Medeni Usul Hukuku Final 21. Deneme Sınavı
Toplam 20 Soru1.Soru
Aşağıda yer alan kişilerden hangisinin davada kanuni temsil ile temsil edilmesi gerekmez?
Dava ehliyeti olmayanların |
Velayet altındaki çocuğun |
Vesayet altındaki çocuğun |
Kısıtlı kişinin |
Fiil ehliyetine sahip olan kişinin |
Davada, dava açılmasıyla başlayan usul işlemlerinin ancak kanuni temsilci eliyle yapılması zorunluluğu, dava ehliyeti olmayanlar hakkında söz konusu olur. Dava ehliyetinin Türk Medeni Kanunundaki fiil ehliyetine bağlanmak suretiyle düzenlenmesi karşısında, bu ehliyetten yoksunluk sebebiyle ortaya çıkan kanuni temsilin doğumu, içeriği ve sona ermesi ile kimlerin kanuni temsilci olacağı da yine bu kanuna göre belirlenir.
2.Soru
Mahkeme tarafından çağrılan tarafların birinin gelmemesi durumunda aşağıdaki sonuçlardan hangisi meydana gelebilir?
Duruşma eğer on inceleme duruşmasıysa, taraflardan birinin gelmemesi durumunda, diğer taraf iddiasını ya da savunmasını değiştiremez, genişletemez. |
Bir tarafın mazeretsiz gelmemesi durumunda, yokluğunda yapılan işlemlere itiraz edebilir. |
Tarafların her ikisi de usulüne uygun şekilde davet edildikleri duruşmaya mazeretsiz katılmamaları neticesinde, mahkeme, dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verir. |
Taraflardan birinin davayı takip etmeyeceğini bildirse dahi dosya işlemden sonuçlanana kadar kalkmaz. |
Duruşma gününün belli edilmesi için tarafların başvurması gereken hallerde gün tespit ettirilmemişse, son işlem tarihinden başlayarak 6 ay geçmekle dosya işlemden kaldırılır. |
Tarafların her ikisi de davet edildikleri duruşmaya mazeretsiz katılmaz iseler, mahkeme, dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verir (HMK m. 150, I, c. 1, 1. Alt.). Doğru cevap C'dir.
3.Soru
Tahkim kavramı ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
Özel hukuk alanında, irade serbestinin geçerli olduğu alanlarda, tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri konularda, tahkim de bir uyuşmazlık çözüm yoludur. |
Tahkim, tarafların aralarındaki mevcut veya muhtemel bir uyuşmazlığın hakemler tarafından çözülmesi için yaptıkları bir anlaşmadır. |
Tahkim anlaşmasının tarafları, aynı zamanda doğmuş veya doğabilecek olan uyuflmazlığın da taraflarıdır. |
Tahkim de bir yargı faaliyetidir. |
Tahkim de yargı faaliyeti niteliğinde olduğundan devlet yargılamasından farkı yoktur. |
Niteliği itibariyle bir yargı faaliyeti olan tahkimin, devlet yargısından farklı yanları mevcuttur.
• Devlet yargısında, uyuşmazlığı çözmek ve karara başlamakla görevli mahkeme ve hakimlerin, bağımsız yargı organlar› olmalar› nedeniyle, taraflarca
seçilebilmesi mümkün değildir. Tahkimde ise, bu yolu tercih edip etmemek
konusunda tarafların serbest iradeleri etkili oldu¤undan, yargılamayı yürütecek hakemler taraflarca seçilebilir.
• Devlet yargısında, hâkimler yargı gücünü kanunlardan alır ve millet ad›na
karar verir. Tahkimde ise, hakemlerin kamusal bir sıfat ve yetkisi olmayıp,
hakemler uyuşmazlığı çözme yetkisini taraflar arasında akdedilen tahkim
sözleşmesinden alırlar.
• Devlet yargısında, taraflarca yargılama usûlünün belirlenmesi veya seçilmesi mümkün değildir. Buna karşılık tahkimde, taraflar yargılama usûlünü belirleyebilirler.
• Devlet yargısında, uyuşmazlığın çözümünde uygulanması gereken maddî
hukuk kurallar› belirli olup, hâkimler bu kurallar› uygulamakla yükümlüdürler. Tahkimde ise, taraflar uygulanacak maddî hukuk kurallarını belirleyebilecekleri gibi, hakemlerin tamamen hak ve nesafete göre karar vermesini de kararlaştırabilirler.
4.Soru
Delil tespiti ile ilgili aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?
Delil tespiti de ihtiyatî tedbir ve diğer geçici hukukî korumalar gibi geçici koruma tedbiridir. |
Delil tespiti, uyuşmazlığın çözümü için gerekli olan delillerin bazı durumlarda zamanından önce toplanarak güvence altına alınmasını sağlamaya hizmet etmektedir. |
Delil tespiti, davanın aydınlanması için gerekli olan delillerin korunması için öngörülmüş bir tedbirdir. |
Noter tarafından aynı konuda daha önce tespit işlemi yapılmış olması, delil tespiti talep edilmesine engeldir. |
Vakıalar tek başına tespit davasının konusu olamazken, delil tespit yoluyla vakıaların ve delillerinin tespit ettirilmesi mümkündür. |
Noter tarafından aynı konuda daha önce tespit işlemi yapılmış olması, delil tespiti talep edilmesine ve icrasına engel değildir.
5.Soru
(A) ve (B) 01.01.2017 tarihinde imzaladıkları sözleşmeye ihtilaf halinde uyuşmazlığın tahkim yoluyla çözüleceğine dair hüküm koymuşlardır. (A), 06.01.2017 tarihinde sözleşmenin resmi şekilde yapılmadığı ve geçerli olmadığını ileri sürmüştür. Bu bilgiler ışığında aşağıdaki ifadelerden hangisi doğrudur?
Tahkim şartı resmi şekilde yapılmalıydı. |
Tahkim şartı sözlü olarak yapılabilirdi. |
Asıl sözleşmenin şartı olarak yapılan tahkim sözleşmesine, asıl sözleşmenin geçerli olmadığı gerekçesiyle itiraz edilemez. |
Asıl sözleşmenin şartı olan tahkim şartının geçerli olması en az üç hakemin seçilmiş olmasına bağlıdır. |
Asıl sözleşmenin şartı olan tahkim şartının geçerli olması en az beş hakemin seçilmiş olmasına bağlıdır. |
C şıkkı doğrudur. Asıl sözleşmenin şartı olarak yapılması halinde, tahkim sözleşmesine asıl sözleşmenin geçerli olmadığı veya tahkim sözleşmesinin henüz doğmamış olan bir uyuşmazlığa ilişkin olduğu gerekçesiyle itiraz edilemez (HMK m. 412, IV). Taraflar arasındaki sözleşme gereğince, uyuşmazlığın tahkim yoluyla çözülüp çözülemeyeceği konusunda da hakem veya hakemler tarafından karar verilmelidir. A ve B şıkkı yanlıştır. Tahkim sözleşmesinin yazılı şekilde yapılması yeterlidir. Resmi şekil zorunlu değildir. D ve E şıkkı yanlıştır. Taraflar hakem sayısını istedikleri şekilde belirleyebilirler. Ancak birden fazla hakem görevlendirilecekse bu sayı tek olmalıdır.
6.Soru
Aşağıdakilerden hangisi yargı kollarından biri değildir?
Uluslararası yargı |
Anayasa yargısı |
İdari yargı |
Adli yargı |
Uyuşmazlık yargısı |
Türk hukukunda altı farklı yargı kolunun bulunduğu söylenebilir. Bunlar; anayasa yargısı, adlî yargı, idarî yargı, hesap yargısı, seçim yargısı ve nihayet uyuşmazlık yargısıdır.
7.Soru
Aşağıdakilerden hangisinin yemini kesin delil olarak değerlendirilir?
Üçüncü kişilerin |
Bilirkişinin |
Tanığın |
Tercümanın |
Tarafın |
Sadece, taraflardan birisinin, ispatsız kalan bir vakıanın doğru olduğunu, ‘kanunda belirtilen özel bir şekle riayet ederek’ bildirmesi durumunda, onun bu beyanının “doğru kabul edilmesi” söz konusu olmaktadır. Burada sözü edilen, bir tarafın yemin ile teyit edilen ifadesinin doğru kabul edilmesi (taraf yemini) olup doğrudan ispata ilişkindir. Buna karşılık, Kanun, bazı hallerde, tanık, bilirkişi ve tercüman gibi üçüncü kişileri, yapacakları açıklamalarda doğru söylemeye sevk etmek amacıyla da, bu kişilere yemin verdirilmesini öngörmektedir. Bu (ikinci) durumda yeminden beklenen, sadece ilgili kişiyi doğru söylemeye yönlendirmekten ibaret olup; o kişinin (örneğin tanığın) yemin teyidi altındaki açıklamalarına doğruluk değerinin atfedilmesi söz konusu değildir.
8.Soru
Tahkim yargılamasında esasa ilişkin karar hangi süre içinde verilmelidir?
3 ay |
6 ay |
1 yıl |
2 yıl |
3 yıl |
Taraflar bu konuda anlaşmamışlarsa, bir hakemin görevlendirildiği davalarda hakemin seçildiği tarihten, birden çok hakemin
görevlendirildiği davalarda ise, hakem kurulunun ilk toplantı tutanağını düzenlediği tarihten itibaren bir yıl içinde, hakem veya hakem kurulunca esas hakkında karar verilmelidir. Cevap C dir.
9.Soru
Aşağıdakilerden hangisinin duruşma tutanağına yazılması zorunlu değildir?
Taraf beyanları |
Tanık beyanları |
Bilirkişi beyanları |
Uzman kişi beyanları |
İzleyici beyanları |
*Duruşma tutanağına izleyici beyanlarının yazılması zorunlu değildir.
10.Soru
Hukukî korunma talebinin konusu olan hukukî ilişkinin geçici olarak düzenlenmesi amaçlanan ihtiyati tedbir aşağıdakilerden hangisidir?
Düzenleme amaçlı ihtiyati tedbir |
Eda amaçlı ihtiyati tedbir |
İnşai amaçlı ihtiyati tedbir |
Caydırıcı amaçlı ihtiyati tedbir |
Teminat amaçlı ihtiyati tedbir |
Düzenleme amaçlı ihtiyatî tedbirlerde ise, hukukî korunma talebinin konusu
olan hukukî ilişkinin geçici olarak düzenlenmesi amaçlanır. Örneğin, aile mahkemesinde görülmekte olan bir boşanma davasında, dava sonuçlanıncaya kadar
çocuğun velayetinin geçici olarak eşlerden birine bırakılması (TMK m. 169, I)
düzenleme amaçlı tedbirdir.
11.Soru
Uyuşmazlığın çözümü için gerekli olan delillerin bazı durumlarda zamanından önce toplanarak güvence altına alınmasını sağlamaya hizmet eden tedbire ne ad verilir?
Delil teslimi |
Delil tespiti |
Belgelerin ibrazı |
İspat yükü |
İspat ölçütü |
Delil tespiti, uyuşmazlığın çözümü için gerekli olan delillerin bazı durumlarda zamanından önce toplanarak güvence altına alınmasını sağlamaya hizmet etmektedir. Bu yönüyle, ihtiyatî tedbirden farklı olarak dava ile talep edilen hak veya malın değil, bu davanın aydınlanması için gerekli olan delillerin korunması için öngörülmüş bir tedbirdir.
12.Soru
Taraflardan her ikisi de duruşmaya gelir ancak davaya devam etmeyeceklerinin bildirirse mahkeme hangi kararı verir?
Dosyanın üst mahkemeye gönderilmesine |
Dosyanın işlemden kaldırılmasına |
Tarafların yokluğunda davanın devamına |
Davanın açılmamış sayılmasına |
Davanın reddine |
Taraflardan her ikisi de duruşmaya gelir, ancak, davayı takip etmeyeceklerini bildirirlerse, mahkemece, dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilir (HMK m. 150, I, c.1, 2. Alt.).
13.Soru
Dernekler ve diğer tüzel kişilerin, statüleri çerçevesinde, üyelerinin menfaatlerini korumak için kendi adlarına açabilecekleri dava türü hangisidir?
Seçimlik dava |
Topluluk davası |
Terditli dava |
Eda davası |
Objektif dava birleşmesi |
Dernekler ve diğer tüzel kişiler, statüleri çerçevesinde, üyelerinin veya mensuplarının yahut temsil ettikleri kesimin menfaatlerini korumak için, kendi adlarına, ilgililerin haklarının tespiti veya hukuka aykırı durumun giderilmesi yahut ilgililerin gelecekteki haklarının ihlal edilmesinin önüne geçilmesi için dava açabilir Bu dava türü, topluluk (grup) davası olarak adlandırılır.
14.Soru
İlk derece mahkemeleri ile kanun yolu mahkemeleri arasındaki (dikey) işlev paylaşımını ortaya koymak üzere kullanılan kavram aşağıdakilerden hangisidir?
Yargı yolu ilişkisi |
Fonksiyonel yetki |
Dar anlamda görev ilişkisi |
Geniş anlamda görev ilişkisi |
Dava şartı |
Uyuşmazlığın hangi yargı kolunda yer alan mahkemeler önünde çözümleneceğini ifade etmek için kullanılan “yargı yolu ilişkisi” kavramı ve ilk derece mahkemeleri ile kanun yolu mahkemeleri arasındaki (dikey) işlev paylaşımını ortaya koymak üzere kullanılan “fonksiyonel yetki” kavramı da geniş anlamda görevin kapsamına dâhildir.
15.Soru
İhtiyatî tedbir kararını kaldırmak için aşağıdaki yollardan hangisine başvurulabilir?
Karar kaldırılamaz. |
Anayasa Mahkemesi kararı ile |
Yargıtay ceza dairesi kararı ile |
Davadan feragat ile |
Teminat göstererek |
İhtiyatî tedbir kararını kaldırmanın veya değiştirmenin bir diğer yolu ise, teminat göstererek tedbirin değiştirilmesini veya kaldırılmasını talep etmektir. Aleyhine ihtiyatî tedbir kararı verilen taraf veya hakkında tedbir kararı uygulanan herhangi bir kişi, mahkemece uygun görülecek bir teminat gösterirse, mahkeme talep üzerine tedbirin değiştirilmesine veya kaldırılmasına karar verebilir (HMK m. 395, I). Gösterilecek teminatın türü ve miktarı mahkeme tarafından belirlenir. Mahkeme, teminatın miktarını, tedbirin değiştirilmesi veya kaldırılmasına göre; türünü ise 87. maddeye göre tayin edecektir (HMK m. 395, II).
16.Soru
Hâkimin takdir yetkisini kaldıracak nitelikte olan ve o vakıa ile ilgili olarak usulünce mahkemeye sunulan deliller hangileridir?
Kesin deliller |
Takdiri deliller |
Elektronik deliller |
Emareler |
İkrarlar |
Bir vakıaya ilişkin olarak mevcut bulunmaları ve usulünce mahkemeye sunulmuş olmaları durumunda, hâkimin takdir yetkisini kaldırarak o vakıanın doğru kabul edilmesi sonucunu doğuran deliller, kesin delillerdir. Doğru cevap A'dır.
17.Soru
I. Hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşması
II. Hakkın elde edilmesinin imkânsız hale gelmesi
III. Gecikme sebebiyle bir sakıncanın veya ciddi bir zararın doğma ihtimalinin bulunması
Yukarıdakilerden hangisi veya hangileri ihtiyati tedbir sebeplerindendir?
Yalnız II |
Yalnız III |
I ve II |
II ve III |
I, II ve III |
İhtiyatî tedbir sebepleri;
• hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşması,
• hakkın elde edilmesinin imkânsız hale gelmesi,
• gecikme sebebiyle bir sakıncanın veya ciddi bir zararın doğma ihtimalinin bulunması şeklinde özetlenebilir.
18.Soru
Dava şartları ve ilk itirazların mahkemece incelendiği dava aşaması aşağıdakilerden hangisidir?
Ön inceleme |
Dilekçeler |
Tahkikat |
Sözlü yargılama |
Hüküm |
Davanın ikinci aşaması ön inceleme aşamasıdır. Bu aşamada mahkeme, dava şartlarını ve ilk itirazları inceler, uyuşmazlık konularını tam olarak belirler, hazırlık işlemleri ile tarafların delillerini sunmaları ve delillerin toplanması için gereken işlemleri yapar, tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebileceği davalarda onları sulhe teşvik eder ve bu hususları tutanağa geçirir.
19.Soru
Hakem kararlarının şekli, içeriği ve saklanması hususları, Hukuk Muhakemeleri Kanununun 436. maddesinde düzenlenmiştir.
Aşağıdakilerden hangisi bunlardan biri değildir?
Kararı veren hakem veya hakem kurulu üyelerinin ad ve soyadları |
Tarafların ve varsa temsilcileri ile vekillerinin ad ve soyadları, unvanları ve adreslerinin ve varsa temsilcileri ile vekillerinin ad ve soyadları, unvanları ve adresleri, |
Kararın dayandığı hukukî sebepler ile gerekçesi |
Karara karşı iptal davası açılamayacağı |
Tahkim yeri ve kararın tarihi |
Karara karşı iptal davası açılamayacağı bunlardan değildir.
20.Soru
Kural olarak yargılamanın iadesine başvuru süresi nekadardır?
3 ay |
5 ay |
6 ay |
2 ay |
1 ay |
Kural olarak yargılamanın iadesi yoluna başvuru süresi üç aydır.
-
- 1.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 2.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 3.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 4.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 5.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 6.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 7.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 8.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 9.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 10.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 11.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 12.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 13.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 14.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 15.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 16.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 17.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 18.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 19.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 20.SORU ÇÖZÜLMEDİ