Çağdaş Felsefe 2 Ara 2. Deneme Sınavı
Toplam 20 Soru1.Soru
Aşağıdaki savlardan hangileri Bergson’un görüşleridir?
I. Madde mekânsal, tin zamansal varlıklardır.
II. Zaman’ın bilince verilişine “sürem” denir.
III. Bilinç niceliklerle değil niteliklerle ilgilidir.
IV. Madde ve tin arasında bir derece ayrımı vardır.
V. Geçmiş yok olmaz, varlıkta devam eder.
I-II-III-IV |
II-III-IV-V |
I-II-IV-V |
I-II-III-V |
I-II-III-IV-V |
Madde mekânsal, tin zamansal varlıklardır.
Zaman’ın bilince verilişine “sürem” denir.
Bilinç niceliklerle değil niteliklerle ilgilidir.
Geçmiş yok olmaz, varlıkta devam eder.
2.Soru
Bir olayın neden meydana geldiğini sebep sonuç ilişkilerine veya kurucu süreçlere atıfla açıklamaya ne ad verilir?
Ereksellik |
Mekanizm |
Mistisizm |
İmgesel Bilme |
Devingen varlık |
Mekanizm bir olayın neden meydana geldiğini sebep sonuç ilişkilerine veya kurucu süreçlere atıfla açıklar. İlişkiler ve süreçler aynı fenomeni düzenli bir biçimde üretirler. Ereksellik ise doğada insan eylemlerindekine benzer bir amaç, bir nihai erek olduğunu savlar. Bu erek doğaya dışsal veya içsel olarak düşünülebilir.
3.Soru
Descartes’ın felsefe bilimini kurmak için kullandığı bilim modeli matematiktir, peki Bergson’un kullandığı bilim modeli nedir?
Biyoloji |
İleri Matematik |
Kimya |
Fizik |
Bio-kimya |
Descartes’ın felsefe bilimini kurmak için kullandığı bilim modelini matematik sağlıyordu. Bergson’un kullandığı bilim modeli ise matematik değildir, biyolojidir.
4.Soru
Aşağıdakilerden hangisi yargıları ve nesneleri birbirine bağlayan Husserl’in biçimsel kategoriler dediği sözcüklere örnek olarak verİlebilir?
Kategoriyal görü |
Parça bütün ilişkisi |
Priori görü |
Duyusal görü |
Doğal bilgi |
Dilimizde “ne var ki”, “ve”, “çok”, “az”, “iki”,”önünde”, “arkasında”, “burada”, “şurada”, “şimdi” vb., gibi duyumsanır bir karşılığı olmayan ancak meramı- mızı anlatmak için ihtiyacımız olan “biçimsel sözcükler” de vardır. Dahası, bunları kullanmak suretiyle yargıları ve nesneleri birbirine bağlayan ve Husserl’in “biçimsel kategoriler” dediği sözcükler de vardır. Örneğin, bağlaç (konjonksiyon) ve ayırma (disjonksiyon ) çeşitli çoğulluk biçimleri vb., yargıları birbirine bağlarlar. Set, sayı, parça, bütün, ilişki vs., ise nesneleri birarada düşünmeye yarar. İşte Husserl’e göre bu kategorileri duyusal görüyle değil, aklın “kategoriyal görü” yetisiyle biliriz. Mantık ve matematik duyumsanır şeylerle değil, bu biçimsel kategorilerle ilgilenir. Psiko- lojizmin hatası bunların duyumsanır olandan soyutlama yoluyla üretilebileceğini sanmasıdır. Husserl biçimsel kategorileri çalışırken kategoriyal soyutlama yoluyla duyumsanır olandan kurtulmamız gerektiğini söyler.
5.Soru
Bilme yetilerimizden zeka ile ağaşıda sayılanlardan hangisi ilgilidir?
Özgürlük |
Nitelik ve yoğunluk |
Dinamik bilme |
MAdde |
Süreklilik |
Belirlenimcilik Nicelik Statik bilme Süreksizlik (Fotoğraf) Mekân Madde Zekâ Özgürlük Nitelik ve yoğunluk Dinamik bilme Süreklilik (lm) Zaman (sürem) Bilinç-Hafıza-Tin Sezgi Bilme yetilerimiz Devingen Varlık
6.Soru
“Beyin maddi dünyanın bir parçasıdır, maddi dünya beynin bir parçası değildir.” Bergson’un bu sözü hangi eserinde yer almaktadır?
Madde ve Hafıza |
Yaratıcı Tekâmül |
Ahlâkın ve Dinin İki Kaynağı |
Şuurun Dolaysız Verileri Üzerine Deneme |
Sürem ve Eşzamanlılık |
Bergson Madde ve Hafıza’da “Beyin maddi dünyanın bir parçasıdır, maddi dünya beynin bir parçası değildir.” der.
7.Soru
I.Matematik sorunsaldan fenomenolojik yöntemin geliştirilmesine giden süreç ?
II.Fenomenolojinin aşkın (transandantal) bir felsefe hâline gelmesi süreci ?
III.Yaşam dünyası sorunsalının öne çıkması ve genetik fenomenolojiye ağırlık ?verilmesi ?
IV.Mantıksal çözümlemenin temel bazı önermelere dayanmasına ilişkin süreÇ
V.Aritmetik nesnelerin bağımsızlığının, düşünüm yoluyla erişemediğimiz psikolojik süreçleri temsil etmesi
Yukarıdakilerden hangisi/hangileri Husserl’in felsefesinin ayrıldığı üç dönemi yansıtır?
I, II, III |
I, II, III, IV |
I, II, IV |
I, II, IV, V |
I, III, IV, V |
Genellikle Husserl’in felsefesi üç döneme ayrılarak düşünülür:
Matematik sorunsaldan fenomenolojik yöntemin geliştirilmesine giden sü- ?reç (1887-1908) ?
Fenomenolojinin aşkın (transandantal) bir felsefe hâline gelmesi süreci ?(1908-1928) ?
Yaşam dünyası sorunsalının öne çıkması ve genetik fenomenolojiye ağırlık ?verilmesi (1928-1938)
8.Soru
Heidegger'in "anlama" ile ilgili görüşlerine göre hangisi yanlıştır?
Anlamayı epistemolojik bir tarzda bilincin bir yetisi olarak tarif etmemiştir. |
Anlama epistemolojik değil, ontolojik bir biçimde açıklanabilir. |
Anlama dünyadaki varoluşumuzda, orada olmada meydana gelir. |
Anlama bilme kapasitesi olan bir öznenin zihninde meydana gelen bir hâl, bir olay, bir sentezdir. |
Anlamanın ne olduğunu açıklayabilmek için bir Dasein analitiği yapmak, yani Dasein’ın varlığını çözümlemek gereklidir. |
Heidegger'a göre, anlama bilme kapasitesi olan bir öznenin zihninde meydana gelen bir hâl, bir olay, bir sentez değildir. Dolayısıyla D seçeneği yanlış bilgi içermektedir.
9.Soru
Husserl’e göre hangisi temel mantıksal kategorileri açıklığa kavuşturmamıza imkân veren süreçlerden biri değildir?
Zihinsel süreçler |
Psikolojik süreçler |
Mantıksal çözümleme süreçleri |
Deneysel süreçler |
Görü edimi süreci |
Mantıksal çözümleme süreçleri
10.Soru
Varlığın zaman olarak belirlenimi çerçevesinde Heidegger’in düşüncesini dönemlere ayırmak mümkündür. Buna göre Heidegger hangi dönemde “Dasein” terimini kullanmak yerine, “Menschentum” terimini kullanmıştır?
1.dönem |
2.dönem |
3.dönem |
4.dönem |
5.dönem |
2. Dönem: Genellikle kabul gören bir okuma geleneğine göre, 1935’le birlikte Heidegger’in düşüncesinde bir dönüşüm, bir dönüş (Kehre) meydana gelmiştir. Artık Heidegger varlığın anlamından değil, varlığın çeşitli çağlarda kendisini nasıl açığa vurduğundan (varlığın hakikatinden) bahseder. Burada varlık tarihinin yorumlanması, varlığın zamansallığı söz konusu olur. Bu dönemde Heidegger, “Dasein” terimini kullanmak yerine, “Menschentum” terimini kullanmakta, yani bizim kendisi olduğumuz varlığı, bu kez varlığın kendisini bir çağda belli bir biçimde açığa vurmasıyla bir durumda bulunan bir topluluk, bir kolektif olarak ele almaktadır.
11.Soru
I. Değişimi reddeden geleneğe itiraz eder.
II. “Sezgi” ile yakalanan gerçeklik hem varlık hem de
değişimdir.
III. Değişimi reddeden varlık felsefelerine de varlığı reddeden değişim anlayışlarına da karşıdır.
Yukarıdakilerden hangisi / hangileri Bergson'un görüşünü doğru yansıtmaktadır?
Yalnız III |
I ve II |
I ve III |
II ve III |
I, II ve III |
Seçeneklerin tamamı Bergson'un görüşlerini yansıtmaktadır. Doğru yanıt E seçeneğidir.
12.Soru
Charles Darwin’in, Türlerin Kökeni adlı eserinde (1859) tüm canlıların aslında ortak bir atadan doğduğunu, türlerin başlangıçta oldukları ya da yaratıldıkları gibi kalmadıklarını, dünyadaki yeni şartlara uyum sağlayarak sürekli bir değişim içinde bulunduklarını savunan görüşüne ne ad verilir?
Akli Görü |
Tümden Gelim |
Türcülük |
Evrimcilik |
Biyoloji |
Evrimcilik, Charles Darwin’in (1809-1882), Türlerin Kökeni adlı eserinde (1859) tüm canlıların aslında ortak bir atadan doğduğunu, türlerin başlangıçta oldukları ya da yaratıldıkları gibi kalmadıklarını, dünyadaki yeni şartlara uyum sağlayarak sürekli bir değişim içinde bulunduklarını savunan görüştür.
13.Soru
Evrim kavramını biyoloji alanından felsefe ve toplumbilim alanına taşımış olan düşünürdür kimdir?
Charles Darwin |
Henri Bergson |
Immanuel Kant |
Herbert Spencer |
Rene Descartes |
Charles Darwin’in teorilerinden etkilenen Herbert Spencer, evrim kavramını biyoloji alanından felsefe ve toplumbilim alanına taşımış olan bir düşünürdür.
14.Soru
Heidegger’e göre aşağıdakilerden hangisi felsefe için uygun bir belirleme değildir?
Felsefe varolanların belirişindeki a priori koşulları inceler |
Felsefe varlığın anlamı sorusuyla uğraşır |
Felsefe destrüksiyona uğraması gereken metafizik bir gelenektir |
Felsefe, bilimlerin anladığı anlamda bir kesinlik aramaz |
Felsefenin amacı olguları açıklamaktır |
Heidegger’e göre felsefe bilim değildir. 1930’larda felsefeyi, destrüksiyona tabi
tutularak aşılması gereken metafizik bir gelenek olarak tanımlayan Heidegger,
“düşünce”nin dönüştürücü ve kurtarıcı gücüne inanır. Bu anlamda “düşünce”, bilimsel
faaliyetin aradığı kesinliğe benzer bir kesinlik aramaz; onda bir zaaf olarak
görülemeyecek bir muğlâklık bulunur. Düşünce sorgular. Bilimin nihai işi olgularladır;
“düşünce” ise varlığın anlamı sorusuyla uğraşır, varolanların belirişinin
öznenin bilincinde değil, varoluşta, tarihte, olayın kendisinde bulunan a priori
koşullarını inceler. Dahası, Heidegger’e göre varlığı anlama duygulanımlarla iç içe
geçer. Örneğin Platon’un varlık anlayışı erosla, Aristoteles’in varlık anlayışı hayretle,
Spinoza’nın varlık anlayışı sevinçle, Kierkegaard’ınki kaygıyla modern çağın
varlık anlayışı ise sıkıntı duygusuyla iç içe geçmiştir. Varlık insana bu duygulanımlarda
açılır.
15.Soru
Heidegger; Aristoteles’in Metafizik’te belirttiği varlığın dört çeşit anlamından hangisini öne çıkarmıştır?
Bütün-parça ilişkisi |
Gizliliğin açılması, hakikati |
Öz-ilinek ilişkisi |
Kategori olarak kullanımı |
Dünamis-energia anlamı |
Aristoteles Metafizik’te varlığın dört çeşit anlamı olduğundan söz eder. Varlık: 1) kategoriler anlamında, 2)dunamis-energeia (bilkuvve olan-bilfiil olan) anlamında, 3)hakikat anlamında, 4)öz ve ilinek anlamında anlaşılabilir. Peki, Aristoteles için varlığın başat anlamı nedir? Heidegger, Eski Yunan düşünürlerinin hakikati bir gizlilikten açığa çıkma (aletheia) olarak
düşündüklerini vurgulayarak varlığın “hakikat” anlamını öne çıkarır.
16.Soru
Bergson’un felsefesi aşağıda verilen eserlerin hangilerinde bulunur?
I. Şuurun Dolaysız Verileri Üzerine Deneme
II. Madde ve Hafıza
III. Yaratıcı Tekâmül
IV. Ahlâkın ve Dinin İki Kaynağı
I-II |
I-II-IV |
I-II-III |
II-III-IV |
I-II-III-IV |
Bergson’un felsefesi başlıca dört eserinde bulunur: 1. Şuurun Dolaysız Verileri Üzerine Deneme (Essai sur les données immédiates de la conscience (1889)). 2. Madde ve Hafıza (Matière et mémoire (1896)). 3. Yaratıcı Tekâmül (L’Évolution créatrice (1907)). 4. Ahlâkın ve Dinin İki Kaynağı (Les deux sources de la morale et de la religion (1932))
17.Soru
Heidegger'in varlık felsefesine göre aşağıdaki öncüllerden hangileri doğrudur?
I. Bir şeyin varlığını onun zamansal karakterini, yapısını çözümlemek suretiyle anlayabiliriz.
II. Fenomenolojinin a priori ve aşkın özlerini dönüştürmüştür.
III. Varlığın zamanın ufkunda bir anlam taşıdığı sonucuna varır.
IV. Eski Yunan felsefesi, varlığı açıklıkta mevcudiyet olarak ele almıştır.
I ve II |
I ve III |
III ve IV |
I, II ve IV |
Hepsi |
Heidegger'e göre, Eski Yunan felsefesi, varlığı açıklıkta mevcudiyet (Anwesenheit) olarak ele almış ve bu mevcudiyeti “şimdi”den yola çıkarak betimlenmiştir. Bu, varlığın zamansal bir karakteri olduğunu göstermektedir. Bundan yola çıkarak, Heidegger, varlığın zamanın ufkunda bir anlam taşıdığı sonucuna varır. İşte belki de Heidegger’in düşüncesinin en yeni, en çığır açıcı taraflarından birisi budur: O, fenomenolojinin a priori ve aşkın özlerini dönüştürmüş; yepyeni bir anlayış getirerek özleri “zamansallık” olarak yorumlamıştır. Buradaki iddia, bir şeyin varlığını onun zamansal karakterini, yapısını çözümlemek suretiyle anlayabileceğimizdir. Zamansallık çözümlemesi, varolanların varlığını, Varlık ve Zaman’da öncelikle Dasein’ın varlığını yorumlamaya yaramaz yalnızca. Bizi varlığın kendisinin bir zamansallığı olup olmadığı sorusuna götürür. Bu soru yarım kalmış bir proje olan Varlık ve Zaman’ın elimizde bulunan kısmında tartışılmamıştır fakat projenin bütünsel planına aittir.
18.Soru
Husserl’e göre aşağıdakilerden hangisi yaşam dünyası ile bilimin nesnel dünyası arasındaki ilişkiyi anlamak için gereklidir?
Mantıksal yapının deneyimde önşekillenmesini açıklamak |
Yargılarımızın psikolojik temellerini açıklamak |
Zihinsel ve tinsel gerçekliği açıklamak |
Deneyimin mantıksal yapısını açıklamak |
Bilimlerin mantıksal yapısını açıklamak |
Husserl’in tezi yargının predikasyon (yükleme) öncesi deneyimde temellendiği, bir yargıyı vermeyi mümkün kılan şeyin bir mantıksal yapının deneyimde önşekillenmesi olduğudur. Başka deyişle Husserl’e göre deneyimiz yargıya varmadan önce başka türden sentezler, yapılar içerir. Yargı bunları dile getirir
19.Soru
Aristoteles, Metafizik’te varlığın kategoriler anlamında, dunamis-energeia (bilkuvve olan-bilfiil olan) anlamında, hakikat anlamında, öz ve ilinek anlamında dört çeşit anlamı olduğundan söz ederken Heidegger, varlığın hangi anlamını öne çıkarır?
Hakikat |
Kategoriler |
Dunamis-energeia (bilkuvve olan-bilfiil olan) |
Gizlilik |
Öz ve ilinek |
Heidegger, Marburg yıllarında verdiği derslerde fenomenolojiyi Aristoteles’in felsefesinin ışığında yeniden düşünür. Aristoteles Metafizik’te varlığın dört çeşit anlamı olduğundan söz eder. Varlık: 1) kategoriler anlamında, 2)dunamis-energeia (bilkuvve olan-bilfiil olan) anlamında, 3)hakikat anlamında, 4)öz ve ilinek anlamında anlaşılabilir. Peki, Aristoteles için varlığın başat anlamı nedir? Heidegger, Eski Yunan düşünürlerinin hakikati bir gizlilikten açığa çıkma (aletheia) olarak düşündüklerini vurgulayarak varlığın “hakikat” anlamını öne çıkarır.
20.Soru
Bergson bilimlerin zaman anlayışını yetersiz bularak “sürem” olarak zamana yönelir. Cümlede geçen "sürem" ne anlama gelmektedir?
Ben neyim |
Zamanın bilince nasıl verildiği |
Zaman ve hafıza sınırsızlığı |
Evrenin başlangıcı ve sonsuzluğa uzanışı |
Çağdaş biyolojinin gelişimine uygun bir doğa felsefesi |
Bergson zaman anlayışının zamanın gerçekliğini açıklayamadığı görüşündedir. Bu görüş, onu zamanın bilince nasıl verildiğini araştırmaya götürür. Bergson bilimlerin zaman anlayışını yetersiz bularak “sürem” olarak zamana yönelir. Doğa bilimlerinden gelerek psikolojiye odaklanmış ve bilincin verilerini araştırma konusu haline getirmiştir.
-
- 1.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 2.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 3.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 4.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 5.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 6.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 7.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 8.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 9.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 10.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 11.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 12.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 13.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 14.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 15.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 16.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 17.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 18.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 19.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 20.SORU ÇÖZÜLMEDİ