KAMU PERSONEL HUKUKU Dersi Memur Statüsü IV (Disiplin, Görevden Uzaklaştırma, Ceza Kovuşturması, Mali Sorumluluk, Hizmetle İlişkinin Kesilmesi ve Emeklilik) soru cevapları:
Toplam 20 Soru & Cevap#1
SORU:
Memur disiplin rejimi nedir?
CEVAP:
Memur disiplin rejimi, esas olarak kamu hizmetlerinin gereği gibi yürütülmesini sağlamak amacıyla memurların yasa ve diğer hukuki kurallara uymasını, zorunlu kıldığı konuları yapmasını ve yasaklara uymasını sağlamayı hedefleyen yaptırımlar bütünüdür.
#2
SORU:
Memur disiplin rejiminin ilkeleri nelerdir?
CEVAP:
Memurların disiplin rejiminin Anayasa, yasalar ve içtihatlarla belirlenen ilkeleri bulunmaktadır. Bu ilkeler ilgili yazında farklı türden sınıflandırılmakla birlikte temel ilkeler şunlardır; Kanunilik İlkesi, Ölçülülük İlkesi, Savunma Hakkının Dokunulmazlığı İlkesi, Aynı Fiil ve Hâle Birden Fazla Ceza Verilememesi İlkesi, Geçmişe Yürümezlik İlkesi, Lehte Olan Hükmün Uygulanması İlkesi, Şüpheden Sanık Yararlanır İlkesi, Bir Derece Hafif Ceza Verilmesi Yetkisi, Aleyhte Düzeltme Yasağıdır.
#3
SORU:
Memur disiplin rejiminin ilkelerinden biri olan lehte olan hükmün uygulanması ilkesi ne demektir?
CEVAP:
Lehte olan hükmün uygulanması ilkesi, kaynağını ceza hukukunun genel ilkelerinden alır. Genel olarak memur, disiplin suçunu oluşturan fiil ve durum ortaya çıktığı zamandaki yasa hükümleri çerçevesinde cezalandırılır. Ancak, henüz ceza süreci tamamlanmadan, yani ceza verilmeden önce, uygulanan hükmün değişmesi durumunda memurun lehine olan önceki hüküm ise önceki, yürürlükte olan ise yürürlükte olan hüküm uygulanır.
#4
SORU:
Devlet Memurları Kanunu'nda yer alan disiplin cezaları nelerdir?
CEVAP:
Devlet Memurları Kanunu’nda disiplin cezaları beş türe ayrılmıştır (madde 125). Yasa bu cezaları en hafifinden ağırına doğru sıralamıştır. Bu cezalar şunlardır: Uyarma, kınama, aylıktan kesme, kademe ilerlemesinin durdurulması, devlet memurluğundan çıkarma.
#5
SORU:
Uyarma cezasını gerektiren fiil ve hâller nelerdir?
CEVAP:
Uyarma cezasını gerektiren fiil ve hâller:
• Verilen emir ve görevlerin tam ve zamanında yapılmasında görev mahallinde kurumlarca belirlenen usul ve esasların yerine getirilmesinde, görevle ilgili resmî belge, araç ve gereçlerin korunması, kullanılması ve bakımında kayıtsızlık göstermek veya düzensiz davranmak,
• Özürsüz veya izinsiz olarak göreve geç gelmek, erken ayrılmak, görev mahallini terk etmek,
• Kurumca belirlenen tasarruf tedbirlerine riayet etmemek,
• Usulsüz müracaat veya şikâyette bulunmak,
• Devlet memuru vakarına yakışmayan tutum ve davranışta bulunmak,
• Görevine veya iş sahiplerine karşı kayıtsızlık göstermek veya ilgisiz kalmak,
• Belirlenen kılık ve kıyafet hükümlerine aykırı davranmak,
• Görevin iş birliği içinde yapılması ilkesine aykırı davranışlarda bulunmak.
#6
SORU:
Kınama cezasını gerektiren fiil ve hâller nelerdir?
CEVAP:
Kınama cezasını gerektiren fiil ve hâller şunlardır:
Verilen emir ve görevlerin tam ve zamanında yapılmasında, görev mahallinde kurumlarca belirlenen usul ve esasların yerine getirilmesinde, görevle ilgili resmî belge, araç ve gereçlerin korunması, kullanılması ve bakımında kusurlu davranmak,
• Eşlerinin, reşit olmayan veya mahcur olan çocuklarının kazanç getiren sürekli faaliyetlerini belirlenen sürede kurumuna bildirmemek,
• Görev sırasında amire hâl ve hareketi ile saygısız davranmak,
• Hizmet dışında Devlet memurunun itibar ve güven duygusunu sarsacak nitelikte davranışlarda bulunmak,
• Devlete ait resmî araç, gereç ve benzeri eşyayı özel işlerinde kullanmak,
• Devlete ait resmî belge, araç, gereç ve benzeri eşyayı kaybetmek,
• İş arkadaşlarına, maiyetindeki personele ve iş sahiplerine kötü muamelede bulunmak,
• İş arkadaşlarına ve iş sahiplerine söz veya hareketle sataşmak,
• Görev mahallinde genel ahlak ve edep dışı davranışlarda bulunmak ve bu tür yazı yazmak, işaret, resim ve benzeri şekiller çizmek ve yapmak,
• Verilen emirlere itiraz etmek,
• Borçlarını kasten ödemeyerek hakkında yasal yollara başvurulmasına neden olmak,
• Kurumların huzur, sükûn ve çalışma düzenini bozmak.
• Yetkili olmadığı hâlde basına, haber ajanslarına veya radyo ve televizyon kurumlarına bilgi veya demeç vermek.
#7
SORU:
Aylıktan kesme cezasını gerektiren fiil ve hâller nelerdir?
CEVAP:
Aylıktan kesme cezasını gerektiren fiil ve hâller şunlardır:
• Kasıtlı olarak verilen emir ve görevleri tam ve zamanında yapmamak, görev mahallinde kurumlarca belirlenen usul ve esasları yerine getirmemek, görevle ilgili resmi belge, araç ve gereçleri korumamak, bakımını yapmamak, hor kullanmak,
• Özürsüz olarak bir veya iki gün göreve gelmemek,
• Devlete ait resmî belge, araç, gereç ve benzerlerini özel menfaat sağlamak için kullanmak,
• Görevle ilgili konularda yükümlü olduğu kişilere yalan ve yanlış beyanda bulunmak, • Görev sırasında amirine sözle saygısızlık etmek,
• Görev yeri sınırları içerisinde her hangi bir yerin toplantı, tören ve benzeri amaçlarla izinsiz olarak kullanılmasına yardımcı olmak,
• Hizmet içinde Devlet memurunun itibar ve güven duygusunu sarsacak nitelikte davranışlarda bulunmak
#8
SORU:
Kademe ilerlemesinin durdurulması cezasını gerektiren fiil ve hâller nelerdir?
CEVAP:
Kademe ilerlemesinin durdurulması cezasını gerektiren fiil ve hâller şunlardır:
• Göreve sarhoş gelmek, görev yerinde alkollü içki içmek,
• Özürsüz ve kesintisiz 3 - 9 gün göreve gelmemek,
• Görevi ile ilgili olarak her ne şekilde olursa olsun çıkar sağlamak,
• Amirine veya maiyetindekilere karşı küçük düşürücü veya aşağılayıcı fiil ve hareketler yapmak,
• Görev yeri sınırları içinde herhangi bir yeri toplantı, tören ve benzeri amaçlarla izinsiz kullanmak veya kullandırmak,
• Gerçeğe aykırı rapor ve belge düzenlemek,
• Ticaret yapmak veya Devlet memurlarına yasaklanan diğer kazanç getirici faaliyetlerde bulunmak,
• Görevin yerine getirilmesinde dil, ırk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din ve mezhep ayrımı yapmak, kişilerin yarar veya zararını hedef tutan davranışlarda bulunmak,
• Belirlenen durum ve sürelerde mal bildiriminde bulunmamak,
• Açıklanması yasaklanan bilgileri açıklamak,
• Amirine, maiyetindekilere, iş arkadaşları veya iş sahiplerine hakarette bulunmak veya bunları tehdit etmek,
• Diplomatik statüsünden yararlanmak suretiyle yurt dışında, haklı bir sebep göstermeksizin ödeme kabiliyetinin üstünde borçlanmak ve borçlarını ödemedeki tutum ve davranışlarıyla Devlet itibarını zedelemek veya zorunlu bir sebebe dayanmaksızın borcunu ödemeden yurda dönmek,
• Verilen görev ve emirleri kasten yapmamak,
• Herhangi bir siyasi parti yararına veya zararına fiilen faaliyette bulunmak.
#9
SORU:
Devlet memurluğundan çıkarma cezasını gerektiren fiil ve hâller nelerdir?
CEVAP:
Devlet memurluğundan çıkarma cezasını gerektiren fiil ve hâller şunlardır:
• İdeolojik veya siyasi amaçlarla kurumların huzur, sükûn ve çalışma düzenini bozmak, boykot, işgal, kamu hizmetlerinin yürütülmesini engelleme, işi yavaşlatma ve grev gibi eylemlere katılmak veya bu amaçlarla toplu olarak göreve gelmemek, bunları tahrik ve teşvik etmek veya yardımda bulunmak,
• Yasaklanmış her türlü yayını veya siyasi veya ideolojik amaçlı bildiri, afiş, pankart, bant ve benzerlerini basmak, çoğaltmak, dağıtmak veya bunları kurumların herhangi bir yerine asmak veya teşhir etmek,
• Siyasi partiye girmek,
• Özürsüz olarak bir yılda toplam 20 gün göreve gelmemek,
• Savaş, olağanüstü hâl veya genel afetlere ilişkin konularda amirlerin verdiği görev veya emirleri yapmamak,
• Amirlerine, maiyetindekilere ve iş sahiplerine fiili tecavüzde bulunmak,
• Memurluk sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici hareketlerde bulunmak,
• Yetki almadan gizli bilgileri açıklamak,
• Siyasi ve ideolojik eylemlerden arananları görev mahallinde gizlemek,
• Yurt dışında Devletin itibarını düşürecek veya görev haysiyetini zedeleyecek tutum ve davranışlarda bulunmak,
• 5816 sayılı Atatürk Aleyhine İşlenen Suçlar Hakkındaki Kanun’a aykırı fiilleri işlemek.
• Terör örgütleriyle eylem birliği içerisinde olmak, bu örgütlere yardım etmek, kamu imkân ve kaynaklarını bu örgütleri desteklemeye yönelik kullanmak ya da kullandırmak, bu örgütlerin propagandasını yapmak.
#10
SORU:
Disiplin cezası vermeye yetkili mercii neresidir?
CEVAP:
Devlet Memurları Kanunu ile disiplin cezası verecek merciler disiplin cezasının türüne göre farklılaştırılmıştır (madde 126). Disiplin cezası vermeye yetkili merciler, kişi ve kurul olarak ayrılmıştır. Bu çerçevede uyarma, kınama ve aylıktan kesme cezaları disiplin amirleri tarafından verilir. Kademe ilerlemesinin durdurulması cezası ise memurun bağlı olduğu kurumdaki disiplin kurulunun kararı alındıktan sonra atamaya yetkili amirler, il disiplin kurullarının kararlarına dayanan hâllerde valiler tarafından verilir. Diğer yandan, devlet memurluğundan çıkarma cezası, amirlerin bu yoldaki isteği üzerine, memurun bağlı bulunduğu kurumun yüksek disiplin kurulu kararı ile verilir.
#11
SORU:
Disiplin soruşturmasının açılmasında belirli zamanaşımı süreleri var mıdır?
CEVAP:
Disiplin soruşturmasının açılmasında belirli zamanaşımı süreleri bulunmaktadır (madde 127). Disiplin suçunu işleyen memurlar hakkında fiil ve hallerin işlendiğinin öğrenildiği tarihten itibaren; (1) uyarma, kınama, aylıktan kesme ve kademe ilerlemesinin durdurulması cezalarında bir ay içinde disiplin soruşturmasına, (2) memurluktan çıkarma cezasında altı ay içinde disiplin kovuşturmasına başlanmadığı takdirde disiplin cezası verme yetkisi zamanaşımına uğrar. Disiplin cezasını gerektiren fiil ve hâllerin işlendiği tarihten itibaren nihayet iki yıl içinde disiplin cezası verilmediği takdirde ceza verme yetkisi zamanaşımına uğrar.
#12
SORU:
Memurun görevden uzaklaştırılmasının koşulları nelerdir?
CEVAP:
Devlet Memurları Kanunu’na göre görevden uzaklaştırma, “Devlet kamu hizmetlerinin gerektirdiği hâllerde, görevi başında kalmasında sakınca görülecek Devlet memurları hakkında alınan ihtiyati bir tedbirdir” (madde 137). Yasa’ya göre, görevden uzaklaştırma, devlet kamu hizmetlerinin gerektirdiği hâllerde ve görevi başında kalmasında sakınca görülecek memurlar hakkında uygulanır. Bu çerçevede hakkında disiplin soruşturması ya da ceza kovuşturması yürütülen memurun görevde kalmasının kamu hizmetinin yürütülmesini engellemesi veya soruşturmanın selameti açısından sakınca doğurması durumlarında memurun görevden uzaklaştırılması esastır.
#13
SORU:
Memurları görevden uzaklaştırmaya yetkili makam hangisidir?
CEVAP:
Devlet Memurları Kanunu, memurları görevden uzaklaştırmaya yetkili olan makamları belirlemiştir (madde 138). Buna göre görevden uzaklaştırmaya yetkililer şunlardır; (1) atamaya yetkili amirler; (2) bakanlık ve genel müdürlük müfettişleri; (3) illerde valiler; (4) ilçelerde kaymakamlar (ancak ilçe idare şube başkanları hakkında valinin muvafakati şarttır). Diğer yandan, valiler ve kaymakamlar tarafından alınan görevden uzaklaştırma tedbiri, memurun kurumuna derhâl bildirilmesi gerekir.
#14
SORU:
Hakkında görevden uzaklaştırma kararı olan memur hangi durumlarda göreve başlatılmak zorundadır?
CEVAP:
Devlet Memurları Kanunu belirli durumlarda amirin takdirine konu olmaksızın zorunlu olarak görevden uzaklaştırma tedbirinin ortadan kaldırılmasına ve göreve başlatılmasına hükmetmiştir. Yasa, memurların göreve başlatılmasının zorunlu olduğu durumları saymıştır. Buna göre, “Soruşturma veya yargılama sonunda yetkili mercilerce: a) Haklarında memurluktan çıkarmadan başka bir disiplin cezası verilenler; b) Yargılamanın men’ine veya beraatine karar verilenler; c) Hükümden evvel haklarındaki kovuşturma genel af ile kaldırılanlar; ç) Görevlerine ve memurluklarına ilişkin olsun veya olmasın memurluğa engel olmıyacak bir ceza ile hükümlü olup cezası ertelenenler; Bu kararların kesinleşmesi üzerine haklarındaki görevden uzaklaştırma tedbiri kaldırılır” (madde 143).
#15
SORU:
Memurların görevleri sebebiyle işlediği isnat edilen suçların ceza kavuşturmasında vatandaşlardan farklı usullere tabi olmasının gerekçesi nedir?
CEVAP:
Memurların görevleri sebebiyle işlediği isnat edilen suçların ceza kavuşturmasında vatandaşlardan farklı usullere tabi olması, esas olarak memurun şahsını korumak amacını gütmeyen bir uygulamadır. Bu uygulama, bir yandan memurların statü hukukuna bağlı olarak istihdam edilmesinin, diğer yandan da kamu hizmetlerinin sürekli ve düzenli olarak vatandaşlara sunulmasının bir gereğidir. İlk olarak memurların görevleri sebebiyle işlediği isnat edilen suçun farklı kovuşturma yöntemine tabi tutulması, memura verilmiş bir ayrıcalık değil, memurun statü hukukuna bağlı olarak istihdam edilmesinin bir gereğidir. Memur, yukarıda incelediğimiz gibi, statü hukukuna bağlı olarak istihdam edilir. Statü hukukunun temel unsurlarından bir tanesi, memurun, yasada gösterilen objektif durum ve koşullar ortaya çıkmadıkça yaşam boyu istihdamıdır. Memurun yaşam boyu istihdamı ancak nesnel güvence rejimi ile mümkündür. Bu doğrultuda memurun, görevi ile ilgili konularda keyfi olarak ceza kovuşturmasına muhatap kalması memurun statü güvencesine zarar verecek ve güvenceyi gevşetecektir. İkinci olarak kamu hizmetinin emek unsuru olarak memurlar, hizmetlerin vatandaşlara sürekli ve düzenli sunulmasının temel öznesidir. Kamu hizmetlerinin sürekli ve düzenli biçimde sunulması, memurun hizmetleri sunarken, görevi ile ilgili karşı karşıya kalacağı keyfi durum ve baskılardan korunmasını gerekli kılmaktadır.Memurun aldığı kararlar ve attığı imzalara karşı, kendi meslektaşları, iş sahipleri ve baskı gruplarından gelecek hareketlere karşı korunması şarttır. Aksi durumda bürokrasinin çarklarının işlemez hâle gelmesi ve karar verecek, imza atacak, kararları uygulayacak memur bulmada zorluk yaşanması, dolayısıyla kamu hizmetlerinin düzenli ve sürekli olarak vatandaşlara sunulmasının aksaması muhtemeldir.
#16
SORU:
Memurun genel usullere göre yargılanması ne demektir?
CEVAP:
Memurlar, görevleri ile ilgili olmayan suçları işlemeleri durumunda genel olarak vatandaşlar gibi kovuşturmaya ve yargılamaya tabidir. Bu suçlar, özel yasalarda belirtilen suçlar ve 4483 sayılı Yasa kapsamı dışındakilerdir ve bunlar genel usullere tabidir. Bu doğrultuda, bu tür suçları işleyen memurlar, genel hükümler çerçevesinde 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’na göre kovuşturulur ve yargılanırlar.
#17
SORU:
4483 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanun kimlere uygulanır?
CEVAP:
Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanun’un kişi yönünden kapsamı, 2. maddenin birinci fıkrasında belirtilmiştir. Buna göre, “Bu Kanun, Devletin ve diğer kamu tüzel kişilerinin genel idare esaslarına göre yürüttükleri kamu hizmetlerinin gerektirdiği asli ve sürekli görevleri ifa eden memurlar ve diğer kamu görevlilerinin görevleri sebebiyle işledikleri suçlar hakkında uygulanır.”
#18
SORU:
Memurların idareye karşı mali sorumluluğu ne demektir?
CEVAP:
Devlet Memurları Kanunu, memurların idareye karşı mali sorumluluğunu düzenlemiştir. Bu çerçevede “kişisel sorumluluk ve zarar” başlıklı 12. maddeye göre “Devlet memurları, görevlerini dikkat ve itina ile yerine getirmek ve kendilerine teslim edilen Devlet malını korumak ve her an hizmete hazır hâlde bulundurmak için gerekli tedbirleri almak zorundadırlar. Devlet memurunun kasıt, kusur, ihmal veya tedbirsizliği sonucu idare zarara uğratılmışsa bu zararın ilgili memur tarafından rayiç bedeli üzerinden ödenmesi esastır. Zararların ödettirilmesinde bu konudaki genel hükümler uygulanır. Ancak fiilin meydana geldiği tarihte en alt derecenin birinci kademesinde bulunan memurun brüt aylığının yarısını geçmeyen zararlar, kabul etmesi halinde disiplin amiri veya yetkili disiplin kurulu kararına göre ilgili memurca ödenir.”
Hüküm çerçevesinde memurlar görevlerini dikkat ve özen ile yerine getirmek, devlet malını korumak ve her an hizmete hazır hâlde bulundurmak için gerekli tedbirler almakla görevli ve yetkilidirler. Memurunun kasıt, kusur, ihmal veya tedbirsizliği sonucu idare zarara uğratılmışsa bu zararın ilgili memur tarafından rayiç bedeli üzerinden ödenmesi esastır. Rayiç bedelin tespitindeki usul ve esaslar ilgili Yönetmelik ile düzenlenmiştir. Diğer yandan, memurlara zararların ödettirilmesinde, genel hükümler, yani Borçlar Kanunu’nun hükümleri uygulanır. İdare, zararın tazmini için doğrudan memurun mali haklarında kısıntı ve kesinti yapamaz. Fiilin meydana geldiği tarihte, en alt derecenin birinci kademesinde bulunan memurun brüt aylığının yarısını geçmeyen zararlar, kabul etmesi hâlinde disiplin amiri veya yetkili disiplin kurulu kararına göre ilgili memurca ödenir. Diğer yandan, memur, maaşından kesinti yapılmasını kabul edebilir. Bu takdirde zarar, memurun maaşından kesilebilir. Bu suretle tahsil edilemeyen zararlar için dava ve/veya icra yoluna gidilir.
#19
SORU:
Memurların hizmetle ilişkisinin kesilmesine ilişkin durum ve koşullar nelerdir?
CEVAP:
Devlet Memurları Kanunu’nu da “memurluğun sona ermesi” başlıklı 4. bölümünde memurların hizmetle ilişkisinin kesilmesinin durum ve koşullarını hüküm altına almıştır. Yasa’nın 98. maddesinde memurların hizmetle ilişkisinin kesilmesine ilişkin durum ve koşullar şöyle sıralanmıştır;
(1)Memurluktan çıkarılma
(2)Memurluğa alınma şartlarından herhangi birini taşımadığının sonradan anlaşılması ya da sonradan kaybetmesi
(3)Memurluktan çekilme ve çekilmiş sayılma
(4)Memurun emekliye ayrılması
(5)Memurun ölümü Yasa’da yer alan bu hükümler yanında, Anayasa ve diğer yasalarda yer alan hükümlere göre memurlukla bağdaşmayan bir görevi memurun kabul etmesi durumunda hizmetle ilişkisi kesilir. Böylece son bir durum olarak (6) Memurun Görevle Bağdaşmayan Başka Bir Görevi Yapması eklenebilir.
#20
SORU:
Memurların emeklilik rejimleri ne şekilde düzenlenmiştir?
CEVAP:
Memurların emeklilik rejimi, 2006 tarihli 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile yeniden düzenlenmiştir. Bu doğrultuda önceden farklı kurum, yapı ve koşullar çerçevesinde var olan kesimlerin emeklilik sistemleri ile memurların emeklilik rejimleri tek yapı içerisinde birleştirilmiştir. Ancak, Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun memurların emeklilik rejimlerine ilişkin hükümleri, Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmiştir (Anayasa Mahkemesi Kararı, E. 2006/111, K. 2006/112). Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararı ile birlikte memurların emeklilik rejimleri, ikili bir yapı arz etmiştir. Emeklilik rejimi açısından, 1 Ekim 2008 öncesinde bir aylık memurluk hizmeti olanlar için 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu’nun ilgili hükümlerinin uygulanmasına devam edilmiş, bu tarihten sonra memur olanlara ise 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun uygulanması esası getirilmiştir. Bu çerçevede Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu’na bağlı olarak emeklilik hakları devam edenler“eski memurlar”, Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’na bağlı olarak devam edenler ise “yeni memurlar” olarak adlandırılmışlardır.