MEDYA SİYASET KÜLTÜR Dersi Yeni Medya, İnternet ve Demokrasi soru cevapları:
Toplam 20 Soru & Cevap#1
SORU:
Bilgi toplumu olgusunu açıklayınız.
CEVAP:
Son üç yüzyıldır geçerli olan sanayi uygarlığı ve sanayi toplumundan sonra 21. yüzyılda yeni bir uygarlık ve toplumsal yapı dönemine girildiğine ilişkin düşünce dünya geneline yayılmıştır. Bu yeni dönem çeşitli isimlerle anılmaktadır; endüstri sonrası toplum, postmodern toplum, bilgi toplumu ve enformasyon toplumu bu isimlerden bazılarıdır. Bilişim teknolojisine dayalı olarak şekillenmekte olan bilgi toplumunun temel özelliği sanayi toplumunda ön planda olan “maddi” ürünler yerine, bilgi toplumunda, bilişim teknolojisi sayesinde bilgi üretiminin önem kazanmasıdır. Bilgi toplumunda bilişimsel ve sistematize bilgi ve teknolojinin kitlesel üretimi gerçekleştirmesi söz konusudur. Başka bir ifadeyle bilgi toplumunun bilişimsel bilgisi, bilgi teknolojileri içinde geleceğe yönelmiş işlenmiş bilgidir. Bilgi toplumu en basit deyişle, bilginin üretilmesi, depolanması ve dağıtılması süreçlerinin, toplumda en önemli faaliyetler olarak belirdiği toplum türüdür. Bir diğer deyişle, bilgi ekonomisine dayanan bir sosyal ilişkiler bütünü olan bilgi toplumu, gayri safi milli gelirin yarısından fazlasının genel anlamda bilgi sektörüne ait olduğu bir ekonomik yapıyı dile getirmektedir. Bilgi toplumuna özgü olan şey, üretimin temel kaynağını bilginin kendisinin ve etkinliğinin oluşturmasının yanı sıra, toplumsal ve kültürel süreçlerin de vazgeçilmez bir biçimde yeni teknolojilere ve enformasyona bağlı oluşudur.
#2
SORU:
Yeni Medya kavramını açıklayınız.
CEVAP:
Bireyin günümüz teknolojilerini kullanarak enformasyon elde etme, bilgiden yeni bilgi üretebilme, iletişim kurma biçimi artık, eskiye oranla çok farklıdır. Bu farklılık günümüz iletişim teknolojisinin ve kullanım biçiminin yeni, kendinden öncekinin ise geleneksel olarak nitelendirilmesi sonucunu ortaya çıkarmıştır. Buradaki yeniliğin temelinde bilgisayar teknolojisi ve internet alt yapısı ile yaygınlaşan sayısallaşma ve etkileşim bulunmaktadır. Cambridge Dictionary’de “Yeni medya”, internet ve bilgisayar teknolojisi kullanarak bilgi ve eğlence içeren ürün ve hizmet sunmak biçiminde tanımlanmaktadır. Sosyal ağ siteleri, bloglar, internet haberciliği uygulamaları, e-alışveriş hizmetleri, e-bankacılık “yeni medya” tanımı içinde yer alan örneklerdir. Peki yeni medya neden geleneksel medyadan farklıdır? Yeni medya kavramı etkileşimli dijital medyayı anlatır. Etkileşim iki yönlü, sürekli açık, geri bildirimi yüksek dijital temelli bir iletişim sürecini anlatır. Yeni medyayı kullanabilmek için internete ve internete erişim sağlayacak teknolojiye gereksinim vardır. Yeni medya ile eski medya arasındaki en önemli fark, eski medyanın büyük bir çoğunluğunun kitle medyası olmasıdır. Ancak her yeni medya biçimi etkileşimli ve kitle medyası olmak zorunda değildir. Yeni medyanın kullanıcıları, interneti bireyler arası iletişim aracı olarak da kitle iletişim aracı olarak da kullanabilirler. Yeni medya kullanıcısı bir e-posta göndererek de ortak kullanılan internet
uygulamalarıyla da aktif içerik ve bilgi üreticisidir. Yeni medyayı daha iyi anlamak için interneti anlamak zorundayız.
#3
SORU:
İnternet mefhumunu açıklayınız.
CEVAP:
İnternet, dünya genelindeki bilgisayar ağlarını ve kurumsal bilgisayar sistemlerini birbirine bağlayan elektronik iletişim ağıdır. İnternet sözcüğü Türkçe’ye İngilizce’den olduğu gibi geçmiş bir birleşik sözcüktür. TDK, İnternet sözcüğüne karşılık olarak genel ağı önermiştir. İnternet yerine zaman zaman sadece net sözcüğü de kullanılır. Bilgisayar
ağı sanılanın aksine karmaşık bir sistemi anlatmamaktadır. İki bilgisayar arasındaki bilgi alışverişini sağlamak için kablolar aracılığıyla kurulmuş basit bir sistem bile bir bilgisayar ağıdır. Bu sistemin en basit ve en sık rastlanan örneği bir ofisteki bilgisayarların birbirine bağlanmasıdır. Bu ağlar yerel ağ olarak nitelenmektedir ve uluslararası alan yazınındaki adı LAN’ dır (local area network). İşte bu ağların daha büyük bir ağ oluşturacak şekilde bağlanmasıyla oluşan ve neredeyse tüm dünyaya yayılan büyük ağa internet denilmektedir. Türkçe’ye “ağlar arası ağ” olarak çevrilebilen internet terimi “ağların ağı” olarak da anılmaktadır. Bu tanımlamalardan da anlaşılabileceği gibi internet, kurulu ağların tamamının birbiriyle bağlanmasıyla oluşmuş yeni, devasa bir ağdır. Unutulmamalıdır ki internet,
• Bir bilgisayar değildir ama milyonlarca bilgisayar internete bağlıdır.
• Bir ağ değildir ama binlerce ağ internete bağlıdır ve bu ağların bir araya gelmesi ile oluşur.
• Bir sistem değildir ama sistematik olarak işlemektedir.
• Bir kuruluş değildir ama sayısız kuruluşa internetten erişilebilmektedir.
#4
SORU:
İnternetin gelişimini anlatınız.
CEVAP:
İnternetin doğuşu soğuk savaş dönemine rastlar. Ancak bu bir rastlantı değildir. İnternet soğuk savaşın yarattığı bir gereksinim sonucunda doğmuştur. Temelinde askeri gereksinimler yatan internetin ortaya çıkışındaki en önemli etken 4 Ekim 1957’de Sovyetler Birliği’nin ilk uydusu olan Sputnik’i başarı ile uzaya göndermesi olmuştur. Karşılıklı uydu gönderme yarışları sonucunda Amerika Birleşik Devletleri Savunma bakanlığı İleri Araştırma Projeleri Ajansı (Defence Advanced Research Projects Agency- DARPA) adı altında uyduları ve bağlı teknolojileri geliştirmek ve eşgüdüm altında çalışmasını sağlayacak bir birim kurdu. DARPA’nın çalışmaları sonucunda güçlü bir iletişim ağına gereksinim duyulduğu ortaya çıktı. Kurulan yeni ve güçlü iletişim altyapısının adı ARPANET’tir. ARPANET internetin başlangıcı, temelidir. ARPANET askeri amaçlarla kullanılan bir yerel ağdır.
İnternetin askeri ve akademik bir çalışma alanı dışında kullanılmasının yolunu açacak olan gelişme bilgisayarların küçülerek ofislere ve evlere girebilecek duruma gelmesidir. 1977’de başlayan bu süreç kişisel bilgisayarların gerçek bir pazar değerine sahip olduğu, talep edildiğinin görülmesi ile önemli bir yatırım alanına ve pazara dönüştü.
1979’da USENET adı altında askeri ve akademik çalışmaların dışında da kullanılabilmesi için kullanıcı gruplarının oluşmasına izin verildi. 1980’li yıllarla birlikte Yerel ağlar (LAN) kişisel bilgisayar ağlarının yaygınlaşması ile birlikte yaygınlaşmaya başladı. Bu durum ARPANET’in kuruluş amacı dışındaki bir başka alanda hızlı bir büyüme göstermesi sonucunu ortaya atmaktaydı ve güvenlik açıklarının ortaya çıkması olasılığını da beraberinde getirmekteydi. Ortaya çıkan bu risk ve talep ikilemi Amerika Birleşik Devletleri Savunma Bakanlığını yeni bir karar almaya zorladı ve askeri kanat ARPANET’ten ayrıldı. Bu ayrılığın sonucunda MILITARY NET kuruldu.
Günümüz araştırmacıları internetin gelişimini 2 aşamada ele almaktadır. Bu aşamalar Web 1.0 ve Web 2.0 olarak adlandırılmıştır. Bu aşamaların ilki olan Web 1.0 dünya çapında ağın kurulması, web sayfalarının hiper bağlar aracılığıyla birbirine bağlanmasıdır. Kurucusu olarak Tim Berners-Lee gösterilmektedir. Web 1.0 yalnızca metne dayanan içerikleri destekleyen bir ortamdır. Durağan ve etkileşimi düşük sayfalardan oluşur. 1989 yıllında www’in kullanılması ile başlayan web 1.0, 2004’te yerini web 2.0’a bırakmıştır.
Web 2.0 tanımlanması zor bir olgudur çünkü internetin web 1.0’dan web 2.0’a geçmesi radikal değişimlerle olmamıştır. Kurulduğu andan beri sürekli değişen internetin tarihine bakıldığında bu iki dönem arasındaki sınırın belirsiz olduğu görülmektedir. Web 2.0 kavramı 2004 yılında ilk kez Tim O’Reilly tarafından kullanılmış ve kabul görmüştür. İkinci nesil interneti anlatır. Kapsamı içinde sosyal ağ siteleri, viki uygulamaları, etkileşimli iletişim uygulamaları ve dinamik siteler yer almaktadır. Bu dönemde kurulan ve internet kullanıcıları tarafından yoğun olarak kullanılan Vikipedi, Youtube, Ekşi Sözlük, Facebook, Twitter gibi siteler bu dönemin örnekleridir.
#5
SORU:
İnternetin özelliklerini sıralayınız.
CEVAP:
• Çoklu Ortam
• Hiper metinsellik
• Paket Anahtarlama
• Eş Zamanlılık
• Etkileşimlilik
#6
SORU:
Çoklu ortam nedir, açıklayınız.
CEVAP:
Çoklu ortam kavramı ses, video gibi farklı içerik biçimlerinin bir arada kullanılması işidir. Metin, ses, resim, animasyon, video, animasyon görüntüleri, etkileşimli uygulamalar internet üzerinden elde edilebilir. Bu durum geleneksel medyanın sahip olmadığı, internet kullanıcısını, site tasarımcılarını ve geleneksel medya çalışanlarını alışkanlıklarını değiştirmeye, becerilerini ve donanımlarını geliştirmeye zorlayan bir durumdur. Çoklu ortam uygulamaları reklamcılık, güzel sanatlar, eğitim, eğlence, mühendislik, tıp, bilimsel araştırmalarla ilgili sektörlerde kullanılmaktadır.
#7
SORU:
Hiper Metinsellik nedir, açıklayınız.
CEVAP:
Geleneksel kitle iletişim sisteminde iletişim doğrusaldır. Doğrusallığın engelleyici yanı ise iletişimi neredeyse tek yönlü kullanmasıdır. Geleneksel yapıda engelleyici güç, önceden belirlenmiş, emirlerle sınırlandırılmış bir iletişim ve kaynağın izler kitle üzerindeki baskıdır. İnternet hiper metinseldir. İlkel biçimlerde de olsa basılı materyallerin ortaya çıkışından bile önce düşünsel olarak varolan hiper metin, bilgisayar teknolojisiyle ortaya çıkan yapıda iletişim araştırmalarının odak noktası haline gelmiştir. Hiper metinsellik iletişimi doğrusal olmaktan çıkarıp çok katmanlı ve çok yönlü bir yapıya sokmakta internet kullanıcısını geleneksel medyanın izlerkitlesine oranla çok daha fazla etken bir rolle donatmaktadır
#8
SORU:
Paket Anahtarlama nedir, açıklayınız.
CEVAP:
Paket anahtarlama şu benzetmelerle açıklanmaktadır: 3 binası olan bir şirket bütün binalardaki bilgisayarları birbirine bağlar ve A’dan B’ye, A’dan C’ye, B’den C’ye birer telefon hattı çeker. A binasındaki bilgisayar, C binasındaki bilgisayara gelen mesajı aldığında AC devresine geçer ve mesajı gönderir. Bu metoda devre anahtarlama denir. Peki, gökten bir cisim düşerse, A ve B binaları arasındaki bir telefon direğini kırıp AB devresine zarar verirse ne olur? A binasındaki bilgisayar artık, B binasındaki bilgisayarla haberleşemeyecek midir? Aslında başka bir yol daha vardır. Mesaj göndermek için A ve B binaları arasındaki devreye bağlı kalmaktansa, mesaj elektronik bir zarfa konabilir (buna paket denir), paketin üzerine B’nin adresi yazılabilir ve eğer B mesajı almıyorsa, ağ üzerindeki mesaj onu alabilecek herhangi bir bilgisayara gönderilebilir. Bu durumda C, paketi alır, üzerindeki adrese bakar ve çalışan hatlar üzerinden B’ye gönderir. Bu nedenle internet ortamında mesajın hangi yoldan gideceği kolay kolay kontrol edilememektedir. Askerî açıdan bu kontrolsüzlük bir avantaj ise de kamusal alanda bu tür kontrolsüzlüğün ne gibi sonuçları olabileceği, bunun bir özgürlük mü yoksa bir tür anarşi mi yaratacağı tartışma konusudur.
#9
SORU:
Eş zamanlılık nedir, açıklayınız.
CEVAP:
Enformasyon yine benzeri görülmemiş bir hızla tüketilmektedir. İnternetin olanaklı kıldığı farklı biçimlerdeki eş zamanlı iletişim uygulamaları hem bireyler arası hem de kitle iletişimi sürecinde değişimlere neden olmaktadır. Ortaya çıkan en önemli fark ise esnek (birbirlerini tanımayan ya da iş birliği içinde olmayan) ya da bağlı (birbirlerini tanıyan ya da ortak bir çalışma yürüten) gruplar arasında gerçekleşen eş zamanlı iletişim uygulamalarıdır. Eş zamanlı iletişim uygulamalarının yaygınlaşması bireyin günlük yaşamında kurduğu aracılıklı (herhangi bir teknolojik cihaz kullanarak) iletişimin
internet öncesi döneme kıyasla daha uzun süreli ve sürekli olmasını sağlamış olmasıdır. Örneğin sosyal medya uygulamalarının mesajı eş zamanlı iletme ve mesajı saklama potansiyeli ile iletişimi sürekli kılma potansiyeli bulunmaktadır. Taşınabilir iletişim araçlarının bu potansiyeli kullanabilecek kapasiteye gelmesi ile mekâna bağımlılık da ortadan kalkmış bu da sürekli bir iletişim halini olanaklı kılmıştır.
#10
SORU:
Etkileşimlilik nedir, açıklayınız.
CEVAP:
Etkileşimlilik, iletişimin kendindekini yansıtması, geçmişten beslenip, geçmişi yanıtlamasıdır. Etkileşim çift ya da daha fazla yönlü bir iletişim modeli gerektirmektedir. Yeni ortamın etkileşimli yapısıyla geleneksel kitle iletişiminin alıcısı artık, etkin bir katılımcı olarak anılmaktadır. İletişimin hedefi katılımcıların iletişim ortamı üzerinde daha fazla kontrolü olmasından çok, bilgi alışverişi olduğunda, katılımcılar iletişimden tam olarak yarar sağlamak için etken bir rol üstlendiklerinde, katılımcılar çift yönlü iletişim aracılığıyla mesajlara etki-tepki verdiğinde ve iletişim ortamı bir mekân hissi uyandırdığında etkileşim artmaktadır. İnternetin etkileşim potansiyeli diğer özelliklerinden farklı bir şekilde ağırlıklı olarak üzerinde durulan önemli bir özelliğidir. Hatta pek çok araştırmacıya göre de iletişim araştırmacıları için internete ilişkin olarak öncelik verilmesi gereken bir özelliktir. Etkileşimin altı boyutu vardır ve boyutlar bir sitenin etkileşime sahip olup olmadığının göstergesidir. Bu boyutlar, sunulan seçeneklerin karmaşıklığı, kullanıcının harcaması gereken çaba, kullanıcıya karşılık verilmesi, enformasyon eklemenin kolaylığı, bireylerarası iletişimin kolaylığı ve izleme sistemi kullanımıdır. Carrie Heeter’in 1989 yılında yaptığı bu sınıflama bugün bile geçerliliğini korumakta pek çok araştırmacı tarafından ayrıntılandırılabilir, ölçülebilir bir sistem getirdiği için kabul görmektedir. Heeter’in etkileşime ilişkin olarak belirlediği bu altı boyut aynı zamanda internetin ortaya koyduğu bütün kolaylıkları, özelliklerini açıkça gözler önüne sermekte, bir başka ifadeyle internetin en kapsamlı tanımını yapmaktadır
#11
SORU:
Kamusal alan nedir, kısaca açıklayınız.
CEVAP:
Kamusal alan, modern toplum kurumlarına, toplumun ortak yararını belirlemeye ve gerçekleştirmeye yönelik düşünce, söylem ve eylemlerin üretildiği ve geliştirildiği ortak toplumsal etkinlik alanına işaret etmek için kullanılan bir kavramdır
#12
SORU:
İnternet ve demokrasi ilişkisini kısaca anlatınız.
CEVAP:
Yeni medyanın toplum yaşamında hızla yer bulması onu toplumsal dönüşümün önemli araçlarından biri yaptı. İnternete erişimin görece kolay olması, kullanıcısına içerik üretme şansı vererek aktif bir rol biçmesi yeni medyanın demokratik potansiyeline ilişkin önemli tartışmaların önünü açtı. Genelde medyanın demokratik potansiyeline ilişkin tartışmaların geçmişi uzun olmasına karşın, İnternet’le birlikte bu tartışmalara gelen yeni boyutun ardında izleyiciden kullanıcıya dönüşen bireyin sürece yapabileceği katkı bulunmaktadır. Vatandaşlara sağladığı şeffaflık, sanal topluluklar için yarattığı yeni iletişim ortamları sayesinde yeni medyanın demokrasiyi destekleyen pek çok yanı betimlenir. Demokrasinin bireyi eşit kılması, ifade ve katılım özgürlüğü sunması beklenir. Demokratik bir toplumda her bireyin eşit yurttaş olarak kabul edilmesi, insani yaşam standartlarına sahip olabilmesi, kendisini geliştirecek olanaklara erişebilmesi istenir. Eşitlik, kendini ilgilendiren kararların alınması sürecine katılım fırsatı ve bu konuda düşündüklerini ifade edebilme özgürlüğü demektir. Bütün bunların gerçekleşebilmesi ise bilgiye ve iletişim araçlarına erişebilme özgürlüğünü zorunlu kılmaktadır. İnternet’in özellikleri, sağladığı olanaklar ve yarattığı fırsatlar incelendiğinde hem bireyler arası hem de kitlesel iletişim sağlayan ortam olduğu görülmektedir. Sağladığı iletişimin eş zamanlı ya da zamansız ve çok yönlü olması nedeniyle bilgi ya da fikir paylaşımını çok çeşitli biçimlerde mümkün kılmakta, toplumsal dinamizm oluşturan “etkileşim” yaratmaktadır. Bunlar da demokrasiyi tanımlayan niteliklerden “özgür ifade” ve “katılım” unsurlarını desteklemekte, olumlu
olarak etkilemektedir. Bunların yanı sıra, İnternet, coğrafyadan bağımsız küresel boyutta, niteliği farklı kültürlerin birbirlerini tanımaları ve anlamaları için fırsatlar yaratmaktadır.
İnternetin sahip olduğu potansiyelin ortaya çıkardığı bir başka sonuç ise kamusal alan ve özel alana ilişkindir. Günümüz toplumunda enformasyon teknolojilerinin birleştiricisi olan internet kamusal ve özel alan ayrımını bulanıklaştırmıştır. Bu sınırın teknoloji dolayısıyla ortaya çıkan sanal uzam nedeniyle eskisi kadar belirgin olmaması yeni medya döneminde toplumsal yaşamın çok değişeceğine en önemli işarettir. İnternet, gündelik yaşamda toplumsallaşamayan bireylerin, “öteki” ile iletişime girmelerine olanak veren ve kişileri adeta görünmez sicimlerle birbirine bağlayan yeni bir kamusal alana dönüşmektedir. İnternet ile yeniden kurulan sosyal ağların fiziki mekânları aşarak insanoğlunun hiçbir yere ait olmadan her yerde varolmasını sağlamıştır
#13
SORU:
Bilginin güvenilirliği konusunu açıklayınız.
CEVAP:
Bilgi bir güç kaynağıdır. Bilginin taşınmasında kullanılan teknoloji ve ortamlar ise gücü kullanmanın aracıdır. Dolayısıyla teknolojiyi kullanma, yön verme, ortamı kontrol etme gücüne sahip olanlar iktidarın kaynağına ulaşmış demektir. Güç, bilginin paylaşılıp paylaşılmaması, doğru ya da yanlış olması, eksik ya da tam olması ile ilgilidir.
Demokratik toplumların gereksinim duyduğu sağduyulu, sağlam muhakeme yetisine sahip bireylerin doğru kararlar verebilmeleri ancak doğru bilgiye erişmeleri ile mümkün olabilecektir. Bireylerin bilincini, söylemini, seçim, karar ve davranışlarını etkileyen “bilgi”, gündelik yaşama ilişkin “haberleri” de içermektedir. Güç ve iktidar için mücadele edenler için bilgi, güce ve iktidara sahip olmanın aracı ise yeni medya düzeninde de kontrolü ele geçirme isteği ortaya çıkacaktır. Ancak geleneksel medya sistemlerinin aksine aktif bir kullanıcı kitlesine sahip internet ortamında bilgi tek bir kaynaktan değil farklı kaynaklardan üretilmekte ve dağıtılmaktadır. Geleneksel kitle iletişim sistemi içindeki eşik bekçiliğinin giderek işlevsizleştiği bu ortamda, gücü kontrol etmek isteyenlerin karşısına kolayca kurulan ve zaman zaman çok etkin olabilen alternatif oluşumlar çıkmaktadır. Anaakım bilgi ve haber kaynaklarının karşısına çıkan alternatif bilgi ve haber kaynakları, bilgiyi doğrulama, düzeltme, tamamlama gibi işlevleri yerine getirirken, kamuoyunun hiç bilmediği bilgileri de gün ışığına çıkarabilmektedir. Bu nedenle İnternet üzerinde alternatif medya kanalları yükselişe geçmiştir. Sağlıklı bir demokrasiye internetin katkı yapabilmesi “Doğru ve eksiksiz bilgi”ye erişimi sağlayabildiği sürece geçerli olacaktır.
#14
SORU:
Enformasyon nedir, açıklayınız.
CEVAP:
Enformasyon (malumat) en genel anlamda belirli ve görece dar kapsamlı bir konuya (bağlama) ilişkin derlenmiş bilgi parçasıdır. Derleme süreci ölçüm, deney, gözlem, araştırma ya da haber toplama, (istihbarat) bulgularının özetlenmesi biçimini almaktadır.
#15
SORU:
İnternet ve ifade özgürlüğü ilişkisini açıklayınız.
CEVAP:
Bireylerin gerek fikir ve görüşlerini açıklayabilmeleri, öneri ve gereksinimlerini iletebilmeleri, gerekse bilgilenebilmeleri için iletişim kanallarının açık, erişilebilir olması, kişi ve grupların bu olanağa sahip olması ve bu edimi gerçekleştirebilmeleri için herhangi bir çekinceleri bulunmaması gerekmektedir. Dolayısıyla, özgür iletişim için çok güçlü bir kanal ve düzlem niteliğindeki İnternet, demokrasinin baskı altında olduğu toplumsal bir yapıda, demokratik niteliklerin daha fazla zarar görmesine neden de olabilmektedir. Kişilerin düşüncelerini özgürce ifade edebilmeleri, böyle davrandıkları zaman başlarına kötü bir şey gelmeyeceği güvencesine sahip olmalarıyla doğru orantılıdır. Bunun yanında, izlenme olasılığı gibi kişilerin kendi davranmasını da engelleyebilmektedir. Tüm toplumsallıkların içine taşındığı alternatif bir kamu ortamına dönüşmekte olan internetin toplumsal yapı üzerindeki etkilerine yönelik temelde iki yaklaşım söz konusudur: Birincisi, ilerlemeci görüş ışığında enformasyon teknolojilerinin özgürleştirici etkilerini ön plana çıkararak, enformasyon toplumunun çok daha demokratik bir yapı sergileyeceğini; internetin anarşist karakteristiği ile sansür olanaklarının zorluğu ve zamanmekândan bağımsızlığı gibi özellikleri sayesinde, otoriter yönetimlerin sınırlanacağını belirtmektedir. İkinci görüş ise teknolojik determinizme karşıt tavır içinde, teknolojinin de toplumsal olarak inşa edildiği yönündedir. Bu görüşün savunucuları, internet gibi enformasyon teknolojilerinin tek başlarına bir değişim ajanı olamayacağını; bunun tam aksine, kurulu düzenleri pekiştirici bir etki ortaya çıkartacaklarını ileri sürmektedir. Ancak internetin anarşist-bakir nitelikte bir özgürlükler ülkesi ve alternatif bir kamusal alan olduğu yönündeki görüşler geçerliliklerini hızla yitirirken, internetin, kendisine yüklenen dünyayı yansıttığı ve bu teknolojiye egemen olanların amaçlarına hizmet edeceği yolundaki görüşler de giderek artan şekilde kabul görmeye başlıyor. Bu teknolojileri kontrol edenler; düşünceyi, üretimi, politikayı ve toplumsal yaşamı da kontrol edecektir.
#16
SORU:
İnternet ve katılım ilişkisini açıklayınız.
CEVAP:
Katılım, demokrasinin tanımlayıcı niteliklerinden biridir. Demokrasilerde örgütlenme özgürlüğü yurttaşların yönetime katılabilmeleri anlamına gelir. Katılım çeşitli mekanizmalarla bireylerin fikir, görüş, öneri ya da itirazlarını yönetim görevini üstlenmiş ilgili birimlere iletmesiyle gerçekleşmektedir. Önemli bir katılım aracı, sivil toplum kuruluşu olarak da adlandırıldığı görülen demokratik kitle örgütleridir. Yerel ve ulusal düzeyde varolan çeşitli kuruluşlar aracılığıyla kişi ve gruplar içinde yaşadıkları topluma ilişkin kararlar oluşturmakta, görüşlerini açıklamakta ve yönetim birimlerine iletmektedirler. Bu kararların oluşma sürecinde söz konusu olan fikir, bilgi paylaşımı ve tartışmaların İnternet’in sağladığı en önemli olanaklar arasında olduğu söylenebilir. Demokratik toplumlarda ortak akılda buluşmak, ortak iyiyi bulmak büyük önem taşımaktadır. Demokrasinin bu niteliğinin, İnternet’in nitelikleriyle uyum içinde olduğu görülmektedir. İnternet üzerinde, bireyler, zamandan ve mekândan bağımsız şekilde bloglar ve diğer sosyal ağ siteleri aracılığıyla çok çeşitli amaçlarla bir araya gelebilmekte ve grup oluşturabilmektedir. İnternet’in yaygınlığı, hızı ve iletişim kolaylığı zaman ve mekân bağımsızlığı ile bir araya geldiğinde kısa sürede geniş katılımlı organizasyonlar düzenlenebilmektedir. Kişi ve gruplar görüş ve fikirlerini açıklayabilmekte, talep ve önerilerini iletebilmekte, tepkilerini ortaya koyabilmektedir. Üstelik bu eylemler doğrudan kaynağa iletilen talep ve görüşler olabildiği gibi kamuoyu oluşturmaya dönük girişimler de olabilmektedir. İnternetin sağladığı yüksek etkileşim olanağı yurttaşların yaşamın farklı alanlarına ilişkin fikirlerini paylaşarak çoğaltma olanağına kavuşmaktadır. Demokratik sistemlerin bir ayağını bireysel özgürlükler ile katılım diğer ayağını da çoğulculuk oluşturur. Demokrasi kültürü içinde siyasi bir anlam taşıyan çoğulculuk, öteki ile karşılaşma ve diyalog kurma zemini üzerinde yaşam bulmaktadır. Sanal cemaatlerdeki gibi, bunun söz konusu olmadığı durumlarda çoğulculuk, “farklı olanın dükkân vitrinlerindeki gibi yan yana sergilenmesinin ötesine geçememektedir”. Demokrasi her ne kadar heterojenlik, öteki ile -istem dışı olarak- karşı karşıya gelme, yüzleşme ve uzlaşma çabalarını içeriyorsa; internet ortamı da o kadar, homojenlik ile ötekinin dışlanmasını içermektedir. Kısacası, internet ortamında “çoğulculuk” değil “çok seslilik” söz konusudur; oysa demokrasi, karşıt seslerin birbirlerini duymasını ve iletişim kurmak için uğraşmasını gerektirir. Bu bağlamda demokrasi, farklı gruplara “temsiliyet” duygusu sunma becerisine göre değil; toplumu parçalayan sorunlara karşı bulduğu çarelerin arkasında “çoğulculuğu” oluşturmada göstereceği beceriye göre ayakta kalacak ya da çökecektir. Bu nedenle determinist bakış açısıyla, enformasyon toplumu ile internetin beraberlerinde demokrasiyi de getirmekte oldukları ileri sürülmeden önce, konu çok yönlü bir şekilde ve bu kavramların içermekte oldukları fonksiyonlar bazında gözden geçirilmeye gereksinim duymaktadır.
#17
SORU:
İnternet ve Eşitlik ilişkisini açıklayınız.
CEVAP:
Demokratik bir toplumdan söz edildiğinde, eşit yurttaşlardan oluşan ve fırsat eşitliğinin güvence altına alındığı bir toplumdan söz ederiz. Eşit yurttaşların sahip olduğu fırsat eşitliği katılımın ön koşuludur. Toplumların demokrasi düzeyinin ölçüsü halkın kendini ilgilendiren kararların alınması sürecine katılabilme fırsatını elde etmesi ile ölçülür. Günümüz demokrasilerinde bu sürecin gerçekleşebildiği tek örnek seçimler ve oy kullanma yöntemidir. Bu yöntemle oy kullanabilme yeterliliğine sahip bütün ergin vatandaşlar cinsiyet, yaş, etnik köken, fiziki farklılıklar, sağlık durumu, eğitim düzeyi fark etmeksizin sürece katılabilirler. Bu yöntemle seçilen halk kendini ilgilendiren kararların alınma sürecinde kendini temsil edecek vekili seçmiş olur. Bu duruma temsili demokrasi denmektedir. Günümüz yeni medyası bu konudaki sınırları aşabilme potansiyeline sahipse de bunu gerçekleştirecek koşullar henüz oluşmamıştır. Başka bir ifadeyle internet doğrudan demokrasinin oluşabileceği bir fırsat eşitliği sunabilme yeterliliğine sahip olmadığı için bütün olumlu yanlarına karşın, demokratik katılımı artmamaktadır. Yeni medyanın bu konuda yetersiz olmasının temel nedenleri erişim olanaklarının kısıtlı olması, erişim teknolojilerinin yüksek maliyeti, eğitim düzeyi, bilgisayar okur yazarlığı eksikliği, yüksek yaş, bu durumu çözecek teknoloji ve yazılım üretme isteksizliğidir. Gelir eşitsizliğinin hüküm sürdüğü, coğrafi engellerin sınırladığı pek çok yerde eşitsizlikler giderilememektedir. İnternet’in demokrasiyi desteklemesi, demokrasinin bileşenleri arasında bulunan “eşitlik” niteliğinin varlığıyla mümkün olabilecektir. İnternet’in tüm dünyada bütün insanların erişebildiği bir araç olması kişilerin ve ülkelerin gelişimi için de geniş yelpazede olanak sunduğundan; daha çok bilgilenmiş birey veya artan eğitim-iş fırsatlarının genişlettiği olanaklar kişi ve ülkelerin gelişmesi yönünde etkiler oluşturmaktadır. Eşitliğin sağlanamaması ise bu duruma karşıt değerlendirmeler içermektedir.
#18
SORU:
Arama Motorları nedir, kısaca açıklayınız.
CEVAP:
Internet’te milyonlarca Web sayfası içinde aradığınızı bulmak eğer aramanızı kolaylaştıracak bir sistem yoksa zordur. Bu işlemi kolaylaştırmak için çok hızlı ve çok yüksek kapasiteli sunucularla Web sayfalarındaki metinleri endeksleyen servisler (Web siteleri) bulunur. Bunlara arama motoru (search engine) denir. Arama motoru aradığınız sözcükleri içermesi koşuluyla her tür siteyi karşınıza getirir. Aslında internetin demokratik boyutunu öne çıkaran, katılımın, ifade özgürlüğünün, eşitliğin anlamlı olması görünür ve erişilebilir olmakla ilgilidir. Arama Motorları bu nedenle internetin en önemli parçasıdır. Bu nedenle de tarihi internet kadar eskidir. İlk arama motoru 1990 yılında bir üniversite öğrencisi olan Alan Emtage tarafından Archie adıyla kurulmuştur. İngilizce “archive” sözcüğünden türetilen Archie insanların aradıkları dosyaları bulmasını sağlamak için tasarlanmış ilk örnekti. Arama motorları, interneti işlevsel kılan, veri kalabalığı içinde kullanıcının yolunu bulmasını sağlayan en önemli araçlardır. İnternetin tarihi aynı zamanda arma motorlarının tarihidir.
#19
SORU:
İnternet forumu nedir, açıklayınız.
CEVAP:
İnternet forumu ya da mesaj panosu, elektronik ortamda yaratılmış bir tartışma platformu ve paylaşım sistemidir. Forumların çıkış noktası ziyaretçi defterleridir. Daha sonra mesaj panoları ortaya çıkmış ve en son olarak günümüzdeki forum hâlini almıştır. Üyelik sistemi ile çalışan bu yapılarda akla gelebilecek hemen her konuya ilişkin bir tartışma grubuna ulaşmak mümkündür. Üye olarak forum alanına girildikten sonra ilgili kategori seçilir ve bu kategoriye bağlı olarak yeni bir konu başlığı yaratılabilir. Yaratılan yeni konu başlığına diğer kullanıcılar yorumlarını (yanıtlarını) yazarak fikirlerini beyan etmesi beklenir. Bir başka durum ise hali hazırda bulunan bir konu başlığında veya tartışma konusu üzerinde fikirlerin sunulabilmesidir. İnternet forumları en eski sosyal medya siteleri olarak kabul edilebilir. İnsanların internetin etkileşim boyutunu tam olarak fark ettiği uygulamalardır. Günümüzde forumlar genel amaçlı yapılar olmaktan çıkmış belirli bir ana temaya odaklanarak onun alt başlıklarının tartışılabildiği kapsamlı bir oluşuma dönüşmüştür. Bu nedenle önemli bir başvuru kaynağı olmuştur. Sistematik olmayan bu yapılar. Alt kategoriler ve onların altında açılan tartışma-konu başlıkları altında bilgi ve deneyimlerin paylaşılması düşüncesi ile hareket ederler. İnternetteki ilk demokratik tartışma platformları olan forumlar katılımcıların siyasetten sağlığa, tüketici haklarından bilgisayar oyunlarına kadar insan hayatındaki her konuda bilgi alışverişinde bulunma, tartışma fırsatı bulmaktadırlar.
#20
SORU:
Sivil Toplum Kuruluşlarınca yapılan yayınları anlatınız.
CEVAP:
Sivil toplum kavramı, siyasal toplumun karşıtı olarak kullanılan, ilişkilerin ekonomik ve toplumsal etmenler tarafından belirlendiği uygar toplumu ifade eden bir kavramdır. Sivil toplum örgütü, resmî kurumlar dışında ve bunlardan bağımsız olarak çalışan, politik, sosyal, kültürel, hukuki ve çevresel amaçları doğrultusunda lobi çalışmaları, ikna ve eylemlerle çalışan örgütlü gruplardır. Sivil toplum örgütlerinin üyeleri ve çalışanları çoğunlukla gönüllüdür. Bu örgütler kâr amacı gütmeyen ve gelirlerini bağışlar ve/veya üyelik ödemeleri ile sağlayan kuruluşlardır. Sivil toplum örgütleri oda, sendika, vakıf ve dernek adı altında faaliyet gösterir. Vakıflar ve dernekler topluma yararlı bir hizmet geliştirmek için kurulmuş yasal topluluklardır.
Sivil Toplum Kuruluşları, farklı ve parçalı bir toplumu değil toplumda farklı alanları temsil eden, belirli bir amaç veya amaçlar etrafında fertler üzerinde birleştirici etki gösteren topluma ve kendi üyelerine hizmet üreten ve kişilerin kamu dışı alanda gereksinim duyduğu çalışmalarını bir organizasyon içinde gerçekleştirmeye çalışan toplumun öznesi niteliğini taşıyan kuruluşlardır. Sivil toplum Kuruluşları şunları yapar:
• Bireyler arasında hoşgörü ve dayanışmayı artırır.
• Bilinçlenmeyi artırır.
• Ortak hareket etme duygusu kazandırır.
• Aynı düşüncedeki insanları bir araya getirir.
• Amaçları gerçekleştirmeyi sağlar.
Sivil toplum örgütlerince yapılan internet yayınları da örgütlerin kendileri için çizdiği bu sınır çerçevesinde oluşur. Oluşturulan internet yayınları kurumsal site niteliği taşıyabileceği gibi bu kurumların varoluş amaçları doğrultusunda yaptıkları bir organizasyonu anlatan mikro site formatında da olabilmektedir. Sosyal medya da bu tür örgüt ve kurumlar için ideal bir yayın ortamı sunar. Toplumla birlikte varolan bu tür yapılar için üyeleri ile ve seslendikleri kitle ile sürekli, etkileşimli bir iletişim süreci kurma olanağı veren internet yayınları ideal bir buluşma platformudur.