Marks, toplumsal değişim ve ilerlemeyi sosyo-ekonomik faktörleri temel alarak tarihsel materyalist bakış açısıyla çözümler.

Mühendislik, Williams'ın kültür ile ilişkisini incelediği alanlardan biri değildir. Doğru cevap E'dir. 

Manovich yeni medyanın özelliklerini şöyle sıralamaktadır: Dijital temsil (numerical representation), Modülerlik (modularity), Otomasyon (automation), Değişkenlik (variability), Kod çevrimi (transcoding).

Tepki üreten kuruluşlar sürekli olarak medyayı eleştirir ve buna rağmen medyadan saygı görür. Bu kuruluşların is çevreleri ile olan bağlantıları gündeme getirilmez. Bunun nedeni elbette tepki üreten kuruluşların arkasındaki çevrelerin ekonomik ve siyasi gücüdür. 

Emperyalizmin ötesine geçildiği savını eleştiren Schiller, Amerika’nın Irak’a karşı yürüttüğü Körfez Savaşı’nın tam anlamıyla bir emperyalist müdahale olduğu görüşündedir. 1990’larda değişen ise; kültür emperyalizmine yeni katılımlar olmasıdır. Amerika’nın yanında Avrupa ve Asya’dan da yeni katılımlarla küresel çok uluslu şirketlerin kültürel egemenliği doğmuştur.

Doğru cevap B'dir. Herbert Schiller.

Williams kültür ve toplumsal yapıların analizi konusunda geçmişin kalıplaşmış yaklaşımları yerine, çok daha kapsayıcı, toplumun hücrelerindeki ayrıntılara önemseyen, onlara değer veren ve kapalı uçlu şablonların doğruluğunu sorgulayan bir bakış açısıyla, kendi özgün çizgisinde yürümüştür. Toplumsal yapının hakkınca anlaşılması, varolan tüm düzeylerin (altyapı-üsrtyapı) birbirleri ile olan ilişkilerinin doğru anlaşılmasıyla mümkündür. Marksizmin gelişiminin tam tersine, incelenmesi gereken altyapı, üstyapı değil, özgül gerçek süreçlerdir. Doğru cevap E’dir.

Kitle kültürünün ideolojik boyutu eleştirel teorinin de kitle kültürüne odaklanmasını beraberinde getirmiştir. Eleştirel teori toplumu ve kitleyi düzenlemeyi, iktidarın varlığını pekiştirmeyi değil, kurumlardaki sömürüyü işaret etmeyi, toplumdaki sorunları eleştirerek değiştirmeyi hedeflemektedir.

Medyanın eleştirel ekonomi politiği kitle iletişimi teknolojiyeleriyle aracılanmış iletişimin üretimi ve üretim ilişkilerini incelemektedir. Doğru cevap D'dir. 

 Kültürel Çalışmalar; metnin esas anlamının tüketilme anında ortaya çıkacağını ileri sürmüş ve kitlenin kendi özgür seçimini yapabilme yetisine sahip bireylerden oluştuğunu belirtmişlerdir. Pasif izleyici anlayışının yerine daha aktif bir izleyici, okuma anlayışı koymuştur. Doğru cevap A'dır.

Sanayi devrimi sonrası tarım toplumu eski önemini kaybetmiş ve kapitalizmin etkisiyle yerini tüketim odaklı bir toplum yapısına bırakmıştır. A, B, D ve E şıkları Sanayi Devrimi sonuçları arasında yer alırken C şıkkı bunlardan biri olmadığı için doğru cavaptır.

Eleştirel ekonomi politik yaklaşım, dört temelde ana akım ekonomi biliminden farklılık göstermektedir (Golding ve Mordock, 1997: 64-65):
1. Bütüncüldür
2. Tarihseldir
3. Kapitalist teşebbüs ile devlet müdahalesi arasındaki dengeyle ilgilenir
4. Verimlilik gibi teknik olguların ötesine geçerek adalet, eşitlik, kamu yararı gibi temel ahlaki sorunlarla ilgilenir.

ABD’de gelişen eleştirel ekonomi politik yakla-şım, genellikle araçsalcı ekonomi politik olarak anılır. Önde gelenleri arasında Dallas Smyte, Herbert Schiller, Edward S. Herman ve Noam Chomsky gibi Marksist kuramcıların bulunduğu bu yaklaşımın temeli Ortodoks Marksizm’dir.

Post-fordist dönemde temel tüketim grupları artık sınıf, cinsiyet, yaş ve meslek gibi demografik verilerle değil yaşam tarzlarına göre ifade edilmektedir.  Doğru cevap C'dir.

Frankfurt Okulu üyelerinin en önemli çalışma alanlarından biri, kültürün üretimi, dönüşümü ve bu değişimin kitlelerin yönetilmesinde ne şekilde kullanıldığı olmuştur.

Üretim biçimiyle anlatılmak istenen şey ise bireylerin emekleri yoluyla varlıklarını sürdürebilmeleri adına maddi dünyayı şekillendirmeleridir. Bu şekillendirme süresince insanların doğa ve birbirleri ile girdiği ve geliştirdiği ilişkilerin tümü, “üretim biçimi” kavramıyla ifade edilir.

Gazete okumak, kentli insan için bilgi-haber almanın en yaygın yolu olmasının yanı sıra, aynı zamanda “eğlendirici” ve “oyalayıcı” niteliği olan bir kitle kültürü pratiği haline dönüşmüştür. Gazetelerin ucuz ve kolay ulaşılabilir kılınması, yayılma hızını, kitle tarafından kabulünü kolaylaştırmıştır. 

XIX.yüzyılda yaşanan toplumsal ve bilimsel olaylar, modernizm ve Aydınlanmanın eşliğinde gelişen rasyonalite, belirlenimcilik, olguculuk gibi kavramlar etrafında gelişmiştir.