Ceza Hukuku Ara 4. Deneme Sınavı
Toplam 20 Soru1.Soru
(A), hasmı (B)’nin özel uçağına, uçak havadayken patlamak üzere zaman ayarlı bomba yerleştirmiştir. Bomba, uçak havadayken infilak etmiş, (B)’nin dışında uçağın pilotu (C) de ölmüştür. (A)’nın (C)’ye karşı işlediği suçu, tipikliğin manevi unsurlarından hangisi ile işlediği kabul edilir?
Bilinçli taksir |
Olası kast |
Bilinçsiz taksir |
Doğrudan kast |
Kast veya taksir |
Failin, hareketiyle hedeflediği doğrudan neticelerin yanı sıra, hareketinin zorunlu neticesi ya da kaçınılamaz yan neticesi olarak öngördüğü ve iradi olarak kabul ettiği her şey, bunları istemese dahi doğrudan kastın kapsamındadır. Belli bir neticenin gerçekleştirilmesine yönelik olarak icra edilen fiilin günlük hayat tecrübelerimize göre diğer bazı neticeleri de meydana getireceği muhakkak ise failin bu neticeler bakımından doğrudan kastla hareket ettiği kabul edilmektedir. Örneğin A’nın B’yi öldürmek için silahla ateş etmek üzere olduğunu gören C, A’nın ateş etmesini engellemek için B’nin önüne geçerek siper olur. A, buna rağmen silahını ateşler ve B ile birlikte C’yi de öldürür. Bu olayda A, B’nin önüne geçip ona siper olan C’yi zorunlu olarak öldürebileceğini veya yaralayabileceğini düşünmüş ve öngörmüştür. C’nin öleceği veya yaralanacağı hususundaki öngörme yalnızca bir imkân veya ihtimal öngörmesi değil, bir kesinlik öngörmesi şeklini almıştır. Dolayısıyla fail, C’yi doğrudan kastla öldürmüştür. Somut olayda da aynı durum mevcuttur.
2.Soru
I. Taksirle işlenen fiiller, kanunun açıkça belirttiği hâllerde cezalandırılır.
II. Taksir, kastın hafifletici bir şeklidir.
III. Failin kasten mi, yoksa taksirle mi hareket ettiğinin belirlenemediği hâllerde, taksirden dolayı mahkûm edilmesi gerekir.
IV. Taksirle işlenen suçlarda, teşebbüs ve iştirak hükümleri uygulanmaz.
Yukarıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır?
Yalnız II |
Yalnız III |
I, II, IV |
II, III |
I, II, III, IV |
Suçlar kural olarak kasten işlenmekte, taksirle işlenen fiillerin kanunda suç olarak tanımlanması ise istisna teşkil etmektedir. Nitekim bu husus Kanunun 22. maddesinin 1. fıkrasında “Taksirle işlenen fiiller, kanunun açıkça belirttiği hâllerde cezalandırılır” şeklinde ifade edilmiştir. Buna göre taksirle işlenen bir fiilin cezalandırılabilmesi için suça ilişkin kanuni tanımda bunun açıkça belirtilmesi gerekir. Kasten ve taksirle işlenen suçlar birbirinden bağımsızdırlar. Taksir, kastın hafifletici bir şekli de değildir. Bu nedenle, kast ve taksir aynı şartlar bakımından karşılıklı olarak birbirini ortadan kaldırırlar. Bir başka deyişle failin kasten mi, yoksa taksirle mi hareket ettiğinin belirlenemediği hâllerde, taksirden dolayı mahkûm edilmesi mümkün değildir. Kastın bulunmadığı hâllerde, failin taksirinin olup olmadığı ayrıca araştırılmalıdır.
3.Soru
Kolluk görevlileri, toplumda huzur ve güvenin sağlanması ve vatandaşların can ve mal güvenliğinin teminat altına alınması şeklindeki görevlerinin ifası kapsamında gerektiğinde zor kullanma yetkisine sahip kılınmışlardır. Bu yetki hukuka uygunluk sebeplerinden hangisiyle ilişkilidir?
Meşru savunma |
İlgilinin rızası |
Zaruret hali |
Görevin ifası |
Haksız tahrik |
Görevin ifası kapsamında, zor kullanma ve silah kullanma yetkisi verilen kişilerin, bu yetkilerini kanundaki şartlara uygun olarak kullanmaları hâlinde, işlenen fiil hukuka uygun olacaktır. Kanun, belli şekilde hareket etme görevini belirli kişilere yüklemişse, ancak bu kişiler bakımından hukuka uygunluk nedeni söz konusu olur. Kanun tarafından yetkili kılınmayan kimselerin davranışlarının hukuka uygun olarak nitelendirilmesi ise mümkün değildir.
4.Soru
Aşağıdakilerden hangisi sırf hareket suçları arasında yer alır?
Kasten öldürme |
Kasten yaralama |
İntihara yönlendirme |
Mala zarar verme |
Çocuk düşürtme |
Ceza kanunlarında tanımlanan suçların çoğu, icrai veya ihmali bir hareketin gerçekleştirilmesiyle tamamlanırlar. Tamamlanması için neticenin aranmadığı bu tür suçlara “sırf hareket suçları” denir. İntihara yönlendirme (m. 84), konut dokunulmazlığını ihlal (m. 116), hakaret (m. 125), yalan tanıklık (m. 272) ve iftira (m. 267) gibi suçlar sırf hareket
suçlarındandır.
5.Soru
- Ceza hukukunun hangi fonksiyonu vardır ve bunu nasıl yerine getirir?
Ceza hukuku, sahip olduğu yaptırımların önleyici etkisiyle, hukuki değerlerin korunması fonksiyonu görmektedir. Ceza hukuku bu fonksiyonu, söz konusu hukuki değerleri ihlal eden saldırıları suç¸ olarak tanımlamak suretiyle yerine getirmektedir. |
Devlet toplumsal yaşamı barış içinde devam ettirme fonksiyonu vardır ve görevini ceza hukuku kuralları ile üstelenir. |
Hukuk kurallarının yanında toplumsal düzeninin devamı fonksiyonu vardır ve toplumu oluşturan insanların ilişkilerinde esas aldıkları ahlak, din, örf ve âdet kuralları gibi, başka davranış¸ normları da bulunmaktadır. |
Devletin başlıca görevi hukuka dayalı bir düzen kurmak ve bunu devam ettirmektir. |
Suç¸ teşkil eden haksızlıklar ceza hukukunun ilgi alanında kalmakta ve bu disiplinde fonksiyonunu yerine getirmektedir. |
Ceza hukuku, sahip olduğu yaptırımların önleyici etkisiyle, hukuki değerlerin korunması fonksiyonu görmektedir. Ceza hukuku görevini, söz konusu hukuki değerleri ihlal eden saldırıları suç¸ olarak tanımlamak suretiyle yerine getirmektedir.
6.Soru
İnfaz rejimine ilişkin düzenlemelerin zaman bakımından uygulanmasında kural olarak hangi ilke geçerlidir?
Derhal uygulama ilkesi |
Lehe kanunun uygulanması ilkesi |
Aleyhe kanunun uygulanması ilkesi |
Ülkesellik ilkesi |
Evrensellik ilkesi |
TCK m.7/3'e göre, tekerrür, hapis cezasının ertelenmesi ve koşullu ve salıverme hariç olmak üzere infaz rejimine ilişkin kurallar derhal uygulanır.
7.Soru
TCK’ya göre; kişinin öngördüğü neticeyi istememesine karşın, neticenin meydana gelmesi hâlinde hangi manevi unsur türüyle hareket edilmiş olur?
Birinci dereceden doğrudan kast |
İkinci dereceden doğrudan kast |
Olası kast |
Bilinçli taksir |
Bilinçsiz taksir |
Söz konusu tanım TCK m.22 kapsamında bilinçli taksire işaret etmektedir.
8.Soru
Kanunların zaman yönünden uygulanmasına dair ilkeler çerçevesinde düşünüldüğünde ceza infaz rejimine ilişkin düzenlemeler bakımından geçerli olan ilke aşağıdakilerden hangisidir?
Geçmişe uygulanmazlık |
Derhal uygulanma |
İleriye uygulanma |
Lehe kanunun geçmişe uygulanması |
Eski ve yeni kanunun lehe hükümlerinin birlikte uygulanması ilkesi |
TCK’nın 7. maddesinin 3. fıkrasında ceza infaz rejimine ilişkin düzenlemeler
bakımından derhal uygulama kuralının geçerli olduğu ifade edilmiştir.
9.Soru
Aşağıdakilerden hangisi kastı kaldıran hata hallerinden değildir?
Suçun maddi unsurlarında hata |
Suçun nitelikli unsurlarında hata |
Hukuka uygunluk nedenlerinin maddi şartlarında hata |
Hukuka uygunluk nedenlerinin sınırında yanılgı |
Kusurluluğu ortadan kaldıran nedenlerde hata |
Kusurluluğu kaldıran hallerde hata kastı kaldıran hata kapsamında değildir (TCK m.30/3).
10.Soru
Hangisi/leri kastın kapsamına giren unsurlardandır?
I-Suçun konusu
II-Fail
III-Mağdur
I,II ve III |
I ve II |
I ve III |
II ve III |
Yalnız III |
Doğru yanıt için kastın kapsamı konusunu okuyunuz
11.Soru
İngiliz vatandaşları (İ) ve (L) örgüt kurarak; internet üzerinden (X) Türk Kamu Tüzel kişisinin bilişim sistemlerine sızmış ve tüm bilgilerini alarak bir başka devlete satmıştır. Bu olayda düzenlenen suç ile ceza hukukunun hangi dalı arasındaki ilişki görülmektedir?
Devletler hukuku. |
İş hukuku. |
İdare hukuku. |
Anayasa hukuku. |
Borçlar hukuku. |
A şıkkı doğrudur. Ceza hukuku ile yakın ilişki hâlinde olan bir diğer hukuk dalı da devletler hukukudur. Günümüzde özellikle terör eylemleri, bilişim sistemlerine karşı veya bu sistemler aracılığıyla işlenen fiiller, uyuşturucu madde ticareti, fuhuş veya organların alınması maksadıyla insan ticareti, göçmen kaçakçılığı gibi suçlar çoğu zaman suç örgütleri tarafından birçok devleti ilgilendirecek şekilde işlenmektedir. Başta Avrupa Konseyi ve Birleşmiş Milletler olmak üzere uluslararası toplum, bu tür sınır aşan örgütlü suçlara karşı devletlerin ortak mücadele verilebilmesini sağlamaya yönelik çaba göstermektedirler. Bu çabaların somut ifadesi olarak ilgili konularda çok sayıda milletlerarası sözleşmeler imzalanmaktadır. Bu sözleşmelerin birçoğunda taraf devletlerin kendi iç hukuklarında suç olarak tanımlanması gereken fiillere ve bu suçların faillerinin bulunması ve cezalandırılması bakımından taraf devletler arasında yapılacak işbirliğine ilişkin hükümlere yer verilmektedir. Böylece hem hangi fiillerin suç teşkil edeceği, hem de faillerin ortaya çıkartılması ve iadesi bakımından nasıl hareket edileceği konusunda taraf devletlerin mevzuatları uyumlaştırmaya çalışılmaktadır. Sözleşmeye taraf olmanın gereği olarak taraf devletler başta ceza kanunları olmak üzere ilgili mevzuatlarında değişiklik yapmak suretiyle, uluslararası sözleşme hükümlerini mevzuatlarına taşımaktadırlar.
12.Soru
Yapısında hukuka aykırılığa ayrıca yer verilen suçlar aşağıdakilerden ancak hangisiyle işlenebilir?
Olası kast |
Doğrudan kast |
Dolaylı kast |
Bilinçli taksir |
Basit taksir |
Yapısında hukuka aykırılığa ayrıca yer veren suçların ancak, doğrudan kastla
işlenebileceği kabul edilmektedir.
13.Soru
Ceza infaz rejimine ilişkin düzenlemeler bakımından derhal uygulama kuralının geçerli olduğu Türk Ceza Kanunu'nun kaçıncı maddesinde yer almaktadır?
3 |
5 |
5 |
9 |
11 |
TCK’nın 7. maddesinin 3. fıkrasında ceza infaz rejimine ilişkin düzenlemeler bakımından derhal uygulama kuralının geçerli olduğu ifade edilmiştir. Derhal uygulama, bir hükmün yürürlüğe girdiği anda ilgili olan her olaya uygulanmasını ifade eder.
14.Soru
Yönlendirici irade tarafından hâkim olunan, belli bir amaca yönelen, etkileri dış dünyada hissedilen insan davranış aşağıdaki kavramlardan hangiis ile ifade edilir?
Haksızlık |
Davranış kuralı |
Fiil |
Netice |
Nedensellik bağı |
Ceza hukukunda suçun esasını oluşturan fiil kavramından neyin anlaşılması gerektiği, unsurlarının nelerden ibaret olduğu hususu tartışılan bir konudur. Ancak fiili; yönlendirici irade tarafından hâkim olunan, belli bir amaca yönelen,
etkileri dış dünyada hissedilen insan davranışı olarak tanımlamak mümkündür.
15.Soru
A, bir başkasını öldürmek isterken yanlışlıkla babasını öldürmüştür.
Bu duruma ilişkin olarak aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?
Basit insan öldürme suçunun cezasını alır |
Nitelikli insan öldürme suçuna teşebbüsten ceza alır |
Nitelikli insan öldürme suçundan ceza alır |
Bilinçli taksirle nitelikli insan öldürme suçunun cezasını alır |
Basit insan öldürme suçuna teşebbüsten be nitelikli insan öldürme suçlarından ceza alır. |
Fail işlediği suçta bulunan ve fakat kendisince bilinmeyen bu nitelikli hâllerden etkilenmez, yani cezası artırılmaz. Örneğin TCK’nın 82. maddesinde kasten öldürme suçunun daha ağır bir şekilde cezalandırılmasını gerektiren nitelikli hâllerine yer verilmiştir. Ancak kişi babasını öldürdüğünü bilmediğinden nitelikli hal uygulanmaz. Doğru cevap A seçeneğidir.
16.Soru
İdari yaptırım gerektiren fiiler nasıl nitelenir?
Kabahat |
Suç |
Cürüm |
İdari fiil |
İdari suç |
Çağdaş eğilime uygun olarak yeni TCK’da kabahat türünden suçlara yer verilmemiş, bunlar idari yaptırımı gerektiren fiiller olarak ayrı bir kanunda düzenlenmiştir. Esasen haksızlık teşkil eden ve fakat ifade ettiği haksızlık içeriği suçlara göre daha az olduğu için idari yaptırımı gerektiren fiiller olarak tanımlanan kabahatlerle ilgili olarak 30.03.2005 tarihli ve 5326 sayılı Kabahatler Kanunu kabul edilmiştir.
17.Soru
Hırsızlık suçunu düzenleyen "Zilyedinin rızası olmadan başkasına ait taşınır bir malı, kendisine veya başkasına bir yarar sağlamak maksadıyla bulunduğu yerden alan kimseye bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası verilir" (TCK 141/1) hükmüne ilişkin aşağıdaki ifadelerden hangisi doğrudur?
İlgilinin rıza göstermesi halinde, rıza hukuka uygunluk sebeplerinden birisi olacak ve hukuka aykırılık ortadan kalkacaktır |
Burada rızanın yokluğu suçun maddi unsurlarından biri hâline gelmiş bulunmaktadır |
Anılan hüküm meşru savunma haline giren hallerden birisi olup, faile ceza verilemez |
Rızanın yokluğu fiili suç olmaktan çıkartır |
Mağdur rıza gösterse bile fiil yine suç teşkil edecek ve faile ceza verilecektir |
İlgilinin rızası konusunda, hukukumuz bakımından “tipikliği kaldıran rıza” ve “hukuka aykırılığı kaldıran rıza” şeklinde ikili bir ayrımın yapılması gerekmektedir. Zira suçun kanuni tanımında fiilin “rıza olmaksızın” işlenmesine açıkça yer verildiği hâllerde artık rızanın yokluğu suçun maddi unsurlarından biri hâline gelmiş olmaktadır.
18.Soru
Hırsızlık suçunu düzenleyen Türk Ceza Kanunu’nun 141. maddesine göre “Zilyedinin rızası olmadan başkasına ait taşınır bir malı, kendisine veya başkasına bir yarar sağlamak maksadıyla bulunduğu yerden alan kimseye bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası verilir." Görüldüğü üzere TCK suçu oluşturan hareketin şekli ve nasıl bir hareketle işlenebileceği hususunda herhangi bir özelleştirme yapmamıştır. Buna göre Buna göre hırsızlık suçu fiilin kanuni tanımda düzenleniş biçimine göre nasıl bir suçtur?
Tek hareketli suç |
Çok hareketli suç |
Serbest hareketli suç |
Kesintisiz suç |
Seçimlik hareketli suç |
Kanun tanımlarında hangi tür hareketlerle işleneceği hususunda belirlemede bulunulmayan suçlara serbest hareketli suçlar denir. Bu tür suçlarda, kanunda suçu oluşturan hareketin şekli ve nasıl bir hareketle işlenebileceği hususunda herhangi bir özelleştirme yapılmamıştır. Örneğin görevi kötüye kullanmada (m. 257) suçu oluşturan hareketler Kanunda somutlaştırılmış değildir. Kamu görevlisinin görevinin gereklerine aykırılık teşkil eden kasti her hareketi suçun maddi unsurunun oluşması bakımından yeterlidir. Keza kasten öldürme (m. 81), hırsızlık (m. 141), cinsel saldırı (m. 102/1) ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma (m. 109/1) da serbest hareketli suçlardandır.
19.Soru
"Yolda yürüyen bir kişiye gasp etmek amacıyla saldırılması ve sonucunda kişinin hayatını kaybetmesi" aşağıdakilerden hangisine bir örnektir?
Bilinçli taksir |
Bilinçsiz taksir |
Olası kast |
Netice |
Netice sebebiyle ağırlaşmış suç |
Bir fiilin, kastedilenden daha ağır veya başkaca bir neticenin oluşumuna sebebiyet vermesine netice sebebiyle ağırlaşmış hâl denilmektedir. Kanunda açıkça düzenlenen bu gibi hâllerde, kişi bu neticeler bakımından en azından taksirinin varlığı hâlinde sorumlu olacaktır.
20.Soru
İdarenin düzenleyici işlemleri ile suç ve ceza ihdas edilemeyeceği hususu TCK’nın 2. maddesinin ikinci fıkrasında açıkça ifade edilmiştir: “İdarenin düzenleyici işlemleriyle suç ve ceza konulamaz”. Bu ifade aşağıdaki ceza hukukuna hâkim ilkelerden hangisi ile en sıkı şekilde ilişkidedir?
Kusur ilkesi |
Suçta ve cezada kanunilik ilkesi |
Vicdani kanaat ilkesi |
Kıyas yasağı |
Delillerin doğrudan doğruyalığı ilkesi |
Suçta ve cezada kanunilik ilkesi ile ceza hukuku uygulamasında devletin bireye karşı keyfi muamelede bulunmasının önlenmesi amaçlanmıştır. Suçta kanunilik ilkesi gereğince, kanunun açıkça suç saymadığı bir fiilden dolayı kimseye ceza verilemez. Keza kanunun açıkça cezayı artırıcı bir neden olarak öngörmediği bir husustan dolayı da kimsenin cezası artırılamaz. Cezada kanunilik ilkesi gereğince, hiç kimse belli bir suçla ilgili olarak kanunda öngörülmeyen bir ceza ile ya da kanunda öngörülen cezadan daha ağır bir ceza ile cezalandırılamaz. Kanunda suç olarak tanımlanan bir fiil dolayısıyla uygulanacak yaptırımın türü ve miktarı ancak kanunla belirlenebilir. Bu husus, hem ceza hem de güvenlik tedbiri yaptırımı bakımından geçerlidir. Buradaki “kanun” ibaresi teknik anlamda kullanılmıştır. Cumhurbaşkanlığı kararnamesi, yönetmelik ve diğer genel düzenleyici işlemlerle suç ve ceza ihdas edilemez. İdarenin düzenleyici işlemleri ile suç ve ceza ihdas edilemeyeceği hususu TCK’nin 2. maddesinin ikinci fıkrasında açıkça ifade edilmiştir: “İdarenin düzenleyici işlemleriyle suç ve ceza konulamaz”
-
- 1.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 2.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 3.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 4.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 5.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 6.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 7.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 8.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 9.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 10.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 11.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 12.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 13.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 14.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 15.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 16.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 17.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 18.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 19.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 20.SORU ÇÖZÜLMEDİ