Genel Dilbilim 2 Ara 9. Deneme Sınavı
Toplam 20 Soru1.Soru
Herhangi bir kavramın, olgu ya da olayın anlatımını doğrudan araçlarla gerçekleştirmek yerine ilişkili oldukları başka kavram, olgu ya da olaylardan yararlanılarak anlatılmasına ne denir?
Eşadlılık |
Eşanlamlılık |
Karşıtanlamlılık |
Eğretileme |
Ad aktarması |
Herhangi bir kavramın, olgu ya da olayın anlatımını doğrudan araçlarla gerçekleştirmek yerine ilişkili oldukları başka kavram, olgu ya da olaylardan yararlanma yoluna başvurulmasına ad aktarması denir.
2.Soru
Aşağıdakilerden hangisi çeviri yoluyla dile girmiş ödünçlemelere örnektir?
TDK – Türk Dil Kurumu |
radar - radio detecting and ranging sözcüklerinin başharfleri |
Nescafe |
miting < meeting |
balayı < honeymoon |
Her dilde yeni sözcük yaratmaya dönük çok sayıda yol bulunur. Bunlardan ödünçleme diye adlandırılan, başka dillerden sözcüklerin alınıp bir (sesbilimsel) yerlileştirme sürecinden geçerek kullanılması durumu ya da yine başka bir dilden bir sözcüğün ya da öbeğin tam çevirisinin yapılması yoluyla ödünçlenmesi de birer sözcük yaratma yoludur. D seçeneğinde yerlileştirme, E’de ise çeviri yoluyla dile girmiş bir ödünçleme örneği vardır. Doğru yanıt E’dir.
3.Soru
"Ahmet'in bu işi başaracağı zaten belliydi." tümcesindeki ad tümceciğinin ana tümcedeki işlevi nedir?
Özne |
Nesne |
Yüklem |
Sıfat |
Zarf |
"Ahmet'in bu işi başaracağı" yan tümceciği ana tümcenin öznesi konumundadır.
4.Soru
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde kılıcı özne bulunmamaktadır?
Seçil yüzüyor. |
Nermin arabasını yıkıyor. |
Sedat hasta oldu. |
Osman okula gitti. |
Sedat, arkadaşıyla sinemaya gitti. |
'Sedat hasta oldu' cümlesinde özne, yüklemde dile getirilen olaydan etkilenendir.
5.Soru
Bir tümcenin anlamına baktığımızda diğerinin
doğruluk koşulu ve değeri hakkında da bilgi sahibi
olmamızı sağlayan mantıksal bir ilişkilendirme olarak
tanımlanan kavram aşağıdakilerden hangisidir?
Gerektirim |
Bileşimsellik ilkesi |
Yüklem(leme) kuralı |
Niceleme kuralı |
Önvarsayım |
Tümceler kendi başlarına doğruluk koşulu ve doğruluk değeri taşıdıkları gibi bir tümce aynı zamanda başka bir tümcenin doğruluk koşulu ve değeri hakkında da bilgi verebilir. Bu türden tümcelerarası anlamsal ilişkiler de bileşimsel anlambilimin mantığa dayanan formal yöntemleriyle modellenebilir. Gerektirim, bir tümcenin anlamına baktığımızda diğerinin doğruluk koşulu ve değeri hakkında da bilgi sahibi olmamızı sağlayan mantıksal bir ilişkilendirmedir.
6.Soru
I. Yalın tümce
II. Birleşik tümce
III. Karmaşık tümce
Yukarıda verilen tümce türlerinden hangisi/hangileri “Müjgan kitabı bitirdi ve Hasan onu kutladı.” cümlesi için söylenebilir?
Yalnız I |
Yalnız II |
I ve II |
II ve III |
Hepsi |
Tümceler, evrensel olarak 3 türde olabilir. Bunlar: yalın tümce, bir bağlaçla bağlanan ve iki bağımsız tümce içeren birleşik tümce ve bir yan tümcecik ve bir ana tümceden oluşan karmaşık tümce şeklinde görülür. “Müjgan kitabı bitirdi ve Hasan onu kutladı.” cümlesinde iki ayrı bağımsız tümce vardır ve bunlar bir bağlaç ile bağlanırlar. Bu tümceye “birleşik tümce” denir.
7.Soru
Kısıtlayıcı ortaçların kullanım amacı aşağıdakilerden
hangisidir?
Tümleç işlevinde ve belirtecimsi olarak eklenti |
Sıfat tümceciği içinde nitelenen adın boş izi |
Gönderimi çok geniş olan bir kümenin üyesini |
Ortaç olmaksızın baş adın ayırt edilebildiği |
Başsız ortaçlarda AÖ’nin başı olan adın |
Kısıtlayıcı ortaçlar gönderimi çok geniş olan bir
kümenin üyesini daraltmak için kullanılır. Örneğin:[AÖ
Kitap] iyi bir dosttur. Buradaki kitap çok genel bir addır;
belli bir kitaba gönderimde bulunmayıp konuşucu ve
dinleyici tarafından paylaşılan belli bir kitap yorumu
taşımamaktadır. Oysa belli bir kitap söz konusu ise o
zaman bu nesnenin daraltılması için belli araçlar
kullanmamız gerekir. Örneğin, masadaki kitap diyebiliriz.
Ancak masada birden fazla kitap varsa masadaki kırmızı
kitap diyebiliriz.
8.Soru
Aşağıdaki ögelerden hangisi tümleç-baş yapısı içerir?
siyah yün kazak |
fizik öğretmeni |
çok ilgili |
dün gördüğümüz kırmızı araba |
değerli misafirler |
Her öbekte bir sözcük öbek kurucudur, anlam ve yapı olarak öbekteki en önemli—merkezi— rolü olan sözcüktür. Buna öbekte baş denir. Baş olan bir sözcük, öbek oluşturmak için tümleç ya da eklenti alabilir. Tümleç tamamlayıcı ve zorunlu bir öge iken, eklenti bir öbekte bulunması zorunlu olmayan, seçimlik ve niteleyici ögedir. Bir eklenti, bir ögeden atıldığı zaman, o öge kuralsız olmaz. Eklentiler, arka arkaya dizilebilir. Yani birden fazla eklenti olabilir. Ancak tümleçler bu şekilde dizilemez. Seçeneklerdeki koyu renkli sözcükler atıldığında öbek yine anlamlı olur: (A) siyah yün kazak, (C) çok ilgili, (D) dün gördüğümüz kırmızı araba, (E) değerli misafirler. Oysa B seçeneğinde başın önündeki kısım atılırsa öbek kuralsız olur: (C) fizik öğretmeni › *öğretmeni. Bu yüzden ‘fizik’ sözcüğü tümleçtir. Doğru yanıt B’dir.
9.Soru
Aşağıdakilerden hangisinde eklenti- baş yapısında sıfat- ad bulunmaktadır?
felsefe öğretmeni |
kırmızı ev |
benim güzel evim |
Ev |
tuğla ev |
doğru cevap B dir.
10.Soru
Aşağıdakilerden hangisinde bir eğretileme vardır?
Pamuk yanak |
Mutlu insan |
Ekşi surat |
Acı biber |
Tatlı biber |
A seçeneğinde yumuşaklık özelliği pamuk ile belirtilmiştir.
11.Soru
Aşağıdakilerden hangisi tümce belirteci içerir?
Çocuklar akıllı akıllı oturdular. |
Akşama kadar gezdiler. |
Doğrusu, o haklı. |
Ağaçları çok severim. |
Selin için hediye aldım. |
Belirteçler genellikle tümce ve Eylem Öbeği (EÖ) belirteçleri olarak ikiye ayrılır. ‘Doğrusu’ tümce niteleyicisidir. Doğru yanıt C’dir
12.Soru
Şekilde ? ile belirtilen yere gelecek üyeler hangi notasyon ile ifade edilir?
M = K |
X ∈ B |
M ∉ D |
Y ⇒ F |
K ∩ M |
Sıfatlar tipik olarak ad öbeklerinin bir parçası olarak kendilerini gösterirler. Mavi türündeki sıfatlar bir adla etkileşime girip o ada bir özellik yükledikleri için farklı bir ilişki türü sunuyor olarak kabul edilir. Biz bu ilişki, anlambilim alan yazınında kesişim kümesi ilişkisi olarak sunulur. Buna göre, şekilde kalem ve mavi üyeleri olan iki ayrı küme olarak görülür ve bu kümeler kalem ve mavi sözcüklerinin gönderimsel anlamını işaretler. Kalem kümesi (K), kalem olarak belirlenebilecek şeylerin kümesidir. Mavi kümesi (M) ise mavi özelliği taşıyan şeylerin kümesidir. Soru işareti yerine gelecek mavi kalem, bu iki kümenin kesişim kümesinde yer alır; yani, K ∩ M. Doğru yanıt E’dir.
13.Soru
‘Caner zeki olmasa da çok çalışkan ve azimlidir.’
tümcesi ile ilgili aşağıdakilerden hangisi doğrudur?
Tümcenin eylemi geçişlidir. |
Tümcenin eylemi geçişsizdir. |
Zaman gösteren belirtecimsi bulunmaktadır. |
Tümcede koşaç bulunmaktadır. |
Tamlayan eki alan yapı içermektedir. |
Geçişli ve geçişsiz eylemlerin yanı sıra bu iki
gruba dâhil olmayan koşaç eylemleri vardır. Koşaçlar ne
geçişli ne de geçişsiz eylemlerdir. Tamamen farklı bir
grup olarak yüklemcil bir AÖ, SÖ, İÖ öge ile birlikte
özneye ilişkin bir özellik belirtirler. Bu yüzden yüklemcil
AÖ, SÖ, İÖ özneyi tamamlayan ögedir ve özne tümleci
olarak bilinir: Caner çok çalışkandır (Çok çalışkan =
yüklemcil SÖ ve özne tümleci.)
14.Soru
Aşağıdaki sözcüklerden hangisi iğne sözcüğünün çağrışım alanına girer?
i. iğde
ii. iplik
iii. zor bulunan
iv. ağrı
v. hastalık
Yalnız i |
Yalnız ii |
Yalnız iii |
i, ii, iii, iv |
ii, iii, iv, v |
Çağrışım alanı her sözcüğün çağrıştırdığı diğer imgelerin, kavramların oluşturduğu kümedir. İğne sözcüğü ‘hastane’ bağlamında ağrı ve hastalığı, ‘samanlık’ bağlamında zor bul(un)mayı, ‘dikiş’ bağlamında da iplik sözcüğünü çağrıştırır. İğde ise bunlarla bağdaşmayan bir sözcüktür. Doğru cevap E’ dir.
15.Soru
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde tamlayan- eklenti-ad şeklinde bir dizilim vardır?
Benim güzel evim |
Kırmızı ev |
Felsefe öğretmeni |
Tuğla ev |
Geçen yıl boyanan kırmızı ev |
tamlayan- eklenti-ad yapısı göstermektedir.
16.Soru
Aşağıdakilerden hangisi anadili konuşanların sözcük anlamları ile ilgili bildiklerine örnek verilemez?
Anlamlı olup olmadığını bilme |
Birden fazla anlam taşıyabileceğini bilme |
İki ayrı sözcüğün aynı anlamı taşıyabileceğini bilme |
Anlamsal karşıtlık taşıyabileceğini bilme |
Dünyada var olmayan nesneleri anlamdıramama |
Anadili konuşanlar bir dili bilmelerinin yanında anlam (hem sözcük hem de tümce düzeyi) hakkında da sezgisel bir şekilde bilgi sahibidirler. Sözcük anlamları düşünüldüğünde seçeneklerde verilen (A, B, C, D) tüm maddeler doğrudur. Fakat E seçeneğindeki ibare yanlıştır çünkü Anadili konuşucuları gözlemlenebilir dünyada var olmayan nesneleri barındıran tümceleri de anlama yetisine sahiptir.
17.Soru
Aşağıdaki tümcelerin hangisinde ad aktarması vardır?
Dağlardan aşağıya indi. |
Martılara simit atardı. |
Masası her zaman düzenliydi. |
Annesinin böreğini afiyetle yedi. |
Geçen yıl dedesi dört kolluya binmişti. |
Ad aktarmaları genel olarak herhangi bir kavramın, olgu ya da olayın anlatımını doğrudan araçlarla gerçekleştirmek yerine ilişkili oldukları başka kavram, olgu ya da olaylardan yararlanma yoluna başvurur. Seçenekler incelendiğinde E seçeneğindeki “dört kolluya binmek” söz öbeği “ölüm” anlamı yerine kullanılmıştır ve bu yüzden bir ad aktarmasıdır.
18.Soru
"Bir sözcüğün anlamı sözcüğün kendisinden bağımsız bir şey değildir ve ne sözcük ne de anlamı insan zihninin dışında var olabilir." Bu sav, hangi sözcük kuramını yansıtır?
Gönderimsellik Kuramı |
Gösterge Kuramı |
İçsellik Kuramı |
Anlamsal Ağlar Kuramı |
Anlamsal Özellikler Kuramı |
Verilen sav, İçsellik Kuramını yansıtmaktadır. Doğru cevap C'dir.
19.Soru
Aşağıdakilerden hangisinde bir eğretileme yer alıp, benzetme ilgeci ve yönü yoktur?
Teyzesi yeğeni ile konuşurken: Şeker bu şeker! |
Birisi diğeri ile konuşurken: Taş gibi kalbin var. |
Antrenör sporcuya: Karın kasların çelik gibi olmalı. |
Müteahhit ev sahiplerine: Evlerinizi kale gibi sağlam yaptım. |
Adam akrabalarına: Amcam hakkın rahmetine kavuştu. |
Eğretileme içeren B ve C seçeneklerinde benzetme ilgeci gibi, D seçeneğinde hem ilgeç hem de benzetme yönü vardır. E seçeneği eğretileme örneği değil, ad aktarması içerir. A seçeneğindeki örnekte teyzesi yeğenine ‘Şeker bu şeker’ diye seslenerek onun ‘şeker gibi tatlı’ olduğunu ilgeç ve benzetme yönü kullanmadan ifade etmektedir. Doğru yanıt A’dır.
20.Soru
Albert Einstein dediğimizde aklımıza gelen ünlü kuramsal fizikçi, Albert Einsteindır. Öte yandan dünya üzerinde Albert Einstein adını taşıyan başka bireyler de yaşamış olabilir ya da yaşamaktadır, ancak bu diğer Albert Einstein’ları, kuramsal fizikçi olan Albert Einstein’dan daha az biricik ve tek yapmaması aşağıdakilerden hangi kuramla açıklanabilir?
İçsellik kuramı |
Gönderimsel kuram |
Gösterge kuramı |
Anlamsal ağlar kuramı |
Anlamsal özellikler kuramı |
Albert Einstein dediğimizde aklımıza gelen ünlü kuramsal fizikçi, Görelilik Kuramını ortaya atan kişi Albert Einsteindır. Öte yandan dünya üzerinde Albert Einstein adını taşıyan başka bireyler de yaşamış olabilir ya da yaşamaktadır ancak bu diğer Albert Einstein’ları, kuramsal fizikçi olan Albert Einstein’dan daha az biricik ve tek yapmaz; aynı adı taşısalar da Albert Einstein özel adını taşıyan her bir birey dünya üzerinde eşi olmayan bir bireyi temsil etmektedir. Bu açıdan bakıldığında, Albert Einstein’ adını taşıyan farklı göndergelerden söz edebiliriz ancak yine de bu kuramda Albert Einstein’ özel adının anlamı gönderimde bulunduğu Albert Einstein’ adını taşıyan bireyin kendisi olarak kabul edilmektir.
-
- 1.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 2.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 3.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 4.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 5.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 6.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 7.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 8.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 9.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 10.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 11.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 12.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 13.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 14.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 15.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 16.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 17.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 18.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 19.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 20.SORU ÇÖZÜLMEDİ