Hadis Final 10. Deneme Sınavı
Toplam 20 Soru1.Soru
İslâm toplumunda çağdaşlaşma yolundaki ilk teşebbüsler ilk olarak nerede görülür?
Osmanlı İmparatorluğu’nun Rumeli bölgesinde |
Mısır’da |
Endülüs’te |
Ortadoğu’da |
Hint alt kıtasında |
İslâm toplumunda çağdaşlaşma yolundaki ilk teşebbüsler, İngilizlerin kolonyalist işgalinin etkisiyle Hint alt kıtasında görülür. Öncelikle, geleneksel düşünceye yönelik içerden eleştirilerden yararlanarak, İslâm toplumunun din anlayışını zayıflatmaya yönelik çabalar, zamanla hukuk alanındaki müdahalelerle güç kullanmaya varan bir boyut kazanmıştır. Hint alt kıtasındaki çağdaşlaşma hareketlerinin öncüleri arasında Seyyid Ahmed Han (v. 1989), Çerağ Ali (v. 1895) ve Emir Ali’yi (v. 1928) saymak mümkündür. Yaklaşık aynı zaman diliminde Mısır’da ise Cemâleddin Efgânî (v. 1897) ve Muhammed Abduh (v. 1905) benzer fikirlerin savunuculuğunu yapmaktaydılar.
2.Soru
“Birbirinize kin ve düşmanlık beslemeyin, birbirinize haset etmeyin, birbirinize sırt çevirmeyin. Ey Allah’ın kulları, kardeş olun! Bir müslümanın, din kardeşine üç günden fazla küs ve dargın durması helâl değildir”. Buhârî, Edeb, 57, hadis no: 6076; Müslim, Birr, 23, hadis no: 6690). Yukarıda verilen hadis toplumsal ahlaka yönelik hangi konuyu ele almaktadır?
İş Hayatında Doğruluk ve Dürüstlük |
Sevgi, Şefkat ve Merhamet |
Sosyal Denetim |
Hasedin Kişisel ve Sosyal Zararları |
Hediye ve Rüşvet |
Hasedin Kişisel ve Sosyal Zararları
“ َ َ ت َلا َ ُدوا و َاس َ َتح َلا َ ُضوا و َاغ َب َ أَيَّ ٍام تـ ِ لا َة َث َلا ْ َق ث ُ َفـو َ أَ َخاه ُر ْج َه ِ ٍم أَ ْن يـ ل ْ ُس ِم ِ ُّل ل َ َيح َلا ًا و َان ِ ْخو ِ إ َّه َ الل َاد ب ِ ُوا ع ُكون َ ُوا و َر''
“Birbirinize kin ve düşmanlık beslemeyin, birbirinize haset etmeyin, birbirinize sırt çevirmeyin. Ey Allah’ın kulları, kardeş olun! Bir müslümanın, din kardeşine üç günden fazla küs ve dargın durması helâl değildir”. Buhârî, Edeb, 57, hadis no: 6076; Müslim, Birr, 23, hadis no: 6690). Doğru yanıt D'dir.
3.Soru
Yerli olsun olmasın Mekke'de bulunan bütün insanların haklarını koruyacaklarına mazlumun hakkını kim olursa olsun zalimden alacaklarına dair yaptıkları yemine ne ad verilir
Kasem-i müşterek |
Hılf'ul mazlum |
Hilf'ul fudul |
Kasem'ul mazlum |
Hılf'ul kabail |
Nübüvvetten önce, Hac ve tica^ri^ fuar mevsimini de içine alan Haram aylarda (Zilka’de, Zilhicce, Muharrem, Receb), Mekke-Ta^if-Medi^ne üçgeni içinde kan akıtılması ve insanlara haksızlık yapılması kabi^lelerin ileri gelenlerini daima rahatsız etmişti. Bi’setten 20 yıl önceki bir Zilka’de ayında, Hz. Peygamber’in amcalarından Zübeyr’in girişimiyle bir “bahadırlar teşkila^tı” kurulmuş; Teym b. Murra kabi^lesinin yaşlı ve zengin liderlerinden Abdullah b. Cüd’a^n’ın evinde toplanan Ha^şim, Muttalib, Esed, Zühre ve Teym oğullarından müteşekkil bir grup, yerli olsun olmasın Mekke’ de bulunan bütün insanların haklarını koruyacaklarına, mazlumun hakkını kim olursa olsun za^limden alacaklarına dair yemin etmişlerdi. bu yemine Hılfu'l-Fudul denmiştir.
4.Soru
Hadise göre dinin elden çıkışı ne ile başlar?
Mübâhın terki |
Vacibin terki |
Sünnetin terki |
Farzın terki |
Cimriliğin yaygınlaşması |
“Dînin elden çıkışı sünnetin terkiyle başlar. Halat nasıl lif lif kopup parçalanırsa, din de Sünnetin birer birer terkiyle ortadan kalkar” (Dârimî, Mukaddime 16, hadis no: 98). “Kim benim bir Sünnetimi ihyâ ederek insanların onunla amel etmelerine vesîle olursa, o insanların kazanacağı sevaplardan hiçbir şey eksilmeksizin bir o kadarı da kendisine yazılır” (Tirmizî, İlim 16, hadis no: 2677, İbn Mâce, Mukaddime 15, hadis no: 209- 210).
5.Soru
Aşağıdaki seçeneklerin hangisi Hz. Peygamberin hadislerinin toplum için ne anlama geldiğini gösteren bir ifade içermektedir?
Toplumun hafızası |
Toplumun sesi |
Toplumun duruşu |
Toplumun haykırışı |
Toplumun mantıkı |
İslâm toplumlarının (ümmet-i Muhammed’in) arşivi, hâfızası, ibret sergisi, kültür müzesi, ecza deposu ve şifa kaynağı mahiyetindeki hadis kitaplarında, rivâyetlerin iki tür sisteme göre (ale’r-ricâl, ale’l-ebvâb) kayda geçtiğini biliyoruz.
6.Soru
Lafızlarıyla nakletmek suretiyle bize kadar ulaştıran râviler silsilesine verilen isim aşağıdakilerden hangisidir?
Rivayet |
Metin |
Tahammül |
Eda |
Merfu |
Rivâyet lafızlarıyla nakletmek suretiyle bize kadar ulaştıran râviler silsilesinin adıdır.
7.Soru
Keşfü’l-hafa'nın yazarı aşağıdakilerden hangisidir?
Sehâvî |
Celaleddîn es-Suyûtî |
İsmâil b. Muhammed el-Aclûnî |
Muhammed Fuad Abdülbâki |
Muhammed Muhyiddîn Abdulhamîd |
Keşfü’l-hafa'nın yazarı İsmâil b. Muhammed el-Aclûnî'dir.
8.Soru
Aşağıdakilerden hangisi hadislerin sıhhatini inkâr edenler veya farklı mülâhazalarla bilgi değerinin olmadığını söyleyenler grubunda değerlendirilemez?
Sünnete sıradan kişilerin sözü imiş gibi yaklaşanlar
|
Şarkiyatçılar
|
Âlim olan abidler |
Şarkiyatçı tesirinde kalan dinden uzak kesim
|
Müslüman gözükmekle birlikte kalplerine îmân tam olarak yerleşmeyenler |
Şarkiyatçılarca başlatılan bu ilk sistematik eleştirilerle eş zamanlı olarak, onların da desteğiyle İslâm dünyasından bazı kimseler de ortaya çıkmaya başladı. Esasen hadislerin sıhhatini inkâr edenler veya farklı mülâhazalarla bilgi değerinin olmadığını söyleyenler sadece günümüzde söz konusu değildi. İmâm Şâfiî eserlerinde “bütün haberleri reddedenler” ve “haber-i hâssayı reddedenler” şeklinde iki grubun varlığından söz eder. Günümüzde de özüne Şâfiî tarafından işaret edilen hususlarda geleneksel yaklaşımdan farklı fikirler ileri sürülmüştür. Ayrıntıları ilerleyen bölümlerde ele alınacak olan bu eğilimleri, şarkiyatçılar, şarkiyatçı tesirinde kalan dinden uzak kesim, Müslüman gözükmekle birlikte kalplerine îmân tam olarak yerleşmeyenler, aykırı fikirler ileri sürerek tanınma arzusuyla hareket edenler, câhil olan âbidler, sünnete sıradan kişilerin sözü imiş gibi yaklaşanlar, modern problemlerin sünnete uymaktan kaynaklandığını savunanlar, bütün hadisleri veya belirli konulara dair hadisleri reddedenler, hadislerin Hz. Peygamber’e nisbetinin kesin olmadığını savunarak onları değersiz görenler, hadislerin sahih olsa bile tarihsel olduğunu dolayısıyla o gün için geçerli olabileceğini savunanlar şeklinde, çok kesimi içine alacak tarzda tespit edebiliriz.
9.Soru
Râgıb el-İsfahânî’ye göre aşağıdakilerden hangisinden iyi ahlakın temeli olarak bahsedilebilir?
Sabır
|
Hikmet
|
Cümertlik
|
Hilm
|
İhsan |
Meşhur ahlâk felsefecisi Râgıb el-İsfahânî’ye göre, kişinin yerleşik temel karakteri anlamında ahlâkî yapısı değişmemekle beraber, bu yapının sonucu olarak ortaya çıkan fiil ve davranışları eğitimle değişebilir. Ona göre, iyi ahlâkın temeli, nefsin/ruhun ilim öğrenerek temizlenmesi, iffet, sabır ve adaletin uygulanmasıdır. Neticesi ise hikmet, cömertlik, hilim ve ihsan ile donanmasıdır.
10.Soru
Aşağıdakilerden hangisi Türkçe yazılan ilk Kırk Hadis kitabıdır?
Keşfü’l-Hafâ |
Şihâbü’l-Ahbâr |
Nehcü’l Feradis |
Envâru’l-Âşıkîn
|
Kısas-ı Enbiyâ |
Türk dilinde yazılan ilk Kırk Hadis, Mahmud b. Ali’nin Orta Asya edebî lehçesiyle 759/1358 yılında tamamladığı Nehcü’l-Ferâdîs adlı mensur eserdir.
11.Soru
Aşağıdkai özelliklerden hangisi Cevâmi‘u’l-kelim programının Şâmile’de olmayan özelliklerden biridir?
Kelime ile hadis arama |
Her râvinin kim olduğuna doğrudan ulaşma |
Ve veya ekleri koyabilme |
Kitapların künyesine ulaşmak
|
Hadisi sadece belirli kitaplarda aramak |
Hadis alanında en geniş arama motorlarından birisi de Cevâmi‘u’l-kelim programıdır. http://gk.islamweb.net:8080/ adlı siteden ücretsiz olarak indirilebilen bu program, kullanıcısına Şâmile’de olmayan birçok imkân sunmaktadır. Bu programda hadis aramak için öncelikle ekranın sağ tarafında bulunan butonuna basılmalıdır. Karşılaşılan sayfada program bize, genel arama, râvi araması gibi çeşitli seçenekler sunar. Hadis aramasında genel arama kısmı tercih edilmelidir. Bu butonun yanındaki boşluğa bulunması istenilen hadisin nispeten nadir kelimesi ya da kelimeleri yazılmalıdır. Şayet yazılan kelimelerin aynı sayfa içerisinde ayrı ayrı yerlerde de olsa bulunması isteniyorsa bir alt satırdaki butonunun işaretlenmesi gerekir. Şayet yazılan kelimenin olduğu gibi aranması arzu ediliyorsa kelimenin türevlerinin de aranması isteniyorsa kısmı tercih edilmelidir. Hemen yandaki butonu vasıtasıyla hangi kitaplarda arama yapılacağı belirlenebilir. Arama neticesinde sonuçlar, sayfanın altında kitab ve sayfasıyla birlikte örülecektir. Tercih edilen birisine girilmesi sonucunda metinle karşılaşılır. Bu programın Şâmile’ye göre daha kullanışlı yönlerinden biri her râvinin kim olduğuna doğrudan ulaşma imkânıdır. Farklı renkle belirlenen isimler tıklandığında râviler hakkında doğrudan bilgi elde edilir.
12.Soru
Hadisin sened veya metninde bulunan ve ancak hadis ilminde uzman olanların görebileceği gizli bir kusura ne ad verilmektedir?
Şaz
|
İllet
|
Muteber
|
Muttasıl
|
Sika |
Hadis âlimleri bir hadisin sahih yani sağlam ve kabul edilebilir bir rivâyet olabilmesi için yukarıdaki unsurlar dışında şaz ve illetli olmamasını da şart koşarlar. Şaz, hadisin sened veya metin açısından diğer rivâyetlere aykırılık taşımasıdır. İllet ise hadisin sened veya metninde bulunan ve ancak hadis ilminde uzman olanların görebileceği gizli bir kusurdur. Görüldüğü gibi bu iki şart hadisin iki temel unsuru olan sened ve metin arasında ortaktır.
13.Soru
Hadisler ile ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi doğru değildir?
Farklı coğrafyalarda yaşayan müslümanlar arasındaki ortak zihnî tutum ve hayat tarzını sağlamıştı |
Temel ahlâkî kriterleri belirleyerek İslâm ahlâkının yaygınlaşmasını sağlamıştı |
Mü’minleri aynı mânevî çatı altında bir arada tutarak kültürel ve kurumsal birliği sağlamışt |
Dünyada yaşanan değişimlere karşı toplumdan hareketle dîni şekillendiren bir anlayışı esas almıştır. |
Fıkıh, Tefsir, Kelâm, Tasavvuf ve Mezhepler Tarihi benzeri İslami ilimlerin temelini oluşturmuştur. |
Yahudilik ve Hristiyanlığın aksine, kaynaklarını ilk günkü gibi temiz ve berrak haliyle muhafaza etmeyi başarmış olan İslâm medeniyeti, yüzyıllar boyu dünyada yaşanan değişimlere karşı, toplumdan hareketle dîni değil, dinden hareketle toplumu şekillendiren bir yaklaşımla hareket etmiştir. Bu yaklaşımın esaslarını ise büyük oranda hadisler belirlemiştir.
14.Soru
Aşağıdaki seçeneklerden hangisi dünyanın birbirine çok uzak bölgelerinde, birbirine çok yakın tavırlar sergileyerek yaşayan Müslüman milletleri tek bir kimlik altında birleştiren kuvvet olarak değerlendirmeye en uygundur?
Hz. Peygamberin uygulamalarına yönelik bilgi akışındaki canlılık ve devamlılık
|
İlim adamlarının vaaz ve ilmihal hizmetleri
|
Büyük fakihlerin günümüze aydınlatan eserleri |
Diğer dinlere mensup kişilere karşı bir olma duygusu |
İlmi ile amel edenlerin iyi örnek oluşları |
Dünyanın birbirine çok uzak bölgelerinde, birbirine çok yakın tavırlar sergileyerek yaşayan müslüman milletleri tek bir kimlik altında birleştiren kuvvet, Hz. Peygamber’in ashâbıyla yolculuğa başlayan, nesilden nesile uygulanarak intikal eden bilgi akışındaki canlılık ve devamlılıktır. Bilgi toplama ve iletim sistemi, sahip olduğu düzgün altyapı ve güçlü dağıtım şebekesi sayesinde öylesine sağlıklı işlemiştir ki, her samimi müslümanın gönül bahçesi, farklı isâle hatları vasıtasıyla aynı baraj havzasından beslenebilmiştir.
15.Soru
Hadis kaç temel unsurdan oluşur?
2 |
3 |
4 |
5
|
6 |
Hadis ,sened ve metin olmak üzere iki temel unsurdan oluşur.
16.Soru
Muhammed Fuâd Abdulbâkî’nin tahkik ettiği ve hadislerini numaralandırdığı beş cilt hâlinde Kahire’de (1955) yayımlanan ve "?" rumuzuyla bilinen hadis kitabı aşağıdakilerden hangisidir?
Tirmizî |
Nesâî |
Buhârî |
Müslim |
İbn Mâce |
Müslim (Sahîh). Muhammed Fuâd Abdulbâkî’nin tahkik ettiği ve hadislerini numaralandırdığı Müslim’in Sahîh’i beş cilt hâlinde Kahire’de (1955) yayımlanmıştır. Konkordans’ta (? ,Îmân, 316) rumuzu, Müslim, Kitâbü’l-Îmân, 316 numaraya işaret etmektedir.
17.Soru
Hadis kitablarının hangi bölümünde evlilikle ilgili hadis bulunmaz?
Talak |
Nafakat |
Rada' |
İstiska |
Lian |
istiska sözlük anlamı sulama demektir. ıstılahi anlamı olarak ise yağmur namazının adabı ile ilgilidir.
18.Soru
Aşağıdakilerden hangisi İslâm çağdaşçılığının sistemleşme dönemi temsilcilerindendir?
Emir Ali |
Fazlurrahman
|
Seyyid Ahmed Han
|
Edip Ahmed Yüknekî
|
Çerağ Ali |
Hint alt kıtasındaki çağdaşlaşma hareketlerinin öncüleri arasında Seyyid Ahmed Han (v. 1989), Çerağ Ali (v. 1895) ve Emir Ali’yi (v. 1928) saymak mümkündür. Yaklaşık aynı zaman diliminde Mısır’da ise Cemâleddin Efgânî (v. 1897) ve Muhammed Abduh (v. 1905) benzer fikirlerin savunuculuğunu yapmaktaydılar. Anadolu’da ise benzer fikirleri garpçılar diye isimlendirilen kişiler dile getirmişlerdir. Batılı işgale karşı direnmekle onlarla işbirliği yapmak arasında gidip gelen bu tür kimseler fikrî olarak da şarkiyatçı düşünceyle doğrudan irtibat kurabilen kişilerdi. Bu sebeple İslâm çağdaşçılığının teşekkül dönemi olarak nitelendirilebilecek ilk teşebbüsler varlığını bu kişilere borçludur. Sistemleşme dönemi çağdaşçılığına ise Fazlurrahman, Gulam Ahmed Perviz, Mahmud M. Tâhâ, Muhammed Arkoun gibi kimseler örnek olarak gösterilebilir. Bugün yaşanan tecrübelerin de gösterdiği üzere, Batı reform düşüncesi kendi içinde pek çok çelişki barındırsa da ilk İslâm çağdaşçıları buna fazla dikkat çekmemişler, daha ziyade Batı’nın geleneksel olana tavrını kendilerine örnek almışlar, sadece, İslâm geleneğinin Batı değerleri ile örtüşen kısımlarını öne çıkarmışlardır.
19.Soru
“Dînin elden çıkışı sünnetin terkiyle başlar. Halat nasıl lif lif kopup parçalanırsa, din de Sünnetin birer birer terkiyle ortadan kalkar”. Yukarıdaki ifadede asıl anlatılmak istenenin ne olduğu aşağıdaki seçeneklerin hangisinde yer almaktadır?
Hz. Peygamberin sünnetinin huzur verdiği |
Hz. Peygamberin sünnetinin tüm insanlığa seslendiği |
Hz. Peygamberin sünnetinin bazı kesimlerce dikkate alınmadığı |
Hz. Peygamberin sünnetinden terkin iyi sonuçlar doğurmayacağı |
Hz. Peygamberin sünnetinin önemi |
Verilen sözde anlatılmak istenen Hz. Peygamberin sünnetinin terk edilmesi durumundan dinin elden gideceği asıl olarak anlatılmak istenmektedir.
20.Soru
Aşağıdaki seçeneklerden hangisi Kur’an’ı Kerim’in günümüze kadar değişmeden getirilmesinde etkili olan muhafaza yöntemlerinden biri değildir?
Diğer dinlerdeki uygulamalar ile karşılaştırılması
|
Mushaf haline getirilmesi
|
Yazılması
|
Ezberlenmesi |
Fiili uygulama |
Müslümanların her iki kaynağını da, ilk defa kendilerince uygulanan özel metotlarla muhafaza etmiş olmaları; Kur’ân-ı Kerîm’i, Peygamberlerinin döneminden itibaren yazı, ezber ve fiilî uygulama yoluyla koruyarak sonraki nesillere tevâtüren ulaştırmaları, hadisleri ise isnâdlı bilgiler şeklinde nakletmeleri ve sahâbe döneminden itibaren yazıya geçirmeye başlamalarıdır. Bu nedenle İslâm hukuku, hüküm çıkarmak için ilk andan itibaren temelde bu iki kaynağa başvurmuş, netice itibariyle de Müslümanların hayatlarını sadece sosyal ilişkiler açısından değil, bireysel ve ahlâkî yönleri ile de kuşatan bir fıkıh/anlama ayrıcalığına sahip olmuştur.
-
- 1.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 2.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 3.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 4.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 5.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 6.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 7.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 8.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 9.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 10.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 11.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 12.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 13.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 14.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 15.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 16.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 17.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 18.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 19.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 20.SORU ÇÖZÜLMEDİ