Arapça 3 Final 2. Deneme Sınavı
Toplam 16 Soru1.Soru
“Ödüller işçileri teşvik için dağıtılır.” cümlesinin anlamca en yakın Arapça karşılığı hangi seçenekte verilmiştir?
.صُرِفتْ المـُكافآتُ لِتَشْجيعِ العاملينَ |
.تُصْرَفُ المـُكافآتُ لِتَشْجيعِ العاملينَ |
.يَصْرِفُ المـُكافآتِ لِتَشْجيعِ العاملينَ |
.تُصْرَفُ المـُكافآتُ لِلعاملينَ في المصنع |
.تَصْرِفُ المـُكافآتِ لِتَشْجيعِ عامِليه |
B şıkkında yer alan تُصْرَفُ “verilir”, المـُكافآتُ “ödüller”, لِتَشْجيعِ العاملينَ “işçileri teşvik için” anlamına gelir. Türkçe cümlede fiil edilgen olduğu için Arapçada da edilgen çatılı olmalıdır. Oysa C ve E şıklarında fiil edilgen değildir. A şıkkında ise mâzi kullanılmıştır. D şıkkında da teşvik kelimesi bulunmamaktadır.
2.Soru
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde âid zamir yoktur?
أَكْرَمْنا الضيوفَ الذينَ استقبلْناهُم أَمْسِ |
قابلتُ كلَّ أقاربي الذين رَأَيْتَهم في بيتنا |
هذا هي الكتب التي قرأتها زينبُ |
هذا هوَ الْكتابُ الَّذِي سَأَلْتَ عَنْهُ |
لَمْ أَفْهَمْ ما قُلتَ في هذا الصّباحِ |
E şıkkındaki cümlede âid zamir bulunmamaktadır. Bu nedenle doğru cevap E şıkkıdır.
3.Soru
Aşağıdaki cümlelerden hangisinde sıfat tamlaması olarak gelen mef‘ûlun mutlak vardır?
وَقَفَت السَّيارةُ وُقُوفًا |
قَرَأتُ الـمَقالَةَ قِراءَةَ الـمُعلَّم |
شاهَدْتُ هذا الفلم ثلاثَ مَرَّات |
نَفَعَهُ العِلاجُ بَعْض النَّفْعِ |
قَرَأنا الجَريدَةَ قِراءَةً سَريعَةً |
E şıkkında geçen قراءَةً سَريعة kullanımı, “hızlı bir okuyuş” anlamında bir sıfat tamlamasıdır. Mevsûf olan قراءَةً kelimesi, cümlenin fiili olan قَرَأَ nin mastarıdır ve sıfatı ile birlikte cümlenin öznesinin okuma eylemini nasıl gerçekleştirdiğini açıklamaktadır. Bu yüzden mef‘ûlun mutlaktır, mansûbdur, nasb alâmeti sondaki fetha’dır.
4.Soru
Aşağıdaki cümlelerden hangisinde filin anlamını pekiştiren mefûlun mutlak vardır?
حَفِظَ الطَّلِبُ القُرآنَ حِفْظًا |
أجاب إجابَةَ العالم |
ذهَب الطاَّلبُ إلى الـمدرسة |
شاهدتُ هذا الفلم مرارا |
سَجد الطَّالبُ سَجدات |
Fiilin kökünden türetilen, fiilin anlamını pekiştiren (te’kit eden) ve fiilden sonra mastar olarak gelen mef‘ûlun mutlak daima mufred, mansûb ve belirsizdir.
A şıkkında yer alan حِفْظا mastar olarak gelmiştir, mufred, mansûb ve belirsizdir. Cümlenin fiili olan حَفِظ ile aynı kökten gelmiştir.
5.Soru
Aşağıdaki cümlelerden hangisinde mef‘ûlun leh vardır?
.شاهَدْتُ هذا الفِلم مِرارا |
.أَذْهبُ إلى الـمكتبة حُبًّا للقراءة |
.ذهَب الطَّالبُ إلى مطعمِ الجامعة |
.صَلَّيتُ صلاةَ العصرِ في المسجِد |
.حَفِظْتُ سورَةَ الفيل حِفْظًا |
Arapçada fiil cümlesinde fiilin oluş nedenini açıklayan belirsiz mastarlar mef‘ûlun lehtir. B şıkkında حُبًّا kelimesi mef‘ûlun lehtir. Cümlenin fiili olan أذهب ’nun değil, başka bir fiilin mastarıdır.(حُبًّا - sevmek) mastarı gitme eyleminin gerçekleşme nedenidir. Belirsiz (nekira) bir sözcüktür. Herhangi bir isme muzâf değildir. Fiilin fâili ile mef‘ûlun lehteki eylemin sahibi aynı kişidir.
6.Soru
Aşağıdaki atıf edatlarından hangisi, iki şey arasında muhayyer kalma, karar verememe, tercih edememe ya da şüpheye düşme veya kapalılığı gidermek amacıyla kullanılır?
بل |
و |
أو |
لكن |
حتى |
Burada "ya da", "veya" anlamlarına gelen أو doğru seçenktir.
7.Soru
“Çocuk yaşlılar gibi yürüdü.” cümlesinin anlamca en yakın Arapça karşılığı nedi?
سَارَ الْوَلَدُ سَيْرَ الْمُهَذَّبِينَ |
سَارَ الْوَلَدُ سَيْرَ الـمُسِنِّين |
سَارَ الْوَلَدُ سَيْرَاً بطيئا |
سَارَ الْوَلَدُ سَيْرَ الْمُؤدَّبين |
سَارَ الْوَلَدُ سَيْراً سريعاً |
" سَيْرَ الـمُسِنِّين"yaşlıların yürüyüşü anlamına gelir. A. Şıkkında terbiyeli kişilerin yürüyüşü, C şıkkında yavaş bir yürüyüş, D şıkkında edeplilerin yürüyüşü ve E şıkkında hızlı bir yürüyüş ifadeleri kullanılmıştır.
8.Soru
“Çocuk annesine güvenir.” anlamına gelmesi için “.يَعْتَمِدُ الطِّفْلُ ..... أمِّه”cümlesinde boş bırakılan yeri aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
عن |
ك |
على |
مِن |
في |
اِعْتَمد fiili على harf-i ceri ile “bir kimseye dayandı, güvendi” anlamına gelir. Doğru cevap C’dir.
9.Soru
.نَظَمَ الشَّاعِرُ هذه القصيدة مدْحاً للأمير
Yukarıdaki cümlede altı çizili sözcük ne tür mef‘ûldür?
Mef‘ûlun fih |
Mef ‘ûlun bih |
Mef‘ûlun leh |
Mef‘ûlun mutlak |
Mef‘ûlun meah |
Arapçada fiil cümlesinde fiilin oluş nedenini açıklayan belirsiz mastarlar mef‘ûlun lehtir. Altı çizili kelime olan مدْحا şairin kasideyi neden nazmettiğini açıklar. Belirsiz ve mansûb bir mastardır. Bu bakımdan mef‘ûlun lehtir.
10.Soru
“.......مَنْ تَرَ في الحديقة” cümlesini anlam ve gramer bakımından doğru bir şekilde tamamlayan cevap cümlesi aşağıdakilerden hangisidir?
ستُسَلِّمُ عليه |
قد تُسَلِّم عليه |
فَسَلِّمْ علَيْه |
لَنْ تُسلِّمَ عليه |
فلا تُسَلِّمي عليه |
Doğru yanıt C seçeneği anlamı "Bahçede kimi görürsen selam ver." şeklinde olur.
A. seçeneğinde "selam vereceksin" anlam bakımından uysada cevabın başında gelecek zamanı gösteren (س)olduğu için (ف) gelmesi gerekirdi.
B. seçeneğinde de kad edaı başına (ف) gelmesi gerekirdi.
D seçeneğinde de (لن) den önce yine (ف) gelmesi gerekirdi.
E seçeneğinde ise fiil muennes olduğu için şart cümlesindeki muzekker fiil ile uyumsuzdur.
11.Soru
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde fiilin yapılış biçimini bildiren mef‘ûlun mutlak vardır?
َهِمْتُ الدرْسَ جَيِّدًا |
سجَدْت سَجْدتيْن |
قعد صالحٌ جُلُوسًا |
نامَت جَدَّتي نَوْمًا |
مَرَّ القطار مَرَّ السحاب |
Fiilin yapılış biçimini bildiren mef‘ûlun mutlak ya isim tamlaması ya da sıfat tamlaması şeklinde gelir, mansûbdur. E şıkkında yer alan مَرَّ السحاب ifadesi isim tamlaması şeklinde gelen mef‘ûlun mutlaktır. Muzâf olan “مَرَّ” kelimesi, cümlenin fiili olan “مَرَّ ”nin mastarıdır ve tamlayanı ile birlikte cümlenin öznesi olan trenin geçişinin nasıl olduğunu açıklamaktadır.
12.Soru
“هل تَطَّلِعُ على الأخبار...........الصحف؟ ” cümlesinde boş bırakılan yere hangi kalıp ifadenin gelmesi uygundur?
لا شكّ |
عَن طريق |
وفقا ل |
على ما يرام |
لا بد من |
(عن طريق) ifadesi Arapçada ...yoluyla, ...aracılığıyla anlamına gelir. Boşluk için en uygun anlamı tsaşıyan kalıp budur.
هل تَطَّلِعُ على الأخبار عَن طريق الصحف؟ cümlesi "Haberlere gazetler aracılığıyla mı vakıf oluyorsun?" anlamına gelir.
13.Soru
"لا تَأخُذوا هذا الدّواء ..... الرّيق" Yukarıdaki cümlede boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi gelmelidir?
على |
مِن |
في |
إلى |
عن |
"على الرّيق" aç karınına anlamına gelen bir kalıp ifadedir. Burada boş bırakılan yere "على" harf-i ceri getirilmelidir.
14.Soru
Aşağıdaki cümlede boş bırakılan yere hangi harf-i cer getirilmelidir?
هل اتَّفقتم........ الشُرُوط ؟
إلى |
من |
بِ |
عن |
على |
“اِتَّفق” fiili “على” harf-i ceri ile birlikte kullanıldığında “bir konuda anlaştı” anlamına gelir. Doğru cevap E’dir.
15.Soru
“.تَعَوَّدْنا على النَّومِ مُبَكِّرًا في فصلِ الشِّتاء”cümlesinin anlamca en yakın Türkçe karşılığı nedir?
Kış mevsiminde çok uyuruz. |
Kış mevsiminde erken uyumaya alışıyoruz. |
Kış mevsiminde erken uyuduk. |
Kış mevsiminde erken uyumaya alıştık. |
Kışın uyumaya çok alıştık. |
تعوَّد على “bir şeye alıştı” anlamına gelir.النَّوم uyku, uyumak, مُبَكِّراً erken anlamındadır. Arapça cümlenin doğru çevirisi “Kış mevsiminde erken uyumaya alıştık.” şeklinde olmalıdır.
16.Soru
Aşağıdaki cümlenin edilgene (mechûle) çevrilmiş hali hangi seçenekte verilmiştir?
“.اِتَّهَمَت الـمُمَرِّضَةُ السائِقَةَ”
.اُتُّـهِمَت السائِقَةُ |
.اِتَّهَمَت السائِقَةُ |
.اُتُّـهِمَت الـمُمَرِّضَةُ |
.تُتَّهَمُ السائِقَةُ |
.تَتَّهِمُ الـمُمَرِّضَةُ |
Verilen cümlede الـمُمَرِّضَةُ fâil, السائِقَةَ mefuldür. Bu cümleyi edilgene çevirdiğimizde fâil olan sözcük cümleden düşürülür ve mefûl olan sözcük fâilin yerini alır yani nâibu’l-fâil olarak merfû duruma dönüşür. Verilen cümledeki etken اِتَّهَمَت fiilini edilgene çevirdiğimizde اُتُّـهِمَت fiilini buluruz. Nâibu’l-fâile uygun olarak dişil olarak bırakırız. D seçeneğinde fiil edilgen olmakla birlikte muzâri çekimlendiği için hatalı olur. Doğru cevap A’dır.