Para ve Banka Final 25. Deneme Sınavı
Toplam 20 Soru1.Soru
Merkez bankasının bankacılık kesimlerine olan yükümlülükleri olarak yorumlanan kavram aşağıdakilerden hangisidir?
parasal çarpan |
rezerv |
reeskont |
likidite |
parite |
Rezervler Merkez Bankasının bankacılık kesimine karşı yükümlülüklerini göstermektedir. Eğer bir banka, merkez bankasındaki hesabında 200 liralık mevduat bulunduruyorsa Merkez Bankası bu bankaya 200 lira borçludur.
2.Soru
Merkez Bankasının kredi, mevduat faizlerini düşürmek istediğinde ekonomide aşağıdaki durumlardan hangisi gerçekleşmez?
Kredi maliyetleri azalacak
|
Yatırım harcamaları artacak
|
Tüketim harcamaları artacak
|
Üretim artacak
|
Toplam talep düşecek
|
3.Soru
Para kurulları ile ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır?
Para kurulunun en belirgin özelliği, merkez bankasının döviz rezervi kadar sisteme yerli para arz etmesidir.
|
Para kurulunun resmi dolarizasyondan en büyük farkı, başka ülkenin parasının o ülkenin resmi parası haline gelmemesidir.
|
Para kurulunda, sisteme karşılıksız para çıkarılmadığı için sabit döviz kurunun sürdürülebileceği belirtilmektedir.
|
İlk para kurulları on yedinci yüzyılda Britanya’nın kolonilerinde ortaya çıkmıştır.
|
Para kurulunda merkez bankasına gelen döviz kadar yerli para basılabiliyor.
|
4.Soru
- İşgücünün beceri düzeyini artırmak
- Daha gelişmiş bir teknoloji kullanmak
- Daha iyi bir altyapıya sahip olmak
- Davaların daha çabuk karara bağlanması
- Haksız rekabetin önlenmesi
- Küçük işletmelerin daha kolay finansman kaynaklarına ulaşmalarının sağlanması
Klasik enflasyon hedeflemesi uygulamasında amaç içinde yer alan değişkenlerden biri olan potansiyel üretim düzeyini değiştirmek için reform yapılması gereken alanlar hangileridir?
I, II ve III |
II, III ve IV |
II, IV, V ve VI |
I, II, III, IV ve V |
I, II, III, IV, V ve VI |
Klasik enflasyon hedeflemesi uygulamasında, fiyat istikrarı temel amacına uygun olarak ulaşılmak istenen bir amaç var: Birincisi, enflasyon ile enflasyon hedefi arasındaki fark en aza indirilmek isteniliyor. Bu farka ‘enflasyon açığı’ deniliyor. Enflasyon hedefin üzerinde ise enflasyon açığı artı değer alıyor. Tersi durumda, enflasyon açığının değeri eksi oluyor. İkincisi, üretim düzeyi ile potansiyel (doğal) üretim düzeyi arasındaki farkın en aza indirilmesi amaçlanıyor. Bu farka da ‘çıktı açığı’ deniliyor.
Dikkat ederseniz amaç içinde dört değişken yer alıyor: Enflasyon, enflasyon hedefi, üretim ve potansiyel üretim düzeyi. Potansiyel üretim düzeyi kısa dönemde değişebilecek bir şey değil, adı üstünde ‘potansiyel’; potansiyelinizi değiştirmek için bayağı bir uğraş vermek gerekir. Mesela işgücünün beceri düzeyini artırmak, daha gelişmiş bir teknoloji kullanmak, daha iyi bir altyapıya sahip olmak, davaların daha çabuk karara bağlanması, haksız rekabetin önlenmesi, küçük işletmelerin daha kolay finansman kaynaklarına ulaşmalarının sağlanması gibi alanlarda reformlar gerekiyor. Para politikasındaki değişikliklerle bu reformları gerçekleştirmek mümkün değil. Açık ki bu nedenle, merkez bankası potansiyel üretim düzeyini veri olarak alabilir. Enflasyon hedefi de yılın başında biliniyor. Amaç bağımsızlığı yoksa hükümet belirliyor ya da hükümet ile birlikte merkez bankasınca saptanıyor.
Bu bilgilerden de anlaşıldığı gibi, klasik enflasyon hedeflemesi uygulamasında amaç içinde yer alan değişkenlerden biri olan potansiyel üretim düzeyini değiştirmek için seçeneklerdeki alanların tümüne reform yapılması gerekiyor, dolayısıyla doğru cevap E’dir.
5.Soru
- Gerçekleşen enflasyonlar hedefleri hiç aşmamış ve örtük enflasyon hedeflemesi uygulamasının saygınlığı üst düzeye çıkmıştı.
- Uluslararası piyasalarda Türkiye’nin kredi riski tarihsel olarak düşük bir düzeye inmişti.
- Kamu kesimi borçlanma gereği oldukça azalmış ve kamu borcu önemli ölçüde düşmüştü.
- Bankacılık sektörü de daha sağlıklı bir yapıya kavuşmuştu.
TCMB’nin 2006 yılı başında klasik enflasyon hedeflemesi rejimine geçmesinin temel nedenleri yukarıdaki hangi seçeneklerde yer almaktadır?
I ve II |
I, II ve III |
I, III ve IV |
II, III ve IV |
I, II, III ve IV |
25 Nisan 2001’de çıkarılan 4651 sayılı Kanun ile TCMB bağımsız bir kurum hâline geldi. 2002 başında ‘örtük enflasyon hedeflemesi’ rejimi uygulamaya başladı TCMB. Bu uygulama 2005’in sonuna kadar sürdü. Uygulanan örtük enflasyon hedeflemesi özü itibarıyla klasik enflasyon hedeflemesi ile aynıydı: Enflasyon hedefi yılbaşında kamuoyuna açıklanıyordu. TCMB’nin temel politika aracı olan gecelik faiz oranı Banka’nın yaptığı enflasyon tahminleri ile hedef arasındaki farka göre değiştiriliyordu. Banka politika faizine ilişkin aldığı her kararın gerekçelerini kamuoyuna bir duyuruyla açıklıyordu. Hem Bakanlar Kurulu’na, hem de TBMM Bütçe ve Plan Komisyonu’na yılda iki kez sunum yaparak hesap veriyordu. Klasik enflasyon hedeflemesinden öze yönelik olmayan farklar da vardı: Faiz kararını Para Politikası Kurulu almıyordu; Kurulun tavsiyeleri de dikkate alınarak Başkanlıkça herhangi bir zamanda alınabiliyordu. Dolayısıyla, faiz kararlarının alındığı toplantı tarihleri kamuoyunca bilinmiyordu.
Peki, neden örtük enflasyon hedeflemesi? TCMB, 2001 krizinden sonraki koşullarda diğer alternatif para politikası rejimlerine güvenmiyordu. Sabit döviz kuru rejimi uygulayamazdı; Ocak 2000’de böyle bir uygulamaya başlanmış ama sistem Şubat 2001’de çökmüştü. Ortaya çıkan derin kriz, bu rejimin saygınlığını yok etmişti. IMF ile bir stand-by anlaşması yürürlükteydi. Bu anlaşma çerçevesinde zorunlu olarak bir parasal kontrol rejimi vardı; ama TCMB bu rejimden hoşnut değildi. O dönemde % 70’e yaklaşan enflasyonu düşürmek için bu rejimin yeterli olmayacağını düşünüyordu. Öte yandan 2001 krizi sonrasında hem bankacılık sektörünü ayağa kaldırma operasyonu yapılıyordu hem de yüksek düzeydeki bütçe açığı ve kamu borcu azaltılmaya çalışılıyordu. Bu nedenlerle, klasik enflasyon hedeflemesini uygulamak yerine örtük enflasyon hedeflemesini uygulamayı seçti. 2006 başında ise klasik enflasyon hedeflemesine geçildi. Bu düşüncenin arkasındaki temel nedenler şöyleydi: Gerçekleşen enflasyonlar hedefleri hiç aşmamış ve örtük enflasyon hedeflemesi uygulamasının saygınlığı üst düzeye çıkmıştı. Uluslararası piyasalarda Türkiye’nin kredi riski tarihsel olarak düşük bir düzeye inmişti. Kamu kesimi borçlanma gereği oldukça azalmış ve kamu borcu önemli ölçüde düşmüştü. Bankacılık sektörü de daha sağlıklı bir yapıya kavuşmuştu. Bu bilgilerden de anlaşıldığı gibi doğru cevap E’dir. Seçeneklerde yer alan nedenlerin tümü, 2006 yılı başında klasik enflasyon hedeflemesi rejimine geçilmesi düşüncesinin arkasındaki temel nedenlerdir.
Bu rejim hâlen yürürlükte. Ancak 2010 sonundan itibaren TCMB’nin yeni arayışlara girdiğini ve özellikle 2011’deki uygulamasının klasik enflasyon hedeflemesinin oldukça dışında olduğunu belirtmem gerekiyor. Hem örtük hem de klasik enflasyon hedeflemesinde tüketici enflasyonu için oluşturulan hedefler üç yıllık bir vadede yıllık açıklandı: Mesela 2005 sonunda 2006, 2007 ve 2008 hedefleri ilan edildi. Hedefler nokta hedeflerdi. Tablo 7.1’de 2002-2011 dönemindeki enflasyon hedefleri, enflasyon gerçekleşmeleri, gerçekleşme ile hedef arasındaki fark (enflasyon açığı), gerçekleşen büyüme oranı ve bu büyüme oranı ile potansiyel büyüme oranı arasındaki farklar veriliyor. Potansiyel büyüme oranını, Türkiye’nin uzun dönemli ortalama büyüme oranı olan yüzde 4.7 olarak aldığımı not edeyim.
6.Soru
Bankalar kâr amacı güden ticari işletmelerdir. Banka işletmeleri içinde bulunduğu piyasada çevre koşullarından en çok etkilenen ve duyarlılığı yüksek olan işletme türlerinden biridir. Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında banka işletmelerinin bilançolarının hangi zaman zarfında yönetilmesi kârın maksimize edilmesi için önemlidir?
Saatlik yönetilmesi
|
Günlük yönetilmesi
|
Haftalık yönetilmesi
|
Aylık yönetilmesi
|
Yıllık yönetilmesi
|
7.Soru
Parasal aktarım mekanizmalarında yer alan kanallardan hangi ikisi aynı zamanda geleneksel kanallardan biri olarak da bilinir?
Kredi kanalı/Blanço kanalı
|
Faiz kanalı/Kur kanalı
|
Varlık fiyatları kanalı/Banka kredileri kanalı
|
Blanço kanalı/Faiz kanalı
|
Kredi kanalı/Kur kanalı
|
8.Soru
Kredi kullanacak birey veya firma hakkında yapılan araştırma ve değerlendirme sonucunda, borç ödeme gücünü belirleyen ölçüt aşağıdakilerden hangisidir?
Kredi kanalı |
Kredi itibarı |
Güvenilirlik |
Bilanço kanalı |
Faiz kanalı |
Kredi İtibarı: Kredi kullanacak birey veya firma hakkında yapılan araştırma ve değerlendirme sonucunda, borç ödeme gücünü belirleyen ölçüttür.
9.Soru
Bir ekonomide X yılında gerçekleşen enflasyon oranı %5 ve nominal faiz oranı ise %3’tür. Buna göre X yılında gerçekleşen reel faiz oranı yüzde kaçtır?
8 |
3 |
2 |
-2 |
-3 |
Reel faiz= Nominal faiz - Enflasyon oranı
Reel faiz= % 3 - % 5= -% 2
10.Soru
Türkiye'de hedeflenen enflasyon oranının gerçekleşenin üzerinde olduğu yıl aşağıdakilerden hangisidir?
2010 |
2011 |
2009 |
2013 |
2007 |
2009 yılında hedeflenen enflasyon oranı gerçekleşenin üzerindedir.
11.Soru
Devletin para basarak satın aldığı mal ve hizmet miktarına ne ad verilir?
Toplam gelir |
Gayri safi milli hasıla |
Gayri safi yurt içi hasıla |
Senyoraj geliri |
Kişi başına düşen milli gelir |
Senyoraj geliri, devletin para basarak satın aldığı mal ve hizmet miktarı olarak tanımlanıyor. Dolayısıyla, kendi parasını basan her ülkenin bir senyoraj geliri var.
12.Soru
Yıllık fiyat artışlarının yıllar, hatta on yıllarla ölçülen uzun dönemler boyunca yüksek rakamlarda kalması nasıl adlandırılmaktadır?
Negatif arz şoku |
Negatif talep şoku |
Stagflasyon |
Deflasyon |
Kronik enflasyon |
Yıllık fiyat artışlarının yıllar, hatta on yıllarla ölçülen uzun dönemler boyunca yüksek rakamlarda kalması kronik enflasyon olarak adlandırılır.
13.Soru
Aşağıda yer alan tahvil talebi-tahvil arzı kaynaklı durumlardan hangisinde faiz oranları yükselir?
Tahvil talebinin ve tahvil arzının azalması
|
Tahvil talebinin tahvil arzından fazla artması
|
Tahvil arzının tahvil talebinden fazla artması
|
Tahvil arz ve talebinin aynı miktarda artması
|
Tahvil talebinin tahvil arzı sabitken azalması
|
14.Soru
Bir para politikası aracı olarak zorunlu karşılık oranı ile ilişkili olarak aşağıadkilerden hangisi doğrudur?
Zorunlu karşılık olarak munazm karşılıklar, bankanın mevduatlarının belirli bir oranı olarak kasasında tutacağı tutarı belirler. |
Zorunlu karşılıklar haftalık mevduatlardan belirlenmektedir. |
Zorunlu karşılık oranlarının artırılması, bankaların likiditesini artırır. |
Zorunlu karşılık oranlarının artırılması, bankaların likiditesini azaltır. |
Zorunlu karşılık oranını bankaların temsicilieri BDDK yoluyla haftalık olarak belirler. |
Zorunlu karşılık olarak munazm karşılıklar, bankanın mevduatlarının belirli bir oranı olarak Merkez Bankası'na yatıracağı tutarı belirler. Bankasının kendi kasasında tutacağı tutarı belirleyen oran dipsonibilite oranıdır. Zorunlu karşılıklar haftalık olarak değil, günlük olarak belirlenmektedir.
Zorunlu karşılık oranını bankaların temsicilieri BDDK yoluyla haftalık olarak belirlemez. Zorunlu karşılık oranlarının belirlenmesi Merkez Bankası'nın uhdesindedir.
Zorunlu karşılık oranlarının artırılması, bankaların likiditesini artırmaz, azaltır. Doğru cevap D seçeneğidir.
15.Soru
I. Nominal döviz kuruII. yurtdışı fiyatlar genel düzeyiIII. yurtiçi fiyatlar genel düzeyiIV. nominal faiz oranı V. reel faiz oranıYukarıda verilenlerden hangi üç değişken kullanılarak reel döviz kurunu bulabiliriz?
I, II ve III
|
I,II ve IV
|
II, III ve IV
|
III, IV ve V
|
I, IV ve V
|
16.Soru
Bütün bankalar topladıkları fonların bir kısmını nakit veya nakde kolayca çevrilebilen varlıklarda tutmakla yükümlüdürler.
Aşağıdakilerden hangisi bu tanım kapsamında bankalarca tutulan varlıklardır?
Vadeli mevduatlar |
Zorunlu karşılıklar |
Vadesiz mevduatlar |
Krediler |
Döviz tevdiat hesapları |
Bütün bankalar topladıkları fonların bir kısmını nakit veya nakde kolayca çevrilebilen varlıklarda tutmakla yükümlüdürler. Bu varlıkların bir kısmı Merkez Bankasında tutulan hesaplardır. Bunun bir kısmı yasal yükümlülükten kaynaklanmaktadır. Yani bankalar yasal olarak topladıkları mevduatın Merkez Bankası tarafından belirlenen bir orana karşılık gelen kısmını Merkez Bankasında tutmak zorundadır. Buna zorunlu karşılıklar adını vermekteyiz. Yasal olarak her bir liralık mevduatın belli bir oranının zorunlu karşılık olarak tutulması gerekmektedir. Bu orana zorunlu karşılık oranı adı verilmektedir ve bu oranı belirleme yetkisi Merkez Bankasındadır.
17.Soru
Para kurulunun en belirgin özelliği aşağıdakilerden hangisidir?
Merkez bankasının döviz rezervi kadar sisteme yerli para arz etmesi. |
Enflasyon hedefini belirlemesi. |
Yerli para likiditesi sağlamak. |
Döviz kuru artışını belirlemek. |
Sabit dövizkuru rejimi ile enflasyon hedeflemesini uygulamak. |
Para kurulunun en belirgin özelliği merkez bankasının döviz rezervi kadar sisteme yerli para arz etmesi.
18.Soru
Finansal piyasalarda tahvil fiyatının düşmesine yol açan tahvil arzı kaynaklı nedenler aşağıdakilerden hangisinde doğru olarak verilmiştir?
Kamu borçlanma ihtiyacının azalması
|
Ekonomi ile ilgili beklentilerin olumsuza dönmesi
|
Yatırım ortamının iyileşmesi
|
Enflasyon beklentilerinin düşmesi
|
Ekonomik büyümenin yavaşlaması
|
19.Soru
Merkez bankası, piyasadaki likiditeyi geçici olarak azaltmak için aşağıdakilerden hangisini yapabilir?
Zorunlu karşılık oranını azaltır. |
Reeskont kredisi kullandırır. |
Ters repo yapar. |
Emisyonu artırır. |
Döviz satar. |
Merkez bankası, piyasada geçici olarak likiditeyi azaltmak istediğinde ters repo işlemi yaparak bankacılık kesimine tahvil satar ve böylelikle piyasadan likiditeyi çekmiş olur.
20.Soru
Eğer merkez bankasının hedefleri mevcut siyasi otorite tarafından belirleniyorsa aşağıdakilerden hangisinden bahsedilemez?
Ekonomik bağımsızlık
|
Politik bağımsızlık
|
Amaç bağımsızlığı
|
Araç bağımsızlığı
|
Parasal kontrol
|
-
- 1.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 2.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 3.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 4.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 5.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 6.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 7.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 8.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 9.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 10.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 11.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 12.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 13.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 14.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 15.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 16.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 17.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 18.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 19.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 20.SORU ÇÖZÜLMEDİ