İLKÇAĞ FELSEFESİ Dersi Helenistik Felsefe: Ahlaki Dönem soru cevapları:

Toplam 103 Soru & Cevap
PAYLAŞ:

#1

SORU:

Helenistik felsefe kaç döneme ayrılmaktadır?


CEVAP:

Helenistik felsefe “ahlak” ve “dinî” dönem olarak kendi içinde kabaca iki döneme ayrılmaktadır.


#2

SORU:

Ahlaki dönemde hangi düşünce akımları göze çarpmaktadır?


CEVAP:

Ahlaki dönemde Platon’un Akademisi ve Aristoteles’in Lisesine ilaveten adından söz ettiren üç düşünce akımı göze çarpmaktadır. Bunlar Stoacılık, Epikürosçuluk ve Şüpheciliktir.


#3

SORU:

Dini dönemde hangi düşünce akımları göze çarpmaktadır?


CEVAP:

Dini dönemde “Yeni Platonculuk” etkilidir.


#4

SORU:

Stoacılık nedir?


CEVAP:

Stoacılık Kıbrıslı Zenon (MÖ 334-262) tarafından kurulan okula verilmiş bir isimdir.


#5

SORU:

Felsefe tarihinde Zenon adlı meşhur filozoflar kimlerdir?


CEVAP:

Felsefe tarihinde Zenon adlı çok sayıda filozof vardır. Bunlardan özellikle ikisi oldukça meşhurdur. İlki paradoksları ile tanınan Elealı Zenon’dur. Diğeri ise aslında bir tüccar olan Kıbrıslı Zenon’dur. Elealı Zenon ve Kıbrıslı Zenon dışında Zenon adını taşıyan başka filozoflar da vardır. İskenderiyeli Zenon, Pergamumlu Zenon, Genç Zenon, Sidonlu Zenon ve Tarsuslu Zenon bunlardan bazılarıdır.


#6

SORU:

Stoğa ekolünün kurucusu olan Zenon’a neden “Kıbrıslı” önadı verilmiştir?


CEVAP:

Stoa ekolünün kurucusu olan Zenon’a, Parmenides’in ögrencisi olan Zenon ile karıştırılmaması için, Kıbrıs’ın Kition kentinde doğmuş olması münasebetiyle “Kıbrıslı” önadı verilmiştir.


#7

SORU:

Kıbrıslı Zenon’un asıl mesleği nedir?


CEVAP:

Kıbrıslı Zenon aslında bir tüccardır.


#8

SORU:

Kıbrıslı Zenon felsefeyle nasıl tanışmıştır?


CEVAP:

Kıbrıslı Zenon’un felsefeyle tanışması, sonraki dönemlerde düşüncesine ana rengini verecek olan “kader”in bir cilvesi olarak görülebilir. Zira mallarını yüklediği gemi Yunanistan yakınlarında batmış ve bunun neticesinde Zenon iflas etmiştir. O, talihsiz kazadan sonra Atina’ya gelmiş ve tesadüfen Kinik okuluna mensup Crates ile tanışmıştır. Crates ile olan münasebet Zenon’un geliştirdiği felsefî yaklaşım üzerinde belirgin izler bırakmıştır. Crates haricinde Zenon’un birlikte çalıştığı isimler arasında bir süre Platon’un Akademiasının başkanlığını yapmış olan Polemo ile Megara okulundan Stilpo da yer almaktadır.


#9

SORU:

Kıbrıslı Zenon kendi okulunu ne zaman kurmuştur?


CEVAP:

Kıbrıslı Zenon milattan önce yaklaşık 300 yılında kendi okulunu kurmuştur.


#10

SORU:

Kıbrıslı Zenon’un kurduğu okul neden Stoacılık olarak bilinmiştir?


CEVAP:

Zenon’un öğretisi başlangıçta Zenonculuk olarak isimlendirilmiş ve öğrencilerine de Zenoncular adı verilmiştir. Fakat ekol, zamanla, Zenoncuların toplandığı mekâna atfen kullanılan bir tabirle Stoacılık olarak tanınmıştır. Zenon’un öğrencileri Atina’nın merkezî yerlerinden birinde, rengârenk boyanmış bir galeride toplanarak felsefî meseleler üzerinde tartışmışlardır. Okul bu nedenle Stoacılık olarak bilinmiştir.


#11

SORU:

Stoa ne demektir?


CEVAP:

Stoa Yunancada yüksek sütunlu galeri, sundurma anlamına gelmektedir. Stoacılık tabiri buradan gelmektedir.


#12

SORU:

Stoacılık nedir?


CEVAP:

Stoacılık salt bir felsefî ekol olmanın ötesinde son derece katı ahlaki kuralların biçimlendirdiği bir yaşam biçimidir.


#13

SORU:

Stoacıların felsefesini biçimlendiren kaynaklar hangileridir?


CEVAP:

Stoacıların felsefesini biçimlendirdiği söylenebilecek çok sayıda kaynağa işaret etmek mümkündür. Bunlar Herakleitos, Sokrates ve Kinik okuludur. Demokritos’un da Sobacılığın oluşumu üzerinde etkisi olduğu iddia edilebilir.


#14

SORU:

Stoacılığın evreleri nelerdir?


CEVAP:

Felsefe tarihinde bu evreler kabaca üç başlık altında toplanmaktadır: • Stoacılığın birinci evresi genellikle “eski Stoa” ya da “eski Stoacılık” olarak anılmaktadır. • Stoacılığın ikinci evresi “orta Stoa” olarak isimlendirilmektedir. • Üçüncü evre Stoa düşüncesi ise “yeni Stoa” veya “Roma Stoası” olarak adlandırılmaktadır.


#15

SORU:

Eski Stoacılığı şekillendirenler kimlerdir?


CEVAP:

Eski Stoacıların en ünlüsü şüphesiz okulun kurucusu olan Kıbrıslı Zenon’dur. Kıbrıslı Zenon dışında eski Stoacılığı şekillendirdiği söylenebilecek olan pek çok isim vardır. Bunlar arasında Kleanthes (MÖ 331-232) ve Khrysippos (MÖ 280-206) isimlerinin özellikle zikredilmesi gerekir.


#16

SORU:

Orta Stoa’nın temsilcileri kimlerdir?


CEVAP:

Orta Stoa’nın başlıca iki temsilcisi vardır. Bunlar Panaitios (MÖ 180-110) ve Poseidonios’tur (MÖ 135-51).


#17

SORU:

Yeni Stoa’nın temsilcileri kimlerdir?


CEVAP:

Stoacılığın bu son döneminin en ünlü simaları arasında özellikle üç isim öne çıkmaktadır. Bunlar Seneca (MÖ 4–MS 65), Epiktetos (55-135) ve Marcus Aurelius’tur (121-180).


#18

SORU:

. Materyalizm ne demektir?


CEVAP:

Materyalizm maddecilik demektir. Materyalistlere göre, evrendeki tek gerçeklik maddedir.  


#19

SORU:

Stoacılar, felsefeyi kaç başlık altında incelemiştir?


CEVAP:

Stoacılar, Kıbrıslı Zenon’u takip ederek, felsefeyi üç başlık altında incelemiştir: mantık, fizik ve ahlak.


#20

SORU:

Mantık nedir?


CEVAP:

Mantık, doğru bilgiye ulaşmanın aracı olarak tasarlanmıştır ve “doğru bilgiye ulaşmanın yöntemi nedir?”, “bilgimizin kaynağı ve sınırları nelerdir?” gibi soruları ele alır.


#21

SORU:

Fizik nedir?


CEVAP:

Fizik, evrenin yapısı ve temel yasaları ile ilgili sorunları çözüme kavuşturma çabasındadır.


#22

SORU:

Ahlak nedir?


CEVAP:

Ahlak, insanı mutluluğa götürecek olan yolu bulmaya çalışmaktadır (Von Aster, 2015).


#23

SORU:

Diyalektik nedir?


CEVAP:

Diyalektik felsefî açıdan daha önemli olup psikolojik temele dayandırılan bir tür bilgi teorisidir (Störig, 2015).


#24

SORU:

Retorik nedir?


CEVAP:

Retorik pratik bir disiplindir ve temel araçlarını dil ve akıl yürütme oluşturmaktadır (Cevizci, 2015).


#25

SORU:

Kıbrıslı Zenon’a göre bilginin ilk maddesi nedir?


CEVAP:

Kıbrıslı Zenon bilginin ilk maddesinin duyu verileri olduğunu düşünmektedir. Bu, onun empirist (deneyci) bir bilgi anlayışına sahip olduğu anlamına gelmektedir. Zenon’a göre, bütün ilk tasavvurlarımızın kaynağı “dış etkiler” yüzünden ruhta meydana gelen izlenimlerdir.


#26

SORU:

Katalepsis nedir?


CEVAP:

Katalepsis Yunanca bir kelimedir ve “kavramak” anlamına gelmektedir. Zenon’un bilgi teorisi açısından ise objesini aslına uygun bir şekilde, tahrif etmeden yansıtan bir düşüncedir.


#27

SORU:

Episteme nedir?


CEVAP:

Episteme yalnızca bilge kişilerde bulunmaktadır. Dolayısıyla, doğruluğun ölçütü yalnızca bilge kişilerde bulunan episteme olabilir (Gökberk, 2016, s. 93).


#28

SORU:

Tabula nedir?


CEVAP:

Eski Stoa ekolüne göre, düşünme ve konuşma doğuştan getirilmiş şeyler değildir. Bu yetenekler insanın doğumundan itibaren uzun bir süre içerisinde gelişirler. Ruh, başlangıçta tabula rasa (boş levha) gibidir.


#29

SORU:

Zenon bilgideki kesinliği kaç dereceye ayırmaktadır?


CEVAP:

Zenon bilgideki kesinliği dört dereceye ayırmaktadır: hayal etmek, inanmak, bilmek ve açıklamak (Weber, 2014, s. 106).


#30

SORU:

Rasyonalizmin etkili tesilcileri kimlerdir?


CEVAP:

Rasyonalizmin en etkili temsilcileri Sokrates ve Platon’dur.


#31

SORU:

Panteizm nedir?


CEVAP:

Panteizm Tanrı ile evren (doğayı/fiziği) bir ve aynı gören dinî düşüncedir.


#32

SORU:

Nesnel gerçeklik nedir?


CEVAP:

Nesnel gerçeklik, yeryüzü ve yıldızlar olarak bir bütünlük içinde, planlı ve üstün bir düzenin yansımasını teşkil etmektedir.


#33

SORU:

Stoa fiziği ve metafiziğin asıl unsuru nedir?


CEVAP:

Stoa fiziği ve metafiziğinin asıl inşa edici unsuru Herakleitos’un fikirleridir.


#34

SORU:

Zenon’a göre maddi ilkede hangi unsurlar vardır?


CEVAP:

Zenon’a göre, yalnız maddi olan varlık bir şey yapmaya ve kendisiyle bir şey yapılmaya elverişlidir. Bundan dolayı evrenin İlkesinin maddi bir şey olarak anlaşılması gerekir. Bu maddi ilkede biri etkin, diğeri edilgin iki unsur vardır. Etkin unsur “hareket ettirmektedir. Edilgin unsur ise ilk maddedir ve “hareket ettirilmekte”dir.


#35

SORU:

Kozmik-döngü nedir?


CEVAP:

Kozmik-döngü, Stoa düşüncesinin ayırt edici fikirlerinden biri olup evrenin yaratıcı bir ateş olan Tanrı’dan geldiği ve her defasında ona geri döndüğü inancını temsil etmektedir. Kozmik-döngü inancına göre, evren sürekli bir oluş ve bozuluş içerisindedir. Oluş ve bozuluş arasında cereyan eden süreç (örneğin insanların yaşamı, yıldızların hareketleri vs.) bir önceki süreçle birebir aynıdır.


#36

SORU:

Stoacılar kötülüğün mevzuunu tartışırken hangi cevapları vermektedirler?


CEVAP:

Stoacılar kötülüğün mevcudiyetinin farkındadırlar ve kötülük mevzuunu tartışırken kabaca iki cevap vermektedirler. İlk olarak onlar kötülüğün varlığını inkâr ederler. Dünya iyi ve yetkindir ve bizim kötü olarak adlandırdığımız şeyler yalnızca görsel olarak kötüdür. Bir resimdeki gölgeler ya da müzikteki bir ahenksizlik gibi evrende gözlemlediğimiz kötülükler de bütünün güzelliğine ve yetkinliğine katkıda bulunmaktadır. Bu bakımdan kötülüğün mutlak mevcudiyetinden bahsedilemez. Mutlak bir kötülük yoktur. İkinci olarak ise Stoacılar kötülüğün mevcudiyetini kabul ederler. Fakat bu yaklaşımda kötülük iyinin gerekli ve kaçınılmaz bir sonucu olarak ya da iyinin gerçekleşmesinin zorunlu bir koşulu olarak takdim edilir (Thilly, 2000, s. 201).


#37

SORU:

Stoacıların fizik anlayışları hangi teoriye dayanır?


CEVAP:

Stoacıların fizik anlayışları Aristoteles’in kısmî etkisini taşımaktadır. Onlar Aristoteles’in dört unsur teorisini benimsemişlerdir. Aslında bu teori, hatırlanacağı üzere, Aristoteles’ten de önce, Empedokles tarafından gündeme getirilmiştir. Evren hava, ateş, toprak ve sudan oluşmaktadır. Bununla birlikte, Stoacıların Aristoteles’in beşinci bir unsur olarak ilave ettiği “esîr”in mevcudiyetine inanmadıklarına işaret edilmelidir (Inwood ve Gerson, 2008). Bu bakımdan, onlar Aristoteles’i bütünüyle takip etmiş değildirler. Bütün doğa, onlara göre, dört parçaya   bölünmüştür. Yaratıcı pneuma (nefes) inorganik şeylerde salt olarak, bitkilerde doğanın oluşturucu gücü olarak, hayvanlarda arzu eden ruh ve insanlarda aklî ruh olarak faaldir (Zeller, 2008).


#38

SORU:

Pneuma ne demektir?


CEVAP:

Pneuma Yunanca bir kelimedir ve nefes anlamına gelmektedir. Zenon’un düşüncesine göre, ruh bir nefes gibi bedene yayılmıştır. Tanrı da tıpkı ruh gibi evrene yayılmış bir sıcak nefestir.


#39

SORU:

Stoacılar için var olmak ne demektir?


CEVAP:

Stoacılar için var olmak cisim olmak demektir. Bu nedenle, ruh da kaba bir cisimle örtülmüş ince bir cisimdir. Eğer başka türlü olsaydı, ruh ile beden arasındaki karşılıklı ilişki gerçekleşemezdi. Çünkü cisim olmayan şey cisim üzerinde etkide bulunamaz.


#40

SORU:

Stoacıların büyük bir kısmına göre ruh nedir?


CEVAP:

Ruh, Stoacıların büyük bir kısmına göre, bireysel mevcudiyetini sonsuza kadar devam ettirmek anlamında ölümsüz değildir.


#41

SORU:

Ruhun ölümsüzlüğü fikrini benimseyen Stoacı kimdir?


CEVAP:

Kleanthes ruhun ölümsüzlüğü fikrini benimseyen istisna bir Stoacı figürdür. O, bütün ruhların ölümsüz olduğuna inanmakla birlikte onların ölümden sonraki zamanda bu dünyada sahip oldukları özellikleri koruyacaklarını düşünmektedir (Erkızan ve Çüçen, 2013, s. 166).


#42

SORU:

Stoacılar göre, ruhta kaç bölüm vardır?


CEVAP:

Stoacılara göre, ruhta 8 bölüm vardır. Bunlar akıl, beş duyu, konuşma yetisi ve üreme gücüdür.


#43

SORU:

Hegemonikon nedir?


CEVAP:

Hegemonikon ruhun bütünü üzerindeki egemen güçtür. O, hem tek tek organların işleyişini hem de düşünme etkinliğini kontrol etmektedir. Bedendeki tüm işlemlerin kontrolünü ve bunları bir arada tutma görevini hegemonikon yerine getirmektedir (Gökberk, 2016, s. 94). Hegemonikon kalpte yerleşmiştir ve tüm ruhsal işlevler o hayata aktarmaktadır (Thilly, 2000, s. 201).


#44

SORU:

  Zenon’a göre ahlakın amacı nedir?


CEVAP:

Zenon eudaimonisttir. Başka bir deyişle, o, ahlakın amacının mutluluk olduğunu düşünmektedir.


#45

SORU:

Eudaimonist anlayışın kaynağı nedir?


CEVAP:

Stoacıların tamamı tarafından benimsenen bu anlayışın iki kaynağı olduğu söylenebilir. İlki Demokritos’tur. Demokritos ahlakın amacını mutluluk olarak belirlemektedir. Stoacıların ahlak anlayışlarının diğer kaynağı ise Sokrates’tir. Esasen Sokrates’in etkisi daha ağır basmaktadır denilebilir. Bunda Zenon’un Sokratesçi Kinik öğretisi ile olan tanışıklığının da rolü vardır.


#46

SORU:

Kıbrıslı Zenon, eylemleri ahlaki bakımdan kaç kategoriye ayırmaktadır?


CEVAP:

Kıbrıslı Zenon, eylemler ahlak bakımdan üç kategoriye ayırmaktadır. Doğru veya yanlış eylemler, ödeve uygun veya ödeve aykırı eylemler ve ilgisiz kalınacak eylemler.


#47

SORU:

Doğru eylemler ne demektir?


CEVAP:

Doğru eylemler, ruhun birliğinin doğru durumundan çıkmış olan eylemlerdir.


#48

SORU:

Yanlış eylemler ne demektir?


CEVAP:

Yanlış olan eylemler, doğru eylemlerin tam aksine, hegemonikonun ruhun bütünlüğü üzerindeki birleştirici gücünü kaybetmesinin bir sonucudur. Bu eylemlerde akıl değil duygular ağır basmaktadır.


#49

SORU:

Ödeve uygun eylem ne demektir?


CEVAP:

Ödeve uygun eylem akıldan değil, varlığımızı koruma içgüdüsünden doğar. Bunlar ahlak bakımından aldırılış edilebilir bir nitelikte değildirler.


#50

SORU:

Ödeve aykırı eylemler ne demektir?


CEVAP:

Ödeve aykırı eylemleri ahlaki açıdan haklı çıkarmak mümkün değildir (Gökberk, 2016, s. 96).


#51

SORU:

Stoacılar insanı nasıl sınıflandırırlar?


CEVAP:

Stoacılar insanları ikiye ayrılırlar: iyiler ve kötüler (Weber, 2014, s. 109), başka bir deyişle temel erdemlerin tamamına sahip olanlar ve sahip olmayanlar.


#52

SORU:

Apatheia ne demektir?


CEVAP:

Ahlak açıdan insanın başlıca görev kendi kendine karşı bir savaş vermek, yani nefis mücadelesi yürütmektir. En yüksek iyiye ancak kendi nefsini körelten, ruhunu her türlü tutkudan, arzudan tamamen temizleyenler erişebilir. Bu duruma Stoacılar apatheia adını vermektedirler. Apatheia durumuna yalnız bilgeler erişebilir (Störig, 2015, s. 279). Apatheia tutkuları yalnız etkisiz kılmak değildir, aslında onlardan tamamen kurtulmak, onları bütünüyle ortadan kaldırmak gerekmektedir (Zeller, 2008, s. 307).


#53

SORU:

Stoacılara göre dindarlık nedir?


CEVAP:

Stoacılar dindarlığın tanrılara tapınma ve onları yüceltme bilgisi olduğuna inanmaktadırlar. Fakat özü itibariyle din, tanrılar hakkındaki doğru görüşlere, onların iradelerine itaat etmeye, mükemmeliyetlerini taklide, kalp ve irade saflığına, tek kelimeyle bilgelik ve erdeme dayanır (Zeller, 2008, s. 313).


#54

SORU:

Orta Stoa’nın temsilcileri kimlerdir?


CEVAP:

Orta Stoanın en önemli temsilcileri Panaitos ve Poseidonos’tur.


#55

SORU:

Panaitios hangi açılardan eski Stoa’ya karşı çıkmaktadır?


CEVAP:

Panaitios eski Stoa’ya çeşitli açılardan karşı çıkmaktadır. Eski Stoacılar ideal bir insan tiplemesinden bahsetmektedirler. Onlara göre, insan ya zeki ya da aptaldır. Panaitios ise insanları tek bir tipe göre tanımlamanın doğru olmadığı, evrensel (ideal) bir insan tipinin olamayacağı kanaatindedir. Onun eski Stoacılara karşı çıktığı ikinci husus ise onların benimsediği “dünya devlet” anlayışıdır. Panaitios ulus devletlerin ve milletlerin mevcudiyetin anlamlı ve gerekli bulması bakımından eski Stoa okulundan ayrılmaktadır. Nasıl ki her birey kendi   kişiliğinde taşıdığı ideali gerçekleştiriyorsa, her millet de kendi tarihsel sınırları dâhilinde, kendine has idealleri hayata geçirir ve görevleri yapar (Von Aster, 2015). Eski Stoa evren belirli aralıklarla yok olup yeniden ortaya çıkan bir niteliğe sahipmiş gibi tasavvur etmektedir. Panaitios ise bunu kabul etmez. Ona göre, evren sonsuz (kesintisiz) bir yapıya sahiptir. Eski Stoacılar Pythagorasçılığın da etkisiyle ruh ve bedeni birbirinden ayrı iki unsur olarak kabul etmektedir. Onlara göre, beden ölünce ruh ölmez ve tümel ruha geri döner. Panaitios ise ruh ve bedenin Tanrı tarafından bütünleşik bir formda, bir arada yaratıldığını, bu ikisinin birbirinden ayrı olmadığını düşünmektedir. Beden ölünce ruh da ölmüş olur. Bu, ruhun bedenden önce var olmadığı gibi, ondan sonra da mevcut olamayacağı anlamına gelmektedir. Dolayısıyla, Panaitios ruh-beden ilişkisi konusunda monist bir yaklaşımı benimsiyor gözükmektedir (Elmalı ve Özden, 2013). Panaitios’un eski Stoacılardan ayrıldığı bir diğer nokta ise halk dinine yönelik tutumudur. Eski Stoacılar halk dinine yakın durmakta ve ondaki çeşitli unsurları benimsemektedirler. Panaitios ise halk dini karşısında daha özgür bir yaklaşım benimser. Ona göre, biri şairlerin ve filozofların, diğeri ise devlet adamlarının olmak üzere iki din vardır. Kendisi ikincisini tercih etmektedir (Gökberk, 2016). Bu açıdan bakıldığında, Panaitios’un gözünde dinin politik değer ve işlevi doğrultusunda irdelenmesi gereken bir unsur olduğu iddia edilebilir.


#56

SORU:

Poseidoinos kimdir?


CEVAP:

Poseidoinos bir fizikçi, coğrafyacı, astronom ve tarihçidir. Çok yönlü bir filozoftur. Bu alanlarda önemli çalışmalar yaptığı bilinmektedir.


#57

SORU:

Daimon nedir?


CEVAP:

Poseidonios’a göre, insan ile Tanrı arasında bir boşluk yoktur. Boşluk zannettiğimiz yer aslında insanüstü yaratıklarla, “daimon”larla doludur (Von Aster, 2015). Daimonlar Tanrı ile insan arasındaki ruhani varlıklar olup insanın Tanrı’yla olan bağını sağlarlar (Elmalı ve Özden, 2013).


#58

SORU:

Yeni Stoa’nın (Roma Stoası) temsilcileri kimlerdir?


CEVAP:

Roma Stoasının başlıca üç temsilcisi vardır. Bunlar Seneca, Epiktetos ve Marcus Aurelius’tur. Epiktetos bir köle, Marcus Aurelius ise Roma’nın muzaffer bir imparatorudur.


#59

SORU:

Seneca kimdir?


CEVAP:

  Seneca ahlak konusunda tipik bir Stoacıdır.


#60

SORU:

Seneca hangi ahlak anlayışlarını benimsemiştir?


CEVAP:

Entelektüalist ve eudaimonist bir ahlak anlayışını benimsemiştir.


#61

SORU:

Epiktetos kimdir?


CEVAP:

Epiktetos Roma Stoacılığının temsilcileri arasında özel bir yere sahiptir. Seneca Roma imparatorluğunun yönetim kademesine yakın biri olarak yaşamış ve Neron’a hocalık yapmıştır. Epiktetos bir köle olarak doğmuş, sonrasında sahibi tarafından azat edilmiştir.


#62

SORU:

Marcus Aurelius kimdir?


CEVAP:

Marcus Aurelius hem bir filozof hem de bir imparatordur. O MS 161-180 yılları arasında Roma imparatorluğu yapmıştır. Bu itibarla, Marcus Aurelius’un Platon’un tasvir ettiği “filozof kral” tiplemesine uygun bir profil çizdiği söylenebilir.


#63

SORU:

Epiktetos ve Marcus Aurelius için bireyin var oluş amacı nedir?


CEVAP:

Epiktetios ve Marcus Aurelius için bireyin var oluş amacı devlet içerisinde bir hizmette bulunmaktır.


#64

SORU:

Epiküros kimdir?


CEVAP:

Helenistik felsefenin ikinci büyük düşünce ekolü Epiküros (MÖ 341-271) tarafından geliştirilen fikirlere dayanmaktadır. Epiküros Helenistik dönemin tipik bir düşünürüdür. O bir taraftan Yunan felsefesinin kurucu unsurlarına geri dönüşü temsil etmekte ve örneğin Demokritos’un atomcu düşüncesini yeniden canlandırmakta, diğer taraftan ise teorik mevzulardan ziyade pratik mevzulara eğilmektedir. Bu nedenle ahlaki tartışmalar Epikürosçuluğun belkemiğini teşkil etmektedir.


#65

SORU:

Epiküros’un öğretilerini devam ettirmiş olan düşünürler kimlerdir?


CEVAP:

Metrodorus (MÖ 331-278), Hermarkhos (MÖ 325-250) ve Polyaenus (MÖ 340-285) Epküros’un ögretilerini devam ettirmiş olan düşünürlerden bazılarıdır.


#66

SORU:

Epikürosçulara neden “bahçe filozofları” adı verilmektedir?


CEVAP:

Epiküros derslerini Atina civarındaki bir bahçede vermiştir. Bu nedenle Epikürosçulara “bahçe filozofları” adı da verilmektedir.


#67

SORU:

Epiküros’un öğretisini benimsemiş kadın filozoflar kimlerdir?


CEVAP:

Themista (MÖ 342-271) ve Leontion Epküros’un öğretisini benimsemiş olan iki kadın filozoftur.


#68

SORU:

Epiküros felsefeyi kaç kısma ayırmaktadır?


CEVAP:

  Epiküros felsefeyi üç kısma ayırmaktadır. Bunlar kanonik, fizik ve ahlaktır.


#69

SORU:

Kononik nedir?


CEVAP:

Kanonik Epikürosçuların mantığa verdiği isimdir.


#70

SORU:

Epiküros mutluluğa ulaşmanın aracı olarak neleri görmüştür?


CEVAP:

Epiküros genel olarak felsefeyi, özel olarak ise bilgiyi mutluluğa ulaşmanın bir aracı olarak görmektedir.


#71

SORU:

Epiküros hangi ahlak anlayışına sahiptir?


CEVAP:

Epiküros entelektüalist ve eudaimonist bir ahlak anlayışına sahiptir. O, tıpkı Sokrates gibi, erdem ve bilgiyi özdeşleştirir.


#72

SORU:

Epiküros’a göre ahlakın amacı nedir?


CEVAP:

Ahlakın amacının mutluluk olduğunu düşünür.


#73

SORU:

Epiküros’a göre insanların mutlu olabilmesi neye bağlıdır?


CEVAP:

İnsanın mutlu olabilmesi için ihtiyaçlarının karşılanması bir zorunluluktur. İhtiyaç içerisindeki bir insanın gerçek anlamıyla mutlu olması imkânsızdır. Fakat, diye düşünmektedir Epiküros, her ihtiyaç makul ve karşılanması gereken bir mahiyete sahip değildir. Bu bakımdan, ihtiyaçları kategorize etmek ve bunlar arasında bir seçim yapmak gerekmektedir.


#74

SORU:

Epiküros’a göre insanların ihtiyaçları kaç gruba ayrılır?


CEVAP:

Epiküros’a göre, insanların ihtiyaçları üç gruba ayrılabilir. Birinci grup hem doğal hem de zorunlu olan ihtiyaçlardır. Örneğin beslenme hem doğal hem de zorunlu bir ihtiyaçtır. Beslenmeyen bir organizma mevcudiyetini koruyamaz. İkinci grup doğal olmakla birlikte zorunlu olmayan ihtiyaçlardır. Örneğin beslenme doğal ve zorunlu bir ihtiyaç olmakla birlikte, damak zevkine dayalı olacak şekilde besin arayışına girmek ne doğal ne de zorunludur. Zira asıl olan organizmanın mevcudiyetin korumasıdır. Üçüncü grup ise ne doğal ne de zorunlu olan ihtiyaçlardır. Örneğin siyasi iktidarı elde etmek ne doğal ne de zorunlu bir vakıadır.


#75

SORU:

Epiküros nasıl bir yaklaşıma sahiptir?


CEVAP:

Epiküros bireyci bir yaklaşıma sahiptir. Bu yaklaşım onun devlet ve toplum anlayışına da sirayet etmiştir.


#76

SORU:

Şüpheciliğin ilk temsilcisi kimdir?


CEVAP:

Pyrrhon (MÖ 365 – 275) şüpheciliğin teorisyeni ve ilk temsilcisidir.


#77

SORU:

Şüphecilik ile ilgili ilk yazılı dokümanlar kimin tarafından hazırlanmıştır?


CEVAP:

Şüphecilikle ilgili ilk yazılı dokümanları Timon (MÖ 320-230) hazırlamıştır.


#78

SORU:

Pyrrhon’a göre ahlakın amacı nedir?


CEVAP:

Pyrrhon’a göre ahlakın amacı mutluluktur. Bu bakımdan o da selefleri gibi eudaimonisttir. Demokritos’a benzer şekilde Pyrrhon da mutluluğu dirlik ve gönül şenliği (euthymia) için de geçen bir yaşamda bulmaktadır. Buna erişmek için de felsefeye dayanmak gerekmektedir. Felsefenin ödevi, hayatı, son amacı olan mutluluğa göre düzenleyebilmektir.


#79

SORU:

Epokhe nedir?


CEVAP:

Epokhe “yargıyı askıya almak” ya da “yargıdan kaçınmak” gibi anlamlara gelmektedir. Epokhe sadece gerçek varlıkla ilgili her türlü yargıdan kaçınmak değildir, özellikle her türlü mutlak nitelikteki değerlendirmeden de kaçınmak, dolayısıyla “nesnenin kendisi”ne yönelmiş her türlü istek ve duygudan uzak durmak demektir (Gökberk, 2016). Epokhe, aynı zamanda, her türlü şeye karşı hazırlıklı olmak demektir. Epokheyi kullanan bir kişiyi dünyada hiçbir şey sarsamaz, çünkü o her şeye hazırlıklıdır ve razıdır (Von Aster, 2015). Böylece şüpheci bir tutum olarak epokhe hem epistemolojik hem de ahlaki bir unsur halini almaktadır.


#80

SORU:

Ataraxia nedir?


CEVAP:

Epokhe vasıtasıyla ulaşmaya çalıştığımız ruhsal dinginlik ya da şenlik durumuna Pyrrhon ataraxia adını vermektedir. Pyrrhon’un şüpheciliğinde amaç epokhe değil, ataraxiadır. Ataraxia şüpheciler için eudaimoniadır, yani en yüksek mutluluktur. Bunu da ancak bilgisizliğimizi kabullenerek elde edebiliriz.


#81

SORU:

Timon’a göre insanın mutlu olmak için cevaplaması gereken sorular nelerdir?


CEVAP:

Timon, hocası Pyrrhon’un yolundan giderek, insanın mutlu olmak için cevaplaması gereken üç soru olduğunu düşünmektedir. Birincisi, şeylerin mahiyeti nedir? İkincisi, bunlara karşı alınması gereken tavır ne olmalıdır? Üçüncüsü, bu tavır bize nasıl fayda sağlayabilir?


#82

SORU:

Akademi şüpheciliğinin başlıca temsilcileri kimlerdir?


CEVAP:

Akademi şüpheciliğinin başlıca temsilcileri Arkesilaos (MÖ 316-241) ve Karneades’tir (MÖ 214- 129).  


#83

SORU:

Şüpheciliğin son merhalesinin temsilcileri kimlerdir?


CEVAP:

Şüpheciliğin son merhalesini milattan önce birinci yüzyıl ile milattan sonra üçüncü yüzyıl arasında etkili olmuş olan ve en önemli ifadesini Sextus Empirikus’ta (MS 160-210) bulan dönem oluşturmaktadır. Bu dönemin önde gelen bir diğer figürü ise Aenesidemus’tur (MS 1. yy.)


#84

SORU:

Helenistik felsefe kendi içinde kaç döneme ayrılır ve bu dönemler nelerdir?


CEVAP:

Helenistik felsefe “ahlaki” ve “dinî” dönem olarak kendi içinde kabaca iki döneme ayrılmak- tadır. Ahlaki dönemde Platon’un Akademisi ve Aristoteles’in Lisesine ilaveten adından söz ettiren üç düşünce akımı göze çarpmaktadır. Bunlar Stoacılık, Epikürosçuluk ve Şüpheciliktir. Dini dönemde ise, bir sonraki ünitede ele alınacak olan “Yeni-Platonculuk” etkilidir.


#85

SORU:

Stoa ne demektir?


CEVAP:

Stoa Yunancada yüksek sütunlu galeri, sundurma anlamına gelmektedir. Stoacılık tabiri buradan gelmektedir.


#86

SORU:

Stoacıların felsefesi hangi akımlardan etkilenmiştir?


CEVAP:

Stoacılık kendisinden sonra gelen düşünceleri etkilediği gibi, kendisinden önceki bazı öğretilerin de etkisi altında kalmıştır. Bu kapsamda, Stoacıların felsefesini biçimlendirdiği söylenebilecek çok sayıda kaynağa işaret etmek mümkündür. Bunlar Herakleitos, Sokrates ve Kinik okuludur. Demokritos’un da Stoacılığın oluşumu üzerinde etkisi olduğu iddia edilebilir.


#87

SORU:

Stoacılığın evreleri nelerdir ve bu evrelerin kurucuları kimler olmuştur?


CEVAP:
  • Stoacılığın birinci evresi genellikle “eski Stoa” ya da “eski Stoacılık” olarak anılmaktadır. Eski Stoacıların en ünlüsü şüphesiz okulun kurucusu olan Kıbrıslı Zenon’dur.
  • Stoacılığın ikinci evresi “orta Stoa” olarak isim lendirilmektedir. Orta Stoa’nın başlıca iki temsilcisi vardır. Bunlar Panaitios ve Poseidonios’tur.

    Üçüncü evre Stoa düşüncesi ise “yeni Stoa” veya “Roma Stoası” olarak adlandırılmaktadır. Stoacılığın bu son döneminin en ünlü simaları arasında özellikle üç isim öne çıkmaktadır. Bunlar Seneca, Epiktetos ve Marcus Aurelius’tur


#88

SORU:

Yeni Stoa dönemini diğer dönemlerden ayıran özellik nedir?


CEVAP:

Bu dönem, Stoa düşüncesinin en dikkat çekici yönlerinden
birini de yansıtmaktadır. Stoacı yaşam öğretisi toplumun her
katmanından insanı cezbetmiştir. O kadar ki bir köle ile bir imparator aynı düşünceye bağlanabilmiştir. (Stoa ekolüne mensup filozoflardan Epiktetos bir köle, Marcus Aurelius ise bir imparatordur.)


#89

SORU:

Kiniklerler ve Stoacılar hangi bakımdan birbirlerinden ayrışırlar?


CEVAP:

Stoacıların özellikle “doğaya uygun yaşam” olarak özetlenebilecek ahlaki öğretileri büyük oranda Kinik okulunun etkisi altında biçimlenmiştir. Fakat Zenon Kinik öğretilerini aynen benimsemiş değildir. Kinikler erdemin doğal bir yaşam sürdürmeyi gerektirdiği iddiasına dayanarak toplumdan uzak durmayı salık vermişlerdir. Stoacılık ise doğaya uygun yaşam fikrini benimsemekle birlikte toplumsal hayattan uzak durmayı zorunlu görmemiştir.


#90

SORU:

Stoacılar Kinikler'den farklı olarak özgürlüğü nasıl yorumlar?


CEVAP:

Stoacılar tıpkı Kinikler gibi insanın özgürlüğünü, onun erdemliliği ile özdeşleştirmektedirler. Yalnız şu kadarını eklemek gerekir ki Stoacılar Kiniklerde olduğu gibi bütün uygarlık unsurlarını katı bir şekilde reddetme taraftarı değildirler. Özgür insan erdemli insandır ve onlara göre özgürlük kayıtsızlığı gerektirir. Özgürlük duygulardan, arzulardan bağımsız olmak, bunlara karşı kayıtsız kalabilmek demektir. Bununla birlikte, Stoacıların özgürlüğe atfettiği anlama dikkat etmekte fayda vardır. Onlar kadercidirler. Kader, sonsuza değin kendi kendini tekrar eden kozmik bir döngünün ifadesidir. İnsan değiştiremeyeceği kadere itaat ede- rek, en azından onun karşısında kayıtsız kalarak özgürlüğe, dolayısıyla da mutluluğa ulaşabilir.


#91

SORU:

Stoacılar'ın Demokritos'la ne tür benzerlikleri ve farklılıkları vardır?


CEVAP:

Stoacılar materyalisttirler. Materyalizmi benimsemiş olmaları Demokritos’un etkisine işaret etmektedir. Bununla birlikte, onların Demokritos’tan ayrıldıkları önemli noktalar var. Örneğin Demokritos’a göre evrendeki tüm hadiseler zorunluluğun bir so- nucudur ve zorunluluk evrende bir amacın (telos) olmadığını göstermektedir. Bu nedenle Demokritos evrenin teleolojik bir yöntem dâhilinde açıklanmasına karşıdır. Stoacılar ise zorunluluğu kabul etmekle birlikte ona kader adını vermektedirler. Bunu, şüphesiz, zorunluluğun bir amaç doğrultusunda mevcut olduğu şeklinde yorumlamak gerekecektir.


#92

SORU:

Stoacılar, Kıbrıslı Zenon’u takip ederek, felsefeyi hangi üç başlık altında incelemişlerdir?


CEVAP:

Stoacılar, Kıbrıslı Zenon’u takip ederek, felsefeyi üç başlık altında incelemiştir: mantık, fizik ve ahlak. Mantık, doğru bilgiye ulaşmanın aracı olarak tasarlanmıştır ve “doğru bilgiye ulaşmanın yöntemi nedir?”, “bilgimizin kaynağı ve sınırları nelerdir?” gibi soruları ele alır. Fizik, evrenin yapısı ve temel yasaları ile ilgili sorunları çözüme kavuşturma çabasındadır. Ahlak ise insanı mutluluğa götürecek olan yolu bulmaya çalışmaktadır.


#93

SORU:

Eski Stoa ekolüne göre, düşünme ve konuşmanın nasıl oluştuğunu savunurlar?


CEVAP:

Eski Stoa ekolüne göre, düşünme ve konuşma doğuştan getirilmiş şeyler değildir. Bu yetenekler insanın doğumundan itibaren uzun bir süre içerisinde gelişirler. Ruh, başlangıçta tabula rasa (boş levha) gibidir. Bu iddia John Locke’un empirist teorisinin bir öncüsü olarak da kabul edilebilir.


#94

SORU:

Nominalizm nedir?


CEVAP:

Stoacıların deneyciliği onları nominalist bir yaklaşıma sevk etmiştir. Nominalizm “adcılık” demek olup yalnız tikellerin gerçek olduğuna, tümellerin ise birer isimden ibaret bulunduğuna yönelik düşünceye verilen isimdir.


#95

SORU:
Panteizm nedir?


CEVAP:

Tanrı ile evreni bir ve aynı gören dinî düşünceye verilen isimdir.


#96

SORU:

Kozmik-döngü nedir?


CEVAP:

Kozmik-döngü, Stoa düşüncesinin ayırt edici fikirlerinden biri olup evrenin yaratıcı bir ateş olan Tanrı’dan geldiği ve her defasında ona geri döndüğü inancını temsil etmektedir. Kozmik-döngü inancına göre, evren sürekli bir oluş ve bozuluş içerisindedir. Oluş ve bozuluş arasında cereyan eden süreç (örneğin insanların yaşamı, yıldızların hareketleri vs.) bir önceki süreçle birebir aynıdır.


#97

SORU:

Stoacılar kaderi nasıl yorumlarlar?


CEVAP:

Stoacılar açısından, kader nedensiz ve keyfî bir süreç değildir, o amaçlı ve planlı-programlı bir gerçekliktir.


#98

SORU:

Stoacılar Tanrı'yı materyalizm çerçevesinde nasıl yorumlarlar?


CEVAP:

Stoacıların materyalizmi herhangi bir istisnaya yer vermez. Tek gerçekliğin madde olduğu yönündeki temel ilkeleri Tanrı’yı ve ruhu da kapsar. Tanrı ve ruh da maddî yapıdadır. Doğa ile olan özdeşliği de Tanrı’nın maddî bir unsur olduğunu göstermektedir


#99

SORU:

Stoacılar ahlakı nasıl yorumlarlar?


CEVAP:
Stoacılara göre, erdem hakkındaki bilgiye sahip olmakla onu hayata aktarmak arasında zorunlu bir bağlantı vardır. Başka bir deyişle, bilmek uygulamak demektir.

#100

SORU:

Stoacılar insan mutluluğunun ya da mutsuzluğunun sebebini neye bağlarlar?


CEVAP:

Stoacılar insanı içinde yaşadığı koşulların değil, bunlar karşısındaki tutumunun mutlu veya mutsuz ettiğini düşünür.


#101

SORU:

Stoa ahlakı ödev kavramına nasıl bir anlam yükler?


CEVAP:

Stoa ahlakının ödev kavramına yüklediği anlam dikkat çekicidir. Onlara göre bir eylemi ahlaki yapan şey, o eylemin dayandığı düşüncedir. Eylemin doğurması muhtemel olan sonuca değil, onun hayata aktarılmasını sağlayan düşünceye ve niyete bakmak gerekir. Niyet ödev ile uyumlu değilse o eylem, sonucu ne olursa olsun, ahlaki olarak kabul edilemez.


#102

SORU:

Stoacıların dünya devleti fikri onların hangi özelliklerinden kaynaklanır?


CEVAP:

Stoacıların “dünya devleti” fikri onların ortak bir insan doğasının mevcut olduğuna yönelik inançlarına dayanmaktadır.


#103

SORU:

Stoacılığın eşitlik ideali üzerine kurulan bu devlet ve toplum anlayışına örnek olan uygulamaları nelerdir?


CEVAP:

Örneğin Kıbrıslı Zenon toplum içinde kadının ortak olması gerektiğini düşünmektedir. Ona göre, kadınlar ve erkekler aynı şeyleri giymelidirler. Para ortadan kalkmalı, mahkemeler lağvedilmeli, evlilik yasaklanmalı, geleneksel eğitime son verilmelidir.