İKTİSAT TARİHİ Dersi 19.YÜZYILDA EKONOMİK DEĞİŞMELER soru cevapları:

Toplam 21 Soru & Cevap
PAYLAŞ:

#1

SORU:

19. yüzyıldaki hızlı nüfus artışının temel nedeni neydi?


CEVAP:

19. yüzyıldaki hızlı nüfus artışının temel nedeni ortalama hayat süresinin uzamasıydı. Bebeklerin ve yaşlıların ölüm oranlarında önemli bir değişme olmasa da çocukların ve orta yaşlı insanların ortalama hayat ümidi önemli ölçüde arttı. Yüzyıllarca 30 yılda sabit kalan Batı insanının ortalama hayat süresi 40’a yükseldi. Hayat süresindeki bu artış beslenme, sağlık ve özellikle de hijyen şartlarında ortaya çıkan köklü değişmelerden kaynaklanıyordu. Sanayi Devrimi kolay yıkanabilir ve ucuz pamuklu kumaş ve bitkisel yağlardan bol sabun üretilmesini mümkün kıldı. İlk defa sıradan insanlar da iç çamaşırı giyebildi, sabunla yıkanabildi.


#2

SORU:

Tarihsel olarak şehirlerin büyümesinin önündeki ana engel neydi?


CEVAP:

Tarihsel olarak şehirlerin büyümesinin önündeki ana engel şehirli nüfusun temel ihtiyaçlarının karşılanmasındaki güçlüklerdi.


#3

SORU:

19. yüzyılda sanayileşme, eğitim üzerinde nasıl bir rol oynamıştı?


CEVAP:

19. yüzyılda sanayileşmenin yol açtığı sosyal yapıyla ilgili bir diğer değişme de eğitimin yaygınlaşmasıydı. Avrupa ülkelerinin sanayileşme konusunda kazandıkları başarı ile nüfusun okuryazarlık düzeyi arasında büyük bir paralellik bulunuyordu. En ileri derecede sanayileşmiş Batı Avrupa ülkeleri, 1850’lerde %70-80’lere varan bir okuryazarlık oranına sahipti. 1900’lerde, bu oran %90’ları aşmıştı. İspanya, İtalya ve Rusya gibi daha düşük ölçüde sanayileşmiş ülkelerde ise, okuryazarlık oranı 1850’lerde %10-20 arasında iken 1900’lerde %30-50’lere yükselmişti. Eğitimin niteliği de değişti. On dokuzuncu yüzyıl öncesinde kamuca desteklenen az sayıda eğitim kurumu bulunuyordu. Zenginler, çocuklarına özel öğretmenler tutuyorlardı. Din ve hayır kurumları ile az sayıdaki özel okul, şehirlerde temel eğitim hizmetleri sunuyorlardı. Teknik eğitim çıraklık sistemiyle veriliyordu. Orta ve yüksek eğitim, imtiyazlı sınıfların çocuklarına mahsustu. Üniversiteler, bilim merkezleri olmaktan çok uzaktı. Fransız İhtilali’nden sonra bedava eğitim fikri ve uygulaması Avrupa’da yaygınlaştı. Pek çok devlet kamu kaynaklarıyla finanse edilen yaygın ve etkin eğitim sistemleri kurdular. Ayrıca iyi eğitim veren özel bilim ve mühendislik okulları açıldı.


#4

SORU:

İlk başarılı buharlı tren demiryolu hangi tarihte açılmıştır?


CEVAP:

İlk başarılı buharlı tren demiryolu 1830'da açılmıştır.


#5

SORU:

İlk başarılı buharlı gemi hangi tarihte yapılmıştır?


CEVAP:

İlk başarılı buharlı gemi 1807’de yapıldı, fakat uzun yıllar kısa mesafeler arasında kullanılabildi: Öylesine çok kömür sarf ediyorlardı ki, aldıkları yakıt uzun mesafeler için yeterli olmuyordu. 


#6

SORU:

Taşımacılık alanındaki gelişmelerin  sermaye tasarrufu sağlamada nasıl bir katkısı olmuştur?


CEVAP:

Taşıma alanındaki gelişmeler sermaye tasarrufu sağlamada önemli bir katkı oluşturmuştu. Taşıma sisteminin yetersiz olduğu dönemde ani bir talebi karşılayabilmek için tüccar sermayesinin önemli bir kısmını mal stoklarına bağlamak zorundaydı. Malların ülkenin her tarafına düzenli ve süratli bir şekilde akması, hem mal stoklarının küçültülmesine imkân verdi hem de herhangi bir anda yoldaki malların miktarını azalttı ve bozulma, soygun ya da hırsızlık gibi nedenlerle uğranılan kayıplardan kısmen kurtulmayı mümkün kıldı.


#7

SORU:

Sanayileşmeyle birlikte haberleşme alanında ne gibi gelişmeler yaşanmıştır?


CEVAP:

Haberleşme alanında önemli gelişmeler yaşanmıştır: Düzenli posta hizmetleri kuruldu. On dokuzuncu yüzyılın başında haberlerin yayılması oldukça yavaştı: Hindistan’dan bir haberin İngiltere’ye ulaşması altı ayı buluyordu. 1844’te telgrafın icadından sonra kısa sürede Amerika ve Avrupa’daki büyük şehirlerin önemli bir bölümü telgrafla birbirine bağlandı. l866’da Kuzey Amerika ile Avrupa arasında anında haberleşme imkânı doğdu. l876’da patenti alınan telefon, haberleşmede önemli bir adım oldu. l895’te telsiz haberleşme mümkün hale geldi. 1891’de Japonya’daki Nobi depremi bir gün sonra Londra’daki gazetelerde haber olarak yer aldı. 1800’de icat edilen kağıt yapım ve döner baskı makineleri, kitap ve gazete maliyetlerini düşürdü. 1860’larda dönemin en yüksek tirajlı gazetesinin baskı adedi sadece 50 bindi. 1900’de ise büyük şehirlerde 1 milyondan fazla adet basılan çok sayıda gazete bulunuyordu. Taşıma ve haberleşme alanındaki bu değişmelerin etkisi dünyanın ekonomik açıdan bütünleşmesi oldu. Londra ve Şikago’daki fiyatlar dünyanın her tarafında alınan kararlar üzerinde etkili olmaya başladı.


#8

SORU:

Hangi iki yeni ürün, tarımdaki üretim artışında önemli rol oynamıştır?


CEVAP:

İki yeni ürün, tarımdaki üretim artışında önemli rol oynadı. Patates bir dönüm topraktan elde edilebilen ürünün kalori miktarını 4 katına çıkardı. Şeker pancarı ise insanlar için şeker sağlamakla kalmadı, artıkları ile değerli bir sığır besi yemi oldu.


#9

SORU:

Serfliğin kaldırılmasının uzun dönemdeki sonucu ne olmuştur?


CEVAP:

Serfliğin kaldırılmasının uzun dönemdeki sonucu, toprakların köylülerin eline geçmesi oldu. Özellikle Avusturya ve Rusya’da toprak sahiplerinin büyük bir çoğunluğu ücretli iş gücü kullanarak çiftçilikle uğraşmaktansa, küçük parçalar halinde topraklarını satmayı ya da kiraya vermeyi ve rantiye bir hayat sürdürmeyi tercih ettiler. Ayrıca 19. yüzyılın sonlarında ve 20. yüzyılın başlarında hükümet politikaları da toprağın köylü lehine bölüşümünü teşvik ediyordu. Yalnız Batı Avrupa şehirlerine arz etmek üzere büyük ölçüde hububat fazlası üreten Macaristan, Ukrayna ve Romanya’nın zengin tarım alanlarında, toprak sahipleri topraklarını işleterek dış pazarlara ürün ihraç etmeyi karlı buldular.


#10

SORU:

19. yy'da elektrikle ilgili hangi önemli gelişmeler yaşanmıştır?


CEVAP:

Elektrik çok daha eski zamanlardan beri biliniyordu. Fakat 18. yüzyılda bile hala yalnızca bir merak konusu olarak kalmıştı. Elektrik enerjisi üretiminde 19. yüzyılın başlarında önemli gelişmeler oldu. Fakat ekonomik olarak etkin bir elektrik üretiminin gerçekleştirilememesi onun sınai kullanımını engelliyordu. 1873’te hidrolik türbinin dinamoya bağlanması yoluyla elektrik üretilmesi, su kaynakları bakımından zengin fakat kömür yataklarından yoksun bölgelerin enerji ihtiyaçlarını sağlayabilmelerine imkân vererek uzun dönemde önemli sonuçlara yol açan bir buluş oldu. Daha sonra buhar türbinlerinin icadı, elektrik üretimini su kaynaklarına bağımlı olmaktan kurtardı ve enerji dengesini yeniden kömür ve buhara kaydırdı. Ancak hidroelektrik enerji, kömür kaynakları bakımından yetersiz ülkeler için önemini korudu. Elektrik enerjisinin pratik kullanımıyla ilgili de önemli gelişmeler oldu. Elektrikten ilk önce fabrikalarda, mağazalarda ve kamu binalarında aydınlanma amacıyla yararlanıldı. Ancak kısa süre içinde elektriğin aydınlanma dışında kullanımı da yaygınlaştı. 1879’da elektrik lambası ile elektrikli tramvay icat edildi. Elektrik motorları pek çok sınai kullanım alanı buldu. Elektrikten ısı kaynağı olarak yararlanılmaya başlandı. Böylece madenlerin, özellikle de yeni keşfedilen alüminyumun eritilmesinde elektrik kullanıldı.


#11

SORU:

19. yy'da petrol ile ilgili yaşanan gelişmeler nelerdir?


CEVAP:

Petrol, 19. yüzyılın ikinci yarısında önem kazanan bir diğer enerji kaynağı idi. Daha önce keşfedilmiş olmasına rağmen petrolün ticari kullanımı 1860’larda başladı. Çeşitli petrol ürünleri önce aydınlanmada, ısınmada ve makinelerin hareketli parçalarının yağlanmasında kullanıldı. Benzin veya mazotu yakıt olarak kullanan içten yanmalı motorların icadı, petrole yepyeni bir önem kazandırdı. Bu motorların en yaygın kullanım alanı otomobil, kamyon ve otobüs gibi taşıma araçlarıydı. Bu motorlar Fransız Armand Peugeot, Louis Renault ve Andre Citroen, İngiliz William Morris ve Amerikalı Henry Ford gibi müteşebbislerin elinde 20. yüzyılın en büyük sanayi kollarından birinin doğuşunu mümkün kıldı. İçten yanmalı motorlardan 20. yüzyılda uçak sanayiinde de yararlanıldı


#12

SORU:

19. yy'da kimya sanayiinin gelişmesi tarım üzerinde hangi etkileri oluşturmuştur?


CEVAP:

Kimya sanayii tarımı da etkiledi. Toprağın bilimsel olarak incelenmesi, daha gelişmiş tarım tekniklerine ve suni gübrelerin doğuşuna yol açtı. Konserve olarak ve dondurularak yiyeceklerin saklanabilmesi hem beslenme alışkanlıklarını değiştirdi hem de Yeni Dünya’dan, Avustralya’dan ve Asya’dan daha önce ithal edilemeyen pek çok yiyeceğin ithalini kolaylaştırarak Avrupa nüfusunun kendi zirai imkânlarıyla besleyebileceğinden daha fazla artmasını mümkün kıldı. Kimya sanayinin gelişmesi organik üretim sistemlerinin yerini modern dünyanın inorganik üretim sistemlerine bırakmasına neden oldu. Yiyecek, giyecek, enerji ve inşa malzemelerinin büyük bölümü 1800 öncesinde organik yöntemler
kullanan tarım sektöründe üretilmekteydi. Organik üretim sisteminde üretimi sınırlayan önemli bir faktör, kullanılan girdinin uzun dönemde aynen geri kazandırılmasının zorunlu olmasıydı. Örneğin tahıl üretiminde tüketilen her gram azotu toprağın havadan tekrar kazanabilmesi için yeterli bir süre beklenmesi gerekiyordu. İnorganik üretim sistemlerine geçilmesi yenilikleri teşvik etmiştir. 


#13

SORU:

19. yy'da metalürji alanındaki ana değişme neydi?


CEVAP:

Metalürji alanındaki ana değişme çeliğin ucuzlaması ve bunun sonucu olarak kullanımının yaygınlaşmasıydı.


#14

SORU:

19. yüzyılın başında uluslararası ticaretin serbestçe cereyan etmesinin önünde bulunan engeller nelerdi ve bunlar nasıl ortadan kalktı?


CEVAP:

19. yüzyılın başında uluslararası ticaretin serbestçe cereyan etmesinin önünde biri tabii, diğeri suni iki engel bulunuyordu. Yüzyıl ilerledikçe bu iki engel de önemini yitirdi. Yüksek taşıma maliyetlerinden kaynaklanan tabii engeli, demiryolları ile deniz taşımacılığında meydana gelen ilerlemeler hafifletti. İthalat ve ihracat üzerine konan tarifeler ve bazı mallara uygulanan ithalat yasakları gibi suni engeller ise yüzyılın sonunda bazı ülkelerde korumacılığa dönüş daha yüksek tarife uygulamalarına yol açmış olmakla birlikte azaldı, hatta tamamen kayboldu.


#15

SORU:

Dünya ekonomisinin bütünleşmesi uluslararası ticaret konusu olan malların niteliğinde nasıl bir değişim meydana getirmiştir?


CEVAP:

Dünya ekonomisinin bütünleşmesi uluslararası ticaret konusu olan malların niteliğinde de önemli bir değişimi beraberinde getirdi. Kıtalararası taşıma maliyetlerinin çok yüksek olduğu 19. yüzyıl öncesinde ithalatı yapılan malların çok büyük bölümü baharat, çay, kahve, şeker ve tütün gibi yerli ikamesi olmayan yüksek değerli mallardı. On dokuzuncu yüzyılda buğday, maden ve dokuma gibi hacimli mallar artan şekilde okyanus ötesi ticaretin konusu olmaya başlayınca uzak mesafeli ticaret yerli üreticiler için önemli bir tehdit unsuru haline geldi. Avrupalı üretici Yeni Dünya’nın geniş ve verimli topraklarının, Hint üreticisi Avrupa teknolojisi ile sermayesinin ciddi rekabeti ile karşı karşıya kaldı.


#16

SORU:

1870’lerin ekonomik krizini izleyen depresyon, koruyuculuk politikalarına geçişi nasıl sağlamıştır?


CEVAP:

1870’lerin ekonomik krizini izleyen depresyon, sınai dönemin en şiddetli ve en yaygın bunalımıydı. Sanayiciler bunalımı ticaret anlaşmaları nedeniyle şiddetlenen uluslararası rekabete bağladılar ve koruyuculuğa dönüş için ısrarlı taleplerde bulunmaya başladılar. Toprak sahipleri ve küçük çiftçiler de bu talepleri desteklediler. 1870’ten önce taşıma maliyetlerinin yüksekliği onları deniz aşırı rekabete karşı büyük ölçüde koruyordu. 1870’lerde demiryollarının ve buharlı gemilerin uzak mesafeli taşımacılıkta maliyetleri büyük ölçüde düşürmesi, Avrupalı çiftçinin kendi pazarında bile şiddetli bir rekabetle karşılaşmasına yol açtı. İlk kez 1879’da Almanya’da sanayi ve tarıma koruma sağlayan yeni bir gümrük tarifesi yasası kabul edildi. Bu koruyuculuğa dönüşün ilk önemli adımı oldu. Daha sonra Fransa ve diğer Avrupa ülkeleri koruyuculuk politikasına döndüler.


#17

SORU:

19. yüzyıl boyunca uluslararası gelir eşitsizliği nasıl bir seyir izledi?


CEVAP:

Uluslararası gelir eşitsizliği 19. yüzyıl boyunca önemli ölçüde arttı. 1820’de dünyanın en zengin bölgesi olan Batı Avrupa’nın kişi başına geliri dünya ortalamasının %81 üzerindeydi. Buna karşılık en yoksul bölge olan Afrika’nın kişi başına geliridünya ortalamasının üçte ikisi civarındaydı. Batı Avrupa’nın kişi başına geliri Afrika’nınkinin üç katından daha azdı.


#18

SORU:

19. yüzyılın sonlarında sömürgecilik faaliyetlerinin hız kazanmasının nedenleri nelerdir?


CEVAP:

19. yüzyılın sonlarında sömürgecilik faaliyetlerinin hız kazanmasının nedenleri çok çeşitlidir. Emperyalizm teorisi sömürgecilik faaliyetlerini kapitalist ülkelerin ekonomik ihtiyaçları ile açıklamıştır. Bu görüşe göre aşırı rekabet sonucu ekonomiye hakim konuma gelen büyük ölçekli işletmelerin elinde biriken mal ve sermaye için yeni pazarlar ve daha yüksek karlı yatırım alanları bulma ihtiyacı kapitalist ülkeleri dünyanın çeşitli bölgeleri üzerinde politik kontrol kurmaya sevk etmişti.Sömürgecilik faaliyetlerinin ekonomik gerekçeleri yanında politik ve askeri nedenleri de önemliydi. Devletler arası rekabet sömürgecilik faaliyetlerini besleyen ana kaynaklardan biriydi. Sömürgeciliğin kültürel nedenleri de söz konusuydu. Avrupalılar tarihleri boyunca ahlaki ve kültürel üstünlük iddiasıyla daima diğer toplumlara karşı yayılmacı bir eğilim içinde olmuşlardı.


#19

SORU:

1914’te dünyanın en fazla dış yatırıma sahip ülkesi hangi ülkeydi?


CEVAP:

1914’te dünyanın en fazla dış yatırıma sahip ülkesi İngiltere’ydi. Bu tarihte İngiltere’nin gayrisafi hasılasının iki katına yükselen dış yatırımları dünya toplamının %43’ünü oluşturuyordu. İngiliz yatırımcıları sermayelerinin üçte birini ülke dışında değerlendirmişlerdi. Büyük miktarlara ulaşan dış yatırımlar Londra’yı 1914’ten önce dünyanın en önde gelen mali merkezi haline getirdi.


#20

SORU:

Ekonomik liberalizm görüşü, devlete hangi rolleri biçiyordu?


CEVAP:

Ekonomik liberalizm, serbest ticaret yanında ekonomide devletin rolünün azaltılmasını da öngörüyordu. Devlet yalnızca toplumu şiddet ve istilaya karşı korumalı, adalet hizmetlerini yerine getirmeli ve kişilerin ilgi göstermeyeceği bazı kamu işlerini yürütmeliydi.


#21

SORU:

Kıta Avrupa’sındaki devletçi geleneğin en çarpıcı örneğini hangi ülke sergiliyordu?


CEVAP:

Kıta Avrupa’sındaki devletçi geleneğin en çarpıcı örneği Almanya idi. Alman hükümetinin idari geleneği İngiliz hükümetinden çok farklıydı. Alman bürokrasisi etkinliğiyle meşhurdu. İngiliz sanayileşmesinde hemen hemen hiç rol oynamayan askeri düşünceler, Alman hükümetinin yöneticilerinin temel hareket noktalarından biri oldu. Bu yüzden 1850’lerde Almanya sanayileşmeye başladığı zaman görevliler oldukça aktif bir rol oynadılar. Yeni gelişen sanayileri İngiliz rekabetine karşı korumak için devlet tarafından koruyucu gümrük tarifeleri konuldu. Demiryollarının inşasında sermayeye kar garantisi veren ve belirli tekel hakları bağışlayan devletin katkısı önemliydi. Alman demiryollarının büyük bir bölümü özel şirketlerce inşa edilse de önemli bir bölümü devletin mülkiyetindeydi ve resmi olarak işletiliyordu. Bu durum hükümetin elinde ekonomiyi etkilemek için önemli bir araç oldu. Mesela bazı sanayi dallarının teşviki için farklılaştırılmış yük tarifeleri kullanıldı.