ETKİLİ İLETİŞİM TEKNİKLERİ Dersi SÖZSÜZ İLETİŞİM: ETKİLİ İLETİŞİMİN TEMELİ soru cevapları:

Toplam 91 Soru & Cevap
PAYLAŞ:

#1

SORU: Dil ile birlikte, insan ile diğer canlılar arasındaki en önemli farklılaşma da oluşmaya başlamıştır. Bu özelliğin insanlar için önemi nedir?


CEVAP: Dil insanlar arasında gelişkin bir iletişime geçişi sağladığı gibi, her kuşağın çeşitli zahmet ve acılarla elde edebildiği sınama/yanılma sonucu bilgileri, becerileri ve bunları kutsayan değer, inanç ve ritüelleri bir sonraki kuşaklara aktarmak üzere tutanaklara aktarmak üzere tutanaklandırmakta, saklamakta, aktarmaktadır da.

#2

SORU: İletişim neden toplumu oluşturan temel öğelerden biri olarak kabul edilir?


CEVAP: Bütün boyut ve türleri ile iletişim bugünkü uygarlık seviyesine gelinceye kadarki bütün insani evrilmelerin de temel taşıdır. Açıktır ki bir toplumun kuruluşu için, birimlerinin ve alt bölümlerinin oluşumu, toplum üyeleri arasındaki anlaşmanın bir ön-süreç olarak oluşumu için bazı komünikasyon süreçlerine ihtiyaç vardır. Çoğu defa bir toplumdan, geleneklerin aracılığı ile tanımlanabilen bir yapı olarak söz edilmesine karşın meseleye daha derinden bakılacak olursa, toplum hiç de bu türden bir şey olmayıp genişlik ve komplekslik bakımından her dereceden örgütsel birimlere dek üyeler arasında tam veya kısmi anlaşma ve anlamayı ortaya koyan oldukça karmaşık bir iletişim ağıdır.... Bu anlamda iletişim toplumu oluşturan temel öğelerden birisidir.

#3

SORU: Kültür kavramı nasıl açıklanır?


CEVAP: Kültür kelimesinin kökeni Latince bir deyim olan Cultura’dan (colere: ekip, biçmek) gelmektedir. Toplumsal gelişmenin belli bir evresine kadar kültür ile uygarlık kavramları birbirinden tamamen farklı olgular olarak nitelendirilmiştir. Oysa, bu iki kavram artık belli bir iç-içelik hatta eş-anlamlılık göstermektedir. Kısacası; bilimsel alanda kültür; uygarlıktır, toplumsal anlamda kültür; eğitim sürecinin ürünüdür, estetik alanda kültür; güzel sanatlardır ve maddi (teknolojik) ve bilimsel alanda ise kültür; üretme, tarım, çoğaltma ve yetiştirmedir. Türk Dil Kurumunca yayınlanan Toplumbilim Terimleri Sözlüğünde kültür; «Tarihsel toplumsal gelişme süreci içinde yaratılan bütün maddi ve manevi değerler ile bunları yaratmada, kullanmada, sonraki kuşaklara iletmede kullanılan, insanın doğal ve toplumsal çevresine egemenliğinin ölçüsünü gösteren araçların tümü» olarak tanımlanmaktadır. Felsefe Terimleri Sözlüğünde ise kültür, felsefi açıdan şöyle tanımlanmaktadır: «…… bir ulusun bütün yaşama biçimlerinde birlikli bir üslup kazanması…… Tarihin sürekliliği içinde insanlar yoluyla ve insanlarda gerçekleşen manevi biçimlenme süreci, insanın manevi başarıları ve yaratışları…… Tüm olarak manevi ve törel yaşam; geniş bir toplumun bütün alanlarında ortak olan dinsel, ahlaksal, estetik, teknik ve bilimsel nitelikteki toplumsal olayların bütünü.»

#4

SORU: Toplumbilimsel açıdan kültür nasıl tanımlanmaktadır?


CEVAP: Toplumbilimsel açıdan kültür; «Tarihsel toplumsal gelişme süreci içinde yaratılan bütün maddi ve manevi değerler ile bunları yaratmada, kullanmada, sonraki kuşaklara iletmede kullanılan, insanın doğal ve toplumsal çevresine egemenliğinin ölçüsünü gösteren araçların tümü» olarak tanımlanabilir. Bir başka deyişle kültür; bir toplumun ve bağlı olarak o toplum bireylerinin sahip olduğu maddi ve manevi değerlerden meydana gelen öyle bir bütündür ki, toplumda var olan her bilgiyi, ilgileri, her türlü ihtiyaçları değer ölçülerini, düşünme biçimini ve buna bağlı olarak meydana gelen davranış biçimlerini içine alır.

#5

SORU: Antropoljik açıdan kültür nasıl tanımlanmaktadır?


CEVAP: Antropolojik açıdan kültür, insanın bir toplum üyesi olarak edindiği bilgi, inanç, sanat, ahlak, hukuk ve törelerle her türlü beceri ve alışkanlıklarını içeren karmaşık bir bütündür.

#6

SORU: Kültürün en önemli özelliği nedir?


CEVAP: Kültür doğaya karşı insanların, en başından beri, toplumsal ve bireysel hayatın her alanında gerçekleştirdiklerinin bir bütünü ve birikimidir. Kısacası, kültür insanın yaşayışıdır. Bu durumda kültürün en önemli özelliği olarak karşımıza, toplumsallık, biriktirilme ve aktarılması çıkmaktadır. Kültür, el değmemiş (bakir) doğaya karşı, insan varlığının ve etkinliğinin vazgeçilmez ve ayrılmaz bir parçası ve ürünüdür. Kısacası kültür insanın ortaya koyduğu ve içinde insanın varolduğu tüm gerçeklik biçimidir.

#7

SORU: Kültür kavramı nasıl sınıflandırılmaktadır?


CEVAP: Kültür çerçeveleri ya da alanları en kapsamlısından başlamak üzere ideolojik, antropolojik, toplumsal ve artistik olarak sınıflandırılabilir.

#8

SORU: Kültürü oluşturan öğeler nasıl sınıflandırılabilir?


CEVAP: Kültürü oluşturan ögelerin; maddi kültür öğeleri, manevi kültür öğeleri olarak ikiye ayrıldığı söylenebilir.

#9

SORU: Maddi kültür, kültürün ileriliği ya da görece olarak ilkelliğini nasıl gösterir?


CEVAP: Bu Bir toplumun teknolojik gelişmişlik durumu, eserleri ve aletleri o toplumun maddi kültürü olarak gösterilir. Maddi kültürü insanın yaptığı şeylerle, kişinin davranışlarının birleştirilmesinin özel bir türü olarak nitelendirmek mümkündür. Bu anlamıyla maddi kültür, teknik ve fiziki değer ve kıymetleri içine alan bir yapı göstermektedir. Bunun yanısıra, maddi kültür, toplumların düzenledikleri ekonomik faaliyetleri de kapsamaktadır. Bu açıdan bakıldığında, herhangi iki ülkenin ekonomik bakımdan karşılaştırılması, bir çeşit maddi kültür karşılaştırması olarak nitelendirilebilir. Bir başka deyişle, maddi kültür öğelerinin düzey farkı, teknolojik açıdan, kültürün ileriliğini ya da görece olarak ilkelliğini gösterir.

#10

SORU: Manevi kültür öğeleri nelerdir?


CEVAP: Bir toplumda, maddi kültür öğeleri dışında yer alan diğer kültür öğelerini genel anlamda manevi kültür öğeleri olarak nitelendirmek mümkündür. Bunlar: dil; estetik; bazı kültürel değerlerin öğrenilmesi anlamında eğitim; din, inançlar, tutumlar, gelenekler toplumsal kurallar ve değerler; toplumsal organizasyon ve toplumsal kurumlardır.

#11

SORU: Genel kültürün öğeleri nelerdir?


CEVAP: Herhangi bir ülkenin ve toplumun hakim inançları, değerleri, hareket tarzları ve yaptırımlarının türleri temelde o ülkenin genel kültürünü oluşturan parçalardır.

#12

SORU: Kültürel-içedönüklük nedir?


CEVAP: Etno; grup, insan, toplum ve santrik; merkezcil sözcüklerinden oluşan kültürel-içedönüklüğün tanımı şöyle yapılmaktadır: Kendi kültürünün tek doğru ve tek iyi yol olduğuna ve başka kültürleri kendi kültür yapısına göre yargılama, değerlendirme eğilimine kültürel içedönüklük adı verilir. Bu konudaki bir başka tanım da; «kişinin grubunun herşeyin merkezi olduğunu ve diğer grupların buna göre sınıflama ve sıralamasının yapılmasını temel alan görüş» biçimindedir.

#13

SORU: Kültürel-içedönüklüğün işlevleri nelerdir?


CEVAP: Bu işlevler arasında, insanların sahip oldukları değerlerin doğruluk ve haklılığına inanmaları onların toplumlarını korumalarını ve savunmalarını sağlamasını sayabiliriz. Bunun yanında kültürel içedönüklük toplumsal dayanışmayı da sağlayarak, toplumu bir arada tutan zamk olarak da nitelendirilebilir. Ayrıca, bir toplum içindeki bazı gruplar da kültürel içedönük bir yapı taşıyabilirler. Bu gruplar, toplumun genel kültürünün bir bölümünü gözardı ederek, kendi grup değerlerini ön plana çıkarabilirler. Kültürel içedönüklük eğilimi bir anlamda bir alışkanlıktır. Toplumda bireyler ister istemez etnosantrik olarak yetiştirilirler ve hiçkimse şu ya da bu ölçüde de olsa etnosantrik olmaktan kaçınamaz. Ancak, kültürel içedönüklük eğer toplumsal değişme ve gelişmeyi önleyecek boyuta gelirse, o durumda artık toplum için zararlı olabilir. Bunun yanında yine kültürel içedönüklük toplum yapısı için zararlı olabilecek değişmelere karşı bir güvence niteliğini de taşır.

#14

SORU: Toplumsal birtakım farklılaşmalara göre beliren değişmeler alt-kültür kavramıyla dile getirilir. Alt kültürün paydaları nelerdir?


CEVAP: Toplumların genel kültürüne bakıldığında, bu yapıyı paylaşan, bir başka deyişle, değerleri, alışkanlıkları, gelenekleri ve inanışları paylaşan toplumun bütün üyeleri akla gelir. Oysa, toplumsal insanların birbirleriyle paylaştıkları birtakım başka değerler de söz konusudur. Bu yeni paylaşmanın, birtakım ortak paydaları vardır. Bu paydalara örnek olarak etnik yapı, yerleşim yöreleri, yaş grupları verilebilir.

#15

SORU: Alt kültür kavramı nasıl tanımlanır?


CEVAP: Alt-kültür şu şekilde tanımlanabilir: «Genel kültürdeki birtakım değerlerin ve inanışların paylaşılması, fakat, aynı zamanda bazı kişilerle, yine o toplum içinde başka değerlerin de paylaşılması». Alt kültürün bir başka açıdan yapılan tanımlaması şöyledir: «Her modern toplumda varolan birtakım gruplar bazı kültürel öğeleri paylaşırlar. Bu öğeler toplumun bütünü tarafından paylaşılmayabilir. Örneğin göçmen gruplar, geldikleri ülkede kendi öz-değerlerini korumayı sürdürürler. Ekonomik gruplar da gelirlerine uygun bir yaşayış ve bu yaşayışa uygun kültür değerlerini paylaşırlar. Yetişkinlerin uydukları davranış biçimleri ile gençlerinki farklıdır. Kısacası, genel kültürle ilgili olan fakat çeşitli yönleriyle ondan ayrılan kültürel yapılara alt kültür adı verilir». Eğer bir toplumda çeşitli ölçüt ve nedenlerle oluşmuş atgrupların değişik yaşantıları varsa ve eğer gereksinmeler ve fırsatlar da gruptan gruba değişiyorsa, o zaman grupların yaşam biçimleri arasında birtakım başkalıklar, farklılıklar olacağını söylenebilir. İşte, kültürel değerler, normlar ve davranışlardaki bu farklılıklara alt-kültür adı verilir.

#16

SORU: Genel kültür ve alt kültür kavramları birbirinden nasıl ayrışır?


CEVAP: Genel kültür toplumun tümüne aittir ve toplumdaki her bireyin toplumsal yaşantısının her alanını düzenler. Oysa alt-kültür sadece belli bir grubun, kısıtlı bir çerçevedeki yaşamını, yaşamının sadece belli alanlarını düzenler. Bir başka deyişle altkültürlerin düzenlemediği, ancak genel kültür tarafından düzenlenebilen birtakım kültür alanları vardır.

#17

SORU: Karşıt kültür kavramı nasıl tanımlanmaktadır?


CEVAP: En basit anlamda karşıt kültür; toplumun birtakım değerlerine ters düşen bir kültür alt grubudur biçiminde tanımlanabilir. Aslında yapısal olarak, karşıt kültürler de bir tür alt-kültürdür. Ancak, karşıt kültürlerin toplumla farklılaşması rastlantısal değildir. Karşıt kültürün üyeleri farklılaşmanın ve dolayısıyla karşıtlığın farkındadır ve toplumun genel davranış kalıplarının dışında olmakla iftihar ederler. Bu bağlamda, karşıtkültürü «toplumun bütününün değerleriyle olan karşıtlıkların bileşkesi» olarak ele almak mümkündür. En basit anlamda karşıt kültür; toplumun birtakım değerlerine ters düşen bir kültür alt grubudur biçiminde tanımlanabilir.

#18

SORU: Karşıt kültür ve alt kültür kavramları birbirinden nasıl ayrışır?


CEVAP: En basit anlamda karşıt kültür; toplumun birtakım değerlerine ters düşen bir kültür alt grubudur biçiminde tanımlanabilir. Aslında yapısal olarak, karşıt kültürler de bir tür alt- kültürdür. Ancak, karşıt kültürlerin toplumla farklılaşması rastlantısal değildir. Karşıt kültürün üyeleri farklılaşmanın ve dolayısıyla karşıtlığın farkındadır ve toplumun genel davranış kalıplarının dışında olmakla iftihar ederler. Tanımındaki deyişle, karşıt kültür, toplumun birtakım değerlerine ters düşerken; altkültür, hakim genel kültürün günlük işleyişinin çeşitli yönleriyle ilgilidir.

#19

SORU: Karşıt kültür karşıtlık derecesine göre nasıl sınıflandırılır?


CEVAP: Karşıtlık oluşturan kültür (counter ve contrasting culture) ve zıt (contra veya against culture) kültür. Karşıtlık oluşturan (counter) kültür gruplarına dahil olanlar, hakim normlara uygunluk göstermeyen veya gösteremeyen ve alternatif bir yaşam biçimi oluşturma düşüncesindedirler. Örneğin 1950’lerin beatnikleri, 1960’ların çiçek çocukları, 1970’lerin ilaç kullanma tutkunları ve diğer değişik tür toplum dışı grupları bu başlık altında ele alabiliriz. Oysa zıt (contra, against) kültür gruplar, tam tersine, yürürlükteki kültürel değerleri ve kalıpları ortadan kaldırmak ve yerine başkalarını koyma hedefini güderler.

#20

SORU: Sözsüz iletişim kavramının tanımı nedir?


CEVAP: Sözel olmayan iletişim; kelime kullanmadan yapılan iletişim; bir bireyin ses kullanmadığı zamanlarda ortaya çıkan iletişim biçimi, başka birinin de anlamları kavraması için kişilerin yaptığı her şeydir. Dolayısıyla, beden dili, yüz ifadesi, giyim kuşam, çevresel faktörlerin iletişimdeki etkisini tanımlayan ve açıklayan bir disiplin gibi yaklaşım ve tanımlarla karşılaşmak söz konusudur. Bunlardan yola çıkarak, işlevsel olarak nitelendirilebilecek tanımlar şöyle yapılabilir: İletişimde doğal olarak yer alan ses tonlaması, yüz ifadeleri, mimikler, jestler, beden hareketleri, renkler, aksesuarlar gibi kodlardır. Kısacası, söz dışındaki sesleri de içeren, sözel (verbal) olmayan göstergelerden oluşan iletişim kodlarıdır. Bir başka ifadeyle; verili bir durum ya da bağlam içerisinde, sözsüz davranışların tekil olarak ya da sözlü davranışlarla birlikte anlamların değiş tokuşu ya da yorumlanışında, çözümlemesinde kullanıldığı dinamik bir süreçtir.

#21

SORU: Sözsüz iletişimin genel iletişimdeki payı nedir?


CEVAP: Kısaca kelime kullanmadan bilgi aktarımı olarak tanımlanabilecek sözsüz iletişim genel iletişimin yaklaşık %93’ünü oluşturur. Bu oranın içinde genel iletişime oranla % 55’in yüz ifadeleri, vücut hareketleri, takılar, mesafe algısı olduğu kabul edilirken %38’in ise ses tonu yoluyla gerçekleştirildiği ileri sürülmektedir.

#22

SORU: Sözel ve sözsüz iletişim arasındaki farklar nelerdir?


CEVAP: Sözel iletişim, sözsüz iletişime göre daha fazla yapılandırılmıştır. Sözel iletişimin yasaları ve gramer kuralları vardır. Sözsüz iletişim için her zaman özel bir yapı veya yapılandırma söz konusu olmadığı için, sözsüz iletişim sisteminde üzerinde ortaklaşılan az sayıda belirli sembollerden bahsedilebilir. Sözel iletişim bir bakıma sürekli olmayan parçalardan oluşurken, sözsüz iletişim belli bir süreklilik gösterir. Sözel iletişimin tamamı ve sözsüz iletişimin bir bölümü toplumsallaşma ve belli bir kültüre uyumlaşma süreci içerisinde öğrenilir. Kasıtlı sözsüz iletişim kodları çok büyük oranda öğrenilir, kasıtsız sözsüz iletişim kodlarının çok büyük bir çoğunluğu ise doğuştan getirilir ya da kendiliğinden hayata geçirilir. Yapılan araştırmalar uzamsal, resimsel, gestalt tasarımları gibi örnekleri içine alan sözsüz uyarımların beynin sağ lobunda işlendiğini açıklar. Bunun tersine sözel uyaranların büyük çoğunluğu başka deyişle, analitik ve mantıklı tasarımlar da beynin sol lobunda işlenir.

#23

SORU: Sözsüz iletişimin işlevleri nelerdir?


CEVAP: Tamamlama, çelişme/yalanlama, tekrarlama, düzenleme, yerini alma, vurgulama, resmetme.

#24

SORU: Sözsüz iletişim kodlarının ortak özellikleri nelerdir?


CEVAP: İletişim yokluğunu olanaksız kılmak, duyguları ve coşkuları yetkin biçimde dile getirebilmek, insanlararası ilişkileri tanımlamak ve belirlemek, sözel içerik hakkında bilgi vermek, güvenilir iletiler sağlamak, kültüre göre biçimlenmek.

#25

SORU: Sözsüz iletişim kodları nasıl sınıflandırılır?


CEVAP: Genel olarak sözsüz iletişim kodları: Fiziksel görünüme, vücut biçimi/tipine ve büyüklüğüne; giyinme, aksesuarlar, takılar ve maddelere; vücut hareketleri ve vücudun duruşuna; mimiklere ve gözlere; çevre, kişisel mekan algısı ve kalabalığa; dokunmaya; ses karakteristikleri, nitelikleri ve susma-ses diline; koku ve tada; kültür ve zamana; renk ve renk tercihlerine göre sınıflandırılır. Ancak bu sıralananların dışında sözsüz iletişimin el sıkışma, dış görünüş, saç biçimi, özgüven, nefes alıp-verme, renk seçimi vb. gibi diğer türleri de söz konusu etmek mümkündür.

#26

SORU: Çekicilik kavramının türleri nelerdir?


CEVAP: Üç çekicilik türü vardır: a. Fiziksel çekicilik, b. İş-statü çekiciliği, c. Sosyal çekicilik.

#27

SORU: Vücut tipleri nelerdir?


CEVAP: Vücut biçimleri de bazı belli karakterlerle ilişkili olabilir. Başka sınıflama biçimleri de olmasına rağmen yapılan araştırmalar genel olarak üç vücut tipi üzerinde uzlaşmıştır: İnce narin (Ectomorfik), kaslı (mesomorfik), ağır, yuvarlak (endomorfik). Bunların yanısıra saç, deri rengi, boy da önemlidir.

#28

SORU: Beden dilinin sözsüz iletişim kavramındaki önemi nedir?


CEVAP: Sözsüz iletişim denildiğinde genellikle ilk akla gelen vücut dili (beden dili), vücut hareketleri bir başka deyişle jestlerdir. Beden dili, ya da bilimsel bir deyişle kinesics, esas olarak duygu ve düşüncelerin vücut hareketlerine yansımasıdır. Bir başka deyişle beden dili insanın ilk anlaşma aracı ve ilk dili olmuştur. Bedenlerinin dili aracılığı ile insanlar; duygularını, düşüncelerini, isteklerini, ihtiyaçlarını ve ruhsal zenginliklerini başka insanlarla paylaşmışlardır Sözsüz hareketler, dar anlamıyla konuşma harici hareketlere karşılık gelir. Ayrıca Vücut dili(kinesics) ve vücut hareketleri iletişimde bulunan insanların birbirlerine karşı olan durumlarının da ifadesi olabilir. Bu konunun doğru anlamlandırılması kültürel (genel ve/veya üyesi olunan alt-kültür grubu) ve kullanıldığı bağlama bağlıdır.

#29

SORU: Beden dili işaretleri nelerdir?


CEVAP: Keyfi (Arbitrary) kodlar: En çok kullanılan kod türü budur. Bunlar keyfi olarak adlandırılır çünkü kod ile işaret ettiği şey arasında doğrudan bir ilişki yoktur. En çok bilinen örnek, merhabalaşmalarda elini kaldırmak, el sallamak vs. İkonik Kodlar: Bu kodlar görünüşleri yüzünden anlamları hakkında bazı ipuçları taşırlar. Yani kodlar işaret ettikleri şey hakkında görsel olarak ipuçları içerirler. Örneğin, birini öldüreceğini işaret eden birinin boğaz kesme işareti yapması. İçsel Kodlar (Intrinsic): Bunların içsel olarak adlandırılmalarının nedeni sembolik anlam ve fiziksel görünüşleri ayrılamaz biçimde birbirlerine yapışık olmasındandır. İşaret ettikleri şey ile doğrudan görsel bir ilişkileri vardır. Örneğin kızgın bir insanın titremesi, kızarması, yumruğunu sallaması gibi. Beden dilini çözmek konusunda kendini geliştirmek isteyenler işe koşulan kod türüne dikkat etmek zorundadırlar. Bazı belli beden dili işaretleri birkaç kod türünün bileşimi de olabilir.

#30

SORU: Yüzyüze iletişimde göz temasının önemi nedir?


CEVAP: Yüz yüze iletişimde göz teması iletişimi kolaylaştırır. Tarafların güven duygusunu arttırır. Gözünü göremediğimiz insanlar bizi rahatsız eder. Çünkü göz temasını keser. Göz teması, toplumdan topluma değişiklik gösterebilir. Özel bakış süresi kalabalıktaki bakış süresinden farklıdır. Konuşulan insanın yakınlık derecesine göre bu süre % 25 ile %100 arasında değişir. Temas süresi, dinlerken artar. Konuşurken % 40-60 olan göz teması süresi, dinlerken % 80 ‘e çıkar. Göz temasının zayıf olması, güçsüzlüğü veya amaçsızlığı gösterir. Ayrıca, kısa ve kesik bakışlar güven sarsıcıdır. Aşırı göz kırpma ve göz sulanması da olumsuzdur. Göz kırpma bizi sinirli, göz sulanması da aşırı duygusal veya zayıf gösterir. Gözün çok seyrek kırpılması da olumsuzdur çünkü, bu durum katı, gergin, soğuk bir ifade verir.

#31

SORU: Sözsüz iletişim için iki tür alan algısından söz edilebilir. Bunlar nelerdir?


CEVAP: İnsan Hakimiyet Alanı: Bir tek ya da bir grup insanın sürekli etkileşimde bulunduğu, hakimiyeti altında tuttuğu belli bir bölgeyi belirtir. İnsan hakimiyet alanı 3 ölçüt temelinde sınıflanır: Bölgenin büyüklüğü; sahibine göre bölgenin önemi; bölgede oluşan, ortaya çıkan etkileşim türü. Kişisel Alan: İkinci bir bölge tanımı kişisel alandır. Vücudu bir cam küre gibi sardığı varsayılan alana verilen isimdir. Bu da, cinsiyete, statüye ve kültüre göre değişiklik gösterir. Burada insanların bilinmez ve potansiyel korkulana göre kendilerini koruma düzeyleri de bir etken olarak karşımıza çıkar.

#32

SORU: Kalabalık algısını etkileyen faktörler nelerdir?


CEVAP: Çevresel, kişisel, sosyal ve araç ilişkili faktörler.

#33

SORU: Ses kodlarının iletişimsel özellikleri nelerdir?


CEVAP: Duyguları aktarma, izlenim yönetimi, düzenleme işlevi.

#34

SORU: Sessizlik ve susma rastlantısal değildir ve anlam taşır. Susmanın belli işlevleri ve tipleri vardır. Susmanın işlevlerine göre susma tipleri nelerdir?


CEVAP: Psikolinguistik susma (kısa ve uzun süreli), etkileşimsel susma (karar verme ile ilgili, akıl yürütme ile ilgili ve denetim kurma amacıyla), sosyo-kültürel susma.

#35

SORU: Sözsüz iletişimde cinsiyet farklılığı nasıl gözlemlenir?


CEVAP: Araştırmacılar cinsiyetler arası davranış farklarının cinsiyet özelliklerinden kaynaklandığını, toplumsal hayattaki statü farklılıklarıyla bir ilgisi olmadığını ortaya koymuşlardır. Bu söylenenlere bağlı olarak, kadın ve erkekler sözsüz iletişimin farklı noktalarına odaklanma eğilimi göstererek farklı biçimlerde iletişim kurar. Genel olarak kadınlar sözsüz iletişimin daha yüksek düzeylerini tercih ederler. Kadınlar sözsüz iletişimi kişisel bağlantılar kurmakta kullanırken erkeklerin kullandığı sözsüz iletişim güç ve baskınlığın eşlik ettiği paralel davranışlar olma eğilimi gösterir.

#36

SORU: Dersin İletişim temelde, herkesin farkında olduğu ancak tam olarak tanımlayamadığı bir olgu olarak karşımıza çıkar. Aslında iletişim insan hayatının her alanıdır. Bu anlamda iletişime iki değişik bakış açısı söz konusudur. Bu yaklaşımlar nelerdir?


CEVAP: İlk bakış açısı ile yapılan yaklaşım, kaynak ile alıcının iletiyi nasıl kodladığı ve kod açımının nasıl yapıldığı ile ilgilenir. Ayrıca bu yaklaşımda, etkililik ve doğruluk da iletişimde büyük önem taşır. İletişim olgusuna bu bakış açısı ile bakıldığında, iletişim bir insanın diğerinin davranışına veya düşüncelerine etki etmekte kullandığı bir süreç olarak görülür. Eğer, etki istenenden değişik ya da daha azsa, ortada iletişimsel bir hatanın olduğu öne sürülür ve hatanın nerede oluştuğunu saptayabilmek için iletişim sürecinin işleme aşamaları incelenir. İkinci yaklaşım, iletişimi anlamların oluşturulması ve değişimi olarak görür. Bu yaklaşım, iletilerin veya metinlerin anlam oluşturmak için insanlarla nasıl etkileşimde bulunduğuna bakar. Bu da, metinlerin insanların kültüründeki rolü dile getirmektedir. Yanlış anlamaların iletişim hatalarının delili olmadığını; bunların kaynak ve alıcının kültürel farklılıklarından doğduğu öne sürülmektedir. Bu yaklaşıma göre, iletişim konusundaki çalışmalar bir anlamda kültür ve metinler üzerinde çalışmak anlamını taşır. Çalışmanın ana metodu ise semiotik (simgeler ve anlamlar bilimi) olarak ortaya çıkmaktadır.

#37

SORU:

“Dil” ile birlikte, insan ile diğer canlılar arasındaki
en önemli farklılaşma da oluşmaya başlamıştır. Bu
özelliğin insanlar için önemi nedir?


CEVAP:

Dil insanlar arasında gelişkin bir iletişime geçişi
sağladığı gibi, her kuşağın çeşitli zahmet ve acılarla elde
edebildiği sınama/yanılma sonucu bilgileri, becerileri ve
bunları kutsayan değer, inanç ve ritüelleri bir sonraki
kuşaklara aktarmak üzere tutanaklara aktarmak üzere
tutanaklandırmakta, saklamakta, aktarmaktadır da.


#38

SORU:

İletişim neden toplumu oluşturan temel öğelerden biri
olarak kabul edilir?


CEVAP:

Bütün boyut ve türleri ile iletişim bugünkü
uygarlık seviyesine gelinceye kadarki bütün insani
evrilmelerin de temel taşıdır. “Açıktır ki bir toplumun
kuruluşu için, birimlerinin ve alt bölümlerinin oluşumu,
toplum üyeleri arasındaki anlaşmanın bir ön-süreç olarak
oluşumu için bazı komünikasyon süreçlerine ihtiyaç
vardır. Çoğu defa bir toplumdan, geleneklerin aracılığı ile
tanımlanabilen bir yapı olarak söz edilmesine karşın
meseleye daha derinden bakılacak olursa, toplum hiç de
bu türden bir şey olmayıp genişlik ve komplekslik
bakımından her dereceden örgütsel birimlere dek üyeler
arasında tam veya kısmi anlaşma ve anlamayı ortaya
koyan oldukça karmaşık bir iletişim ağıdır....” Bu anlamda
iletişim toplumu oluşturan temel öğelerden birisidir.


#39

SORU:

Kültür kavramını açıklayınız.


CEVAP:

Kültür kelimesinin kökeni Latince bir deyim olan
Cultura’dan (colere: ekip, biçmek) gelmektedir.
Toplumsal gelişmenin belli bir evresine kadar kültür ile
uygarlık kavramları birbirinden tamamen farklı olgular
olarak nitelendirilmiştir. Oysa, bu iki kavram artık belli bir
iç-içelik hatta eş-anlamlılık göstermektedir. Kısacası;
bilimsel alanda kültür; uygarlıktır, toplumsal anlamda
kültür; eğitim sürecinin ürünüdür, estetik alanda kültür;
güzel sanatlardır ve maddi (teknolojik) ve bilimsel alanda
ise kültür; üretme, tarım, çoğaltma ve yetiştirmedir. Türk
Dil Kurumunca yayınlanan Toplumbilim Terimleri
Sözlüğünde kültür; «Tarihsel toplumsal gelişme süreci
içinde yaratılan bütün maddi ve manevi değerler ile
bunları yaratmada, kullanmada, sonraki kuşaklara
iletmede kullanılan, insanın doğal ve toplumsal çevresine
egemenliğinin ölçüsünü gösteren araçların tümü» olarak
tanımlanmaktadır. Felsefe Terimleri Sözlüğünde ise
kültür, felsefi açıdan şöyle tanımlanmaktadır: «…… bir
ulusun bütün yaşama biçimlerinde birlikli bir üslup
kazanması…… Tarihin sürekliliği içinde insanlar yoluyla
ve insanlarda gerçekleşen manevi biçimlenme süreci,
insanın manevi başarıları ve yaratışları…… Tüm olarak
manevi ve törel yaşam; geniş bir toplumun bütün
alanlarında ortak olan dinsel, ahlaksal, estetik, teknik ve
bilimsel nitelikteki toplumsal olayların bütünü.»


#40

SORU:

Toplumbilimsel açıdan kültür nasıl tanımlanmaktadır?


CEVAP:

Toplumbilimsel açıdan kültür; «Tarihsel
toplumsal gelişme süreci içinde yaratılan bütün maddi ve
manevi değerler ile bunları yaratmada, kullanmada,
sonraki kuşaklara iletmede kullanılan, insanın doğal ve
toplumsal çevresine egemenliğinin ölçüsünü gösteren
araçların tümü» olarak tanımlanabilir. Bir başka deyişle
kültür; bir toplumun ve bağlı olarak o toplum bireylerinin
sahip olduğu maddi ve manevi değerlerden meydana gelen
öyle bir bütündür ki, toplumda var olan her bilgiyi, ilgileri,
her türlü ihtiyaçları değer ölçülerini, düşünme biçimini ve
buna bağlı olarak meydana gelen davranış biçimlerini
içine alır.


#41

SORU:

Antropoljik açıdan kültür nasıl tanımlanmaktadır?


CEVAP:

Antropolojik açıdan kültür, insanın bir toplum
üyesi olarak edindiği bilgi, inanç, sanat, ahlak, hukuk ve
törelerle her türlü beceri ve alışkanlıklarını içeren
karmaşık bir bütündür.


#42

SORU:

Kültürün en önemli özelliği nedir?


CEVAP:

Kültür doğaya karşı insanların, en başından beri,
toplumsal ve bireysel hayatın her alanında
gerçekleştirdiklerinin bir bütünü ve birikimidir. Kısacası,
kültür insanın yaşayışıdır. Bu durumda kültürün en önemli
özelliği olarak karşımıza, toplumsallık, biriktirilme ve
aktarılması çıkmaktadır. Kültür, el değmemiş (bakir)
doğaya karşı, insan varlığının ve etkinliğinin vazgeçilmez
ve ayrılmaz bir parçası ve ürünüdür. Kısacası kültür insanın ortaya koyduğu ve içinde insanın varolduğu tüm
gerçeklik biçimidir.


#43

SORU:

Kültür kavramı nasıl sınıflandırılmaktadır?


CEVAP:

Kültür çerçeveleri ya da alanları en
kapsamlısından başlamak üzere ideolojik, antropolojik,
toplumsal ve artistik olarak sınıflandırılabilir.


#44

SORU:

Kültürü oluşturan öğeler nasıl sınıflandırılabilir?


CEVAP:

Kültürü oluşturan ögelerin; maddi kültür öğeleri,
manevi kültür öğeleri olarak ikiye ayrıldığı söylenebilir.


#45

SORU:

Maddi kültür, kültürün ileriliği ya da görece olarak
ilkelliğini nasıl gösterir?


CEVAP:

Bu Bir toplumun teknolojik gelişmişlik durumu,
eserleri ve aletleri o toplumun maddi kültürü olarak
gösterilir. Maddi kültürü insanın yaptığı şeylerle, kişinin
davranışlarının birleştirilmesinin özel bir türü olarak
nitelendirmek mümkündür. Bu anlamıyla maddi kültür,
teknik ve fiziki değer ve kıymetleri içine alan bir yapı
göstermektedir. Bunun yanısıra, maddi kültür, toplumların
düzenledikleri ekonomik faaliyetleri de kapsamaktadır. Bu
açıdan bakıldığında, herhangi iki ülkenin ekonomik
bakımdan karşılaştırılması, bir çeşit maddi kültür
karşılaştırması olarak nitelendirilebilir. Bir başka deyişle,
maddi kültür öğelerinin düzey farkı, teknolojik açıdan,
kültürün ileriliğini ya da görece olarak ilkelliğini gösterir.


#46

SORU:

Manevi kültür öğeleri nelerdir?


CEVAP:

Bir toplumda, maddi kültür öğeleri dışında yer
alan diğer kültür öğelerini genel anlamda manevi kültür
öğeleri olarak nitelendirmek mümkündür. Bunlar: dil;
estetik; bazı kültürel değerlerin öğrenilmesi anlamında
eğitim; din, inançlar, tutumlar, gelenekler toplumsal
kurallar ve değerler; toplumsal organizasyon ve toplumsal
kurumlardır.


#47

SORU:

Genel kültürün öğeleri nelerdir?


CEVAP:

Herhangi bir ülkenin ve toplumun hakim
inançları, değerleri, hareket tarzları ve yaptırımlarının
türleri temelde o ülkenin genel kültürünü oluşturan
parçalardır.


#48

SORU:

Kültürel-içedönüklük nedir?


CEVAP:

Etno; grup, insan, toplum ve santrik; merkezcil
sözcüklerinden oluşan kültürel-içedönüklüğün tanımı
şöyle yapılmaktadır: Kendi kültürünün tek doğru ve tek iyi
yol olduğuna ve başka kültürleri kendi kültür yapısına
göre yargılama, değerlendirme eğilimine kültürel
içedönüklük adı verilir. Bu konudaki bir başka tanım da;
«kişinin grubunun herşeyin merkezi olduğunu ve diğer
grupların buna göre sınıflama ve sıralamasının yapılmasını
temel alan görüş» biçimindedir.


#49

SORU:

Kültürel-içedönüklüğün işlevleri nelerdir?


CEVAP:

Bu işlevler arasında, insanların sahip oldukları
değerlerin doğruluk ve haklılığına inanmaları onların
toplumlarını korumalarını ve savunmalarını sağlamasını
sayabiliriz. Bunun yanında kültürel içedönüklük toplumsal
dayanışmayı da sağlayarak, toplumu bir arada tutan
“zamk” olarak da nitelendirilebilir. Ayrıca, bir toplum
içindeki bazı gruplar da kültürel içedönük bir yapı
taşıyabilirler. Bu gruplar, toplumun genel kültürünün bir
bölümünü gözardı ederek, kendi grup değerlerini ön plana
çıkarabilirler. Kültürel içedönüklük eğilimi bir anlamda
bir alışkanlıktır. Toplumda bireyler ister istemez
etnosantrik olarak yetiştirilirler ve hiçkimse şu ya da bu
ölçüde de olsa etnosantrik olmaktan kaçınamaz. Ancak,
kültürel içedönüklük eğer toplumsal değişme ve gelişmeyi
önleyecek boyuta gelirse, o durumda artık toplum için
zararlı olabilir. Bunun yanında yine kültürel içedönüklük
toplum yapısı için zararlı olabilecek değişmelere karşı bir
güvence niteliğini de taşır.


#50

SORU:

Toplumsal birtakım farklılaşmalara göre beliren
değişmeler “alt-kültür” kavramıyla dile getirilir. Alt
kültürün paydaları nelerdir?


CEVAP:

Toplumların genel kültürüne bakıldığında, bu
yapıyı paylaşan, bir başka deyişle, değerleri, alışkanlıkları,
gelenekleri ve inanışları paylaşan toplumun bütün üyeleri
akla gelir. Oysa, toplumsal insanların birbirleriyle
paylaştıkları birtakım başka değerler de söz konusudur. Bu
yeni paylaşmanın, birtakım ortak paydaları vardır. Bu
paydalara örnek olarak etnik yapı, yerleşim yöreleri, yaş
grupları verilebilir.


#51

SORU:

Alt kültür kavramı nasıl tanımlanır?


CEVAP:

Alt-kültür şu şekilde tanımlanabilir: «Genel
kültürdeki birtakım değerlerin ve inanışların paylaşılması,
fakat, aynı zamanda bazı kişilerle, yine o toplum içinde
başka değerlerin de paylaşılması». Alt kültürün bir başka
açıdan yapılan tanımlaması şöyledir: «Her modern
toplumda varolan birtakım gruplar bazı kültürel öğeleri
paylaşırlar. Bu öğeler toplumun bütünü tarafından
paylaşılmayabilir. Örneğin göçmen gruplar, geldikleri
ülkede kendi öz-değerlerini korumayı sürdürürler.
Ekonomik gruplar da gelirlerine uygun bir yaşayış ve bu
yaşayışa uygun kültür değerlerini paylaşırlar. Yetişkinlerin
uydukları davranış biçimleri ile gençlerinki farklıdır.
Kısacası, genel kültürle ilgili olan fakat çeşitli yönleriyle
ondan ayrılan kültürel yapılara alt kültür adı verilir». Eğer
bir toplumda çeşitli ölçüt ve nedenlerle oluşmuş atgrupların
değişik yaşantıları varsa ve eğer gereksinmeler
ve fırsatlar da gruptan gruba değişiyorsa, o zaman
grupların yaşam biçimleri arasında birtakım başkalıklar,
farklılıklar olacağını söylenebilir. İşte, kültürel değerler,
normlar ve davranışlardaki bu farklılıklara alt-kültür adı
verilir.


#52

SORU:

Genel kültür ve alt kültür kavramları birbirinden nasıl
ayrışır?


CEVAP:

Genel kültür toplumun tümüne aittir ve
toplumdaki her bireyin toplumsal yaşantısının her alanını
düzenler. Oysa alt-kültür sadece belli bir grubun, kısıtlı bir
çerçevedeki yaşamını, yaşamının sadece belli alanlarını
düzenler. Bir başka deyişle altkültürlerin düzenlemediği, ancak genel kültür tarafından düzenlenebilen birtakım
kültür alanları vardır.


#53

SORU:

Karşıt kültür kavramı nasıl tanımlanmaktadır?


CEVAP:

En basit anlamda karşıt kültür; toplumun
birtakım değerlerine ters düşen bir kültür alt grubudur
biçiminde tanımlanabilir. Aslında yapısal olarak, karşıt
kültürler de bir tür alt-kültürdür. Ancak, karşıt kültürlerin
toplumla farklılaşması rastlantısal değildir. Karşıt kültürün
üyeleri farklılaşmanın ve dolayısıyla karşıtlığın
farkındadır ve toplumun genel davranış kalıplarının
dışında olmakla iftihar ederler. Bu bağlamda, karşıtkültürü
«toplumun bütününün değerleriyle olan
karşıtlıkların bileşkesi» olarak ele almak mümkündür. En
basit anlamda karşıt kültür; toplumun birtakım değerlerine
ters düşen bir kültür alt grubudur biçiminde tanımlanabilir.


#54

SORU:

Karşıt kültür ve alt kültür kavramları birbirinden nasıl
ayrışır?


CEVAP:

En basit anlamda karşıt kültür; toplumun
birtakım değerlerine ters düşen bir kültür alt grubudur
biçiminde tanımlanabilir. Aslında yapısal olarak, karşıt
kültürler de bir tür alt- kültürdür. Ancak, karşıt kültürlerin
toplumla farklılaşması rastlantısal değildir. Karşıt kültürün
üyeleri farklılaşmanın ve dolayısıyla karşıtlığın
farkındadır ve toplumun genel davranış kalıplarının
dışında olmakla iftihar ederler. Tanımındaki deyişle, karşıt
kültür, toplumun birtakım değerlerine ters düşerken; altkültür,
hakim genel kültürün günlük işleyişinin çeşitli
yönleriyle ilgilidir.


#55

SORU:

Karşıt kültür karşıtlık derecesine göre nasıl
sınıflandırılır?


CEVAP:

Karşıtlık oluşturan kültür (counter ve contrasting
culture) ve zıt (contra veya against culture) kültür.
Karşıtlık oluşturan (counter) kültür gruplarına dahil
olanlar, hakim normlara uygunluk göstermeyen veya
gösteremeyen ve alternatif bir yaşam biçimi oluşturma
düşüncesindedirler. Örneğin 1950’lerin beatnikleri,
1960’ların çiçek çocukları, 1970’lerin ilaç kullanma
tutkunları ve diğer değişik tür toplum dışı grupları bu
başlık altında ele alabiliriz. Oysa zıt (contra, against)
kültür gruplar, tam tersine, yürürlükteki kültürel değerleri
ve kalıpları ortadan kaldırmak ve yerine başkalarını
koyma hedefini güderler.


#56

SORU:

Sözsüz iletişim kavramının tanımı nedir?


CEVAP:

Sözel olmayan iletişim; kelime kullanmadan
yapılan iletişim; bir bireyin ses kullanmadığı zamanlarda
ortaya çıkan iletişim biçimi, başka birinin de anlamları
kavraması için kişilerin yaptığı her şeydir. Dolayısıyla,
beden dili, yüz ifadesi, giyim kuşam, çevresel faktörlerin
iletişimdeki etkisini tanımlayan ve açıklayan bir disiplin
gibi yaklaşım ve tanımlarla karşılaşmak söz konusudur.
Bunlardan yola çıkarak, işlevsel olarak nitelendirilebilecek
tanımlar şöyle yapılabilir: İletişimde doğal olarak yer alan
ses tonlaması, yüz ifadeleri, mimikler, jestler, beden
hareketleri, renkler, aksesuarlar gibi kodlardır. Kısacası,
söz dışındaki sesleri de içeren, sözel (verbal) olmayan
göstergelerden oluşan iletişim kodlarıdır. Bir başka
ifadeyle; verili bir durum ya da bağlam içerisinde, sözsüz
davranışların tekil olarak ya da sözlü davranışlarla birlikte
anlamların değiş tokuşu ya da yorumlanışında,
çözümlemesinde kullanıldığı dinamik bir süreçtir.


#57

SORU:

Sözsüz iletişimin genel iletişimdeki payı nedir?


CEVAP:

Kısaca kelime kullanmadan bilgi aktarımı olarak
tanımlanabilecek sözsüz iletişim genel iletişimin yaklaşık
%93’ünü oluşturur. Bu oranın içinde genel iletişime oranla
%55’in yüz ifadeleri, vücut hareketleri, takılar, mesafe
algısı olduğu kabul edilirken %38’in ise ses tonu yoluyla
gerçekleştirildiği ileri sürülmektedir.


#58

SORU:

Sözel ve sözsüz iletişim arasındaki farklar nelerdir?


CEVAP:

Sözel iletişim, sözsüz iletişime göre daha fazla
yapılandırılmıştır. Sözel iletişimin yasaları ve gramer
kuralları vardır. Sözsüz iletişim için her zaman özel bir
yapı veya yapılandırma söz konusu olmadığı için, sözsüz
iletişim sisteminde üzerinde ortaklaşılan az sayıda belirli
sembollerden bahsedilebilir. Sözel iletişim bir bakıma
sürekli olmayan parçalardan oluşurken, sözsüz iletişim
belli bir süreklilik gösterir. Sözel iletişimin tamamı ve
sözsüz iletişimin bir bölümü toplumsallaşma ve belli bir
kültüre uyumlaşma süreci içerisinde öğrenilir. Kasıtlı
sözsüz iletişim kodları çok büyük oranda öğrenilir,
kasıtsız sözsüz iletişim kodlarının çok büyük bir
çoğunluğu ise doğuştan getirilir ya da kendiliğinden
hayata geçirilir. Yapılan araştırmalar uzamsal, resimsel,
gestalt tasarımları gibi örnekleri içine alan sözsüz
uyarımların beynin sağ lobunda işlendiğini açıklar. Bunun
tersine sözel uyaranların büyük çoğunluğu başka deyişle,
analitik ve mantıklı tasarımlar da beynin sol lobunda
işlenir.


#59

SORU:

Sözsüz iletişimin işlevleri nelerdir?


CEVAP:

Tamamlama, çelişme/yalanlama, tekrarlama,
düzenleme, yerini alma, vurgulama, resmetme.


#60

SORU:

Sözsüz iletişim kodlarının ortak özellikleri nelerdir?


CEVAP:

İletişim yokluğunu olanaksız kılmak, duyguları
ve coşkuları yetkin biçimde dile getirebilmek,
insanlararası ilişkileri tanımlamak ve belirlemek, sözel
içerik hakkında bilgi vermek, güvenilir iletiler sağlamak,
kültüre göre biçimlenmek.


#61

SORU:

Sözsüz iletişim kodları nasıl sınıflandırılır?


CEVAP:

Genel olarak sözsüz iletişim kodları: Fiziksel
görünüme, vücut biçimi/tipine ve büyüklüğüne; giyinme, aksesuarlar, takılar ve maddelere; vücut hareketleri ve
vücudun duruşuna; mimiklere ve gözlere; çevre, kişisel
mekan algısı ve kalabalığa; dokunmaya; ses
karakteristikleri, nitelikleri ve susma-ses diline; koku ve
tada; kültür ve zamana; renk ve renk tercihlerine göre
sınıflandırılır. Ancak bu sıralananların dışında sözsüz
iletişimin el sıkışma, dış görünüş, saç biçimi, özgüven,
nefes alıp-verme, renk seçimi vb. gibi diğer türleri de söz
konusu etmek mümkündür.


#62

SORU:

Çekicilik kavramının türleri nelerdir?


CEVAP:

Üç çekicilik türü vardır: a. Fiziksel çekicilik, b.
İş-statü çekiciliği, c. Sosyal çekicilik.


#63

SORU:

Vücut tipleri nelerdir?


CEVAP:

Vücut biçimleri de bazı belli karakterlerle ilişkili
olabilir. Başka sınıflama biçimleri de olmasına rağmen
yapılan araştırmalar genel olarak üç vücut tipi üzerinde
uzlaşmıştır: İnce narin (Ectomorfik), kaslı (mesomorfik),
ağır, yuvarlak (endomorfik). Bunların yanısıra saç, deri
rengi, boy da önemlidir.


#64

SORU:

Beden dilinin sözsüz iletişim kavramındaki önemi
nedir?


CEVAP:

Sözsüz iletişim denildiğinde genellikle ilk akla
gelen vücut dili (beden dili), vücut hareketleri bir başka
deyişle jestlerdir. Beden dili, ya da bilimsel bir deyişle
“kinesics”, esas olarak duygu ve düşüncelerin vücut
hareketlerine yansımasıdır. Bir başka deyişle beden dili
insanın ilk anlaşma aracı ve ilk dili olmuştur. Bedenlerinin
dili aracılığı ile insanlar; duygularını, düşüncelerini,
isteklerini, ihtiyaçlarını ve ruhsal zenginliklerini başka
insanlarla paylaşmışlardır Sözsüz hareketler, dar
anlamıyla konuşma harici hareketlere karşılık gelir. Ayrıca
Vücut dili(kinesics) ve vücut hareketleri iletişimde
bulunan insanların birbirlerine karşı olan durumlarının da
ifadesi olabilir. Bu konunun doğru anlamlandırılması
kültürel (genel ve/veya üyesi olunan alt-kültür grubu) ve
kullanıldığı bağlama bağlıdır.


#65

SORU:

Beden dili işaretleri nelerdir?


CEVAP:

Keyfi (Arbitrary) kodlar: En çok kullanılan kod
türü budur. Bunlar keyfi olarak adlandırılır çünkü kod ile
işaret ettiği şey arasında doğrudan bir ilişki yoktur. En çok
bilinen örnek, merhabalaşmalarda elini kaldırmak, el
sallamak vs. İkonik Kodlar: Bu kodlar görünüşleri
yüzünden anlamları hakkında bazı ipuçları taşırlar. Yani
kodlar işaret ettikleri şey hakkında görsel olarak ipuçları
içerirler. Örneğin, birini öldüreceğini işaret eden birinin
boğaz kesme işareti yapması. İçsel Kodlar (Intrinsic):
Bunların içsel olarak adlandırılmalarının nedeni sembolik
anlam ve fiziksel görünüşleri ayrılamaz biçimde
birbirlerine yapışık olmasındandır. İşaret ettikleri şey ile
doğrudan görsel bir ilişkileri vardır. Örneğin kızgın bir
insanın titremesi, kızarması, yumruğunu sallaması gibi.
Beden dilini çözmek konusunda kendini geliştirmek
isteyenler işe koşulan kod türüne dikkat etmek
zorundadırlar. Bazı belli beden dili işaretleri birkaç kod
türünün bileşimi de olabilir.


#66

SORU:

Yüzyüze iletişimde göz temasının önemi nedir?


CEVAP:

Yüz yüze iletişimde göz teması iletişimi
kolaylaştırır. Tarafların güven duygusunu arttırır. Gözünü
göremediğimiz insanlar bizi rahatsız eder. Çünkü göz
temasını keser. Göz teması, toplumdan topluma değişiklik
gösterebilir. Özel bakış süresi kalabalıktaki bakış
süresinden farklıdır. Konuşulan insanın yakınlık
derecesine göre bu süre % 25 ile %100 arasında değişir.
Temas süresi, dinlerken artar. Konuşurken % 40-60 olan
göz teması süresi, dinlerken % 80 ‘e çıkar. Göz temasının
zayıf olması, güçsüzlüğü veya amaçsızlığı gösterir.
Ayrıca, kısa ve kesik bakışlar güven sarsıcıdır. Aşırı göz
kırpma ve göz sulanması da olumsuzdur. Göz kırpma bizi
sinirli, göz sulanması da aşırı duygusal veya zayıf gösterir.
Gözün çok seyrek kırpılması da olumsuzdur çünkü, bu
durum katı, gergin, soğuk bir ifade verir.


#67

SORU:

Sözsüz iletişim için iki tür alan algısından söz
edilebilir. Bunlar nelerdir?


CEVAP:

İnsan Hakimiyet Alanı: Bir tek ya da bir grup
insanın sürekli etkileşimde bulunduğu, hakimiyeti altında
tuttuğu belli bir bölgeyi belirtir. İnsan hakimiyet alanı 3
ölçüt temelinde sınıflanır: Bölgenin büyüklüğü; sahibine
göre bölgenin önemi; bölgede oluşan, ortaya çıkan
etkileşim türü. Kişisel Alan: İkinci bir bölge tanımı
“kişisel alan”dır. Vücudu bir cam küre gibi sardığı
varsayılan alana verilen isimdir. Bu da, cinsiyete, statüye
ve kültüre göre değişiklik gösterir. Burada insanların
bilinmez ve potansiyel korkulana göre kendilerini koruma
düzeyleri de bir etken olarak karşımıza çıkar.


#68

SORU:

Kalabalık algısını etkileyen faktörler nelerdir?


CEVAP:

Çevresel, kişisel, sosyal ve araç ilişkili faktörler.


#69

SORU:

Ses kodlarının iletişimsel özellikleri nelerdir?


CEVAP:

Duyguları aktarma, izlenim yönetimi, düzenleme
işlevi.


#70

SORU:

Sessizlik ve susma rastlantısal değildir ve anlam taşır.
Susmanın belli işlevleri ve tipleri vardır. Susmanın
işlevlerine göre susma tipleri nelerdir?


CEVAP:

Psikolinguistik susma (kısa ve uzun süreli),
etkileşimsel susma (karar verme ile ilgili, akıl yürütme ile
ilgili ve denetim kurma amacıyla), sosyo-kültürel susma.


#71

SORU:

Sözsüz iletişimde cinsiyet farklılığı nasıl gözlemlenir?


CEVAP:

Araştırmacılar cinsiyetler arası davranış
farklarının cinsiyet özelliklerinden kaynaklandığını,
toplumsal hayattaki statü farklılıklarıyla bir ilgisi
olmadığını ortaya koymuşlardır. Bu söylenenlere bağlı
olarak, kadın ve erkekler sözsüz iletişimin farklı
noktalarına odaklanma eğilimi göstererek farklı biçimlerde
iletişim kurar. Genel olarak kadınlar sözsüz iletişimin
daha yüksek düzeylerini tercih ederler. Kadınlar sözsüz
iletişimi kişisel bağlantılar kurmakta kullanırken
erkeklerin kullandığı sözsüz iletişim güç ve baskınlığın
eşlik ettiği paralel davranışlar olma eğilimi gösterir.


#72

SORU:

İletişimdeki bakış açıları nelerdir? Açıklayınız.


CEVAP:

İletişime iki değişik bakış açısı söz konusudur. İlk bakış açısı ile yapılan yaklaşım, kaynak ile alıcının iletiyi nasıl kodladığı ve kod açımının nasıl yapıldığı ile ilgilenir. Ayrıca bu yaklaşımda, etkililik ve doğruluk da iletişimde büyük önem taşır. İletişim olgusuna bu bakış açısı ile bakıldığında, iletişim bir insanın diğerinin davranışına veya düşüncelerine etki etmekte kullandığı bir süreç olarak görülür. Eğer, etki istenenden değişik ya da daha azsa, ortada iletişimsel bir hatanın olduğu öne sürülür ve hatanın nerede oluştuğunu saptayabilmek için iletişim sürecinin işleme aşamaları incelenir. İkinci yaklaşım, iletişimi anlamların oluşturulması ve değişimi olarak görür. Bu yaklaşım, iletilerin veya metinlerin anlam oluşturmak için insanlarla nasıl etkileşimde bulunduğuna bakar. Bu da, metinlerin insanların kültüründeki rolü dile getirmektedir. Yanlış anlamaların iletişim hatalarının delili olmadığını; bunların kaynak ve alıcının kültürel farklılıklarından doğduğu öne sürülmektedir. Bu yaklaşıma göre, iletişim konusundaki çalışmalar bir anlamda kültür ve metinler üzerinde çalışmak anlamını taşır. Çalışmanın ana metodu ise semiotik (simgeler ve anlamlar bilimi) olarak ortaya çıkmaktadır.


#73

SORU:

Kültürel iletişim nedir?


CEVAP:

Kültürel değerlerin kuşaktan kuşağa aktarılmasını sağlayan ve bazı kültürlerden diğerlerine kültürel değerlerin aktarılmasını ve alınmasını sağlayan süreç olarak “kültürel iletişim” dir.


#74

SORU:

Türk Dil Kurumunca yayınlanan Toplumbilim Terimleri Sözlüğünde kültürün tanımı nedir?


CEVAP:

Türk Dil Kurumunca yayınlanan Toplumbilim Terimleri Sözlüğünde kültür; «Tarihsel toplumsal
gelişme süreci içinde yaratılan bütün maddi ve manevi değerler ile bunları yaratmada, kullanmada,
sonraki kuşaklara iletmede kullanılan, insanın doğal ve toplumsal çevresine egemenliğinin ölçüsünü
gösteren araçların tümü» olarak tanımlanmaktadır. 


#75

SORU:

Felsefe Terimleri Sözlüğünde kültür, felsefi açıdan nasıl tanımlanmıştır?


CEVAP:

Felsefe Terimleri Sözlüğünde kültür, felsefi açıdan şöyle tanımlanmaktadır: «…… bir ulusun bütün yaşama biçimlerinde birlikli bir üslup kazanması…… Tarihin sürekliliği içinde insanlar yoluyla ve insanlarda gerçekleşen manevi biçimlenme süreci, insanın manevi başarıları ve yaratışları…… Tüm olarak manevi ve törel yaşam; geniş bir toplumun bütün alanlarında ortak olan dinsel, ahlaksal, estetik, teknik ve bilimsel nitelikteki toplumsal olayların bütünü.»


#76

SORU:

Kültür kavramının antropolojik açıdan tanımı nedir?


CEVAP:

Kültür kavramına antropolojik bir yaklaşım ise şöyledir: «Kültür, insanın bir toplum üyesi olarak edindiği bilgi, inanç, sanat, ahlak, hukuk ve törelerle her türlü beceri ve alışkanlıklarını içeren karmaşık bir bütündür».


#77

SORU:

Kültür çerçeveleri en kapsamlı olarak nasıl sınıflandırılır?


CEVAP:

Kültür çerçeveleri ya da alanları en kapsamlısından başlamak üzere ideolojik, antropolojik, toplumsal ve artistik olarak sınıflandırılabilir.


#78

SORU:

Kültürü oluşturan ögeler nelerdir?


CEVAP:

Kültürü oluşturan ögeler; maddi kültür öğeleri, manevi kültür öğeleri olarak ikiye ayrılır.


#79

SORU:

Bir toplumun maddi kültür göstergeleri nelerdir?


CEVAP:

Bir toplumun teknolojik gelişmişlik durumu, eserleri ve aletleri o toplumun maddi kültürü olarak
gösterilir.


#80

SORU:

Bir toplumun manevi kültür öğeleri nelerdir?


CEVAP:

Bir toplumun manevi kültür öğeleri: dil; estetik; bazı kültürel değerlerin öğrenilmesi
anlamında eğitim; din, inançlar, tutumlar, gelenekler toplumsal kurallar ve değerler; toplumsal
organizasyon ve toplumsal kurumlardır.


#81

SORU:

Kültür çeşitleri nelerdir?


CEVAP:

Kültür çeşitleri: genel kültür, Alt Kültür (Subculture) ve Karşıt Kültür (Counter Culture-Contraculture).


#82

SORU:

Bir toplumun genel kültürünü oluşturan parçalar nelerdir?


CEVAP:

Herhangi bir ülkenin ve toplumun hakim inançları, değerleri, hareket tarzları ve yaptırımlarının türleri temelde o ülkenin genel kültürünü oluşturan parçalardır.


#83

SORU:

Alt-kültür nedir?


CEVAP:

Alt-kültür : «Genel kültürdeki birtakım değerlerin ve inanışların paylaşılması, fakat, aynı zamanda
bazı kişilerle, yine o toplum içinde başka değerlerin de paylaşılması».


#84

SORU:

Karşıt kültür nedir?


CEVAP:

En basit anlamda karşıt kültür; toplumun birtakım değerlerine ters düşen bir kültür alt grubudur biçiminde tanımlanabilir.


#85

SORU:

İletişim türleri nelerdir?


CEVAP:

Yapısal olarak ya da kullanılan kodlara göre iletişim ikiye ayrılır:
• Sözel İletişim (Verbal Communication)
Konuşma-Dinleme
Yazma-Okuma
• Sözsüz İletişim (Non-verbal Communication)


#86

SORU:

Sözsüz iletişim nedir?


CEVAP:

Sözsüz iletişim söz dışındaki sesleri de içeren, sözel (verbal) olmayan göstergelerden oluşan iletişim kodlarıdır.


#87

SORU:

Sessiz sözsüz iletişim davranışları nelerdir?


CEVAP:

Bu davranışlar, sesi dışarıda bırakırsak anlam aktarmak için kullanılan tüm davranışları içerir.
Örneğin, vücut biçimimiz, duruşumuz, giyimimiz, saçımız, yüz ifademiz, mekanın kullanımı gibi.
Dokunma da burada yer alır.


#88

SORU:

Sözsüz iletişim kavramı içerisinde yer alan davranışlar nelerdir?


CEVAP:
  1. Sesli-Sözel İletişim Davranışları
  2. Sessiz-Sözel İletişim Davranışları
  3. Sesli-Sözsüz İletişim Davranışları
    1. Sessiz-Sözsüz İletişim Davranışları

#89

SORU:

Sözel ve sözsüz iletişim hangi konulularda karşılaştırılır?


CEVAP:
  • Yapılandırılmış veya Yapılandırılmamış Olmak
  • Linguistik Olmak ya da Linguistik Olmamak
  • Sürekli Olmak ya da Sürekli Olmamak
  • Doğuştan Getirilen veya Öğrenilmiş Olmak
  • Beynin Sağ ya da Sol Lobunda İşlenme

#90

SORU:

Sözsüz iletişimin işlevleri nelerdir?


CEVAP:

Tamamlama, çelişme ve yalanlama, tekrarlama, düzenleme, yerini alma, vurgulama, resmetme işlevi sözsüz iletişimin işlevleridir.


#91

SORU:

Sözsüz iletişim kodlarının ortak özellikleri nelerdir?


CEVAP:

Sözsüz iletişim kodlarının ortak özelliklerini şu biçimde sıralamak mümkündür:
• İletişim yokluğunu olanaksız kılmak
• Duyguları ve coşkuları yetkin biçimde dile getirebilmek
• İnsanlararası ilişkileri tanımlamak ve belirlemek
• Sözel içerik hakkında bilgi vermek
• Güvenilir iletiler sağlamak
• Kültüre göre biçimlenmek