RADYO VE TELEVİZYONDA PROGRAM YAPIMI Dersi Televizyona Dizi ve Film Senaryosu Yazımı soru cevapları:

Toplam 20 Soru & Cevap
PAYLAŞ:

#1

SORU:

Televizyon dizilerinin yapısal özellikleri neler olabilir?


CEVAP:
  • Televizyon yayın kuşağında izlenme oranı yüksektir ve çoğunlukla prime- time kuşağında yayınlanır.

  • Televizyon dizilerinin zamanı kısıtlıdır ve reklamlar nedeniyle zorlanan dışsal bir yapısı vardır.

  • Haftada bir kez belirlenen gün ve saatte gösterilir. Her serüven bir bölüme sığdırılır, sonraki bölüme taşınmaz.

  • Dizilerin her bir bölümünün, ortalama yarım saati kapsayan ve kalıplaşan bir süresi vardır. Reklam yayınları da bu sürenin içindedir. Genellikle 30- 45-60 dakika olup giriş, gelişme ve sonuç olmak üzere üç bölümden oluşur.

    • Diziler, ana öykü ve yan öykücüklerle sürekli (ana ve yan) aynı kişiliklerle sürdürülür. Ana öykünün olayları çok sayıda bölüme yayılır. Kişiliklerin ilişkileri, format değiştirilmediği sürece, dizi boyunca aynıdır.

      Her bölüm, toplumun ilgisini çeken görüntü ve şarkıyla, kişilikleri, zamanı, çevreyi ve temel durumu saptayan bir açılışla başlar.

      Genellikle her bir bölümün konusu dizinin diğer konularından ayrıdır. Olayın geçtiği çevre, format değiştirilmediği sürece aynıdır.


#2

SORU:

Senaryo yazımında içsel yapı nasıl oluşturulur?


CEVAP:

İçsel yapı televizyonun kuralları ve koşulları dikkate alınarak, özgün ya da başka sanat dallarından uyarlanarak, ele alınan konudan, öyküden dramatik bir yapının (öyküleme) kurulmasıdır. Bu yapı içinde düşünceler, çatışmalar, dolantılar verilerek, olayı yaratan kişiler arasındaki ilişkiler düzenlenerek, sonuca ulaştırılan bir olay anlatılır.


#3

SORU:

Senaryo da dışsal yapı nasıl kurulur?


CEVAP:

Dışsal yapı ise, senaryonun teknik bir çalışma olma özelliğini açıklar. Dışsal yapı, senaryonun görüntü (oyuncu, kamera hareketleri, çekim ölçekleri, özel efektleri); ses (konuşma örgüsü ‘diyalog’, ses efektleri, müzik) ve sahneleme yöntemleri gibi öğelerin ayrıntılarını kapsar, yapımın içeriğini, biçimini, önemli bilgilerini içerir. Senaryo yazımında uygulanan kimi kurallar, öncelikle, senaryonun dışsal yanıyla ilgilidir.


#4

SORU:

Taslak öykü de hangi bilgiler yer alır?


CEVAP:

• İşlenecek tema kesin olarak ortaya çıkar.
• Olaylar dizisinin geçtiği zaman ve çevre (mekanlar) belirlenir.
• Olaylar dizisini oluşturan ana ve diğer önemli kişiler ortaya konulur.
• Ana ve diğer kişilerin tanımlamasında yaş ve kişiye ilişkin bilgileri yazılır.

Örneğin, “30 yaşında, kendi halinde bir memur olan Ahmet Bey...” Kişi ya da kişilerin çatışmaya nasıl bulaştığını belirten bilgiler sunar.

  • Öykünün giriş-gelişme-sonuç ya da çatışma-gelişme-çözüm yapısı; olaylar örgüsündeki, olayı başlatan çatışma ayrıntıya girilmeden kısa kısa açıklanır, doruk nokta ve çözüm belirtilir.
  • Taslak öykü, şimdiki zamanda, geniş zaman kipiyle yazılır.


#5

SORU:

Senaryoda içsel yapıyı oluşturan öğeler hangileridir? 


CEVAP:

Senaryo yazarı ilgiyi yoğunlaştırarak, öyküsünün düşüncesini/iletisi ile sesleneceği izleyicilerin yaşam alanına girmeye çalışır. İçeriğin anlaşılması için görsel - sözel özellikler içeren, teknoloji ile bağlantılı yalın ve somut bir anlatım dili kullanır. Bu anlatım dili, görüntü ve tamamlayıcı seslerle birlikte izleyici üzerinde dramatik etkiyi sağlar.

Senaryonun içsel yapısını tema, öykü/öyküleme, kişileştirme, zaman ve mekan ve konuşturma örgüsü (diyalog) oluşturmaktadır.


#6

SORU:

Tema nedir?


CEVAP:

Bir filmin ilk görüntüsünden son görüntüsüne dek anlatılmak istenen, ilk ve son görüntüleri arasında enine boyuna işlenen, geliştirilen, filmin özünü yaratan, içeriğini oluşturan, bir öyküye bağlı olarak anlatılan ana düşünceye, egemen olan görüşe, iletiye, öğretiye tema (önerme) denilir.


#7

SORU:

Senaryo yazmak her şeyden önce bir öykünün anlatımıdır. Öykü nedir?


CEVAP:

Öykü: Öykünün en yaygın tanımları, olmuş ya da olabilmesi olanaklı olayları anlatan kısa yazı.; İnsan yaşamında gerçeğe uygun kesitler sunan, bunu yere (mekana), zamana bağlayarak yapan yazı türü. Olaylar ve kişileri tek yönüyle ele alıp anlatan, romandan daha kısa, ayrıntılı sergilemeden kaçınan yazı.

Öykü yazmak, belirlenen bir tema çerçevesinde, sözcükleri ve görüntüleri düzenleyip, olayların ve kişilerin yaşama uygun olarak yeniden yaratan, çözümüyle izleyeni doyuran çekici, çoğu yaşamdan daha güçlü, daha çarpıcı, yoğunlaştırma yoluyla yaşamdan daha ‘gerçek’ bir ya da birkaç olaya anlam ve biçim kazandırma işlemidir.


#8

SORU:

Kuramcı Be´la Balâzs, roman uyarlamasında üç yöntemi nelerdir?


CEVAP:
  • Aktarma. Olay akışında en alt düzeyde değişiklikler yapılarak romanın doğrudan doğruya senaryoya aktarılması. Bu yöntemde olaylar dizisi, devinim, kişilikler ve ileti aynen korunur.
  • Yorumlama. Romanı yeniden kurma ve yeniden vurgulama yöntemi olarakadlandırılan yorumlama da, roman senaryoya dönüştürülürken, kimi yer-ler ve belki özellikle sonu amaçlı olarak değiştirilir.
  • Benzerlik, Koşutluk Kurma. Öykü temel olarak alınır ama olayın geçtiği zaman dilimi, geçtiği ülke, kahramanların milliyeti vb. şeyler değiştirilir.

#9

SORU:

Öyküleme (Dramatik Yapı) nasıl açıklanır?


CEVAP:

Her öykü senaryo olmaz, senaryo olabilmesi için kesinlikle öykülemenin (dramatik yapı) olması gerekir. Dizi ya da filmde, başı ve sonu saptanan, baştan sona neden - sonuç bağlantısı içinde geliştirilen, olayları zincirleme bir gelişimi içinde anlatan bütüne, diğer bir anlatımla, öykünün düzenlendiği dokuya öyküleme denilir. Kurgulandığından, gerçek yaşamın olağan olmayan davranışlarına benzemeyen bu düzenleme, öykünün temelini oluşturur. Olup biten her şeyi kronolojik sıraya göre anlatan öykü ile öyküleme arasında bir ayrım vardır. Öykülemede, öykü, yazarın gerçek ya da hayal dünyasında oluşturarak yarattığı bir olguya bağlı olarak, olup bitenle ile ilgili çeşitli olayları kapsayarak, amaç doğrultusunda anlatımın genişletildiği ve yerleştirildiği belli bir sıraya göre dizilen olayların belirlenen zaman sırasına göre düzenlenerek anlatılmasıdır (Froster 1982: 26).


#10

SORU:

Öyküleme’de olaylar örgüsünü geliştiren temel öğeler nelerdir?


CEVAP:

Öykülemenin temel yapısını, giriş-gelişme-çözüm oluşturur. Olaylar örgüsünün devinime yerleştirilmesinde temel biçim: giriş (serim, sergileme), gelişme - yük- selme noktaları - çatışma, düğüm, devinimin yükselmesi, doruk nokta (climax), azalan devinim ve sonuç’tan (çözüm) oluşur.


#11

SORU:

Senaryo yazarken kişiselleştirme yapmak en önemli öğelerden biridir? Kişiselleşme özellikleri nasıl tanımlanır?


CEVAP:

Fizyolojik Boyut: Her ne kadar izleyici ekranda somut olarak görüyorsa da, kişinin bedensel yapısının davranışları üzerindeki etkisi öykü açısından önem taşır. Sağlıksız görünüşlü kişinin, bir bedensel özürlünün, bir cücenin ya da bedence sağlıklı birinin dünyayı, olayları yorumlayışları genellikle farklılıklar gösterir.

Sosyolojik Boyut: Kişi toplumsal bir varlık olduğundan, kişiliğinin, oluşumu ve biçimlenişinde toplumsal yapının da büyük payı var. Kişinin yaşadığı çağ ve toplum, içinde bulunduğu çevre koşulları, onun bilgi edinme çevresini ve buna bağlı olarak bilincini olumlu ya da olumsuz yönde etkiler, bu etkilenme kaçınılmaz ve doğaldır.

 Psikolojik Boyut: Öykü, kahramanın ya da kahramanların psikolojik durumu ile ilgili değişimleri işlediğinden kişiliklerin ruhsal durumu, senaryoda olması gereken bir olgudur. Senaryoda asal kişiler oluşturulurken, insan davranışının yalnızca yüzeysel görünümünü değil, altında yatan anlamı da göz önüne almak gerekir, bu nedenle kişilik yaratımında üzerinde en çok durulması gereken boyut, psikolojik boyuttur. Kişiyi psikolojik açıdan gerçekçi yapacağım anlayışıyla çok derin çözümlere ve gerekçelendirmelere girmek de gerekmez. Kişiliklere kimi psikolojik sorunlar vermek ve bunları ayrıntıya girmeden kısaca açıklamak yeterlidir.


#12

SORU:

Senaryoda Karşıt kahramanın konumu nedir?


CEVAP:

Karşıt kahraman, öykünün sorunun ateşleyen, kahramanın amacına/hedefine ulaşmasını engellemeye çalışan, dramatik durumu yaratan, kahraman ile gerçekleşecek çatışmanın özelliğini belirleyen kişi/ler/dir. ‘Kötü’ ya da ‘iyi’ bir kişi olan karşıt kahraman ne kadar güçlü işlenmişse, öykünün çatışması da o kadar etkileyici olur. Dizi senaryosu yazımında kahramandan sonra ilk düşünülecek kişi, kötü karşıt kahraman yaratmaktır. Başarılı dizilerde karşıt kahraman tam anlamıyla kötü, kahramana yaşamı haram edecek kadar güçlü ve yetenekli olmasıyla ön plana çıkar. Karşıt kahraman dost görünüp aslında kahraman’ın düşmanı olan kişidir. Öyküde böyle bir kişilik öykünün ilginçliğini sağlar.


#13

SORU:

Senaryoda kişiliği ortaya koyma yöntemleri nasıl yapılır?


CEVAP:

Yazar kişilerin kişiliklerini oluştururken doğrudan çizim, dolaylı çizim olmak üze- re iki ana yöntem kullanılır.

Doğrudan Çizim: Yazarın kişilerini doğrudan tanıtımında, yalnız birini ya da ikisini değil, üçünü aynı anda karmaşık olarak kullandığı üç iletim yolu var. Betimleme, konuşma örgüsü (diyalog) ve davranışlarla iletim.

Dolaylı Çizim: Dolaylı kişilik çiziminde, kişi ya olay içinde, olaylara karşı tepkisini göstermesi ya da öyküdeki diğer kişilerin, onun hakkındaki görüşlerini belirtmesiyle tanıtılır. Diğer bir kişi, kişinin davranış ve edimlerini somutlayan konuşmasıyla bunu dolaylı olarak yapar.


#14

SORU:

Filmsel zaman kaç temel süreklilik boyutunda ortaya konur?


CEVAP:

Şimdiki, Geçmiş, Gelecek ve Durumsal (Düşsel) Zaman.

Şimdiki Zaman Sürekliliği: Öykünün dizide -sanki- şimdi oluyormuşçasına gerçek zamana benzer süreklilikle sergilenmesi, şimdiki zaman sürekliliğini gösterir. Şimdiki zaman sürekliliği dizilerde en yaygın kullanılan ve fazla karmaşık olmayan bir sunum biçimidir. Olaylar dizisi yazarın öngördüğü çerçevede ileriye doğru gelişir. Ne oyuncu, ne de izleyici bir sonraki anda ne olacağını bilmez. Bu özellik, filmin sonuna dek izleyicinin ilgisini öykü üzerinde uyanık tutmaya yardım eder.

Geçmiş Zaman Sürekliliği: Dizilerde geçmiş zaman sürekliliği iki biçimde ele alınır:

  • Öykünün tümü geçmiş zaman içinde, şimdiki zaman sürekliliğine benzer bir biçimde yazılır.

  • Öykü, şimdiki zamandan geçmiş zamana uzun ya da kısa geriye dönüşlerle anlatılır

Kısa Geri Zaman (Flash Back), Zamanın olağan akışı içinde, çok kısa bir an geriye gidilmesidir. Kısa geri zamanlar, zaman atlamaları gibi küçük ölçülerde anlam görüntü sürekliliği sağlamak adına kullanır. Görüntü açısından sürekli olmayan bir hareketin alınıp, öz açısından içindeki sürekliliği sürdürmek için yapılır.

Gelecek zaman sürekliliği de; gelecek zaman içinde olabilecek olayların ve şimdiki zamandan başlayıp gelecek zamana yapılan atlayışlarla olayların anlatımında kullanılır. Gelecek zaman içinde olabilecek olayların anlatımda, izleyici gelecek zaman içine götürülür. Olay sanki şimdi oluyormuşçasına, şimdiki zaman sürekliliğinde sunulur. İzleyici diziyi, ‘Olay böyle olacak’ ya da ‘olabilir’ düşüncesiyle izler. İleriye doğru atlama, geriye dönüşün tam tersidir. Zaman içinde ileriye gidil- mesi, olayların nasıl olacağı ya da olabileceği, bir düşüncenin ya da bir tasarın önceden görsel-sözel dramatik yapı içinde anlatılmasıdır. Daha sonra şimdiki zamana dönülür. Bu tür anlatımda, izleyicinin olayı izlemede bir karmaşa içine düşmemesi için zaman konusunda bilgilendirmek gerekir.


#15

SORU:

Konuşma örgüsü nasıl kurulur?


CEVAP:

Dizilerde, konuşma örgüsü, izleyicinin bireysel belleği ile yüz yüze olduğundan, doğrudan günlük konuşma ile yakınlık gösterir. Ama gerçek yaşamdaki konuşma örgüsü, çoğu kez yerinde sayan, aynı şeyleri yineleyen ve konudan konuya atlayan bir akış gösterir. Senaryo yazarı, konuşma örgüsünü öykünün gerektirdiği anlatım ve tanımlamaların içinde kalarak, günlük konuşma içinden en uygun tümceleri seçip ve ayıklayarak, bayağılıktan, yapaylıktan kaçınarak, anlamlı ve ekonomik bir biçimde yazar. 

Konuşma örgüsü bir amaca yönelik olarak kişilerden ve çatışmalardan doğma- lı; kişilikleri açıklamalı, eylemi yürütmelidir.


#16

SORU:

Senaryoda müzik anlatımı yer almaktadır, ancak çekimler biitikten sonrada yer alabilir, Müziğin anlatım içersindeki kullanımı nerelerde olmaktadır?


CEVAP:
  • Ön planda ya da altta kullanılarak ruhsal ve duygusal atmosfer yaratımı sağlanır. Güçsüz bir sahneyi renklendirir. Destekleyici olarak merak, sürpriz ve şok duygularını yaratır. Karşıtlıklar vurgulanır.

  • Kişinin şen, durgun, üzüntülü, sinirli gibi psikolojik durumlarını belirtmek için uygun müzikler kullanılır.

  • Kişinin düşündüğü ya da anımsadığı bir ses yerine kullanılır.

  • Aynı kişi görüldüğü anlarda, öyküde bir ilerleme sağlandıkça aynı müzik

    teması yinelenir.

  • Herhangi gerçek bir ses yerine kullanılır.
    Çevre sesleri ve gürültüler ile çevre oluşturulur ve yerinde kullanımla sahneye gerçeklik sağlar.


#17

SORU:

Çekim senaryosunda olması gerekenler nelerdir?


CEVAP:

Çekim Numarası. Çekim senaryosu en küçük birim olan çekim’lere ayrılır. Bu çekimler (1)’den başlayarak numaralanır. Buna çekim numarası denilir. Numaralama dizinin süresince sürdürülür.
Çekim numarasının hemen karşısında büyük harflerle çekim ölçekleri yazı- lır: GENEL, BOY, DİZ, BEL, GÖGÜS, OMUZ, BAŞ AYRINTI,.... gibi. Kameranın alacağı görüntüler ve görüntülere ilişkin bilgiler, büyük harfler- le SAĞA / SOLA, YUKARI / AŞAĞI, ZOOM... gibi.) ve Kamera konumları GÖZ DÜZEYİ dışındakiler ALT AÇI, ÜST AÇI, TEPE AÇI yazılır. Oyuncu hareketleri. (Küçük harflerle yazılır.)

Çekimler, sahneler, sekanslar ve bölümler arasında birbirine nasıl geçilece- ği de belirtilir: KESME dışındaki ZİNCİRLEME, AÇILMA, KARARMA, SİLİNME yazılır.


#18

SORU:

Çekim (Shot) nedir?


CEVAP:

Dramatik yapının en küçük birimi olan ‘çekim’, kameranın hiç ara vermeksizin, durduruluncaya değin, sürekli olarak bir görüntüyü kaydetmesidir. Çekimlerin, kurguyla bir araya getirilmesiyle sahne oluşur.


#19

SORU:

Kesme nedir?


CEVAP:

Bir devinimin süreklilik gösterdiği durumlarda, bir çekimden ya da bir sahneden diğerine geçmekte yararlanılan -çok kullanılan- olağan geçiş yönte- midir. Bir görüntüden diğer görüntüye geçilmesidir.


#20

SORU:

BİNDİRME (Superimpose) nedir?


CEVAP:

Bir görüntünün üzerine bir başka görüntünün bindirilmesidir. Senaryo da görüntünün üzerine hangi görüntünün bindirileceği açıkça ölçeği ile yazılır.