Eski Türk Edebiyatına Giriş: Biçim ve Ölçü Final 5. Deneme Sınavı
Toplam 20 Soru1.Soru
Aruz, aşağıdaki şairlerden hangisinin şiirlerinde Türkçe ile güzel sağlamıştır?
Turgut Uyar |
Edip Cansever |
Mehmet Akif Ersoy |
Cemal Süreya |
Atilla İlhan |
Mehmet Akif Ersoy
2.Soru
Hattum hisâbun bil didün gavg¯alara saldun beni Zülfüm hayâlin kıl didün sevdâlara saldun beni Bakî Yukarıdaki beyitte mısra sonlarındaki kafiye dışında, birbirine paralel olarak yapılmış bir iç kafiye vardır. Bu beyit için aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?
Zü’l-kavâfîdir.
|
Zû-kâfiyeteyndir.
|
mütedârik kafiyelidir.
|
müterâkib kafiyelidir.
|
Mukayyed kafiyelidir.
|
3.Soru
Aşağıdakilerden hangisi doğrudan sevgilinin güzelliğinden ve ona duyulan arzudan bahseden gazellere verilen addır?
Rindâne Gazel |
Şuhâne Gazel |
Arifane Gazel |
Hakimane Gazel |
Aşıkane Gazel |
Birer edebiyat terimi olmamakla birlikte çeşitli araştırmalarda ve yazılarda aşkın verdiği mutluluk ya da acıyı dile getiren gazellere aşıkane gazel, dünya zevklerinden söz eden gazellere rindane gazel, doğrudan sevgilinin güzelliğinden ve ona duyulan arzudan bahseden gazellere şuhane gazel, tasavvufî düşüncenin hakim olduğu gazellere sufiyane ya da arifane gazel, felsefî gazellere de hikemi veya hakimane gazel adlarının verildiği görülmektedir.
4.Soru
Aşağıdakilerden hangisi Türk şiirindeki aruz ve hece ölçüsüyle ilgili doğru bir ifadedir?
Aruz, genellikle halk şiirinde kullanılmıştır. |
Hece, klasik dönem Türk şiirinde yoğun olarak kullanılmıştır. |
Aruz, Fars ve Türk edebiyatında doğmuştur. |
Hece ve aruz ölçüsünün görevi şiirde ritmi sağlamaktır. |
Türkler aruz veznini ve hece ölçüsünü doğrudan Arap edebiyatından almışlardır. |
Gerek hece, gerekse aruz ölçüsünün görevi şiirde ritmi sağlamaktır. Aruz genellikle klâsik dönem Türk şiirinde, hece ise halk şiirinde kullanılmıştır. Aruz, Arap edebiyatında doğmuş ve oradan Fars ve Türk edebiyatlarına ve diğer İslamî edebiyatlara geçmiş bir şiir ölçüsüdür. Türkler aruz veznini doğrudan Arap edebiyatından değil, İran edebiyatından almışlardır. Bu bilgiler doğrultusunda doğru cevap D şıkkıdır.
5.Soru
İki kısm eylemiş küfr ile îman yeddi iklimi
Anun hükmindedür ba’zı vü ba’zı kâfiristandur
Yukarıdaki beyitte koyu renkle yazılmış olan ‘’yeddi’’ sözcüğünde sağlamlaştırma, bir harfi tekrarlama anlamına gelen aruz işleminin adı hangisidir?
Tef’ile |
Tahfîf |
Teşdîd |
İmâle |
Zihaf |
Aruzda kalıba uydurmak için bir harfi sağlamlaştırma, tekrar etme anlamına gelen uygulama ‘’teşdîd’’ tir
6.Soru
Kısa ünlüyle biten ya da tek kısa ünlüden ibaret bir açık (=kısa) heceyi, ölçü gereği uzun; yani, kapalı (=uzun) hece değerine yükseltmeye ne ad verilir?
Vasl |
İmâle |
Med |
Zihâf |
Tahfif |
İmâle
7.Soru
Aruzda, bir mısraı yazılmış olduğu veznin parçalarına (cüz) ayırmaya verilen ad, aşağıdakilerden hangisidir?
Taktî |
Tef’ile |
Tahfîf |
Teşdîd |
Sekt-i melîh |
Taktî
8.Soru
Aşağıdakilerin hangisi kafiyeden sonra tekrarlanan ve her bakımdan birbirinin aynı ek ve sözcüklerin bütününe verilen addır?
Redif |
Mahrec |
Vasl |
Hurüc |
Mezîd |
Kafiyeden sonra tekrarlanan her bakımdan birbirinin aynı ek ve sözcüklerin bütününe redîf denir. Redîf revîden sonra gelen anlam ve işlev bakımından aynı ek, sözcük ya da sözcük grubudur. Sözcük ya da sözcük grubu halindeki redifler şiiri belli bir düşünce etrafında toplar, ortak bir zemine oturtur ve ona bütünlük kazandırır. Redîf şiirde bulunması şart olmamakla birlikte Divan şairlerinin oldukça s›k
kullandıkları bir âhenk unsurudur.
9.Soru
Aruzda Tahfif ne demektir?
Sonu ünlü ile biten bri kelimeyi, açık hece elde etmek ya da bir kapalı bir açık hece değerinden tek kapalı hece değerine düşürmektir. |
Kısa ünlüyle biten ya da tek kısa ünlüden ibaret bir açık heceyi, ölçü gereği uzun; yani, kapalı hece değerine yükseltmektir. |
Vezin gereği şeddeli bir harfi şeddesiz okumaktır. |
Ölçü gereği Arapça ve Farsça hecelerdeki uzun ünlüleri kısa ünlü; medli heceleri de bir kapalı hece değerine düşürmektir. |
Medli hecelerin asıl değerinden biraz daha uzun okunmasıdır. |
Tahfif’e daha çok “had”, “hatt”, “dürr” gibi sonu çift ünsüzle biten tek heceli kelimeler terkibe girdiğinde vezin gereği başvurulur.
10.Soru
Bazı şiirlerde mısra sonundaki kafiye dışında, birbirine paralel olarak yapılmış iç kafiyeler de bulunur. İki kafiyeli şiirlere ne ad verilir?
zû-kafiyeteyn |
zü’l-kavâfî |
kafiye-i asliyye |
kafiye-i mülhaka |
tarsî’ |
Bazı şiirlerde mısra sonundaki kafiye dışında, birbirine paralel olarak yapılmış iç kafiyeler de bulunur. İki kafiyeli şiirlere zû-kafiyeteyn (=iki kafiyeli) denir. Bu iki kafiye hemen arka arkaya olabileceği gibi aralarında başka kelimeler de bulunabilir.
Örnek
Âlem esîr-i dest-i meşiyyet değil midir
Âdem zebûn-ı pençe-i kudret değil midir
Beytin düz yazıyla dil içi çevirisi
“Bütün âlem kaderin elinde esir değil midir? İnsan kudret pençesine boyun eğmiş değil midir?”
11.Soru
Sonu ünsüzle biten bir kelimeyi, açık hece elde etmek ya da bir kapalı bir açık hece değerinden tek kapalı hece değerine düşürmek için ünlüyle başlayan bir sonraki kelimeye bağlama işlemine ne ad verilir?
İmale |
Zihaf |
Tahfif |
Vasl |
Med |
Aruz vezni açık ve kapalı olarak nitelenen hecelerin önceden belirlenmiş bir düzen içerisinde tekrarlanması esasına dayanan bir şiir ölçüsüdür. Şairler, mısralarını önceden belirlenmiş bu ahenk sistemiyle uyumlu hale getirebilmek için şiirdeki sesler üzerinde bir takım değişiklikler yapmışlardır. Bazılarının şiirin ahengine katkıda bulunmakla birlikte bazıları ahenk hatası olarak Kabul edilen değişiklikler vasıl, imale, med, zihaf, tahfif ve teşdid’dir. Yukarıdaki tanımın karşılığı Vasl’dır.
12.Soru
“şevk-i tamâm”, “nâle-i âteş-feşan”, “bâd-ı sabâ”, “şevk-i şûrîde” Yukarıda verilen Farsça isim ve sıfat tamlamalarının aruza göre ses değerleri hangi seçenekte sırasıyla ve doğru olarak gösterilmiştir?
- . . -. / - . . - - . - / - . . - / - . - - .
|
- . . - / - . . - - . - / - - . - / - - - . .
|
- . . - / - . . - - - - / - . - - / - . . - .
|
- . . - / - - . - - - - / - . . - / - - . .
|
. . - - / - . . - - . - / - - . - / - . - -
|
13.Soru
Birden fazla kafiyesi olan şiirlerin mısra sonundaki kafiyesine ................. denir.
Birden fazla kafiyesi olan şiirlerin mısra sonundaki kafiyesine ................. denir.
Zu^-ka¯fiyeteyn |
Zü’l-kava^fi^ |
Ka¯fiye-i asliyye |
Ka¯fiye-i mülhaka |
Tarsi^’ |
Bazı şiirlerde mısra sonundaki kafiye dışında, birbirine paralel olarak yapılmış iç kafiyeler de bulunur. İki kafiyeli şiirlere zu^-ka¯fiyeteyn (=iki kafiyeli) denir. Bu iki kafiye hemen arka arkaya olabileceği gibi aralarında başka kelimeler de bulunabilir. Bu beyitte koyu harflerle dizilmiş olan iki kafiye arasına başka kelimeler de girmiştir. İkiden fazla kafiyesi olan şiire zü’l-kava^fi^ (=çok kafiyeli) adı verilmiştir. Birden fazla kafiyesi olan şiirlerin mısra sonundaki kafiyesine ka¯fiye-i asliyye (=asıl kafiye), diğer kafiyelerine ise ka¯fiye-i mülhaka (=ek kafiye) denir. Tarsi^’ ise mısra sonlarındaki kafiyelerden önce, iki mısrada paralel olarak yer alan aynı vezindeki kelimelerin birbiriyle kafiyeli olmasıdır. Bir söz sanatı olarak da kabul edilen tarsi^’ nesirde de yapılır. Tarsi^’ yapılan beyit ya da cümlelere murassa’denir. Murassa beyitler aynı zamanda zü’l-kava^fi^ beyitlerdir; ancak tarsi^’de kelimelerin aynı vezinde olması şartı bulunduğundan her zü’l-kava^fi^ beyit murassa’ değildir.
14.Soru
Aşağıdakilerden hangisi kafiye harşerinden biri değildir?
ridf
|
ikfâ
|
kayd
|
dahîl
|
nâ’ire
|
15.Soru
Bir beyitte kafiye olarak her ikisinin de sonunda Farsça sıfat-fiil eki “-ân” bulunan “handân” ve “sûzân” sözcükleri kullanılmıştır. Bu beyitteki kafiye için aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?
Kafiyesi kusurludur.
|
Redif bulunmaktadır.
|
Mücerred kafiye vardır.
|
Kafiye kusuru yoktur.
|
Zülkafiyeteyndir.
|
16.Soru
Yeryüzi bârân-ı eşkümden pür-âb oldı yine Aglamakdan hâne-i çeşmüm harâb oldı yine Bu beyit için aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?
Müreddef bir şiirdir.
|
Zü'l-kâfiyeteyndir.
|
Mukayyed kâfiyelidir.
|
Müesses kâfiyelidir.
|
Mücerred kâfiyelidir.
|
17.Soru
Te’sis ve revi arasındaki kafiye harfine verilen ad aşağıdakilerden hangisidir?
Na’ire |
Mezid |
Vasl |
Dahil |
Ridf |
Dahil olarak tanımlanan bu harfin pozisyonu için mesadif ve arif’teki dal ve rı harflerini örnek verebiliriz.Örnekte de olduğu gibi dahil farklı harfler olabilirse de bu harflerin hareketlerinin aynen tekrarı gerekir.
18.Soru
Aşağıdakilerden hangisi kâfiye kusuru sayılmaz?
"yârân" ile "rindân" kelimelerinin kâfiye olarak kullanılması
|
"vicdân" ile "nâdân" kelimelerinin kâfiye olarak kullanılması
|
"gül" ile "gel" kelimelerinin kâfiye olarak kullanılması
|
"mûr" ile "mâr" kelimelerinin kâfiye olarak kullanılması
|
"mekteb" ile "hep" kelimelerinin kâfiye olarak kullanılması
|
19.Soru
"Yârin dudağından getirilmiş/Bir katre alevdir bu karanfil" beytinin vezni aşağıdakilerden hangisidir?
müstef’ilün müstef’ilün |
mefâ’îlün mefâ’îlün fe’ûlün |
mefâ’îlün mefâ’îlün |
mef’ûlü mefâ’ilün fe’ûlün |
mef’ûlü mefâ’îlü fe’ûlün |
9. mef’ûlü mefâ’îlü fe’ûlün
Yârin dudağından getirilmiş
Bir katre alevdir bu karanfil
Ahmed Haşim
20.Soru
“Revîden önceki “elif (=â)”, “vâv (=û)”, “ye (=î)” harfleridir” tabirinden aşağıdakilerden hangisi olduğunu anlıyoruz?
Ridf |
Dahîl |
Te’sîs |
Kayd |
Revî |
Ridf: Revîden önceki “elif (=â)”, “vâv (=û)”, “ye (=î)” harfleridir. “...mu’tâd” ve “âbâd”daki “elif”ler, “...bî-çûn” ve “...memnûn”daki “vâv”lar ve “...zarîf” ve “...latîf”teki “ye”ler gibi. Kafiyede ridf “elif”se bu elife “ridf-i elifî”, “vav”sa “ridf-i vâvî”, “ye” ise “ridf-i yâyî” denir. Ridfin kafiyede aynen tekrar› gerekir. Tekrarlanmaması kafiye kusurlarındandır. Ridfli kafiyelere kafiye-i mürdefe denir.
-
- 1.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 2.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 3.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 4.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 5.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 6.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 7.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 8.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 9.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 10.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 11.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 12.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 13.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 14.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 15.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 16.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 17.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 18.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 19.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 20.SORU ÇÖZÜLMEDİ