Bu süreçte öğrenci pasif değil aktif katılımcı rolündedir.

Yukarıdaki seçeneklerin tümü Demirel ve Sönmez’e göre, etkili öğretimin sağlanması için göz önünde tutulmalıdır.

Çoklu ortam teknolojileri destekli öğretim ortamlarında öğrenci aktif katılımcı rolünde iken öğretim etkinlikleri;
• Öğrenci tarafından belirlenir.
• Öğrencilerin tercihleri doğrultusunda farklı etkinlikler gerçekleştirilebilir.
• Öğretim sürecindeki ilerleme hızı öğrenci tarafından belirlenir.

Öğretim içeriğin belirlenmesi, öğretim tasarım süreci içeriğinde yer alır. Diğerleri öğretim içeriğinin sunum özellikleri arasında yer almaktadır.

Bilgi ve deneyimini yeni bir olay ve ortama uygulayabilmesi durumu okul öncesi çocukların Bilişsel Gelişim sürecine aittir.

Bilgi ve iletişim teknolojilerinde meydana gelen gelişimler; endüstride, askeriyede, tarımda ve diğer alanlarda köklü değişimlere neden olmuştur. Günümüzde kas gücü gerektiren ya da tek düze biçimde sürekli olarak aynı görevi yapan meslekler, geçerliliklerini yitirmeye başlamışlardır.

Ses ve görüntü kalitesi İşitsel ve Görsel İşitsel Materyallerin Değerlendirilmesine yönelik ölçütlerden biridir.

Okulöncesinde üç boyutlu öğretim materyalleri içeriklerine ve işlevlerine dayalı olarak, oyun materyalleri, kavram materyalleri ve kukla materyalleri olarak sınıflandırılmaktadır. Okulöncesinde üç boyutlu öğretim materyallerini seçerken ve kullanırken dikkat edilmesi gereken bir takım noktalar vardır. Bunlardan bazıları şu şekildedir:

• Üç boyutlu öğretim materyalleri öğretim içeriğini destekleyici özellikte olmalıdır
• Öğretim içeriği ile ilişkilendirilebilir özellikte olmalıdır
• Üç boyutlu öğretim materyalleri öğretim içeriği ile uyumlu olmalıdır
• Üç boyutlu öğretim materyalleri öğrencilerin somut ve bağımsız düşünme becerilerini geliştirmelerine olanak sağlamalıdır
• Üç boyutlu öğretim materyalleri çocukların gerçek yaşama ilişkin deneyim kazanmalarını sağlamalıdır

Görüldüğü üzere I ve II’de verilen ifadeler doğru iken III. maddede verilen ifade yanlıştır. C seçeneğinde çocukların gerçek yaşam deneyimi kazanmalarına olanak sağlamalıdır ifadesi doğrudur.

Çağdaş öğretme sistemlerinde öğretmen; öğrencinin öğrenmesini kolaylaştırma, öğrenciye rehberlik etme, öğrenme sürecine katılımını ve katkısını sağlama ve öğrenciyi sürekli güdüleme ile yükümlüdür. Bu bağlamda öğretmen öğrencilere daima bilgi vermez, onlara kılavuzluk eder.

Öğretmenin heyecan taşıması çocukların yaratıcılıklarına katkı sağlayan bir özelliktir.

Yoğurma materyalleri, oyun ve pasta hamurları çocukların oynamaktan zevk aldıkları, dokunma duyularının, el kaslarının ve psikomotor becerilerinin de gelişmesine olanak sağlayan sanat çalışmalarında kullanılan materyallerdir. B, C, D ve E seçeneğinde bulunan materyaller oyun materyalleridir.

Ergonomi, fiziksel çevrenin insanın fiziksel ve duyuşsal özelliklerine uygun hale getirilmesi sürecinde, insan-makine-çevre etkileşiminin ve uyumunun temel yasalarını ortaya koymaya çalışan bir disiplindir. Dolayısı ile örnekte sözü geçen tasarımcının materyalin ergonomik olması çabasından söz edilmektedir.

Soyutluk ilkesi dijital ortamdaki görsel mesajın hedef kitleyle uyumlu bir işlevselliğe sahip olması ile doğrudan ilişkilidir. Dijital ortamın çok yönlülüğü içerisinde görsel mesajı iletme sürecinde doğrudan ve anlaşılır bir dil oluşturmak oldukça zordur. Dijital ortam olanaklarının çeşitliliği çoğu zaman soyutluğa ve anlaşılmazlığı neden olur. Görsel mesaj bileşenleri düzenlenirken soyutluktan kaçınmak için yapılması gerekenler ise: (1) Görsel mesaj kullanıcının ihtiyacına karşılık verir biçimde doğrudan tasarlanmalı, mesajı soyut hale getirmemek için ihtiyaç dışındaki etkileşimlerden kaçınılmalıdır. (2) Dijital ortamda görsel mesaj oluşturulurken sunulan içerik öğrenci profiline göre düzenlenmeli, mesaj doğrudan verilmeli ve bu yolla etkili bir biçimde tasarlanmış ve sınırlandırılmış bir görsel iletişim kaynağı kullanılarak somutlaştırılmalıdır. Ve (3) görsel mesaj ile mesajı gönderen ve alan arasındaki iletişim canlı tutulmalı, mesajın takip edilebilirliğinin sağlanmasında hedef kitle değerleri, kültürel kimliği ve alt yapısı dikkate alınmalıdır.

Televizyon kanallarından erişilen materyaller belirli bir saatte yapılan yayın akışı olması nedeniyle öğretmenleri sınırlayıcı bir nitelik taşımaktadır. Öğretmenler videolar kullanarak bu sınırlılığı ortadan kaldırabilirler.

Tüm seçenekler söz konusu sınıflandırmada yer almaktadır.

Materyal geliştirme sürecinin son derece esnek olması, öğrenci özelliği, öğretim ortamının niteliği ve gelişim özellikleri doğrultusunda değiştirilebilir ve geliştirilebilir olması önem taşımaktadır.

Kuklaların hangi rolde kullanılacağına yönelik planlama yapılması öğretim sürecinin etkililiği için önem taşımaktadır. Aynı kuklalar ile çalışmak, öğrencilerin bir süre sonra bu köşeden uzaklaşmasına neden olacağından sürekli olarak güncellenmesi gerektiği unsuru da doğru kabul edilmektedir. Fakat kukla aracılığı ile öğrencilere sıkça dönüt verilmesi gerekmektedir. Bu nedenle I ve II. ifadeler doğrudur.

Görsel mesaj bileşenleri düzenlenirken anında geri bildirim ve uyarlanabilirlik için:
• Dijital ortamın sağladığı görsel mesaj sürekli kendini yenileyen bir yapıda, ortam değişimlerine uyarlanabilir ve etkileşimi sağlayabilir nitelikte oluşuna
• Dijital ortam ne şekilde oluşursa ya da değişirse değişsin görsel mesaj iletimine ilişkin kullanıcının anında ve uygun bir geri bildirim olanağına sahip olması gerekliliğine
• Dijital ortamdaki görsel mesaj içeriği çabuk ve kolaylıkla oluşturulabilmeli, değiştirilebilmeli ve güncellenebilir oluşuna dikkat edilmelidir.

Bütün bu çoklu ortam özellikleri öğretim ortamında bir arada kullanılacağı gibi ayrı ayrı ve öğretim amacına uygun olarak kullanılmaktadır.

Çocukların ortak ve işbirliğine dayalı etkinlikler gerçekleştirmesine olanak tanıması eğitime sağlanan katkılar arasında yer alır.