Den Satz vervollständigt das Verb "kochen" sinnvoll.

İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi'nin önemi, güvence altına aldığı temel hak ve özgürlüklerden ya da AK’nin temelini oluşturmasından değil, ortak güvence sistemine dayanan uluslararası yargısal denetim mekanizması kurmasından ve bireye sağlanan güvenceyi bir yaptırıma bağlamasından gelir. Sözleşme böylece insan haklarının korunmasının ulusal düzeyden, uluslararası düzeye geçmesini sağlamış ve bireyi özgürlüklerinin korunması açısından uluslararası hukukta hak sahibi yapmıştır.

Bu cümlede boş bırakılan yere arabayla ilgili bir kelime gelmelidir. „Benim arabam….“ Cümlesinde „kaputt“ (arızalı) kelimesi uygun düşmektedir. Doğru cevap C'dir.

"B" ist die richtige Lösung.

“Matematiğim iyidir. İyi hesap yapabilirim” ifadesi için boşluğa Rechnen (hesap yapma) gelmelidir. 

„Haare“ kelimesi çoğuldur ve bu cümlede akkusavi haldedir (-i hali). Yalın ve –i hali çekimi aynı olan die artikelinin doğru çekimi –e ekiyle verilir. 

Burada soru cümlesinde sorulan soru "Wer ....du", yani "Sen kimsin" anlamında ve "sein" fiili(olmak) çekiliyor ve soru cümlesinde "du" karşısında "bist" olmalıdır.

Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Kaldırılması Sözleşmesinde sözleşme izleme komitelerine ağır ve sistematik ihlallerle ilgili soruşturma yetkisi verilmiştir.

“Wie schmeckt der Fisch“ (Balığın tadı nasıl) yani balık güzel mi pişirilmiş anlamında sorulan bu soruya „er“ ile cevap verilmeli, çünkü balığın Artikeli „der’dir“. „Er schmeckt lecker“ (Tadı çok güzel) kalıp bir cümledir ve hep yemekler için kullanılır. Doğru cevap B'dir.

İHAM insan haklarının uluslararası alanda korunmasında ilk kez etkin bir güvence sistemi getirmiştir. Klasik uluslararası sözleşmelerin aksine hak ve yükümlülükler açısından taraf devletler arasında karşılıklılık ilkesine yer vermeyen, kişilerin Sözleşmeyle güvence altına alınan haklarının korunması amacıyla ortak güvence sistemi kuran bir sözleşmedir.

Tümceyi anlamca "wohnen" (ikamet etmek) eylemi doğru biçimde tamamlayıp doğru yanıt "E" seçeneğidir. 

“Salat”kelimesinin Artikeli tanımlığı “der” dir. “machen” fiili ise Akkusativ (-i hali) gerektirir. “der” artikelinin –i hali ile çekimlenmiş biçimi “den” (einen, keinen) şeklindedir. Buna göre doğru cevap A’dır. 

1999’da yürürlüğe giren Amsterdam Antlaşması ile insan hakları, demokrasi, temel
özgürlükler ve hukukun üstünlüğü ilkelerine verilen önem vurgulanmıştır. Ayrıca temel
hakların korunması hususunda İHAS devre dışı bırakılarak topluluğa özgü bir koruma
mekanizması oluşturulmuştur. Amsterdam Antlaşması ile temel haklar alanında getirilen
en önemli yenilik, Antlaşmanın 46. maddesi’ne eklenen bir hükümle ATAD’ın birlik kurumlarının yaptıkları eylem ve düzenlemelerde temel haklara uygunluğunu denetlemekle yetkili kılınmasıdır. Ancak bu yetki ATAD’ın yetkili olduğu durumlar için geçerlidir.

Das Verb "machen" verlangt ein Akkusativobjekt.

“Wann frühstückt Lisa” (Lisa ne zaman kahvaltı yapar) sorusunun cevabı tabii ki bellidir. O da “sabahtır”. Burada aslında verilenler günlere ait zaman dilimleridir (sabah, öğle, öğleden sonra ve akşam gibi). Kahvaltı sabah yapıldığına göre “am Morgen” (sabah) cevabı uygun olandır. Doğru cevap B'dir.

İnsan hakları hukukunda genel kural insan haklarının korunmasıdır; sınırlama ise istisnadır. Doğru yanıt C şıkkıdır.