Siyasi Düşünceler Tarihi Ara 13. Deneme Sınavı
Toplam 20 Soru1.Soru
I. Kilise içindeki mutlak egemenliğe karşı çıkıyorlardı.
II. Kilisenin servet edinmesini eleştiriyorlardı.
III. Kilise mallarından vergi alınmamasını savunuyorlardı.
Hangisi ya da hangileri Ingiltere’de John Wycliffe ile Bohemya’da Jan Hus’un savunduğu görüşlerdendir?
Yalnız I |
Yalnız II |
I ve II |
II ve III |
I, II ve III |
İngiltere’de John Wycliffe (1320-1384) ile Bohemya’da Jan Hus (1373-1415), ortaya attıkları düşüncelerle Avrupa’yı geri dönülemez bir süreç içine sokmuşlardı. Her iki düşünürün reform tasarılarında kendi ülkelerine özgü “ulusal” çıkarların gözetilmesi önemli bir yer tutuyordu fakat aynı zamanda birçok konuda tam bir görüş birliği içindeydiler. Wycliffe ile Hus, bir yanda papanın Kilise içindeki mutlak egemenliğine karşı çıkıyorlar, öte yanda Kilise’nin servet edinmesini eleştirip Kilise mallarından vergi alınmasını, Kilise’ye ödenen vergilerin kısıtlanmasını ya da kaldırılmasını ve endüljans satışlarının yasaklanmasını savunuyorlardı.
2.Soru
Aristoteles’ in “Devrimler kuramı” olarak adlandırılan “Statis” sözcüğünün anlamı nedir?
Statis batı dillerinde yaygınlıkla devrim sözcüğüyle karşılanır. Oysa Aristoteles’in Politika’sının belirttiği gibi, bu “tamı tamına devrim değildir; daha çok, gerilim, bir şiddet patlamasının kaçınılmaz olacağı kadar büyüyünce ortaya çıkan bir durumdur."
|
Bu niteleme Yunan kültürünün yeni bir evresini ifade etmektedir.Yunan (Helen) kültürünün III. Aleksandros’un Asya seferleriyle dışa açılması ve bu ülkelerde Yunan kültürünün yerel kültürlerle kaynaşarak yeni kültürel biçimler oluşturmasıdır.
|
Statis karma bir siyasal yönetim biçimidir.Bu yanıyla iktidar ne çok zengin, ne çok yoksul yurttaşlara dayanır. Silah taşıma hakkına sahip herkesin yurttaş olarak kabul edilerek yönetimde pay sahibi olduğu, ortak yararı gözeten çoğunluğun yönetimi.
|
Aristoteles’in statis tanımına göre, Yunanlılar hem zeki, hem yürekli olduklarından iyi ve doğru anayasalara sahiptirler ve hep özgür yaşarlar.
|
Liyakata dayalı yönetim olarak ya da bilen, bilge bir azınlığın ya da bir filozofun yönetimin Statis olduğu söylenebilir.
|
3.Soru
Demokrasiden nefret eden ve en doğru şeyin bilge bir kişinin iradesine itaat etmek olduğunu savunan filozof kimdir?
Demokritos
|
Aristoteles
|
Philosophos
|
Sokrates
|
Herakleitos
|
4.Soru
Machiavelli’ye göre iktidarın miktarı değişmez. Birinin bu miktardan aldığı pay ne kadar büyürse diğerlerine kalan paylar da o kadar küçülür ya da hiç kalmaz. Aşağıdakilerden hangisi bu anlayışın karşılayan kavramdır?
İktidar Eşitliği Anlayışı |
Toplumsal İktidar Eşitliği |
Sıfır Toplamlı İktidar |
Paydaşlık İktidarı |
Machiavelli Teorisi |
Sıfır Toplamlı İktidar’a göre, belli bir alanda bulunan iktidar miktarı hiç değişmez. Birinin bu miktardan aldığı pay ne kadar büyürse diğerlerine kalan paylar da o kadar küçülür ya da hiç kalmaz. Buna göre, dünya üzerinde varolan virtù miktarı, tek imparatorluk tarafından ele geçirilememişse de birçok ulus arasında paylaşılmış durumdadır.
5.Soru
“Devletin kötülüğünden hareketle, insanların devlet olmadan daha eşitlikçi, adil ve mutlu bir düzen içinde yaşayacağını kabul eden, bu nedenle devleti ele geçirmek gibi hedefleri önemsemeyen yaklaşımların tümü” şeklinde tanımlanan kavram aşağıdakilerden hangisidir?
Kapitalizm |
Komünizm |
Sosyalizm |
Vandalizm |
Anarşizm |
Anarşizm: Yunanca an arkhos sözcüğünden türetilen ve yönetimsiz anlamına gelen terime bağlanan düşünceler grubu. Genel olarak devletin kötülüğünden hareketle, insanların devlet olmadan daha eşitlikçi, adil ve mutlu bir düzen içinde yaşayacağını kabul eden, bu nedenle devleti ele geçirmek gibi hedefleri önemsemeyen yaklaşımların tümüne verilen addır.
6.Soru
Roma döneminde Res Publica (cumhuriyet) rejiminin en büyük yeniliği aşağıdakilerden hangisidir?
Kadınlara seçme ve seçilme hakkı tanıması |
Krallığı tasfiye etmesi ve konsüllüğü getirmesi |
Kralın yetkilerini simgesel boyuta indirmesi ve yönetimi halka bırakması |
Yönetim alanında başlayıp toplumsal alanda gelişmiş büyük bir devrim olması |
Hak ve eşitlikleri güvence altına alması |
Cumhuriyet (res publica) rejiminin en büyük yeniliği, krallığın tasfiyesiyle birlikte, yürütme erkini kullanmak üzere konsüllüğü getirmiş olmasıdır. En yüksek yürütme yetkisiyle yani imperium’la donanmış iki konsül, bir yıllığına comitia centuriata tarafından seçiliyordu. Konsüller birlikte yönetiyor ve aralarında anlaşmazlık çıkarsa olumsuz görüş ağır basmış sayılıyordu.
7.Soru
En yüksek kamu gücü olan yürütme yetkisini ifade eden terim aşağıdakilerden hangisidir?
Latifundium |
Polybios |
Diktatörlük |
Populares |
Imperium |
Ticarete dayalı, geniş ölçekli tarımın özgün bir örneği olan işletme tarzıdır. Polybos (İÖ 200-120), Roma’ya savaş esiri olarak götürülmüş Yunanlı bir düşünürdür. Diktatörlük, Roma’da cumhuriyet tarafından getirilmiş anayasal bir kurumdur. Populares, halkı ifade eder. Imperium, en yüksek kamu gücünü, yani yürütme yetkisini ifade eder. Bu bakımdan, tipik olarak yüksek devlet görevlilerinde karşımıza çıkar. Ancak onlara bağlı olarak çalışan, vergi memurları gibi devlet memurları imperium’un taşıyıcılarıdırlar.
8.Soru
Antik Yunan dünyasının en önemli polisleri olan Sparta ve Atina’ nın zenginleşip geliştikçe yeni gereksinimlere karşılık veremediği açıktır. Bunun bir örneği İÖ 630 yılına doğru Atinalı Kylon’un soyluların iktidarını devirerek tiran olma girişimidir.Burada adı geçen “tiranlık” ne demektir?
Soyluların dışındaki insanlardan oluşan tiranlık, topluma yararlı tüm işleri yerine getirdiği için her şeydir, “ulusa ait olan her şeyi kapsamaktadır”, kısacası “tam bir ulustur.”
|
Lydia kökenli bir sözcüktür. Tiran, günümüzde özellikle yönetimini baskı ve eziyet sayesinde sürdüren yöneticilere denmektedir.
|
Amerikalı antropogların bir ulusun kültürü dedikleri şeydir, yani belirli bir yaşam biçimi ile ortak ilişkilerdir.
|
Tiranlık karma bir siyasal yönetim biçimidir. Zenginliği ve yoksulluğu, demokrasiyle oligarşiyi bünyesinde harmanladığı için, bu iki aşırı ucun doğru ortasıdır.Bu yanıyla iktidar ne çok zengin, ne çok yoksul yurttaşlara dayanır.
|
Atina’da en önemli tartışma konusu demokrasinin dayandığı tiranlık yani halkın kimleri kapsayacağı, kimleri dışarıda bırakacağıdır.
|
9.Soru
I. Yeni “ulusal kiliseler” ortaya çıkar.
II. Toplumsal yaşam yenilenir.
III. Kültürel dünya yenilenir.
Hangisi ya da hangileri XIV. ve XVI. yüzyıllar arası Batı Avrupa’da yaşanan değişimlerdendir?
I, II, III |
II, III |
I, II |
Yalnız I |
Yalnız II |
XIV. yüzyılın ikinci yarısından XVI. yüzyılın sonuna değin Batı Avrupa büyük bir değişim süreci geçirir. Özellikle Kilise’nin tekelinde tutmaya çalıştığı dinin yavaşça Papalık’ın kontrolü dışında kendine yeni kanallar bulması, farklı dinsel anlayışların gelişmesiyle dinde bir yenileşme ve nihayet Katolik Kilisesi’nin dışında yeni “ulusal kiliseler” ortaya çıkar. Aynı zamanda Kilise kontrolündeki toplumsal yaşam, Kilise zayıfladıkça tüm boyutlarıyla yenilenir. Bir bütün olarak toplumsal hayatın, özel olarak kültürel dünyanın yenilenmesi ve bu yenilenme doğrultusunda Antik Yunan ve Roma dünyasının değerlerinin yeniden anlamlı hâle gelmesi Rönesans kapsamında değerlendirilir.
10.Soru
Aşağıdaki terimlerden hangisi, Yunanca "hane" ve "yasalar" sözcüklerinin birleştirilmesiyle oluşturulmuş; hanenin yasaları, ev yönetimi, zorunluluklar alanının, malların ve servetin yönetimi gibi anlamlara gelen ve günümüzde de bir çok dilde yaygın bir şekilde kullanılan sözcüğü göstermektedir?
Demokrasi |
Politika |
Yönetim |
Din |
Ekonomi |
Ekonomi terimi, Yunanca "hane" ve "yasalar" sözcüklerinin birleştirilmesiyle oluşturulmuş; hanenin yasaları, ev yönetimi, zorunluluklar alanının, malların ve servetin yönetimi gibi anlamlara gelen ve günümüzde de bir çok dilde yaygın bir şekilde kullanılan sözcüğü göstermektedir.
11.Soru
Aşağıdakilerden hangisi VIII. Bonifacius'un en önemli savunucusudur?
Aegidius Colonna Romanus
|
I. Friedrich
|
VI. Heinrich
|
Dante
|
Podovalı Marsilius
|
12.Soru
Aşağıdaki düşünürlerden hangisi Papalık kurumunu Kutsal Kitap’ta hiçbir dayanağı olmadığını ileri sürerek papayı Deccal ile özdeşleştirmiştir?
Padovalı Marsilius
|
Viterbolu Jacobus
|
Salisbryli John
|
Aquinumlu Thomas
|
John Wycliffe
|
13.Soru
“Machiavelli’ye göre iktidarın miktarı değişmez. Birinin bu miktardan aldığı pay ne kadar büyürse diğerlerine kalan paylar da o kadar küçülür ya da hiç kalmaz.” Aşağıdakilerden hangisi bu anlayışın karşılayan kavramdır?
İktidar Eşitliği Anlayışı |
Toplumsal İktidar Eşitliği |
Sıfır Toplamlı İktidar |
Paydaşlık İktidarı |
Machiavelli Teorisi |
Sıfır Toplamlı İktidar’a göre, belli bir alanda bulunan iktidar miktarı hiç değişmez. Birinin bu miktardan aldığı pay ne kadar büyürse diğerlerine kalan paylar da o kadar küçülür ya da hiç kalmaz. Buna göre, dünya üzerinde varolan virtù miktarı, tek imparatorluk tarafından ele geçirilememişse de birçok ulus arasında paylaşılmış durumdadır.
14.Soru
“Yurttaşların, başkalarınca temsil edilmediği, siyasal kararların alınmasında ve uygulanmasında doğrudan yer ve görev aldığı yönetim biçimi” aşağıdakilerden hangisidir?
Doğrudan demokrasi |
Tiranlık |
Oligarşi |
Deme-demos |
Sofizm |
Yurttaşların, günümüzde olduğu gibi, başkalarınca temsil edilmediği, siyasal kararların alınmasında ve uygulanmasında doğrudan yer aldığı, siyasal olarak görev alabilme koşullarına sahip yurttaşların arasında kura ve benzeri yöntemlerle görevlilerin belirlendiği yönetim biçimine doğrudan demokrasi adı verilir.
15.Soru
“İki Kılıç Kuramı” kavramını aşağıdakilerden hangisi açıklar?
İmparator ve kilisenin birlikte devleti yönetmesi |
Kilise’nin hem dünyevi işleri ve adaleti yürütme, hem de dinsel alanı yönetme yetkisi olması |
İmparatorun kendine dini ünvanlar atayarak hem kilise hem devlet işlerinde etkili olması |
İmparatorun askeri birliklerin de başında başkomutan olarak görev ve yetki sahibi olması |
İmparatorluğun hem imparator hem de danışman bir konsül tarafından yönetilmesi |
Bu kuram, Kilise’ye hem dünyevi işleri idare etme, düzeni ve adaleti sağlama, hem de dinsel alanı çekip çevirme hakkını ileri sürme imkânı verir. Kilise, bir yandan maddi ya da dünyevi kılıcın kralların ya da imparatorların elinde olduğunu söylüyor ama öbür yandan bu kılıcın ancak Kilise’nin buyruklarına tabi olarak kullanılması gerektiğini ileri sürüyordu. Böylece, krallar ya da imparatorlar adeta Kilise’nin hizmetkârı ya da feodal döneme uygun bir ifadeyle vasalı hâline getirilmiş oluyordu.
16.Soru
“Haklı Savaş Düşüncesi” ile anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
Her siyasalın sistem kendi koydukları ölçüler üzerinden bazı savaşların haklı bazılarının ise haksız olduğu düşüncesi |
Savaşın erkler için her daim haklı ve zorunlu olduğunu düşüncesi |
Toplumsal ve yönetimsel anlamda savaşın başvurulacak en son yöntem olması gerektiği düşüncesi |
Savaş durumunda olan yönetimlerin neden savaştıklarını belgeleyerek savaşma durumlarını haklı gösterme sorumluluklarının olması düşüncesi |
İmparatorların kamuoyu oluşturarak arkalarına toplum desteğini alması ve bu desteği toplum ileri gelenleri ile birlikte imzalı bir sözleşmeye dönüştürmesi |
Haklı Savaş Düşüncesi: Her siyasal sistem ve bu sistemin bileşenleri, kendi koydukları ölçüler üzerinden bazı savaşların haklı ve meşru, başkalarının ise haksız ve gayrimeşru olduğu düşüncesine sahiptir. Örneğin anti-emperyalist bir bakış açısıyla emperyalizme savaş haklı ve meşrudur.
17.Soru
1265 - 1321 yılları arasında yaşamış, İtalya'nın ve Avrupa'nın en büyük ozanlarından ve düşünürlerinden Dante Alighieri'nin kilise tezleriyle bağdaşmayacak bir şekilde imparatorluk düşüncesini savunduğu ve bu nedenle kilise tarafından 1897 yılında kadar yasak getirilen eseri aşağıdakilerden hangisidir?
İlahi Komedya |
Decameron Öyküleri |
Prens |
Devlet ve İktidar |
Monarşi Üzerine |
1265 - 1321 yılları arasında yaşamış, İtalya'nın ve Avrupa'nın en büyük ozanlarından ve düşünürlerinden Dante Alighieri'nin kilise tezleriyle bağdaşmayacak bir şekilde imparatorluk düşüncesini savunduğu ve bu nedenle kilise tarafından 1897 yılında kadar yasak getirilen eseri De Monarchia, Monarşi Üzerine adlı kitaptır.
18.Soru
XVI. yüzyıl, kralların kendilerini sınırlayan din, gelenekler ve feodal hukuku aşmaya başladığı ve bu anlamda sınırsız hükümdarlara doğru evrilmeye başladıkları yüzyıl olmuştur. Kısa sürede bu durum bir takım tepkileri de beraberinde getirmiştir ki Ütopyacı düşünce bunlardan biridir. Bu tepkisel akımın klasik metni olan Utopia'yı yazmış hukuk ve siyaset adamı aşağıdakilerden hangisidir?
Thomas More |
Tomasso Campanella |
Daniel Defoe |
Francis Bacon |
Henry Tudor |
XVI. yüzyıl, kralların kendilerini sınırlayan din, gelenekler ve feodal hukuku aşmaya başladığı ve bu anlamda sınırsız hükümdarlara doğru evrilmeye başladıkları yüzyıl olmuştur. Kısa sürede bu durum bir takım tepkileri de beraberinde getirmiştir ki Ütopyacı düşünce bunlardan biridir. Bu tepkisel akımın klasik metni olan Utopia'yı yazmış hukuk ve siyaset adamı Thomas More'dur.
19.Soru
"Bilge, bilgin, bilgi sahibi kişi; belirli bir alanda uzmanlık bilgisine sahip kişi anlamına gelmektedir." Bu tanımı, aşağıda yer verilen kavramlardan hangisi karşılamaktadır?
Felsefe
|
Tiran
|
Oligarşi
|
Polis
|
Sofist
|
20.Soru
I. Doğrudan devlet ve krallıkla sınırlı bir tartışma içerir.
II. Yeni bir siyasal toplumun nasıl olması gerektiğine ilişkin düşünsel bir arayış mahiyetindedir.
III. Öncü ismi Thomas More’dur.
Hangisi ya da hangileri ütopyacı düşünceye ilişkin doğru ifadelerindendir?
Yalnız I |
Yalnız II |
I, II |
II, III |
I, II, III |
Ütopyacı düşünüş doğrudan devlet ya da krallıkla sınırlı bir tartışma içermekten çok, yeni bir siyasal toplumun nasıl olması gerektiğine ilişkin düşünsel bir arayış mahiyetindedir. Ütopyacı düşüncenin başta gelen ismi olan More, aynı zamanda klasik ütopyacıların da öncü ismidir.
-
- 1.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 2.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 3.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 4.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 5.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 6.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 7.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 8.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 9.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 10.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 11.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 12.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 13.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 14.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 15.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 16.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 17.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 18.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 19.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 20.SORU ÇÖZÜLMEDİ