Çağdaş Felsefe 2 Final 4. Deneme Sınavı
Toplam 20 Soru1.Soru
Aşağıdaki düşünürlerden hangileri Derrida ile birlikte Fransız akademisinin marjında kalan özel düşünürler kuşağına mensuptur?
Foucault – Deleuze |
Husserl – Edmond Jabes |
Foucault – Husserl |
Edmond Jabes – Georges Bataille |
Georges Bataille – Deleuze |
Jacques Derrida 20. yüzyılın en etkili filozoflarından biridir. Foucault ve Deleuze ile birlikte Fransız akademisinin marjında kalan özel bir düşünürler kuşağına mensuptur.
2.Soru
Dekonstrüksiyon ile ilgili aşağıdakilerden hangisi doğrudur?
Metafiziği dekonstrüksiyona uğratabilmek için temel ve tek ilke düşüncenin metafizik geleneğinin dışında kalmasıdır. |
Dekonstrüksiyon “Felsefi olan” olarak gördüğü ögelere doğru hareket ederek metafiziğin dışına çıkar. |
Tarihsel düşünme biçimlerinin değerini sorgular. |
Dekonstrüksiyon, metafiziğe dışarıdan bir eleştiri getirir |
Dekonstrüksiyonun temel sınırlılığı tarihsel düşünme biçimlerinin değerini sorgulayamamasıdır. |
Dekonstrüksiyon; kalıplaşmış, durağan, bütünselleştiren, karşıtlıklara dayanan tarihsel düşünme biçimlerinin değerini sorgular ve böylelikle değerleri yeniden değerlendirmenin imkânını arar. Fakat metafiziği dekonstrüksiyona uğratabilmek için düşünce hem metafizik geleneğin içinde kalmalı hem de onun dışına çıkabilmelidir. Dekonstrüksiyon, metafiziğe içerden bir eleştiri getirir. Bu geleneğin içinden “felsefi olmayan” olarak gördüğü ögelere doğru hareket ederek metafiziğin dışına çıkar. Son kertede metafiziğin dekonstrüksiyonu bize dünyanın anlamlandığı hareketin farkların çoğulluna dayandığını, bu farkların birbiriyle diyalektik olmayan bir dinamizm içinde ilişkilenerek ürediklerini gösterir. Anlamın kökeninde, farkların birbirinin yerine geçmesi, tekrar ve başkalaşımı, muğlâklığı, karar verilemezliği bulunur. Bununla karşılaşmak insanı hayat içinde karşısına çıkan tekilliklere karşı sorumluluğundan kurtarmaz, adalet arayışından vazgeçmesini gerektirmez. Aksine, bu radikal deneyim tekilliğe karşı sonsuz sorumluluk üstlenmenin koşuludur.
3.Soru
“Différance yapısının ortaya çıkmasıyla birlikte, ……………… dili yıkılmaya başlar.”
Boş bırakılan yere aşağıdaki kavramlardan hangisi getirilmelidir?
Fenomenolojik redüksiyon |
Aşkın bilinç |
Konstitüsyon |
Post-fenomenoloji |
Fenomenoloji |
Différance yapısının ortaya çıkmasıyla birlikte, fenomenolojinin dili yıkılmaya başlar; “fenomenolojik redüksiyon”, “aşkın bilinç”, “konstitüsyon” gibi temel kavramlar dekonstrüksyona tabi hâle gelir. Böylece fenomenoloji bir post-fenomenolojiye dönüşür.
4.Soru
Dekonstrüksiyon ile ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?
1800’lerde üniversite yerleşkelerinde moda akımdır. |
Arkeoloji alanına önemli etkisi olmuştur. |
Tüm sosyal bilimler tarafından sahiplenilmiştir. |
İlk önce Almanya’da ses getirmiştir. |
Bütün alanları psikolojiden beslenirler. |
Dekonstrüksiyon yalnızca felsefeciler tarafından değil, çok geniş bir yelpaze içinde, neredeyse tüm sosyal bilimler, sanat disiplinleri ve aydın çevreler tarafından sahiplenilmiştir. İlk önce Amerika’da ses getirmiş, oradan tüm dünyaya yayılarak çeşitli dekonstrüksiyon pratiklerinin ilham kaynağı olmuştur. 1980’lerde üniversite kampüslerinde moda akımdır, edebiyat ve felsefe eserleri dekonstrüsiyona tabi tutulur, mimarların da bu akıma eklenmesiyle simetriyi göz ardı eserler tasarlanmaya başlanır. Dekonstrüksiyonun psikoloji, edebiyat, kültürel araştırmalar, dilbilim, feminizm, sosyoloji ve antropoloji alanlarında önemli bir etkisi olmuştur.
5.Soru
Aşağıdaki görüşlerden hangisi Levinas’ın metafizik anlayışını belirleyen bir nitelemedir?
Fiziğin ötesi hakkında yapılan felsefi bir araştırmadır. |
Başlıca konuları Tanrı, ruh ve evrendir. |
Duyularla değil akılla bilinebilenin araştırılmasıdır. |
İhtiyaca indirgenemeyen arzulamanın başkaya yönelimidir. |
Varlık olarak varlığın felsefesidir. |
İşte metafizik arzu ile yöneldiğim başka da tıpkı Descartes’ın Tanrısı gibi ona yönelen fikri veya temsili aşar. Bu onun sürekli bir biçimde ona yönelen ve onu anlamlandıran bilinci aşması, ondan taşmasıdır. Burada bir “özne” ortaya çıkıyor, kendi kendisiyle çakışan ve bu sayede dünyaya hâkim olan bir özne değildir bu, taşıyamadığını taşıyan bir öznedir. İşte Levinas’a göre ihtiyaca indirgenemeyen arzulama budur.
6.Soru
Aşağıdakilerden hangisi Sartre’ın varoluşçuluğu nesnel değerlere dayanan bir ahla^k içeremeyecek olmakla eleştirilmesinin sebebidir?
Sartre'ın dindar olması |
Yaşadığı dönemde kabul görmemesi |
Sartre'ın zengin olması |
Sartre'ın ateist olması |
Sartre'ın akli dengesinin yerinde olmaması |
Sartre Varlık ve Hiçlik’te bir etik kurmadığı ha^lde, bu eserin sonunda bir etiğin gerekliliğine işaret etmiş. Bu yıllarda taslak ha^linde kalan Bir Ahla^k için De erler’i kaleme almıştır. Sartre’ın varoluşçuluğu nesnel değerlere dayanan bir ahla^k içeremeyecek olmakla eleştirilmiştir. Bunun sebebi Sartre’ın ateizmidir, aşkın değerleri ila^hiyat zemininde açıklamayı reddetmesidir. “Varoluşçuluk Bir Hümanizmadır” da Sartre değerleri, tarihsel varlıklarını bir yana bırakırsak, insani gerçekliğe sokan şeyin benim onları seçmem, özgürlüğümün onları üstlenmesi, onlara bağ- lanmam olduğunu söyler. Bir değeri seçmek onu tüm insanlığa da önermektir. Sartre’ın özgürlük anlayışını muhafazaka^rlar ahla^ksızlık olarak görmeye çalışmışlarsa da Sartre’da özgürlüğün sorumluluk demek olduğu çoğunlukla gözden kaçmıştır. Aslında Sartre hesapsız ve keyfi özgürlüğün değil, aşırı sorumluluğun filozofudur.
7.Soru
Yaratıcı Tekamül ile ilgili hangi ifade yanlıştır?
Bergson, süremi anların bütünselleşmesi hareketi olarak anlıyor. |
Bergson’a göre şimdi, geçmişin bir sonucu değildir. |
Sürem, Yaratıcı Tekâmül’de kozmolojinin temeli hâline gelir |
Evren dinamik bir bütün olmadığı için statik bir tarzda ele alınmalıdır. |
Bergson Neo-Darwinizmin mekanikçiliği ile Neo-Lamarkçılığın erekselciliği arasında bir üçüncü yol bulmaya çalışır. |
Evren statik bir bütün olmadığı için dinamik bir tarzda ele alınmalıdır.
8.Soru
Derrida, felsefi yolculuğunun başında aşağıdaki düşüncelerden hangilerine karşı mesafe almıştır?
Varoluşçuluk – Fenomenoloji |
Fenomenoloji – Pragmatizm |
Yapısalcılık – Girişimcilik |
Girişimcilik – Varoluşculuk |
Pragmatizm – Yapısalcılık |
Derrida, felsefi yolculuğunun başında, varoluşçuluğa, fenomenolojiye ve yapısalcılığa karşı mesafe almıştır. Bu mesafenin kendisine özgü tarafı “Batı metafiziğinin dekonstrüksiyonu” girişimi içinde açığa çıkar.
9.Soru
Sartre, Les Temps Modernes dergisini aşağıdaki isimlerden hangileriyle birlikte çıkarmıştır?
Paul Steinberg, Simone de Beauvoir |
Paul Steinberg, Simone de Beauvoir, Martin Heidegger |
Martin Heidegger, Albert Camus |
Simone de Beauvoir, Albert Camus |
Simone de Beauvoir, Albert Camus, Maurice Merleau-Ponty |
Simone de Beauvoir, Albert Camus, Maurice Merleau-Ponty ile birlikte Les Temps Modernes dergisini çıkarır. Felsefe ve siyaset yazıları çoğunlukla bu dergide yayımlanır.
10.Soru
Derrida ölmeden önceki son derslerinde hangi sorunu tartışır?
Arkadaşlık |
Konukseverlik |
Terör |
Küreselleşme |
Egemenlik |
Derrida’nın “arkadaşlık”, “konukseverlik”, “milliyetçilik”, “terör”, “küreselleşme” vb., gibi sorunları ele aldığı süreç, siyaset felsefesi bakımından son derece verimlidir. Ölmeden önce verdiği son dersleri “egemenlik” sorununu tartışır. Doğru cevap E'dir.
11.Soru
Levinas’ın dikkatini Alman İdealizminde sonlu ile sonsuzun ilişkisinin nasıl yeniden düşünüldüğüne, özellikle de Hegel’in bu ilişkiyi nasıl ele aldığına çeken neden nedir?
Franz Roseinzsweig’ın Kefaret Yıldızı adlı eseri |
Descartes, Spinoza ve Leibniz gibi modern felsefenin rasyonalist kolu |
Monsieur Choucahi ile sohbetleri |
Eski Yunan’daki sonlu evren anlayışı |
Ortaçağ filozofları |
Franz Roseinzsweig’ın Kefaret Yıldızı adlı eseri, Levinas’ın dikkatini Alman İdealizminde sonlu ile sonsuzun ilişkisinin nasıl yeniden düşünüldüğüne, özellikle de Hegel’in bu ilişkiyi nasıl ele aldığına çekmiştir. Doğru cevap A'dır.
12.Soru
Derrida, Bağımsızlık Bildirgeleri makalesinde siyasete genel çerçevesini çizen, hukukun dayandığı temelin ne olduğunu ileri sürer?
Bir hak transferi |
Bir haktan vazgeçiş |
Kendini bir bütüne verme |
Kurucu bir edimin performansı |
Tinin tarihte somutlaşmış hali |
1980’lerde Derrida siyaset felsefesi alanında önemli bir makale yazmıştır: “Bağımsızlık Bildirgeleri.” Amerikan Bağımsızlık Bildirgesi, bir halkın kendisini temsilcilerinin temsilcisi yoluyla bütün insanlık adına bağımsız ilân etmesi olayıdır. Derrida bu yazıda siyasete genel çerçevesini çizen, hukukun dayandığı temelin,
kurucu bir edimin performansından başka bir şey olmadığını ileri sürer
13.Soru
1967 yılında yayımlanan Yazı ve Fark, Ses ve Fenomen ile Grammatolojiye Dair adlı eserlerin yazarı olan ünlü düşünür kimdir?
Foucault |
Nietzsche |
Levinas |
Blancho |
Derrida |
1967 yılında, henüz otuz yedi yaşındayken Derrida Yazı ve Fark, Ses ve Fenomen ile Grammatolojiye Dair başlıklarını taşıyan üç eser yayınlamıştır. Yazı ve Fark son on yılda edebiyat ve felsefe alanında, Emmanuel Levinas, Georges Bataille, Michel Foucault, Sigmund Freud, Edmund Husserl, Edmond Jabes, Antonin Artaud gibi figürler üstüne yazılmış makaleleri bir araya getiren bir derlemedir.
14.Soru
Bilinç ile ilgili Sartre aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
Sartre’a göre bilinçte saf, transandantal bir ego yoktur. |
Sartre 'a göre saf bir ego’nun yokluğu, bilincin transandantal işlevini ortadan kaldırır. |
Bilincin yönelimselliği dünyanın bilince belirişini koşullar. |
Bilincin yönelimsel yapısı olmasaydı, dünya bilince beliremezdi. |
Transandantal bir egonun örgütlemediği bilinç bir güçler, karmaşık yönelimler oyununa benzer. |
Sartre’a göre bilinçte saf, transandantal bir ego yoktur. Fakat böyle bir ego’nun yokluğu, bilincin transandantal işlevini ortadan kaldırmaz, ancak bu işlev sayesinde dünya bilince belirmektedir. Bilincin yönelimselliği dünyanın bilince belirişini koşullar. Kısacası, dünyanın bilince belirmesini açıklayabilmek için transandantal egonun varlığına ihtiyacımız yoktur. Bilinç saf bir ego tarafından idare edilmediği hâlde transandantaldir, yani bilincin yönelimsel yapısı olmasaydı, dünya bilince beliremezdi. Transandantal bir egonun örgütlemediği bilinç bir güçler, karmaşık yönelimler oyununa benzer; psikolojik bir ego ve şeyler bunun sayesinde belirir, ortaya çıkarlar. Doğru cevap B'dir.
15.Soru
Sartre'ın, Husserl fenomenolojisinde en çok önemsediği fikir aşağıdakilerden hangidir?
Kutsallık |
Yönelimsellik |
Hümanizm |
Öz-nesne |
Varlık |
Sartre’ın yola çıkış noktası fenomenolojidir. 1934 tarihli “Yönelimsellik: Husserl Fenomenolojisinin Temel Bir Fikri” yazısının da gösterdiği gibi, Sartre’ın Husserl fenomenolosinde en çok önemsediği fikir “yönelimsellik” (intentionnalite´) fikri- dir. Ona göre yönelimsellik bizi realizm ile idealizm arasında yüzyıllardır sürüp giden, fiziksel maddi gerçekliğin bizim onu temsil edişimizden veya bilişimizden bağımsız olup olmadığına ilişkin tartışmadan kurtarır.
16.Soru
Liberalizmi, siyasetin kararcı özünü yok sayıp onu ikiyüzlüce evrensel ahlaki kurallara indirgediği için eleştiren düşünür kimdir?
Marx |
Derrida |
Carl Schmitt |
Hobbes |
Locke |
Carl Schmitt; liberalizmi, siyasetin kararcı özünü yok sayıp onu ikiyüzlüce evrensel ahlaki kurallara indirgediği için eleştirmiştir. Derrida ise Yasanın Gücü’nde etikle bağını kuran yeni bir kararcılık geliştirir. Ancak bunu aporetik bir karar verilemezlik zemininde yapar.
17.Soru
Olmaktan Başka Türlü’nün Levinas’ın başkasıyla ilişki açısından getirdiği yenilik aşağıdakilerden hangisidir?
Aşkınlılığın doğurganlıkta somutlaşması |
Etik öznenin özgür olması |
Öznenin başkasının ihtiyaçlarını karşılamakla yükümlü olması |
Öznenin birliğinin ontolojik olarak temellendirilmesi |
Sorumluluğun “biri-diğeri-için” yapısına bağlı tarifi |
Olmaktan Başka Türlü’nün Bütünlük ve Sonsuz’dan pek çok önemli farkı vardır. Bunlardan en önemlisi, Levinas’ın dili, anlamı, ifadeyi, söyleyişi, duyarlığı, etik özneliği, etik ilişkinin yapısını yeniden düşünüyor olmasıdır. Bu kez aşkınlığın imkânı, “yerine geçme” (substitution) olarak düşünülen etik ilişkide somutlaşır. Etik ilişkide özne “biri-diğeri-için”dir.
18.Soru
Levinas'ın kutsalın şiddetinin karşısına koyduğu şey nedir?
Etik |
Mutlağın azizliği |
Adem-i merkeziyetçilik |
Şeylerin sıradanlığı |
Çoğulculuk anlayışı |
Levinas dinin de politikanın da özünü bu karşılamadan itibaren anlamayı öneriyor: Yüzle kurulan bu ilişki mutlakla ateistçe kurulmuş bir ilişkidir. Yani mutlağı kutsaldan kaynaklanan şiddetten arınmış bir biçimde kabul etmektir. Levinas kutsalın şiddetinin karşısına mutlağın azizliğini koyar. Doğru cevap B'dir.
19.Soru
Sartre’ın Diyalektik Aklın Eleştirisi’nde önerdiği politik fenomenoloji tekil bir olgunun karmaşıklığını hem yatay hem de dikey olarak çözümlemiştir. Buna göre yatay çözümlemenin tanımı aşağıdakilerden hangisidir?
Bir olgunun karşımıza çıktığı koşulların çözümlenmesidir. |
Bir olgunun çıkardığı sorunlara hazırlıklı olmaktır. |
Bireyin kendisiyle ilgili olan sorunlar konusunda fikri alış-verişi. |
Kendini yetiştirme adına sorunlarla uğraşma ve çözümleme. |
Olguda verili koşulları aşmaya yönelik hesaplamalar. |
Sartre’ın Diyalektik Aklın Eleştirisi’nde önerdiği politik fenomenoloji tekil bir olgunun karmaşıklığını hem yatay hem de dikey olarak çözümler: Yatay çözüm- leme, bir olgunun karşımıza çıktığı koşulların çözümlenmesidir. Sartre buna “geri-çözümleme” (analyse regre´ssive) der. Buna karşın, olguda verili koşulları aşmaya yönelik bir tasarı da bulunur. Bu tasarıyı çözümlediğimizde dikey bir çözümleme, bir ileri-çözümleme (analyse progre´ssive) yapmaktayızdır.
20.Soru
Derrida ''metnin dışı yoktur'' önermesini neden ortaya atmıştır?
Sanatsal bir göndermede bulunmak için |
Gerçekliğin göreceliğini vurgulamak için |
Ontolojik bir soruna çözüm bulmak için |
Differance kavramına açıklık getirmek için |
Nesneyi öncelemek için |
Dekonstrüksiyon, metafiziğin gizli varsayımlarını açık hâle getirir ve sorgular. Bunu yaparken bu varsayımların denetlemeye ve durdurmaya çalıştığı anlam
üreten hareketin ta kendisine işaret eder. Söz konusu hareket dinamiktir, ereksel
olmadığı gibi, diyalektik de değildir. Derrida bu hareketi farkların bir oyunu olarak
düşünür, ona différance adını verir. Yalnızca konuşmanın değil, dünyanın anlamlılığını da kuran bu oyundur. O, hem özneye hem de nesneye önceldir. Hem nesnenin
kuruluşu hem de öznellik bu temelsiz temele işaret eder. O hâlde burada “oyun”
yarı-transandantal bir kavramdır, mevcudiyeti ve yokluğu, özneyi ve nesneyi önceler. Derrida, “Metnin dışı yoktur” önermesini bu yüzden kurar.Doğru yanıt D şıkkıdır.
-
- 1.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 2.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 3.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 4.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 5.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 6.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 7.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 8.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 9.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 10.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 11.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 12.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 13.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 14.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 15.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 16.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 17.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 18.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 19.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 20.SORU ÇÖZÜLMEDİ