ÇOCUK GELİŞİMDE NORMAL VE ATİPİK GELİŞİM Dersi ÇOCUK GELİŞİMİNE İLİŞKİN TEMEL KAVRAMLAR soru cevapları:

Toplam 20 Soru & Cevap
PAYLAŞ:

#1

SORU:

"Gelişim" kavramını açıklayınız.


CEVAP:

Gelişim bireyin ana rahmine düşmesinden itibaren başlayan ve bireyin yaşamı boyunca gözlenen değişikliklerdir. Gelişme “organizmanın büyüme, olgunlaşma ve öğrenmenin etkileşimiyle sürekli olarak ilerleme kaydeden değişmesi” olarak tanımlanmaktadır. Buna göre gelişim, organizmanın döllenmeden başlayarak bedensel, zihinsel, dil, duygusal, sosyal yönden belli koşulları olan en son aşamasına kadar sürekli ilerleme kaydeden değişimdir. O hâlde gelişim bireyin yaşamının başlangıcından itibaren ölümüne kadar olan süreçteki ilerlemeler olarak isimlendirilebileceği gibi, bireyin yaşamının belli döneminde gösterdiği ilerlemeler de olabilir. Örneğin, yenidoğan gelişimini incelersek gelişimin başlangıcındaki ilkel refleksler öncelikle yenidoğanın birincil gereksinimi olan beslenme gereksinimi karşılayacaktır. Yenidoğanın doğru ve nitelikli beslenmesi bebeklik dönemine geçişte büyümeyi, fiziksel gelişimi sağlayacak, fiziksel gelişimle birlikte bebeğin dil becerileri, zihinsel beceriler, duygusal beceriler gibi pek çok gelişim alanını etkileyecektir. Bu süreç içerisinde eğer bazı gelişim alanlarında sorunlar gözlenirse sorunların çözümü de yine bireyin diğer gelişim alanlarıyla bir bütün olarak incelenmesinde aranacaktır. Gelişim aşamalı bir süreçtir. Gelişim süreci büyüme, olgunlaşma ve öğrenme aşamalarından oluşur. Dolayısıyla gelişme de olgunlaşma ve öğrenmenin ürünü olarak ortaya çıkar. Bu kavramların birbirini desteklemesi ve izlemesi de yine sağlıklı gelişimi ortaya çıkaracaktır. 


#2

SORU:

"Büyüme" kavramı ne anlama gelmektedir? Açıklayınız.


CEVAP:

Büyüme, çocuğun fiziksel özelliklerinde meydana gelen niceliksel değişimlerle tanımlanır. Doğum öncesinde hücrelerdeki çoğalma ve bunun sonucunda yaşamın ilk yapı taşlarının oluşması büyümenin işaretidir. Anne karnında başlayan büyüme bireyin olgunlaşması ve öğrenmeye hazırlanmasında önemli bir rol oynar. Örneğin, odasının kapısının kolunu tutabilmesi için çocuğun boyunun uzaması onun büyümesi anlamına gelir. Büyüme, boy uzaması, ellerin büyümesi, ayakların büyümesi, bacakların uzaması gibi fiziksel değişimleri içerir. Büyümeyle birlikte bireyin fiziksel etkinlikleri artacağı gibi, çevreyle olan etkileşimleri de artacaktır. Büyümeyle birlikte birey daha önce yeterince büyümediği için yapamadığı pek çok beceriyi yapar hâle gelecektir. Bireyin yaşı ilerledikçe büyüyecek ve büyüdükçe de diğer gelişim alanlarının görevlerini yapabilir hâle gelecektir. Bebek henüz sekiz aylıkken yeterince büyümediği için yürüyemeyecektir. Ancak, on ikinci aydan sonra çocuk yürüyebilecek kadar büyümüş olacaktır. Büyümede en hızlı dönem doğumdan ilk yaş gününe kadar geçen süredir. Yaşamın ilk yılı içinde bebeğin boyu 25 cm kadar uzar ve ağırlığı üçe katlanır. Böylece ilk yaş gününü kutlayan bebeğin boyu ortalama 75 cm’ ye, ağırlığı da ortalama 10 kg’a ulaşır. Birinci yaştan sonra büyüme yavaşlar. Yaklaşık iki yaşını aşmış olan çocuklar nispeten sabit hızda büyürler ve aynı bir büyüme eğrisini takip ederler. Bu sabit büyüme ergenliğin başına kadar devam eder. Her çocuğun boyu yaşıtından farklı olsa da belli bir istikrarla büyüyen herkes normaldir.


#3

SORU:

"Olgunlaşma" kavramı ne analama gelmektedir? Açıklayınız.


CEVAP:

Çocuğun gelişiminde bireysel farklılıklar çerçevesinde ilerlemeler olacaktır. Çocuklar bir gelişim döneminden diğerine geçişme aşamalı bir sıra izlerler. Çocuğun gelişiminde ilerlemelerin gerçekleşebilmesi olgunlaşmaya bağlıdır. Olgunlaşma biyolojik bir değişimdir. Olgunlaşma, vücut organlarının kendilerinden beklenen fonksiyonu yerine getirebilecek düzeye gelmesi için, öğrenme yaşantılardan bağımsız olarak, kalıtımın etkisiyle geçirdiği biyolojik bir değişmedir. Olgunlaşma bireyin gelişim alanlarında ilerlemesinin ön koşulu niteliğindedir. Örneğin, çocuğun vücudu, kemik yapısı, kas yapısı belli bir olgunluğa gelmeden yürümesi beklenmez. Yürüyebilmesi için kas ve iskelet sisteminin belli bir olgunluk düzeyine gelmesi beklenir. Çocuklarda düzenli bir sıra içerisinde biyolojik yapının etkisiyle gözlenen davranış değişiklikleri, olgunlaşma sonucunda gerçekleşir. Dil gelişimi ele alındığında bebek çevredeki sesleri dinler nesneleri izler, sonra agulamaya başlar, sonra çevresine tepki vermeye başlar, yüzüne bakıp gülündüğünde güler. Sonra seslerle oynamaya başlar, sesleri keşfeder, gereksinimlerini seslerle ifade etmeye başlar ve artık konuşma denemelerine başlar. Böylece iletişim davranışlarını sergilemeye başlar. Yine bebek daha doğar doğmaz parmağınızı avucuna dokundurduğunuzda tutarak ilk reflekslerini sergiler. Anneyle buluştuğunda emme refleksini keşfeder ve beslenme gereksinimini giderir. Yine motor gelişimde belli bir gelişimsel sıra izler. Önce ellerini keşfeder, sonra nesneleri tanımak için ellerini kullanarak o nesnelere uzanır, tutmaya çalışır, ellerinden güç alarak devinsel hareketler yapar. Önce destekli oturur, sonra desteksiz oturur. Önce sürünür, sonra emekler, sonra ayağa kalkar, tüm bu denemelerden sonra yürür.


#4

SORU:

"Hazırbulunuşluk" kavramı ne anlama gelmektedir? Açıklayınız.


CEVAP:

Gelişimin en önemli kavramlarından biri de hazırbulunuşluktur. Hazırbulunuşluk bireyin öğrenmeye hazır oluşu anlamına gelir. Türkçe bilim terimleri sözlüğüne göre hazır oluşun iki tanımı bulunmaktadır. 1. Çocuğun yeni bir beceriyi öğrenmesi için fiziksel, zihinsel, toplumsal ve duygusal olarak belirli bir olgunluk düzeyine gelmesi ve o beceriyle ilgili yeterli ön bilgi, beceri ve tutum kazanması. 2. Öğrenmenin gerçekleşebilmesi ya da öğrenme yaşantısının etkili olabilmesi için gerekli yeterlik durumu. Tanımlardan anlaşılacağı gibi çocuğun çeşitli gelişim alanlarında belli bir olgunluk düzeyine gelmesi gerekmektedir. Buna göre çocuğun yeni öğrenmeleri gerçekleştirebilmesi için o öğrenmelere ilişkin ön yaşantılarının bulunması gerekir. Hazırbulunuşluk çocuğun öğreneceği alana ilişkin belli yeterliklere sahip olması anlamına gelir. Örneğin, bisikleti kullanmayı öğrenmek için belli bir olgunluk düzeyinde olan çocuğun yeni becerileri öğrenebilmesi için bazı yeterliklere de sahip olması beklenir. Bu yeterlikler ise ön koşul beceriler olarak isimlendirilir. Bisikleti dengeli bir şekilde sürebilmenin ön koşulu, bisiklete oturarak pedalı çevirebilme yeterliğidir. Eğer çocuk bisikletin üzerine oturma, otururken elleriyle direksiyonu kavrama, ayaklarını pedala yerleştirme gibi ön koşul becerilere sahipse bisikleti kullanmak istiyorsa bisikleti dengeli bir şekilde sürebilmek için ön koşul davranışlara sahip demektir. Dolayısıyla çocuğun bisikleti dengeli bir şekilde sürebilmek için hazırbulunuşluk düzeyi uygundur denilebilir. 


#5

SORU:

"Atipik Gelişim" kavramı ne anlama gelmektedir? Açıklayınız.


CEVAP:

Atipik sözcüğünün anlamı sözlüklerde örnek dışı, düzensiz, değişik, herhangi bir grup içerisinde değerlendirilemeyen anlamına gelir. Atipik çocuk sendromu tıbbi bilimlerden gelen ve çok yaygın olarak kullanılmayan bir terimdir. Atipik çocuk sendromu özel eğitimde ayrıcalıklı çocukların bir grubunu tanımlar . Buna göre, atipik gelişen çocuklar özel gereksinimleri olan çocukları kapsar. Atipik gelişim çocuklarda çeşitli yetersizliklere yol açan bir durum olarak tanımlanabilir. Gelişim alanları açısından bakıldığında ise atipik gelişim bilinen gelişimsel yapı içerisinde değerlendirilemeyen olarak tanımlanabilir. Örneğin, tipik gelişim gösteren üç yaşındaki bir çocuk dört ya da daha fazla sözcükten oluşan cümleler kurarken atipik gelişim gösteren bir çocuk aynı takvim yaşında olmasına rağmen sadece sesleri ve sözcükleri taklit etme düzeyinde olabilir. Dolayısıyla gelişimsel bir farklılık söz konusu olabilecektir. O hâlde atipik gelişen çocuk denildiğinde çeşitli gelişim alanlarında yaşıtlarına göre bireysel farklılıkları olan çocuklar anlaşılmalıdır. Tipik gelişim gösteren 3-4 yaşındaki bir çocuk oyun oynarken kızgınlık gösterebilir ve arkadaşına vurabilir, ısırabilir. Ancak bu davranışlar süreklilik gösteriyorsa durudurulması güçse ve çevreye zarar veriyorsa atipik davranışlar olarak isimlendirilir. Atipik gelişim gösteren çocuklar gelişimin belli dönemlerinde çeşitli risklerle karşı karşıya kalabilir. Bu çocukların bir bölümü riskli dönemleri sağlıklı bir şekilde atlatabilirken bazıları çeşitli yetersizliklerle karşı karşıya kalabilmektedirler. Dolayısıyla gelişim dönemlerinde herhangi bir sorun yaşamış olan bireyler riskli bireyler olarak tanımlanabilir. 


#6

SORU:

Çocuk gelişiminin ilkeleri nelerdir? Sıralayınız.


CEVAP:

Çocuk gelişiminin ilkeleri aşağıdaki gibidir:

  • Gelişim kalıtım ve çevre etkileşiminin bir ürünüdür.
  • Gelişim süreklidir ve belli aşamalarda gerçekleşir.
  • Gelişim nöbetleşe devam eder.
  • Gelişim baştan ayağa içten dışa doğrudur.
  • Gelişim genelden özele doğrudur.
  • Gelişimde kritik dönemler vardır.
  • Gelişim bir bütündür.
  • Gelişimde bireysel farklar vardır.

#7

SORU:

Gelişim ilkeleri arasında yer alan "Gelişim kalıtım ve çevre etkileşiminin bir ürünüdür." ilkesinin ne anlama geldiğini açıklayınız.


CEVAP:

Gelişimde belirleyici etmenlerin başında kalıtım ve çevre gelir. İnsan yavrusu soyundakilerin özellikleriye dünyaya gelir. Bireyin DNA adı verilen yapı taşlarının oluşturduğu genleri onun pek çok özelliğinde belirleyicidir. Saç rengi, göz rengi, fiziksel özellikleri gibi bireyin kalıtsal özelliklerinden kaynaklandığı gibi çevre etkileşim sonucunda şekillenir. Örneğin anne baba uzun boyluysa çok büyük olasılıkla çocuk da uzun boylu olacaktır. Bazen annenin genleri baskın çıktığında bebek anneye daha çok benzeyecek, babanın genleri baskın olduğunda ise babaya benzeyecektir. İkizlerdeki olağanüstü benzerlikler bireyin özelliklerinde kalıtımın ve genlerin etkisini açıkça ortaya koymaktadır. Şuna da özellikle dikkat etmek gerekir, kalıtımla getirilen özellikler çevreyle etkileşime girdiğinde gelişme sağlanacaktır. Bireyin çevreden soyutlanamayacağı düşünüldüğünde kalıtımla getirilen özellikler çevrenin sunduğu olanaklar ölçüsünde gelişecektir. Bunun yanı sıra atipik gelişim söz konusu olduğunda gelişimin temel ilkeleri sabit kalmakla birlikte sapmalar gözlenebilecektir. Hatta, kalıtım gelen genetik bozukluklar atipik gelişime neden olabilecektir.


#8

SORU:

Gelişimin ilkeleri arasında yer alan "Gelişim süreklidir ve belli aşamalarda gerçekleşir." ilkesinin ne anlama geldiğini açıklayınız.


CEVAP:

Gelişim bireyin yaşamı boyunca devam eden değişimleri içerir. Bireyin gelişimi dendiğinde sadece fiziksel olarak büyümesi aklımıza gelmemelidir. Bireyin sosyal, duygusal gelişim gibi özellikleri tüm yaşamı boyunca sürer. Gelişimdeki aşamalılık ise yerine getirilen her bir gelişim görevinin bir sonraki gelişim görevi için önkoşul oluşturur. Atipik gelişim söz konusu olduğunda bireyin gelişiminde duraklama ve yavaşlamalar gözlenebilecektir. Özel gereksinimleri olan çocuklar da sağlıklı gelişen çocuklarla aynı gelişim basamaklarından geçerler, ancak bu basamaklardan geçiş hızları daha yavaş olabilir.


#9

SORU:

Gelişimin ilkeleri arasında bulunan "Gelişim nöbetleşe devam eder." ilkesinin ne anlama geldiğini açıklayınız.


CEVAP:

Gelişimde kritik dönemlere göre bireyin gelişiminin bazı alanlarda daha hızlı seyrettiği bazı alanlarda ise daha yavaş seyrettiği olabilir. Ancak tüm gelişim alanları birbirini destekler. Çocuğun yürüme döneminde yürümeyle ilgili gelişim çok hızlı olabilirken aynı zamanda konuşma gelişimi o kadar hızlı olmayabilir. Bir sonraki dönemde de dil gelişimi daha hızlı seyredecektir. Bu durum daha önce sözü edilen kritik dönemle ilgilidir. Atipik gelişim gösteren özel gereksinimleri olan çocuklarda belli bir gelişim alanındaki duraksama ve gerilemeler diğer alanlarda da duraksama ve gerilemeye yol açabilir. Çocuklarda gelişim gecikmesi ya da gelişim geriliği gibi sorunlar ortaya çıktığında pek çok gelişim alanı birbirini etkileyebilecektir. Örneğin, dil gelişiminde gecikme gözlenen bir çocuğun, bilişsel becerilerinde de gerilik gözlenebilecektir. Bunun yanı sıra motor gelişim sorunları, sosyal becerileri sınırlayabilecektir.


#10

SORU:

Gelişimin ilkelerinden olan "Gelişim baştan ayağa, içten dışa doğrudur." ilkesi ne anlama gelmektedir? Açıklayınız.


CEVAP:

Gelişimde önce baş kontrolü, sonra göğüs kollar, bacaklar gelir. Bireyin vücut organlarının koordinasyonunun sağlanması için tüm vücudun gelişimi gereklidir. Özel gereksinimleri olan çocuklar içerisinde fiziksel yetersizlikleri olan pek çok çocuk bulunmaktadır. Bu çocukların zedelenme türleri onların gelişiminde etkili olur. Örneğin, ağır kas hastalıkları olan çocuklarda gelişimin bu denli sıralı seyretmesi mümkün olmayabilir. Bazı çocuklarda belki de baş kontrolü hiç sağlanamayacaktır. Özellikle kas hastalıkları, felç vb. hastalıklar gelişimi ciddi şekilde engelleyecektir.


#11

SORU:

Olgunlaşma kuramının öncüsü ve bu kuramın çocuk gelişimi hakkındaki varsayımlarının neler olduğunu açıklayınız.


CEVAP:

Olgunlaşma kuramının öncüsü Gesell'dir. Bu kurama göre; insanın özellikleri birincil olarak onun genetiğiyle belirlenir. Çocuklar yaşla olgunlaşır, çevre küçük bir rol oynar.


#12

SORU:

Davranışçı kuramın öncüleri kimlerdir ve bu kuramın çocuk gelişimi hakkındaki varsayımları nelerdir? Açıklayınız.


CEVAP:

Davranışçı kuramın öncüleri; Skinner, Watson ve Bandura'dır. Bu kurama göre; insanın olgunlaşması çevresinde edindiği deneyimler doğrultusunda elde edilir.


#13

SORU:

Psikoanalitik kuramın öncüleri kimlerdir ve bu kuramın çocuk gelişimi hakkındaki varsayımları nelerdir?


CEVAP:

Psikoanalitik kuramın öncüleri; Freud ve Ericson'dur. Duygusal gelişim kaynağını dış dünyadan gelen baskılar, uyaranlar ve arzular arasındaki çatışmaları çözme yeterliğinden alır.


#14

SORU:

Bilişsel gelişim kuramının öncüsü kimdir ve çocuk gelişimi hakkındaki varsayımları nelerdir?


CEVAP:

Bilişsel gelişim kuramının öncüsü Piaget'tir. Bu kurama göre; zihinsel gelişim bireysel ve içseldir. Bilgi yaşadığı deneyimleri anlamlandırmak için mücadele veren öğrenenin kendisi tarafından etkin bir biçimde yapılandırılır.


#15

SORU:

Sosyokültürel kuramın öncüsü kimdir ve çocuk gelişimi hakkındaki varsayımları nelerdir?


CEVAP:

Sosyokültürel kuramın öncüsü Vygotsky'dir. Bu kurama göre; yetişkinler ve akranlar çocukların düşünmesini sorular sorarak ya da düşünceyi sorgulayarak destekler. Çocuklar dünya hakkındaki bilgilerini Sosyal etkileşim ve konuşma yoluyla yapılandırır.


#16

SORU:

Çevresel sistemler kuramının öncüsü kimdir ve çocuk gelişimi hakkındaki varsayımları nelerdir?


CEVAP:

Çevresel sistemler kuramının öncüsü; Brofenbrenner'dir. Bu kurama göre; gelişim çocuğun yaşadığı çevre içindeki kişisel, sosyal ve politik sistemlerden etkilenir. Aile, okul toplum sosyal ve politik sistem ve birey olarak çocuk arasındaki etkileşimler çocuğun gelişimi üzerinde etkili olur.


#17

SORU:

Piaget'in bilişsel gelişim dönemleri ve bu dönemlerin yaş olarak karşılıkları nelerdir? Açıklayınız.


CEVAP:

Piaget'in bilişsel gelişim dönemleri aşağıdaki gibidir:

  • Duyusal Hareket Dönemi (0-2 Yaş)
  • İşlem Öncesi Dönem (2-7 Yaş)
  • Somut İşlemler Dönemi (7-12 Yaş)
  • Soyut İşlemler Dönemi (12 Yaş ve Üstü

#18

SORU:

Betimsel araştırmaların ne olduğunu açıklayınız.


CEVAP:

Betimsel araştırmalar, araştırılmak istenen olgunun özelliklerini/varolan durumunu ortaya koymaya yönelik araştırmalardır. Betimsel araştırmalarda herhangi bir müdahalede bulunulmadan sadece var olan durum açıklanmaya çalışıldığından değişkenler arasında herhangi bir neden sonuç ilişkisi kurulmaz. Betimsel araştırmalarda gözlem yoluyla, anket ve ölçekler yoluyla, standartlaştırılmış testler-ölçekler yoluyla veriler toplanabilir. Örneğin betimsel bir araştırmada, 4-6 yaş grubundaki çocukların gelişim özellikleri betimlenebilir. Gelişim özellikleri ile cinsiyetleri, yaşları, ailelerinin sosyo-ekonomik durumları, anne babaların eğitim durumları arasında ilişkiler betimlenebilir.


#19

SORU:

Deneysel araştırmaların ne anlama geldiğini açıklayınız.


CEVAP:

Deneysel araştırma, değişkenler arasında oluşturulan neden sonuç ilişkilerini test etmeyi amaçlayan araştırmalardır. Örneğin deneysel bir araştırmada 4-6 yaş grubundan birbirine denk iki grup alınır. Gruplardan biri deney diğeri kontrol grubu olur. Deney grubundaki çocuklara yeni bir yaklaşıma dayalı gelişimi destekleme programı uygulanır. Kontrol grubu ise Millî Eğitim müfredatındaki geleneksel eğitimini sürdürür. Deneysel araştırma sonucunda deney grubundaki çocukların gelişimleri, kontrol grubundaki çocuklara göre daha iyi durumdaysa “yeni bir yaklaşıma dayalı gelişimi destekleme programı etkilidir” sonucu ortaya çıkar.


#20

SORU:

Çocuk gelişimi araştırmalarında etik konusunun önemini açıklayınız.


CEVAP:

Türk Dil Kurumu sözlüğünde etik, “çeşitli meslek kolları arasında tarafların uyması veya kaçınması gereken davranışlar bütünü” olarak tanımlanır. Çocuk gelişimi konusunda çalışan tüm personelin de etik konusunda duyarlı davranması gerekmektedir. Henüz annenin gebelik döneminde bebeğin gelişimini izleyen çocuk doktorundan, okul öncesinde eğitim veren öğretmenine kadar herkes tarafından uyulması gereken kuralar vardır. Kimi zaman bu kurallar ve kaçınılması gereken davranışlar yazılı olabilirken, kimi zaman yazılı olmayabilir. Ancak etik kurallar o mesleğin eğitimi sırasında adaylara kazandırılması gereken davranışları içerir. Okul öncesi dönem çocuklarla çalışacak bir öğretmenin, öğretmen yardımcısının en önemli ilkesi çocuğun güvenli ve sağlıklı bir ortamda bulunmasını sağlamaktır. Eğer okul ya da kurumda böyle bir ortam yoksa ve çocuk bu durumdan zarar görüyorsa öğretmen bu durumu düzeltmenin yollarını bulmalıdır. Kendisi bulamıyorsa ilgilere gerekli uyarılarda bulunmalıdır. Eğer bunları yapmıyorsa etik davranmıyor demektir. Gelişim araştırmalarında etik ilkelerin tüm bilimsel araştırmalarda benimsenen etik ilkelerden bir farkı yoktur. Bir farklı yanı katılımcıların bebek olması, çok küçük yaşta olması, kendisiyle ilgili yapılacak araştırmalara ve uygulamalara karar verme yetisinin olmaması gibi özelliklerdir. Her ne kadar yasal temsilcisinin izniyle çocuk üzerinde bazı araştırma ve uygulamalar yapılıyorsa da dikkat edilmesi gereken önemli noktalar vardır. Etik kuralların özünde yapılan araştırma ya da uygulamanın katılımcıya hiç bir şekilde zarar vermeden gerçekleştiriliyor olmasıdır. Türkiye Bilimler Akademisinin hazırladığı Bilimsel Araştırmalarda Etik kitabında nasıl bir araştırma yapılıyorsa yapılsın katılımcının çok açık biçimde bilgilendirilmesi, yazılı olarak olurunun alınması zorunluluğu olduğu belirtilir. Kendi kendine karar verme yetisi olmayanların ise yasal temsilcilerinden, eğer çalışma bir kurumda yapılıyorsa kurum yetkilililerinden de yazılı olur alınması gerekir. Aynı zamanda katılımcının araştırmanın herhangi bir aşamasında çekilme hakkı olduğu, araştırmaya devam etmek için hiçbir şekilde zorlanamayacağı etik ilkeler içerisindedir. Atipik gelişim gösteren çocuklarla yapılan çalışmalarda da araştırma etiği ilkeleri uygulanır. Özel gereksinimleri olan bireylerin eğitiminde öncü kuruluş olan CEC (Ayrıcalıklı Çocuklar Birliği) özel gereksinimleri olan çocuklarla yapılacak çalışmalarda kanıta dayalı uygulamalara yer verilmesi gerektiği üzerinde durur. Yine çalışmalarda öncelikli konunun çocukların güvenliği ve yapılan uygulamalardan psikolojik ve fiziksel açıdan zarar görmemesi için tedbir alınması gerektiğini vurgular.