HUKUK TARİHİ Dersi ESKİ TÜRK HUKUKU soru cevapları:
Toplam 72 Soru & Cevap#1
SORU:
İslamiyet öncesi Türkler nasıl tanımlanmaktadır?
CEVAP:
Bazı araştırmacılar, göçebe kültüründen
kurtulamamış, gelişmiş bir devlet teşkilâtı kuramamış,
savaşçı bir millet olarak tanımlarken aslında Türk
topluluklarının her birinin hukuk ve teşkilâtları, içinde
yaşadıkları tarih ve coğrafyadan, din ve dünya
görüşlerinden etkilendikleri ve değişik kültürler ortaya
koyduklarını göstermektedir.
#2
SORU:
Türklerin, kamu hukuku nasıl şekillenmiştir?
CEVAP:
Türkler, kamu hukuku alanında ilişki halinde
bulundukları toplulukların teşkilâtlarından etkilenmiş ve
bu etkilenme sonucu kurumlarını yapılandırmışlardır.
#3
SORU:
Araştırmacılar Türkleri neden göçebe topluluklar
olarak tanıtmaktadır?
CEVAP:
Çeşitli isimler altında görülen Türk devletlerinin
kültür tarihleri ve hukuki kurumları hakkında kapsamlı
araştırmaların yapılmamış olmasıdır.
#4
SORU:
İslamiyet öncesi hukuk sistemi nasıldır?
CEVAP:
Farklı seviyelerde topluluklar ve devletler halinde
yaşamış eski Türk topluluklarının kendilerine özgü
hukukları bulunmaktadır. Fakat bu hukuk sistemi yazılı
kanunları bulunan devletlerin nadir olması nedeniyle
kanunlar halinde tespit edilmemiştir. Hukuk kuralları din
ve ahlâk kuralları ile karışık olarak örf, adet ve teamüller
halindedir.
#5
SORU:
Elimizde bulunan en eski hukuk belgeleri hangileridir?
CEVAP:
Yazılı kanun metinleri niteliğinde olmayan ancak
bireylerin kendi aralarında yaptıkları anlaşmalar ya da
kişilerin devletle olan ilişkilerini içeren yazılı akitler
biçiminde görülen ve günümüze kadar varlığını
sürdürebilmiş, en eski hukuk belgeleri ve sözleşmeler
Uygurlara aittir.
#6
SORU:
Çin kaynaklarının özelliği nedir?
CEVAP:
İslâmiyet’ten önce kurulan Türk devletlerinin
hukuk yapıları ile ilgili bilgi edinilebilecek kaynakların
başında Çin kaynakları gelmektedir. Çinliler oldukça eski
devirlerden itibaren yazmış oldukları birçok kroniklerde,
yıllıklarda ve yine bu nitelikteki tarih kitaplarında
kendilerinin olduğu kadar komşuları olan ulusların da
tarihlerini yazmışlardır. Ancak Türkler hakkında bilgi
verirlerken tamamen objektif oldukları
düşünülmemektedir. Ayrıca bu kaynakların okunmasında
oldukça güçtür.
#7
SORU:
Orhun yazıtları ne tür yazıtlardır ve hangi bilgileri
içermektedir?
CEVAP:
Epigrafik ve arkeolojik kaynaklar olan Orhun
yazıtları, VIII. yüzyılın ilk yarısında Göktürk hakanı Bilge
Kağan, kardeşi Kül Tegin ve vezir Tonyukuk adına
dikilmiştir. Yazıtlar Göktürklerin hukuk sistemleri ile ilgili
doğrudan bilgiler içermemekle birlikte kitabelerden,
Göktürk devlet yapısı ve işleyişi yani kamu hukukları ile ilgili ipuçları vermektedir. Yazıtlarda dikkat çeken en
önemli husus, kağanın her işini halk için yapıyor
olmasıdır. Kağan, halkın iktisadi refahını sağlamak,
savaşlar sonucunda halk için zafer kazanmak vb.
görevlerle yükümlü kılınmıştır.
#8
SORU:
Orhun yazıtları günümüzdeki önemine nasıl ulaşmıştır?
CEVAP:
Cüveyni’nin (ö. 1283) “Tarih-i Cihan Gûşâ” adlı
eserinde söz edilmiş fakat kimsenin dikkatini çekmemiştir.
Türk kitabelerinden ilk defa söz eden ve büyük ilgi gören
Yohann von Strahlenberg’dir. 1889’da ünlü Rus arkeolog
Yadrintzeff, Orhun Yazıtlarının kopyalarını bilim
dünyasına sunmuştur. 1893 yılında ise Danimarkalı
dilbilimci Thomsen bu yazıtları okuyup çözmeyi başarmış,
1895’de ise Rus bilim adamı Radloff yazıtların
tercümesini yapmıştır.
#9
SORU:
Uygurlar döneminden itibaren bilgi edinme amacıyla
kullanılan kaynaklar nelerdir?
CEVAP:
Doğu Türkistan’da ele geçirilen buluntular ve
yazıtlar, yerli halktan toplanan kâğıt ve deri üzerine
yazılmış belgeler de hukukî bakımdan büyük değer taşıyan
kaynaklardır. Ayrıca Türk dili ve tarihi ve edebi eserler
diğer bilgi kaynakları arasında yer almaktadır.
#10
SORU:
Retrospekt bir metotla kaynakları incelemek ne gibi
bilgiler elde edilmesini sağlamaktadır?
CEVAP:
Sınırlı, ulusal ve coğrafi alanlarda yaşayan
insanların kültür, örf ve adetlerini tasvir eder nitelikte
yazılan etnografik yapıtlardan, Türkler hakkında yazılmış
olanlar retrospekt bir metotla incelenebilmektedir.
Retrospekt; geriye doğru bakma anlamına gelmektedir.
Buna göre; islâmiyet’ten önceki Türklerin örf-adet ve
hukukları hakkında sonuçlar çıkartmak mümkündür.
#11
SORU:
Uygur dönemi devlet teşkilatı ile ilgili bilgi veren
tarihi ve edebi eserler nelerdir?
CEVAP:
Yusuf Has Hâcib’in Kutadgu Bilig’i ve Kaşgarlı
Mahmut’un Divânu Lügati’t-Türk’ü bu alandaki önemli
eserlerdir.
#12
SORU:
Hun Devletine ait hukuki bilgilere nereden
ulaşılmaktadır?
CEVAP:
Hun Devleti’nin hukuki kurum ve teşkilâtı
hakkında, Çin tarihlerinden bilgi edinmek mümkündür. Bu
tarihler, Çin hükümdarlarının saraylarında resmi memurlar
olarak çalışan vak’anüvislerin ya da özel tarihçilerin
kaydettikleri bilgilerden oluşmuştur.
#13
SORU:
Hunlarda hükümranlığı temsil hakkını elinde
bulunduran kişiye ne ad verilmektedir?
CEVAP:
Hunlarda idareyi ellerinde bulunduran
hükümdarlar çeşitli unvanlar ile anılmışlardır. Çinliler;
“Şan-Yu”, “Tan-Hu” ünvanlarını kullanırken Türkler,
“Kağan”, “Yabgu” ve “Kan” unvanlarını
kullanmaktaydılar.
#14
SORU:
Yeryüzünün hükümdarı sayılan Türk kağanları ne
şekilde tanımlanmaktadır?
CEVAP:
Türk Kağanları, Tanrı tarafından kendilerine
siyasi hâkimiyet (kut) verilen ve Türk milletini idare
etmek için görevlendirilen kimseler olarak
tanımlanmaktadır. Türklere göre kendi kağanları, Gök
(Gök Tanrı)’ün yerde, kendisi adına tayin ettiği bir
temsilcidir.
#15
SORU:
Eski Türklerde, kağanın görevleri nelerdir?
CEVAP:
Eski Türklerde, kağanın görevleri arasında sayılan
unsurların başında, kağanın iyi kanunlar yaparak, bu
kanunları adaletle uygulaması ve halkı koruması
gelmektedir. Bu sayede devlet kanun ile korunacak ve
ayakta durabilecektir.
#16
SORU:
Çin kaynaklarında, Hun devlet işleri ve dinî
törenleriyle ilgili olarak hangi kurultaylardan söz
edilmektedir?
CEVAP:
1. Daha çok dinî nitelikte olup yılın ilk ayında
kağanın sarayında yapılan kurultay. Bu toplantıda
kurban kesilmesinin yanında, devlete ait bazı
önemli sorunlar konuşulurdu.
2. İlkbaharda, beşinci ayda Lung-Ç’eng’de yapılan
bu toplantıda Gök’e, Yer’e, atalara ve diğer doğa
güçlerine kurbanlar sunulur; at yarışları, deve
güreşleri vb. gösteriler düzenlenerek
hükümdarlıklar onaylanır ya da yeni kağan
seçimleri yapılırdı. Gerektiğinde ise idareye geniş
yönetim yetkileri verilirdi. Ayrıca yine bu
toplantıda, bütün ülke sorunları genel görüşmeler
açılarak görüşülür, karara bağlanırdı.
3. Sonbaharda hayvan mevcudunu, devletin insan
ve askerî gücünü saptamak üzere Ma’-i
bölgesindeki Tailin’de yapılan toplantılarda
alınan kararların ülke genelinde bir düzen içinde
uygulanmasını sağlamak ve gerçekleştirilen
uygulamaları izlemek üzere ayrı bir kurula
ihtiyaç duyulmuştur. Bu, bakanlardan oluşan bir
hükümettir.
#17
SORU:
Hunlarda askeri teşkilatın devlet içindeki işleyişi
nasıldır?
CEVAP:
Türklerde ordu devletin doğal savunma gücü
sayılmıştır. Hun kavmi at üzerinde yaşar. Özellikle hafif
zırhlı süvari birliklerine dayalı olarak oluşturulan orduda
her on nefere bir baş tayin edilmiştir. Savaşta her elli bin
askerin büyük komutanı vardır. Hunlarda bütün idari
görev sahipleri aynı zamanda “asker” olduklarından,
ordunun görev ciddiyeti her türlü, idari birimlere yansımış
ve devlet mekanizmasının askeri disiplin içinde çalışması
sağlanmıştır.
#18
SORU:
Çin kaynaklarında Hunların ceza kanunları nasıl
tanımlanmaktadır?
CEVAP:
Hunlarda kan gütmek âdeti yoktur. Herhangi
birisini öldüren bir kimse idam edilirdi. Küçük suçlar
araba tekerleği altında ezilmekle, büyük suçlar ölümle
cezalandırılırdı. Hırsızlık suçunda bu suçu işleyen
kimsenin ailesi de aynı derecede sorumlu tutulmuştur. Hapis cezası on gün kadardır. Göçebe bir devlet yapısına
sahip oldukları için hapishane kurulamamıştır. Yargılama
hızla yapılmakta ve suçlu bulunan kimseler hemen
cezalandırılmaktadır. Ayrıca, Hunlara göre savaştan
kaçmak ile ölmek eş değerdedir. Bu nedenle savaştan
kaçmanın cezası da ölümdür.
#19
SORU:
Eski Türklerde ve özellikle Hunlarda uluslararası
hukuk ilkeleri nedir?
CEVAP:
Eski Türkler herhangi bir anlaşmazlık durumunda,
normal uluslararası ilişki şekli barış olduğu için sorun
barışçıl yollardan halledilmeye çalışılırdı. Elçilerin
dokunulmazlığı ilkesini de benimsemişlerdir.
#20
SORU:
Hunların özel hukuklarına ilişkin veriler nelerdir?
CEVAP:
Genellikle özel hukukun, aile hukuku dalı
hakkında rastlanan bilgilerde gelişmiş bir ata-erkil aile
yapısına ve dışarıdan evlenmeye yani ekzogamiye
dayanmaktadır. Hun Devleti’nde hakanların kız aldıkları
belirli boylar vardır ve Hunların sosyoekonomik açıdan
gelişmiş boyları kız kaçırma yolu ile evlenme yöntemine
başvurmamışlardır.
#21
SORU:
Levirat nedir?
CEVAP:
Levirat uygulamasına göre; babaların ölümünden
sonra oğulların üvey anneleri ile büyük kardeşlerinin
ölümünden sonra küçük kardeşlerin yengeleri ile
amcaların ölümünden sonra yeğenlerin yengeleri ile
evlenmeleri hukukî bir görev olarak kabul edilmiştir.
Levirat uygulamasının amacı, ailelerin bölünmemesi ve
kocaları ölen kadınlar ile çocukların sefalete düşmelerinin
engellenmesidir. Ayrıca sağ kalan eş eski soyuna
döndüğünde, belli bir miktar malı beraberinde götüreceği
ve mevcut iş gücünün eksileceği de düşünülmektedir.
Ayrıca, Türklerin eski inançlarında var olan, kocası ölen
kadının onun ruhuna hizmet etmeye devam edeceği
anlayışı da levirat uygulamasını ortaya çıkartmıştır. Bu da
Hunlar arasında çok kadınla evlenmenin (polygynie)
hâkim olduğu görüşünü doğurmaktadır.
#22
SORU:
“Türk” adının ilk geçtiği kaynak hangisidir?
CEVAP:
“Türk” adı kaynaklarda ilk olarak Orhun
Yazıtlarında geçmiştir.
#23
SORU:
Orhun Yazıtlarında “Türk” ne anlama gelmektedir?
CEVAP:
Wilhelm Thomsen Türk sözünü “kudret, kuvvet”
anlamında ele almıştır. Ayrıca Türk “kanun ve nizamı”
olan millet anlamına da gelmektedir. “Türk” adının
önceleri bir şahıs, sonra bir aile, nihayet bir soy ismi
olduğu anlaşılmaktadır. Bu soyun önem kazanıp, diğer
soyları hâkimiyeti altına alarak “kağanın” ait olduğu soya
bağlanınca, “devlet kuran, kağana tabi olan” bir zümreyi
ifade etmeye başladığı anlaşılmaktadır. Yazıtlarda “Türk”
denilince sıradan bir kavim ya da bir grup değil, “kağana
itaat eden” bir zümre veya boylar birliği kastedilmiştir.
#24
SORU:
Göktürkler hakkında bilgi edinilen en önemli Çin
kaynağı hangisidir?
CEVAP:
Doğu Göktürk Devleti hakkında Çin
kaynaklarının verdiği bilgiler Liu Mao-tsai tarafından
sistematik olarak bir araya getirilmiş ancak belge
eksiklikleri nedeni ile eleştirilmiştir.
#25
SORU:
Göktürklerde devletin başında bulunan “Kağan” tahta
nasıl geçmekteydi?
CEVAP:
Kağanların tahta geçişinde tespit edilen norm,
Bilge Kağan yazıtında geçen verilere dayanarak
kağanlığın tek bir kuşağın içindeki ağabeyden kardeşe
devirle gerçekleşmesi şeklindedir. Böylece kardeşler
arasındaki siyasi çatışmalar azalmış, kardeşlerin liderliği
kazanmak için ve kendi aralarında kalmasını sağlamak
için birbirleriyle işbirliğine girmeleri teşvik edilmiştir.
Ancak otoritenin bir kuşaktan sonraki kuşağa geçişinde
birbirlerinin amcaoğulları olan eski kağanların oğulları
kağanlık için mücadele yarışına girmişlerdir. Aile içinde
hangi usule göre hakanın belirleneceği konusunda bir
açıklık olmaması, bu mücadeleleri zaman zaman kanlı taht
kavgaları haline dönüştürmüş, hatta devletin bölünmesi
sonucunu doğurmuştur. Ayrıca annesi asil bir aileden
gelmeyen veya Çinli olan prenslerin kağan olması uygun
bulunmamıştır.
#26
SORU:
Kağanların görevleri nelerdir?
CEVAP:
Kağanların görevi, bozkır boylarını sürekli
“itmek, yaratmak, yığmak”, yani örgütlemektir. Ayrıca
yüksek rütbeli memurları atamak, halkını refaha
götürmek, ülkesini büyütmek, ordularını sevk ve idare
etmek gibi görevleri de vardır.
#27
SORU:
Göktürk Devleti’nde de sağ ve sol kol ayrımı neyi ifade
etmektedir?
CEVAP:
Devletin ilk kurulduğu zamanda doğu ve batı
olarak ikiye ayrılmış olması ve bu ayırımın başka Türk
devletlerinde de görülmüş olması sağ ve sol kol ayrımına
işaret etmektedir. Bu kollar arasında hâkimiyette bir
paralellik değil, bir tarafın üstünlüğü söz konusudur.
#28
SORU:
Göktürk Devleti’nde, idari işlerde yer alan beylere ne
ad verilmektedir?
CEVAP:
Beyler arasında en yüksek mevkide bulunanlar,
çoğunlukla hükümdar ailesinin akrabalarından olan
“Şadapıt”lardır. “Tarkan” (veya Tarhan) beyler;
çalışkanlıkları ve başarıları ile yükselmiş ve halk içinden
çıkmış büyük devlet memurlarıdır. Diğer bir bey ise
Buyruklar’dır. Bunların görevde kaldıkları sürece bey
sayılan yüksek devlet memurları (vezir gibi) oldukları
sanılmaktadır.
#29
SORU:
Tarkan beylerin özellikleri nelerdir?
CEVAP:
Tarkan beylerinin görevleri hayat kaydıyladır yani
oğullarına geçmemektedir. Sivil yönetimle ilgilidirler ve
askerî komutanlar olarak da görünürler.
#30
SORU:
“Buyruk”un bilgili ya da bilgisiz olması ne anlama
gelmektedir?
CEVAP:
Buyruğun bilgili olması durumunda ilin
yükseleceği, bilgisiz olması durumunda ise batacağından
söz edilmektedir.
#31
SORU:
Yazıtlardan ve Çin kaynaklarından anlaşıldığına göre,
Göktürklerde farklı görevler üstlenen memurların
ünvanları nelerdir?
CEVAP:
“Yabgu”, devlette kağandan sonra gelen en
önemli kişi yani kağanın yardımcısı ve naibidir. Ama
veliaht değildir. Herhangi bir görevde bağlı olmayan
veliahda “Teğin” denilmiştir. “Şad” unvanı ise emri
altında belirli sayıda tebaası bulunan ve kağanla aynı
soydan gelen prenslere verilen isimdir. Orhun yazıtlarında
bir yerde geçen “Tudun” kavramı yabgulara tabi olan
“Boy Beyi” anlamında kullanılmıştır. “Böri” Çin
tarihlerinin verdiği bilgiye göre kağanın muhafızlarına
verilen bir unvan olup, aslında “kurt” demektir. Bunlardan
başka kahramanlık sonucunda alınmış “Alp”, “İşbara”,
“Alpagu” gibi unvanlar da vardır. Ayrıca, “Alpagu”
kabile başkanlarına verilen bir unvandır. “Apa-tarhan”
başkomutan, yeni uyrukluğa alınan topraklara atanan
valilere “El-tebir” adı verildiği de bilinmektedir.
#32
SORU:
Göktürklerde, devleti oluşturan üç ögenin
hangileridir?
CEVAP:
1- Hükümranlık hakkı. Diğer eski Türk
devletlerinde olduğu gibi Göktürklerde de bu
hakkın kağana, Tanrı tarafından bağışlandığına
inanılmıştır. Fakat kağanın, Tanrı tarafından
seçilmiş olması teokratik bir anlam
taşımamaktadır.
2- “devlet” ve “ülke” anlamına gelen “il” veya “El”.
İl, kağanın şahsi malı gibi isteğine göre tasarruf
edilebilen toprak parçası değil, bizzat devlet
reisinin korumakla görevli olduğu bir “ata
yadigarı”dır.
3- “Bodun” adı verilen halk. Eski Türk
topluluklarında halkın ferdî hukuk ile donatılmış
ve iktisaden esir olmayan bir hayat düzeninde
bulunduğu anlaşılmaktadır. Bununla beraber,
Orhun Yazıtlarında kullanılan “ak-bey” ve “kara
bodun” gibi ifadeler her kabilenin yönetici ve
yönetilen sınıflarından oluştuğunu
göstermektedir.
#33
SORU:
Köni nedir?
CEVAP:
“Köni” eski Türklerde adliye teşkilâtı anlamına
gelmektedir. Bu teşkilât, hükümdarın başkanlığındaki
yüksek devlet mahkemesi “Yargı” ile kağan adına töreyi
(hukuku) uygulamakla görevli “Yargan”lar ve bunların
yanlarındaki kişilerden oluşmuştur.
#34
SORU:
Eski Türklerde “Töre” adı verilen hukukun kaynakları
nelerdir?
CEVAP:
1- Halk: Halkın örf ve adetlerinden çıkan hukuka
“Yusun” adı verilmiştir.
2- Kurultayın yani beylerin kararları,
3- Kağan: Yani kağanın yasama çalışmaları
sonucunda meydana gelen kurallardır.
#35
SORU:
Göktürklerde ceza hukuku nasıl işlemektedir?
CEVAP:
Ceza hukuku, özel intikam alanından
uzaklaştırılmış, cezalar devlet adına ve kamu yararları göz
önünde tutularak verilmiş ve uygulanmıştır. Ancak ceza
bazen suçluya değil, suçlunun yakınlarına uygulanmıştır.
Bu şekildeki uygulamalarda oğullar, kızlar ve eşler, aile
başkanının doğrudan doğruya velâyeti altında
olduklarından onlara ceza uygulanması, aile başkanına
uygulanmış gibi sayılmıştır.
#36
SORU:
Suçlar kaç kısımda görülmektedir?
CEVAP:
1- Büyük suçlar; cezası idamdır. İsyan, adam
öldürmek, evli kadına tecavüz etmek, bağlı atı
çalmak, ikinci defa hırsızlık yapmak büyük
suçlardan sayılmaktadır. Cezayı vermek ve infaz
etmek hakkı devlete aitti.
2- Hafif suçlar; cezası genellikle mali tazminattır.
Dövme ve yaralama suçlarının cezası yalnız
hayvanla ödenen tazminattan ibarettir. Hırsızlıkta
ise, suçlu çaldığı eşyanın sayı ve değerde on
katını ödemek zorundadır. Bazı hafif suçlarda ise
tazminatla beraber uzun süreli olmayan hapis
cezalarına da rastlanmıştır. Genç bir kıza tecavüz
eden kimse derhal onunla evlendirilirdi. Bir
kimsenin gözünü kör eden, kızının ve eşinin
mallarını o adama vermekle yükümlüydü.
#37
SORU:
Göktürklerde kadın nasıl bir sosyal statüye sahiptir?
CEVAP:
Kadın toplum içinde önemli bir sosyal statüye
sahiptir. Yazıtlardan kağanların “hatun” adı verilen
eşleriyle birlikte tahta çıktıkları anlaşılmaktadır. Ayrıca
kağan öldüğü zaman çocukların velâyet hakkı annelerine
geçmiştir. Aynı zamanda hatunlar devlet meclislerine
katılarak, söz sahibi olmuşlardır.
#38
SORU:
Göktürklerde evlilik ile ilişkili nasıl bir uygulama
görülmektedir?
CEVAP:
Hunlarda olduğu gibi Göktürklerde de Levirat
Uygulaması görülmektedir. Göktürklerde evlenme
genellikle ekzogamik temellere dayanmamış ve çok
kadınla evlilik söz konusu olmuştur. İlk kadın evin baş
kadını olmuştur. Yüksek mevkide bulunan bir kadın,
kendisinden aşağı durumda bulunan bir erkekle
evlenemediği gibi; dengi olmayan bir kızla evlenen
erkeğin çocukları da toplum tarafından farklı davranışlarla
karşılanmıştır. Düğün ise her ailenin servet derecesine
göre yapılmıştır.
#39
SORU:
Köleler göçebe topluluklarda efendileri nezdinde
hangi haklara sahiplerdi?
CEVAP:
Köle, eğer malûl değilse efendisinin atına atlayıp
kaçma hakkına her zaman sahiptir ve çaldığı atın bedelini
ödemez. Yani Türklerdeki kölelik ile kurumlaşmış kölelik
arasında çok büyük bir ayırım vardır.
#40
SORU:
Divitçioğlu’nun Göktürklere ait sistemleştirilmiş
akrabalık cetvelinde ne gibi unsurlar yer almaktadır?
CEVAP:
a) Gerçek kandaşlığı veren soy yapısı
b) İnsanlar arasındaki kadın değişiminin sonucunda
doğan ilişkiler
#41
SORU:
Uygur hukukunun incelenmesi bakımından önem
taşıyan belgeler hangileridir?
CEVAP:
Çin kaynaklarının yanı sıra “Kutadgu Bilig” ile Doğu
Türkistan’da ele geçirilmiş olan hukuki belgeler Uygur
hukukunun incelenmesi bakımından değer taşımaktadır.
#42
SORU:
Doğu Türkistan’da yaşayan Uygurlardan kalma
manzum bir eser olan Kutadgu Bilig’in tercümesi nedir?
CEVAP:
Kutadgu Bilig “Siyasetnâme” veya “saadet verici
bilgi” anlamlarında tercüme edilmiştir.
#43
SORU:
Kutadgu Bilig’in yazılma amacı nedir?
CEVAP:
Balasagunlu Yusuf isminde bir şair tarafından,
Kaşgar’da ilk Türk islâm devletini kuran Satuk Buğra
Karahan adına, 1069 yılında yazılmış olan bu eser
hâkimlerin sözleri ile dolu ve herkes için faydalı bir
kitaptır ve özellikle hükümdara memleket idaresi
konusunda gerekli olan bilgileri vermektedir. Devletin
ayakta durması için gerekli olan özellikler ve yıkılmasına
neden olabilecek koşullar belirtilerek, hükümdarın halka
ve halkın hükümdara karşı hakları, halkın itaatli olması
için hükümdarın tebaasına karşı nasıl davranacağı, askerin
düzenlenmesi ve savaş yapma şekilleri gösterilmiştir.
#44
SORU:
Uygur hükümdarlarının adları neden bilinmemektedir?
CEVAP:
Egemenlik güçleri tanrısal bir kaynağa bağlanmış
hükümdarlar, kendi asıl adlarından başka bir de saltanat ve
hükümet adları kullanmışlardır. Bu nedenle Uygur
kağanlarının çoğunun asıl adları öğrenilememiştir.
#45
SORU:
Karabalasagun neden önemli görülmektedir?
CEVAP:
Eşit ve aynı haklara sahip olan sağ ile sol kollar
nedeniyle bütün işler hükümet merkezi olan
Karabalasagun’da görüşülmüştür. Kağanlar divanları
burada toplamışlar, imparatorluğun siyasi kararları burada
alınmıştır. Dolayısıyla Karabalasagun önemli bir merkez
olarak görülmüştür.
#46
SORU:
Uygurlarda “Tutuk” adı ile anılan boy reislerinin
görevleri nelerdir?
CEVAP:
Tutuk adı verilen kişiler, her türlü siyasi
görevlerinin yanında devlet hazinesi için vergi toplamakla
da görevliydiler.
#47
SORU:
X. yüzyıl Uygurların devlet örgütünün başında
bulunan memurları hangileridir?
CEVAP:
Bu memurlar:
1. Uluğ Hacib (Büyük Vezir),
2. Sübaşçı (Başkomutan),
3. Kapık Başlar Er (Saray Bakanı),
4. Bitikçi (Kağanın Başkatibi, Dışişleri ve Adalet
Bakan›),
5. Ağıcı (Hazinedar),
6. Yalvaçlar (Elçiler).
#48
SORU:
Aydınlar sınıfı kendi aralarında kaç grupta
incelenmektedir?
CEVAP:
Aydınlar, beş grupta incelenebilir:
1. Aleviler (Hazreti Muhammed’in soyundan
gelenler),
2. Bilginler (din bilginleri de dâhil olmak üzere
bilginlerin tamam›),
3. Otacılar (tıp bilginleri ve eczacılar),
4. Yıldızcılar (müneccimler, astrologlar),
5. Şairler (manzum sözler söyleyenler).
#49
SORU:
Asıl halk kaç sınıfta incelenmektedir?
CEVAP:
Asıl halk geçimlerini sağladıkları alanlara göre
altı sınıfa ayrılmıştır:
1. Tarıgçılar (tarımla uğraşanlar),
2. Satıgçılar (tüccarlar),
3. İğdişçiler (çobanlar),
4. Uzlar (küçük sanatlar ile uğraşanlar),
5. Karabudun (belli bir işi olmayan şehir halk›),
6. Çigaylar (yoksul kimseler).
#50
SORU:
Uygurlarda özel Hukuk işlemlerinde nasıl hareket
edilmektedir?
CEVAP:
Hukuki işlemlerde sözleşmenin konusunun
niteliğinden doğan bazı küçük ayrılıklar haricinde,
formüllere göre hareket edildiği görülmektedir. Belgeler
her zaman hukuki işlemin yapılmış olduğu tarihle
başlamış sonrasında ise iki yanlı hukuki işlemlerde önce
icabı yapanın adı yazılmış, bunu çoğunlukla işlemin
sebebi izlemiştir. Bundan sonra kabulde bulunanın adı
yazılarak, bu iki yanın kendilerine düşen borçları yerine
getirdiklerini bildiren sözler, varsa şartlar ve tanıkların
adları izlemiştir.
#51
SORU:
Gerçek şahıslar arasında nasıl bir sınıflama söz
konusudur?
CEVAP:
Gerçek şahıslara yönelik sınıflamada birinci sırayı
alan beyler, kendi içlerinde iki ayrı imtiyazlı zümreye
ayrılmışlardır.
1- Tarhanlar, kendilerine hayat kaydıyla vergi
muafiyeti tanınan, istedikleri zaman, izin
almaksızın kağanın huzuruna çıkabilme, ağır
suçlar dışında işledikleri suçların dokuz kez
affedilmesi, genel tören ve ziyafetlerde yüksek
mevkilerde yer almaları gibi ayrıcalıkları da
vardı. Birinci zümrenin ikinci grubu ruhanilerdir.
Bunlar da hayat kaydıyla vergiden muaf sayılan
dinî görevlilerdir.
2- Hürler, ehliyet hakkını tam olarak kullanmaktadır
3- Köleler; ehliyeti kısıtlı olanlardır.
#52
SORU:
Uygur Türklerine ait vakıf ile ilgili belgeleri kaç başlık
altında toplanmaktadır?
CEVAP:
Belgeleri, üç ana başlık altında toplamak
mümkündür.
1. Manastır inşası nedeniyle düzenlenen belgeler,
2. Manastıra vakfedilen arazi ve bağların
tahsislerine ilişkin belgeler,
3. Manastır veya manastıra ait bina ve arazi
tahsislerine devlet reislerince onay verilmesi ve
vergilerden muaf tutulmaları için verilen
fermanlar.
#53
SORU:
Orhun yazıtları nerededir?
CEVAP:
Orhun yazıtları bugünkü Moğolistan'da, Baykal Gölü'nün güneyinde, Orhun nehri vadisindedir.
#54
SORU:
Orhun yazıtları kim adına dikilmiştir?
CEVAP:
Orhun yazıtları Göktürk hakanı Bilge Kağan, kardeşi Kül Tegin ve vezir Tonyukuk adına dikilmiştir.
#55
SORU:
İslamiyetten önce kurulan Türk devletlerinin hukuki yapıları ile ilgili bilgi edinilecek kaynaklar nelerdir?
CEVAP:
İslamiyetten önce kurulan Türk devletlerinin hukuki yapıları ile ilgili bilgi edinilecek kaynaklar Çin kaynakları, epigrafik ve arkeolojik kaynaklar, etnografik yapıtlar, Türk dili, tarihi ve edebi eserlerdir.
#56
SORU:
İslamiyet öncesi Türk devletlerinin hukuk tarihleri hakkında bilgi edinilecek tarihi ve edebi eserler nelerdir?
CEVAP:
İslamiyet öncesi Türk devletlerinin hukuk tarihleri hakkında bilgi edinilecek tarihi ve edebi eserler Kutadgu Bilig ve Divanu Lügat'it Türk'tür.
#57
SORU:
Kutadgu Bilig kimin eseridir?
CEVAP:
Kutadgu Bilig Yusuf Has Hacib'in eseridir.
#58
SORU:
Divanu Lügat'it Türk kimin eseridir?
CEVAP:
Divanu Lügat'it Türk Kaşgarlı Mahmut'un eseridir.
#59
SORU:
Hunlardaki levirat uygulaması nasıldır?
CEVAP:
Hunlardaki levirat uygulaması babalarının ölümünden sonra oğulların üvey anneleri ile, büyük kardeşlerinin ölümünden sonra küçük kardeşlerin yengeleri ile, amcalarının ölümünden sonra yeğenlerin yengeleri ile evlenmesidir.
#60
SORU:
Hunlarda miras hukukunda nasıl bir uygulama görülür?
CEVAP:
Hunlarda miras hukukunda, savaş meydanında ölen arkadaşının cesedini kurtaran kimseye, ölenin mallarının bırakılması uygulaması görülür.
#61
SORU:
Hunlarda kağanın hatununun konumu nasıldır?
CEVAP:
Hunlarda kağanın hatunu aynı kağan gibi kutsallığa sahip olduğu ve devlet yönetiminden sorumlu kişi olarak bilindiği görülür.
#62
SORU:
Göktürk devleti hangi tarihler arasında varlık göstermiştir?
CEVAP:
Göktürk devleti MS VI. yüzyılda kurulup, VII. yüzyılın ortalarında ortadan kalkıp, bu yüzyılın sonlarına doğru yeniden ortaya çıkarak varlık göstermiştir.
#63
SORU:
Türk adı ilk nerede geçmiştir?
CEVAP:
Türk adı ilk Orhun Yazıtlarında geçmiştir.
#64
SORU:
Göktürk devletinin hukukuna ilişkin bilgi veren kaynaklar nelerdir?
CEVAP:
Göktürk devletinin hukukuna ilişkin bilgi veren kaynaklar Orhun Yazıtları, Çin ve Bizans kaynaklarıdır.
#65
SORU:
Göktürklerde Kağan kimdir?
CEVAP:
Göktürklerde kağan devletin başındaki kişidir.
#66
SORU:
Göktürklerde kağanın görevleri nelerdir?
CEVAP:
Göktürklerde kağanın görevleri, bozkır boylarını örgütlemek, yüksek rütbeli memurları atamak, halkını refaha götürmek, ülkesini büyütmek, ordularını sevk ve idare etmektir.
#67
SORU:
Göktürklerde kağan gücünü nereden alırdı?
CEVAP:
Göktürklerde kağan gücünü Gök tanrıdan aldığına inanılırdı.
#68
SORU:
Göktürklerden kadının konumu nasıldır?
CEVAP:
Göktürklerde kadın toplumda önemli bir sosyal statüye sahipti. Kağanlar hatunları ile birlikte tahta çıkarlardı. Kağan öldüğü zaman çocuklarının velayeti annelerine geçerdi. Devlet yönetimi içerisinde hatunlar devlet meclislerine girerek söz sahibi olmuşlardır.
#69
SORU:
Uygurlardaki ana sosyal sınıflar nelerdir?
CEVAP:
Uygurlarda aydınlar ve asıl halk sınıfı olmak üzere iki ana sosyal sınıf vardı.
#70
SORU:
Uygurlardaki aydınlar sınıfında kimler yer alırdı?
CEVAP:
Uygurlardaki aydınlar sınıfında aleviler, bilginler, otacılar, yıldızcılar, şairler yer alırdı.
#71
SORU:
Uygurlardaki asıl halk sınıfında kimler yer alırdı?
CEVAP:
Uygurlardaki asıl halk sınıfında geçimlerini sağladıkları alana göre; tarıgçılar, satıgçılar, iğdişçiler, uzlar, karabudun, çigaylar yer alırdı.
#72
SORU:
Uygurlardaki gerçek şahıslar arasındaki sınıflama nasıldı?
CEVAP:
Uygurlardaki gerçek şahıslar arasındaki sınıflama üçe ayrılırdı. Birinci sırayı beyler (Tarhanlar ve ruhaniler), ikinci sırayı hürler, üçüncü sırayı köleler alırdı.