SİYASET BİLİMİ Dersi ÇAĞDAŞ YÖNETİM BİÇİMİ OLARAK DEMOKRASİ soru cevapları:

Toplam 63 Soru & Cevap
PAYLAŞ:

#1

SORU: Demokraside seçim kavramının rolü nedir?


CEVAP: Demokrasiyle ilgili yapılan birçok tanımda, seçim vurgusu ön plana çıkmaktadır. Örneğin, Bruce Parrot demokrasiyi “çok adaylı, gizli oylama ve eşit oy sistemi ile düzenli aralıklarla yapılan ve yetişkinlerin oy kullandığı seçimlerle hükümetin resmî ve gerçek yöneticilerinin seçildiği ve seçim rekabeti için gerekli olan basın ve örgüt kurma özgürlükleri gibi prosedürlerin gerçek anlamda güvence altına alındığı siyasal bir sistem” olarak tanımlar.

#2

SORU: Çoğunluk Yönetimi ne demektir?


CEVAP: Günümüz demokrasilerinde millet, egemenlik hakkını seçimle işbaşına getirdiği temsilcileri aracılığıyla yerine getirir. Çoğunluk yönetimi, kararların çoğunluk tarafından, başka bir ifadeyle yarıdan bir fazlası, tarafından verildiği yönetim anlayışını ifade eder. Çoğunluk yönetimi çoğunluğun tiranlığına yol açabileceği endişesiyle eleştirilmektedir. Çağdaş demokrasiler, çoğunluk yönetiminin çoğunluğun baskısına dönüşmemesi için anayasalar gibi iktidarları sınırlandırıcı ve çoğunluk dışında kalan kişi ve grupların temel hak ve hürriyetlerini koruyucu tedbirler alırlar. Demokraside özgürlük ve eşitlik en temel niteliklerdir.

#3

SORU: Demokrasi nedir?


CEVAP: Demokrasi, günümüzde en yaygın ve normatif açıdan “iyi” olarak değerlendirilen bir yönetim sistemidir. Eski Yunanca “halk” anlamına gelen demos ve “iktidar, yönetim” anlamına gelen kratia köklerinden türetilen demokrasi, “halk yönetimi” anlamına gelmektedir. Demokrasinin en yaygın kullanılan tanımlarından bir tanesi, Abraham Lincoln’ün “halkın, halk tarafından, halk için yönetimi” şeklindeki yaklaşımıdır.

#4

SORU: Robert Dahl demokrasi kavramı yerine hangi kavramı kullanmayı tercih etmektedir?


CEVAP: Robert Dahl demokrasi yerine “çoğun yönetimi” anlamına gelen poliarşi kavramını tercih eder ve poliarşiyi “mümkün olduğunca fazla sayıda vatandaşın uzun bir zaman boyunca arzularına cevap verebilen bir sistem” olarak tanımlar.

#5

SORU: Philippe C. Schmitter ve Terry Lynn Karl’ın demokrasi tanımını açıklayınız.


CEVAP: Philippe C. Schmitter ve Terry Lynn Karl demokrasiyi “yönetenlerin, yaptıklarından dolayı, seçilmiş temsilcilerinin rekabeti ve işbirliği yoluyla dolaylı olarak hareket eden vatandaşlar tarafından, kamusal alanda sorumlu tutuldukları bir yönetim biçimi” olarak tanımlarlar

#6

SORU: Robert Dahl’ın Poliarşi Kavramının yerine getirmesi gereken sekiz unsur nelerdir?


CEVAP: Robert Dahl’in poliarşi şeklinde kavramsallaştırdığı ve makul ölçüde duyarlı bir demokrasi olarak nitelendirdiği bir sistemin, en azından aşağıdaki sekiz unsuru yerine getirmesi gerekir. 1. Örgüt kurma ve katılma özgürlüğü, 2. İfade özgürlüğü, 3. Oy verme hakkı, 4. Kamu görevlerine getirilebilme hakkı, 5. Siyasal liderlerin yarışabilme hakkı, 6. Özgür ve çok sesli medyanın varlığı, 7. Serbest ve adil seçimler, 8. Halkın tercihlerini yansıtabilecek kurumların varlığı

#7

SORU: Philipe Schmitter ve Terry L. Karl, Robert Dahl’in ortaya koyduğu bu sekiz unsura eklediği yeni iki madde nelerdir?


CEVAP: 1. Halk tarafından seçilmiş organların yetkilerini, atanmışların muhalefetine tabi olmadan kullanabilmeleri, 2. Devletlerin diğer üstün siyasal sistemlerden bağımsız hareket edebilmeleri.

#8

SORU: Liberal düşünürlerin demokrasinin sürdürülebilirliği hakkında neye önem verirler?


CEVAP: Özellikle liberal düşünürler, bir toplumun sosyoekonomik kalkınmışlığı ile o toplumun demokrasiyi sürdürebilme gücü arasındaki bağa dikkati çekerler. Bu görüşe göre bir toplumun refahı ne kadar yüksek olursa demokrasiyi sürdürme şansı da o kadar büyük olur.

#9

SORU: Sosyal demokrasinin önemsediği başlıca unsur nedir?


CEVAP: Sosyal demokrasi ekonomik değerlerin adil dağılımına, başka bir ifadeyle sosyal adalete vurgu yapar. Bu anlayışa göre, ekonomiye devlet müdahalesi, şayet derin sosyo-ekonomik eşitsizlikleri ortadan kaldırmaya yönelikse söz konusu olabilir

#10

SORU: Eğitim seviyesinin demokrasi üzerindeki etkisi nasıl açıklanabilir?


CEVAP: Birçok siyaset bilimciye göre, kentli bir orta sınıfın ortaya çıkması ve eğitim seviyesinin yüksek olması, demokrasinin yerleşmesi için hayati öneme sahiptir. Gelişmiş bir sivil toplumun demokrasiyi güçlendirdiği inancı da hem John Locke, Charles de Montesquieu ve Alexis Tocqueville gibi klasik düşünürler hem de Jürgen Habermas gibi çağdaş fikir adamlarınca genel kabul gören bir fikirdir.

#11

SORU: Demokrasinin tarihsel gelişim sürecinde nasıl ortaya çıktığını açıklayınız


CEVAP: Demokrasinin beşiği olarak bilinen Antik Yunan, hem oluşturdukları şehir-devletleri tecrübesiyle hem de Sokrates (M.Ö. 470-399), Eflatun (M.Ö. 427-347) ve Aristo (M.Ö. 384-322) gibi siyasal düşünürleriyle demokrasinin gelişimine katkı sağlamıştır. Doğrudan demokrasinin ilk örneği olarak kabul edilen Antik Yunan siyasal sistemi, Atina demokrasisi olarak da bilinir. Eflatun demokrasiyi, yoksulların zenginleri baskıladığı ve liyakatin alt üst edildiği anarşik bir sistem olarak tanımlamıştır. Ancak özellikle Sokrates ve Aristo, ortaya koydukları destekleyici fikir ve yaklaşımlarla demokrasinin gelişimine katkı sunmuşlardır. Sokrates, sıradan vatandaşların yönetimde olmasına mesafeli durmakla birlikte soylular yerine bilgili ve erdemli kişilerin yönetimde olması gerektiğini savunmuştur.

#12

SORU: Demokrasi kavramının gelişimine katkı sunan Aristo’nun yönetim tercihi nedir?


CEVAP: Siyasete verdiği değer ve yaptığı siyasal analizlerle siyasetin babası olarak kabul edilen Aristo ise halkın çoğunluğuna dayalı bir yönetimi, seçkinci bir azınlık yönetimine tercih etmiştir. Sosyo-ekonomik gruplar arasındaki dengesiz gelişimin, sosyal patlamalara ve yönetsel sorunlara yol açabileceğini belki de ilk kez dile getiren yine Aristo’dur. Antik Roma’da oluşturulan hukuk ilkeleri ve uygulamaları, çağdaş siyasal yönetimlerin norm ve temellerini oluşturmuştur. Bu dönemde uygulanan yönetim sistemi, temsilî demokrasiye benzer bir nitelik taşımakta ancak demokratik haklar genellikle sınıf ayrımına göre şekillenmekte ve iktidar ayrıcalıklı bir elit grubun tekelindedir.

#13

SORU: Rousseau toplumsal sözleşme kuramını nasıl açıklar?


CEVAP: Rousseau, birey iradesine genel iradenin bir parçası olması bağlamında önem atfeder ancak bireysel iradeyi genel iradenin altında konumlandırır. Rousseau’nun toplumsal sözleşme kuramına göre insanlar mülkiyet ilişkileri kurulmadan önce barışçıl, eşit ve özgür bir yaşayışa sahiptiler.

#14

SORU: Demokrasinin gelişiminde Roma Döneminin önemi nedir?


CEVAP: Roma, iktidarın sınırlandırılması ve paylaşılmasına, çoklu kontrol mekanizmalarına ve halkın denetim ve katılımına imkân tanıyan yapısı ile demokrasi kuram ve kurumlarının gelişimine katkı sunmuştur.

#15

SORU: John Stuart Mill’in demokrasi kavramına sunduğu katkı nedir?


CEVAP: Mill, sadece mülk sahibi ve zenginlerin egemenliğinde bir demokrasi anlayışını irdelemiş; buna karşı direnen hareketleri, özellikle kadınların, emekçilerin ve zencilerin genel oy hakkı için gerçekleştirdikleri direnişleri desteklemiştir. Mill’in iktidarı bölüştürerek özgürlük alanını genişletmeye yönelik yaklaşımı, sivil toplum ve katılımcı demokrasi anlayışının gelişimine katkı sağlamıştır.

#16

SORU: Demokrasinin gelişiminde Orta Çağ Döneminin önemi nedir?


CEVAP: Orta Çağ’da demokrasi adına en önemli gelişme, “Büyük Sözleşme” olarak da bilinen Magna Carta’nın 1215 yılında İngiltere’de ilan edilmesidir.

#17

SORU: Toplumsal sözleşme kuramı nedir?


CEVAP: Toplumsal sözleşme kuramı Hobbes, Locke ve Rousseau tarafından geliştirilen toplumsal sözleşme kuramı, birey ve devlet ilişkilerinde zımni bir sözleşmeyi öngörür. Karşılıklı rızaya dayanan bu anlaşmaya göre, bireyler kendi güvenliklerini ve temel haklarını koruması kaydıyla, özgürlüklerinin bir kısmından feragat etmeye ve devletin belirlediği genel kurallara uymaya rıza gösterirler. Toplumsal sözleşmenin on yedinci ve on sekizinci yüzyıllardaki temsilciğini iki büyük düşünür John Locke (1632-1704) ve Jean-Jacques Rousseau (1712-1778) yapmıştır. Siyasal liberalizmin kurucularından ve en önemli isimlerinden biri olarak da kabul edilen Locke, insanların özgürlük ve eşitliğine vurgu yapar.

#18

SORU: Locke, Montesquieu ve Rousseau’nun demokrasiye sunduğu katkılar hangi tarihi gelişmelere neden olmuştur?


CEVAP: On sekizinci yüzyıl Aydınlanma Çağı’nın üç büyük filozofu olan Locke, Montesquieu ve Rousseau, demokrasinin gelişmesi ve savunulmasında önemli katkılar sağlamışlardır. Bu görüşler, aynı zamanda 1776 Amerikan Bağımsızlık Bildirgesi’ne ve 1789 Fransız Devrimi’nin “özgürlük, eşitlik, kardeşlik” anlayışına esin kaynağı olmuştur. Amerikan ve Fransız Devrimleri’nin ürünü olan, 1787 Amerikan Anayasası ve 1789 tarihli Fransız “insan ve Yurttaş Hakları Bildirgesi,” demokrasi anlayışının gelişmesinde kilometre taşlarını teşkil ederler.

#19

SORU: 19 yy.’da demokrasi teorisinin gelişmesinde öne çıkan iki isim nedir?


CEVAP: On dokuzuncu yüzyılda demokrasi teorisinin gelişiminde öne çıkan iki önemli isim, Alexis de Tocqueville (1805-1859) ve John Stuart Mill (1806-1873) olmuştur. Tocqueville, siyaset bilimi klasikleri arasında yer alan “Amerika’da Demokrasi” adlı eserinde, demokrasinin Amerika’da gelişmesi ve kök salmasının sebeplerini analiz eder.

#20

SORU: John Locke hangi ilkeyi vurgular?


CEVAP: Locke, yasama ve yürütme erklerinin farklı ellerde tutulmasının bireyler açısından bir güvence oluşturduğunu belirterek güçler ayrılığı ilkesini belki de ilk vurgulayanlardan birisidir.

#21

SORU: Demokrasinin gelişiminde 15.yy ve 16.yy’nin önemi nedir?


CEVAP: On beşinci ve on altıncı yüzyıllardaki Rönesans ve Reform hareketleri de demokrasinin gelişiminde önemli bir kavşak noktasıdır. Bu dönem, Avrupa’nın kilisenin baskısından kurtulup modernleşme çağına geçmesinde büyük rol oynamış- tır. Makyavelizm olarak kavramsallaştırılan anlayışın ve “amaca giden her yol mubahtır” sözünün sahibi olan Machiavelli’nin yazılarında, pragmatizm ve rasyonellik ön plana çıkmaktadır.

#22

SORU: Thomas Hobbes neyi savunur?


CEVAP: İnsanların doğuştan eşit olduğunu dile getiren Thomas Hobbes, aynı zamanda “insan insanın kurdudur”, (homo homini lupus) sözünün de sahibidir.

#23

SORU: Demokratik konsolidasyonu tanımlayınız


CEVAP: Demokrasinin pekiştirilmesi şeklinde ifade edebileceğimiz demokratik konsolidasyon bir ülkedeki siyasal aktörlerin ve nüfusun büyük çoğunluğunun o ülkede demokrasinin “kasabadaki tek oyun” olduğunu kabullenmeleri şeklinde tanımlanmaktadır.

#24

SORU: Doğrudan demokrasinin en eski örneği nerede ortaya çıkmıştır?


CEVAP: Doğrudan demokrasinin en eski ve önemli örneği antik Yunan kent devleti olan Atina’da gerçekleştirilmiştir. Atina örneği dışında bazı İsviçre Kantonları ve Birleşik Devletler’in kuzeydoğusunda yer alan New England kasaba toplantıları doğrudan demokrasi örnekleri arasında sayılabilir. Bugün bazı demokrasilerde görülen referandum, doğrudan demokrasinin bir aracı olarak değerlendirilebilir. Bunun dışında, bazı düşünürler yirmi birinci yüzyılda bilişim teknolojisindeki gelişmelerin doğrudan demokrasinin bir bakıma geriye dönüşü anlamına geldiğini ve yeniden gerçekleştirilmesine imkân tanıdığını belirtirler.

#25

SORU: Çağdaş demokrasi modelleri nelerdir?


CEVAP: Çağdaş Demokrasi Modelleri: Arend Lijphart’ın kavramsallaştırdığı iki demokrasi modelini birbirinden ayırt etmek uygun olacaktır: 1. Çoğunlukçu demokrasi modeli, 2. Uzlaşmacı demokrasi modeli.

#26

SORU: Uzlaşmacı demokrasi modeli nedir?


CEVAP: Arend Lijphart’ın “konsensüs” demokrasi modeli olarak adlandırdığı uzlaşmacı demokrasi modeli, Türkçe’de oydaşmacı, çoğulcu ya da katılımcı demokrasi olarak da bilinmektedir. Bu modelin en önemli prototipini İsviçre ve Belçika gibi heterojen yapılı ülkeler oluşturmaktadır. Türdeş olmayan çoğulcu toplumlarda seçmenler din, dil, kültür, ideoloji ve etnik köken gibi bazı hususlarda birbirinden ayrılırlar. Kapsamı genişletilmiş geniş tabanlı iktidarları öngören bir demokrasi modeli olarak tanımlayabiliriz

#27

SORU: Uzlaşmacı demokrasi modelinde hangi yönetsel yapı esas alınır.?


CEVAP: Uzlaşmacı model genelde federal ve yerinden yönetim esasına dayanır. Federalizm; yasama, yürütme ve yargı erklerinin hem merkezî hem de yerel düzeyde teşkilatlandığı bir yönetsel yapıyı esas alır. Uzlaşmacı modeli uygulayan ülkelerde yazılı anayasa geleneği vardır.

#28

SORU: Arap Baharı nedir?


CEVAP: 2011 yılında Tunus’tan başlayıp neredeyse tüm Kuzey Afrika ve Orta Doğu ülkelerine yayılan özgürlükçü hareketler zinciri de yeni bir demokrasi ve liberalleş- me dalgası olarak değerlendirilmektedir. Bölgedeki gelişmeler, 1968 yılında Çekoslovakya’nın politik olarak liberalleşme hareketleriyle özdeşleşen “Prag Baharı”ndan esinlenerek “Arap Baharı” olarak adlandırılır. Bu hareketlerle Tunus, Mısır ve Libya’da otoriter yönetimler işbaşından uzaklaştırılmıştır.

#29

SORU: Çoğunlukçu demokrasi modelinin yapısı nedir?


CEVAP: Çoğunlukçu demokrasi modelini uygulayan İngiltere gibi ülkelerde genelde üniter yapı ve merkeziyetçi yönetim söz konusudur. Başka bir ifadeyle yürütme, yasama ve yargı erkleri tek bir merkezde toplanmıştır. Azınlık ve çoğunluğu oluşturan siyasi gruplar, İngiltere örneğinde Muhafazakâr Parti ve işçi Partisi, dönüşümlü olarak iktidar olabildiklerinden, bir grubun sürekli olarak yönetimden dışlanması gibi bir durum söz konusu değildir

#30

SORU: Sosyal demokrasi kavramını açıklayınız.


CEVAP: Sosyal demokrasi anlayışı da yine Marksizm ve sosyalizmden beslenmiş, bu ideolojinin bir şekilde revize edilmiş ılımlı bir şeklidir. Uzlaşmacı ve evrimci bir gelişim çizgisini benimseyen sosyal demokrasi anlayışı Marksist teorinin aksine yıkıcı değil, yapıcıdır. Sosyal demokrasi, diğer taraftan, liberal demokrasinin aşırı bireyciliğini ve piyasa ekonomisine dayalı rekabetçi ekonomik sistemini eleştirir.

#31

SORU: Temsili demokrasi nedir?


CEVAP: Temsilî Demokrasi: Temsilî demokrasi halkın kendi adına yönetimi gerçekleştirmek üzere temsilcilerine vekâlet verdiği bir yönetim şekli olarak tanımlanabilir. Kendileri yerine karar verecek temsilcilerini ve bir bakıma kamu görevlilerini seçim yarışına giren siyasal partiler aracılığıyla seçerler.

#32

SORU: Çoğunlukçu demokrasi modeli nedir? Örnek veriniz.


CEVAP: Çoğunlukçu demokrasi modeli Westminster modeli olarak da adlandırılmaktadır. Genelde iktidar tek partinin elindedir. Koalisyonlara pek rastlanmaz ancak iktidarı elinde tutan partinin ezici çoğunluğu da söz konusu değildir. Hükümeti oluşturan parti, meclisteki çoğunluğuna dayanarak istediği kanunları meclisten rahatlıkla çıkarır. Çoğunlukçu demokrasi modelinin diğer bir özelliği tek meclis ya da tek meclis gibi çalışan asimetrik çift meclis sistemidir. Çoğunlukçu demokrasi modelinin en temel özelliklerinden bir tanesi de iki partili sistemdir. İngiltere’de geleneksel olarak iki güçlü parti vardır: (1) Muhafazakar Parti, (2) işçi Partisi.

#33

SORU: Westminster demokrasi modeli nasıl uygulanır?


CEVAP: Westminster demokrasi modelinin bir diğer özelliği çoğunlukçu seçim sistemidir. İngiltere’de Avam Kamarası’nın 650 üyesi, 650 farklı seçim bölgesinde her partinin gösterdiği tek aday ya da bağımsız adaylar arasından nispi çoğunluk sistemine göre seçilir. Bu yüzden bu sisteme, “çizgiyi ilk geçen seçim sistemi” de denir. Çoğunlukçu demokrasi modelini uygulayan İngiltere’de yazılı tek bir anayasa metni yoktur. Bunun yerine bir takım temel kanunlar ve yazılı olmayan demokratik gelenekler vardır.

#34

SORU: Uzlaşmacı demokrasi modelinin yapısı nasıldır?


CEVAP: Uzlaşmacı model, çoğunlukçu modeldeki tek parti ve dar çoğunluklu iktidar anlayışına karşın, yürütme gücünün büyük koalisyonlar içerisinde paylaşılmasını esas alır. Kuvvetler ayrılığı ilkesinin hem teoride hem de uygulamada daha sıkı uygulandığı sistemler olarak bilinir. Yasama ve yürütme birbirinden ayrıdır. Uzlaşmacı demokrasi modelinin bir diğer özelliği, dengeli iki meclis ve azınlıkların hakkaniyetli temsiline dayanan yapısıdır. Ayrıca çok partili ve çok boyutlu parti sistemidir.

#35

SORU: Doğrudan demokrasi nedir, unsurları nelerdir?


CEVAP: Doğrudan Demokrasi: Doğrudan demokrasi temel olarak halkın aracılara gerek kalmaksızın kendi kendini doğrudan yönettiği bir yönetim şekli olarak tanımlanabilir. Doğrudan demokrasi üç unsuru ön planda tutar: 1. Halk katılımı, 2. Çoğunluk yönetimi, 3. Siyasal eşitlik.

#36

SORU: Müzakereci demokrasi kavramını açıklayınız


CEVAP: Müzakereci (deliberative) demokrasi kavramı ilk olarak Joseph Beseette tarafından kullanılmış; kuram John Rawls, Jürgen Habermas ve Seyla Benhabib gibi düşünürlerin görüşleriyle geliştirilmiştir. Müzakereci demokrasi anlayışı, vatandaşların bilgilendirildiği, birbirleriyle ve yönetimle sürekli iletişim hâlinde olduğu, kendileriyle ilgili görüşlerin oluşturulması ve karar alma süreçlerine doğrudan katıldıkları bir anlayışı öngörür. Habermas’ın “söylemsel kamu alanı” ve “iletişimsel eylem kuramı” nosyonları müzakereci demokrasi tartışmalarına ciddi katkı sağlamıştır.

#37

SORU: . Uzlaşmacı demokrasi modelinde hangi seçim sistemi uygulanmaktadır?


CEVAP: Uzlaşmacı modeli uygulayan ülkelerin seçim sistemi de toplumdaki bu çoğulculuğun hakkaniyetli temsiline imkân tanıyan nispi temsil seçim sistemidir

#38

SORU: Radikal demokrasi kavramını açıklayınız.


CEVAP: Radikal demokrasi, özgürlük ve eşitliğe dayalı liberal demokrasi anlayışına farklılığı da eklemleyerek demokrasinin tanımını genişletme eğilimindedir. Ernesto Laclau ve Chantall Mouffe’nun öncülüğünü yaptığı ve Türkiye’de de Fuat Keyman’ın çalışmalarıyla katkı sunduğu radikal demokrasi kuramı, kimlik ve fark ilişkisine dayalı bir siyaset anlayışını ifade eder. Devlet egemenliğini sorgulayan radikal demokrasi kuramı; siyasal alanı küresel, ulusal ve yerel etkileşim eksenine oturtur.

#39

SORU: Temsilî liberal demokrasiye eleştiriler ve alternatif demokrasi önerilerini açıklayınız.


CEVAP: Batı ülkelerinde en yaygın olarak uygulanan liberal demokrasi modelinin yeterliliği modern ve postmodern dönemde sorgulanmaya başlanmış, farklı kesimlerden farklı eleştiriler getirilmiş ve çok sayıda alternatif demokrasi kavram ve anlayışı önerilmiştir

#40

SORU: Halk demokrasisi kavramını açıklayınız


CEVAP: Halk demokrasisinde Marksist siyasal felsefeden esinlenen bu anlayış, liberal demokrasiyi burjuva iktidarını meşrulaştırma amacı güden, kapitalist ekonomik sistemin bir ideolojisi olarak görür. Halk demokrasisi, halkı bir bütün olarak gördüğünden, farklı düşünce ve anlayışları ve dolayısıyla çoğulculuğu reddeden bir potansiyel taşımaktadır.

#41

SORU: “Üçüncü demokrasi dalgası” kavramını ve “tarihin sonu” tezini açıklayınız?


CEVAP: Yirminci yüzyılın son çeyreğinde ortaya çıkan yukarıdaki gelişmeler, birçok Batılı gözlemci tarafından geniş bir bütünün parçaları olarak görülmüş, otoriter veya totaliter sistemlerden liberal demokrasiye veya demokrasinin herhangi bir çeşidine doğru “geçiş” olarak değerlendirilmiştir. Samuel Huntington (1999) bu hareketleri “üçüncü demokrasi dalgası” şeklinde evrensel bir demokratik hareket olarak değerlendirirken Francis Fukuyama (1999), “tarihin sonu” teziyle, liberal demokrasinin komünist totaliter sistemler karşısında zafer elde ettiğini ve ayakta kalan tek alternatif yönetim sistemi olarak tüm dünyada giderek yayılacağını varsaymıştır. Siyaset bilimcilerin bir kısmı, daha önce de ifade edildiği gibi, komünizm sonrası alternatif tek sistemin demokrasi veya demokrasinin bir çeşidi olduğu iddiasındadır. Fukuyama, komünizme dayalı sistemlerin ortadan kalkmasını, bir çeşit “tarihin sonu” olarak değerlendirmiş ve bundan sonraki dönemde liberal demokrasinin dünyadaki tüm ülkeler açısından tek alternatif konumunda olduğunu ileri sürmüştür.

#42

SORU: Liberal olmayan demokrasinin özellikleri nelerdir?


CEVAP: Liberal olmayan demokrasilerin en tipik özelliği, hukuk devletinin zayıflığı ve güçler ayrılığı ilkesinin yeterince uygulanmamasıdır. Komünizm sonrası ülkelerde liberal demokrasi dışında farklı ve katı ideolojik yönelimlerin de demokrasi açısından risk oluşturduğu söylenebilir. Bu bağlamda milliyetçilik, özellikle etnik milliyetçilik, liberal demokrasiye alternatif bir sistem olarak göze çarpmaktadır.

#43

SORU: İlliberal demokrasi kavramını açıklayınız


CEVAP: Fareed Zakaria (1999) ise klasikleşmiş çalışmasında komünizm sonrası ülkelerin “illiberal demokrasi” diye adlandırdığı liberal olmayan bir demokrasi çeşidine yöneldiklerini ileri sürer. Bu demokrasiler özgür kurumlardan ve liberal anayasalardan yoksundur

#44

SORU:

tek kişinin yönetimi anlamında kullanılan monarşinin tersine, “çoğun yönetimi” anlamına gelen kavram nedir?


CEVAP:

Poliarşi


#45

SORU:

Demokrasi nedir?


CEVAP:

Halkın tamamınının yönetim sürecine katıldığı, arzu ve taleplerinin karşılandığı bir yönetim tarzı, ideal bir demokrasi anlayışını ifade eder. 


#46

SORU:

Çoğunluk yönetimi nedir?


CEVAP:

Kararların çoğunluk tarafından, başka bir ifadeyle yarıdan bir fazlası, tarafından verildiği yönetim anlayışını ifade eder.


#47

SORU:

Robert Dahl’in poliarşi şeklinde kavramsallaştırdığı ve makul ölçüde duyarlı bir demokrasi olarak nitelendirdiği bir sistemin sekiz unsurunu yazınız.


CEVAP:

Robert Dahl’in poliarşi şeklinde kavramsallaştırdığı ve makul ölçüde duyarlı bir demokrasi olarak nitelendirdiği bir sistemin, sekiz unsuru yerine getirmesi gerekir. Bu sekiz unsur aynı zamanda, tüm demokrasilerde az ya da çok var olan temel nitelikleri de ifade eder: 1. Örgüt kurma ve katılma özgürlüğü, 2. ifade özgürlüğü, 3. Oy verme hakkı, 4. Kamu görevlerine getirilebilme hakkı, 5. Siyasal liderlerin yarışabilme hakkı, 6. Özgür ve çok sesli medyanın varlığı, 7. Serbest ve adil seçimler, 8. Halkın tercihlerini yansıtabilecek kurumların varlığı.


#48

SORU:

Demokrasi kavramına katkı sunan dönemi ve kişileri kısaca yazınız.


CEVAP:

Demokrasinin beşiği olarak bilinen Antik Yunan, hem oluşturdukları şehir-devletleri tecrübesiyle hem de Sokrates (M.Ö. 470-399), Eflatun (M.Ö. 427-347) ve Aristo (M.Ö. 384-322) gibi siyasal düşünürleriyle demokrasinin gelişimine katkı sağlamıştır. Doğrudan demokrasinin ilk örneği olarak kabul edilen Antik Yunan siyasal sistemi, Atina demokrasisi olarak da bilinir. Teoride şehir-devletindeki bütün yurttaşlar mecliste oy verme ve fikrini söyleme hakkına sahipken uygulamada kadınlar, köleler ve o şehir-devletinde doğmayan yabancı kökenli metikler bu haklardan yoksundu. Yaklaşık üç yüz bin nüfuslu Atina’da, bu kümeler dışında kalan ve sayısı yaklaşık otuz bin oldu¤u tahmin edilen yetişkin erkek nüfus, oy verme ve yönetim sürecine etkin bir şekilde katılma hakkına sahipti.

Antik Yunan Dönemi filozofları başlangıçta demokrasiyi bazı yönleriyle eleştirmiş; hatta kimi zamanlar demokrasi için “ayak takımının yönetimi” şeklinde ayrımcı ve aşağılayıcı bir yaklaşım sergilemişlerdir. Eflatun demokrasiyi, yoksulların zenginleri baskıladığı ve liyakatin alt üst edildiği anarşik bir sistem olarak tanımlamıştır. Ancak özellikle Sokrates ve Aristo, ortaya koydukları destekleyici fikir ve yaklaşımlarla demokrasinin gelişimine katkı sunmuşlardır. Sokrates, s›radan vatandaşların yönetimde olmasına mesafeli durmakla birlikte soylular yerine bilgili ve erdemli kişilerin yönetimde olması gerektiğini savunmuştur.


#49

SORU:

Hobbes, Locke ve Rousseau tarafından geliştirlen, birey ve devlet ilişkilerinde zımni bir sözleşmeyi öngören, bireylerin kendi güvenliklerini ve temel haklarını koruması kaydıyla, özgürlüklerinin bir kısmından feragat etmeye ve devletin belirlediği genel kurallara uymaya rıza gösterdikleri kuram hangisidir?


CEVAP:

Toplumsal sözleşme kuramı


#50

SORU:

Güçler ayrılığı ilkesini açıklayınız.


CEVAP:

Frans›z düşünür Montesquieu tarafından geliştirilen güçler ayrılığı ilkesi demokratik devlet yönetimini düzenler. Güçler ayrılığı ilkesi devletin yasama, yürütme ve yargı erklerinden oluşmasını öngörür ve böylelikle iktidar kullanımı üzerine sınırlamalar getirir.


#51

SORU:

Rönesans ve Reform hareketlerinden sonra on yedinci ve on sekizinci yüzyıllarda Avrupa’da ortaya çıkan Aydınlanma felsefesinin yaşandığı dönem hangisidir?


CEVAP:

Aydınlanma çağı


#52

SORU:

Aydınlanma çağının en önemli düşünürleri kimlerdir?


CEVAP:

Aydınlanma felsefesinin en önemli düşünürleri Rene Descartes, Immanuel Kant, Montesquieu, Rousseau, Voltaire, David Hume, John Locke ve Thomas Paine’dir.


#53

SORU:

Kaç çeşit demokrasi vardır?


CEVAP:

İki çeşit demokrasi vardır: Doğrudan demokrasi ve temsili demokrasi


#54

SORU:

Doğrudan demokrasi nedir? Açıklayınız


CEVAP:

Doğrudan demokrasi temel olarak halkın aracılara gerek kalmaksızın kendi kendini doğrudan yönetti¤i bir yönetim şekli olarak tanımlanabilir. Doğrudan demokrasi üç unsuru ön planda tutar: 1. Halk katılımı, 2. Çoğunluk yönetimi, 3. Siyasal eşitlik.


#55

SORU:

Doğrudan demokrasiyle ile yönetim için hangi şartların sağlanması gerekir?


CEVAP:

Nispeten küçük bir nüfus, kültürel olarak türdefl bir toplum ve eşit ya da eşite yakın dağılmış mülk ve zenginlik.


#56

SORU:

Temsili demokrasi nedir?


CEVAP:

Temsilî demokrasi halkın kendi adına yönetimi gerçekleştirmek üzere temsilcilerine vekalet verdiği bir yönetim şekli olarak tanımlanabilir. Bu sistemde halkın tamamı yönetimle ilgili kararları vermek durumunda değildir.


#57

SORU:

Çağdaş demokrasi modelleri hangileridir?


CEVAP:

Çoğunlukçu demokrasi modeli ve uzlaşmacı demokrasi modeli.


#58

SORU:

Çoğunlukçu demokrasi modelini açıklayınız.


CEVAP:

Bu modelin özü çoğunluğun hakimiyetine dayanır. İngiltere ve eski sömürgelerinde uygulanan demokrasi modeliyle ilişkilendirildiği için, bu modele ayn› zamanda Westminster modeli de denilmektedir. Siyasal ve kültürel yönden nispeten türdeş olan toplumlarda daha iyi ve başarılı işlediği öngörülmektedir. Çoğunlukçu demokrasi modelinde genelde iktidar tek partinin elindedir. Koalisyonlara pek rastlanmaz ancak iktidarı elinde tutan partinin ezici çoğunluğu da söz konusu değildir. Büyük oranda bir azınlık yürütmenin dışında kalır ve muhalefet görevini üstlenir.


#59

SORU:

Uzlaşmacı demokrasi modelini açıklayınız.


CEVAP:

Çoğunluğun yönetmesi ve azınlığın muhalefet etmesine dayanan Westminster demokrasi modeline alternatif bir yönetim tarzı olarak ortaya çıkan uzlaşmacı demokrasi modelinin, türdeş olmayan çoğulcu toplumlarda daha iyi işlediği öngörülmektedir. Bu modelin en önemli prototipini İsviçre ve Belçika gibi heterojen yapılı ülkeler oluşturmaktadır.


#60

SORU:

Yasama, yürütme ve yargı erklerinin hem merkezî hem de yerel düzeyde teşkilatlandığı yönetim şekline ne ad verilir?


CEVAP:

Yasama, yürütme ve yargı erklerinin hem merkezî hem de yerel düzeyde teşkilatlandığı yönetim şekline federalizm denir.


#61

SORU:

Halk demokrasisini açıklayınız.


CEVAP:

İki kutuplu dünya dönemine ait olan halk demokrasisi kavram›, eski Sovyetler Birli¤i, Do¤u Avrupa ülkeleri, Çin, Kuzey Kore ve Vietnam’da uygulanmış komünist rejimlerle özdeşleşmiştir. Marksist siyasal felsefeden esinlenen bu anlayış, liberal demokrasiyi burjuva iktidarını meşrulaştırma amacı güden, kapitalist ekonomik sistemin bir ideolojisi olarak görür. Eşitliğe özel bir vurgu yapan Marksistlere göre, gerçek demokrasi sadece fırsat eşitliği değil, aynı zamanda kaynaklar›n eşit dağıtıldığı, ekonomik ve sosyal anlamda mutlak eşitliğin olduğu bir sistemle mümkündür. Marksist anlayışta özgürlük ise sadece sınıf baskısından kurtulma anlamına indirgenmiştir


#62

SORU:

Sosyal demokrasi nedir?


CEVAP:

Sosyal demokrasi anlayışı da yine Marksizm ve sosyalizmden beslenmiş, bu ideolojinin bir şekilde revize edilmiş ılımlı bir şeklidir. Ancak sosyal demokrasi anlayışı, sınıflar arası çatışmaya dayanan ve son tahlilde kapitalizmin yıkılmasını öngören Marksist anlayıştan önemli farklılıklar içerir. Kapitalist ekonomik sistemin eşitsizlik ve adaletsizlikler doğurma potansiyeline dikkati çekmekle birlikte sosyal demokrasi anlayışı, şiddete başvurmadan parlamenter sistem içerisinde demokratik mücadeleyle bunları gidermenin mümkün olabilece¤ini öngörür.


#63

SORU:

Radikal demokrasinin öncüleri kimlerdir?


CEVAP:

Ernesto Laclau ve Chantall Mouffe