Medya Ekonomisi ve İşletmeciliği Ara 6. Deneme Sınavı
Toplam 20 Soru1.Soru
2010 yılı makro iktisadi değişkenlerine göre en yüksek işsizlik oranı hangi iki ülkededir?
Hindistan ve Arjantin |
Türkiye ve Güney Afrika |
Çin ve Hindistan |
Hindistan ve Türkiye |
Güney Afrika ve Hindistan |
2010 yılı makro iktisadi değişkenlerine göre Çin, Hindistan ve Endonezya yüksek GDP büyüme oranlarına sahip olsalar da, kişi başına GDP bakımından en altta yeralan üç ülke konumundadırlar. Hindistan ve Arjantin enflasyon oranı en yüksek iki ülke iken; işsizlik oranı en yüksek ülkeler ise, Güney Afrika ile Türkiye’dir. Doğru cevap B seçeneğidir.
2.Soru
Aşağıdakilerden hangisi basın işletmelerindeki örgütlenme türlerinden biridir?
Çalışanlara göre örgütlenme |
Yere göre örgütlenme |
Yatırıma göre örgütlenme |
Sermayeye göre örgütlenme |
Yoğunluğa göre örgütlenme |
Basın işletmelerinde örgütlenme beş başlıkta toplanmaktadır. Bunlardan birincisi, işleve göre örgütlenmedir. Bu örgütlenmeye göre, aynı işi yapan kimseler bir çerçevede toplanmaktadır. İkincisi, yere göre örgütlenmedir. Basın işletmeleri, farklı şehirlerde örgütlenebilmektedir. Örneğin Ankara, Adana, Erzurum gibi şehirlerde örgütleri bulunabilmektedir. Üçüncüsü, konuya göre örgütlenmedir. Günümüzde medya alanında tekelleşme eğilimi yaşanmaktadır. Bir gazete, bir televizyonla çapraz tekelleşme içerisine girmektedir. Dikey ve yatay tekelleşme örnekleri de bulunmaktadır. Bunların örgütlenmesi, tek bir çatı altında olabilmektedir. Dördüncüsü, araçlara göre örgütlenmedir. Bu örgütlenme basım işletmelerinde daha yoğun olarak görülmektedir. Matbaa içerisindeki farklı araçlar, farklı yönetimler altında örgütlenebilmektedir. Sonuncusu ise, zamana göre örgütlenmedir. Medya kurumlarında, farklı zamanlarda farklı kişiler çalışabilmektedir. Örneğin, muhabirler, gündüz ve gece muhabirleri olarak ayrılmaktadır. Doğru cevap B'dir.
3.Soru
Aşağıdakilerden hangisi “Bütünleşik pazarlama iletişimi” kavramını ortaya çıkaran sürecin bileşenleri arasında yer almaz?
Pazardaki güç dengelerinin değişimi |
Gerek ulusal gerekse uluslararası birçok markanın pazara girmesiyle yoğunlaşan rekabet olgusu |
Teknolojinin gelişimi |
Tüketici eğilimlerinde değişimler |
Geleneksel reklamın etkisinin yoğun ve tek başına anlamlı olması |
Reklamveren, sadece reklamı ve medya endüstrisinde reklamı kullanarak amaçlarına ulaşamaz. “Bütünleşik pazarlama iletişimi” kavramını ortaya çıkaran sürecin bileşenleri şöyle tanımlanabilir: 1. Pazardaki güç dengelerinin değişimi, 2. Gerek ulusal gerekse uluslararası birçok markanın pazara girmesiyle yoğunlaşan rekabet olgusu, 3. Teknolojinin gelişimi, 4. Tüketici eğilimlerinde değişimler, 5. Geleneksel reklamın etkisinin sanıldığı kadar yoğun ve tek başına anlamlı olmadığının anlaşılması. Doğru yanıt E şıkkıdır.
4.Soru
Aşağıdakilerden hangisi televizyon reklam türlerinden biri değildir?
Reklam kuşakları |
Bant reklam |
Ürün yerleştirme |
Kamu spotu |
Başlangıç reklamları |
Televizyon reklam türleri; reklam kuşakları, bant reklam, ürün yerleştirme, kamu spotu, advertorial (haber reklam) olmak üzere sıralanabilir. Başlangıç reklamları bunlardan bir tanesi değildir. Doğru cevap E’dir.
5.Soru
Aşağıda verilen ifadelerden hangisi medya endüstrisinin arzedicilerinden biri değildir?
Uydu ağları |
Reklam yapanlar |
Televizyon istasyonları |
Basılı yayımlar |
Radyo istasyonları |
Medya endüstrisi için arzediciler ya da üreticiler, televizyon ve radyo istasyonları, uydu ağları ve basılı yayımlardır. Tüketiciler veya talep edenler ise, iki grupta oluşur. Birincisi, bir içeriği izleyen, dinleyen veya okuyan gerçek dinleyici iken; ikincisi, mal ve hizmetleri satmak için medyada tüketicilere ulaşmak amacıyla reklam yapanlardır. Doğru cevap B'dir.
6.Soru
Az sayıda firmanın birlikte etkinlikte bulunduğu ve karşılıklı bağımlılığın söz konusu olduğu piyasa biçimi aşağıdakilerden hangisidir?
Tekelleşme |
Konsolidasyon |
Oligopol |
Deregülasyon |
Monopol |
Oligopol, az sayıda firmanın birlikte etkinlikte bulunduğu ve karşılıklı bağımlılığın söz konusu olduğu bir piyasa biçimidir. Doğru cevap C’dir.
7.Soru
Reklam verme açısından gazete ve dergi arasındaki fark nedir?
Gazeteye reklam vermek daha ucuzdur |
Dergiye reklam vermek daha ucuzdur |
Gazetede hedef kitle ayrımı yapılabilir |
Dergide hedef kitle ayrımı yapılabilir |
Dergiyle daha fazla kişiye ulaşılabilir |
Dergi, gazeteye göre daha tanımlanmış, eşdeyişle özgül bir “hedef kitle”ye seslenmektedir. Hedef kitlesini seçerek tanımlayan dergiler, bu seçimi okuyucuların ilgi alanları ve özellikleri doğrultusunda yapmaktadır. Okuyucuların demografik özelliklerinden yola çıkarak yayımlanan “kadın dergileri”, “mesleki dergiler”, “eğitim dergileri”, “çocuk dergileri”, yaşam tarzından yola çıkarak yayımlanan “alışveriş dergileri”, “kültür, sanat dergileri”, özel ilgilerinden yola çıkarak yayımlanan “dekorasyon dergileri”, “çevre, doğa dergileri” derginin hedef kitlesini seçerek tanımlama yollarına örnek olarak verilebilir. Doğru cevap D'dir.
8.Soru
Genel izleyiciye seslenen bir televizyon sahibinin, aynı zamanda bir haber kanalı kurması ve birkaç gazete çıkarması şeklinde, medya alanının belirli bir alt sektöründe gerçekleşen tekelleşme biçimi aşağıdakilerden hangisidir?
Yatay tekelleşme |
Dikey tekelleşme |
Çapraz tekelleşme |
Düzenleyici tekelleşme |
Dijital tekelleşme |
Medya alanında görülen en yaygın tekelleşme biçimlerinden biri olan “yatay tekelleşme”, Gülseren Adaklı (2006) tarafından şöyle tanımlanmıştır: “Şirketlerin, belirli bir alt sektörde birden fazla ürünle ya da kuruluşla o sektördeki farklı hedef kitleleri ve dolayısıyla piyasayı kontrol etmeye çalışmalarıdır.” Örneğin, genel izleyiciye seslenen bir televizyon kanalının yanı sıra, bir de haber kanalı kurmak ya da farklı okuyuculara seslenen gazeteler çıkarmak bu tip tekelleşme örnekleridir.
İngiltere’deki basınpiyasasında Rupert Murdoch’ın “Sun”, “Times”, “News of the World” ve “Sunday Times”la etkinlikte bulunması, bu sektörde “yatay bir bütünleşme/yoğunlaşma” örneği olarak gösterilebilir.
Ayrıca, Doğan Medya Grubu’nun 2011 yılı öncesi, Türkiye’deki basın sektöründeki farklı gazetelerin sahibi olması da, bu türden bir bütünleşme/tekelleşme örneğidir. Doğan Grubu, bu gazetelerden “Milliyet”, “Hürriyet” ve “Turkish Daily News” gazetelerini satın almış; “Posta”, “Radikal”, “Gözcü”, “Referans” ve “Fanatik” gazetelerini ise, kendi bünyesinde kurmuştur. Doğan Grubu, sonraki yıllarda “Milliyet” gazetesini elden çıkarmıştır.
9.Soru
Radyo ve Televizyon Üst Kurulu-Yayın Hizmeti Usul ve Esasları Hakkındaki Yönetmelikte yer alan televizyon reklamlarının biçimsel özellikleri ve yayın süreleri ile ilgili aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?
Reklamların diğer program içeriklerinden ayırt edici olması, başlangıç ve bitişinde en az 3 saniye süreli “reklam kapağı” kullanılması gerekmektedir. |
Bant reklamlar, görüntü alanının yüzde ellisini aşmayacak şekilde düzenlenmelidir. |
Dini tören yayını içine hiçbir şekilde reklam yayını yerleştirilemez. |
Haber bültenleri ve çocuklara yönelik programlarda bant reklamlar yayınlanamaz. |
Ücretsiz yayınlanan ve Üst Kurul tarafından tavsiye edilen kamu hizmeti duyuruları reklam sürelerine dahil edilmez. |
Radyo ve Televizyon Üst Kurulu-Yayın Hizmeti Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik, 3 Kasım 2011 tarihinde 28103 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Bu yönetmeliğin özellikle 10., 11., 12., 13. ve 14. maddeleri, reklam ve diğer ticari iletişim biçimleri ile ilgilidir. Yönetmelikten, televizyon reklamlarının biçimsel özellikleri ve yayın süreleri ile ilgili bazı düzenlemeler şöyle özetlenebilir: 1. Reklamların diğer program içeriklerinden ayırt edici olması, başlangıç ve bitişinde en az 3 saniye süreli “reklam kapağı” kullanılması gerekmektedir (10.1.a). 2. Bant reklamlar, görüntü alanının yüzde yirmisini aşmayacak şekilde düzenlenmelidir (10.1.b). 3. Dini tören yayını içine hiçbir şekilde reklam yayını yerleştirilemez (10.3). 4. Haber bültenleri ve çocuklara yönelik programlarda bant reklamlar yayınlanamaz. 5. Tele-alışveriş yayınları hariç her türlü reklam yayınlarının oranı, bir saat başından bir sonraki saat başına kadarki yayın içinde yüzde yirmiyi (on iki dakikayı) aşamaz. Bu orana, program desteklemesi ve yayıncının kendi programlarının tanıtımlarına ayrılan süre ile ürün yerleştirme dahil değildir. Bu süre en fazla altı defa program bölünerek kullanılabilir (11.3). 6. Ücretsiz yayınlanan ve Üst Kurul tarafından tavsiye edilen kamu hizmeti duyuruları reklam sürelerine dahil edilmez (11.8). 7. Sinema ve televizyon için yapılmış filmler ile haber bültenleri ve çocuk programları, planlanan yayın süreleri otuz dakikadan fazla olması halinde, ilk otuz dakikada reklam ve tele-alışverişle kesilemez. İlk otuz dakikadan sonra her otuz dakikalık bölüm, en fazla bir defa ve istenilen zamanda kesilebilecek şekilde reklam ve tele-alışveriş yerleştirilebilir (11.9). 8. Bir program tamamen veya kısmen destek görmüşse, destek verenin ticari kimliği programın başında ve sonunda, program içindeki reklam kuşaklarına giriş ve çıkışta görsel ve/veya işitsel unsurlarla 5’er saniye süre ile belirtilir (13.1). 9. Ürün yerleştirme ile ilgili bilgilendirmede, ürün yerleştirme uygulaması yapılacak programın başında, sonunda ve her reklam kuşağı sonrasında program başladığında, “Arial” yazı tipinde, “Normal” yazı stili ve boyutu 15 piksel büyüklüğündeki “Bu programda ürün yerleştirme bulunmaktadır” ifadesi yayınlanır (14.2). 10. Ürün yerleştirilen programda, bir saatlik yayın süresince en fazla 4 farklı ürün yerleştirmesi yapılabilir (14.5). Doğru yanıt B şıkkıdır.
10.Soru
Reklam işini yapmak üzere örgütlenmiş işletmelere verilen ad aşağıdakilerden hangisidir?
Reklam Endüstrisi |
Medya |
Hizmet Ajansı |
Reklam Ajansı |
Berliner |
Reklamveren için reklam işini yapmak üzere örgütlenmiş işletmeler reklam ajanslarıdır. Doğru cevap D'dir.
11.Soru
Murdock (1990), “özelleştirme hareketi”nin farklılaşan boyutları aşağıdakilerden hangisi değildir?
Devlete ait kuruluşların özel girişimcilere satılması |
Üretimin arttırılması |
Rekabete açılan pazarların serbestleştirilmesi |
Kamu sektöründeki kuruluşların içeriden ticarileştirilmeleri |
Kuralların kaldırılması olarak tanımlanan “deregülasyon” süreci. Eşdeyişle, “reregülasyon” olarak bilinen ticari çıkarları öne çıkaracak biçimde yeni kuralların getirilmesi |
Murdock (1990), “özelleştirme hareketi”nin farklılaşan boyutlarını şöyle sınıflandırmıştır:
1. Devlete ait kuruluşların özel girişimcilere satılması,
2. Rekabete açılan pazarların serbestleştirilmesi,
3. Kamu sektöründeki kuruluşların içeriden ticarileştirilmeleri,
4. Kuralların kaldırılması olarak tanımlanan “deregülasyon” süreci. Eşdeyişle, “reregülasyon” olarak bilinen ticari çıkarları öne çıkaracak biçimde yeni kuralların getirilmesi.
12.Soru
2010 yılı G-20 Ülkelerinde Medya Gelirleri ve GDP Payları verilerine ilişkin aşağıdakilerden hangisi/hangileri doğrudur?
1. ABD hem en fazla GDP hem de medya gelirlerine sahiptir.
2. Medyanın GDP’ye katkısı açısından ilk sırada ABD yer almaktadır.
3. İngiltere altıncı en büyük GDP’ye sahip ülkedir.
Yalnız 1 |
1 ve 2 |
1 ve 3 |
Yalnız 3 |
1,2 ve 3 |
ABD hem en fazla GDP hem de medya gelirlerine sahiptir. Medyanın GDP’ye katkısı açısından ilk sırada İngiltere yer almaktadır. İngiltere altıncı en büyük GDP’ye sahip ülkedir. Doğru cevap C seçeneğidir.
13.Soru
Reklamverenin mümkün olan en geniş hedef kitleye ulaşabilmek/erişebilmek için reklamlarını televizyon, radyo ya da gazeteye vermesi aşağıdakilerden hangisi ile ilgilidir?
Hedef kitlenin gelir düzeyi |
Hedef kitlenin reklama tepkisi |
Hedef kitlenin büyüklüğü |
Hedef kitlenin demografik özellikleri |
Hedef kitlenin mesaja duyarlılığı |
Hedef kitlenin büyüklüğü (ürün ücreti): Reklamveren, mümkün olan en geniş hedef kitleye ulaşabilmek/erişebilmek için reklamlarını televizyon, radyo ya da gazeteye verir. Televizyonda yüksek rating, gazetede yüksek tiraj reklamverenin tercihlerini belirler. Ratingin ya da tirajın yüksek olabilmesi, medya içeriği ile sağlanır. Bu oranın yükseltilmesi, reklam alma oranını da arttırır. İzlenme oranları ya da tirajların artışıyla birlikte, medyanın reklam tarifelerinde de artış görülmektedir. Doğru yanıt C şıkkıdır.
14.Soru
Aşağıdaki ülkelerden hangisi kollektif mülkiyetin olduğu ve medyaya devletin sahip olduğu, "kumanda ekonomisi" olarak adlandırılan sisteme sahiptir?
Küba |
Amerika |
Polonya |
Almanya |
İngiltere |
Kumanda ekonomilerinde, devlet büyük ölçüde kaynakların mülkiyetine sahiptir. Eşdeyişle, kolektif mülkiyet vardır ve iktisadi karar verme sürecinde merkezi iktisadi plan belirleyici rol oynar. İktisadi faaliyetin tüm biçimlerini devlet düzenler. Bu nedenle, üretim faktörlerinin nasıl kullanılacağı, hangi malların ne miktarda üretileceği ve dağıtımı ve üretimin organizasyonu gibi hemen hemen tüm önemli iktisadi kararları devlet alır. Devlet, firmaların büyük çoğunluğuna sahiptir. Bu firmalar, hükümet direktiflerine göre üretim yapar. Devlet, her işletmenin üretim amaçlarını, hangi kaynakları ne miktarda kullanacağını belirler. Halen dünyada, Küba ile Kuzey Kore, kumanda ekonomisi olarak bilinmektedir. Kumanda ekonomilerinde, devlet medyaya sahiptir veya çok sıkı bir şekilde medyayı denetler. Örneğin, Rusya ve Çin’de ekonomik yapının çoğu piyasa sistemine göre faaliyet gösterse de, her iki ülkede de medya devletin sıkı kontrolü altındadır. Benzer biçimde, Kuzey Kore ile Küba’da tüm medya, devletin tekelindedir ve özel bir medya faaliyeti yoktur.
15.Soru
Aşağıdaki reklam araçlarından hangisi reklam verenlerin daha dar bir hedef kitleye seslenmesine olanak sağlamaktadır?
Televizyon |
Radyo |
Gazete |
Dergi |
Sinema |
Reklamveren, dergiler aracılığıyla, daha dar bir hedef kitleye erişebilirken; reklam mesajlarının içeriğini de bu bağlamda düzenleyebilmektedir. Doğru cevap E'dir.
16.Soru
- Endüstriler arası rekabeti ölçememesi eksik bir yönü olarak değerlendirilmektedir.
- Medya kurumlarının, reklam verenlerin ve izleyicilerin birbirleri ile rekabetlerine bakılarak medya endüstrisi analiz edilmeye çalışılmaktadır.
- Endüstri içindeki rekabet belirlenmeye çalışılır.
- Rakibin niche’sinin genişliği ve boyutu ölçülür.
Yukarıda özellikleri verilen teori medyada rekabet ile ilgili medya araştırmalarında kullanılan teorilerden hangisidir?
Niş Teorisi |
Nispi Sabitlik İlkesi |
Endüstriyel Organizasyon Çerçevesi |
Medyanın Ekonomi Politiği |
Makroiktisat Temelli Yaklaşımlar |
Niş Teorisi, medyada rekabet ile ilgili medya araştırmalarında kullanılan en önemli teorilerden biridir. Bu teorinin endüstriler arası rekabeti ölçememesi eksik bir yönü olarak değerlendirilmektedir. Bu teoride medya kurumlarının, reklam verenlerin ve izleyicilerin birbirleri ile rekabetlerine bakılarak medya endüstrisi analiz edilmeye çalışılmaktadır. Endüstri içindeki rekabet belirlenmeye çalışılır. Rakibin niche’sinin genişliği ve boyutu ölçülür. Sorunun cevabı A seçeneğidir.
17.Soru
Ödenme süresi ya da vadesi yaklaşmış kısa dönemli bir borcun, borçlunun ödeme gücünden yoksun olması nedeniyle orta ya da uzun dönemli borca dönüştürülmesi şeklinde tanımlanan kavram aşağıdakilerden hangisidir?
Konsolidasyon |
Tekelleşme |
Kamulaştırma |
Çeşitlendirme |
Uluslararasılaşma |
“Konsolidasyon” kavramı, ödenme süresi ya da vadesi yaklaşmış kısa dönemli bir borcun, borçlunun ödeme gücünden yoksun olması nedeniyle orta ya da uzun dönemli borca dönüştürülmesi anlamına gelmektedir. Konsolidasyon, devletlerarası dış borçlar için söz konusu olabileceği gibi, devletin yurttaşlara olan iç borçları için de yapılabilir. Bu anlamda, konsolidasyon kavramı, devlet ile medya arasındaki karşılıklı kısa dönemli borçların, orta ve uzun dönemli ertelenmesini ifade etmektedir. Doğru cevap A’dır.
18.Soru
- Reklam veren
- Reklam ajansı
- Medya
- Tedarikçiler
Yukarıda verilenlerden hangileri Reklam Endüstrisini oluşturmaktadır?
Yalnız I |
I ve II |
I-II- IV |
Yanlız II |
Hepsi |
Reklam endüstrisi “reklamveren”, “reklam ajansı”, “medya” ve “tedarikçiler”den oluşmaktadır. Doğru cevap E'dir.
19.Soru
Aşağıdakilerden hangisi 1980 sonlarında hızlanan ve günümüzde de süren medyadaki tekelleşme eğiliminin arka planında yatan nedenlerden biri değildir?
Siyasi arenada medya desteğine duyulan gereksinim |
Promosyonla büyüme |
Dağıtımda ve reklamda gerçekleştirilen kartel anlaşmaları |
Medya sektöründe gerçekleştirilen anti-sendikal işbirliği |
Denetim altına alma |
Bunun yanı sıra, 1980 sonlarında hızlanan ve günümüzde de süren medyadaki tekelleşme eğiliminin
arkaplanında yatan nedenler ise şöyle özetlenebilir;
1. Siyasi arenada medya desteğine duyulan gereksinim,
2. Promosyonla büyüme,
3. Özel radyo ve televizyonlara geçiş,
4. 1989-1993 ve 1995-2000 dönemi hızlı büyüme konjonktürü,
5. Dağıtımda ve reklamda gerçekleştirilen kartel anlaşmaları,
6. Medya sektöründe gerçekleştirilen anti-sendikal işbirliği.
20.Soru
"Bir ürünün toplam değerinin, o ürünün üretimini gerçekleştiren işçilere ödenmeyen bölümüne ........... denir."
Aşağıdaki kavramlardan hangisi boş bırakılan yere getirilmelidir?
"Bir ürünün toplam değerinin, o ürünün üretimini gerçekleştiren işçilere ödenmeyen bölümüne ........... denir."
Aşağıdaki kavramlardan hangisi boş bırakılan yere getirilmelidir?
Tekelleşme |
Artık değer |
Yatay tekelleşme |
Medya sahipliği |
Yöndeşme |
Bir ürünün toplam değerinin, o ürünün üretimini gerçekleştiren işçilere ödenmeyen bölümüne artık değer denir.
-
- 1.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 2.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 3.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 4.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 5.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 6.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 7.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 8.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 9.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 10.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 11.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 12.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 13.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 14.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 15.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 16.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 17.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 18.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 19.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 20.SORU ÇÖZÜLMEDİ