OSMANLI TARİHİ (1876-1918) Dersi BÜYÜK OYUN: YENİDEN DOĞU SORUNU soru cevapları:
Toplam 46 Soru & Cevap#1
SORU:
Ayestefanos görüşmelerinde Osmanlı devletini ve Rusya’yı kimler temsil etmiştir?
CEVAP:
Görüşmelerde, Osmanlı Devleti’ni Hariciye Nazırı Saffet Paşa ve Berlin Sefiri Sadullah Bey temsil ederken, Rusya’yı ise General İgnatiyef ve Nelidof temsil etmiştir.
#2
SORU:
Müzakerelerin tıkanmasına ve uzamasına neden olan olaylar nelerdi?
CEVAP:
Panislavizmin koyu savunucusu olan İgnatiyef’in sürekli olarak ileri sürdüğü yeni teklifler, müzakerelerin tıkanmasına ve uzamasına neden oluyordu. Bu isteklerinden biri de, Rus askerlerinin İstanbul’a girmesi ve Osmanlı donanmasının teslimini öngörmekteydi. Ancak bu istek, büyük tepki çekmiş ve kesin bir şekilde reddedilmişti.
#3
SORU:
Ayestefanos antlaşması ne zaman imzalanmıştır ve kaç maddeden oluşmaktadır?
CEVAP:
Barış antlaşması 3 Mart 1878 tarihinde imzalandı. Antlaşmanın tamamı 29 madde olup, ayrıca bir ek fıkradan ibarettir.
#4
SORU:
Ayestefanos antlaşmasına göre hangi ülkeler bağımsız devlet olacaktı?
CEVAP:
Sırbistan, Romanya ve Karadağ
#5
SORU:
Ayestefanos antlaşmasının Osmanlı ve Ruslar için sonuçları ne olmuştur?
CEVAP:
Maddelerden de anlaşıldığı üzere Ayestefanos antlaşması, Osmanlı Devleti için ağır şartları ihtiva etmekteydi. Zira, devlet sadece Balkanların büyük bir kısmını kaybetmekle kalmıyor, Anadolu topraklarından da önemli şehirleri Ruslara bırakıyordu. Bozgunla neticelenen bir savaşın sonunda ortaya çıkan böyle bir tablo, Osmanlı devlet ve toplum hayatında derin izler bırakmıştır. Büyük bir zafer elde eden Ruslar ise, siyasi, mâli ve askeri açılardan önemli menfaatler sağlamanın yanında, Osmanlı Devleti üzerinde geniş bir nüfuza da sahip oluyordu. Bulgaristan üzerinde kabul ettirdiği yeni statü ile Rusya, özellikle Balkanlar’da kesin bir nüfuz elde ediyordu. Balkanlar’daki Slav milletlerinin bağımsızlıklarını kazanmasıyla ortaya çıkan bu yeni durum, Panislavizmin de büyük bir başarısı olarak görülmektedir.
#6
SORU:
İngilizlerin Kıbrıs’ı üs olarak seçmesinin nedenleri nelerdir?
CEVAP:
Kıbrıs’ın bir üs olarak seçilmesinin muhtelif siyasi, askeri ve ekonomik nedenleri vardı. Öncelikle İngiltere, Osmanlı İmparatorluğu’nu daha yakından takip edebilecek, Rus yayılmasına karşı bir set çekebilecek ve Rusya’yı askeri açıdan kontrol altında tutabilecekti. Adaya yerleşmenin, askeri, ticari ve ekonomik açılardan ve ayrıca diğer Avrupalı devletlere üstünlük sağlama noktasından da pek çok faydaları olacaktı. Kıbrıs, Çanakkale ve İstanbul boğazlarına, Malta Adasından daha yakındı. Ayrıca, Süveyş Kanalı üzerinden Hindistan’a giden deniz ve ticaret yolunun üzerindeydi.
#7
SORU:
Osmanlı ile İngilizler arasında imzalanan antlaşma neleri kapsamaktadır?
CEVAP:
Antlaşmayla, Osmanlı Devleti’nin egemenlik ve mülkiyet haklarından kayıtsız şartsız vazgeçilmiyor, bu haklar “vekâleten” ve “geçici olarak” İngiltere’ye bırakılıyordu. Yani ada, hukuki olarak yine Osmanlı Devleti’nin bir toprağı olmaya devam edecekti. Nitekim adada padişahın ve tebaanın hukukunun korunması ve arazi, vakıflar ve devlete ödenmesi gereken gelirler gibi konularda ek protokol ve antlaşmalar imzalandı. 1 Temmuz 1878 tarihli ek antlaşma ile de, Rusya’nın Doğu Anadolu’da işgal ettiği yerleri terk etmesi halinde antlaşmanın da sona ereceği ve Kıbrıs’ın boşaltılacağı belirtiliyordu.
#8
SORU:
Henry Layard kimdir?
CEVAP:
Aynı zamanda ünlü bir arkeolog olan Sir Austen Henry Layard, 1845-1851 yılları arasında Asur, Ninova ve Babil gibi antik şehirlerde kazılar yapmıştı. II. Abdülhamid, İngiliz elçisi Layard’dan, İmparatorluğun kötü durumdan kurtulabilmesi için bir rapor hazırlamasını istemiş, O da yapılması gereken ıslahatları içeren bir rapor hazırlamıştır.
#9
SORU:
Ayastefanos antlaşmasından İngiltere neden rahatsız olmuştur?
CEVAP:
Çünkü bu antlaşmayla Rusya, Osmanlı Devleti’nin özellikle Balkan ve Doğu Anadolu toprakları üzerinde geniş bir nüfuza sahip oluyordu. Kurulacak büyük ve Ege Denizi’ne inen Bulgaristan İngiltere için önemli bir sorun olarak ortaya çıkacağından, doğrudan İngiliz çıkarlarına ters düşmekteydi.
#10
SORU:
Berlin Kongresinin temsilcileri kimlerdir?
CEVAP:
Berlin Kongresi, 13 Haziran 1878’de Almanya Başbakanı Prens Bismarck’ın başkanlığında toplandı ve tam bir ay sürdü. Kongrede Osmanlı Devleti’ni Berlin Sefiri Sadullah Bey, Müşir Mehmed Ali Paşa ve Nâfia Nâzırı Kara Todori Paşa temsil etmiştir. Almanya’yı Prens Bismarck, Von Bülow ve Prens Hohenlohe; AvusturyaMacaristan’ı Kont Andreassy, Kont Karoly ve Baron Haymerle; İngiltere’yi Lord Beaconsfield, Lord Salisbury ve Lord Odo Ruselli; İtalya’yı Kont Corti, Kont de Laumag; Fransa’yı Waddington, Kont de Saint-Vallier, F. Desprez ve Rusya’yı ise Prens Gorçakof, Kont Şuvalov ve Baron d’Ubril temsil etmekteydi.
#11
SORU:
Bismarck kimdir?
CEVAP:
Alman Başbakanı Prens Otto Von Bismarck, 1870’te Fransa’ya karşı kazanılan savaştan sonra, 1871 yılında Alman milli birliğinin kurulmasında büyük bir paya sahip oldu. Bu birliği güçlendirmek için büyük çaba sarf eden Bismarck, Berlin Kongresi’nde de örneğini gördüğümüz üzere, Avrupa diplomasisinde “arabulucu” rolüyle ün saldı.
#12
SORU:
Berlin antlaşması ne zaman imzalanmıştır?
CEVAP:
13 Temmuz 1878 tarihinde Berlin Antlaşması imzalanmıştır.
#13
SORU:
Berlin antlaşmasının Bulgaristan ile ilgili olan maddesi nedir?
CEVAP:
Ayastefanos Antlaşması sonucunda ortaya çıkan büyük Bulgaristan üç bölgeye ayrılmak suretiyle önemli ölçüde daraltılıyordu. Bunlardan toprakları daraltılan Bulgaristan Prensliği, Osmanlı Devleti’ne vergi vermek ve bağlı kalmakla birlikte özerk bir yapıda olacaktı. Osmanlı askerinin bulunmayıp kendi milis gücü bulunan Bulgaristan Prensliği iç işlerinde serbest olacak, başındaki prensi halkoyuyla seçildikten sonra Osmanlı hükümeti tasdik edecek ve büyük devletler de bu isme muvafakat edecekti. Ayrıca Bulgaristan’ın ikinci bölgesi olan Şarkî Rumeli Vilayeti, özerk olmakla birlikte siyasî ve askerî yönlerden Osmanlı Devleti’ne bağlı kalacaktı. Burayı yönetecek olan ve Avrupa devletlerinin de onaylayacağı valiyi, Osmanlı hükümeti beş yıl süreyle tayin edecekti. Bu vali, gerekli durumlarda Osmanlı Devleti’nden askeri yardım isteyebilecekti. Ayrıca, Osmanlı Devleti’nin imzaladığı bütün antlaşmalar, Doğu Rumeli’de de geçerli olacaktı. Bulgaristan’ı oluşturan üçüncü bölge ise ıslahat yapılmak şartıyla yine Osmanlı Devleti’ne bırakılan Makedonya idi.
#14
SORU:
Berlin antlaşmasının Karadağ ile ilgili olan maddesi nedir?
CEVAP:
Osmanlı Devleti Karadağ’ın bağımsızlığını tanıyacak, fakat sınırları üzerinde bazı düzenlemeler yapılacaktı. Buna göre Karadağ Antivari Limanı’nı alırken Dulcigno’yu Osmanlı Devleti’ne geri veriyordu. Ayrıca, Karadağ savaş gemisine sahip olmayacağı gibi Osmanlı borçlarından bir bölümünü de üzerine alacaktı.
#15
SORU:
Ayestefanos ve Berlin Antlaşmalarının mukayesesini nasıl yapabiliriz?
CEVAP:
Ayastefanos Antlaşması, Osmanlı Devleti ile Rusya arasında meydana gelen bir savaşın sonucunda sadece iki devleti ilgilendirirken, Berlin Antlaşması ise bu ilgiyi Avrupalı büyük devletlere de teşmil etmiştir. Bununla birlikte Berlin Antlaşması, daha önce imzalanan Ayestefanos’a göre, Osmanlı Devleti açısından biraz daha hafifletilmiş maddeleri içermekteydi. Şöyle ki, Avrupalı devletlerin itiraz ettiği temel noktalardan biri olarak Ege Denizi’ne kadar ulaşan büyük Bulgaristan üçe ayrılmak suretiyle Rusya’nın Ayestefanos Antlaşması’yla elde ettiği statü ve menfaatler dengelenmiştir. Bu durum, güneye doğru sarkmaya başlayan Rus tehdidinin de o dönem için zayıflatılması anlamına geliyordu. Bulgaristan’ın küçültülerek özellikle Ege Denizi ve Makedonya’dan uzaklaştırılması, İngiltere ile birlikte Avusturya’nın da arzuladığı bir husustu. Yine, Ayestefanos ile Rusya’ya
bırakılan Doğu Beyazıt ve Eleşkirt vadisi de Osmanlı Devleti’ne veriliyordu. Ancak bütün bunlar, Osmanlı Devleti için değil, Avrupalı büyük devletlerin menfaatlerine dokundukları için yapılmıştı. Öte yandan, 1856 Paris Antlaşması’nda esas olarak kabul edilen “Osmanlı Devleti’nin toprak bütünlüğü” ilkesi, Berlin Antlaşması’yla bozulmuştur. Nitekim Balkanlar ve Doğu Anadolu’daki büyük toprak kayıpları dışında, konuyla ilgileri bulunmamasına rağmen Yunanistan ve İran’a bile toprak verilmişti. Dolayısıyla Berlin Kongresi ve sonunda imzalanan Berlin Antlaşması, ilgili devletler arasında genel barışı sağlayacağı yerde, daha sonra etkisini gösterecek olan yeni anlaşmazlıkların da temel kaynağı olmuştur. Benzer şekilde, 61. madde ile antlaşmaya dâhil edilen “Ermenilerin yaşadığı yerlerde ıslahat yapılması” konusu da, özellikle II. Abdülhamit dönemi ve sonrasında bir “Ermeni sorunu”nun ortaya çıkmasında, bir dönüm noktası teşkil etmiştir.
#16
SORU:
Berlin antlaşmasının önemi ve sonuçları nelerdir?
CEVAP:
Berlin Kongresi ve nihayetinde imzalanan Berlin Antlaşması, getirdiği sonuçlar açısından, 19. yüzyılın son çeyreği ile 20. yüzyılın ilk çeyreğindeki siyasi ve askeri gelişmeleri doğrudan etkilemiştir. Bu bakımdan, pek çok devlet ve imparatorluk için olduğu kadar, dünya tarihi için de önemli dönüm noktalarından biridir. Öyle ki, antlaşma ile ortaya çıkan yeni düzen, I. Dünya Savaşı’na giden yolu da hazırlamıştır. Kongreye katılan devletler -Osmanlı Devleti hariç olmak üzere- kendi çıkarları doğrultusunda istediklerini elde etmişlerdir. Osmanlı İmparatorluğu, prestijiyle birlikte yaklaşık 212 bin km2 toprağını ve 5 milyonluk da bir nüfusunu kaybetmişti. Sadece Avrupa’daki topraklarının ise, beşte ikisini kaybetmişti. Berlin Kongresi ve Antlaşması ile Osmanlı Devleti, dağılma ve parçalanma döneminin en çalkantılı safhalarından birine girmiştir.
#17
SORU:
Karadağ sınırı meselesi hakkında ne söylenebilir?
CEVAP:
Berlin Antlaşması’yla, Karadağ bağımsız hale geldiği gibi, halkının çoğunluğu Müslüman Arnavut olan Gosina ve Plava nahiyeleri de yine Karadağ’a bırakılmıştı. Aynı antlaşmayla, Kalamas ve Salamarya nehirlerinin oluşturduğu hatta kadar olan yerler ise, Osmanlı Devleti ile anlaşması şartıyla Yunanistan’a vaat edilmişti. Fakat bu bölgede yaşayan halkın ekserisi Rum, Ulah ve Hıristiyan Arnavutlar’dan oluştuğu gibi, Yunanistan’ın talep ettiği Yanya’da Müslüman Arnavutlar (Toska) ve Teselya’da da Türkler meskûn idiler. Yunanistan’a vaat edilen Kalamas-Salamarya hattının belirlenmesi durumunda Yanya şehrinin nereye ait olacağı konusu belirsiz bir hâl alıyordu. Zaten bu şehirde Türkler, Arnavutlar ve Rumlar birlikte yaşamaktaydı. 1879 yılı Ocak ayında Yunan hudut komisyonu toplandığı bir sırada, Yanyalı Rumlar Avrupa devletleri sefirlerinden Yanya’nın Yunanistan’a verilmesini istediler. Bunun üzerine güneydeki Arnavut beyleri birleşerek, söz konusu isteğe karşı çıktılar. Daha sonra bu birlik hareketi, Katolik Arnavutların yaşadığı kuzey bölgesine ve hatta tüm Arnavutluğa yayıldı. Hareketin taraftarları, Selanik, Kosova, İşkodra ve Yanya’yı da içine alacak ve imtiyazlı statüde olacak Arnavutluk Eyaleti’ni oluşturmak istiyorlardı.
#18
SORU:
Toska ne demektir?
CEVAP:
Osmanlı döneminde Müslüman Arnavutlara verilen isimdir.
#19
SORU:
Molisör ne demektir?
CEVAP:
Dağlı anlamında olup, Kuzey Arnavutluk bölgesinde yaşayan Katolik Arnavutlara Osmanlı döneminde verilen isimdir.
#20
SORU:
Yunan sınırı meselesi hakkında ne söylenebilir?
CEVAP:
Berlin Antlaşması’ndan sonra Yunanistan, Teselya ve Epir’in verilmesini isteyince gerginlik yaşanmaya başladı. Ancak Osmanlı Devleti bu talebi reddettiği gibi, sadece bazı küçük sınır tashihleri yapacağını bildirince müzakereler de kesildi. Bunun üzerine kongreye katılan altı devlet İstanbul’da konuyu müzakere etmeye başladı ve bu görüşmeler Berlin’de devam etti. 15 Temmuz 1880’de varılan karara göre, Yenişehir ve Yanya Yunanistan’a bırakılacaktı. Osmanlı hükümeti bunu derhal reddetti ve başka bir sınır teklifinde bulundu. Bunun üzerine Yunanistan sınır ihlali yaparak sözü edilen bölgeleri işgal etmeye kalkıştı. Osmanlı Devleti ise, Teselya ordusunu seferber ettiği gibi bölgeye savaş gemileri de gönderdi. Ayrıca, Hariciye Nazırı Saffet Paşa, 8 Ağustos’ta, kongrede alınan kararı protesto etti ve bu arada Yunanistan’ı sınırlarda ve Girit’te karışıklıklara sebep olmakla suçladı. Osmanlı birlikleri, vâkî olan saldırıları püskürttüğü gibi, Yunan toprakları içine doğru ilerlemeye başlayınca, Avrupa devletlerinin araya girmesi Osmanlı harekâtını durdurdu. Müteakiben başlayan müzakerelerin sonunda, 24 Mayıs 1881’de sadece Narda kazasının Yunanistan’a verilmesi, buna karşılık Preveze ve Yanya’nın ise Osmanlılar’da kalması kararlaştırıldı.
#21
SORU:
Halepa Misakı nedir?
CEVAP:
Bir çeşit anayasa niteliğini taşımakta olup, Girit’in yönetim şeklini belirlemekteydi. Buna göre, adanın yönetimi halka ve özellikle de Rumlara bırakılmış oluyor ve yönetime katılma konusunda geniş haklar veriliyordu. Girit Hıristiyanları için bunun anlamı, özerk bir yönetimin sağlam bir şekilde kurulmasıydı.
#22
SORU:
Halepa Misakı maddeleri nelerdir?
CEVAP:
1. Girit’i yönetecek genel vali, Avrupa devletlerinin muvafakatiyle Osmanlı hükümeti tarafından beş yıl süreyle atanacak ve Müslüman veya Hıristiyanlar’dan seçilebilecekti. Vali Müslüman olduğu takdirde yardımcısı Hıristiyan; Hıristiyan olduğu takdirde ise yardımcısı Müslüman olacaktı.
2. Vilayet umumi meclisi, 80 üyeden oluşacak ve bunun 49’u Hıristiyanlar’dan 31’i de Müslümanlar’dan seçilecekti. Meclis, yılda bir kez toplanıp mahalli yönetim konusunda kararlar alacak, bu kararlar padişahın onayına bağlı olacaktı. Umûmi meclis, oldukça geniş teşrii haklara sahip olacak ve hatta üçte iki ekseriyetle, Osmanlı hükümetinin onayı olmadan dahi nizamnamenin mahalli işlerle ilgili hükümlerini değiştirebilecekti.
3. Adanın jandarma heyetine Hıristiyanlar da kabul edilecekti.
4. Adada görev yapacak memurlar tercihen yerli ahaliden tayin edilecekti 5. Adadaki resmi dil, Türkçe ve Rumca olacaktı.
6. Toplanan vergilerden elde edilen gelirlerin fazlası, adanın bayındırlık ve mahalli ihtiyaçları için kullanılacaktı.
7. Kâğıt para tedavülden kaldırılacak ve basın özgürlüğü sağlanacaktı.
#23
SORU:
Berlin Kongresi’nde boğazlar nasıl ele alınmıştır?
CEVAP:
Boğazlar konusu, Berlin Antlaşması’nın 63. maddesinde ele alınmıştır. Buna göre, 1856’da imzalanan Paris Antlaşması ve 1871’de yapılan Londra Boğazlar Sözleşmesi’nin getirdiği statüko aynen devam edecekti. Berlin Kongresi henüz toplanmadığı bir sırada, İngiltere ile Rusya arasında imzalanan 30 Mayıs 1878 tarihli memorandum ile de Boğazlar’daki mevcut statükonun korunacağı kararı alınmıştı.
#24
SORU:
Berlin Kongresi’nde 61. madde nelerden bahsetmektedir?
CEVAP:
Ermeni meselesidir. Buna göre, Ermenilerin bulunduğu bölgelerde yapılacak ıslahatlar konusunda; Rus askerinin tahliyesi, Osmanlı Devleti’nin zaman zaman büyük devletlere bilgi vermesi ve bu devletlerin de ıslahatlara nezaret etmesi ilkesi kabul edilmiştir.
#25
SORU:
Ermenilerin Ayestefanos Antlaşması öncesinde Ruslar’dan talepleri nelerdi?
CEVAP:
Rus kuvvetleri İstanbul’a yaklaştıkları bir sırada Ermeni Patriği Nerses ve diğer yetkililer teşebbüse geçerek, Ermenilerin yaşadıkları Doğu Anadolu vilayetlerinin Rusya’ya ilhak edilmesini, bu olmazsa Ermenilere özerklik verilmesini, bu da olmazsa söz konusu bölgelerde ıslahat yapılmasını talep etmişlerdir. Ermeniler ayrıca, ıslahatın yapılmasına kadar Rus ordusunun bu bölgelerde kalmasını da istemişlerdi.
#26
SORU:
Berlin kongresinin Bosna Hersek ile ilgili maddesi nedir?
CEVAP:
Berlin Kongresi ve Antlaşması’nın bir diğer sonucu da, Doksanüç harbinin ilk belirtilerinin ortaya çıktığı Bosna-Hersek’in Avusturya-Macaristan’ın himayesine bırakılmasıydı. Antlaşmaya göre, Bosna ve Hersek, geçici olmak kaydıyla Avusturya’nın işgali ve yönetimine verilmiştir. Berlin Kongresi’nde işgalin şartları konusunda bir karar alınmadığından bu konu, iki devlet arasındaki müzakerelere bırakılmıştı. İşgali mümkün olduğunca geciktirmek isteyen Osmanlı Devleti ise, oyalayıcı bir tavır sergilemiştir. Nitekim Osmanlı temsilcileri, işgal müddetinin tayin edilmesini ve ayrıca Osmanlı memurlarının görevlerinde bırakılmasını isteyince müzakereler uzamış, bu durumda Avusturya BosnaHersek’i işgal etmeye başlamıştır. Bunun üzerine II. Abdülhamid, işgal şartları tespit edilmeden Avusturya ordusunun bölgeye girmesine engel olunması için İngiliz kraliçesine bir telgraf çekmiş ancak istediğini elde edememiştir.
#27
SORU:
Ayestefanos Antlaşması öncesinde yapılan müzakerelerde Osmanlı Devleti'ni kimler temsil etmiştir?
CEVAP:
Ayestefanos Antlaşması öncesinde yapılan müzakerelerde Osmanlı Devleti'ni Hariciye Nazırı Saffet Paşa ve Berlin Sefiri Sadullah Bey temsil etmişlerdir.
#28
SORU:
Ayestefanos görüşmeleri sürecinde Rusya'nın hangi talebi üzerine II. Abdülhamid bir hattı hümayun yayınlamıştır?
CEVAP:
Ruslar Ayestefanos görüşmelerinde Osmanlı donanmasının teslimini istemekteydi. Büyük tepki çeken bu talep üzerine II. Abdülhamid, donanmadan asla vazgeçilmeyeceğine dair bir hattı hümayun yayınlamıştır.
#29
SORU:
Ayestefanos Antlaşmasına göre hangi devletlerin bağımsızlığı Osmanlı Devleti tarafından kabul edilecektir?
CEVAP:
Ayestefanos Antlaşmasına göre; Sırbistan, Romanya ve Karadağ bağımsız birer devlet olacak ve Osmanlı Devleti de bu devletlerin bağımsızlıklarını kabul edecektir.
#30
SORU:
Balkanlardaki Rus hâkimiyet ve etkinliğinin önemli derecede artmasından en büyük zararı görecek olan devletler hangileridir?
CEVAP:
Balkanlardaki Rus hâkimiyet ve etkinliğinin önemli derecede artmasından en büyük zararı görecek olan devletler İngiltere ve Avusturya-Macaristan İmparatorluğu'dur.
#31
SORU:
Ruslar’la Doksanüç Harbi sonunda Ayestefanos Antlaşması yapılmasına rağmen; bu antlaşma hükümsüz kalmış, yerine hangi antlaşma imzalanmıştır?
CEVAP:
Ruslar’la Doksanüç Harbi sonunda Ayestefanos Antlaşması yapılmasına rağmen; bu antlaşma hükümsüz kalmış, yerine Berlin Antlaşması imzalanmıştır.
#32
SORU:
Rusya’nın güneye, yani Akdeniz’e inmesi, birinci derecede hangi ülkeyi etkileyecek bir durumdur?
CEVAP:
Rusya’nın güneye, yani Akdeniz’e inmesi, birinci derecede İngiltere'yi etkileyecek bir durumdur.
#33
SORU:
Osmanlı Devleti ile İngiltere arasında 4 Haziran 1878’de imzalanan iki maddelik savunma antlaşmasının içeriği nedir?
CEVAP:
Osmanlı Devleti ile İngiltere arasında 4 Haziran 1878’de imzalanan iki maddelik savunma antlaşmasına göre: Rus saldırısına karşı İngiltere, Osmanlı Devleti’ni askeri açıdan savunacaktı. Buna karşılık Osmanlı Devleti de, Anadolu topraklarındaki Hristiyanlar’la ilgili olmak üzere, Avrupalı devletler tarafından belirlenecek reformları yapmayı ve ayrıca bütün bunların gerçekleşebilmesi için de Kıbrıs’ın İngiltere’ye “tahsisini ve asker ikamesiyle adayı idare etmesine muvafakatı” kabul edecekti. Böylece Kıbrıs İngilizler’e devredilmiş oluyordu.
#34
SORU:
Avusturya hangi antlaşmalara dayanarak, Bosna-Hersek üzerinde yalnızca kendi kontrolünü istemekte ve bu arada Balkanlar’da büyük bir Slav devletinin kurulmasına izin vermeyeceğini ifade etmektedir?
CEVAP:
Avusturya; Rusya ile yapılan 1876 Reichstadt ve 1877 Peşte Antlaşmalarına dayanarak, Bosna-Hersek üzerinde yalnızca kendi kontrolünü istemiş ve bu arada Balkanlar’da büyük bir Slav devletinin kurulmasına izin vermeyeceğini ifade etmiştir.
#35
SORU:
Berlin Kongresi kimin başkanlığında toplanmıştır?
CEVAP:
Berlin Kongresi, 13 Haziran 1878’de Almanya Başbakanı Prens Bismarck’ın başkanlığında toplanmıştır.
#36
SORU:
Osmanlı Devleti’nin Berlin Konferansından temel beklentisi ne olmuştur?
CEVAP:
Osmanlı Devleti’nin Berlin Konferansındaki temel beklentisi, İngiltere ile yapılan Kıbrıs antlaşmasının da etkisiyle, Ayastefanos Antlaflması’nın şartlarını hafifletecek önemli değişikliklerin yapılması olmuştur.
#37
SORU:
Berlin Antlaşmasından, Şarkî Rumeli Vilayeti için hangi karar çıkmıştır?
CEVAP:
Berlin Antlaşmasında, Şarkî Rumeli Vilayeti için de bir karar çıkarılmıştır. Şarkî Rumeli Vilayeti, özerk olmakla birlikte siyasî ve askerî yönlerden Osmanlı Devleti’ne bağlı kalacaktı. Burayı yönetecek olan ve Avrupa devletlerinin de onaylayacaği valiyi, Osmanlı hükümeti beş yıl süreyle tayin edecekti. Bu vali, gerekli durumlarda Osmanlı Devleti’nden askeri yardım isteyebilecekti.
#38
SORU:
Berlin Antlaşmasında Ermeniler'e yönelik hangi madde yer almaktaydı?
CEVAP:
Berlin Antlaşmasına göre; Osmanlı Devleti Ermeniler’in yaşadığı vilayetlerde ıslahat yapmayı ve ayrıca Ermenileri Kürt ve Çerkezlere karşı korumayı taahhüt etmekteydi.
#39
SORU:
Ayestefanos Antlaşması ile Berlin Antlaşmasının taraf devletleri açısından farkları nelerdir?
CEVAP:
Ayestefanos Antlaşması, Osmanlı Devleti ile Rusya arasında meydana gelen bir savaşın sonucunda sadece iki devleti ilgilendirirken, Berlin Antlaşması ise bu ilgiyi Avrupalı büyük devletlere de teşmil etmiştir. Berlin antlaşması; Osmanlı Devleti ile İngiltere, Fransa, Rusya, Almanya, Avusturya ve İtalya devletleri arasında imzalanmıştır.
#40
SORU:
1856 Paris Antlaşması’nda esas olarak kabul edilen “Osmanlı Devleti’nin toprak bütünlüğü” ilkesi, hangi antlaşma ile bozulmuştur?
CEVAP:
1856 Paris Antlaşması’nda esas olarak kabul edilen “Osmanlı Devleti’nin toprak bütünlüğü” ilkesi Berlin Antlaşması ile bozulmuştur.
#41
SORU:
Berlin Antlaşması ile halkının çoğunluğu Müslüman Arnavut olan Gosina ve Plava nahiyeleri hangi devlete bırakılmıştır?
CEVAP:
Berlin Antlaşması ile halkının çoğunluğu Müslüman Arnavut olan Gosina ve Plava nahiyeleri Karadağ'a bırakılmıştır.
#42
SORU:
Doksanüç Savaşı’na ve hatta Berlin Kongresi’ne katılmadığı halde, Girit ile bütün Teselya ve Epir’i isteyen devlet hangisidir?
CEVAP:
Doksanüç Savaşı’na ve hatta Berlin Kongresi’ne katılmadığı halde, Girit ile bütün Teselya ve Epir’i isteyen devlet Yunanistan'dır.
#43
SORU:
Bir çeşit anayasa özelliği taşıyan ve Girit’in yönetimini düzenleyen sözleşme hangisidir?
CEVAP:
Bir çeşit anayasa özelliği taşıyan ve Girit’in yönetimini düzenleyen sözleşme Halepa Misakı'dır. Buna göre, adanın yönetimi halka ve özellikle de Rumlara bırakılmış oluyor ve yönetime katılma konusunda geniş haklar veriliyordu.
#44
SORU:
Ermeniler, Vilayât-ı Sitte denilen altı doğu ilinde özerk bir yönetim kurmak istemişlerdir. Bu iller hangileridir?
CEVAP:
Ermeniler, Vilayât-ı Sitte denilen altı doğu ilinde özerk bir yönetim kurmak istemişlerdir. Bu iller: Erzurum, Van, Elazığ, Diyarbakır, Sivas ve Bitlis 'tir.
#45
SORU:
Büyük devletlerin Ermeni ıslahatı konusundaki tutumları farkllılık göstermiştir. Rusya bu süreçlerde ne tür bir tutum sergilemiştir?
CEVAP:
Ruslar Ermeni özerkliğine sıcak bakmamışlardır. İşgal ettiği bölgelerde ve kendi yönetimleri altında olan Ermenileri kültürlerinden uzaklaştırıp Ruslaştırmak ve Ortodokslaştırmak istemişlerdir. Ermeniler ise, Rusların bu çabalarına karşı koymaya çalışmışlardır.
#46
SORU:
Ayestefanos görüşmeleri sürecinde, II. Abdülhamid hangi İngiliz elçisinden imparatorluğun kötü durumdan kurtulabilmesi için bir rapor hazırlamasını istemiştir?
CEVAP:
Ayestefanos görüşmeleri sürecinde, II. Abdülhamid, İngiliz elçisi Sir Austen Henry Layard'dan imparatorluğun kötü durumdan kurtulabilmesi için bir rapor hazırlamasını istemiştir.