Hijyen Bilimin ilgilendiği etmenle Fiziksel, Kimyasal, Biyolojik, Psiko-Sosyal ve Ergonomik etkenlerdir. Eğitim Psiko-sosyal etkenin alt başlıklarından birisidir. Doğru cevap E'dir.

Soruda IV. Ifadede belirtildiği gibi hastalık halinde değil düzenli sağlık kontrolünün yaptırılması gerekmektedir. Bu yüzden I, II ve III. ifadeler doğrudur.?    

Hastalığın klinik bulgu ve belirtilerinin ortaya çıkışından sonra, hastaların en iyi şekilde tedavisi, tedavinin başarılı veya yeterli olmadığı zaman gelişen sağlık ve sosyal sorunların rehabilite edilmesi (esenlendirilmesi) ile bireyin, yaşamsal aktivitelere katılımının sağlanması sağlığın korunması basamaklarından üçünvül (tersiyer) korunma basamağına denk gelmektedir. 

İkincil korunma hastalıkların belirtisiz dönemlerinde ya da belirtilerin (semptomların) hafif olduğu dönemlerde, erken tanı ve etkin tedavi edilmeleridir. İkincil korunmaya “erken tanı hizmetleri” de denir. Kanser taramaları ikincil korunmaya girmektedir. 

• Diş bakımı, bebeğin dişleri çıkmaya başlayınca başlar. Yani bebeğin de diş bakımına gereksini­mi vardır. Başlangıçta dişler, temiz bir tülbent kullanılarak suyla temizlenebilir. Çocuklar 2,5 yaşına geldiğinde, diş fırçalama alışkanlığı kazandırılmalıdır.
• Dişleri ve diş etlerini temizlemek için doğru fırçalama önemlidir. Diş fırçası; baş kısmı küçük, fırça uçları yumuşak, naylon kıllı ve yuvarlak uçlu olmalıdır. Diş fırçalama işlemi; küçük hare­ketlerle, diş etini de içine alacak şekilde yapılmalı, özellikle en arka dişlerin, dolgu ve kaplama­ların/kronların temizliğine önem verilmelidir.
• Kullandığımız diş macunu önemlidir. Günümüzde değişik şartlar için üretilmiş; diş çürükleri, diş eti hastalıkları, tartar (diş taşı) ve hassas dişler için macunlar vardır. Hangi diş macununun uygun olduğu, diş hekimine danışılarak öğrenilebilir. Diş fırçasının kılları aşınma belirtileri gösterince değiştirilmelidir. Bu da genellikle 2-3 ayda değiştirmeyi gerektirir. Ayrıca soğuk al­gınlığı geçirdikten sonra da diş fırçası değiştirilmelidir.
• Dişleri fırçalarken sıralama; üst dişlerin dış yüzeyleri, alt dişlerin dış yüzeyleri, üst dişlerin iç yüzeyleri, alt dişlerin iç yüzeyleri, üst dişlerin çiğneyici yüzeyleri, alt dişlerin çiğneyici yüzeyleri şeklinde olmalıdır. Diş ara/yan yüzeyleri için mutlaka diş ipi kullanılmalıdır. Ara yüzey diş fır­çaları olmakla birlikte diş hekimi önerisi ve eğitimine göre kullanılmalıdır.
• Diş fırçalama, en az iki dakika (120 saniye) sürmelidir. Dişler, günde en az iki kez, tercihen kahvaltıdan sonra ve akşam yatmadan önce fırçalanmalıdır. Her yiyecek ve içecekten sonra ağız su ile çalkalanmalıdır.
• Diş fırçalaması sonrasında, dilin üst kısmı da fırçalanmalıdır.
• Diş etlerindeki kanama ve çekilmelerinin en önemli nedeninin, ağız ve diş hijyeni olduğu unu­tulmamalıdır.
• Elma, havuç, armut, ayva vb. meyvelerin ısırılarak yenilmesi, diş ve diş etleri için yararlıdır.
• Diş sağlığı için flor önemli bir maddedir. Yetersiz olması ile diş çürükleri arasında ciddi ilişki vardır. Bu nedenle flor uygulamaları yapılması gerekebilir.
• Ağız kokusu, oldukça yaygın görülen bir durumdur. Yatmadan dişleri fırçalamak ve diş ipi uygulamak; sabah kalkınca dişleri ve dili fırçalamak, sabah ağız kokusunu önleyebilir. Ayrıca diş plağı ve çürük olasılığını değerlendirmek üzere diş hekimi kont­rolü gerekir.
• Yılda en az 2 defa diş hekimi kontrolüne gidilmelidir.
• Ayrıca kürdanlar, diş minesine ve diş etine zarar verdikleri için sürekli ve düzenli kullanılmamalıdır. V madde yanlış olduğundan doğru cevap C’dir.

Karbonhidrat içeren besinlerin, kan şekerini yükseltme potansiyeline göre sınıflandırılması için glisemik indeks kavramı kullanılır.

A vitamini; vücutta hücre ve dokuların büyümesini destekleme, bağışıklık sistemini kuvvetlendirme, vücudu solunum yolu ve mukoza zarı enfeksiyonlarına karşı koruma, görme problemlerini önleme gibi görevleri üstlenir. Ayrıca kemik, diş, diş eti, deri, tırnak ve saç gelişimine katkı sağlar. En önemli kaynakları karaciğer, tereyağı, yumurta, balık yağı, yeşil yapraklı bitkilerdir. 

Cilt Kıvrım Kalınlığı: S¸işmanlığı ve zayıflığı, vücudun yağ durumunu tahmin etmek için kullanılır. Kumpas adı verilen cihazlarla genelde kolun arkasından veya sırttan ölçülür.

Total Kolesterol: Vücudumuzdaki tüm hücreler için gerekli olmasına rağmen, yüksekliği, damar sertliği olarak tanımlanan ve buna bağlı olarak o damarın beslediği organların etkilenmesine neden olan bir maddedir.

Çevre ve iş hijyeni bakış açısıyla, sağlığımızı; yaşadığımız tüm ortamlarda (ev, iş, okul, sosyal alanlar, toplu alanlar vb.) etkileyen ve hijyen bilimi ile ilgili beş etken grubu şunlardır:

• Fiziksel Etkenler (Termal Koşullar, Sıcaklık, Soğuk, Nem, Isıtma, İklimlendirme, Hava Akımı/Havalandırma)
• Kimyasal Etkenler
• Biyolojik Etkenler
• Fiziksel Etkenler
• Ergonomik Etkenler ve Koşullar
• Psiko-sosyal Etkenler

İnsan vücudunun 24 saatlik sürede, saat dilimlerine göre gösterdiği fizyolojik ve biyolojik deği­şimlere “sirkadian ritim” denir. Uyku, bunlardan birisidir. Kaliteli uyku için belirli saatte yatma ve kalkma gereklidir. Melatonin isimli hormon, uyku-uyanıklık ritminin düzenleyicisidir. Gece ışığa maruz kalma, melatonin salınımını değiştirerek sirkadiyen ritm uyku bozukluklarına ne­den olmaktadır.

                   Risk           Yüksek Risk
Kadın           ? 80             ? 88
Erkek           ? 94             ? 102

Sağlığın geliştirilmesi kavramı içinde sağlıklı yaşam davranışlarının yaygınlaştırılması ve eğitiminde temel olarak alınması gereken konular şunlardır:
• Sağlıklı/yeterli ve dengeli beslenme
• Fiziksel aktivite
• Düzenli ve yeterli uyku
• Düzenli sağlık kontrolünün yaptırılması
• Stresle başedebilme
• Sigara, alkol ve bağımlılık yapıcı madde
kullanmama
• Hobi ile uğraşı
• Güneşin zararlı etkilerinden korunabilme
• Güvenli cinsel ilişki
• Aile planması
• Bağışıklama
• Evde, işte, trafikte vb. kazalardan korunma

Derinin; vücudu dış etkenlerden korumak, mikroorganizma ve kimyasalların vücuda girmesini önlemek, vücut ısısını ayarlamak, vücutta biriken artık maddeleri atmak (ter bezleri yoluyla), güneşten gelen ultraviyole (UV) ışınlarından D vitamini meydana getirmek, duyu organı olarak görevleri vardır.