Birçok modern devlette uzun süre belediye ve hayır kurumlarının elinde olan ilköğretim okulları 1870'li yıllardan itibaren  devlet denetimine alınmaya başlamıştır.

Bedensel cezayı yasaklayan, real konulara ağırlık veren, derslerin açık ve anlaşılabilir olmasına dikkat eden, 16 yaşına kadar ortak bir eğitimden sonra çocukların yeteneklerine göre uzmanlaşmanın olmasını öne süren eğitimci Salzmann'dır. 

M.de Condorcet Fransız İhtilali’nden sonra eğitim politikasını ve yapısını belirleyen kişilerden biridir. Hazırladığı “Millî Eğitim Üzerine Rapor”da devletin bir “eğitim devleti” olmasını, laik bir “eğitim politikası” izlemesini ve parasız eğitimi savunmuştur.

Çocuktan hareket akımının en önemli temsilcisi  Montessori'dir.

“Modernlik” ve “çağcıllık” anlamında bir isim olan modernite, akılcı ve bilimci karakteri dolayısıyla devlet ve toplum düzenini değiştirmekten yanadır. Doğru seçenek E'dir.

Yakın Çağ: Batı medeniyetinin gelişim evrelerine göre yapılan yaygın sınıflamaya göre Yakın Çağ, 1789 Fransız Devrimi ile başlayıp günümüze kadar devam etmektedir.

Tanzimat’ın en başarısız olduğu sivil öğretim kademesi yükseköğretim oldu. 1840’ların ortalarında başlayan Batı modelinde bir üniversite kurma çabaları, ancak 1863’te sonuç verdi. Bu tarihte, İstanbul’da, Darülfünun adıyla açılan üniversitede dersler, halka açık konferanslar şeklinde veriliyordu. Derslerde teorik bilgilerin yanı sıra, elektrik, fizik, kimya ve biyoloji deneyleri de yapılıyordu. İlk günlerde, bu dersler büyük ilgi görmüş; dershaneler halkın talebini karşılayamamıştı. Katılımcılar arasında sadrazam ve nazırlar da bulunuyordu. Tanzimat Devri’nde üniversite kurma girişimlerinin başarısızlıkla sonuçlanmasının birçok nedeni vardır. Bunlar arasında mali sıkıntılar, yeterli sayı ve nitelikte öğretim elemanı bulunmaması, plansız girişimler ve tutucu medrese çevresinin muhalefeti, önemli bir yere sahiptir. Doğru cevap C’dir.

16. yüzyılda hümanist derslerin verildiği ve bilgin dillerinin öğretildiği bir okul olarak ortaya çıkan ve 19. yüzyılda resmen üniversiteye hazırlık okulu olarak kabul edilen ortaöğretim kurumu gimnazyumdur.

Bir gayrimüslim çocuğun devşirilebilmesi için, öncelikle ailenin gönüllü olması, çocuğun Türkçe bilmemesi, İstanbul’a gelmemiş olması, vücutça bir eksik yönünün ve sakatlığının olmaması, sağlam ve dirayetli olması, bir mesleğinin olmaması, bir ailenin tek çocuğu ya da tek erkek çocuğu olmaması, aranan temel şartlardan bazılarıdır.

Türk Eğitim Devrimi sırasında Mustafa Kemal ve çalışma arkadaşlarına örnek oluşturan “ilköğretimin zorunlu ve parasız olması, kilise vakıflarına bağlı geleneksel okulların kapatılarak “tek okul” anlayışının hayata geçirilmesi ve nihayet din eğitiminin tümüyle kiliselere bırakılması amacıyla bir dizi yasa çıkarılması” Fransa’da gerçekleştirilmiştir.

M.de Condorcet Fransız İhtilali’nden sonra eğitim politikasını ve yapısını belirleyen kişilerden biridir. Hazırladığı “Millî Eğitim Üzerine Rapor”da devletin bir “eğitim devleti” olmasını, laik bir “eğitim politikası” izlemesini ve parasız eğitimi savunmuştur.

Adam Smith, Milletlerin Refahı (Wealth of Nations) adlı eserinde bir eğitim devletinin olmasını ve eğitimin hem bireyin hem de devletin refahını artırması gerektiğini savunmuştur.

1932 yılında Türkiye’ye davet edilerek Darülfünunun düzeltilmesi için çözüm önerilerini içeren bir rapor hazırlaması istenen eğitimci Albert Malche’dir.

Sultan II. Mahmud’u Türk eğitim tarihinde seçkin bir konuma sahip kılan icraatlarından biri, 1824 yılında ilköğretimi İstanbul ve üç beldesinde (bilâd-ı selâse: Eyüp, Beşiktaş ve Üsküdar) zorunlu hâle getiren bir ferman yayınlamasıdır.

 Köy enstitüleri, 1936’dan sonraki eğitmen kursları ve köy öğretmen okulları denemelerinin başarılı olmasından alınan cesaretle 1940’ta açılmaya başlanmıştır. Bu okullarda verilen eğitimin temel özelliği, ilkokullarda verilecek teorik bilgilerin yanı sıra, mezunlarının görev alacağı köylerdeki sosyal, kültürel, iktisadi hayat ve sağlık gibi konuları da kapsamasıydı. Çünkü tıpkı eğitmenler gibi köy enstitülerinden mezun olanların görevi, köylülere hemen her alanda rehberlik yapmaktı.

Doğru cevap B seçeneğidir.

Doğru cevap İrandır.

İlk bina edildiği günden itibaren bir eğitim ve öğretim kurumu olarak da görev
yapan Mescid-i Nebevî ve müştemilâtında yer alan Suffe, medresenin ilk modelini
oluşturmaktadır. Doğru cevap B'dir. 

İlk defa eğitimin kademelendirilmesi Condorcet raporunda ele alınmıştır

İktidar; Saray, Babıâli ve Ordu, İdeolojik Arayışlar, Osmanlıcılık, Basın-Yayın