HALK MASALLARI Dersi Masal ve Araştırmalarının Tarihi soru cevapları:

Toplam 49 Soru & Cevap
PAYLAŞ:

#1

SORU:

Parçalanan Mitler Teorisi nedir? Açıklayınız.


CEVAP:

Masallar, eski mitler parçalanmış hâllerdir. Bunlar ancak içinden çıktıkları mitler kes olarak açıklanmasıyla anlaılır. Grimm Kardeşlerin dünyadaki masal araştırmacıları tarafından eleştirilen görüşler geliştirilmiş ve onların açtığı masal araştırmaları yolundan ilerlenmiştir


#2

SORU:

Kready kitabında masalların kökeninin temel olarak kaça ayrılmıştır? Bunlar nelerdir?


CEVAP:

Dörde ayrılmıştır. Bunlar:  
• Masallar mit döküntüleridir;  
• Tanrı ve kahramanlardan arta kalanlardır:
• Masallar güne, afak, gök gürültüsü, yağmur gibi doğa olaylarının anlatıldığı mitlerdir, 
• Masalların hepsi Hindistan’da ortaya çıkmıştır,  


#3

SORU:

Masallar mit döküntüleridir teorisi neyi ifade etmektedir? 


CEVAP:

Bu teoriye göre masallar mitlerden arta kalan sözler ve hikâyelerdir. Yazar bu görüşe karıdır. Bunu ‘‘bu teoriye karı u söylenebilir; popüler masallar epik Yunan mitlerine benzer hadseler içeriyorlarsa bu masallar mit döküntüler değildir ancak her ikisi de kaynak olarak daha Antik bir masala dayanırlar’’ diyerek anlatır. Ayrıca Kready’e göre Rigveda’lar Şehnâme, Homeros destanları gibi eserler, edebî sanatlarla zenginleştirilmiştir. Bu edebî sanatlar ve kalıp sözün gücü bu anlatıları günümüze kadar getirmitir.


#4

SORU:

Binbir Gece Masalları hakkında bilgi veriniz.


CEVAP:

Orta çağda kaleme alınmış Orta Doğu kökenli edebi eserdir. Şehrazad’ın hükümdar kocasına anlattığı hikâyelerden oluşur. Binbir Gece Masalları, Arap edebiyatının en güzel eserlerindendir. Gerek eskiliği ve gerekse anonim oluşu, bu masalların hızla yayılmasına yol açmıştır. Hatta çok sonraları “Binbir Gündüz Masalları” adında başka bir serde ortaya çıkmıştır. Hemen hemen tüm dünya dillerine çevrilen masallar arasında “AliBaba ve Kırk Haramiler” ve “Alaaddn’in Sihirili Lambası” da yer almaktadır.


#5

SORU:

Sözlü kültürdeki masalların bulundukları noktada hangi ihtimallerle karşılaşılır?


CEVAP:
  1. Antik klasik, günümüzdeki sözlü biçimlerin kendisinden ödünç alındıkları özgün yapıttır.
  2. Antik klasikteki hikâye çoktandır, mevcut olan yaygın bir sözlü masalın sadece bir versiyonudur

#6

SORU:

İlyada hakkında bilgi veriniz.


CEVAP:

Homeros’un Troya Savaşını anlatan destanıdır. Yunanca’da Odse ile birlikte en eski edebiyat olduğu düşünülen epik bir şiirdir.


#7

SORU:

Antik Yunan’daki halk masalları hakkında bilgi veriniz.


CEVAP:

Antik Yunan’dan neredeyse her türe at çok miktarda edebî kayıt bulunur ancak sıradan Yunanların bildiği ve anlattığı ekliyle bir Antik masalı korumaya yönelik tek bir girişim bulunmamaktadır. İncil geleneğinde de durum hemen hemen aynıdır. En iyi bilinen masal motiflerinin pek çoğunun varlığına dar fazlaca kanıt ve bazen de daha detaylı anlatıların pek çoğunun modern folklorda ana olduğumuz biçimler olarak tanındığına ilişkin göstergeler vardır. Yunan edebiyatının geneline dağılan sıradan referanslardan hareketle, modern Avrupa’daki köylüler arasında bilinen ve masala çok yakın olan bir şeyin, yalnızca çocukların değil aynı zamanda yetişkinlerin de eğlence kaynaklarından bir olduğu konusunda emin olabiliriz. Onlardan genellikle “koca karı masalları” diye bahsedilir ve onlar her türden mucizeyle doludur; ürkütücü hayvanları ve gulyabanileri de içeren geni bir diziyi barındırır. Antik Yunan masallarının gerçek doğası hakkında çok daha fazla bilgi edinmek için Yunan edebiyatının onları ele alı tarzı takip edilebilir. Onların genellikle tamamen farklı bir edebî çevreye uyarlandıkları gerçeğine rağmen, onların modern halk masallarıyla yakın benzerliklerin fark etmek kolaydır.


#8

SORU:

Latin halk masalları hakkında bilgi veriniz.


CEVAP:

Yunanların bu eski hikâyelerinin, modern dünya tarafından en iyi şekilde tanınması Ovidius’un Metamorfoz adlı eseri aracılığıyla mümkün olmuştur. Hristiyanlığın ilk ve bir önceki inanç sisteminin son yıllarında yaşamı bu yetenekli yazar, eski mitolojinin içinden zengin çeşitlilik arz eden hikâyeler bir araya getirmiştir. Bunların çoğu benzer halk masalı motiflerine sahiptir ve bunların tamamı bir çeşit olağanüstülük çekmektedir. Onun hikâye seçimine yön veren genel ilke, hayvan ve insanların yaşamlarındaki modern koşullara açıklama getiren birtakım dönüşümlerin mevcudiyetidir. Yine de halk inancına duyulan bu yakınlıkla birlikte, Ovidus kendi öyküleme tekniği açısından geleneksel halk masalından oldukça uzaktır. O, kendileri belki de daha eski döneme at folklorun karmaşık biçimde yenden işlenmiş biçim olan eski mitler almış ve onları, bir zamanlar olmaları gerekenden çok daha uzaklaşmış biçimde yeni bir dünyevi atmosferde geri getirmiştir.


#9

SORU:

Pertev Naili Boratav, Arnold Van Gennep’in 1924’te yayımlanan ‘‘Le Folklore’’ adlı eserinden yararlanarak masalların kaynakları hakkındaki düşüncelerini nasıl ifade etmiştir?


CEVAP:

Mitoloji Okulu, halk masallarını eski mitlerin parçaları olarak görüyordu. Bu okulun natüralist denilen bir şubesi, masallarda güne, bulut, yağmur gibi doğa olaylarını açıklayan mitlerin bulunduğunu söylüyorlardı. Antropoloji okulu se modern insana at masalların aynılarını vah olarak tanımlanan insanlar arasında da buluyordu. Edebiyat okulu ise halk masallarının kaynağını Hint’te aramıştı. Bazı İngiliz araştırmacıların temsil ettiği ritüelist ekol de halk masallarını bugün terk edilmiş birtakım mitlerin son izler ve alametler olarak görmeyi tercih etmişti (Boratav, 2001: 2).


#10

SORU:

Sakaoğlu’na göre masal incelemelerinde ortaya çıkan dönemler nelerdir?


CEVAP:

Sakaoğlu’na göre farklı birçok anlatma türüyle yakın ilişkisi olan masalın kaynakları konusu ile ilgili olarak farklı görüler ortaya konulsa da masal incelemelerinin çoğunda karımıza üç dönem çıkar:

  1. Tarih Öncesi Görü/Mitoloji Okulu
  2. Tarihî Görüş/Hindoloji Okulu
  3. Etnografik Görü/Antropoloji Okulu

#11

SORU:

Hindoloji Okulu’nun temsilcileri kimlerdir? Kısaca bilgi veriniz.


CEVAP:

Hindoloji Okulu’nun temsilcileri de masalların kaynağını Hindistan olarak kabul eder. Bu okulun temsilcileri Theodor Benfey, Deslougehamps (Günay, 1975; Sakaoğlu, 1999), Sylvester Sacy, Emmanuel Qosquin (Sakaoğlu, 1999) olarak bilinir. Hindoloji Okulu’na göre masalların kaynağı Pançatantra’dır. Ezop fablları dışındaki bütün masalların kaynağı bu görüşle Pançatantra’ya bağlanır.


#12

SORU:

Hindistan kaynaklı masallar batıya hangi yollarla gitmiştir?


CEVAP:

Hindistan kaynaklı masallar batıya üç yolla göç etmiştir:

  1. Masalların bir kısmı onuncu yüzyıldan önce sözlü gelenekle batıya gelmiş,
  2. Bir kısım masallar onuncu yüzyıldan sonra İslamiyet’in etkisiyle Bizans, İtalya ve İspanya yoluyla Avrupa’ya taşınmış,
  3. Budist malzeme ise Çin ve Tibet’ten Moğollar yoluyla Avrupa’ya aktarılmıştır. İranlıların Tutiname’si, Arap ve Yahudilerin yazmaları bu yolla geçenler arasındadır (Günay, 1975: 18; Sakaoğlu, 1999: 7-8).

#13

SORU:

Antropoloji Okulu’nıun temsilcileri kimlerdir? Kısaca bilgi veriniz.


CEVAP:

Antropoloji Okulu’nun temsilciler Edward Taylor, Andrew Lang (Günay, 1975; Sakaoğlu, 1999) ve M. Lennan gibi araştırmacılardan oluşmaktadır. Bu görü, ayrı kültür seviyesindeki insanların ortak inanç ve adetlere sahip olduğunu, kültürün paralel olarak gelmesi sonunda benzer masalların ortaya çıktığını savunur. 


#14

SORU:

Propp’un aktardığına göre Wundt, masalları hangi kategorilere ayırmıştır? 


CEVAP:

Propp’un aktardığına göre Wundt, masalları kategorilerine göre yediye ayrılır:

  1. Konularını mitolojiden alan masal ve fabllar
  2. Konuları tamamen olağanüstü olan masallar
  3. Biyoloji ile ilgili masal ve fabllar
  4. Konuları tamamen hayvanlarla ilgili masallar
  5. Konuları “mene” le ilgili masallar
  6. Güldürü masalları ve fablları
  7. Eğitim amaçlı fabllar

Propp, bu sınıflamayı da yeterli bulmaz, hayvanlarla ilgili fabllarla eğitim amaçlı fabllar arasında bir fark olmadığı düşüncesindedir (Propp, 1987: 15).


#15

SORU:

Boratav, masallar üzerine yapılan ilk sistemli arattırmaları nasıl özetlemektedir?


CEVAP:

Batıda masallar üzerine ilk sistemli araştırmalar 19. yüzyılda başlamıştır. Masalların kökenin ilk araştıran da Wlhelm Grimm’dr. Grimm’n öncüsü olduğu mitolojik Okul sonradan Max Müller gibi araştırmacılarca geliştirilmiştir. Bazı baka araştırmacılar, Avrupa masallarının kökenini Hindistan’da aramışlardır. Bu görüşün dünyaya yayıldığını, Hindistan’ın da bu merkezlerden biri olabileceğini ileri sürmüştür. Masalların kökenini toplulukların aynı ve törenlerinde arayan araştırmacılar da vardır. Sigmund Freud masalları bastırılmış isteklerin düş biçiminde ortaya çıkması olarak açıklamış, kendisini izleyen Alman halkbilimci Fredrch von der Leyen de masallardaki düş ögesini vurgulayan bir kuram geliştirmiştir. Freud’un yanı sıra Carl Jung ve Bruno Bettelhem gibi, 20. Yüzyıl psikologları da masallarda işlenen ögeler insanın evrensel arzu ve korkularının ifadesi olarak yorumlamışlardır.


#16

SORU:

Öcal Oğuz masal araştırmaları tarihini Binbir Gece Masalları üzerinden çözümlediği çalışmasında masal araştırmaları tarihini nasıl açıklamıştır?


CEVAP:

Oğuz masal araştırmaları tarihini Binbir Gece Masalları üzerinden çözümlediği “Sözlü ve Yazılı Yayılma Kuramları ve Binbir Gece Masalları” adlı makalesinde masal araştırmaları tarh hakkında şu bilgileri verir: Jacob Grmm’n 1835 yılında Alman mitolojisini yazarken, tarihi yeniden kurmak isteyen ve Alman ırkının kökenlerini Hindistan’da arayan ilk önerler, yaklaşık yirmi yıl sonra millettaşı Max Müller (1823-1900) tarafından mitlerin kökenler üzerine Hint-Avrupa kuramı le daha güçlü tezlerle bilim dünyasına taşınmıştır. Onun görüşüne göre masallar, Hint-Avrupa Güneş Mitleri’nin “dil arazı” olarak adlandırdığı dilsel yanılsamalarla bozulmuş biçimleriydi ve Hindistan kökenli Aryan ırkı bu mit ve masallarla birlikte Asya ve Avrupa’ya doğru göç etmiştir. Masalların yayılmasını sağlayan ilk ve ana dalga bu göçle gerçekleşti.


#17

SORU:

Öncülüğünü İngiliz folklorcu Andrew Lang (1844-1912) ve E. Tylor’ın ( 1832-1917) yaptığı mit-ritüel ilkesine eğilen araştırıcıların antropolojik veya etnografik kuramını açıklayınız.


CEVAP:

Öncülüğünü İngiliz folklorcu Andrew Lang (1844-1912) ve E. Tylor’ın ( 1832-1917) yaptığı ve Fransız folklorcuları Arnold Van Gennep (1873-1957) ve Paul Saintyves gibi mit-ritüel ilkesine eğilen araştırıcıların antropolojik veya etnografik kuramı, Jacob Grmm ve Max Mülller’n yayılmacı kuramına karı oluşuyla öne çıkmıştır. Onlara göre masal tipleri alegorik değillerdir ve her kültürde bulunan popüler ritler içindeki seremonyal kişiliklerin izlerini taşıyan anlatı kahramanlarıydı. Bu seremonyal kişilikler her kültürde her rit içinde bulmak mümkündü ve bunların bir merkezden yayılmaları gerekmemekteydi. Bu nedenle her benzerliğin bir köken birliğine işaret ettiği savunulamazdı.


#18

SORU:

Dalga Kuramı nedir? Açıklayınız.


CEVAP:

Masal araştırmaları tarihine “Tarihî-Coğrafi Fin Yöntem”, “Karşılaştırmalı Kuram” gibi adlarla gren ve masaldaki varyantlamayı “göç” yaklaşımıyla açıklamaya çalışan “dalga kuramı”, günümüze kadar etkisini sürdürdü. Bu kurama göre, masal gibi sözel anlatıların doğduğu bir yer ve o yerden suya atılan bir taşın yaratmış olduğu dalga benzer yayılıı söz konusuydu. Masal araştırmacısı, bu dalgayı tersine izleyerek taşın atıldığı yer yan masalın doğduğu yer bulabilirdi. Masalın bu ilk biçim “ur-form” olarak adlandırılıyordu. Türkçesi Halk Edebiyatının Motifindeki olan altı ciltlik anıtsal eserinde Stith Thompson (1885-1976), halk edebiyatı motiflerinin yeryüzündeki dağılım ve yayılımını göstererek, bir anlamda bu kuramın kılavuz kitabını hazırlamıştır. Bununla birlikte bir masalın urformunu bulmaya yönelik girişimler, varyantların çokluğu, yayılmanın çok yönlülüğü ve nihayet konunun sözel metinlerle ilgili oluşu, sonuca ulaşılamamasına neden olmuştur.


#19

SORU:

Günümüz Folklor Kuramları’nda hangi görüşler eleştirilmiş hangileri ise vurgulanmıştır?


CEVAP:

Günümüz Folklor Kuramlarında Amerikalı araştırıcı R. M. Dorson’un (1916-1981) aktardığına göre Avusturyalı Albert Wesselski (1871-1939) Fin kuramının zayıf yönlerine eleştiri getirirken C. W. von Sydow’dan daha farklı bir konuya dikkat çeker ve masalların edebi versiyonlarının yayılma üzerindeki etkisin vurgular. Ona göre masallar yazılı metinlerin dilden dile çevrilmesiyle bir kültürden diğerine geçtiği için sözlü yayılmayı takip etmek imkânsızdır (Oğuz, 2010b).


#20

SORU:

Masallarla ilgili ilk sistematik çalışmaları kimler yapmıştır? Kısaca bilgi veriniz.


CEVAP:

Masallarla ilgili ilk sistematik çalışmaları Grimm Kardeşlerin yaptığı belirtilmişti. Grimm kardeşler, Alman masallarını derleyerek bu masalları incelemiş ve masalların hem dilbilmsel hem de mitolojik incelemelerin yapmışlardır. Masal onların aracılığıyla Avrupa’da bu denli popülerleşti. Bu nedenle, masalın Avrupa tarihindeki yerini Grimm kardeşlerin popülerliğin göz önünde bulundurarak değerlendirmek gerekir. Grimm kardeşlerin çalışmaları üzerinden Avrupa masal tarihini anlamlandırmak mümkündür.


#21

SORU:

Masal anlatma ve yazma geleneğinin Avrupa’da ilk önce İtalya’da gelmesinin nedeni nedir? Açıklayınız. 


CEVAP:

Zipes, masal anlatma ve yazma geleneğinin Avrupa’da ilk önce İtalya’da gelmesinin nedenin o dönem İtalyan şehirlerindeki ticari hareketliliğe bağlı olarak artan okuryazar oranıyla ilişkilendirir. O dönem İtalya’sında sarayda ve şehir merkezlerinde kültürel etkinliklerin yoğun oluşu da insanlar arasında hikâye ve masal anlatmayı teşvik edici unsurlardan sayılmalıdır. Şehir hayatındaki kültürel zenginlik ve seyahat eden hikâye anlatıcılarının çokluğu bu durumu yaratmış olmalıdır. Ona göre, kesin olarak belgelenmem olsa da dönemin İtalyan yazılı masalları tüm Avrupa’da basılı bir biçimde dolaşmaktadır (Zipes, 1999: 11).


#22

SORU:

Fransa’nın masal geleneğinin güçlenmesinin nedenleri nelerdir? Açıklayınız.


CEVAP:

Fransa’nın masal geleneğinin güçlenmesinin pek çok nedeni vardır. Her şeyden önce, Fransa o dönem Avrupa’sında güçlü bir ülkedir ve Fransızca, soylular arasında en çok tercih edilen dil konumundadır. Ayrıca matbaanın o dönemde basılı eserlerin dolaşımına olan katkısı ya da o dönem Fransa’sında kültürel faaliyetlerin yoğunluğu da bunu destekleyen unsurlardandır. Tüm bunlar birleştiğinde Fransa, masal geleneğinin gelebilmesi için en uygun iklime dönüşmüştür (Zipes, 1999: 12). Ama bu türün popülerleşen isim Charles Perrault olmuştur.


#23

SORU:

Türk masalları üzerine yayınlanmış en eski derleme nedir? Kısaca bilgi veriniz.


CEVAP:

Türk masalları se 18. yüzyılın sonlarında, Batılı araştırmacıların ilgisin çekmeye başlamıştır. Türk masalları üzerine yayınlanmış en eski derleme, Fransa Kralı XVL Lous’nin çevirmen ve yazmanı M. Degon’a aittir. Nouveaux Contes Turc et Arabes (1781, Yen Türk ve Arap Masalları) adlı bu yapıtının ikinci cildinde, üç Türk masalı yer alır. V. Radlof ’un, Türk Halk Edebiyatından yaptığı derlemeleri içeren 10 ciltlik Proben der Volkslteratur der Türkschen Stamme (1866-1907, Türk Kavimlerinin Halk Edebiyatından örnekler) adlı yapıtıyla, Macar Türkolog I. Kùnos’un 1887-1907 arasında be cilt olarak yayımlanan masal kitaplarında da, Anadolu ve Rumeli’den derlenmiş çok sayıda masal bulunmaktadır.


#24

SORU:

Milletlerarası Masal Kataloğunda masallar hangi çeşitlere ayrılmıştır?


CEVAP:

Milletlerarası Masal Kataloğunda masallar şu ana çeşitlere ayrılmıştır: 
1. Hayvan Masalları, 
2. Asıl Masallar; Olağanüstü Masallar, Gerçekçi Masallar, 
3. Güldürücü Hikâyeler, Nükteli Fıkralar, Yalanlamalar, 
4. Zincirlemeli Masallar 


#25

SORU:

Türk masallarının sözlü masaldan yazılı masala dönüşüm sürecini kısaca anlatınız.


CEVAP:

Türkiye’de masal araştırmaları tarh çoğunlukla sözlü bir tür olarak kabul görmüş ve yazılı bir türe dönüştürülmesi fikir üzerinde çok da fazla durulmamıştır. Elbette Ziya Gökalp, Nihal Atsız, Eflatun Cem Güney gibi isimlerin bu konuda çalışmaları olmuştur. Ne var ki bu çabalar cılız kalmış, ötelenmiş ya da sonradan sürdürülememiştir. Oysa Türk coğrafyasında onuncu yüzyıldan itibaren dolaşımda olan pek çok masal ya da anlatı türünün çevirileri ve özgün ürünler bulunmaktadır.
Masal on dokuzuncu yüzyılda halkbilimcilerin araştırma sahasına girene kadar sözlü kültürde olduğu kadar yazılı kültür alanında da çiçeklenmiş ve renklenmiş bir türdür. Ancak o günden beri masal, sadece sözlü yayılımı dikkate alınan bir tür olarak algılanmaya başlanmıştır. Fakat bu durum oldukça erken bir tarihten itibaren değişmiştir; sonrasında halkbilimciler masalların kökenin aramaktan ya da motiflerini tespit etmekten vazgeçerek masallarla ilgili farklı çalımalar yapmaya başlamışlardır. 


#26

SORU:

Türk masalları üzerine son dönemde yapılan çalışmalara örnek veriniz.


CEVAP:

Türk masalları üzerine son dönemde yapılan çalışmalara bakılacak olursa burada Pertev Nal Boratav, Mehmet Tuğrul, Sam Sakaoğlu, Bilge Seydaoğlu ve Umay Günay’ın çalışmaları öncelikle kaydedilmelidir. Bu ilk çalımalar içinde A. Aarne ve S. Thompson’ın dünya masallarını konu alan çalışmalarındaki eğilimlerin dikkate alan ve Türk masallarına uluslararası bilim terminolojisi le yaklaşan ilk önemli eser olarak Eberhard-Boratav kataloğu kaydedilmelidir. (Aça vd., 2010: 154). Boratav’ın Az Gittik Uz Gittik ve Zaman Zaman İçinde adlı eserler de yayımlandıkları dönemde masal araştırmaları bakımından öncü özellikleriyle önemli bir boşluğu doldurmuştur. Halk edebiyatının akademikleşme sürecinde se Mehmet Tuğrul, Sam Sakaoğlu, Bilge Seydaoğlu ve Umay Günay’ın doktora tez olarak hazırladıkları, alandan derlenmiş metinlere dayalı masal çalışmaları, günümüzdeki çalışmaların temelin oluşturmuştur (Aça vd., 2010: 154-155).


#27

SORU:

Türk masallarını ilk yayınlayan 16. Lui’nin sekreter M. Digeon eserinde hangi Türk masallarına yer vermiştir?


CEVAP:

Digeon, 1781 yılında yayınladığı ve içinde be masal bulunan eserinin ikinci cildinde; Halil, Şirvanlı Tüccar ve Derviş isimli üç Türk masalına yer vermiştir.


#28

SORU:

Ziya Gökalp 1922’de Türk masallarını hangi eserde toplamıştır?


CEVAP:

Ziya Gökalp 1922’de Türk masallarını yenden yazıp önce Küçük Mecmua’da daha sonra da “Altın Işık” adlı kitapta toplamıştır.


#29

SORU:

Türk masalları layıkıyla ilk kez DTCF Türk Edebiyatı ve Folklor kürsüsünde kim derlemiştir? Kısaca bilgi veriniz.


CEVAP:

Pertev Naili Boratav, derlediği masalları bir araya getirerek masal araştırmalarına önemli katkı sağlamıştır. Türk masalları layıkıyla ilk kez DTCF Türk Edebiyatı ve Folklor kürsüsünde derlenmiş ve kapsamlı bir folklor arşiv oluşturulmuştur. 1946 yılında Türk masalları Pertev Naili Boratav’ın öncülüğünde 378 tip ile sınıflandırılarak Dünya Masal Kataloğuna sokulmuştur.


#30

SORU:

Dünyada masalları ilk olarak sistematik bir biçimde inceleyen ve masal çalışmalarını belli bir disipline dönüştüren Alman folklor araştırmacıları kimlerdir?


CEVAP:

Jacob ve Wilhelm Grimm


#31

SORU:

Grimm Kardeşler hangi kitap ile masalların kaynakları ile ilgili görüşlerini ortaya koymuştur?


CEVAP:

Kinder und Hausmarchen (Çocuk ve Ev Masalları)


#32

SORU:

"Parçalanan Mitler Teorisi" nedir?


CEVAP:

Masallar, eski mitlerin parçalanmış hâlleridir. Bunlar ancak içinden çıktıkları mitlerin kesin olarak açıklanmasıyla anlaşılır. Grimm Kardeşlerin dünyadaki masal araştırmacıları tarafından eleştirilen görüşleri geliştirilmiş ve onların açtığı masal araştırmaları yolundan ilerlenmiştir.


#33

SORU:

Masalların kökenini dört farklı kola ayıran masal araştırmacısı kimdir?


CEVAP:

Laura F. Kready


#34

SORU:

Masalların kökenine dair Laura F. Kready’nin 1916 yılında yayımlanan A Study of Fairy Tales adlı kitabında yer alan dört ana sınıflandırma nedir?


CEVAP:
  • Masallar mit döküntüleridir,
  • Masallar güneş, şafak, gök gürültüsü, yağmur gibi doğa olaylarının anlatıldığı mitlerdir,
  • Masalların hepsi Hindistan’da ortaya çıkmıştır,
  • Masallar kökenlerini erken dönemdeki hayal dünyasına borçludur.

#35

SORU:

Masalların kökenine dair Laura F. Kready’nin 1916 yılında yayımlanan A Study of Fairy Tales adlı kitabında yer alan dört ana sınıflandırmadan biri olan "Masallar güneş, şafak, gök gürültüsü, yağmur gibi doğa olaylarının anlatıldığı mitlerdir", savını açıklayınız.


CEVAP:

Masallar güneş, şafak, gök gürültüsü, yağmur gibi doğa olaylarının anlatıldığı mitlerdir: Bu bazen Güneş-Mit Teorisi veya Aryan Teorisi olarak adlandırılmaktadır ve Max Muller ve Grimm Kardeşler tarafından desteklenen teori de budur. Masallar, ilkel insanın doğa ile kendi kişiliği arasında bir ayrım yapamadığı ve kişisel yaşamda ilkel insanın doğa karşısındaki deneyimlerini yansıtmaktaydı. Onlar ışık ile karanlığın, bulut ile yağmurun, gece ile gündüzün şiirsel hayal dünyasıydı ve fantastik anlamları barındırıyorlardı. Bunlar zaman içinde farklı ülkelerde koşulların değişmesi ve anlatıcıların hayal dünyalarıyla birlikte dönüştüler ve böylece güneyde güneşli ve çok renkli; kuzeyde daha acımasız ve vahşi; batıda ise daha rahat bir hâl aldılar.


#36

SORU:

Rigveda nedir?


CEVAP:

Hinduizm’in kutsal metinleri olan Vedalar’ın ilk bölümü.


#37

SORU:

Şehname nedir?


CEVAP:

Firdevsi’nin eski İran efsaneleri üzerine kurulu manzum destanıdır.


#38

SORU:

Homeros kimdir?


CEVAP:

Antik çağda yaşamış İyonyalı ozan. Batı edebiyatının ilk büyük eserleri kabul edilen İlyada ve Odysseia destanlarının yazarı veya derleyicisi olduğu kabul edilmektedir.


#39

SORU:

Orta çağda kaleme alınmış Orta Doğu kökenli ve Şehrazad’ın hükümdar kocasına anlattığı hikâyelerden oluşan masal kitabını nedir?


CEVAP:

Binbir Gece Masalları


#40

SORU:

14.yüzyılda Geoffrey Chaucer tarafından yazılan ve İngilizce’nin yazılı ilk eserlerinden biri olması bakımından büyük önem taşıyan eser nedir?


CEVAP:

Canterbury Masalları


#41

SORU:

Ayakta kalan Mısır masallarının ilk örneği nedir?


CEVAP:

Shipwrecked Man (Gemi Kazası Geçirmiş Adam)


#42

SORU:

Babilliler ve Asurlular'dan günümüze kadar ulaşmış ve masalların kökenine dair eski folklorun bazı yansımaları barındıran eser nedir?


CEVAP:

Gılgamış Destanı


#43

SORU:

Yunan edebiyatının geneline dağılan sıradan referanslardan hareketle, modern Avrupa’daki köylüler arasında bilinen ve masala çok yakın olan bir şeyin, yalnızca çocukların değil aynı zamanda yetişkinlerin de eğlence kaynaklarından biri olan eserlerden genellikle nasıl bahsedilir?


CEVAP:

Koca Karı Masalları


#44

SORU:

İlyada nedir?


CEVAP:

Homeros’un Troya Savaşını anlatan destanıdır. Yunanca’da Odise ile birlikte en eski edebiyat olduğu düşünülen epik bir şiirdir.


#45

SORU:

Hristiyanlığın ilk ve bir önceki inanç sisteminin son yıllarında yaşamış yetenekli yazarı Ovidius hangi eseri eski mitolojinin içinden zengin çeşitlilik arz eden hikâyeleri bir araya getirmekte ve Yunanların eski hikâyelerinin, modern dünya tarafından en iyi şekilde tanınmasını sağlamaktadır?


CEVAP:

Matemorfoz


#46

SORU:

Hindistan kökenli masallar batıya nasıl göç etmiştir?


CEVAP:

Hindistan kaynaklı masallar batıya üç yolla göç etmiştir:
1. Masalların bir kısmı onuncu yüzyıldan önce sözlü gelenekle batıya gelmiş,
2. Bir kısım masallar onuncu yüzyıldan sonra İslamiyet’in etkisiyle Bizans, İtalya ve İspanya yoluyla Avrupa’ya taşınmış,
3. Budist malzeme ise Çin ve Tibet’ten Moğollar yoluyla Avrupa’ya aktarılmıştır. İranlıların Tutiname’si, Arap ve Yahudilerin yazmaları bu yolla geçenler arasındadır.


#47

SORU:

Vladimir Propp’un aktardığına göre Wundt masalları nasıl sınıflandırmaktadır?


CEVAP:

Propp’un aktardığına göre Wundt, masalları kategorilerine göre yediye ayrılır:
1. Konularını mitolojiden alan masal ve fabllar
2. Konuları tamamen olağanüstü olan masallar
3. Biyoloji ile ilgili masal ve fabllar
4. Konuları tamamen hayvanlarla ilgili masallar
5. Konuları “menşei” ile ilgili masallar
6. Güldürü masalları ve fablları
7. Eğitim amaçlı fabllar


#48

SORU:

Milletlerarası Masal Kataloğu’nda masallar hangi ana çeşitlere ayrılmıştır?


CEVAP:

Milletlerarası Masal Kataloğu’nda masallar şu ana çeşitlere ayrılmıştır:
1. Hayvan Masalları,
2. Asıl Masallar; Olağanüstü Masallar, Gerçekçi Masallar,
3. Güldürücü Hikâyeler, Nükteli Fıkralar, Yalanlamalar,
4. Zincirlemeli Masallar


#49

SORU:

Türkiye dışında ilk kez bir Türk Masalını kim yayınlamıştır?


CEVAP:

Türk masallarını ilk yayınlayan 16. Lui’nin sekreteri M. Digeon’dur. Digeon, 1781 yılında yayınladığı ve içinde beş masal bulunan eserinin ikinci cildinde; Halil, Şirvanlı Tüccar ve Derviş isimli üç Türk masalına yer vermiştir.