğun her istendik ve olumlu hareketi ödüllendirilmeli ve pekiştirilmelidir. |
Verilen söz tutulmalı ve ödül zaman geçirmeden uygulanmalıdır. |
Çocuğa ceza verirken, sakin ve kararlı olmak, cezayı ertelememek gerekir. |
Cezanın kabul edilebilir ve yapılan olumsuz davranışı düşündürücü olması gerekir. |
Ceza, çocuğun özüne değil de davranışlarına yönelik olmalıdır. |
Ödül çocuğa hak ettiğinde verilmeli, sadece görevini yapan çocuk gereksiz şekilde ödüllendirilmemelidir. Güzel bir söz, bir öpücük, başkalarının yanında övme gibi sosyal ödüller gerektiğinde sıklıkla uygulanabilmeli, buna karşılık maddi değeri olan ödüllere çok ender durumlarda başvurulmalıdır. Verilen söz tutulmalı ve ödül zaman geçirmeden uygulanmalıdır. Unutulmamalıdır ki takdir ve teşvik ödülden daha önemlidir.
4.Soru
Dış görünüşü ile çekirdek aile tipinde olan ama benimsediği kavramlar ve sosyal yaşam ilkeleri açısından geleneksel kavramları sürdürme eğiliminde olan aile tipi aşağıdakilerden hangisidir?
Geleneksel geniş aile |
Çekirdek aile |
Tek ebeveynli aile |
Yeniden evlilikler |
Geçiş ailesi |
Geçiş ailesi: Dış görünüşü ile çekirdek aile tipinde olan ama benimsediği kavramlar ve sosyal yaşam ilkeleri açısından geleneksel kavramları sürdürme eğiliminde olan aile tipidir.
5.Soru
Aşağıdakilerden hangisi savunucu iletişim kalıplarından biri değildir?
Yargılayan mesajlar |
Kontrol eden mesajlar |
Nötr mesajlar |
Belirsiz mesajlar |
Üstünlük taslayan mesajlar |
Belirsiz mesajlar savunucu iletişim kalıpları arasında yer almaz. Aksine kesin mesajlar bu grupta yer alır. Kesin mesajlar; -meli, -malı tarzında ifadelerdir. Karşısındaki kişinin farklılığını kabul edemez, kurallar onun için daha önemlidir.
6.Soru
Aşağıdakilerden hangisi kişiler arası iletişimin temel öğelerinden biri değildir?
İletişimin iki ayrı insan tarafından yapıldığının gözetilmemesi |
Mesajı gönderen kişi; açık, net, dürüst ve empati ile iletişime başlamalı |
Mesajın yapılandırılması; Mesajda kullanılacak kelimeler, ses tonu, beden dili özenle seçilmeli ve söylenmek istenen tüm ayrıntıları içermeli |
Mesajı alan kişi’nin; kişilik yapısı, alışkanlıkları, mesajı yollayan ile arasındaki ilişkiye göre mesaj yorumlanmalı |
İletişimin yer aldığı ortam; yer, durum, zaman genellikle ne dendiği, nasıl dendiği nasıl anlaşıldığı ve nasıl tepki verileceğinin etkilemesi göz önünde bulundurulmalı |
Kişilerarası iletişimin bir örneği olarak eşler arası iletişim “iki ayrı dünya olan kadın ve erkeğin, karı koca birlikteliğinde dünyalarını birleştirme davranışları” dır. Böylesi bir davranış içine giremeyen eşlerin birbirini etkilemeleri mümkün olmayacaktır.
7.Soru
Ailenin yaşam döngüsü evreleri göz önüne alındığında aşağıda verilenlerden hangisi ‘psikolojik sorun alanları’ içinde yer alır?
Evliliğe uyum |
Evlilikte düzenin oluşturulması |
Anne-baba rollerine uyum gösterme |
Çocuğun ihtiyaçlarına ailenin uyum sağlaması |
Sosyal ilişkilerle aile sisteminin genişlemesi |
Yukarıda B, C, D ve E şıklarında verilenler ailenin yaşam döngüsü evrelerinin gelişimsel görevleridir. Oysaki A şıkkında verilen ‘evliliğe uyum’ psikolojik sorun alanları içinde sayılabilir.
8.Soru
Aşağıdakilerden hangisi otoriter bir ailede yetişen çocukların özelliklerindendir?
Rahattırlar. |
Özgüvenlidirler. |
Girişkendirler. |
Aşağılık duygusu geliştirebilirler. |
İçten denetimlidirler. |
Otoriter ailede yetişen çocuklar, sürekli eleştirildikleri için aşağılık duygusu geliştirebilirler.
9.Soru
Aile içi ilişkilerde bazen belirli aile üyelerinin üçüncü bir üyeye karşı bir araya gelmesine ne ad verilmektedir?
Bütünlük |
Döngüsel nedensellik |
Asimetri |
Simetri |
Üçgenleşme |
İlişkiler: Ailede ilişkiler simetrik ve tamamlayıcı olabilir. Simetrik ilişkide eşitlik söz konusudur. Aynı zamanda yarışmacı olma riski de taşır. Tamamlayıcı ilişki ise, eşitliksiz ve farklılıkların olduğu ilişkidir. Örn. Eşlerden biri bağırıyorsa diğeri “alttan” alır. İlişki örüntüsünde bazen belirli aile üyelerinin üçüncü bir üyeye karşı koalisyon oluşturup birleştikleri gözlenir (üçgenleşme).
10.Soru
Sistem kuramına göre değişen çevresel şartlar karşısında ailenin dengesini koruyabilme becerisi olarak tanımlanan kavram aşağıdakilerden hangisidir?
Homeostazis |
Sınırlar |
İletişimde verilen anlam |
Eşsonlanım |
Bütünlük |
Homeostazis: Değişen çevresel şartlar karşısında ailenin dengesini koruyabilme becerisidir. Aileler bazı zamanlarda gelişime yönelik olarak sınırlarını zorlayarak temel yapısını değiştirmeyi (morfogenesis), bazı dönemlerde ise denge durumunu sürdürmeyi (morfostazis) tercih ederler. Örn. Aileler kriz dönemlerinde denge durumunu koruma yani morfostazis eğiliminde olurken, aileye yeni bireylerin katıldığı dönemlerde morfogenezis gözlenebilir.
11.Soru
Hangisi insanların cinsel hayatını olumsuz etkileyebilen cinsel mitlerden yaygın olarak saptananlardan biri değildir?
Erkeklerde cinsel organın boyutu cinsel gücün göstergesidir |
Büyük erkek cinsel organı cinsel ilişki sırasında kadının daha çok uyarılmasını sağlar |
Oral seks olgunlaşmışlığın göstergesidir |
Cinsel ilişkinin başlangıcında sertleşme (ereksiyon) güçlüğü olursa büyük olasılıkla iktidarsızlık gelişecektir. |
Erkek ve kadının cinsel ilgileri ve sorumlulukları temel olarak farklıdır |
Cinsellikte neyin normal olduğuna dair diğer insanların takdiri geçerli değildir. Cinselliği yaşayan kişilerin kendi rızaları ile yaşadıkları her şey onların normalidir. Oral sekste uyarılma kaynaklarından biridir. Olgunlaşmışlık göstergesi olduğu veya olmadığı kesin bir şekilde söylenemez.
12.Soru
- Aileler, alt sistemlerden oluşan belli kurallara göre birlikte hareket eden ve sınırları olan bir sistem olarak görülür.
- Ailede her bir birey bir alt sistemdir.
- Sistem kuramı sadece davranış bilimlerinde kullanılmaktadır.
Sistem kuramı ile ilgili yukarıda verilen bilgilerden hangileri doğrudur?
Yalnız I |
I ve II |
II ve III |
I ve III |
I, II ve III |
Ailenin yapısını ve süreçlerini anlamamızda yardımcı olan sistem kuramında aileler, alt sistemlerden oluşan belli kurallara göre birlikte hareket eden ve sınırları olan bir sistem olarak görülür. Ailede her bir birey bir alt sistemdir; ayrıca anne-baba, çocuklar, anne-kız, baba-oğul gibi çeşitli alt sistemleri de içermektedir. Sistem kuramı sadece davranış bilimlerinde değil fizik, sosyal bilimler, biyoloji gibi pek çok alanda kullanılmaktadır. Bu kurama göre sistem, onu oluşturan parçaların toplamından daha fazlasını ifade eder. Aileye anne, baba ve çocuklardan oluşan bir sistem olarak baktığımızda; ailedeki bireylerin ve alt sistemlerin birbiri ile kurduğu karmaşık iletişim düzenekleri göz önüne alındığında aile kavramına ne denli geniş bakmamız gerektiği ortaya çıkar. Aile aynı zamanda ait olduğu akraba sisteminin ve yaşadığı toplumun alt sistemidir. Aşağıda aile sisteminin özellikleri ele alınmıştır.
13.Soru
Aşağıdaki kavramlardan hangisinin amacı çocuğa düzenli, tutarlı ve sorumlu davranış alışkanlıkları kazandırmaktır?
Disiplin |
Hoşgörü |
Otorite |
Kuralcı |
Sorumluluk |
Etkili bir disiplin oluşturabilmek için, çocuğa özgürlük sınırlarının neler olduğu önceden söylenmelidir. Disiplinin amacı düzenli, tutarlı ve sorumlu davranış alışkanlıkları kazandırmak olmalıdır.
14.Soru
Aşağıdaki aile sisteminin özelliklerinden hangisi, aile bireylerinden birini etkileyen bir durumun aile sisteminin tamamını etkilemesine verilen addır?
Geribildirim |
Döngüsel nedensellik |
Eşsonlanım |
Bütünsellik |
Homeostazis |
Bütünsellik
15.Soru
"Aşırı isyankar ya da aşırı boyun eğici olabilirler. Kaygılı, güvensiz bir kişilik sergileyebilirler. Büyüdüklerinde karşısındaki insanlara zor güvenirler. Tutarsız bir kişilik sergilerler. Karar vermekte güçlük yaşarlar."
Yukarıda sayılan kişilik özelliklerinin aşağıdaki aile tutumlarından hangisi ile yetiştirilmiş çocuklarda görülme olasılığı daha yüksektir?
Baskılı ve Otoriter Aile Tutumu |
Aşırı Hoşgörülü ve Gevşek Aile Tutumu |
Dengesiz ve Tutarsız Aile Tutumu |
Aşırı Koruyucu Aile Tutumu |
Demokratik Aile Tutumu |
Dengesiz ve Tutarsız Aile Tutumu
Anne-babanın dengesiz ve kararsız tutumu çocuğun eğitimini ve gelişimini olumsuz açıdan etkiler. Buradaki dengesizlik ve tutarsızlık anne-babanın görüş ayrılığından olabildiği gibi anne veya babanın gösterdikleri değişken davranış biçiminde de görülebilir. Anne-babanın çocuğun yanında çocuk konusunda birbirlerini eleştirmeleri, birinin olumlu yaklaşımı diğerinin olumsuz tutumu ya da taraflardan birinin çocuğu kayırması, çok sık rastlanan yanlışlarındandır. Bu durumda çocuk, hangi koşulda nasıl davranacağını bilemez. Hangi davranışın uygun olan davranış, hangisinin uygun olmayan davranış olduğunu kestiremez. Çünkü uygunluk davranışının niteliğine göre değil ebeveynin ruh durumuna göre değişmektedir. Bu da önceleri çocuklukta bazı iç çatışmaların, huzursuzlukların, ardından da dengesiz ve tutarsız bir yapının oluşmasına sebep olabilir.
Dengesiz ve kararsız tutumla yetişen çocukların özellikleri:
- Aşırı isyankar ya da aşırı boyun eğici olabilirler.
- Kaygılı, güvensiz bir kişilik sergileyebilirler.
- Büyüdüklerinde karşısındaki insanlara zor güvenirler.
- Tutarsız bir kişilik sergilerler.
- Karar vermekte güçlük yaşarlar.
16.Soru
Aşağıdakilerden hangisinin otoriter ailede yetişen çocukların özelliklerinden biri olması beklenmez?
Stresli ve tedirgin olma |
Sessiz ve çekingen olma |
Aşağılık duygusu geliştirme |
İsyankar olma |
Kendine güvenme |
Otoriter bir ailede yetişen çocukların özellikleri:
• Stresli, tedirgin çocuklardır.
• Kendine olan güveni hemen hemen yok gibidir.
• Sessiz, çekingen, başkalarının etkisinde kolayca kalabilen çocuklardır.
• Sürekli eleştirildiği için aşağılık duygusu geliştirebilir.
• Dıştan denetimlidirler. Kendi başlarına karar veremezler dışarıdan birilerinin onu
yönlendirmesini beklerler.
• Tam tersi çocuk isyankârda olabili
17.Soru
Ailelerin bazı zamanlarda gelişime yönelik olarak sınırlarını zorlayarak temel yapısını değiştirmelerine ne ad verilir?
Morfostazis |
Homeostazi |
Bütünlük |
Morfogenesis |
Döngüsel nedensellik |
Ailelerin bazı zamanlarda gelişime yönelik olarak sınırlarını zorlayarak temel yapısını değiştirmelerine morfogenesis adı verilir.
18.Soru
Aşağıdakilerden hangisi ya da hangileri akran zorbalığının türleri açısından diğerlerinden farklı bir eylemdir?
Gruptan dışlamak |
Hakaret etmek |
Vurmak-itmek |
Düşmanca hareket etmek |
Korkutmak |
Akran zorbalığı, zorbalığa maruz kalan kişiye yönelik sergilenen eylemin niteliğine bağlı olarak ikiye ayrılır. Bunlar doğrudan zorba davranış ve dolaylı zorba davranış olarak adlandırılır. Vurmak, itmek, hakaret etmek, düşmanca hareket etmek ve korkutmak gibi dışarıdan doğrudan gözlenebilecek eylemler doğrudan zorba davranış kategorisine girerken gruptan dışlamak, arkadaş ilişkilerini bozmak, görmezlikten gelmek gibi dışarıdan gözlenmesi zor olabilecek eylemler dolaylı zorba davranışlar arasında sayılır. Dolayısıyla A seçeneğindeki gruptan dışlanmak eylemi diğerlerinden farklıdır.
19.Soru
- Aşırı koruyucu
- Çatışmalardan kaçan
- İhtiyaç ve duygularını bastırarak acı çeken
- Sınırları iç içe geçen
Yukarıda özellikleri sıralanan aile tipi aşağıdakilerden hangisidir?
Hareket halindeki aileler |
Hayaletli aileler |
Çok çocuklu aileler |
Kontrolden çıkmış aileler |
Psikosomatik aileler |
Psikosomatik aileler
20.Soru
Aşağıdakilerden hangisi kontrol eden mesajlardandır?
“kendinden başka kimseyi dinlemiyorsun” |
“sana söylediğimi yap” |
“kıyafetin muhteşem” |
“bu gün tartışmak istemiyorum” |
“sonra konuşsak” |
Kişilerarası iletişim açık ve savunucu olarak ikiye ayrılır. Eşlerden biri ya da ikisi, karşısındaki suçlayıcı tutum içine girdiğinde savunucu iletişim gelişir ve çatışma ortaya çıkar. Açık iletişim tarzında tartışma görülmez. Bir iletişim ortamında kişilerden birisi aşağıdaki altı tavırdan birini sergilediğinde karşısındaki savunucu iletişim kurmaya itmiş olur, yani çatışmaya yol açar:
1. Yargılayan mesajlar: Bu tür mesajlar karşısında eş ya geri çekilir, ya kendisi de eleştiriye başlar
ya da savunuculuk artar.
• eleştirme, isim takma, suçlama, küçümseme (“beni hiç düşünmüyorsun”, “kendinden başka
kimseyi dinlemiyorsun”, “tembelsin, hep kendi istediklerin yapılsın istiyorsun”, “yalnız
kendini düşünüyorsun”, “aptalın tekisin, bir işi beceremiyorsun”),
• sorguya çekme, soruşturma (bütün gün neredeydin, bütün gün ne yaptın, sürekli kiminle
konuşuyorsun),
• övme (“kıyafetin muhteşem”),
2. Kontrol eden mesajlar: Bu tür mesajlar otoriter, tehditkar, dinleyenin kontrol edilmeye ihtiyacı
olduğunun düşünüldüğü, dinleyenin yetersiz algılandığına dair bir tavır içerir.
• yöneten, hükmeden, emreden (“sana söylediğimi yap”, “ben böylemi yaptım düzelt onu”,
“annenler bu eve giremez”),
• uyaran, tehdit eden, cezalandıran (“kapıdan çıkarsan bir daha giremezsin”, “bir daha geç
kalırsan kapının açılmasını bekleme”, “tartışma bitmiştir”),
• ahlak dersi veren, akıl öğreten (“iyi bir anne her zaman çocuğunun başındadır”, “kendine bir
hobi bul”)
3. Stratejik mesajlar; açıkça ifade edilemeyen bir amaç için karşısındaki kişiyi yönlendirmeyi
amaçlayan mesajlardır. Mesaj hedefine ulaşırsa sorun çıkmaz ancak eş altındaki amacı anlar ve
karşı çıkarsa sorunlar ortaya çıkacaktır.
• sözsüz manipülasyon (surat asma, küsme, iç çekme, diğerini dinlemeyip televizyon
seyretmeye gazete okumaya devam etmesi)
• sözlü manipülasyon (“beni seviyorsun değil mi…o zaman şu işi halleder misin benim için”)
4. Nötr mesajlar; duygusal yakınlık ya da çatışmadan uzaklaşmayı, kaçınmayı amaçlayan
mesajlardır.
• uzaklaştırmak, saptırmak (“bu gün tartışmak istemiyorum”, “konuyu değiştirebilir miyiz
lütfen”)
• aldırmamak, baştan savmak, telaşlanmak (“hıım ne diyordun”, “sonra konuşsak”, “tamam
hallederiz”, “dinleyemem çok acelem var”)
• yatıştırma, özür dilemek, teselli etmek, sempati göstermek (“hepsi geçecek tatlım”, “tamam
ağlama güçlü ol”, “aynı şeyi bende hissetmiştim”)
5. Üstünlük taslayan mesajlar: Bu tür mesajlar ben bilirim, ben haklıyım, beni dinlemelisin iletileri
gönderir. Karşısındaki kişiyi sorunlarını anlama ve çözme yetisini geliştirmekten yoksun bırakır
ya da çatışma yaratır.
• öğüt verme, tavsiye etme (“bu adamdan sana hayır gelmez bırak gitsin”, “sabahları daha
erken kalkmalısın”, “biraz canlanıp kendine bakmalısın”)
• teşhis koyma (“uykunu alamadığın için hırçınsın”, “aynı annene benziyorsun”, “senin
sinirlerin bozuk”)
6. Kesin mesajlar; -meli, -malı tarzında ifadelerdir. Karşısındaki kişinin farklılığını kabul edemez,
kurallar onun için daha önemlidir.
• ikna edici (“itirazın anlamı yok bu iş bu gün bitirilmeli”)
• nutuk çeken (“bir kadın her zaman önceliğini evine vermelidir”)
• tartışan (“bunun başka açıklaması yok”, “ailen konusunda haklı olduğumu biliyorum”)
-
- 1.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 2.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 3.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 4.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 5.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 6.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 7.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 8.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 9.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 10.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 11.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 12.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 13.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 14.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 15.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 16.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 17.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 18.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 19.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 20.SORU ÇÖZÜLMEDİ