Çağdaş Felsefe 1 Ara 11. Deneme Sınavı
Toplam 20 Soru1.Soru
Wittgenstein’ın felsefe çalışmaları boyunca etkili olan temel kaygısı aşağıdakilerden hangisidir?
Wittgenstein’ın felsefe çalışmaları boyunca etkili olan temel kaygısı aşağıdakilerden hangisidir?
Nasıl gelişmeliyiz? |
Nasıl yaşamalıyız? |
Nasıl düşünmeliyiz? |
Gelecek nasıl olmalı? |
Geçmiş geçmiş mi oldu? |
Wittgenstein’ın felsefe çalışmaları boyunca etkili olan temel kaygısının “Nasıl yaşamalıyız?” sorusuna bir cevap bulmak olduğu söylenebilir. Wittgenste’ın, imparatorlukların tasfiye olduğu, eski düzenlerin yıkıldığı ancak yenisinin kurulamadığı, sahte, ikiyüzlü, yapay vb. yaklaşımların kültürel ve politik yaşamda etkili olduğu bir dönemde yaşadığı düşünülürse, kendisinin bu kaygısı daha iyi anlaşılabilir.
2.Soru
I- İkinci Düzey-Bir fikire aşina olmak.
II- Birinci Düzey-Fikrin tanımını ifade edebilmek.
III- Üçüncü Düzey-Fikrin belirlediği nesne ile ilgili bir işlem gerçekleştirmek ve sonuçlarını gözlemlemek.
Yukarıdakilerden hangisinde ya da hangilerinde işlemsel tanımı elde etme düzeyleri doğru verilmiştir?
I |
II |
III |
I, II, III |
I, III |
Peirce'a göre işlemsel tanım elde etmede kullnılan yönem üç düzeyden oluşur:
1. Düzey:Fikirle aşina oluruz.
2. Düzey:Söz konusu fikrin tanımını ifade edebiliriz.
3. Düzey: Bir açıklık elde etmek,söz konusu fikrin belirlediği nesne ile ilgili bir işlem gerçekleştirmemizi ve bunun sonuçlarını gözlememizi içerir.
3.Soru
Russell, felsefe alanında eğitim gördüğü dönemde, Leibniz’in ve Hegel’in metafiziksel görüşlerinden etkilenen İngiliz akademisinde hakim konumda olan anlayış aşağıdakilerden hangisidir?
Realizm |
İdealizm |
İdealizmn reddiyesi |
Realizmin reddiyesi |
Duyusalcılık |
Russell, felsefe alanında eğitim gördüğü dönemde, Leibniz’in ve Hegel’in metafiziksel görüşlerinden etkilenen bir idealizm anlayışı İngiliz akademisinde hakîm konumdaydı.
4.Soru
“Kendi kendisinin elemanı olmayan kümelerin kümesinin Frege’nin dizgesi içerisinde tanımlanabileceğini, ancak böyle bir kümenin kendisinin hem elemanı olacağının hem de elemanı olamayacağının gösterilebilmesi ile hangi paradoks ortaya çıkmıştır?
Frege paradoksu |
Einstein paradoksu |
Quine paradoksu |
Wittgenstein paradoksu |
Russel paradoksu |
“Kendi kendisinin elemanı olmayan kümelerin kümesinin Frege’nin dizgesi içerisinde tanımlanabileceğini, ancak böyle bir kümenin kendisinin hem elemanı olacağının hem de elemanı olamayacağının gösterilebilmesi ile russel paradoksu ortaya çıkmıştır.
5.Soru
Frege'ye göre açık önermeyi kapalı hale getirmenin yolu nedir?
Bir nesneyi, söz konusu değişkenin yerine koymaktır. |
Bir değişkeni, söz konusu nesnenin yerine koymaktır. |
"x" yerine "1" koymaktır. |
Bir önerme elde etmektir. |
Değer kümesine dönüştürmektir. |
Doğru cevap A seçeneğidir.
6.Soru
Birinci boyuta göre bir yargının doğruluğuna karar verebilmek için ampirik deneyime ihtiyaç yoksa bu yargının tanımı aşağıdakilerden hangisidir?
A posteriori |
Birinci boyut |
A priori |
İkinci boyut |
Analitik |
Birinci boyuta göre, bir yargının doğruluğuna karar verebilmek için ampirik (deneysel) deneyime ihtiyaç yoksa bu yargı, a priori (ön-kabul, önsel ; dayanak gerekmeden doğru kabul edilen) ; eğer ihtiyaç varsa, a posteriori (sonsal ; dayanak ile doğru kabul edilen) olarak adlandırılır. Doğru cevap C'dir.
7.Soru
Bilginin sınıflandırılmasından söz ederken "fikirlerin bağlantılarına dayalı doğrular ile olguları ifade eden doğrular" arasında ayrım yapan düşünür aşağıdakilerden hangisidir?
Kant |
Einstein |
Hume |
Lambert |
Kotler |
Hume, bilginin sınıflandırılmasından söz ederken "fikirlerin bağlantılarına dayalı doğrular ile olguları ifade eden doğrular" arasında bir ayrım yapmıştır. Tüm anlamlı önermeleri ya da yargılar, bu ikili sınıflandırmanın kuşattığını, bunun dışında kalan herhangi bir ifadenin ise anlamsız olduğunu öne sürmüştür.
8.Soru
19. yüzyılın ikinci yarısında ve 20. yüzyılın başlarında, sentetik a priori yargıların mahiyetine ilişkin felsefi^ bir tartışma şu soruyu getirmiştir: Söz konusu geometriler, özellikle beşinci aksiyom dikkate alındığında, birbiriyle çelişik ifadeler içermektedir. Eğer Kant’ın iddia ettiği gibi, geometrinin aksiyomları evrensel zorunluluğa ve nesnel geçerliliğe sahip ise bunların hepsinin aynı anda zorunlu ve nesnel geçerli olması gerekir. Ancak, birbiriyle çelişik iki önerme bir ve aynı anda zorunlu ve nesnel geçerli olamaz. Bunun farkında olan Kantçı felsefeciler, Euklidesçi olmayan geometrilerden haberdar olduklarında hangi tepkiyi vermişlerdir ?
19. yüzyılın ikinci yarısında ve 20. yüzyılın başlarında, sentetik a priori yargıların mahiyetine ilişkin felsefi^ bir tartışma şu soruyu getirmiştir: Söz konusu geometriler, özellikle beşinci aksiyom dikkate alındığında, birbiriyle çelişik ifadeler içermektedir. Eğer Kant’ın iddia ettiği gibi, geometrinin aksiyomları evrensel zorunluluğa ve nesnel geçerliliğe sahip ise bunların hepsinin aynı anda zorunlu ve nesnel geçerli olması gerekir. Ancak, birbiriyle çelişik iki önerme bir ve aynı anda zorunlu ve nesnel geçerli olamaz. Bunun farkında olan Kantçı felsefeciler, Euklidesçi olmayan geometrilerden haberdar olduklarında hangi tepkiyi vermişlerdir ?
Bu geometrilerin düşünsel olarak olanaklı olduğunu ve ancak sadece Euklidesçi geometrinin görünün biçimini belirlediğini ve dolayısıyla, nesnel geçerliliğe sahip olduğunu öne sürmüşlerdir. |
Euklidesçi olmayan geometrilerin tutarlı olmayabileceğini, yani zaman içerisinde çelişkiler barındırdığını gösterilebileceğini savunmuşlardır. |
Bu savın geçersiz olduğunu öne sürmüşlerdir. |
A ve B seçeceği |
B ve C seçeneği |
Kantçı felsefeciler, Euklidesçi olmayan geometrilerden haberdar olduklarında iki tür tepki vermişlerdir: İlk olarak, bu geometrilerin düşünsel olarak olanaklı olduğunu ve ancak sadece Euklidesçi geometrinin görünün biçimini belirlediğini ve dolayısıyla, nesnel geçerliliğe sahip olduğunu öne sürmüşlerdir. İkinci olarak da Euklidesçi olmayan geometrilerin tutarlı olmayabileceğini, yani zaman içerisinde çelişkiler barındırdığının gösterilebileceğini savunmuşlardır. Doğru yanıt D'dir.
9.Soru
Sağduyuya dayalı gerçekçilik kavramını savunan kimdir?
Frege |
Cantor |
Whitehead |
Rorty |
Moore |
Moore’un ve Russell’ın 20.yüzyılın başlarında, kendilerini içinde buldukları ve karşı çıktıkları felesefi yaklaşımlar, genel olarak, idealizm olarak adlandırılabilir. 19.yüzyılın sonlarında ve 20. yüzyılın başlarında, özellikle İngiltere’de, F.H.Bradley veya John Mc Taggart gibi Leibniz ve Hegel’den etkilenmiş idealist metafizikçilerin görüşleri hâkimdir. Gerek Moore gerekse Russell, bu tür bir idealizmi reddederek bugün, analitik felsefe geleneği olarak adlandırılan felsefe geleneğinin kurucusu olmuşlardır. Moore'un savunduğu pozisyon genel olarak sağduyuya dayalı gerçeklik olarak adlandırılır.
10.Soru
Aşağıdaki alanlardan hangisi gerek önermeleri ve önerme eklemlerini, gerekse önermelerin iç yapılarını oldukça net bir biçimde simgeleştirebilmemizi ve bu sayede önermeler arasındaki anlam bilimsel ilişkileri sorunsuz bir surette çözümleyebilmemizi sağlar?
Modern mantık |
Felsefe |
Sosyoloji |
Psikoloji |
Sosyal psikoloji |
Gerek önermeleri ve önerme eklemlerini, gerekse önermelerin iç yapılarını oldukça net bir biçimde simgeleştirebilmemizi ve bu sayede önermeler arasındaki anlam bilimsel ilişkileri sorunsuz bir surette çözümleyebilmemizi modern mantık sağlar.
11.Soru
Peirce “nesnel olgulara ilişkin kanıtlamalara zemin sağlamayan” zihinsel içeriklerin neler olduğunu anlamak için düşünsel kavramlara karşıt olarak hangisini koyar?
Mantıksal dizgeleri |
Öznel duygulanımları |
İfade içeriklerini |
Tözü |
Özel adları |
Peirce’ın amacı, kendi deyişiyle, düşünsel (İng. intellectual) kavramları açıklığa kavuşturmaktır. Düşünsel kavramlar, nesnel olgulara ilişkin kanıtlamalara zemin sağlar (“Survey of Pragmatism”, 318). Peirce, bu tanımla neyi kastetmektedir? Bunu anlamak için bir yol, “nesnel olgulara ilişkin kanıtlamalara zemin sağlamayan” zihinsel içeriklerin neler olduğunu anlamaktan geçer. Peirce, düşünsel kavramlara karşıt olarak yalnızca, öznel duygulanımları koyar.
12.Soru
Aşağıdakilerden hangisi''Yağmur yağıyor ama ben yağmurun yağdığına inanmıyorum''. şeklindeki ifadenin barındırdığı çelişki ile ilgilidir?
Tipler kuramı |
Organik bütün yaklaşımı |
Doğruluk kuramı |
Moore paradoksu |
Russel paradoksu |
Moore paradoksu''Yağmur yağıyor ama ben yağmurun yağdığına inanmıyorum''. şeklindeki ifadenin barındırdığı çelişki ile ilgilidir.
13.Soru
Ona göre değer, “güzelliğin farkına varan bilinç”te ortaya çıkması nedeniyle bir bütünün değerinin onu oluşturan parçaların toplamından fazla olduğunu savunan ve bu görüşü organik bütün yaklaşımı olarak anılan düşünür aşağıdakilerden hangisidir?
Hegel |
Bradley |
Taggart |
Moore |
Russell |
Moore’a göre değer,“güzelliğin farkına varan bilinç”te ortaya çıkar. Bu nedenle
Moore, bir bütünün değerinin onu oluşturan parçaların toplamından fazla
olduğunu savunur (Principia Ethica, §18). Moore’un değerlere yönelik bu görüşü, organik bütün yaklaşımı olarak anılır.
14.Soru
Moore göre dış dünyayla ilgili duyusal deneyimlere dayanan bilgiyi biçimlendiren ne olabilir?
Bilgi, |
Algılayanın bilinci, |
İnanılırlılık, |
Güvenilirlilik, |
Deneyim, |
Dış dünyayla ilgili bilgimiz, duyumlara ve duyumsal deneyimlere dayanır. Ancak duyumsal deneyimler, algılayananın bilincinde ortaya çıkan özel olaylardır. Buna karşılık bizim dış dünyayla ilgili bilgimiz, kamusal olarak diğer algılayanlar için de mevcut olan nesnelere ilişkin bir bilgidir. Dolayısıyla, duyusal deneyimin özelliği (deneyenlere özgülüğü) ile bu özel kanıta dayalı olarak sahip olduğumuz bilginin kamusallığı (deneyimleyenden bağımsız) arasında bir boşluk (bir uçurum) bulunmaktadır. Bu boşluk nasıl aşılacaktır.
Moore 1925 tarihinde yayımlanan ''A Defence of Common Sense'' başlıklı makalesinde, duyusal deneyimin özel oluşundan hareketle geliştirilen kuşkucu yaklaşımları eleştirir. Bu makalesinde Moore'un genel stratejisi, dış dünyanın varlığı konusunda kuşkucu yaklaşımları ve idealist görüşleri savunan felsefecilerin sunduğu sebeplerin ve gerçeklerin, sağduyuya dayalı bir gerçekliğin sunduklarıyla kıyaslandığında daha az güvenilir ve inanılır olduğu yönündedir.
Moore daha sonra, 1939 yılında ''Proof of an External World'' başlıklı makalesinde, sağduyuya dayalı bu tavrını sürdürür. Bu makalesinde sunduğu bir kanıtlama, özellikle ilginçtir. Moore, sağ elini kaldırarak ''İşte bir el'' ve sonra sol elini kaldırarak ''Ve işte bir başka el'' diyebileceğini ve buradan hareketle de dünya da en azından iki tane benim dışımda var olan nesne bulunduğu sonucuna varabileceğini söyler. Dolayısıyla dış dünya vardır. Kuşkucular böyle bir kanıtlamayı çok ikna edici bulmasalar da Moore, kuşkucuların felsefi varsayımlarını desteklemek üzere sundukları kanıtların, kendi kanıtlarına göre daha zayıf temellere dayandığını ifade eder.
15.Soru
Peirce'a göre inancın sabitlenmesi için en uygun yöntem hangisidir?
İnatçılık yöntemi |
Otorite yöntemi |
Doğal tercihler yöntemi |
Apriori yöntem |
Bilim yöntemi |
Peirce’a göre aradığımız, inançlarımızın ve kanılarımızın insanî olmayan, dışsal olarak kalıcı bir şey tarafından sabitlenmesidir. Bu dışsal şey, herkesi farklı biçimde etkileyebilecek olsa da, herkes bu etkilenmenin sonucunda bir ve aynı sonuca ulaşmalıdır. Peirce’a göre bu yöntem, bilim yöntemidir.
16.Soru
Gündelik yaşamda karşımıza çıkan nesnelerin kurucu unsurlarına ilişkin görüşlerini,aşağıdaki felsefecilerden hangisi mantıksal atomculuk olarak adlandırılan bir kuram dahilinde ele almıştır?
Moore |
Frege |
Wittgenstein |
Russel |
Cantor |
Russell ilk dönemlerde savundu¤u bu çokçu ve afl›r› gerçekçi yaklafl›m›, zaman içerisinde terk etmifltir. Gündelik yaflamda karfl›m›za ç›kan nesnelerin kurucu unsurlar›na iliflkin görüfllerini, mant›ksal atomculuk olarak adland›r›lan bir kuram dahilinde ele alm›flt›r.
17.Soru
Wittgenstein'ın Tractatus adlı eserindeki yaklaşımına göre totoloji ve çelişki önermelerinin önemi aşağıdakilerden hangisidir?
Metafizik zorunlulukları diler getirirler. |
Olguları resmederler. |
Mantıksal uzayın yapısını ortaya koyarlar. |
Basit önermelerdir. |
A posteriori önermelerdir. |
Mantıksal uzayın yapısını ortaya koyarlar.
18.Soru
Russel'in, analitik felsefenin iş yapış biçimini belirlediği düşünülen kuramı aşağıdakilerden hangisidir?
Matematiğin Mantığa İndirgenmesi |
Moore Paradoksu |
Mantıksal Atomculuk |
Ahlak Felsefesi |
Belirli Betimleyiciler Kuramı |
Russell’ın etkili olan çözümlemelerinin başında, belirli betimleyiciler kuramı gelir. Russell, 1905 yılında yazdığı “On Denoting” (İfade Etme Üzerine) başlıklı makalesiyle, bir bakıma, analitik felsefenin iş yapış biçimini belirlemiştir. (Bertrand Arthur William Russell : ingiliz, filozof, matematikçi, tarihçi, sosyolog). Doğru Yanıt E'dir.
19.Soru
Aşağıdakilerden hangisi Analitik felsefenin kurucuları arasında değildir?
Bertrand Russell |
Gottlob Frege |
Karl Popper |
G.E. Moore |
Ludwig Wittgenstein |
Bertrand Russell, Gottlob Frege, G.E. Moore ve Ludwig Wittgenstein ile birlikte analitik felsefenin kurucusu olarak kabul edilir.
20.Soru
Ona göre dille karşılaştığımızda, dilin mantığını kolayca çözemeyebileceğimizi ve bu nedenle dilin düşünceyi gizlediğini öne süren felsefeci aşağıdakilerden hangisidir?
Ayer |
Tarski |
Schilde |
Wittengenstein |
Carnap |
Wittgenstein, dille karşılaştığımızda, dilin mantığını kolayca çözemeyebileceğimizi ve bu nedenle dilin düşünceyi gizlediğini öne sürer (4.002).
-
- 1.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 2.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 3.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 4.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 5.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 6.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 7.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 8.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 9.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 10.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 11.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 12.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 13.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 14.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 15.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 16.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 17.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 18.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 19.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 20.SORU ÇÖZÜLMEDİ