Dürüstlük kuralı Türk Medeni Kanununda (m.2/1) de düzenlenmiştir. 

Mal rejiminin sona ermesine neden olan etkenler arasında eşlerden birinin ölümü, başka bir mal rejiminin kabulü, hakim kararıyla mal ayrılığına geçilmesi ve boşanma nedeniyle evliliğin sona ermesi bulunur. Buna göre doğru cevap C şıkkıdır.

Vasi, vesayet altındaki küçüğün veya kısıtlının kişiliği ve malvarlığı ile ilgili bütün menfaatlerini korumak ve hukuki işlemlerde onu temsil etmek amacıyla atanan kişidir. Sulh mahkemesi tarafından atanır.

Taraflar serbest iradeleriyle diledikleri zaman karşılıklı olarak anlaşarak nişanlılık sözleşmesini sona erdirebilirler. Yapılan nişanlılığı sona erdirme anlaşması “ikale”
olarak adlandırılır. Doğru cevap B seçeneğidir.

Eşler, bu birliğin mutluluğunu
elbirliğiyle sağlamak, huzuru bozacak
davranışlardan kaçınmak ve çocukların bakımına,
eğitim ve gözetimine beraberce özen göstermekle
yükümlüdürler. Evlilik birliğinde, eşler birlikte yaşamak, birbirine
sadık kalmak ve aynı zamanda yardımcı olmak
zorundadırlarYardım
yükümlülüğü ise eşlerin birbirine karşı maddi ve
manevi yardımda bulunmasını içerir.

1 yıl geçmekle zamanaşımına uğrar tüm alacaklar.

Boşanmadan sonra kadın  300 günlük bir evlenme yasağı öngörülmüştür.

Anlaşmalı boşanma genel bir boşanma nedeni olup diğer şıklarda özel nedenler verilmiştir. Doğru Cevap 'E'

Sadakat yükümlülüğü, nişanlıların aralarındaki nişanlılık ilişkisine uygun
davranmalarını, birbirlerinden öğrendikleri kendileri ve ailelerine ait sırları açığa vurmamalarını, evlenmelerini imkansız kılacak davranışlardan kaçınmalarını gerekli kılar. Ayrıca nişanlının gereksinim duyan diğer nişanlıya kural olarak maddi ve manevi yardımda bulunma yükümlülüğü de vardır.

Medeni Kanunumuz bu durumu TMK. 119. maddesinde “Nişanlılık, evlenmeye zorlamak için dava hakkı vermez. 

Derneklerin kuruluşunda, yukarıda da belirtildiği gibi, serbest kuruluş sisteminden vazgeçilerek normatif bildirim sistemi benimsenmiştir (TMK. m. 59).

Külli halefiyet ilkesi gereği, mirasçı ölüm anından itibaren mirasbırakanın borçlarından da şahsen sorumlu olur. Zira mirasın kendiliğinden intikalinin bir sonucu olarak mirasbırakanın sadece sahip olduğu haklar değil, aynı zamanda borçları da kendiliğinden külli halef olan mirasçılara geçer. Borçlardan sorumlu olmak istemeyen yasal veya atanmış mirasçı mirası ancak bütün olarak reddedebilir. Esasen mirasın açılması ile birlikte kanun koyucu mirasçılara dört farklı hak tanımıştır. Bu haklardan ilki ve en doğal olanı kuşkusuz mirası kabuldür ve yukarıda belirtildiği gibi bu hakkın seçilmesi için bir davranışta ya da irade açıklamasında bulunmaya gerek yoktur. İkincisi ise mirasın reddidir. Ancak bunların yanı sıra, özellikle terekenin durumunun bilinmediği hallerde mirasçılar terekenin defterinin tutulmasını isteyebilecekleri gibi, son olarak resmi tasfiyeyi de talep edebilirler. 

Kural olarak yasal mirasçılar için red süresi mirasbırakanın ölümünü öğrenme ile başlar

Her eş, yasal sınırlar içerisinde kişisel malları ile
edinilmiş mallarını yönetme, bunlardan yararlanma ve bunlar üzerinde tasarrufta bulunma hakkına
sahiptir. Aksine anlaşma olmadıkça, eşlerden biri
diğerinin rızası olmadan paylı mülkiyet konusu
maldaki payı üzerinde tasarrufta bulunamaz.

Alacaklı eş veya mirasçılarının haklarının zedelendiğini öğrendikten itibaren bir yıl herhalde mal rejiminin sona ermesinden itibaren beş yıl geçmekle dava düşer.

E şıkkı doğrudur. Bunlar Türk Ticaret Kanunu’nda ticaret ortaklıkları (kolektif ortaklık, komandit ortaklık, limited ortaklık ve anonim ortaklık ile ayrı bir kanun olarak Kooperatifler Kanununda da düzenlenmiş olan kooperatifler) adı altında düzenlenmiştir.

Ticaret hukuku medeni hukukun bir dalı değildir.