AİLE YAPISI VE İLİŞKİLERİ Dersi CİNSELLİK VE ÜREME SAĞLIĞI soru cevapları:
Toplam 75 Soru & Cevap#1
SORU:
Cinsellik kavramı içerisinde neleri barındırmaktadır?
CEVAP:
Cinsellik kavramı üremeyi, cinsel olarak zevk almayı ve zevk vermeyi içerir. İnsan cinselliği, insanların değerleri, tutumları, davranışları, fiziksel görünümleri, inanışları, duyguları, kişilikleri, zevkleri ve içinde yaşadıkları toplumlara göre şekillenir.
#2
SORU:
Cinsel sağlık nasıl tanımlanabilir?
CEVAP:
Cinsel sağlık; üreme sağlığı kavramının temel bileşenlerinden biridir. Cinsel sağlık bir kişinin cinsel yaşamını bir zorlama olmadan, mutlu olarak ve zarar görmeden sürdürebilmesidir.
#3
SORU:
Üreme sağlığı ne şekilde tanımlanabilir?
CEVAP:
Üreme sağlığı; insanların mutlu ve güvenli bir cinsel yaşamları, üreme yetenekleri ve bu yeteneği kullanıp kullanmayacakları, kullanacaklarsa ne zaman ve ne sıklıkta kullanacakları konusunda karar verme özgürlüklerinin olmasıdır. Dünya Sağlık Örgütü üreme sağlığını, “Üreme sistemi işlevleri ve süreci ile ilgili sadece hastalık ve sakatlığın olmaması değil, tüm bunlara ilişkin fiziksel, ruhsal ve sosyal yönden tam bir iyilik halinin olması” şeklinde tanımlamıştır.
#4
SORU:
Üreme sağlığı hizmetlerinin alınması neden önemlidir?
CEVAP:
1994’te Kahire’de yapılan Birleşmiş Milletler Uluslararası Nüfus ve Kalkınma Konferansı’nda “Üreme Sağlığı Hizmetleri”nin Temel Sağlık Hizmetleri kapsamında ele alınması ve herkes için bu hizmetlerin erişilebilir olması vurgusu yapılmıştır. Dünyada ve ülkemizde, aile planlaması yöntemi kullanımında son 2030 yıl içinde önemli bir artış olmasına rağmen, çocuk sahibi olmak istemeyen birçok çift, yetersiz hizmet, hizmetten memnun olmama, yöntem seçeneklerinin sınırlı olması, yan etki ve sağlık riskleri ile ilgili endişeler nedeniyle etkin aile planlaması yöntemlerine ulaşamamaktadır. Doğurganlığı önleme hizmetlerinin sadece istenmeyen gebeliklerin önlenmesini değil, anne ve çocuk ölümlerinin de en az üçte birini önleyebileceği hesaplanmıştır.
#5
SORU:
Bireylerin güvenli bir ilişkide olmadıklarını belirleyen koşullar nelerdir?
CEVAP:
İnsanlar eşlerine sözel, duygusal ve fiziksel olarak şiddet uygulayabilmektedir. Birinin eşi üstünde aşırı denetim kurma çabası, maddi olanaklarını esirgemesi de bir şiddet davranışıdır. Kimse şiddeti hak etmez. Söylenen hiçbir söz ya da yapılan davranış şiddeti haklı çıkarmaz. Eğer bir eş, eleştirel, aşağılayıcı, suçlayıcı, engelleyici, reddedici ve zorlayıcı şekilde tanımlanan davranışlardan birini bile yapıyorsa kötü davranıyor demektir. Bu gibi belirtiler ilişkinin güvenli olmadığını, hatta daha kötüye gideceğini gösterir.
#6
SORU:
Eşlerden birinin tehlikede olarak tanımlanması için hangi belirtiler gözlenmelidir?
CEVAP:
Eğer eş tacizkar olduğunu kabul etmiyor, profesyonel yardımı reddediyor, gittikçe daha fazla taciz ediyor, zamanla itme, vurma, tekmeleme, yumruklama gibi fiziksel olarak kaba davranmaya başladıysa, silahı varsa, ilişki bitirilmek istendiğinde ölümle tehdit ediyorsa, kemikleri kırıncaya dek dövebiliyorsa kişi tehlikede demektir.
#7
SORU:
Eşler şiddet içeren bir ilişki içerisindeyse nasıl davranmaları daha yararlı olacaktır?
CEVAP:
Şiddet içeren bir ilişkiyi bile bitirmek kolay olamayabilir. Eğer kişi hemen terk etmeye hazır değilse acele etmemek, güvenliğin önemli olduğunu unutmamak ve güvenliği sağlamak için yardım alıp, plan yapmak gerekir.
#8
SORU:
Cinsel yolla bulaşan hastalıklar nasıl tanımlanabilir ve nasıl anlaşılır?
CEVAP:
Koruyucu önlem almadan, hastalık etkeni bulunduran biri ile cinsel ilişkide, penisin ağızla, vajinayla, anüsle birleşmesi ile bulaşan hastalıklara “Cinsel Yolla Bulaşan Hastalıklar” denir. Genellikle cinsel organlarda belirtiler gösterir veya belirti göstermeden seyredebilir.
#9
SORU:
Cinsel yolla bulaşan hastalıkların en bilinenleri nelerdir?
CEVAP:
En yaygın olarak bilinenleri; Gonore (bel soğukluğu), Sifiliz (frengi), HIV enfeksiyonu (AIDS ile sonuçlanabilen bulaşma) olmakla birlikte 30’dan fazla hastalık etkeni cinsel yolla bulaşır. Klamidya, Gonore, Human Papilloma Virus (HPV), Hepatit B, Genital Herpes gibi bazı enfeksiyonlardır.
#10
SORU:
Enfeksiyonların belirtisiz olması nasıl sonuçlanır?
CEVAP:
Belirtisiz enfeksiyonlar kolaylıkla diğer kişilere bulaşabilir. Kadınlar cinsel organlarının yapısı nedeniyle, erkeklere göre daha fazla hastalık etkenine maruz kalırlar. Çoğu belirtisiz olduğu içinde başta anlamazlar ancak uzun vadede enfeksiyonun olumsuz sonuçları ile karşılaşırlar. Bu grup hastalıkta, cinsel yol dışında bulaşmadan sorumlu başka yollar da vardır. Hastalık etkeni anneden bebeğe gebelikte, doğumda, doğumdan sonra temasla, emzirmeyle geçebilir. Ayrıca kan ve kan ürünleri ile temasla da enfeksiyon etkeni insandan insana geçebilir.
#11
SORU:
Davranışlar cinsel yolla bulaşan hastalıklarla ve sağlıkla ilgili diğer sorunlarla karşılaşma ve etkilenme olasılığını arttıran faktörler nelerdir?
CEVAP:
İlgili faktörler şöyle sıralanabilir:
• Sık cinsel eş değiştirmek,
• Birden fazla cinsel eşe sahip olmak,
• Son bir yıl içinde cinsel yolla bulaşan hastalık geçirmiş olmak,
• Seks işçileri, onların müşterileri ya da kimlerle ilişkisi olduğu bilinmeyen kişilerle cinsel ilişkide bulunmak,
• Cinsel yolla bulaşan hastalık belirtisi olduğu görülen ya da bilinen kişiyle cinsel ilişkiyi sürdürmek,
• Para, mal, yiyecek, ilaç karşılığında cinsel ilişkiye girmek,
• Vajinayı kurutucu maddeler kullanmak,
• Birden fazla cinsel eşle korunmadan cinsel ilişkiye girilmesi ve
• Vücuda küpe takılması (piercing), dövme yapılması, kuaför ya da diş hekimliğinde steril olmayan araç gereç kullanılması, cinsel ilişki öncesi ve sırasında alkol kullanılması, kan ve kan ürünleri nakli, steril olmayan enjektör kullanımı cinsel yolla geçen hastalıkların diğer riskli durumlardır.
#12
SORU:
Cinsel yolla bulaşan hastalıklar konusunda bilgilendirilmeleri ve uyarılmaları gereken yani özel önem verilmesi gereken gruplar kimlerdir?
CEVAP:
Bir kişi riskli davranış göstermese bile cinsel eşinin riskli davranışı varsa yine risk altındadır. Gençler, cinsel aktif genç kızlar, birden fazla cinsel eşi olan kadın ve erkekler, seks işçileri ve müşterileri, işleri nedeniyle eşlerinden uzun süre ayrı kalmak zorunda olan kişiler, madde bağımlıları, mahkumlar.
#13
SORU:
Cinsel yolla geçen hastalıkların olumsuz özellikleri nelerdir?
CEVAP:
Bu hastalıklar her iki cinsiyette de doğurganlığı olumsuz etkilemektedir. Kadınlarda alt üreme organlarından enfeksiyon üst üreme organlarına yayılmakta ve karın içinde iltihaplanmaya, rahim, yumurtalık kanalları ve yumurtalık enfeksiyonlarına, karın içinde yapışıklıklara, uzun süreli kasık ağrısına ve kısırlığa neden olmaktadır. Ayrıca dış gebelik riskini de arttırmaktadır. Annenin yanı sıra bu enfeksiyonlar anne karnındaki bebeği de etkilemektedir. Sifiliz’li (frengi) gebelerin üçte ikisinden fazlasında bebekte enfekte olduğundan gebeliklerin düşük, ölü doğum ya da doğum sonrası ölümle sonuçlanma riski artmaktadır. Bel soğukluğu ve Klamidya enfeksiyonunun bebeğe geçmesi ile yeni doğan bebekte göz ve akciğer iltihabı gelişebilmektedir. Cinsel yolla geçen enfeksiyonlar erkeklerde de kısırlık sebebi olabilmektedir. Bel soğukluğu ve klamidya enfeksiyonu penisten yukarı doğru yayılarak yaygın iltihaplanmaya neden olmaktadır. Tedavi edilmezse idrar yolunda darlık, kısırlık oluşabilmektedir. Kadınlarda ayrıca iltihap kana karışabilir (sepsis) ve ölümcül olabilen bir tüm vücut enfeksiyonuna neden olabildiği gibi rahim kanserine de neden olabilmektedir.
#14
SORU:
Cinsel yolla bulaşan hastalıklar ne şekilde fark edilir?
CEVAP:
Her hastalığın belirtileri farklı şekilde kendini gösterir. Bunlar kısaca şöyle açıklanabilir:
• AIDS: Belirtiler mikrop vücuda girdikten yıllar sonra ortaya çıkmaktadır. Testlerle anlaşılması için de yaklaşık 3 ay geçmesi gerekmektedir. Geçmeyen soğuk algınlığı benzeri şikayetler, nedeni olmayan kilo kaybı, ishal, lenf bezlerinde şişlik, ağızda beyaz lekeler, deri-ağız-burun ya da makatta sedef rengi yumrularla anlaşılır.
• Bel Soğukluğu (Gonore): Kadınlarda sarı ya da beyaz vajinal akıntı, her zamankinden daha ağrılı adet kanaması, idrar yaparken ya da dışkılarken ağrı, karın alt bölümünde ağrı ve kramplarla anlaşılır. Erkeklerde penisten koyu sarı ya da beyaz akıntı, idrar yaparken ya da dışkılarken ağrı ya da yanma ile belirti verir.
• Cinsel Organ Siğilleri: Cinsel ilişkiden 1-6 ay sonra cinsel organ ya da makatta siğiller, cinsel organların etrafında kaşınma ve yanma ile belirti verir.
• Frengi (Sifiliz): Üç dönemi vardır ve her dönemde ayrı belirtiler verir:
• İlişkiden 3 hafta-3 ay sonra cinsel organ, makat veya ağızda ağrısız yaralar ortaya çıkabilir, vücutta yumrular oluşabilir (1. Dönem)
• Yaralardan 3-6 hafta sonra vücutta kaşıntısız deri döküntüleri (2. Dönem) görülür.
• Tedavi edilmemiş hastaların dörtte birinde geç dönem belirtileri görülür. Bu dönemde kalp, büyük damarlar, beyine yayılır ve öldürücüdür.
• Gonokoksik Olmayan İdrar Yolu Enfeksiyonu: Her iki cinsiyette de görülebilir. Kadınların çoğu ile bazı erkeklerde belirti vermez. Cinsel ilişkiden 1-3 hafta sonra ortaya çıkar. Penisten sarı ya da beyaz akıntı, kadında vajinada yanma-kaşıntı, idrar yaparken yanma ya da ağrı görülür.
• Hepatit B: Virüs vücuda girdikten sonra 6 hafta 6 ay sonra belirtiler görülür. Halsizlik, baş ağrısı, ateş, bulantı, kusma, iştahsızlık, karında hassasiyet, koyu renk idrar, açık renk dışkı, derinin ve göz akının sararması görülür.
• Klamidya: Cinsel ilişkiden 7-21 gün sonra enfeksiyon ortaya çıkarken, kadınların çoğu ve erkeklerin bir kısmında belirti görülmeyebilir. Vajinal akıntı, adet kanaması dışında vajinal kanama, idrar yaparken yanma ya da ağrı, karın alt kısmında ağrı, bazen ateş ve bulantı görülür. Erkeklerde ise penisten beyaz su gibi bir akıntı gelmesi, idrar yaparken ağrı ya da yanma olabilir.
• Trikomonas: Cinsel ilişkiden 3-28 gün sonra ortaya çıkar. Bazı kişilerde belirti görülmez. Kadınlarda köpüklü (kabarcıklı), kötü kokulu, yeşilimsi vajinal akıntı olurken erkeklerde penisten akıntı gelir.
• Uçuklar (Herpes): Cinsel ilişkiden 2-30 gün sonra ortaya çıkar. Bazı kişilerde belirti vermez. Soğuk algınlığına benzer belirtiler, cinsel organ ya da ağız etrafında küçük ve ağrılı kabarcıklar, kabarcıkların ortaya çıkmasından sonra kaşıntı ve yanma olabilir. Kabarcıklar 1-3 hafta sürer. Kabarcıklar geçse bile hastalık devam edebilir, kabarcıklar tekrar çıkabilir.
• Kasık Biti: Kaşıntı yapar. Deride kırmızı morumsu lekeler görülür.
• Uyuz: Yoğun kaşıntı yapar. Özellikle bilekte ve parmak arasında kırmızı-mor nokta şeklinde tünellerin ağızları görülür. Genital bölgede küçük morumsu noktalar görülebilir.
#15
SORU:
Aile planlaması neden yapılmaktadır?
CEVAP:
Doğurganlığın düzenlenmesi ya da aile planlaması kadınların ve erkeklerin istedikleri zaman çocuk sahibi olmaları, istediği halde çocuk sahibi olmayanlara ise yardım etmeyi kapsar. Çok sayıda ya da çok sık gebe kalmanın ve doğum yapmanın anne ve çocuk sağlığı üzerinde olumsuz etkileri vardır.
#16
SORU:
Aile planlamasının sonuçları nelerdir ve bunu uygulayan toplumlarda ne gibi değişimler gözlenmektedir?
CEVAP:
Aile planlaması uygulamaları ile cinsellik ve cinsel sağlık ön plana çıkmıştır. Eskiden konuşulması bile sorun olan bu konular, eğitim konuları olarak birçok toplumun eğitimi programında yer almıştır. Aile planlaması eğitimi uygulayan toplumlarda, cinsellikle ilgili suçlarda ve erken yaş gebeliklerinde belirgin bir azalma olmaktadır.
#17
SORU:
Anne ve çocuk sağlığını olumsuz etkileyen riskli gebelikler nelerdir?
CEVAP:
Riskli gebelikler şöyle sıralanabilir:
• 18 yaşından önceki gebelikler,
• 35 yaşından sonraki gebelikler,
• 2 yıldan kısa aralıklarla olan gebelikler,
• 4 ve daha fazla sayıda olan gebelikler riskli gebeliklerdir.
#18
SORU:
Riskli gebeliklerde bebeklerde ne gibi problemler görülebilir?
CEVAP:
Riskli gebeliklerde bebekte; rahim içinde iyi beslenememe ve gelişememe, düşük doğum ağırlıklı zayıf ve cılız bebek, erken doğum, zor doğuma bağlı beyin ve organ zedelenmesi, sakatlıklar, ölü doğum, doğumdan sonra bebeğin ölmesi, ya da zeka ve beden gelişmesinin bozukluğu olabilir.
#19
SORU:
Riskli gebeliklerde annede ne gibi problemler görülebilir?
CEVAP:
Riskli gebeliklerde annede; kansızlık, gebelik zehirlenmesi, doğumun zor olması, bebeğin ters gelmesi, doğumdan sonra uzayan kanamalar, rahimde parça kalması, iltihaplanmalar, rahim ağzında yırtıklar, gebeliğin düşükle sonuçlanması görülebilir. İleri yıllarda idrar tutma güçlüğü olabilir ya da annede görülen sorunlara bağlı olarak anne hayatını kaybedebilir.
#20
SORU:
Adet görme nasıl gerçekleşir?
CEVAP:
Yumurtalıklar, kadına ait bazı hormonları salgılar. Ayrıca her ay, genellikle bir yumurta hücresi yumurtalıktan tüplere doğru atılır. Bu sırada, kadınlık hormonlarının etkisi ile rahmin iç tabakası kalınlaşır ve döllenmiş yumurtanın yerleşmesi için uygun bir ortam oluşturur. Yumurta hücresi döllenmezse rahmin iç tabakasındaki değişiklikler birkaç gün içinde gerilemeye başlar ve kanama halinde rahimden dışarı atılır. Buna "adet görme" denir. Bu olaylar aynı sırayla her ay tekrarlanır.
#21
SORU:
Gebelik nasıl oluşmaktadır?
CEVAP:
Cinsel ilişki sırasında kadının vajinasına boşalan erkek sperm hücreleri vajinadan rahim içine doğru hareket ederler. Kadının yumurtasıyla tüplerde karşılaşırlar. İçlerinden bir tanesi yumurtayı dölleyebilir. Döllenmiş yumurta değişmeye başlar ve tüplerde ilerleyerek 5-6 gün içinde rahmin içine gelir, rahmin kalınlaşan iç tabakasına yerleşir, sonra bu tabakaya gömülerek gelişmesini sürdürür. Yumurta döllenip rahmin içine yerleştiğinde adet görme durur.
#22
SORU:
Gebe kalmak için en uygun zaman ne zamandır?
CEVAP:
Gebe kalmak için en uygun zaman, iki adet kanamasının ortalarına rastlayan günlerdir. Bu günlerde kadının yumurtalıklarından atılan yumurta hücresi iki gün yaşar. Erkek sperm hücreleri ise kadın vücudunda yaklaşık 3 gün yaşamaktadır. Bu nedenle, kadın, iki adet kanamasının yaklaşık ortalarına rastlayan yumurtlama gününün 3 gün öncesi ve 2 gün sonrasında gebe kalabilir.
#23
SORU:
Aile planlaması yani doğurganlığın düzenlenmesi neden önemlidir?
CEVAP:
Doğurganlığın düzenlenmesi, istenmeyen gebeliklerin oluşmasını önleyerek sağlıksız koşullarda yapılacak düşüğe başvurma zorunluluğunu ortadan kaldırır.
#24
SORU:
Gebelikten korunma yöntemlerinin işlevi nedir?
CEVAP:
Gebelikten korunma yöntemlerinin tamamı kadının yumurta hücresi ile erkeğin sperm hücresinin buluşmasını ve birleşmesini engellemektedir.
#25
SORU:
Doğum kontrol yöntemleri nelerdir?
CEVAP:
Doğum kontrol yöntemleri şöyle sıralanabilir:
• Doğal (geleneksel) aile planlaması yöntemleri,
• Hormon içeren doğum kontrol yöntemleri,
• Rahim İçi Araçlar (RİA),
• Bariyer Yöntemleri,
• Cerrahi Yöntemler.
#26
SORU:
Doğal aile planlaması yöntemleri nasıl belirlenmektedir?
CEVAP:
Eşlerin adet dönemlerini, gebeliğe uygun ve uygun olmayan dönemlerini, doğal olarak görülen belirtilerle saptayarak, gebeliğe uygun dönemde cinsel ilişkide bulunmamaları, boşalmanın vajina dışına olması gibi doğal yöntemlerin kullanılmasıdır.
#27
SORU:
Doğal aile planlaması yöntemleri nelerdir?
CEVAP:
Doğal yöntemler; cinsel perhiz, takvim yöntemi, geri çekme, vajinal yıkama, laktasyonel amenore yöntemi, bazal vücut ısısı yöntemidir.
#28
SORU:
Doğal aile planlaması yöntemlerinden geri çekme yönteminin avantajları nelerdir?
CEVAP:
Gebelik istendiğinde yöntemin kolay bırakılabilmesi, hormon içermemesi, yan etkisinin olmaması önemli avantajlarıdır.
#29
SORU:
Geri çekme yönteminin dezavantajları nelerdir?
CEVAP:
Boşalmadan önce prostatta ve idrar kanalında bulunan bir miktar meni vajinaya kaçabilir. Kişilerin oto kontrolü cinsel birleşmeye ara vermek için her zaman yeterli olmayabilir. Sürekli kullanıldığında cinsel doyumsuzluk ve psikolojik gerginliğe yol açabilir. Cinsel ilişkiyi kesintiye uğratır. Bu yöntem, kadının çoğunlukla cinsel coşkunun doruk noktasında, orgazm olamamasına neden olabilmektedir. Çiftin sürekli gebe kalma endişesi yaşamasına neden olur. Cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlardan korumaz.
#30
SORU:
Laktasyonel amenore metodu nedir?
CEVAP:
Emzirmenin gebeliğin oluşmasını engelleyici etkisi uzun zamandan beri bilinmektedir. Ancak bu etkinin derecesi koşullara göre değişmektedir. Bebek tam emzirme koşuluna göre emzirildiğinde, emzirmenin %99.5 oranında etkili, doğru kullanılmadığında %98 etkili bir doğum kontrol yöntemi olduğu kabul edilmektedir.
#31
SORU:
Bazal vücut ısısı yöntemi nasıl uygulanır?
CEVAP:
Vücut ısısı, hassas bir termometreyle, her sabah yataktan kalkmadan önce, aynı saatlerde ağızdan ölçülüp tarih ile birlikte bir kağıda yazılır. Bir ay boyunca tutulan kayıtlara bakarak adetten sonraki ilk 10 günde ölçülen normal ısıların en yükseği belirlenir. Bu en yüksek ısının 0,1°C üstünden bir çizgi çekilir. Gebelik oluşmaması için güvenli dönem, ısı çizgisi üzerinde art arda gelen üçüncü yüksek ısının kaydedilişinin akşamı başlar. Cinsel ilişkiye girmeden önce, yüksek ısının saptandığı üç günün geçmesi beklenir. Üç günlük ölçüm boyunca, üç ısıdan birinin ısı çizgisine veya bunun altına düşmesi, yumurtlamanın daha olmadığının bir göstergesi olabilir. Bu nedenle, cinsel ilişkiye girmeden önce, ısı çizgisinin üstünde 3 ısı kaydedene kadar beklenmelidir. Güvenli dönem başladıktan sonra, kadının ısı ölçmeye devam etmesine gerek yoktur. Bir sonraki adet dönemine kadar ölçme ve kayıt tutmaya ara verebilir.
#32
SORU:
Hormon içeren doğum kontrol yöntemleri nelerdir?
CEVAP:
Hormon içeren doğum kontrol yöntemleri; doğum kontrol hapları, gebeliği önleyici mini haplar, gebeliği önleyici iğneler, deri altı kapsüllerdir.
#33
SORU:
Doğum kontrol hapları etkisini nasıl göstermektedir?
CEVAP:
Yumurtlamada etkisi olan hormonlar (östrojen ve progesteron) üzerinde etki göstererek, yumurtanın gelişimi etkileyerek, yumurtlamayı etkileyerek, yumurtanın rahim içine yapışmasına engel olarak ve tüplerin hareketlerini arttırarak yumurtanın hızla geçişini sağlayarak etki gösterir. Ayrıca rahim ağzındaki salgıyı koyulaştırarak erkek sperm hücrelerinin rahmin içine geçmesini önler.
#34
SORU:
Doğum kontrol haplarını kullanmanın faydaları nelerdir?
CEVAP:
Uygun kullanıldığında başarı oranı % 99,9’dur. Kullanılması kolaydır, etkileri ve yan etkileri çok iyi incelenmiştir. Cinsel ilişkiyi etkilemez, kadın gebe kalmak istemediği sürece kullanabilir. Gebe kalma kuşkusu olmadan cinsel ilişkiye girmek ilişkiden alınan zevki artırır, ara vermeye gerek yoktur. Adet görmeye başladıktan sonrası ile menopoza kadar her yaşta kullanılabilir. Yöntem bırakıldığında doğurganlık geri döner. Korunmasız bir cinsel ilişkiden sonra acil önlem amacıyla kullanılabilir. Ayrıca rahim ve yumurtalık kanserlerine karşı koruyucudur. Adet ağrısını azaltır, adetleri düzenli hale getirir ve kansızlığı azaltır.
#35
SORU:
Doğum kontrol haplarının dezavantajları nelerdir?
CEVAP:
Geçici olarak ilk 3 ayda bulantı, kilo artışı, baş ağrısı, adet kanaması miktarında azalma, ara kanamalar ve lekelenme görülebilir. Anne sütünün kalitesini bozar ve miktarını azaltır. Cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlara karşı da koruyucu etkisi yoktur. Şiddetli göğüs ağrısı, karın ağrısı, bacak ağrısı, baş ağrısı ve görmede bulanıklık, adet kesilmesi ya da beklenmeyen vajinal kanama derhal bir sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır.
#36
SORU:
Doğum kontrol hapları kimler için uygun, kimler için uygun değildir?
CEVAP:
Her gün hap almayı hatırlayabilecek kadınlar, adet kanamaları fazla miktarda, düzensiz, aşırı ağrılı olan kadınlar, adet öncesi rahatsızlık yaşayanlar (gerginlik, baş ağrısı, vücutta sıvı tutulması), henüz kürtaj olmuş veya kendiliğinden düşük geçirmiş kadınlar, yeni doğum yapmış ancak emzirmeyen kadınlar (3 haftadan sonra kullanabilirler) için uygun bir yöntem olabilir. Meme kanseri, tanısı ya da şüphesi olanlar, nedeni bilinmeyen vajinal kanaması olanlar, 35 ve daha yukarı yaşta olup günde 15'den fazla sigara içen kadınlar, damar sertliği, damar tıkanıklığı, tansiyonu yüksek (kan basıncı >160/100 mm/hg) ve felç öyküsü olanlar, karaciğer hastalığı olanlar (hastalık devam ettiği sürece), şeker hastaları, safra kesesi hastalığı olanlar, yeni ameliyat geçirmiş ya da ameliyata hazırlananlar, gebeler ve emziren anneler, migreni olanlar için uygun bir doğum kontrol yöntemi değildir.
#37
SORU:
Gebeliği önleyici mini hapların etkisi ne şekildedir?
CEVAP:
Kadınlık hormonlarından birini (progesteron) içeren haplardır. Her gün düzenli olarak aynı saatte alındığında gebelikten korur. Rahim ağzındaki salgıyı koyulaştırarak erkek sperm hücrelerinin rahmin içine geçmesini önler. Ayrıca kadının yumurtalıklarından yumurta hücresini gelişip atılmasını engeller.
#38
SORU:
Gebeliği önleyici iğneler ne şekilde kullanılmaktadır?
CEVAP:
Düzenli olarak sağlık personeli tarafından 3 ayda bir kas içine (kola ya da kalçaya) enjekte edilenler kadınlık hormonlarından birini (progesteron) içerir. Rahim ağzındaki salgıyı koyulaştırarak erkek sperm hücrelerinin rahmin içine geçmesini önler. Kadının yumurtlamasını engeller. Düzenli olarak ayda bir kez iğne şeklinde uygulananlar kadınlık hormonlarının ikisini de (östrojen ve progesteron) içerir. Kadının yumurtlamasını engeller. Rahim ağzındaki salgıyı koyulaştırarak erkek sperm hücrelerinin rahmin içine geçmesini önler.
#39
SORU:
Deri altı kapsüller ne şekilde işe yaramaktadır?
CEVAP:
Deri altı kapsülü tek çubuktan oluşmaktadır. Kadının yumurtalıklarında yumurta hücresinin gelişip atılmasını engeller. Rahim ağzındaki salgıyı koyulaştırarak erkek sperm hücrelerinin rahim içine girmesini engeller. Rahim iç tabakasını incelterek gebelik ürününün yerleşmesini engeller. Gebelikten koruyucu etkisi en yüksek yöntemdir. Kullanılması kolaydır (3 yılda sadece 1 kez uygulanması yeterlidir). Her yaşta güvenle kullanılabilir. Hatırlamayı gerektirmez. Cinsel ilişkiden bağımsızdır. Östrojene bağlı yan etki olmaz. Çıkarılınca doğurganlık 3 ay içinde geri döner. Anne sütünün kalitesini ve miktarını etkilemez. Adet düzeninde aksama, düzensiz ve uzamış kanamalar ilk yıl görülebilir, uygulamadan bir yıl sonra hiç adet olmaması görülebilir. Cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlara karşı koruyuculuğu yoktur.
#40
SORU:
Rahim içi araç nedir ve ne zaman uygulanabilir?
CEVAP:
Rahim içine yerleştirilen, genellikle bakır ya da hormon içeren, küçük plastik bir cisimdir. Bakırlı olanlar 10 yıl korur. Bir kere uygulanınca gebelikten korunmak için başka bir şey gerektirmez. Çıkartıldığında hemen gebe kalınabilir. Spermleri hareketsizleştirerek, spermlerin vajenden fallop tüplerine ilerlemesini önler. Yabancı cisim olduğu için rahim içinde enfeksiyona benzer reaksiyon oluşturarak, döllenen yumurtanın rahime yapışmasının önlenmesine yardımcı olur ya da spermlerin imhasını sağlar. Rahim içi araçlar; gebelik yoksa adet döngüsünün herhangi bir gününde, gebelik şüphesini karşı adet sırasında veya adetten sonrası ilk 10 gün, doğum sonrası plasentanın ayrılmasından sonraki ilk 10 dakika içinde, doğumdan 6 hafta, sezeryandan 8 hafta sonra, enfeksiyon belirtisi yoksa düşükten hemen sonra veya ilk hafta içinde, doğumdan sonraki ikinci günde uygulanabilir.
#41
SORU:
Rahim içi araç hangi durumlarda kullanılabilir ve kullanılamaz?
CEVAP:
Rahim İçi Araç, var olan veya geçirilmiş cinsel yolla bulaşan enfeksiyon (CYBE), tanı konmamış vajinal kanama, kanser, pıhtılaşma bozuklukları, düşük veya doğumu izleyen genital organların enfeksiyonu varlığında kullanılmamalıdır. Uzun süre korunmak isteyenler, ileri yaşta olup kalıcı kısırlık istemeyenler, yeni doğum yapmış emziren kadınlar, kürtaj olmuş ya da kendiliğinden düşük yapmış kadınlar kullanabilir.
#42
SORU:
Aile planlamasında kullanılan bariyer yöntemleri nelerdir?
CEVAP:
Kondom, kadın kondomu, diyafram, fitil, köpük, tablet ve diğer sperm öldürücüler, dental dam ve servikal başlıktır.
#43
SORU:
Kondom nasıl kullanılır ve kullanmanın sonuçları nelerdir?
CEVAP:
Kondom, cinsel ilişki sırasında penis üzerine geçirilerek, erkeğin spermlerinin vajinaya girmesini engeller. Her cinsel ilişkide ve doğru olarak kullanılırsa oldukça etkili bir yöntemdir. Uygun kullanıldığında gebelikten koruma konusundaki başarı oranı % 97’dir. Kondom ayrıca, doğum kontrolüne erkeklerin katılımını sağlanması, hiçbir yan etkisinin olmaması, erken boşalmanın önlenmesi, penisin etrafını sararak hafif turnike etkisi ile sertleşmeyi kolaylaştırması, vajen kuruluğu olanlarda kayganlaştırıcı etkisinden yararlanılması ve ucuz ve kolay bulunur olması, cinsel yolla bulaşan hastalıklardan korunmada en etkili yöntemlerden biri olması nedeniyle de diğer yöntemlere göre avantajlıdır. Kondom kullanan erkeklerde, sertleşmenin daha uzun sürebilmesi kadının orgazma ulaşmasını kolaylaştırmaktadır. Öte yandan, erkeklerde penis başındaki duyarlılığı azaltabilir, cinsel ilişkiyi kesintiye uğratabilir, bazen erkeklerde sertleşme sorununa neden olabilir, kullanım sırasında yırtılma görülebilir.
#44
SORU:
Kadın kondomu nasıl koruma sağlar?
CEVAP:
Kadın kondomu 17 cm. uzunluğunda, şeffaf, yumuşak ve ince bir poliüretan tabakasından yapılmış, vajinanın içini tümüyle kaplayan, tek tarafı kapalı silindir bir kılıftır. Poliüretanın özelliği nedeniyle vajinanın içine yerleştirildiğinde kısa zamanda vajina duvarlarına sıkı bir şekilde tutunur ve vücut ısısı ile uyum sağlar. Kılıfın açık olan ucunun etrafında, sabit ve kapalı olan ucun içinde bükülebilir iki halka vardır:
• Kapalı olan kısımdaki halka serviksi sararken,
• Açık uçtaki halka kadının dış genital sisteminde kalır.
Böylece dış genital kısmın en dışından tüm vajinanın iç yüzeyini kaplayarak yukarı doğru uzanan kondom, serviksi de tümüyle kaplayarak, cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlardan ve gebelikten korumayı sağlar.
#45
SORU:
Kondom ve kadın kondomunun hangi ortak özelliği bunların kullanılması gerekliliğini ortaya çıkarır?
CEVAP:
Her ikisinin de cinsel bulaşıcı hastalıklarda koruması kullanılması gerekliliğini ortaya koymaktadır. Kadın kondomunun cinsel yolla geçen hastalıklardan koruma özelliği erkekte var olan AIDS virüsünün cinsel ilişkiyle kadına bulaşma olasılığının, kadından erkeğe bulaşma olasılığına göre 15 kat daha yüksek olduğu ve kadınlarda AIDS'in arttığı göz önünde bulundurulduğunda çok önemli bir özellik olduğu daha iyi anlaşılır.
#46
SORU:
Dental dam nedir?
CEVAP:
Dental dam, cinsel yolla bulaşan enfeksiyonların geçişini önlemek için kullanılan kare şeklinde lateksten imal edilen ince bir tabakadır. Vücut sıvılarının geçişini önlemek için anal veya vajinal açıklık dental damla kaplanır. Kayganlaştırıcı içermez. Anal, vajinal açıklığa gelen yüzünde yerleştirmeyi kolaylaştırmak ve duyarlılığı artırmak için su bazlı kayganlaştırıcılar kullanılabilir. Tek kullanımlıktır ancak %100 koruyucu değildir. Ülkemizde henüz bulunmamaktadır.
#47
SORU:
Servikal başlık nedir?
CEVAP:
Servikal başlık, diyaframdan daha küçük, daha sert ve yüksek kubbelidir. Serviksin üzerine oturtulur. Kıvrılabilen kenarları ile vakum oluşturarak servikse ya da üst vajinal duvara oturur. Servikal başlık, diyafram kadar etkilidir.
#48
SORU:
Aile planlaması için kullanılan cerrahi yöntemler nelerdir?
CEVAP:
Aile planlaması için kullanılan cerrahi yöntemler;
• Tüp ligasyonu ve
• Vazektomidir.
#49
SORU:
Tüp ligasyonu nedir?
CEVAP:
Tüp ligasyonu, doğum kontrolü amaçlı kadında yumurtayı taşıyan tüplerin ameliyatla bağlanmasıdır. Kadınlarda yumurtalıktan atılan yumurta hücresi tüplerden geçerek rahme ulaşır. Tüpler kapatılınca, kadının yumurta hücresi erkek tohum hücresiyle birleşemediğinden döllenme olmaz.
#50
SORU:
Vazektomi nedir?
CEVAP:
Vazektomi, erkeğin tohum kanallarının ameliyatla bağlanmasıdır. Artık çocuk istemeyen aileler için son derece etkin ve güvenli bir yöntemdir. Kanallarının bağlanması, erkeğin görünümünde, cinsel arzu ve yeterliliğinde, cinsel doyumunda, erkeklik organının (penisin) sertleşmesinde ve boşalmasında hiçbir değişiklik yapmaz, bütün bu olaylar eskisi gibi devam eder.
#51
SORU:
Acil kontrasepsiyon nedir?
CEVAP:
Her cinsel ilişki planlı olmayabilir. Bu nedenle de doğum kontrolü içim önlem alınmamış olabilir. Kondom yırtılması ve tecavüz gibi istenmeyen durumlarda gebelik riski oluşabilir. Acil kontrasepsiyonun gebelik kuşkusu oluşturan cinsel ilişkiden tercihen hemen sonra, en çok 72 saat içinde uygulanması gerekir. Acil kontrasepsiyon gebelik oluştuktan sonra asla etkili değildir; bu durumlarda kullanılmaz ve bu nedenle de düşük yaptırıcı değildir.
#52
SORU:
İnfertilite (kısırlık) nasıl bir sorundur?
CEVAP:
İnfertilite bir üreme sağlığı sorunu olarak giderek daha fazla kabul görmeye başlamıştır. İnfertilite vakalarının büyük kısmını sonradan gelişen (sekonder) infertilite yani bir çocuk sahibi olduktan sonra tekrar istemelerine ve korunmadan cinsel ilişkiye girmelerine rağmen çocuk sahibi olamayanlar oluşturmaktadır. Bunun en yaygın ve önemli nedeni; cinsel yolla bulaşan hastalıklara, güvenli olmayan düşüklere ve lohusalık dönemi enfeksiyonlara bağlı gelişen pelvik enfeksiyonlardır.
#53
SORU:
Üreme sağlığı konuları neden erkekleri de ilgilendiren konulardır?
CEVAP:
Kadınların olduğu kadar erkeklerin de toplumlardaki statü ve rolleri üreme sağlığında önemlidir. Erkeklerin ideal aile büyüklüğü, çocuk için cinsiyet tercihleri, ideal doğum aralıkları, aile planlaması yöntemlerini kullanma gibi konulardaki bilgi ve tutumları eşlerin doğurganlık davranışlarında belirleyici olmaktadır. Bu nedenle erkekler de üreme sağlığı gereksinimleri ve aile planlaması konusunda bilgilendirme için dikkate alınmalıdır.
#54
SORU:
Üremeye ilişkin hangi durumlardan kadınlar daha fazla zarar görmektedir?
CEVAP:
Gebelik ve doğuma bağlı sağlık sorunlarını sadece kadınlar yaşamaktadır. Cinsel yolla bulaşan hastalıkların çoğu kadınlarda daha ciddi sonuçlara yol açmaktadır. İnfertilite her iki cinsiyet için de sorun olmasına rağmen, pek çok toplumda sosyal ve psikolojik sonuçlarını kadınlar yüklenmektedir. Kadınlarda bir doğum kontrol yöntemi kullanımı erkeklere göre üç kat daha fazladır ve kadınların kullandığı yöntemlerin sağlık riskleri daha fazladır.
#55
SORU:
Üreme hakları ne şekilde sınıflanmaktadır?
CEVAP:
Üreme hakları şöyle sıralanabilir:
• Yaşama hakkı,
• Özgürlük hakkı,
• Eşitlik Hakkı,
• Mahremiyet Hakkı,
• Düşünce Özgürlüğü Hakkı,
• Bilgilenme ve Eğitim Hakkı,
• Evlenme ve Aile Kurma Konularında Seçim Yapma Hakkı,
• Çocuk Sahibi Olup Olmamaya Karar Verme Hakkı,
• Sağlık Bakımı Alma ve Sağlığın Korunması Hakkı,
• Bilimsel Gelişmelerden Yararlanma Hakkı,
• Toplanma Özgürlüğü ve Siyasete Katılma Hakkı,
• İşkence ve Kötü Muameleden Özgür Olma Hakkı.
#56
SORU:
Riskli cinsel davranışlar nelerdir?
CEVAP:
•Sık cinsel eş değiştirmek,
• Birden fazla cinsel eşe sahip olmak,
• Son bir yıl içinde cinsel yolla bulaşan hastalık geçirmiş olmak,
• Seks işçileri, onların müşterileri ya da kimlerle ilişkisi olduğu bilinmeyen kişilerle cinsel ilişkide bulunmak,
• Cinsel yolla bulaşan hastalık belirtisi olduğu görülen ya da bilinen kişiyle cinsel ilişkiyi sürdürmek,
• Para, mal, yiyecek, ilaç karşılığında cinsel
ilişkiye girmek,
• Vajinayı kurutucu maddeler kullanmak.
#57
SORU:
Cinsel yolla bulaşan hastalıkların olumsuz etkileri nelerdir?
CEVAP:
Bu hastalıklar her iki cinsiyette de doğurganlığı olumsuz etkilemektedir. Kadınlarda alt üreme organlarından enfeksiyon üst üreme organlarına yayılmakta ve karın içinde iltihaplanmaya rahim, yumurtalık kanalları ve yumurtalık enfeksiyonlarına, karın
içinde yapışıklıklara, uzun süreli kasık ağrısına ve kısırlığa neden olmaktadır. Ayrıca dış gebelik riskini de arttırmaktadır.
#58
SORU:
AİDS'in belirtileri nelerdir?
CEVAP:
Belirtiler mikrop vücuda girdikten yıllar sonra ortaya çıkmaktadır. Testlerle anlaşılması
için yaklaşık 3 ay geçmesi gerekmektedir. Geçmeyen soğuk algınlığı benzeri şikayetler, nedeni belli olmayan kilo kaybı, ishal, lenf bezlerinde şişlik, ağızda beyaz lekeler, deri-ağız-burun ya da makatta sedef rengi yumrularla anlaşılır.
#59
SORU:
Hepatit B'nin belirtileri nelerdir?
CEVAP:
Halsizlik, baş ağrısı, ateş, bulantı, kusma, iştahsızlık, karında hassasiyet, koyu renk idrar, açık renk dışkı, derinin ve göz akının sararması görülür.
#60
SORU:
Trikomonas'in belirtileri nelerdir?
CEVAP:
Bazı kişilerde belirti görülmez. Kadınlarda köpüklü (kabarcıklı), kötü kokulu, yeşilimsi
vajinal akıntı olurken erkeklerde penisten akıntı gelir.
#61
SORU:
Anne ve Çocuk sağlığını olumsuz etkileyen riskli gebelikler nelerdir?
CEVAP:
• 18 yaşından önceki gebelikler,
• 35 yaşından sonraki gebelikler,
• 2 yıldan kısa aralıklarla olan gebelikler,
• 4 ve daha fazla sayıda olan gebelikler riskli
gebeliklerdir.
#62
SORU:
Aile planlaması yöntemleri nelerdir?
CEVAP:
I. Doğal (geleneksel) aile planlaması yöntemleri
II. Hormon içeren doğum kontrol yöntemleri
III. Rahim İçi Araçlar (RİA)
IV. Bariyer Yöntemleri
V. Cerrahi Yöntemler
#63
SORU:
Doğal (geleneksel) aile planlaması yöntemleri nelerdir?
CEVAP:
• Cinsel Perhiz
• Takvim Yöntemi
• Geri Çekme
• Vajinal Yıkama
• Laktasyonel Amenore Metodu
#64
SORU:
Laktasyonel Amenore Yöntemi nedir?
CEVAP:
Emzirmenin gebeliğin oluşmasını engelleyici etkisi uzun zamandan beri bilinmektedir. Ancak bu etkinin derecesi koşullara göre değişmektedir. Bebek tam emzirme
koşuluna göre emzirildiğinde, emzirmenin % 99.5 oranında etkili, doğru kullanılmadığında %98 etkili bir doğum kontrol yöntemi olduğu kabul edilmektedir.
#65
SORU:
Takvim Yöntemi nedir?
CEVAP:
Yumurtlama gününün matematiksel hesaplanması ve o dönemde gebeliğe karşı
önlem alma esasına dayanır.
#66
SORU:
Rahim içi araçlar ne zaman uygulanabilir?
CEVAP:
• Gebelik yoksa adet döngüsünün herhangi
bir gününde,
• Gebelik şüphesini karşı adet sırasında veya
adetten sonrası ilk 10 gün,
• Doğum sonrası plasentanın ayrılmasından
sonraki ilk 10 dakika içinde,
• Doğumdan 6 hafta, sezeryandan 8 hafta sonra,
• Enfeksiyon belirtisi yoksa düşükten hemen
sonra veya ilk hafta içinde,
• Doğumdan sonraki ikinci günde uygulanabilir.
#67
SORU:
Acil kontrasepsiyonda mevcut seçenekler nelerdir?
CEVAP:
Acil kontrasepsiyonda mevcut seçenekler;
1.Hormonal acil kontrasepsiyon (Ertesi gün hapı),
ilk 72 saat içerisinde uygulanmalıdır. İlk dozu almadan 1 saat önce bulantı önleyici alınması ve tok karına alınması bulantı ve kusmayı azaltacaktır. 12 saat sonra doz tekrarlanır. İlk ya da ikinci dozdan sonraki ilk 2 saatte kusma olursa, doz tekrarlanır.
2. İlişki sonrası RİA uygulaması, ilk 5 gün içerisinde uygulanmalıdır.
#68
SORU:
Vazektomi nedir?
CEVAP:
Erkeğin tohum kanallarının ameliyatla bağlanmasıdır. Artık çocuk istemeyen aileler için son derece etkin ve güvenli bir yöntemdir. Kanallarının bağlanması, erkeğin görünümünde, cinsel arzu ve yeterliliğinde, cinsel doyumunda, erkeklik organının (penisin) sertleşmesinde ve boşalmasında hiçbir değişiklik yapmaz, uzun dönemde
olabilecek sağlık riski taşımaz.
#69
SORU:
Evlenme ve Aile Kurma Konularında Seçim Yapma Hakkı nelerdir?
CEVAP:
• Tüm bireyler, tam, özgür ve bilinçli olurları dışında evlendirilmekten korunma hakkına sahiptir. Hiç kimse hiç bir nedenle zorla evlendirilemez. Evlenme veya beraber yaşama kararı özgürce alınmalıdır.
• Kısır olanlar ya da cinsel yolla bulaşan hastalıklar nedeniyle doğurganlığı aksamış olanlar da dahil olmak üzere tüm bireyler, üreme sağlığı hizmetlerinden yararlanma hakkına sahiptir.
#70
SORU:
Cinsel Yaşam ve Üremede Bilgilenme ve Eğitim Hakkı nelerdir?
CEVAP:
• Tüm bireylerin, cinsel sağlık, üreme sağlığı, hakları ve sorumluluklarıyla ilgili, cinsiyete duyarlı, önyargıdan uzak, yansız ve çoğulcu bir şekilde sunulan
eğitime ve doğru bilgiye ulaşma hakkına sahiptir.
• Tüm bireyler, cinsel ve üreme yaşamlarına ilişkin kararlarını tam, özgür ve
bilinçli karar vermelerini sağlayacak yeterli eğitim ve bilgiyi edinme hakkına
sahiptir.
• Tüm bireyler, doğurganlığı düzenleyen bütün yöntemlerin ve istenmeyen gebeliklerin önlenmesinin görece yararları, riskleri ve etkililiği konularında tam bilgi edinme hakkına sahiptir.
#71
SORU:
Yaşama Hakkı nelerdir?
CEVAP:
• Hiçbir kadının yaşamı gebelik nedeniyle tehlikeye atılmamalıdır.
• Hiç bir çocuğun yaşamı, özellikle cinsiyeti yüzünden tehlikeye atılamaz. Tüm
kız bebeklerin, öldürülme riskinden korunma hakkı vardır.
• Hiç kimsenin yaşamı sağlık hizmetlerine, cinsel sağlık ya da üreme sağlığı
hizmetlerine ya da bilgi ve danışmanlığa ulaşamama nedeniyle tehlike altında
kalmamalıdır.
• Genç kızlar yaşamlarını tehlikeye atan gebeliklerden korunma hakkına sahiptir.
#73
SORU:
Bariyer Yöntemleri nelerdir?
CEVAP:
• Kondom
• Diyafram
• Fitil, Köpük, Tablet ve Diğer Sperm Öldürücüler
• Dental Dam
• Servikal Başlık
#74
SORU:
Servikal Başlık nedir?
CEVAP:
Diyaframdan daha küçük, daha sert ve yüksek kubbelidir. Serviksin üzerine
oturtulur. Kıvrılabilen kenarları ile vakum oluşturarak servikse ya da üst vajinal duvara oturur.
#75
SORU:
Diyafram nedir?
CEVAP:
İnce kauçuktan yapılmış, rahmin ağzını örten şapka şeklinde vajen derinine yerleştirilen bir bariyer yöntemdir. Doğru kullanıldığında % 94 etkilidir.