ÖZEL GÜVENLİK HUKUKU II Dersi Özel Güvenlik Görevlilerinin Yetki ve Sorumluluğu-II (Yakalama, Zor Kullanma, Silah Bulundurma-Taşıma ve Suça El Koyma) soru cevapları:

Toplam 20 Soru & Cevap
PAYLAŞ:

#1

SORU:

Yakalama nedir? 


CEVAP:

Yakalama, kişinin özgürlüğünün hakim kararı olmaksızın geçici olarak kısıtlanmasını ifade eden bir tedbirdir.


#2

SORU:

Özel güvenlik görevlilerinin yakalama yetkisi hangi hâllerde vardır? 


CEVAP:

Özel güvenlik görevlilerinin yakalama yetkisi dört hâlde kabul edilmiştir. Bunlardan ikisi önleme amaçlı, diğer ikisi de adli amaçlı olarak verilen yakalama yetkisini kapsamaktadır.


#3

SORU:

Özel güvenlik görevlileri hangi hâllerde önlemek amacıyla yakalama yetkisine sahiptir? 


CEVAP:

Özel güvenlik görevlileri kişi veya eşyalar bakımından doğabilecek bir tehlikenin gerçekleşmesini önlemek amacıyla şu iki hâlde yakalama yetkisine sahiptir:

a) Kişinin vücudu veya sağlığı bakımından mevcut bir tehlikeden korunması amacıyla yakalama

b) Olay yerini ve delilleri koruma amacıyla Ceza Muhakemesi Kanununun 168. maddesine göre yakalama


#4

SORU:

Kişilerin vücudu veya sağlığı bakımından gelecekte doğabilecek tehlikelerden onları korumak amacıyla yakalama mümkün müdür? 


CEVAP:

Yakalama işlemi, yakalananın vücudu veya sağlığı bakımından mevcut bir tehlikeden onu korumak amacıyla yapılmaktadır. Bu tehlikenin kaynağı önemsizdir. Tehlike bir insandan, hayvandan veya doğa olayından kaynaklanabilir. Ancak tehlikenin mevcut, yani hali hazır olması gerekir. Kişilerin vücudu veya sağlığı bakımından gelecekte doğabilecek tehlikelerden onları korumak amacıyla yakalama kabul edilmemiştir.


#5

SORU:

Özel güvenlik görevlilerinin olay yerini ve delillerini koruma amacıyla sahip oldukları yakalama yetkisinin kapsamı nasıldır? 


CEVAP:

Özel güvenlik görevlileri, görev alanlarında meydana gelen ve suç teşkil eden olaylarda olay yerini ve delilleri korumakla yükümlüdürler. Nitekim bu husus Uygulama Yönetmeliğinin 16. maddesinde daha kapsamlı bir şekilde düzenlenmiştir. Buna göre özel güvenlik görevlileri, görev alanında bir suçla karşılaştıklarında suça el koymak, suçun devamını önlemek, sanığı tespit ve yakalama ile olay yerini ve suç delillerini muhafaza ve yetkili genel kolluğa teslim etmekle görevli ve yetkili kılınmışlardır. Ayrıca bu maddede özel güvenlik görevlilerinin genel kolluğun olaya el koymasından itibaren araştırma ve delil toplama faaliyetine genel kolluğun talebi hâlinde yardımcı olacakları da belirtilmiştir. İşte özel güvenlik görevlileri, olay yerini ve delillerini korumak amacıyla yakalama tedbirine de başvurabilecektir. Nitekim CMK’nın atıf yapılan 168. maddesinde “Olay yerinde görevine ait işlemlere başlayan adli kolluk görevlisi, bunların yapılmasına engel olan veya yetkisi içinde aldığı tedbirlere aykırı davranan kişileri, işlemler sonuçlanıncaya kadar ve gerektiğinde zor kullanarak bundan men eder.” denilmektedir. Bu kapsamda özel güvenlik görevlisi de olay yerinin ve delillerin korunmasına engel olan, bu amaçla aldığı tedbirlere aykırı davranan kişileri, işlemler sonuçlanıncaya kadar bu davranışlarda bulunmaktan men edebilecek, bu kapsamda son çare olarak kişileri yakalayabilecektir.


#6

SORU:

Adli amaçlı yakalama ne demektir? 


CEVAP:

Adli amaçlı yakalamadan maksat, suç işlediği yönünde hakkında kuvvetli iz, eser, emare ve delil bulunan kişinin, hakim kararı olmaksızın özgürlüğünün geçici olarak kısıtlanmasıdır.


#7

SORU:

Yakalama belli bir şekle bağlı mıdır? 


CEVAP:

Yakalama belli bir şekle bağlı değildir, kişinin hareket özgürlüğünü istediği gibi kullanabilmesi imkânını ortadan kaldıran her işlem yakalama niteliğindedir.


#8

SORU:

Özel güvenlik görevlileri hangi hâllerde adli amaçlı yakalama yetkisine sahiptir? 


CEVAP:

Özel güvenlik görevlilerine iki hâlde adli amaçlı yakalama işlemine başvurma yetkisi verilmiştir:

a) Ceza Muhakemesi Kanununun 90. maddesine göre yakalama,

b) Görev alanında, haklarında yakalama emri veya mahkûmiyet kararı bulunan kişileri yakalama ve arama


#9

SORU:

Hangi hâllerde herkes tarafından geçici olarak yakalama yapılabilir? 


CEVAP:

Ceza Muhakemesi Kanununun 90. maddesinde yakalama işlemi, hem herkes tarafından hem de yalnızca kolluk görevlileri tarafından başvurulabilecek bir koruma tedbiri olarak kabul edilmiştir. Buna göre aşağıdaki hâllerde herkes tarafından geçici olarak yakalama yapılabilir:

a. Kişiye suçu işlerken rastlanması.

b. Suçüstü bir fiilden dolayı izlenen kişinin kaçması olasılığının bulunması veya hemen kimliğini belirleme olanağının bulunmaması.


#10

SORU:

Yakalama yetkisi veren hâllerden olan "suç işlerken rastlanma" ne demektir? 


CEVAP:

Suç işlenirken veya suçun işlenmesinden hemen sonra veya suçun işlendiği yere yakın bir yerde yakalama durumunda, suç işlerken rastlanma söz konusudur.


#11

SORU:

Özel güvenlik görevlileri haklarında yakalama emri bulunan kişileri yakalama yetkisine sahip midir? 


CEVAP:

Özel güvenlik görevlilerine adli amaçlı yakalama yetkisinin tanındığı hâllerden biri de haklarında yakalama emri bulunan kişilerle ilgilidir. Özel güvenlik görevlileri, görev alanında bu kişilere rastladığında onları yakalamalıdır. Örneğin özel güvenlik görevlileri görev alanlarında kimlik sorma yetkilerini kullanırken kimliğini sorduğu kişi hakkında yakalama emri olduğunu öğrenirse bu kişileri yakalayacaktır. Buradaki yakalamanın amacı, kişilerin yargı mercileri önüne çıkartılarak yargılanmalarının veya haklarında verilen mahkûmiyet kararlarının infazının sağlanmasıdır.


#12

SORU:

Yakalama emri kimler tarafından ve kimler hakkında düzenlenebilir? 


CEVAP:

Yakalama emrinin hangi hâllerde, kimler tarafından ve kimler hakkında düzenleneceği CMK’nin 98. maddesi ile İnfaz Kanununun 19. maddesinde düzenlenmiştir. CMK’nin 98. maddesine göre soruşturma evresinde yakalama emri a) çağrı üzerine gelmeyen veya çağrı yapılamayan şüpheli hakkında Cumhuriyet savcısının talebi üzerine sulh ceza hakimi tarafından, b) tutuklama talebinin reddi kararına itiraz edilmesi ve itirazın kabulü hâlinde itiraz merci tarafından, düzenlenebilir. Kovuşturma evresinde ise kaçak sanık hakkında re’sen veya Cumhuriyet savcısının talebi üzerine hakim veya mahkeme tarafından düzenlenebilir. Yakalanmış iken kolluk görevlisinin elinden kaçan şüpheli veya sanık ya da tutukevi veya ceza infaz kurumundan kaçan tutuklu veya hükümlü hakkında ise Cumhuriyet savcıları ve kolluk kuvvetleri de yakalama emri düzenleyebilirler.


#13

SORU:

Özel güvenlik görevlilerine tanınan zor kullanma yetkisi özel hukukun hangi alanındaki düzenlemelere dayanmaktadır? 


CEVAP:

Özel güvenlik görevlilerine tanınan zor kullanma yetkisi, esas itibarıyla bir hukuka uygunluk sebebinin icrası kapsamında işlenen fiillerle ilişkili olarak tanınmıştır.4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 981. maddesinde bir eşyanın zilyedine, zilyetliğine yönelik saldırılara karşı savunma hakkı tanınmıştır. Buna göre “Zilyet, her türlü gasp veya saldırıyı kuvvet kullanarak defedebilir. Zilyet, rızası dışında kendisinden alınan şeyi taşınmazlarda el koyanı kovarak, taşınırlarda ise eylem sırasında veya kaçarken yakalananın elinden alarak zilyetliğini koruyabilir. Ancak, zilyet durumun haklı göstermediği derecede kuvvet kullanmaktan kaçınmak zorundadır.” Bu hükme göre özel güvenlik görevlisi de zilyedi olduğu veya korumasına bırakılmak suretiyle zilyedi kılındığı eşyalara yönelik saldırıyı, durumun haklı kıldığı derecede kuvvet kullanarak defetme yetkisine sahiptir. Borçlar Kanunu'nun “Hukuka aykırılığı kaldıran hâller” başlığını taşıyan 63. maddesine göre “Kanunun verdiği yetkiye dayanan ve bu yetkinin sınırları içinde kalan bir fiil, zarara yol açsa bile, hukuka aykırı sayılmaz. Zarar görenin rızası, daha üstün nitelikte özel veya kamusal yarar, zarar verenin davranışının haklı savunma niteliği taşıması, yetkili kamu makamlarının müdahalesinin zamanında sağlanamayacak olması durumunda kişinin hakkını kendi gücüyle koruması veya zorunluluk hâllerinde de fiil, hukuka aykırı sayılmaz.” Bu hükme göre özel güvenlik görevlilerinin kanunun verdiği yetkinin sınırları içerisinde kalarak işledikleri fiiller, ilgilinin rızası üzerine gerçekleştirdikleri fiiller, meşru savunma ve zorunluluk hâlinde kalınarak ya da daha üstün nitelikte özel veya kamusal yararı korumak amacıyla işledikleri ve zor kullanma niteliğindeki fiiller, bir başkasına zarar vermiş olsa bile, tazminatı gerektirmeyecektir.


#14

SORU:

Özel güvenlik komisyonu kimlerden oluşur? 


CEVAP:

Özel güvenlik komisyonunun kimlerden oluşacağı ve ne şekilde çalışacağı 5188 sayılı Kanunun 4. maddesinde belirlenmiştir. Buna göre “Özel güvenlik komisyonu bu Kanunda belirtilen özel güvenlikle ilgili kararları almak üzere valinin görevlendireceği bir vali yardımcısının başkanlığında, il emniyet müdürlüğü, il jandarma komutanlığı, ticaret odası başkanlığı, sanayi odası başkanlığı temsilcisinden oluşur. Sanayi odasının bulunmadığı illerde komisyona ticaret ve sanayi odası başkanlığının temsilcisi katılır. Özel güvenlik izni verilmesi ya da bu uygulamanın kaldırılması için başvuran kişi ya da kuruluşun temsilcisi ilgili komisyon toplantısına üye olarak katılır.


#15

SORU:

Özel güvenlik komisyonu kararlarını ne şekilde alır? 


CEVAP:

Özel güvenlik komisyonu, kararlarını oy çokluğu ile alır; oyların eşitliği hâlinde başkanın bulunduğu taraf çoğunluk sayılır; çekimser oy kullanılamaz.


#16

SORU:

Özel güvenlik komisyonu nerelerde silahlı özel güvenlik çalışmasına izin veremez?


CEVAP:

Silahlı olmanın tehlike oluşturacağı bazı yerlerde silahlı özel güvenlik görevlisi çalıştırılması yasağı getirilmiştir. Buna göre eğitim ve öğretim kurumlarında, sağlık tesislerinde, talih oyunları işletmelerinde, içkili yerlerde silahlı özel güvenlik görevlisi çalıştırılmasına komisyon tarafından izin verilemez.


#17

SORU:

Özel güvenlik görevlileri nerelerde silahlı olarak görev yapamazlar? 


CEVAP:

Özel güvenlik görevlileri, özel toplantılarda, spor müsabakalarında, sahne gösterileri ve benzeri etkinliklerde silahlı olarak görev yapamazlar.


#18

SORU:

Hangi hâllerde özel güvenlik görevlileri silahlarını görev alanı dışına da çıkarabilirler? 


CEVAP:

Özel güvenlik görevlileri silahlarını ancak görev alanı içerisinde kullanabilirler, onları görev alanı dışına çıkaramazlar. Fakat kanun görev alanı kavramını bazı durumlarla ilgili olarak genişletmiştir. Buna göre işlenmiş bir suçun sanığı veya suç işleyeceğinden kuvvetle şüphe edilen kişinin takibi, dışarıdan yapılan saldırılara karşı tedbir alınması, para ve değerli eşya nakli, kişi koruma ve cenaze töreni gibi güzergâh ifade eden durumlarda güzergâh boyu görev alanı sayılır. Yine kanuna göre görev alanı, zorunlu hâllerde Komisyon kararıyla da genişletilebilecektir. Kişi korumasında çalışan özel güvenlik görevlilerinin görev alanı; koruduğu kişi ile birlikte olduğunda ülke geneli, koruduğu kişi olmaksızın kişi koruma izni verilen ilin sınırlarıdır.


#19

SORU:

Görev alanında bir suçla karşılaşan özel güvenlik görevlileri ne gibi yetkilere sahiptirler? 


CEVAP:

Özel güvenlik birimleri ve görevlileri, görev alanında bir suçla karşılaştıklarında suça el koymak, suçun devamını önlemek, sanığı tespit ve yakalama ile olay yerini ve suç delillerini muhafaza ve yetkili genel kolluğa teslim etmekle görevli ve yetkilidir. Bunlar genel kolluğun olaya el koymasından itibaren araştırma ve delil toplama faaliyetine genel kolluğun talebi hâlinde yardımcı olurlar.


#20

SORU:

Görev alanında bir suçla karşılaşan özel güvenlik görevlisi nasıl hareket etmelidir? 


CEVAP:

Özel güvenlik görevlileri, görev alanlarında bir suçla karşılaştıklarında ilk yapacakları iş suça el koymak, yani suçun devamını önlemektir. Örneğin bir kasten yaralama veya hırsızlık suçunun işlendiği görüldüğünde olaya müdahale edilmeli ve suçun devamına engel olunmalıdır. İkinci olarak güvenlik görevlileri suç mahallini hemen kontrol altına alarak delillerin kaybolmasını önlemeli ve bıçak, silah gibi delilleri muhafaza altına almalıdırlar. Bu sırada olay yerinin orijinalliğinin bozulmamasına ve maddi deliller üzerinde faile ait izlerin silinmemesine özen göstermelidirler. Daha sonra sanığı tespit ederek kaçmasını önlemelidirler. Özel güvenlik görevlilerinin suç üstü yakalanan failin kendisine ve çevresindeki insanlara zarar vermesini önlemek için kaba üst araması yapmaları da yetkileri dahilindedir. Son olarak yakaladıkları faili, suça ilişkin delilleri ve olay yerini genel kolluğa teslim etmekle yükümlüdürler.