Çalışma İlişkileri Ara 4. Deneme Sınavı
Toplam 20 Soru1.Soru
Geci çalışma hayatı gece en geç saat kaçta başlar sabah en erken saat kaçta sona erer?
19:00'da başlar, 05:00'de sona erer. |
19:30'da başlar, 05:30'da sona erer. |
20:00'de başlar, 06:00'da sona erer. |
20:30'da başlar, 06:30'da sona erer. |
21:00'de başlar, 07:00'de sona erer. |
İş Kanunu md.69 hem gece süresini hem de gece çalışmasını düzenlemektedir. İş K. m.69/f.1’e göre “çalışma hayatında gece en geç saat 20:00’de başlayarak en erken saat 06:00’ya kadar geçen ve herhalde en fazla on bir saat süren dönemdir.” Burada “en geç”, “en erken” ve “en fazla on bir saattir” tabirleri gece döneminin başlangıç ve bitiş zamanlarının değiştirilebileceğinin, ancak başlangıcının akşam 20:00’dan sonraki, bitişinin ise sabah 06:00’dan önce bir saat olarak ve buna göre de gece süresinin hiçbir şekilde on bir saatin üzerinde belirlenemeyeceğini ifade etmektedir. Bu bilgilere göre Doğru Cevap C seçeneği olur.
2.Soru
Klâsik liberalizm kuramıyla ünlenen; “Bırakınız yapsınlar, bırakınız geçsinler” tekerlemesiyle simgelenen düşünce yapısına göre aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
İnsanların diledikleri gibi hareket etmeleri |
İnsanların ekonomik faaliyetlerinde tam bir serbestliğe sahip olmaları |
Ekonomik ve toplumsal yaşantıyı yöneten doğal bir düzen yasaları olması |
Devletin, bu düzene karşı çıkmaması gerektiği |
Ekonomik ve sosyal yaşamın kişisel çıkar ilişkisine göre yürüyememesi |
“Bırakınız yapsınlar, bırakınız geçsinler” tekerlemesiyle simgelenen, insanların diledikleri gibi hareket etmeleri ve ekonomik faaliyetlerinde tam bir serbestliğe sahip olmalarını esas alan bu düşünceye göre, ekonomik ve toplumsal yaşantıyı yöneten doğal bir düzen ve bu düzenin yasaları bulunmaktadır. Devlet, bu düzene karışmaktan kesin olarak kaçınmalıdır. Çünkü ekonomik ve sosyal yaşam kişisel çıkar ilişkisine göre kendiliğinden ve en ideal şekilde yürümektedir.
3.Soru
Sanayi devriminin yaşanıldığı dönemde kurulu hukuk düzeni ile ilgili aşağıda verilen bilgilerden hangileri doğrudur?
I. Sanayi Devrimi’nin yaşanıldığı dönemdeki hukuksal düzen, bireyin üstünlüğü temelinde, eşitlik ve özgürlük esasına dayanır.
II. Bu dönemde, işçiler ile fabrika sahipleri arasındaki iş ilişkisi, Roma Hukukundaki hizmet kirası gibi özel hukuk kapsamında ele alınmıştır.
III. Bu hukuki ilişki, sözleşme serbestisi ve çalışma özgürlüğü ilkelerine dayalı olup, bireysel iş sözleşmeleriyle kuruluyordu. İşçi ile işveren arasında, tam bir hukuki eşitlik vardı.
IV. Sanayi Devrimi’nin liberal anlayışı, işverenlerin işçilerle yapacakları iş sözleşmelerinin dışarıdan herhangi bir müdahaleye konu olmamasına (özellikle devlet ve sendikalar tarafından) ve ücret pazarlığının kişisel düzeyde oluşmasına neden olmuştur.
I-III-IV |
I-II-IV |
II-III-IV |
I-II-III |
I-II-III-IV |
Sanayi Devrimi’nin yaşanıldığı dönemdeki hukuksal düzen, bireyin üstünlüğü temelinde, eşitlik ve özgürlük esasına dayanır. Burada eşitlik kavramı, ger- çek veya tüzel kişilerin tümünün eşitliğini kapsarken özgürlük kavramı, sözleşme serbestisine işaret etmektedir. Bu dönemde, işçiler ile fabrika sahipleri arasındaki iş ilişkisi, Roma Hukukundaki hizmet kirası gibi özel hukuk kapsamında ele alınmıştır. Bu hukuki iliş- ki, sözleşme serbestisi ve çalışma özgürlüğü ilkelerine dayalı olup, bireysel iş sözleşmeleriyle kuruluyordu. İşçi ile işveren arasında, tam bir hukuki eşitlik vardı. Eş değişle sözleşmenin yapılıp yapılmamasında, ko- şulların saptanılmasında ya da taraflarca sözleşmenin fesh edilmesinde tam bir serbestlik söz konusuydu. Bu nedenle iş sözleşmeleri, zamanla Borçlar Hukuku’ndaki satış sözleşmeleri ile benzer şekilde yalnızca işgücü (emek) ve ücret değişimine ilişkin bir sözleşme haline dönüşmüştür (Altan, 2000, 45). Doğal olarak da emek diğer üretim faktörleri gibi pazarda serbestçe alınıp satılan ve fiyatı arz ve talebe göre oluşan, ticari bir mal-meta-gibi görülmekte ve devlet çalışma yaşamı ve iş ilişkilerine müdahaleden, liberal anlayış çerçevesinde kaçınmaktaydı (Güven, 2001, 45). Sistemin temel mantığının bir gereği olan serbestlik (serbest rekabet, kişisel çıkar, çalışma özgürlüğü ve bireysel iş sözleşmesi) ise rekabet ücretini ortaya çıkarmaktadır. Sanayi Devrimi’nin liberal anlayışı, işverenlerin işçilerle yapacakları iş sözleşmelerinin dışarıdan herhangi bir müdahaleye konu olmamasına (özellikle devlet ve sendikalar tarafından) ve ücret pazarlığının kişisel düzeyde oluşmasına neden olmuştur. Oysa Sanayi Devrimi’nin işçiler arasında yarattığı yoğun rekabet ortamı karşısında ücreti ile yaşamak durumunda olan insanların sözleşme serbestisi ve çalışma özgürlüğünün pek bir anlamı olamayacağı açıktır (Talas, 1990, 40). Zira ekonomik yönden daha zayıf olan işçi için sözleşme serbestisi, ekonomik yönden daha güç- lü olan fabrika sahiplerinin kendi çıkarlarına uygun olarak ileri süreceği koşulları kabul etme serbestisine dönüşebilecektir. Aralarında var olduğu kabul edilen hukukî eşitlik ise, uygulamada taraflar arasında bü- yük bir eşitsizliğe yol açacaktır (Altan, 2000, 45). Nitekim bu dönemde sermaye sahibinin mevcut düzen içinde ekonomik açıdan gittikçe zenginleşerek refaha kavuşmasına karşılık, bu servet ve refahtan adil bir pay alamadığı için işçilerin artan bir biçimde sefalete düşmeleri iki sınıf arasındaki uçurumu derinleştirmiş, yoksulluğun tabii bir sonucu olarak işçilerin mevcut düzene karşı sermaye ve teşebbüs düşmanlığı şeklinde biçimlenen ayaklanmalarına yol açmıştır (Erkul, 1983, 64).
4.Soru
Asgari ücretin gerekenden daha düşük belirlenmesi aşağıdakilerden hangilerine neden olabilmektedir?
İstihdamın daralmasına ve/veya istihdamın kayıt dışına çıkarılmasına |
Devletin ücretler üzerinde yüksek oranlarda vergi almasına |
İşgücüne olan talebin artmasına ve ücretlerin yükselmesine |
İşgücünün yaşam kalitesinin düşmesine ve yoksullaşmasına |
Ücret maliyetlerini yükselterek işçi- işveren anlaşmazlıklarının artmasına |
Devletin yasal düzenlemeleri çalışma hayatını doğrudan veya dolaylı olarak etkiler. Örneğin asgari ücret uygulamasında işçi ve işveren temsilcileri ile birlikte devletin de önemli bir etkisi vardır. Asgari ücretin gerekenden daha düşük belirlenmesi işgücünün yaşam kalitesinin düşmesine ve yoksullaşmasına neden olurken, piyasa ücretinin üstünde belirlenmesi de istihdamın daralmasına ve/veya istihdamın kayıt dışına çıkarılmasına neden olabilmektedir.
5.Soru
Telafi çalışmasının kanunun aradığı koşulların gerçekleşmesinden itibaren ne kadar süre içinde işverence uygulanması gerekmektedir?
15 gün |
1 ay |
2 ay |
3 ay |
6 ay |
Telafi çalışmasının kanunun aradığı koşulların gerçekleşmesinden itibaren iki ay içinde işverence uygulanması gerekmektedir. Bu süre içinde yapılmayan telafi çalışması, yapılmış sayılmaktadır. İşçinin kanun gereği kullandığı izinler karşılığında telafi çalışması yapma zorunluluğu yoktur. Doğru cevap C'dir.
6.Soru
Aşağıdakilerden hangisi fazla çalıştırılması yasak olan kişilerden değildir?
On sekiz yaşını doldurmamış kişiler, |
50 yaşını geçmiş kişiler |
Gebe ve yeni doğum yapmış ve emziren işçiler, |
Kısmi süreli iş sözleşmesi ile çalıştırılan işçiler, |
Kadın işçiler |
Fazla çalıştırmanın yasak olduğu kişiler:
On sekiz yaşını doldurmamış kişiler,
• Gebe ve yeni doğum yapmış ve emziren işçiler,
• Kısmi süreli iş sözleşmesi ile çalıştırılan işçiler,
• İş sözleşmesi veya toplu iş sözleşmesi ile önceden veya sonradan fazla çalışmayı kabul etmiş olsalar bile sağlıklarının elvermediği doktor raporuyla belgelenen işçiler.
• Kadın işçilere her ne şekilde olursa olsun gece döneminde yedibuçuk saatten fazla çalıştırılamadıklarından, fazla çalışma da yaptırılamaz. Doğru cevap B'dir.
7.Soru
Sanayi Devrimi ilk olarak hangi ülkede gerçekleşmiştir?
Almanya |
İngiltere |
Fransa |
ABD |
Norveç |
1750 ve 1800 yılları arasında birçok yeni buluş önce İngiltere’de ve daha sonra hemen bütün dünya da sanayinin yapısında büyük değişmeler meydana getirmiştir.
Doğru cevap B seçeneğidir.
8.Soru
"Kanunen belirlenmiş haftalık ve günlük çalışma süresini kapsayan sözleşme" olarak tanımlanan sözleşme türü aşağıdakilerden hangisidir?
Tam süreli iş sözleşmesi |
Belirli süreli iş sözleşmesi |
Kısmi süreli iş sözleşmesi |
Belirsiz süreli iş sözleşmesi |
Sürekli iş sözleşmesi |
Kanunen belirlenmiş haftalık ve günlük çalışma süresini kapsayan sözleşme tam süreli iş sözleşmesidir.
Doğru cevap A seçeneğidir.
9.Soru
- Prim ücreti
- Yüzde usulü ücret
- Verime Göre (Akort) Ücret
- Kardan pay alma
- Zamana Göre Ücret
Yukarıdakilerden hangileri, İş Kanunu’nda, Borçlar Kanunu’nda, Deniz İş Kanunu’nda, Basın İş Kanunu’nda ve Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nda sözü geçen ücret türleri arasında yer alır?
II ve IV |
IIı ve V |
I, III ve IV |
II, III ve V |
I, II, III, IV ve V |
İş Kanunu’nda, Borçlar Kanunu’nda, Deniz İş Kanunu’nda, Basın İş Kanunu’nda ve Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nda sözü geçen ücret türleri şunlardır:
- Zamana Göre Ücret
- Verime Göre (Akort) Ücret
- Yüzde Usulü Ücret
Prim ve kardan pay alma ise ücret ekleridir.
10.Soru
İngiltere’de 1760 tarihinden sonra iki büyük atılım ortaya çıkmıştır. Aşağıda verilen seçeneklerde hangisi bu iki atılımı içerir?
Dokuma, demir-çelik |
Otomotiv, kerestecilik |
Madencilik, ziraat |
Telekomünikasyon, taşımacılık |
Denizcilik, gıda |
Sanayi Devrimiyle İngiltere, özellikle 1760 tarihinden sonra iki alanda büyük atılımlar yapmıştır. Bu alanlardan biri dokuma sanayi, öteki de demir-çelik sanayidir.
11.Soru
Aşağıdakilerden hangisi pozitif iş hukuku açısından ücretin unsurlarından biri değildir?
Ücret, nakdi bir ödemedir |
Ücret işveren, işveren vekili veya üçüncü kişiler tarafından ödenir |
Ücret kural olarak dönemsel (periodik) ödenmelidir |
Ücret döviz ile ödenmelidir |
Ücret işin karşılığıdır |
Pozitif iş hukuku açısından ücret Türk parası ile ödenmelidir.
12.Soru
On sekiz ve daha küçük yaştaki işçilerle elli ve daha yukarı yaştaki işçilere verilecek yıllık ücretli izin süresi kaç günden az olamaz?
14 günden |
18 günden |
20 günden |
24 günden |
26 günden |
On sekiz ve daha küçük yaştaki işçilerle elli ve daha yukarı yaştaki işçilere verilecek yıllık ücretli izin süresi yirmi günden (20) az olamaz. Bu nedenle Doğru Cevap C seçeneği olur.
13.Soru
Aşağıdakilerden hangisi çalışma ilişkilerinin konularından biridir?
Sendikaların ücretler üzerindeki payı |
Sendikaların verimlilik üzerindeki payı |
Sendikaların işsizlik üzerindeki payı |
Sendikal örgütlenme modelleri |
Sendikaların işgücünün gelirdeki payı |
Çalışma ekonomisi sendikaların ücretler, verimlilik, işsizlik, işgücünün gelirdeki payı gibi ekonomik değişkenler üzerindeki etkileri ile ilgili iken; çalışma ilişkileri sendikaların ortaya çıkışı, özellikleri, işlevleri, sendika hakkı, sendikal örgütlenme modelleri gibi konularla daha çok ilgilidirler.
14.Soru
..........kelime anlamı ile bir malın veya faktörün alıcılarının ve satıcılarının alım-satım konusunda birbirleri ile ilişki kurmalarını sağlayan her imkândır. Tanımı yapılan kavram aşağıdakilerden hangisidir?
Sermaye |
Yatırım |
Pazar |
Borsa |
Arz |
Piyasa (pazar) kelime anlamı ile bir malın veya faktörün alıcılarının ve satıcılarının alım-satım konusunda birbirleri ile ilişki kurmalarını sağlayan her imkândır. Semt pazarları alıcı ve satıcıyı karşı karşıya getirmesi bakımından piyasaya bir örnek olarak verilebilir. Benzeri şekilde hububat borsaları da hububat satıcıları ile alıcılarını karşı karşıya getirerek piyasa işlevini görürler.
15.Soru
Aşağıdakilerden hangisi olağanüstü sebeplerle fazla çalışmaya örnek verilebilir?
Ülkede seferberlik ilan edilmesi durumunda işçinin çalışma süresinin en çok çalışma gücü seviyesine çıkarılması |
İşçinin bazı nedenlerle çalışmaması nedeniyle, kaybedilen çalışma |
Günlük çalışma süresinin bitimine yakın bir anda işyerinde yangın çıkması nedeniyle işçinin çalışma süresinin uzaması |
İşyerinde üretimin artırılması nedeniyle normal çalışma süresinin üzerinde çalışılması |
Sözleşmeye göre haftalık 36 saat çalışması öngörülen işçinin o hafta 45 saat çalışması |
“Seferberlik sırasında ve bu süreyi aşmamak suretiyle yurt savunmasının gereklerini karşılayan işyerlerinde fazla çalışmaya lüzum görülürse işlerin çeşidine ve ihtiyacın derecesine göre Cumhurbaşkanı günlük çalışma süresini, işçinin en çok çalışma gücüne çıkartabilir.” (İş K. md.43/f.1) Bu amaçla yapılan fazla çalışmaya olağanüstü sebeplerle fazla çalışma denir.
16.Soru
İşveren adına hareket eden ve işin, işyerinin ve işletmenin yönetiminde görev alan kimselere ne denir?
Tüzel kişilik |
Vakıf |
İşçi |
İşveren |
İşveren vekili |
İşveren adına hareket eden ve işin, işyerinin ve işletmenin yönetiminde görev alan kimselere işveren vekili denir. Doğru cevap E seçeneğidir.
17.Soru
Çalışma ilişkileri ve insan kaynakları yönetimi ile ilgili aşağıda verilen bilgilerden hangileri doğrudur?
I.İnsan kaynakları yönetimi işletmelerin hedeflerine ulaşabilmeleri için gerekli olan işlevleri gerçekleştirecek yeterli sayıda nitelikli elemanın işe alınmasını sağlar.
II.İşe alınan nitelikli elemanların eğitilmesini planlar.
III.İşe alınan elemanların işletmeye katkılarının en üst düzeye çıkaracak şekilde geliştirilmesini sağlar.
II-III |
I-II |
I-III |
I-II-III |
Hiçbiri |
Çalışma İlişkileri ve İnsan Kaynakları Yönetimi Son yıllarda gelişen bir disiplin olan insan kaynakları yönetimi de çalışma ilişkilerinin yakın ilişki içinde olduğu alanlardan birisidir. İnsan kaynakları yönetimi işletmelerin hedeflerine ulaşabilmeleri için gerekli olan işlevleri gerçekleştirecek yeterli sayıda nitelikli elemanın işe alınması, eğitilmesi, çalışanların işletmeye katkılarının en üst düzeye çıkaracak şekilde geliştirilmesi, motive edilmesi ve değerlendirilmesi ile ilgili bir bilim alanıdır
18.Soru
Aşağıda işveren vekiline ilişkin verilen bilgilerden hangisi yanlıştır?
İşveren vekilinin işçilere karşı işlem ve yükümlülüklerinden doğrudan işveren sorumludur. |
İşveren için öngörülen her çeşit sorumluluk ve zorunluluklar işveren vekilleri hakkında da uygulanır. |
İşveren vekili işveren adına hareket eder. |
İşveren vekilliği sıfatı işçilere tanınan hak ve yükümlülükleri ortadan kaldırır. |
Fabrika müdürü, personel müdürü, atölye şefi veya ustabaşı kendilerine verilen yetki alanı ile sınırlı kalmak koşuluyla işveren vekili sayılmaktadır. |
İş Kanunu’na göre, “İşveren adına hareket eden ve işin, işyerinin ve işletmenin yönetiminde görev alan kimselere işveren vekili denir. İşveren vekilinin bu sıfatla işçilere karşı işlem ve yükümlülüklerinden doğrudan işveren sorumludur. Bu kanunda işveren için öngörülen her çeşit sorumluluk ve zorunluluklar işveren vekilleri hakkında da uygulanır” Kanun, işveren vekili tanımını çok geniş tutmuştur, bu nedenle işveren adına hareket eden fabrika müdürü, personel müdürü, atölye şefi veya ustabaşı kendilerine verilen yetki alanı ile sınırlı kalmak koşuluyla işveren vekili sayılmaktadır. Ancak Kanuna göre, “İşveren vekilliği sıfatı işçilere tanınan hak ve yükümlülükleri ortadan kaldırmamaktadır”
Görüldüğü üzere D seçeneğinde verilen bilgi yanlıştır. Bu nedenle doğru cevap D seçeneğidir.
19.Soru
İşçinin bireysel olarak ya da grup içinde, üstün çabası doğrultusunda başarılı bir biçimde yaptığı işin ödüllendirilmesi yani kendisine bunlar için bir ek ücret ödenmesine ne denir?
Komisyon |
Prim |
İkramiye |
Ödenek |
Aracılık |
Prim: İşçinin bireysel olarak veya bir grup içinde üstün çabası doğrultusunda başarılı bir şekilde yapmış olduğu işi ödüllendirmek için kendisine ödenen ek bir ücrettir. Prim daha çok görülen işin niteliğini ve niceliğini arttırmak için ödenen bir ücret ekidir.
20.Soru
Aşağıdakilerden hangisi klasik liberal iktisadi düşüncenin savunduğu “Bırakınız yapsınlar, bırakınız geçsinler” düşüncesine uygun değildir?
İnsanların ekonomik faaliyetlerinde tam bir serbestliğe sahip olmalarını esas almaktadır. |
Ekonomik ve toplumsal yaşantıyı yöneten doğal bir düzen ve bu düzenin yasaları bulunmaktadır. |
Devlet, piyasaya karışmaktan kesin olarak kaçınmalıdır. |
Bireyler, kendi çıkarları peşinde koşarken, toplumun da yararına hizmet etmiş olurlar. |
İşsizlik, ücret, refah dağılımı ile ekonomik ve sosyal gelişme sorunları devlet tarafından çözülecektir. |
Klâsik liberalizm kuramı Adam Smith tarafından oluşturulmuş ve daha sonra aynı düşünceyi paylaşan David Ricardo ve Robert Malthus’un katkılarıyla geliştirilmiştir. “Bırakınız yapsınlar, bırakınız geçsinler” tekerlemesiyle simgelenen, insanların diledikleri gibi hareket etmeleri ve ekonomik faaliyetlerinde tam bir serbestliğe sahip olmalarını esas alan bu düşünceye göre, ekonomik ve toplumsal yaşantıyı yöneten doğal bir düzen ve bu düzenin yasaları bulunmaktadır. Devlet, bu düzene karışmaktan kesin olarak kaçınmalıdır. Çünkü ekonomik ve sosyal yaşam kişisel çıkar ilişkisine göre kendiliğinden ve en ideal şekilde yürümektedir. Liberal düşünceye göre bireyler, kendi çıkarları peşinde koşarken ve bunu en iyi gerçekleştirmenin yollarını ararken toplumun da yararına hizmet etmiş olurlar. Ayrıca, üretime katılan faktörlerin üretim den alacakları pay bölüşüm sorunu ekonomik düzenin temel kurumları olan piyasa mekanizması ve fiyatlar sistemi ile kendiliğinden çözülecektir. Emek ve sermaye, üretime yaptıkları katkıların karşılığını tam olarak alacaklardır. İşsizlik, ücret, refah dağılımı ile ekonomik ve sosyal gelişme sorunları da piyasa mekanizması ve fiyatlar sistemi tarafından çözülecek, aynı yönde ve uyuşma içinde olan toplumda sınıf savaşımları da olmayacaktır.
-
- 1.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 2.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 3.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 4.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 5.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 6.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 7.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 8.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 9.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 10.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 11.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 12.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 13.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 14.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 15.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 16.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 17.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 18.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 19.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 20.SORU ÇÖZÜLMEDİ