İNSAN DAVRANIŞI VE SOSYAL ÇEVRE I Dersi BEBEKLİK DÖNEMİ soru cevapları:

Toplam 50 Soru & Cevap
PAYLAŞ:

#1

SORU:

Gelişim nedir?


CEVAP:

Gelişim, büyüme, olgunlaşma, öğrenme ve
yaşantı sonucu b-reyde gözlenen nitelik ve nicelik
boyutlarındaki değişiklikler içermekte olup çok boyutlu ve
disiplinler arası bir alandır.


#2

SORU:

İnsanın gelişim kaç boyuttan oluşmaktadır?


CEVAP:

İnsanın gelişimi;
• Bedensel gelişim,
• Bilişsel/zihinsel gelişim ve
• Sosyo-duygusal gelişim olmak üzere temel üç
boyuttan oluşan karmaşık bir süreçtir.
Literatürde kimi kaynaklar;
• Algısal gelişim ile
• Ahlak gelişimini de bu süreçlere dahil
etmektedir.


#3

SORU:

Bedensel gelişim nedir?


CEVAP:

Bedensel gelişim; gelişimin kalıtsal temellerini
içerir. Bir bütün olarak insan vücudunun büyümesi, motor
gelişim ve vücut duyu sistemlerindeki değişiklikler, cinsel
gelişim, sağlık, beslenme, uyku gibi bedensel gelişim
süreçlerini kapsar.


#4

SORU:

Bilişsel gelişim nedir?


CEVAP:

Bilişsel gelişim; düşünme, öğrenme, hatırlama,
yargıda bulunma, problem çözme ve iletişim ile ilgili
bütün bilişsel süreçlerdeki değişimleri içerir. Bilişsel
gelişime etkileri nedeniyle kalıtımsal ve çevresel etkenler
de bilişsel gelişim süreci kapsamında ele alınır.


#5

SORU:

Sosyo-duygusal gelişim nedir?


CEVAP:

Sosyo-duygusal gelişim; bütün olarak insanda
duygu gelişimini kapsar. Sevgi, bağlılık, güven, güvenlik
duyguları bir bütün içinde yer alır. Benlik ve özerklik
gelişimi, duygusal rahatsızlık, stres ve tepkisel davranışlar
da duygusal gelişim süreçleri içindedir.
Sosyal gelişim süreci ise ahlak gelişimini, yaşıtlarıyla ve
aile üyeleriyle ilişkilerini içermektedir. Evlilik, anne-baba
olma, çalışma, mesleki roller ve iş yaşamı gibi çeşitli
yönler de sosyal gelişim süreci içinde yer alır.


#6

SORU:

Gelişim dönemleri kaça ayrılır?


CEVAP:

Gelişim dönemleri şöyle sıralanabilir:
• Doğum öncesi dönem,
• Bebeklik dönemi,
• Okul öncesi dönem,
• Orta çocukluk,
• İlk ergenlik,
• Geç Ergenlik,
• Genç yetişkinlik,
• Yetişkinlik,
• Yaşlılık.


#7

SORU:

Doğumla birlikte gelen özellikler nelerdir?


CEVAP:

Bebek aşağıda kısaca açıklanan beceriler ile
birlikte doğar:
• Görme duyumu oldukça gelişmiştir. Her iki
gözünü bir tek nesne üzerine odaklayabilir,
hareket eden bir objeyi izleyebilir ve bazı renkleri
ayırt edebilir. En önemlisi insan yüzüne özellikle
ilgi gösterir ve ilk iki hafta içinde göz göze
bakabilir beceriye erişir.
• Yenidoğan bebeklerin kulağı çok geniş bir ses
bandına tepkide (spektrum) bulunabilir. Gerçekte
bebeğin en fazla duyarlılık gösterdiği ses insan
sesidir. İnsan sesindeki perde ve şiddet
değişikliğinin farkına varabilen bebek, kısa bir
süre içinde “aşina” olan sesle “yabancı” olan sesi
ayırt edebilir. Ayrıca, yenidoğan bebek sesin
geldiği yönü algılayabilme yeteneğini de
beraberinde getirdiğinden, başını sesin geldiği
yöne çevirerek uygun davranışı gösterebilir.
• Bebekler, koklama ve tat alma duyu organları da
oldukça gelişmiş olarak dünyaya gelirler.
Birbirinden farklı kokuları ve temel tatları
kolaylıkla ayırt edebilirler.
• Yapılan araştırmalar yenidoğan bebeğin hem
operant (sebep-sonuç ilişkisine dayanan)
koşullanma hem de klasik koşullanma yoluyla
öğrenebildiğini göstermiştir.
• Bebek duyu organlarının doğuştan itibaren
hemen hemen mükemmel bir biçimde isleyişinin
yanı sıra, kendisini besleme konusunda son
derece yararlı bazı refleksleri de beraberinde
getirir. Bunların başında emme refleksi gelir.
Annesinin memesini veya emziği dudağında
hisseden bebek hemen emmeye başlar. Bu refleks
o kadar kuvvetlidir ki emecek birşey bulamayan
çocuk parmağını emer.


#8

SORU:

Bebeklik döneminde bedensel büyüme ve gelişme
neleri kapsamaktadır?


CEVAP:

Bedensel gelişim; bedeni oluşturan tüm
organların gelişmesi, boyun uzaması, kilonun artışı,
kemiklerin gelişimi, dişlerin çıkması ve değişmesi, kas,
beyin ve tüm sistemler (sinir, sindirim, dolaşım, solunum,
boşaltım) ile duyu organlarının gelişimidir.


#9

SORU:

Bebeğin ilk iki yılında fiziki gelişim nasıl olmaktadır?


CEVAP:

Bebeğin yaşamının ilk iki yılındaki fiziki gelişimi
kapsamlıdır. Yeni doğmuş bebeklerin başları, bedenlerinin
diğer kısımlarına kıyasla oldukça geniştir. Boyunlarında
çok az güç vardır ve başlarını tutamazlar, ama bazı temel
reflekslere sahiptirler. 12 ay içerisinde, bebekler herhangi
bir yere oturabilir, ayakta durabilir, eğilebilir, tırmanabilir
ve genellikle yürüyebilir hâle gelirler. İkinci yıl boyunca,
büyüme yavaşlar fakat koşma ve tırmanma gibi
faaliyetlerde ilerleme hızlıdır.


#10

SORU:

Bebeklerin vücut oranlarındaki değişim nasıl
olmaktadır?


CEVAP:

Çocuğun genel büyüklüğü arttıkça, vücut
parçaları farklı oranlarda büyür. Bu değişiklikleri iki
büyüme düzeni tanımlar:
• ”Baştan ayağa” olarak ifade edilen sefalokaudal
eğilimdir. Doğumdan önceki sürede baş vücudun
diğer parçalarına oranla çok daha hızlı gelişir.
Doğumda, baş tüm vücut uzunluğunun dörtte
birine sahipken bacaklar sadece üçte birini
oluşturmaktadır. 2 yaşında, baş vücudun beşte
birini oluştururken bacaklar yarısını oluşturur.
• “Yakından uzağa” doğru ifade edilen
proximodistal eğilimdir. Yani gövdenin
merkezinden dışarı doğru gerçekleşen
büyümedir. Doğum öncesinde; ilk olarak baş,
göğüs ve gövde, daha sonra kollar ve bacaklar ve
son olarak da eller ve ayaklar gelişir. Bebeklik
döneminde, kollar ve bacaklar, eller ve ayaklara
göre daha önde büyümeye devam eder.


#11

SORU:

Bebeklerin iskelet gelişimi nasıl olmaktadır?


CEVAP:

Aynı yaştaki çocuklar fiziksel olarak farklı hızda
gelişirler, bazıları diğerlerine göre daha hızlı bir şekilde
olgun vücut yapısına erişir. Fakat bir çocuğun vücut
büyüklüğü, fiziksel büyümesinin hangi oranda olduğunu
söylemek için yeterli değildir. Bir çocuğun fiziksel
olgunluğunu ölçmenin en ideal yolu vücuttaki kemiklerin
gelişimini ölçen iskelet yaşı yöntemini kullanmaktır.
İskelet, ilk olarak kıkırdak denilen yumuşak ve esnek bir
dokudan oluşmaktadır. Hamileliğin ilk altı haftasında,
kıkırdak hücreler sertleşerek kemiğe dönüşmeye başlar.
Bu süreç, çocukluk ve ergenlik dönemine kadar devam
eder. Kıkırdak hücreleri, sayısı çocukluk boyunca artan,
büyüme devam ettikçe incelen ve sonrasında kaybolan
epifizlerin büyüme plağında üretilir. İskelet yaşı,
kemiklerin röntgeni çekilerek görülebilecek olan
epifizlerin sayısı ve onların ne kadar kaynaştığına
bakılarak bulunabilir. Örneğin; Afrikalı-Amerikalı
çocuklar, iskelet yaşı bakımından Amerikalı çocuklardan
biraz daha ileride olma eğilimindedir ve kızlar fark
edilecek kadar erkeklerden daha ileridedir. Diğer
organların gelişimi bakımımdan da kızlar daha
avantajlıdır. Bu fiziksel olgunluk kızların tehlikeli çevre
etkenlerine karşı daha dirençli olmasını sağlar.


#12

SORU:

Bebeklerin diş gelişimi nasıl olmaktadır?


CEVAP:

Diş tabakalarının gelişimi doğum öncesi
dönemde başlar. Olgunlaşmasını tamamlayan dişler,
doğumdan sonra belli bir sırayla diş etlerini delerek çıkar.
İlk dişler yaklaşık olarak 6-10. ayda çıkmaktadır. Bazı
bebeklerde dişin ilk çıkışı 12. aya kadar olabilmektedir.
Dört yaşına doğru çocuğun tamamlanan bu dişlerine “süt
dişleri” adı verilir. Süt dişleri 20 adet olup 2-2.5 yaşına
kadar tamamlanır. Süt dişlerini tamamlayan çocuk yedi
yaşına geldiğinde süt dişleri çıkış sırasına göre düşmeye
başlar ve yerini kalıcı dişlere bırakır. On iki yaşına
geldiğinde ise çocuğun ağzında 28 adet kalıcı diş bulunur.
İlk düşen diş, genellikle alt, ön kesiciler olmaktadır.


#13

SORU:

Bebeklerin boy uzunluğu nasıl değişim
göstermektedir?


CEVAP:

Yaklaşık olarak ilk iki yılı kapsayan birinci
safrada bebek, çok hızlı bir şekilde kilo alır. Birinci yılda
boyu 25 cm-30 cm uzar ve aynı sürede kilosu üç katına
çıkar. İki yaşını dolduran çocuk, ergenlik dönemine dek
daha yavaş ancak düzenli bir şekilde yılda 5 cm-7 cm
uzar. Yeni doğmuş bir bebeğin ortalama boy uzunluğu 50
cm’dir.


#14

SORU:

Bebeklerin ağırlık durumu nasıl değişim
göstermektedir?


CEVAP:

Hayatın ilk birkaç gününde, bebeklerin çoğu
vücut ağırlığının %5-%7 arasında bir oranını emerek,
yutarak ve sindirerek kaybeder. Ardından, birinci ayın her
haftasında, ortalama 141,5 gr-170 gr arasında kilo alarak
hızlı bir şekilde büyür. 4 aylıkken, doğduklarındaki
ağırlıklarını ikiye, ilk doğum günlerinde ise yaklaşık
olarak üçe katlamışlardır. Bebekler, ilk yıl boyunca ayda
yaklaşık 2,5 cm uzar ve ilk doğum günlerinde de
doğdukları uzunluğun yaklaşık iki katı kadardırlar. İkinci
yılda büyüme oldukça azalır. Bebekler iki yaşına
geldiklerinde yaklaşık 12 kg-14,5 kg arasında olup ikinci
yıl boyunca ayda 0,11kg-0,23 kg arasında kilo almışlardır.
İki yaşında bir bebek yetişkin ağırlıklarının beşte birine
yaklaşmıştır. Ortalama 81cm-89 cm arasında boyu vardır
ki bu boy da yetişkinlik boyunun yaklaşık yarısıdır.


#15

SORU:

Bebeklerin kafatası gelişimi nasıl olmaktadır?


CEVAP:

Bu dönemde kafatası gelişimi beynin büyümesine
bağlı olarak gelişir. Yenidoğan bebeğin başı vücuduna
oranla daha büyük olup bu oran % kadardır. Yenidoğanın
baş çevresi ise yaklaşık olarak 35 cm’dir. Başın büyümesi
beyin büyümesini yansıttığı için tüm çocuklarda dikkatle
izlenmelidir. Yenidoğan bebeğin kafatası arasında altı tane
boşluk olup bu boşluklar “bıngıldak” (fontonel) adı verilen
“yumuşak noktalara” bölünmüştür. Boşluklar bebeğin iri
başının annenin dar olan doğum kanalından geçmesine
yardımcı olur. On fontonel olarak adlandırılan bebeğin
kafatasının üst kısmında yaklaşık olarak 2.5 cm’den biraz
daha büyük olan en büyük boşluk bulunmaktadır. Bu
boşluk, zamanla küçülür ve yaşamın ikinci yılında
kapanır. Diğerleri ön bıngıldaktan daha küçüktür ve daha
kısa zamanda kapanır. Kafatası kemikleri bir diğeriyle
birleştikçe, birleşme yerleri (sütunları) oluştururlar. Bunlar
beynin büyümesiyle ihtiyaç duyulan kafatası
genişlemesini gerçekleştirir.


#16

SORU:

Bebeklerin beyin gelişimi nasıl olmaktadır?


CEVAP:

Tek bir hücre olarak başlayan bebeğin, doğduğu
zaman yaklaşık olarak 100 milyar sinir hücresi (nöron)
barındıran bir beyne sahip olduğu tahmin edilmektedir.
Kapsamlı beyin büyümesi doğumdan sonra, bebeklik ve
izleyen dönemler boyunca devam eder. Bebeklikte beyin
hâlâ çok hızlı büyüdüğünden dolayı, bebeğin başı
düşmelerden ve diğer hasarlardan korunmalıdır. Bebeğin beyninin doğumda ağırlığı, beynin yetişkinliğindeki
ağırlığının yaklaşık olarak %25’idir. İkinci doğum
gününde, bu oran yaklaşık %75 olur. Fakat beynin
bölgeleri homojen bir biçimde olgunlaşmaz. Bebeklere ve
okul öncesi çağda bulunan çocuklara bakıcıları tarafından
yaşlarına uygun materyaller ve eğlenceli günlük rutinler
(paylaşılan bir öğün, saklambaç, yatmadan önce
aldırılacak bir duş) sunuldukça, deneyimler sonucu
beklenen beyin gelişimi erken yaşta ve doğal bir şekilde
gelişir. Elde edilen bu gelişim, yaşamın daha sonrasında
ortaya çıkan deneyime-bağımlı beyin gelişiminin temelini
oluşturmaktadır. Ayrıca, erken öğretmede acele edilmesi
beynin uyarıcılarına baskı kurarak ona zarar verebilir ve
böylece yaşama sağlıklı başlamak için gerekli olan günlük
deneyimlere beynin gösterdiği hassasiyet azalır.


#17

SORU:

Bebeklerin sinir gelişimi nasıl olmaktadır?


CEVAP:

İskelet sitemi gibi sinir sistemi de bebek
doğmadan tamamlanmıştır. Ancak zamanla sinir
hücrelerinin boyutları büyür ve sinir liflerinin bazıları
filizlenerek çoğalır. Liflerin üzerinde yer alan ve sinirsel
iletilerin sinir hücreleri tarafından beyine aktarılmasını ve
beyinden ilgili organlara iletilmesini hızlandıran miyelin
kılıfları, bebek doğduğunda henüz tam olarak
olgunlaşmamıştır. Miyelin kılıflarının gelişimi büyük
ölçüde ilk birkaç yıl içinde tamamlanır. Miyelinleşme
aracılığıyla beyin ve duyu organları arasında patikalar
oluşur. Sinirlerin ördüğü bu yollarla beyin, iskelet, kas
sistemlerinin birbiriyle iletişimi sağlanır ve çocuk hareket
eder.


#18

SORU:

Bebeklerde sindirim sistemi gelişimi nasıl olmaktadır?


CEVAP:

Bebek 2-3 aylık olana kadar tükürük bezi
fonksiyon görmez ancak ağız suyu akar. İlk birkaç ay
pankreas organındaki enzimler yetersiz olduğundan bazı
karbonhidratları ve yağları sindiremez. Mide-bağırsak
doğumda tamamen mikropsuzdur ancak doğduktan sonra
havadan, ağızdan aldığı mikroplarla bu temizlik bozulur.
Doğduğunda mide kapasitesi 30-60 cc’dir. Ancak yaşla
birlikte mide kapasitesi de büyüdüğünden alınması
gereken besin miktarı da bu oranda artar. Bebeklerin
midesi küçük olduğu için beslenme sırasında mide
kapasitesi oranında besin alımına dikkat edilmelidir.
Bebeğin çabuk acıkacağı göz önünde bulundurularak az ve
sık beslenmesi gerekir.


#19

SORU:

Bebeklerde solunum sistemi nasıl gelişmektedir?


CEVAP:

Bebeklerin solunum sistemleri
yetişkinlerinkinden farklıdır. Solunum yolları daha dar ve
kısadır. Bu nedenle daha fazla nefes alıp verirler. Yeni
doğmuş bebeğin dakikadaki solunum sayısı 40-60, üç
aylık bebeğin 35-40, bir yaşındaki bebeğin ise 30-35’tir.
Bu dönemdeki solunum hızı yüzeyseldir. Bebeklerin hızlı
solunumuna neden olan yatay durumdaki kaburga
kemikleridir. Bu nedenle bebek solunumu daha çok karın
kasları yardımı ile yapar. İlerleyen yaşlarda çocuğun
solunumu, gelişimiyle birlikte ilerler ve yetişkin
solunumuna yaklaşır.


#20

SORU:

Bebeklerin dolaşım sistemi nasıl gelişmektedir?


CEVAP:

Kalp herkesin kendi yumruğu büyüklüğünde olan
bir organdır. İnsan vücudunda bulunan en güçlü kas, kalp
kasıdır. Normal bir yetişkinin kalbi dakikada 60-70
arasında atar. Bir bebeğin kanında bebeği mikroplara karşı
koruyan antikorlar bulunur. Bu antikorlar bebeğe plesanta
aracılığıyla geçer.
Bebek doğduktan sonra ilk iki-üç ayda kızamık, kızıl,
kabakulak ve çocuk felci gibi bulaşıcı çocuk
hastalıklarından bu antikorlar yoluyla korunur, ancak bu
antikorlar üçüncü aydan sonra etkisini yitirdiği için gerekli
olan aşıların zamanında yapılması gerekir. Besinler ile
alınan temel maddeler ve solunum ile alınan oksijen, hücre
düzeyine kadar kan sayesinde iletilir.


#21

SORU:

Bebeklerin boşaltım sisteminin gelişimi nasıl
olmaktadır?


CEVAP:

Doğumdan hemen sonra bebeğin idrar yapması
beklenir. Ancak mesane tam gelişmediğinden, ilk günlerde
böbrekleri tam çalışmayabilir. Bebeğin idrar yapma sayısı
beslenme ve çevre koşullarına bağlı olarak değişkenlik
gösterebilir. Bebek günde 20 defadan fazla idrar yapar.
İdrar yapması yeterli sıvı aldığının bir göstergesidir.


#22

SORU:

Bebeklerin uyku düzeni nasıl olmaktadır?


CEVAP:

Tipik bir yenidoğan bebek günde yaklaşık olarak
18 saat uyur, fakat yenidoğan bebeklerin ne kadar
uyuduğu bebekten bebeğe çok farklılık gösterir. Söz
konusu aralık, yaklaşık olarak, 10 saat ile 21 saattir.
Uykuya ayrılan toplam zaman bir şekilde tutarlıdır. Bir
bebeğin uykusu çeşitli zamanlarda günde 7-8 saat uykudan
günde 3-4 kere birkaç saat uyuma şeklinde değişebilir. 6-9
aylık çocukların çoğu gün içerisinde iki kere kısa süreli
uyur. Bu dönemde, gecelerin çoğunu uyuyarak ve gün
boyunca zamanın çoğunu uyanık geçirerek yetişkine
benzer uyku düzenlerine daha yaklaşmış olurlar. 18 aylık
olduklarında ise çocuklar genellikle gün içerisinde bir defa
uykuya ihtiyaç duyarlar. 2 yaşındaki bir çocuğun ortalama
uyku ihtiyacı 12 ya da 13 saattir. 3-5 yaş arası çocuklarda
gün içerisindeki uyku ortadan kalkar. Aslında çocukluğun
her evresinde gereğinden çok uyuma, yetersiz uyumadan
daha iyidir. Çocuğun sağlık durumu, ikinci önemli
etkendir. Sağlıklı çocukların aynı yaştaki çelimsiz ve
hastalıklı çocuklara oranla daha az uykuya gereksinimleri
olacaktır.


#23

SORU:

Duyu nedir?


CEVAP:

Duyu, verinin duyu alıcılarıyla-gözler, kulaklar,
dil, burun ve deri -karşılıklı etkileşimi- sonucunda ortaya
çıkar.


#24

SORU:

İşitme duyusu kısaca nasıl açıklanabilir?


CEVAP:

İşitme duyusu, havadaki titreşim dalgalarının dış
kulakta toplanıp iç kulaktaki kemikler ve işitsel sinirlerle
beyin hücrelerine yönlendirilmesi yoluyla oluşur.
Yenidoğmuş bebeklerin yetişkinlere yakın bir keskinlikle
duyabildikleri belirlenmiştir.


#25

SORU:

Görme duyusu kısaca nasıl açıklanabilir?


CEVAP:

Görme duyusu, ışık ışınları gözlerle temas edince
retinada odaklanır ve optik sinirlerle beynin görme
merkezine taşınmasıyla ortaya çıkar.


#26

SORU:

Bebeklerde görme keskinliği nasıl gelişim
göstermektedir?


CEVAP:

Görme keskinliği; doğumdan hemen sonra
parlaklıktaki değişime duyarlıdırlar ve bu duyarlılık iki ay
içerisinde hızla gelişir. Yenidoğan bebekler 19 cm
uzaklıktaki nesneleri net görebilir. Dört aylıkken normal
bir yetişkin gibi görebilir.


#27

SORU:

Piaget’e göre bilişsel gelişim evreleri nelerdir?


CEVAP:

Piaget’e göre bilişsel gelişim evreleri şöyle
sıralanabilir:
• Duyu-motor dönemi,
• İşlem öncesi düşünce dönemi,
• Somut işlemler dönemi,
• Soyut işlemler dönemi.


#28

SORU:

Piaget’e göre 0-2 yaşın en belirgin özellikleri
nelerdir?


CEVAP:

Bebeğin düşüncesi algı ve hareketten oluşur.
Kendisini dış dünyadan ayırt etme. Nesnenin sürekliliğini
kazanma.


#29

SORU:

Bebeklerin ilk 5 ayında sosyo-duygusal gelişimi
nasıldır?


CEVAP:

Çocuk henüz kimseye bağlılık geliştirmiş
değildir. Bu aşamada, çocuk yabancılara ve kendini
besleyen herkese gülümser. Beş ay civarına doğru çocuk
kendisine bakan annesiyle özel bir bağlantı kurmaya
başlar; bağlılık dereceli olarak gelişir. Öğrenme
psikologları çocuğun annesine ve babasına bağlanmasını,
“öğrenme sonucu” ortaya çıkan bir davranış olarak görür.
Bu görüşe göre çocuk, beslenme ve bakım sonucu kendini
iyi hissetme duygusuyla anne-babasının yanında olmasını
çağrışım hâline sokar. Bilişsel gelişmeyi temel alan
psikologlar ise bağlanmanın temelinde çocuğun zihinsel
gelişmesini görür. Onlara göre çocuk nesnelerin sürekliliği
kavramını geliştirmeden, annenin ya da babanın her
zaman aynı kimse olduğunu kavrayamaz. Bu nedenle
bilişsel gelişim çocuğun sosyal ilişkilerinin temelini
oluşturur.


#30

SORU:

Çocuğun ilk yıllarında bağlanma güvenliğini etkileyen
faktörler nelerdir?


CEVAP:

Araştırmalar, bağlanma güvenliğini dört önemli
faktörün etkilediğini ortaya koymuştur:
• Erken dönemde tutarlı bir bakım veren kişinin
varlığı,
• Bakımın kalitesi,
• Bebeğin özellikleri,
• Ebeveynin içsel çalışma modellerini de kapsayan
aile koşulları.


#31

SORU:

Gelişim dönemleri açısından çocuk gelişimi nasıl gruplandırılır?


CEVAP:

Çocuk gelişimi doğum öncesi dönem, bebeklik, ilk çocukluk (okul öncesi) ve orta çocukluk (okul dönemi) dönemlerini kapsar. Ergen gelişimi ise ön ergenlik ve geç ergenlik dönemlerini içermektedir


#32

SORU:

Doğumla gelen özellikler nelerdir?


CEVAP:

1. Görme duyumu oldukça gelişmiştir.

2. Yenidoğan bebeklerin kulağı çok geniş bir ses bandına tepkide (spektrum)bulunabilir.

3. Bebekler, koklama ve tat alma duyu organları da oldukça gelişmiş olarak dünyaya gelirler.

4. Yapılan araştırmalar yenidoğan bebeğin hem operant (sebep-sonuç ilişkisine dayanan) koşullanma hem de klasik koşullanma yoluyla öğrenebildiğini göstermiştir.

5. Bebek duyu organlarının doğuştan itibaren hemen hemen mükemmel bir biçimde isleyişinin yanı sıra, kendisini besleme konusunda son derece yararlı bazı refleksleri de beraberinde getirir. Bunların başında emme refleksi gelir


#33

SORU:

Kız ve erkek çocukların bedensel gelişim farklarını nelerdir?


CEVAP:

Bedensel gelişim açısından ilk bebeklik döneminde erkekler kızlara oranla daha ağır ve daha uzun boyluyken büluğ çağına kadar her iki cinsiyette de gelişim hızı, aynı oranda seyreder. Ancak kız çocukları daha erken büluğa ererler ve yaşıtları olan erkeklerden daha gelişmiş duruma gelirler. Büluğ çağının sonunda ise erkekler bu farkı kapatırlar. Bedensel gelişim bireyin kişilik gelişiminin de temelini oluşturur. Bu yüzden bireyin yaşamında bedensel gelişim oldukça önemlidir


#34

SORU:

Sefalokaudal eğilim ve proksimodistal eğilim nedir?


CEVAP:

Sefalokaudal Eğilim (Cephalocaudal Gradient): Gelişim eğilimi bebek ve çocukların baş ve beyinlerinin bacakları ve ayaklarından daha hızlı gelişmesini sağlayan insan gelişimindeki baştan ayağa ilerleyen eğilimdir.

Proksimodistal Eğilim (Proximodistal Trend): Gelişmenin merkezden dışarıya doğru bir yön izlemesi. Örneğin, önce omuz kasları sonra kol kasları gelişir.


#35

SORU:

Çocuğun fiziksel olgunluğunu ölçmenin en doğru yolu nedir?


CEVAP:

Aynı yaştaki çocuklar fiziksel olarak farklı hızda gelişirler, bazıları diğerlerine göre daha hızlı bir şekilde olgun vücut yapısına erişir. Fakat bir çocuğun vücut büyüklüğü, fiziksel büyümesinin hangi oranda olduğunu söylemek için yeterli degildir. Bir çocuğun fiziksel olgunluğunu ölçmenin en ideal yolu vücuttaki kemiklerin gelişimini ölçen iskelet yaşı yöntemini kullanmaktır. İskelet, ilk olarak kıkırdak denilen yumuşak ve esnek bir dokudan oluşmaktadır. Hamileliğin ilk altı haftasında, kıkırdak hücreler sertleşerek kemiğe dönüşmeye başlar. Bu süreç, çocukluk ve ergenlik dönemine kadar devam eder.


#36

SORU:

Süt dişleri nedir?


CEVAP:

İlk dişler yaklaşık olarak 6-10. ayda çıkmaktadır. Bazı bebeklerde dişin ilk çıkışı 12. aya kadar olabilmektedir. Dört yaşına doğru çocuğun tamamlanan bu dişlerine “süt dişleri” adı verilir. Süt dişlerini tamamlayan çocuk yedi yaşına geldiğinde süt dişleri çıkış sırasına göre düşmeye başlar ve yerini kalıcı dişlere bırakır.


#37

SORU:

Bebeklerin sindirim sistemi gelişimi nasıl ilerlemektedir?


CEVAP:

Bebek 2-3 aylık olana kadar tükürük bezi fonksiyon görmez ancak ağız suyu akar. İlk birkaç ay pankreas organındaki enzimler yetersiz olduğundan bazı karbonhidratları ve yağları sindiremez. Mide-bağırsak doğumda tamamen mikropsuzdur ancak doğduktan sonra havadan, ağızdan aldığı mikroplarla bu temizlik bozulur. Doğduğunda mide kapasitesi 30-60 cc’dir. Ancak yaşla birlikte mide kapasitesi de büyüdüğünden alınması gereken besin miktarı da bu oranda artar. Bebeklerin midesi küçük olduğu için beslenme sırasında mide kapasitesi oranında besin alımına dikkat edilmelidir. Bebeğin çabuk acıkacağı göz önünde bulundurularak az ve sık beslenmesi gerekir.


#38

SORU:

Motor gelişim nedir? İnce ve kaba motor hareketlere örnek veriniz.


CEVAP:

Motor gelişim hem kaba motor becerileri hem de ince motor becerileri uygulayabilme yeteneğindeki ilerleme ve değişimi ifade etmektedir. Motor gelişim hem genellikle kaba motor beceriler olarak anılan emekleme, yürüme, koşma ve bisiklet sürme gibi hareket becerilerini hem de genellikle ince motor becerileri olarak anılan nesneleri kavrama, kaldırma, bir boya kalemini ya da kurşun kalemi tutma, dikiş iğnesine iplik geçirme gibi becerileri kapsar.


#39

SORU:

Yeni doğan bebeklerde görme duyusu nasıldır?


CEVAP:

Doğumdan hemen sonra parlaklıktaki değişime duyarlıdırlar ve bu duyarlılık iki ay içerisinde hızla gelişir. Yenidoğan bebekler 19 cm uzaklıktaki nesneleri net görebilir. Dört aylıkken normal bir yetişkin gibi görebilir


#40

SORU:

Nesnelerin değişmezliği kavramını açıklayınız.


CEVAP:

Önceleri bebek için nesne ancak kendi görsel alanı içindeyken vardır. Nesne ortadan kaldırılınca, nesnenin yok olduğunu, artık var olmadığını düşünür. Eline aldığı topun ya da çıngırağın, on dakika önce eline aldığı aynı çıngırak ya da top olduğunu bebek bilmez. Onun için her an dünya yeni baştan var olur ve duyu organlarının dışında bir dünyanın varlığı düşünülemez. Bir yaşına doğru çocuk nesnenin değişmezliği kavramını anlamaya başlar ve göz önünden kaldırılan bir nesneyi, etrafına veya masanın altına bakarak arar. İki yaşına doğru bebek dış nesne ve olayların iç temsilcilerini geliştirmeye başlar. Nesnelerin sürekli olduğunu ve göz önünden kaldırılınca bile var olmaya devam ettiklerini anlar ve bu nesneyi bir süreçle temsil etmeye başlar. Böyle bir iç temsil süreci, kavram ve dil gelişiminin başlangıcını oluşturur.


#41

SORU:

Jean Piaget’in kramında yer alan dönemleri ve yaş aralıkları nelerdir?


CEVAP:

0-2 yaş duyu-motor dönemi

2-6 yaş işlem öncesi düşünme dönemi

6-12 yaş somut işlemler dönemi

12-18 yaş soyut işlemler dönemi


#42

SORU:

Çocukların gelişimsel yolda nadiren yalnız başlarına ilerlediğini, daha çok uzman bir ebeveyn eşliğinde ilerlediğini savunan düşünür kimdir?


CEVAP:

Lev Vygotsky, Piaget tarafından geliştirilen kurama alternatif bir sosyokültürel bilişsel gelişim kuramı öngörmüştür. Piaget’ye göre çocuk hızla ilerleyen yalnız bir maceracıdır; ancak Vygotsky’e göre ise çocuklar gelişimsel yolda nadiren yalnız başlarına ilerler, daha çok uzman bir ebeveyn eşliğinde yürürler.


#43

SORU:

Açık bellek ve örtük bellek kavramları nedir?


CEVAP:

Açık bellek; bireylerin bilinçli olarak bildikleri ve ifade ettikleri gerçekleri ve yaşantıları içeren bellek. Örtük bellek; bilinçli hatırlamanın olmadığı bellektir. Becerilerin otomatik olarak sergilenen rutin süreçlerin hatırlanmasını içerir.


#44

SORU:

Fagan Bebek Zekâ Testi hakkında bilgi veriniz.


CEVAP:

Bu test, bebeğin nesnelerin özelliklerini kodlama, nesneler arasındaki benzerlik ve farklılıkları bulma, zihinsel tasarımlar oluşturma ve bu tasarımları geri çağırma gibi yollarda bilgi işleme becerisine odaklanmaktadır. Örneğin zekâyı yordamak için bebeklerin tanıdık bir nesneye bakma süreleri ile yeni bir nesneye bakma sürelerini kullanır. Yakın bir zamanda yapılan bir çalışma, 3 ya da 6 aylıkken değerlendirilen çalışmanın, 32 aylıkken değerlendirilen sözel beceriler ve zekâ ile ilişkili olduğunu açığa çıkarmıştır.


#45

SORU:

Bebeklerin dil gelişiminde iki sözcüklü cümleler hangi dönemde beklenir?


CEVAP:

İlk sözcükler genellikle birinci yılın sonlarında kullanılmaya başlar. 9–18 aylar arasında iki sözcükle farklı anlamların ifade edildiği cümlelerin kurulduğu dönem başlar.


#46

SORU:

Özel bağlılık devresi nedir? hangi dönemde görülür?


CEVAP:

5-10 ay: Özel bağlılık devresi. Çocuk kendisine bakan kimseye, çoğunlukla anneye özel bir bağlılık geliştirir, ona daha çok gülümser, o yanından ayrıldığı zaman huzursuz olur, aşina olmayan sosyal durumlarda sığınılacak bir kucak olarak onu görür.


#47

SORU:

Bağlanma güvenliğinin dört faktörünü sayınız.


CEVAP:

Araştırmalar, bağlanma güvenliğini dört önemli faktörün etkilediğini ortaya koymuştur:
1. Erken dönemde tutarlı bir bakım veren kişinin varlığı
2. Bakımın kalitesi
3. Bebeğin özellikleri
4. Ebeveynin içsel çalışma modellerini de kapsayan aile koşulları


#48

SORU:

Bebeklerde benlik gelişimi nasıl başlar ve gelişir?


CEVAP:

Benlik gelişimi, doğumda bebeklerin çevrelerinden fiziksel olarak ayrı olduklarını dolaylı olarak duyumsamaları ile başlar ve ilk aylar boyunca gelişir. İkinci yılın sonunda, çocuklar benliğin fiziksel özelliklerinin açık bir şekilde farkına vardıkça kendini tanıma ortaya çıkar. Buna rağmen, bu dönemde çocuklar kendi beden ölçülerine dair objektif bir anlayıştan yoksundurlar.


#49

SORU:

Ahlak nedir?


CEVAP:

Ahlak, kişinin doğuştan getirdiği gizil güçler ile toplumda var olan iyi-kötü ya da doğru-yanlış gibi kavramların, kişinin kendisi tarafından oluşturulan “huy”, “inanç”, “tutum” ve “âdet” gibi, özellikle manevi varlığını belirleyen davranışların tümü olarak ifade edilir.


#50

SORU:

Çocukların doğuştan saf ve temiz olduklarını, ancak yetişkinlerin müdahalesi sonucu ahlak dışı davranışları öğrendiklerini savunan öğreti kime aittir? Günümüzde bu öğretinin temsilcisi kimdir?


CEVAP:

Jean Jaques Rousseau, çocukların doğuştan saf ve temiz olduklarını, ancak yetişkinlerin müdahalesi sonucu ahlak dışı davranışları öğrendiklerini savunur. Bu öğretinin, son önemli temsilcisi Jean Piaget’dir.