Bakıma Gereksinimi Olan Engelli Bireyler 1 Ara 1. Deneme Sınavı
Toplam 20 Soru1.Soru
I. Fizyoterapist
II. Plastik cerrah
III. Engelli bakım elemanı
IV. Aile bireyi veya yakını
V. Dil ve konuşma terapisti
Yukarıdakilerden hangileri uzman (profesyonel) olarak engelli bireylere bakım ve rehabilitasyon hizmeti veren kişilerdir?
I, II ve III |
II, IV ve V |
III, IV ve V |
I, II, III ve V |
II, III, IV ve V |
Bireyin kendisinin dışında bakım ve rehabilitasyon hizmeti verecek ekibin içerisinde öncelikle aile bireyleri veya bireyin bakımından sorumlu yakınları, özel eğitim uzmanı, bakım elemanı, fizyoterapist, hemşire, dil ve konuşma terapisti, psikolog, odyolog, sosyal hizmet uzmanı, çocuk gelişimi ve eğitimi uzmanı, ergoterapist, diyetisyen, doktor ve bireye özgü sağlık sorunlarına ilişkin uzman hekimler (fizik tedavi ve rehabilitasyon uzmanı, nörolog, ortopedist, plastik cerrah, ürolog, pediatrik nörolog, psikiyatrist, göz hastalıkları uzmanı, diş hekimi, kulak burun boğaz uzmanı vb.) yer almalıdır. Bunların içinde aile bireyleri veya bakımından sorumlu yakınları tarafından sunulan hizmetler, uzman olmayan bakım hizmetleridir. Doğru cevap D’dir.
2.Soru
Aşağıdakilerden hangisi bir özel gereksinimli birey sınıfı değildir?
Zihin yetersizliği |
İşitme yetersizliği |
Görme yetersizliği |
Ortopedik yetersizlik |
Düşünme yetersizliği |
Özel gereksinimli bireyler ülkemizde Özel Eğitim Hizmetleri Yönetmeliğinde (ÖEHY 2009) göre sınıflandırılmaktadır. Bu sınıflandırmada düşünme yetersizliği yoktur. Doğru cevap E seçeneğidir.
3.Soru
Aşağıdakilerden hangisi engelli bireylere sunulan bakım ve rehabilitasyon hizmetlerinde yapılan bazı etkinlik ve görevlerde bireylerin performanslarının arttırılmasına ve daha iyi düzeye gelmesine yardımcı olan, aynı zamanda engelli bireylerin sosyal hayata katılımının sağlanması amacıyla fiziksel, psikolojik, sosyal açıdan bireylerin uyumu için gerekli olan işlevsel becerileri edinmelerini ve çevrenin bireye uygun hale getirilmesini sağlayan kişidir?
Aşağıdakilerden hangisi engelli bireylere sunulan bakım ve rehabilitasyon hizmetlerinde yapılan bazı etkinlik ve görevlerde bireylerin performanslarının arttırılmasına ve daha iyi düzeye gelmesine yardımcı olan, aynı zamanda engelli bireylerin sosyal hayata katılımının sağlanması amacıyla fiziksel, psikolojik, sosyal açıdan bireylerin uyumu için gerekli olan işlevsel becerileri edinmelerini ve çevrenin bireye uygun hale getirilmesini sağlayan kişidir?
Fizyoterapist |
Psikyatrist |
Ergoterapist |
Odyolog |
Sosyal Hizmet Uzmanı |
Engelli bireye bakım ve rehabilitasyon hizmeti verecek ekibin içerisinde öncelikle aile bireyleri veya bireyin bakımından sorumlu yakınları, özel eğitim uzmanı, bakım elemanı, fizyoterapist, hemşire, dil ve konuşma terapisti, psikolog, odyolog, sosyal hizmet uzmanı, çocuk gelişimi ve eğitimi uzmanı, ergoterapist, diyetisyen, doktor ve bireye özgü sağlık sorunlarına ilişkin uzman hekimler (fizik tedavi ve rehabilitasyon uzmanı, nörolog, ortopedist, plastik cerrah, ürolog, pediatrik nörolog, psikiyatrist, göz hastalıkları uzmanı, diş hekimi, kulak burun boğaz uzmanı vb.) yer almalıdır. Engelli bireylere sunulan bakım ve rehabilitasyon hizmetlerinde yapılan bazı etkinlik ve görevlerde bireylerin perFormanslarının arttırılmasına ve daha iyi düzeye gelmesine yardımcı olan, engelli bireylerin sosyal hayata katılımının sağlanması amacıyla fiziksel, psikolojik, sosyal açıdan bireylerin uyumu için gerekli olan işlevsel becerileri edinmelerini ve çevrenin bireye uygun hale getirilmesini sağlayan kişi ergoterapistdir. Doğru cevap C'dir.
4.Soru
Bir sesin duyulabilirlik eşiğine ne ad verilir?
Odyoloji |
Frekans |
Şiddet |
Mutlak eşik |
Desibel |
Bir sesin duyulabilirlik eşiğine işitmenin mutlak eşiği denir.
5.Soru
Aşağıdakilerden hangisi “Hizmetin Sunum Süresine Göre” olan hizmetlerden biridir?
Kurumsal Bakım
|
Erken Dönemde Bakım
|
Geç Dönemde Bakım |
Kısa Süreli Bakım |
Profesyonel Bakım |
Hizmetin Sunum Süresine Göre:
Kısa Süreli Bakım
Uzun Süreli Bakım
6.Soru
Aşağıdakilerden hangisi yatılı bakım ve rehabilitasyon merkezlerine alternatif hizmet veren ve yatılı bakım ve rehabilitasyon merkezlerinden hizmet alan engelli bireylerden oluşan küçük grupların toplumsal yaşam içerisinde diğer bireylerle bir arada olabilecekleri dairelerde yaşamalarına imkân tanıyan bakım hizmetidir.
Aile danışma merkezleri |
Hastalığa özgü merkezler |
Umut evleri |
Rekreasyon evleri |
Sosyal kulüpler |
Umut evleri, yatılı bakım ve rehabilitasyon merkezlerinden hizmet alan engelli bireylerden oluşan küçük grupların toplumsal yaşam içerisinde diğer bireylerle bir arada olabilecekleri dairelerde yaşamalarına imkân veren bakım hizmetidir. Bu sayede, engelli bireylerin toplumsal yaşama katılımının ve uyumunun artması hedeflenmektedir. Ülkemizde halihazırda engelli bireylere hizmet veren 136 tane umut evi bulunmaktadır. Doğru cevap C’dir.
7.Soru
Temel işlevi, çocuğun hangi sesleri işitebildiğinin ve işitebilmesi için sesin ne kadar yükseltilmesi gerektiğinin belirlenmesi olan işitme bilimi aşağıdakilerden hangisidir?
Hertz |
Desibel |
Odyoloji |
Frekans |
Biyoloji |
Odyoloji, kısaca işitme bilimi şeklinde tanımlanabilir. Odyolojinin temel işlevi, çocuğun hangi sesleri işitebildiği ve işitebilmesi için sesin ne kadar yükseltilmesi gerektiğinin belirlenmesidir. Seslerin tanımlanmasında frekans ve şiddet terimleri kullanılmaktadır. Sesin şiddeti, sesin kulak tarafından duyulan yüksekliği anlamına gelmektedir. Sesin frekansı ise ses kaynağının bir saniyedeki titreşim sayısıdır. Sesin şiddetini ölçme birimi desibel (dB) ve sesin frekansını ölçme birimi ise hertz (Hz) şeklinde adlandırılmaktadır.
8.Soru
Hangisi işitme kaybının oluş yerine göre yapılan sınıflandırmalardan biridir?
Dil öncesi dönem |
Çok hafif düzey |
Çok ileri düzey |
Karışık tip |
Sağır |
İşitme cihazı yardımıyla ya da cihaz olmaksızın dile ilişkin bilgileri işitme yetisini kullanarak elde etmesi mümkün olmayan birey sağır olarak tanımlanmaktadır. Dil öncesi dönem, işitme kaybının gerçekleştiği yaş göz önünde bulundurularak ifade edilmektedir. İşitme kaybının derecesine göre sınıflama odyolojik değerlendirme sonucunda yapılan bir sınıflamadır. Bu sınıflamaya göre; çok hafif, hafif, orta, ileri ve çok ileri derecede işitme kayıpları olarak adlandırılmaktadır. İşitme kaybının oluş yerine göre yapılan sınıflamada ise iletimsel, duyusal-sinirsel, karışık tip, merkezi ve işlevsel işitme kayıpları yer almaktadır. Doğru yanıt D’dir.
9.Soru
Ülkemizde engelli bireylere sunulan bakım hizmetlerinden Cumhuriyet dönemi öncesi sorumlu olan kurum aşağıdakilerden hangisidir?
Belediyeler |
Bakanlıklar |
Cemiyetler |
Külliyeler |
Vakıflar |
Ülkemizde engelli bireylere sunulan bakım hizmetlerinden Cumhuriyet dönemi öncesi vakıflar, Cumhuriyetin ilanından sonra da 1930’lara kadar belediyeler sorumlu idi.
10.Soru
Ülkemizde engelli bireylerin bakım ve rehabilitasyon konusunda en detaylı yasal gelişme hangi anayasada yer almıştır?
1924 anayasası |
1951 anayasası |
1961 anayasası |
1974 anaysası |
1982 anayasası |
Ülkemizde her ne kadar 1924 ve 1961 anayasalarında engelli bireylerin eğitim alma haklarına ilişkin yasal düzenleme maddeleri olsa da bakım ve rehabilitasyon konusunda en detaylı yasal gelişme 1982 anayasasında yer almıştır.
11.Soru
I. Ortopedik, görme, işitme, dil ve konuşma ile zihinsel engelli olanların oranı kentte daha yüksektir.
II. Süreğen hastalığı olan kadınların sayısı, süreğen hastalığı olan erkeklerin sayısından daha yüksektir.
III.Engelli nüfus içerisinde süreğen hastalığı olmayan engellilerin okuma yazma oranı süreğen hastalığı olan gruba göre daha düşüktür.
IV. Engelli nüfusun içerisinde hiç evlenmeyen kadınların oranı, hiç evlenmeyen erkeklerin oranından yüksektir.
Yukarıda Türkiye Engelliler Araştırması'nın bazı sonuçları verilmiştir. Bu verilenlerden doğru olan aşağıdakilerden hangisidir?
II ve III |
III ve IV |
I,II ve IV |
I,III ve IV |
II,III ve IV |
U¨lke genelinde engellilerle ilgili ilk büyük çalışma 2002 yılı nüfus sayımında gerçekleştirilen Türkiye Engelliler Araştırmasıdır. Bu araştırmanın sonuçları 2003 yılında yayınlanmıştır ve bu araştırmaya göre;
-
Engellilerin Türkiye'deki toplam nüfus içerisindeki oranı %12.29’dur. Ortopedik, görme, işitme, dil ve konuşma ile zihinsel engellilerin oranı %2.58 iken süreğen hastalığı olanların oranı ise % 9.70’dir.
-
Ortopedik, görme, işitme, dil ve konuşma ile zihinsel engelli olanların nüfus cinsiyet ayrımında incelendiğinde, erkeklerin oranının daha yüksek olduğu, süreğen hastalığa sahip olan nüfusta ise kadınların oranının daha yüksek olduğu gözlenmektedir.
-
Ortopedik, görme, işitme, dil ve konuşma ile zihinsel engelli olanların oranı kırda daha yüksek iken süreğen hastalığa sahip olanların oranı kentte daha yüksektir.
-
Engelli nüfusun okuryazarlık oranı incelendiğinde, altı ve daha yukarı yaştaki kişilerden okuma yazma bilmeyenlerin oranı ortopedik, görme, işitme, dil ve konuşma ile zihinsel engellilerde %36.33 iken süreğen hastalığı olanlarda %24.81 olduğu görülmektedir. Toplam nüfus için bu oran %12.94’tür.
-
Engelli nüfusun medeni durumu cinsiyet ayrımında incelendiğinde, hem ortopedik, görme, işitme, dil ve konuşma ile zihinsel engelli olanlarda hem de süreğen hastalığı olanlarda evli olan erkeklerin oranının, kadınlardan daha yüksek olduğu ortaya çıkmıştır.
12.Soru
İsmail doğum esnasında oksijensiz kalması sonucu beyin felci geçirmiş. Şuan ağır özürlü oluşu belgeli, her gün annesi Şengül’ün bakımına muhtaçtır. İsmail için aşağıdaki terimlerden hangisi kullanılır?
Özel gereksinimli birey |
Bakıma muhtaç özürlü |
Hafif engelli |
Bakıcı personel |
Ebeveyn |
Bakıma muhtaç özürlü; özürlülük sınıflandırmasına göre ağır özürlü olduğu belgelendirilenlerden, günlük hayatın alışılmış, tekrar eden gereklerini önemli ölçüde yerine getirememesi nedeniyle hayatını başkasının yardımı ve bakımı olmadan devam ettiremeyecek derecede düşkün olan kişiyi ifade etmektedir. İsmail de bu durumdadır. Doğru cevap B seçeneğidir.
13.Soru
Konuşma esnasında konuşmaların neredeyse tamamını anlamakta güçlük çeken ve mutlaka işitmeye yardımcı teknolojilere gereksinim duyan bireyler işitme kaybının derecesine göre yapılan sınıflamada hangi gruba girmektedir?
Çok hafif düzeyde işitme kaybı |
Hafif düzeyde işitme kaybı |
Orta düzeyde işitme kaybı |
İleri düzeyde işitme kaybı |
Çok ileri düzeyde işitme kaybı |
İşitme kaybının derecesi odyolojik değerlendirme sonucunda elde edilen desibel (dB) sonucuna göre yapılan tıbbi sınıflandırmadır. Bu sınıflandırmaya göre orta düzeyde işitme kaybı olan bireyler (45-65 dB) konuşma esnasında konuşmaların neredeyse tamamını anlamakta güçlük çekmektedirler ve bu bireyler mutlaka işitmeye yardımcı teknolojilere gereksinim duymaktadırlar.
14.Soru
Ali geçirdiği rahatsızlığın ardından işitme kaybı yaşamıştır ve şu an akranları gibi işitememektedir. Bu durumun aşağıdaki hangi kavrama örnek oluşturduğu söylenebilir?
Engel |
Zedelenme |
Risk taşıma |
Özür |
Yetersizlik |
Duyu organları ya da zihinsel, fiziksel duygusal anlamda bireyin işlevlerinde zedelenmeye bağlı olarak tümü ile ya da kısmen kayıp oluşması durumu yetersizlik olarak ifade edilmektedir. Kısa bir ifade ile yetersizlik zedelenmenin bir sonucu olarak, zedelenme oluşan organın işlevini yerine getirememesi ya da kısmen getirmesidir.
15.Soru
Düzenli bakım programları hangi dönemde geliştirilmeye başlanmıştır?
Kurumsal reform paradigması |
Reform paradigması |
Kurumsal paradigması |
Toplumsal yaşam paradigması |
Yaşam paradigması |
Toplumsal yaşam paradigması döneminde ‘düzenli bakım programları’ geliştirilmeye başlanmıştır.
16.Soru
I. Geleneksel
II. Medikal
III) Sosyal
IV) Bireysel
yukarıdakilerden hangisi/hangileri engelliliğe bakış açısını tanımlayan ve bu bakış açısı doğrultusunda engellilere yönelik çeşitli hizmetler sunan temel modeldir?
Yalnız IV |
I ve II |
I, II ve III |
I, II, III |
I, II, III ve IV |
engelliliğe bakış açısını tanımlayan ve bu bakış açısı doğrultusunda engellilere yönelik çeşitli hizmetler sunan geleneksel, medikal ve sosyal model olmak üzere üç temel modelin bulunduğu görülmektedir. Engellilik olgusuna
bakışta geleneksel model 1800’lü yıllardan 1940’lı yıllara kadar, medikal model 1950’lerden 1980’e kadar ve sosyal model de 1980’den günümüze kadar olan sürede hâkim konumda olmuştur, hâkim olan modele göre engeli bireylere bakım ve rehabilitasyon hizmetleri sunulmuştur.
17.Soru
52 maddeden oluşan Özürlüler Kanunu, engelli bireylerle ilgili hangi hükümlere yer vermez?
Özür sınıflandırmalarının nasıl yapılması gerektiğine |
Bakım gereksinimlerinin nasıl karşılanacağına |
Geç tanı ve koruyucu hizmetlerden yararlanmalarına |
İş ve meslek analizlerinin yapılmasına |
Mesleki rehabilitasyonlarının yapılması konusuna |
52 maddeden oluşan Özürlüler Kanunu, engelli bireylerin:
• Özür sınıflandırmalarının nasıl yapılması
gerektiğini,
• Bakım gereksinimlerinin nasıl karşılanacağını,
• Bakım hizmeti aldıkları kuruluşların ruhsatlandırma
konusunu,
• Alacakları hizmetlerin standartlarına,
• Bakımlarının çeşitlerine,
• Rehabilitasyon hizmetlerinden yararlanmaları
konusuna,
• Erken tanı ve koruyucu hizmetlerden yararlanmalarına,
• İş ve meslek analizlerinin yapılmasına,
• Mesleki rehabilitasyonlarının yapılması konusuna,
• İstihdam edilmeleri konusuna,
• Eğitim ve öğretimden yararlanmaları konusuna,
çeşitli hükümlerde yer vermektedir.
18.Soru
Aşağıdakilerden hangisi, 2011 yılında Amerika Birleşik Devletleri'nde yayınlanan Dünya Engellilik Raporu'ndaki ana mesajlardan biridir?
Engelli olma durumu, kişinin kendisiyle ilgilidir. |
Engellilik, düzeltilmesi gereken patolojik bir durumdur. |
Kişinin engelli mutlaka rehabilite edilmelidir. |
Engelli bireyler, şehir dışlarında yaşamalıdır. |
Engelli olma durumu, sosyal çevre ile ilişkilidir. |
Tarihçede engelliğe yaklaşımlarda üç temel anlayış bulunmaktadır. Geleneksel modelde, engelli olma durumu kişiyle alakalı ve bir suçun-günahın karşılığı olarak görülmüştür. Bu anlayışta engelli bireyler, toplumdan uzakta yaşaması gereken insanlardır. Tıbbi-medikal modelde ise, engelli olma durumu, kişinin kendisine ait patolojik bir durumdur. Bu yaklaşımda engelli bireyler, toplumsal hayata katılmak için mutlaka rehabilitasyon hizmeti almalı ve tedavi edilmelidir. Son model ise 2011 yılında yayınlanan Dünya Engellilik Raporu'nda da vurgulandığı üzere sosyal modeldir. Bu anlayışta, engelli olma durumu, kişinin kendisi ile ya da düşünceleri ile alakalı değil; sosyal çevreyle ilişkilidir.Bu anlayışta engelli olma durumu "insan hakları sorunu" olarak değerlendirilmektedir.
19.Soru
Betül doğum sırasında iri bebek oluşu sebebiyle kolu omzundan çıkmış, her ne kadar ameliyatlar geçirse de görüntüsünde hafif bir anormallik kalmıştır. Betül’ün bu durumu ne ile açıklanır?
Zedelenme |
Yetersiz |
Engelli |
Risk altında |
Süreğen hastalık |
Zedelenme doğum öncesi, doğum sırası ya da doğum sonrasında çeşitli sebeplerle bireyin organlarının işlevlerini yerine getirmede zorlanma meydana gelmesi durumu olarak açıklanmaktadır. Doğru cevap A seçeneğidir.
20.Soru
Can işitme engelli bir öğrencidir. Can'ın eğitiminde temel hedef okuma yazmanın öğretimidir. Konuşmanın öğretimi ise yan hedeftir, bu durumda Can'ın eğitimi aşağıdaki yaklaşımlardan hangisine göre düzenlenmektedir?
Geleneksel sözel yaklaşım |
Çiftdil yaklaşımı |
İşitsel sözel yaklaşım |
İşaret dili. |
Karma yaklaşım |
Geleneksel sözel yaklaşım temelinde işitme yetersizliği olan bireylere dudak okuma ve görme duyu becerilerini geliştirme amaçlanmaktaydı. İşaret dili, duygu ve düşüncelerin beden ve el hareketlerine dönüştürtülerek aktarılmasıdır. İşitsel sözel yaklaşımın temelinde, işitme yetersizliği olan bireyin işitme kalıntısından yararlanarak dil becerilerini kazandırma yatmaktadır. Karma (total) yaklaşımın temel hedefi işitme yetersizliği olan bireylere okuma-yazma ve konuşma becerilerinin öğretilmesidir. Çiftdil yaklaşımda temel hedef konuşmanın öğretimi değil okuma yazmanın öğretimidir. Bu yaklaşımda konuşmanın öğretimi yan hedeftir.
-
- 1.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 2.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 3.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 4.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 5.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 6.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 7.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 8.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 9.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 10.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 11.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 12.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 13.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 14.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 15.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 16.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 17.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 18.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 19.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 20.SORU ÇÖZÜLMEDİ