1960’ların başlarına kadar Romanya da Sovyetlerin sadık bir uydusuydu. Bu tarihten sonra ise Romanya, yavaş yavaş “kayıtsız şartsız Sovyetler Birliği’ne itaat eden ülke” olma sıfatını yitirmeye başlamıştır. Sovyet planlarında Romanya modern bir sanayi devleti olarak değil, öncellikle besin maddesi üreticisi olarak tasarlanıyordu.

2000’lerin başındaYeni Demokrasi Partisi (ND), PASOK karşısında dış politika başarılarına rağmen ekonomik başarısızlık nedeniyle güç kaybederken 2004 yılındaki seçimlerde çoğunluğun oylarını kazanarak tekrar iktidara gelmiştir. 2007 yılında, özellikle ekonomik durgunluk nedeniyle seçimde oy kaybetse de parlamentodaki sandalye çoğunluğunu elinde tutmayı başarmıştır. 2009 yılında seçimi PASOK’a karşı kaybeden ND, 2012 seçimlerinde birinci parti olmuş ancak oy oranı düşmüş; 2015 yılında ise oy oranı %28,1’e yükselmiş ancak ikinci sırada yer almıştır.

Belgrad, Osmanlının fethetmekte en çok zorlandığı şehirdir. Kanuni Sultan Süleyman döneminde fethedilmiştir. Doğru yanıt: D'dir. 

Balkan ülkeleri küresel ekonomik krizin negatif etkilerine karşı bazı tedbirler almaya çalıştılar. Vergi oranlarının artırılması, kamu şirketlerinde çalışanların sayısının azaltılması, maaşların dondurulması veya azaltılması, devlet idaresi için yapılan harcamanın kısılması, kredi ve faizlere yönelik sübvansiyonların verilmesi, IMF ile stand-by anlaşmasının imzalanması gibi uygulamalarını saymak mümkündür.

Arnavutluk 28.750 kilometrekare alana sahip bir ülkedir. Kuzey ve kuzey doğuda Karadağ ve Kosova ile 287 kilometre, doğuda Makedonya ile 151 kilometre güney ve güneydoğuda Yunanistan ile 282 kilometre sınırı vardır. Adriyatik Denizi ve Yanya Denizi’ne kıyısı olan ülkenin 362 kilometrelik kıyısı vardır. İtalya’dan 100 kilometrelik Otranto Boğazı ile ayrılır

Karadeniz Ekonomik İşbirliği, Karadeniz, Kafkasya ve Balkan ülkelerini bir araya getirmeyi amaçlayan bir Türk girişimidir. 

Slovenya, Balkanlar’la Orta Avrupa arasında stratejik coğrafi konumunu ekonomik alanda avantaja çeviren bir ülkedir. Eski Yugoslavya’nın en gelişmiş bölgesi olan Slovenya, bağımsızlık sonrası dönemde de ekonomik ilerlemesini sürdürmüştür. Ülkede fert başına düşen ulusal gelir 2015 yılı itibarıyla 31 bin dolar düzeyindedir. Slovenya, 2004 yılında beşinci genişleme kategorisinde yer alan ülkelerle birlikte Avrupa Birliği’ne katılmış, 2007 yılında ise Euro bölgesi üyesi olmuştur. Slovenya, 2004 yılında NATO’ya da katılmıştır.

Romanya’nın AB ile görüşmelere başlamasının ardından pek çok Moldova vatandaşının Romanya vatandaşlığı kazanma talebi gündeme gelmiş ve bu durum Rusya Federasyonu tarafından Moldova’nın Romanya tarafından “sessiz asimilasyon”u olarak nitelendirilmiştir.

Bogomil: Etnik bakımdan Slav kökenli olan Boşnakların Müslümanlığı kabul etmeden
önceki mezhepleri. Bogomil mezhebi, Hristiyanlığın teslis (üçleme) görüşünü
kabul etmemektedir.

1989 sonrasında da iktidarda olan Bulgaristan Sosyalist Partisi (BSP) hükûmetleri üyeliğe yönelik anlamlı adımlar atmamış, bu yüzden Bulgaristan 1993’te imzalanan ortaklık anlaşmasından ancak dört yıl sonra aday ülke olarak ilan edilmiş ve 2000’de müzakerelere başlamıştır. Nihayetinde, müzakereler 15 Haziran 2004’te tamamlanmış ve Bulgaristan 1 Ocak 2007’de AB’ye üye olmuştur. 

Balkan tarihini Osmanlıların gelişinden önce etkileyen en önemli olaylardan birisi, 4. Haçlı Seferi ve onun oluşturduğu yeni siyasi yapılanmadır. 1187 yılında Selaaddin Eyyübî’nin Kudüs’ü ele geçirmesi ve 1198 yılında Haçlı seferleri taraftarı olan III. Innocentius’un papa seçilmesi 4. Haçlı Seferi’ni de başlatmış sayılır.

1990’lı yılların ortalarından itibaren, eski Yugoslavya’daki savaşlardan dolayı geri kalmışlık ve etnik çatışma çağrıştıran, “Balkan ülkesi” tanımlamasını reddetmeye başlayan Romenler, ülkelerinin bir “Orta Avrupa” ülkesi olduğunu dile getirmiş; böylelikle Avrupalı kimliğine sahip olduklarını göstermeye çalışmışlardır.

Yukarıdan Balkanlaşma:Etnisiteler arası dayanışmayı ve bölgesel sosyokültürel kimliği yok eden, bunları şiddet yoluyla ulus-devlet sisteminde bir araya getirmeye ve kapitalist dünya-ekonomisi ile bütünleştirmeye icbar eden ve yakın dönemlerde de neo-liberal kültürel kolonyalizmi dayatan tarihsel bir projedir

Yeni işlemeye başlayan demokratik yapı ve serbest piyasa ekonomisinin aksamasına karşılık, Balkan ülkelerinin hepsinin Avrupa Birliği’ne (AB) üyelik için başvuruda bulunmaları, bölgedeki demokratikleşme niyetlerinin somutlaşması açısından önemli bir ortak noktadır. Yunanistan’ın hâlihazırda AB üyesi olması, 1990 sonrası dönemde yeni bağımsızlığını kazanan ya da büyük bir dönüşüm geçiren devletler için de AB’yi temel dış politika hedefi hâline getirmiştir. Nitekim 2004 yılında Slovenya, 2007 yılında Bulgaristan ve Romanya, 2013 yılında ise Hırvatistan AB üyesi olmuştur. Geriye kalan 6 Balkan ülkesinin hepsi de tam üyelik için başvuruda bulunmuşlardır.

Palairet’in hesaplamalarına
göre, 1870-1912 döneminde, kişi başına düşen tarım üretimi Sırbistan’da % 27,4,
Bulgaristan’da ise % 14,3 oranında daralmıştır. Doğru cevap A seçeneğidir.

Protektora milletlerarası hukukta bir ya da birden fazla devletin, bir başka devlet üzerindeki koruyucu egemenliği anlamına gelmekte olup, sadece koruma ve bağımlılık ilişkisini değil aynı zamanda bağımlı devleti de ifade eder.