Çürümüş maddeler ile beslenen böcek gruplarını anlatmak için kullanılan ifade saprofagdır.

Ağız yapısı sokucu-emici olan böceklerin zarar şekilleri diğerlerinden bazı yönlerden farklılık gösterir. Çünkü bu ağız yapısında sokma işleminden önce böceğin, iğnesi ile dokuları yumuşatarak daha kolay sokma yapmak için ağzından bir salya salgılaması sonucunda bu salyanın içinde bulunan indolik asitten dolayı bitkilerde değişik şekillerde doku ölümleri veya şekil bozuklukları şeklinde zararlar ortaya çıkabilir. Öncelikle sokulup emilen yerdeki dokular parçalanır ve renk açılması meydana gelir. Daha sonra buraları koyu renk alıp dökülebilir. Bazen de bitkinin bu salgılara tepkisi sonucu gal veya tümör oluşumu şeklinde yapılar ortaya çıkabilir. Benzer kanatlılar takımında bulunan böceklerin bazılarında ise beslenme sonucu böcek vücuduna alınan tatlımsı maddeler hemen dışarıya atılır. Bunun sonucunda buraya gelen fungus ve bakteriler bu tatlımsı maddelerin üzerine yapışır ve zamanla bu organlar siyah bir görünüm alır. Bunun sonucunda ise yapraklar fotosentez yapamaz ve bitki zayıf düşer. Doğru yanıt C seçeneğidir.

Bazı böcek türleri doğal düşmanları için tehlikeli olmadığı halde kendilerini tehlikeli gibi gösterirler. Örneğin, Inachis io arka kanatları üstünde bulunan baykuş gözlerine benzer desenleriyle, Fulgora laternaria timsaha benzeyen başıyla düşmanlarını korkutarak kaçırırlar.

Bitkilerde solunum stoma, lentisel ve kökler aracılığıyla gerçekleşir. Deri solunumu toprak solucanı ve ergin kurbağalarda görülmektedir. Solungaç solunumu; başta balıklar olmak üzere, suda yaşayan çoğu omurgasız ve omurgalı canlıda ve kurbağa lavralarında görülür. Akciğer solunumu kuşlarda, sürüngenlerde, memelilerde ve ergin kurbağalarda görülür. Trake solunumu; karada yaşayan eklembacaklılarda ve böceklerde görülür. Akarlar da tipik olarak trake solunumuna sahiptir.

Genel olarak böcek kasları enine çizgili, yarı saydam, renksiz veya grimsi yapıda olup, üç grupta toplanır. Bunlar; İç organ, segment ve eklem kaslarıdır.

Doğru cevap E şıkkıdır.

Ses alma ve ses verme organları bulunan tür çekirgelerdir.

Ezme: Örneğin şeftali ağaçlarının gövde ve kalın dallarında kış aylarında koloni halinde bulunan Gövde kanlıbiti ilkbahar aylarında elma ağaçlarında sürgün ve dallarda koloni halinde bulunan Elma pamuklubiti nimf ve erginleri bir eldiven veya tel fırça yardımıyla ezilerek öldürülür.

Toplama: Örneğin Çam kesetırtılı ve Altınkıçlı kelebek gibi zararlılar kış aylarında grup halinde bulundukları keselerin, üzerindeki bitkilerin dalları ile birlikte kesilerek gömülmesi, bitkilerden uzaklaştırılması veya yakılması suretiyle öldürülür.

Engelleme: Örneğin İncir güvesi erginlerinin yumurtalarını yazın incir kurutma sergilerindeki meyveler üzerine bırakmalarını önlemek amacıyla sergiler akşam üzerleri ve geceleri naylon veya sık dokulu bir bez ile örtülür. Böylece büyük ölçüde zararın önüne geçilebilir.

Bitki Artıklarının Yok Edilmesi: Örneğin Mısır kurdu kışı tarlada kalan mısır sapları içinde geçirir. Pembekurtkışı tarlada kalan veya yere dökülmüş kör, yani açılmamış pamuk kozaları içinde geçirir. Yaprak galerigüveleri yaprak aralarında kışı geçirir. İşte hasat sonrasında tarlada kalıntıların yok edilmesi, örneğin bunların bazı aletler yardımıyla parçalanıp pullukla gömülmesi, yukarıdaki gibi zararlıların popülasyonlarının önemli düzeyde düşürülmesine neden olacak bir kültürel önlemdir.

Zararlıların yaşamalarını güçleştirmek, çoğalmalarını azaltmak veya engellemek amacıyla yapılan tarımsal işlemlere kültürel önlemler denilmektedir. Böceklere karşı savaşta öncelikle kültürel önlemlerden yararlanılır. Çünkü amaç böceklerin öldürülmesi değil, önceden alınan önlemlerle kültür bitkilerini veya ürünleri böceklerden korumaktır.

Canlılar arasında görülen bu karmaşık ve çok yönlü beslenme zinciri madde ve enerjinin bir basamaktan diğerine aktarılmasıyla ekosistemde sürekliliği sağlar. Zincir ne kadar kısa ise madde ve enerjide kayıplar o kadar az olur. Teorik olarak canlılar önceki halkadan aldıkları enerjinin %90’ını yaşamsal faaliyetleri için kullanırken ancak %10’unu sonraki halkaya aktarır. Bu aktarılan enerjiye kullanılabilir enerji denir. Bu kural %10 yasası olarak bilinir ve beslenme ağının her halkasında yaklaşık oranlarda gerçekleşir.

Ovipar (=Yumurta bırakma): Gelişme olgunluğuna ulaşan yumurtaların dişi tarafından vücut dışına bırakılmasına denir. Doğru cevap A'dır.

Yoluna devam eden bir karınca arada bir abdomenini yere değdirmek suretiyle koku noktaları veya izleri oluştur. Yiyecek bulmaya giden bir karınca ancak bu işaretler sayesinde yiyeceği ile birlikte yuvasına geri dönebilir.

Doğru cevap D şıkkıdır.

İlk alınacak önlem a şıkkıdır. Diğerleri sırayla ondan sonra gelir. Cevap A şıkkıdır.

Tarımsal üretimde zararlı akarları içeren grup Acari ya da Acarina adı altında, Arthropoda filumu içinde Arachnida sınıfına bağlı bir alt sınıf olarak yer almaktadır. Acari, yaşama ortamları açısından serbest ve parazitik yaşayan formlar olarak incelenmektedir. Akarlar, morfolojik olarak anten, kanat, mandibula ve maxillalarının olmaması ile böceklerden kolayca ayrılırlar. Eriophyidae familyası dışındaki akar erginlerinin 4 çift bacağa sahip olmaları, onları böceklerden ayıran bir başka morfolojik özelliktir. Ergin olduklarında 0.1-2 mm arasında değişe vücut büyüklükleri, bazı türlerde 5-10 mm’ye kadar ulaşmaktadır. Bir akar vücudu ağız parçalarını içeren gnathosoma ile bacaklarının yer aldığı bölüm olan idiosoma’dan oluşmaktadır.

Nematisit: Yalnızca nematod öldürücü özelliğe sahip tarım ilacı.

Bir böceğin normal olarak aktivite gösterdiği sıcaklıklar arasına “Etkili sıcaklıklar bölgesi” denirken bunu en alt sınırına gelişme eşiği denir. En alt ve en üst değerlerin dışında kalan bölgeler ise inaktif bölgeler olarak tanımlanır. 40°C sıcaklık bu türün etkili sıcaklıklar bölgesinin dışında olduğu için inaktif bölge olarak belirlenmiştir.

Fitofag böcekler çok değişik yerlere yumurtalarını bırakır. Hatta bazı türlerin dişileri yumurtalarını erkeklerinin üzerine yapıştırır.