TEMEL İDARE HUKUKU Dersi İdarenin Görevleri (Kamu Hizmeti-Kolluk Faaliyeti) soru cevapları:
Toplam 60 Soru & Cevap#1
SORU: Türk hukukundaki düzenleyici işlemler nelerdir?
CEVAP: Türk hukukunda kanun hükmünde kararname, tüzük ve yönetmelik olmak üzere üç tane düzenleyici işlem vardır. Türk hukukunda kanun hükmünde kararname, tüzük ve yönetmelik olmak üzere üç tane düzenleyici işlem vardır.
#2
SORU: Düzenleyici işlemler nelerdir?
CEVAP: Düzenleyici işlemler, genel ve kişilik-dışı nitelikte olan tek yanlı idari işlemlerdir. Düzenleyici işlemler, maddi kriter bakımından, yani içerikleri itibarıyla, kanunlara benzerler. İdare, düzenleyici işlemlerle kurallar (normlar) koyar.
#3
SORU: Düzenleyici işlemlerin özellikleri nelerdir?
CEVAP: 1. Düzenleyici işlemler genel niteliktedir. 2. Düzenleyici işlemler kişilik-dışı niteliktedir
#4
SORU: Kanun hükmünde kararname nedir?
CEVAP: Kanun hükmünde kararname, bakanlar kurulunun yasama organından veya Anayasa’dan doğrudan doğruya aldığı sınırlı bir yetkiye dayanarak yaptığı, daha sonra yasama organının denetimine tabi olan ve normlar hiyerarşisinde kanun düzeyinde yer alan bir düzenleyici işlemdir.
#5
SORU: Olağan dönem kanun hükmünde kararnamelerinin yetki unsuru nedir?
CEVAP: Kanun hükmünde kararname çıkarma yetkisi münhasıran Bakanlar Kuruluna aittir. Ancak Bakanlar Kurulunun da kanun hükmünde kararname çıkarabilmesi için TBMM tarafından çıkarılan bir yetki kanunuyla yetkilendirilmesi gerekir.
#6
SORU: Olağan dönem kanun hükmünde kararnamelerinin konu unsuru nedir?
CEVAP: Bakanlar Kurulunun kanun hükmünde kararname çıkarma yetkisi konu bakımından Anayasa’mız tarafından sınırlandırılmıştır. Anayasa’mızın 91’inci maddesinin ilk fıkrasına göre, sıkıyönetim ve olağanüstü hâller saklı kalmak üzere, Anayasa’nın ikinci kısmının birinci ve ikinci bölümlerinde yer alan temel haklar, kişi hakları ve ödevleri ile dördüncü bölümünde yer alan siyasi haklar ve ödevler kanun hükmünde kararnamelerle düzenlenemez.
#7
SORU: Olağan dönem kanun hükmünde kararnamelerinin şekil unsuru nedir?
CEVAP: Kanun hükmünde kararnamelerin altında başbakan ve bütün bakanların imzası bulunmalıdır. Kanun hükmünde kararnamelerin cumhurbaşkanı tarafından da imzalanmaları gerekir. Cumhurbaşkanının imzasını taşımayan bir metin, kanun hükmünde kararname olarak Resmî Gazete’de yayımlanamaz ve dolayısıyla yürürlüğe giremez.
#8
SORU: Olağan dönem kanun hükmünde kararnamelerinin usul unsuru nedir?
CEVAP: Başbakan, bütün bakanlar ve cumhurbaşkanı tarafından imzalandıktan sonra kanun hükmünde kararname, Resmî Gazete’de yayımlanır. Kanun hükmünde kararnamede yürürlük tarihi olarak başka bir tarih belirtilmemişse kanun hükmünde kararname Resmî Gazete’de yayımlandığı gün yürürlüğe girer (Anayasa, m.91/6).
#9
SORU: Olağan dönem kanun hükmünde kararnamelerinin denetimi ne şekildedir?
CEVAP: Kanun hükmünde kararnamelerin Anayasa’ya şekil ve esas bakımından uygunluğunun yargısal denetimi, Anayasa Mahkemesi tarafından yapılır (m.148/1).
#10
SORU: Sıkıyönetim ve olağanüstü hal kanun hükmünde kararnameleri yetki unsuru nedir?
CEVAP: Olağan dönem kanun hükmünde kararnameleriyle olağanüstü hâl ve sıkıyönetim kanun hükmünde kararnameleri arasında yetki unsuru bakımından önemli farklılıklar vardır: Bir kere, olağan dönem kanun hükmünde kararnamelerinde, kanun hükmünde kararname çıkarma yetkisi Bakanlar Kuruluna aitken olağanüstü hâl ve sıkıyönetim kanun hükmünde kararnamelerini çıkarma yetkisi, cumhurbaşkanının başkanlığında toplanan Bakanlar Kuruluna aittir (Anayasa, m.121/3). İkinci olarak, olağan dönem kanun hükmünde kararnameleri için Bakanlar Kurulunun yetki kanuna ihtiyacı varken olağanüstü hâl ve sıkıyönetim kanun hükmünde kararnameleri için cumhurbaşkanının başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulunun böyle bir yetki kanununa ihtiyacı yoktur.
#11
SORU: Sıkıyönetim ve olağanüstü hal kanun hükmünde kararnameleri sebep unsuru nedir?
CEVAP: Cumhurbaşkanının başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulunun olağanüstü hâl veya sıkıyönetim kanun hükmünde kararnamesi çıkarabilmesi için ülkede daha önceden olağanüstü hâl veya sıkıyönetim ilan edilmiş olması gerekir.
#12
SORU: Sıkıyönetim ve olağanüstü hal kanun hükmünde kararnameleri şekil unsuru nedir?
CEVAP: Olağanüstü hâl ve sıkıyönetim kanun hükmünde kararnamesinin altında cumhurbaşkanı, başbakan ve bütün bakanların imzası bulunmalıdır. Olağanüstü hâl ve sıkıyönetim kanun hükmünde kararnameleri de olağan dönem kanun hükmünde kararnameleri gibi, Resmî Gazete’de yayımlanır.
#13
SORU: Sıkıyönetim ve olağanüstü hal kanun hükmünde kararnameleri usul unsuru nedir?
CEVAP: Olağan dönem kanun hükmünde kararnamelerinde cumhurbaşkanı, kanun hükmünde kararnamenin Bakanlar Kurulunda yapılan müzakerelerine katılmaz. Oysa olağanüstü hâl ve sıkıyönetim kanun hükmünde kararnamesi çıkarılmasında cumhurbaşkanı bu müzakerelere katılır; zira bu tür kararnameleri çıkaran organ olan Bakanlar Kurulu, Cumhurbaşkanının başkanlığında toplanır. Cumhurbaşkanı bu toplantıya başkanlık edeceği gibi, bu toplantıda kendi görüşünü de açıklayabilir.
#14
SORU: Sıkıyönetim ve olağanüstü hal kanun hükmünde kararnameleri konu unsuru nedir?
CEVAP: Olağan dönem kanun hükmünde kararnameleri konu unsuru bakımından sınırlıyken (temel hak ve hürriyetler olağan dönem kanun hükmünde kararnameleriyle düzenlenemez); olağanüstü hâl ve sıkıyönetim kanun hükmünde kararnameleri konu unsuru bakımından sınırlı değildir. Olağanüstü hâl ve sıkıyönetim kanun hükmünde kararnameleriyle, Anayasa’nın 15’nci maddesinin ikinci fıkrasında belirtilen çekirdek alan hariç olmak üzere temel hak ve hürriyetler dâhil, gerekli görülen bütün konular düzenlenebilir.
#15
SORU: Sıkıyönetim ve olağanüstü hal kanun hükmünde kararnameleri denetim unsuru nedir?
CEVAP: 1982 Anayasası’nın 148’inci maddesinin ilk fıkrası, olağanüstü hâl ve sıkıyönetim kanun hükmünde kararnamelerinin yargısal denetimi yolunu kapatmıştır. Fıkraya göre, olağanüstü hâllerde, sıkıyönetim ve savaş hâllerinde çıkarılan kanun hükmünde kararnamelerin şekil ve esas bakımından Anayasa’ya aykırılığı iddiasıyla, Anayasa Mahkemesinde dava açılamaz.
#16
SORU: Tüzük nedir?
CEVAP: Tüzükler, bir kanunun uygulanmasını göstermek veya emrettiği işleri belirtmek üzere, kanunlara aykırı olmamak ve Danıştay’ın incelemesinden geçirilmek şartıyla Bakanlar Kurulu tarafından çıkarılan yazılı hukuk kurallarıdır.
#17
SORU: Tüzüklerin yetki unsuru nedir?
CEVAP: Tüzük çıkarma yetkisi Bakanlar Kuruluna aittir. Bakanlar Kurulu dışında bir organ, örneğin bir bakanlık yahut bir kamu kurumu tüzük çıkaramaz.
#18
SORU: Tüzüklerin sebep unsuru nedir?
CEVAP: Tüzüğün sebep unsurunu bir kanun teşkil etmektedir. Dolayısıyla bir kanuna dayanmadan tüzük çıkarılamaz. Kanunla düzenlenmemiş bir alanda tüzük çıkarılamaz.
#19
SORU: Tüzüklerin konu unsuru nedir?
CEVAP: Anayasa’mıza göre, tüzüklerin konusu kanunun uygulanmasını göstermek veya emrettiği işleri belirtmektir.
#20
SORU: Tüzüklerin şekil unsuru nedir?
CEVAP: Tüzüğün, Başbakan ve bütün bakanlar tarafından imzalanması gerekir. Bakanlar Kurulu tarafından bu şekilde kabul edilen tüzükler, Anayasa’mıza göre, Cumhurbaşkanınca imzalanır ve kanunlar gibi Resmî Gazete’de yayımlanır (m.115/2).
#21
SORU: Tüzüklerin yargısal denetimi ne şekildedir?
CEVAP: Tüzükler birer idari işlemdirler ve bu nedenle de Danıştayın yargısal denetimine tabidirler (Danıştay Kanunu, m.24/1-a).
#22
SORU: Yönetmelik nedir?
CEVAP: Yönetmelikler; Başbakanlık, bakanlıklar ve kamu tüzel kişilerinin kendi görev alanlarını ilgilendiren kanunların ve tüzüklerin uygulanmasını sağlamak üzere ve bunlara aykırı olmamak şartıyla çıkardıkları yazılı hukuk kurallarıdır.
#23
SORU: Yönetmeliklerin yetki unsuru nedir?
CEVAP: Yönetmelik çıkarmaya, Bakanlar Kurulu, Başbakanlık, bakanlıklar ve kamu tüzel kişileri yetkilidir.
#24
SORU: Yönetmeliklerin sebep unsuru nedir?
CEVAP: Anayasa’nın 124’üncü maddesi, Başbakanlık, bakanlıklar ve kamu tüzel kişileri, kendi görev alanlarını ilgilendiren kanunların ve tüzüklerin uygulanmasını sağlamak üzere... yönetmelikler çıkarabilirler dediğine göre yönetmeliklerin sebep unsurunu bir kanun veya tüzük teşkil eder.
#25
SORU: Yönetmeliklerin usul unsuru nedir?
CEVAP: Anayasa’mız, tüzüklerin tersine, yönetmelikler için belli bir usul şartı getirmemiştir. Yönetmelik çıkarmaya yetkili her makamın (Bakanlar Kurulu, Başbakanlık, bakanlıklar ve kamu tüzel kişileri) yönetmelik çıkarırken izleyeceği usul farklıdır. Yetkili makamlardan her biri kendi karar alma ve müzakere usullerini uygulayarak yönetmelik çıkarırlar.
#26
SORU: Yönetmeliklerin şekil unsuru nedir?
CEVAP: Yönetmelik metni, yönetmelik çıkarmaya yetkili makam tarafından imzalanır. Bakanlar Kurulu yönetmeliklerinin Cumhurbaşkanı tarafından da imzalanması gerekir. Ancak Başbakanlık, bakanlık ve kamu tüzel kişileri yönetmelikleri, Cumhurbaşkanı tarafından imzalanmaz.
#27
SORU: İdari sözleşmeler nelerdir?
CEVAP: Sözleşme, belirli bir hukuki sonuç doğurmak amacıyla idare ile ilgili özel hukuk kişisinin karşılıklı ve birbirine uygun irade açıklamalarıdır. Bu şekilde tanımlanan sözleşme, idare ile sözleşmeci özel hukuk kişisinin karşılıklı iradelerinin ürünüdür. Bir sözleşmenin teşekkül edebilmesi için sadece idarenin bir irade açıklaması yeterli değildir; bu iradenin idarenin karşısındaki özel hukuk kişisi tarafından da kabul edilmesi gerekir (idare Özel Kişi). Oysa yukarıda ve önceki ünitede gördüğümüz tek-yanlı idari işlemler, ilgilinin rıza ve muvafakatine bağlı olmadan, idarenin tek yanlı olarak açıkladığı iradesiyle (idare Özel Kişi) tekemmül etmektedir.
#28
SORU: İdari sözleşmeler ile idarenin özel hukuk sözleşmelerini ayırmada kullanılan kanunla nitelendirme kriteri nedir?
CEVAP: Bir sözleşmenin nitelendirilmesi yasama organı tarafından bir kanunla yapılmış olabilir. Bu nitelendirmenin üç değişik şekilde yapılması mümkündür. • Doğrudan nitelendirme, • Sözleşmenin Tabi Olacağı Hukuki Rejimin Belirlenmesi Suretiyle Nitelendirme, • Sözleşmeden Kaynaklanacak Uyuşmazlıkların Tabi Olduğu Yargı Kolunun Belirlenmesi.
#29
SORU: İdari sözleşmeler ile idarenin özel hukuk sözleşmelerini ayırmada kullanılan içtihadi kriter nedir?
CEVAP: İdari yargı organları içtihat yoluyla biri organik, diğeri maddi olmak üzere iki kriter geliştirmişlerdir. İçtihadî kriterler ancak bir sözleşmenin kanunla nitelendirilmesi yapılmamış ise kullanılır. Organik kriter, sözleşmenin taraflarına ilişkin bir kriterdir. Bu kritere göre, bir sözleşmenin idari sözleşme olabilmesi için, sözleşmenin taraflarından en az birisinin bir kamu tüzel kişisi olması gerekir. Maddi kriter sözleşmenin taraflarına değil, içeriğine, yani konusuna ve hükümlerine ilişkin bir kriterdir. Bu kritere göre, taraflarından en az birisinin bir kamu tüzel kişisi olduğu bir sözleşmenin, idari sözleşme sayılabilmesi için, ya bu sözleşmenin konusunun kamu hizmetinin doğrudan doğruya yürütülmesine ilişkin olması ya da bu sözleşmenin özel hukuku aşan hükümler içermesi gerekir.
#30
SORU: Türk hukukunda idari sözleşme olarak kabul edilen sözleşmeler nelerdir?
CEVAP: Türk hukukunda şu sözleşmeler idari sözleşme olarak kabul edilmekte, bunlara idare hukuku uygulanmakta ve bunlardan kaynaklanan uyuşmazlıklar, idari yargıda çözümlenmektedir: imtiyaz sözleşmeleri, idari hizmet sözleşmeleri, mali iltizam sözleşmeleri, yeraltı ve yerüstü servetlerinin işletilmesine ilişkin sözleşmeler, görevlendirme sözleşmeleri.
#31
SORU: Türk hukukunda özel hukuk sözleşmesi olarak kabul edilen sözleşmeler nelerdir?
CEVAP: : Türkiye’de, Devlet ihale Kanunu ve Kamu ihale Kanunu’na göre akdedilen yol, köprü, baraj, bina yapımı gibi bayındırlık (nafia) sözleşmeleri kategorik olarak özel hukuk sözleşmesi sayılmaktadır. Keza Türk hukukunda idarenin özel hukuk kişileriyle yaptığı, yiyecek, araç-gereç satın alınmasına ilişkin sözleşmeler de kategorik olarak özel hukuk sözleşmesi sayılmaktadır. Sınai ve ticari kamu hizmetlerini kullanan kişilerin bu hizmetleri veren kamu kurumları ile bu hizmetlerden yararlanmak amacıyla yaptıkları sözleşmeler (su, elektrik, doğal gaz, telefon abonman sözleşmeleri) de özel hukuk sözleşmesi olarak kabul edilmekte ve bunlardan kaynaklanan uyuşmazlıklara adlî yargıda bakılmaktadır. 3996 sayılı Kanuna göre akdedilen yap-işlet-devret sözleşmeleri ve 4283 sayılı Kanun’a göre akdedilen yap-işlet sözleşmeleri de birer özel hukuk sözleşmesidir. Ayrıca Türk hukukunda idarenin taraf olduğu satım, kira, bayilik sözleşmeleri, öğrencilerle yapılan burs ve kredi sözleşmeleri ve idarenin iş Kanunu’na göre yaptığı hizmet akitleri özel hukuk sözleşmesi olarak kabul edilmektedir.
#32
SORU: İmtiyaz sözleşmesi nedir?
CEVAP: İmtiyaz sözleşmesi, bir kamu hizmetinin, bu hizmetten yararlananlardan alacağı ücret karşılığında, kendi kâr ve zararına bir özel hukuk kişisi tarafından kurulması ve belli bir süre işletilmesi amacıyla bu kişiyle bir kamu idaresi arasında yapılan bir sözleşmedir. Şartname, gerektiğinde idarenin tek taraşı iradesiyle değiştirebileceği düzenleyici hükümler içeren bir işlemdir. Şartname ve diğer sözleşme belgeleri esas itibarıyla idarenin tek yanlı iradesiyle belirlenir. İmtiyaz sözleşmesindeki karşı taraf, idarenin şartlarını toptan kabul etmek veya reddetmek durumundadır. Bu nedenle imtiyaz sözleşmeleri, iltihakî (katılmalı) sözleşme niteliğinde olan sözleşmelerdir.
#33
SORU: İltizam sözleşmesi nedir?
CEVAP: İltizam sözleşmesi, özel hukuk kişisinin kamu idaresine ödeyeceği belirli bir ücret karşılığında, bir kamu hizmetini kendi kâr ve zararına işletmesi konusunda bir özel hukuk kişisi ile bir kamu idaresi arasında ya pılan sözleşmedir. Kamu idaresine iltizam veren, iltizamı alan kişiye ise mültezim denir. Mültezim, iltizam veren idareden kamu hizmeti işletme hakkını, idareye ödeyeceği belirli bir ücret karşılığında alır. Mültezim kamu hizmetini kişilere onlardan alacağı bir ücret karşılığında sunar. Mültezimin kullanıcılardan aldığı ücretler toplamı ile kendisinin idareye ödediği ücret arasındaki fark mültezimin gelirini oluşturur.
#34
SORU: Kamu istikraz sözleşmesi nedir?
CEVAP: Kamu istikraz sözleşmeleri, devlet veya diğer bir kamu tüzel kişisinin bir özel hukuk kişisinden belli bir miktar para ödünç alması konusunda akdettiği sözleşmelerdir. Türkiye’de özellikle devlet, tahvil, bono gibi isimlerle çıkardığı senetlerle özel kişilerden borç para almaktadır. Devletin, bu tür özel kişilerden borç para alması da bir idari sözleşme sayılmaktadır. Çünkü bu tür sözleşmelerde sözleşme konusu olan senedin (tahvil ve bononun) haciz edilmemek veya bazı durumlarda para yerine geçmek gibi kamu gücü ayrıcalıkları, diğer bir ifadeyle özel hukuku aşan hükümler bulunmaktadır.
#35
SORU: Yeraltı ve yerüstü servetlerinin işletilmesine ilişkin sözleşme nedir?
CEVAP: 3 Mart 1954 tarih ve 6309 sayılı Maden Kanunu’nun 62 ve 63’üncü maddelerine göre bu Kanuna tabi madenlerin işletilmesi hakkı kendileriyle akdedilen bir sözleş- me ile özel hukuk kişilerine bırakılıyordu ve bu sözleşme, konusu bir kamu hizmetinin yürütülmesine ilişkin olmasa da kanun gereği idari sözleşme sayılıyordu. 6309 sayılı Maden Kanunu’nu yürürlükten kaldıran 4 Haziran 1985 tarih ve 3213 sayılı Maden Kanunu, madenlerin işletilmesi için sözleşme usulünü terk etmiş, onun yerine tek taraşı bir işlem olan ruhsat usulünü kabul etmiştir.
#36
SORU: 3096 sayılı kanuna göre yapılan görevlendirme sözleşmeleri nedir?
CEVAP: 4 Aralık 1984 tarih ve 3096 sayılı Türkiye Elektrik Kurumu Dışındaki Kuruluşların Elektrik Üretimi, iletimi, Dağıtımı ve Ticareti ile Görevlendirilmesi Hakkında Kanun’un öngördüğü görevlendirme sözleşmeleri birer idari sözleşmedir.
#37
SORU: 3465 sayılı kanuna göre akdedilen otoyol yapımı ve işletilmesi konusunda görevlendirme sözleşmeleri nedir?
CEVAP: 28 Mayıs 1988 tarih ve 3465 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğü Dışındaki Kuruluşların Erişme Kontrollü Karayolu (Otoyol) Yapımı, Bakımı ve işletilmesi ile Görevlendirilmesi Hakkında Kanun’a göre Karayolları Genel Müdürlüğü ile özel bir şirket arasında otoyol yapımı, bakımı ve işletilmesi konusunda görevlendirilmesine ilişkin olarak yapılan sözleşmeler de birer idari sözleşmedir ve büyük ölçüde imtiyaz sözleşmesine benzemektedir.
#38
SORU: Kamu ihalesinde sözleşmecinin seçimi usulü nedir?
CEVAP: Yetkili makam idari sözleşme yapmaya karar verir. Bundan sonra sözleşmenin kendisiyle yapılacağı karşı tarafın seçilmesi işine sıra gelir. İdarenin karşısındaki tarafa sözleşmeci (âkit) denir. Özel hukukta herkes sözleşme yapacağı karşı tarafı seçmekte serbesttir. İdare hukukunda ise idarenin sözleşmeciyi seçme serbestisi önemli ölçüde sınırlandırılmıştır. İdarenin sözleşmeci kişiyi seçmek için izleyeceği usullere kamu ihalesi denmektedir.
#39
SORU: Kamu ihalesi nedir?
CEVAP: 4 Ocak 2002 tarih ve 4734 sayılı yeni Kamu ihale Kanunu’nun 4’üncü maddesinde ihale, bu Kanun’da yazılı usul ve şartlarla mal veya hizmet alımları ile yapım işlerinin istekliler arasından seçilecek birisi üzerine bırakıldığını gösteren ve ihale yetkilisinin onayını müteakip sözleşmenin imzalanması ile tamamlanan işlemler olarak tanımlanmıştır.
#40
SORU: Hangi durumda 2886 sayılı devlet ihale kanunu ve hangi durumda 4734 sayılı kamu ihale kanunu uygulanır?
CEVAP: • Genel bütçeye dâhil dairelerle özel bütçeli idarelerin, özel idare ve belediyelerin yapacakları mal ve hizmet alımları ile yapım işlerinin ihalelerine ve bu idarelerin başka kişilerden taşınmaz mal kiralamaları ihalelerine 4734 sayılı Kamu ihale Kanunu uygulanacaktır. • Mal ve hizmet alımları ile yapım işleri ve taşınmaz mal kiralamaları dışında kalan işlem ve işlerin ihalelerine ise 2886 sayılı Devlet ihale Kanunu uygulanacaktır. Buna göre 2886 sayılı Kanun’un 1’inci maddesinde sayılan kiralama (idarenin kendi malını başkasına kiraya vermesi), mülkiyetten gayri aynî hak tesisi ve trampa işlemlerine eskiden olduğu gibi 2886 sayılı Kanun uygulanmaya devam edecektir. • 4734 sayılı Kamu ihale Kanunu, mal ve hizmet satımlarını değil, mal ve hizmet alımlarını kapsamaktadır (m.2). Dolayısıyla idareye gelir getirici nitelikte olan mal ve hizmet satımlarına 4734 sayılı Kamu ihale Kanunu değil, 2886 sayılı Devlet ihale Kanunu uygulanır.
#41
SORU:
kamu hizmeti kavramı nedir?
CEVAP:
“Kamu hizmeti” kavramı idare hukukunda birden fazla anlamda kullanılmaktadır. Birincisi “teşkilat” anlamında kullanılmaktadır ki buna “organik anlamda kamu hizmeti” denilmektedir. İkincisi ise toplumun ortak bir ihtiyacının karşılanması şeklindeki kamu yararına yönelik faaliyet (iş, uğraş) anlamında kullanılmaktadır ki buna “maddi anlamda kamu hizmeti” denilmektedir.
#42
SORU:
Sosyolojik anlamda kamu hizmeti nedir?
CEVAP:
Sosyolojik anlamda kamu hizmeti, toplumda ortak ve süreklilik arz eden bir ihtiyacın ortaya çıkması ve karşılanmadığı takdirde toplumda huzursuzluğun baş göstermesi olarak ifade edilebilir
#43
SORU:
Hukuki anlamda kamu hizmeti nedir?
CEVAP:
Hukuki anlamda kamu hizmetini, toplumun ortak, genel ve sürekli bir ihtiyacının karşılanmasının kamu tüzel kişilerine yasayla görev olarak verilmesi şeklinde tanımlayabiliriz
#44
SORU:
Kamu hizmetinin unsurları nelerdir?
CEVAP:
Kamu hizmetinin unsurları:
a) Toplumun ortak ve sürekli bir ihtiyacının karşılanmasına (kamu yararının gerçekleştirilmesine) yönelik bir faaliyet olmalıdır.
b) Bu faaliyet, kamu tüzel kişilerince veya onun sıkı denetimi altında özel hukuk kişilerince yürütülmelidir.
#45
SORU:
Kamu hizmetinin kanunla kurulması nasıl gerçekleşir?
CEVAP:
Kamu hizmetinin kanunla kurulması da iki şekilde olabilir:
a) Belli bir kamu hizmetinin görülmesi için kanunla doğrudan bir kamu tüzel kişisi kurulabilir.
b) Mevcut bir kamu tüzel kişisine, bir kamu hizmetini yürütmesi konusunda yetki verebilir
#46
SORU:
Kamu hizmeti nasıl kaldırılır?
CEVAP:
Kamu hizmetlerinin nasıl kaldırılacağı (kamu hizmeti olmaktan çıkarılması) konusunda yetki ve usulde paralellik ilkesi geçerlidir. Buna göre bir kamu hizmeti hangi usulle ve hangi yetkili makam tarafından kurulmuşsa yine aynı usulle ve aynı yetkili makam tarafından kaldırılır. Buna göre bir kamu hizmeti anayasayla kurulmuş ise, anayasa değişikliğiyle; kanunla kurulmuş ise kanunla; Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle kurulmuşsa, kararnameyle kaldırılabilir.
#47
SORU:
Kamu hizmetinin devamlılığı ilkesi nedir?
CEVAP:
Kamu hizmetinin devamlılığı, söz konusu faaliyetin sürekli ve düzenli bir şekilde, aksatılmadan yürütülmesini ifade etmektedir.
#48
SORU:
Kamu hizmetinin devamlılığı ilkesinin kamu görevlilerine yansıması nedir?
CEVAP:
Kamu görevlileri için grev yasağının kabul edilmesi; kamu görevlilerinin topluca istifa edememesi kuralı; istifa eden memurun, yerine yenisi gelinceye kadar devam etmesi, kamu hizmetinin devamlılığının bir sonucudur.
#49
SORU:
Kamu hizmetinin devamlılığı ilkesinin idari sözleşmelere yansıması nasıl görülür?
CEVAP:
İdari sözleşmelerde uygulanan öngörülemezlik teorisi, kamu hizmetlerinin devamlılığı ilkesi (kamu hizmetlerinin aksamaması) anlayışından ortaya çıkmıştır.
#50
SORU:
Değişebilirlik ve uyarlanma ilkesinin idari sözleşmeler bakımından etkisi nasıl görülür?
CEVAP:
Bu ilke idari sözleşmelerde idareye tek taraflı değişiklik yapma yetkisi vermekte, sözleşmeciye de bunlara uyma yükümlülüğü yüklemektedir. İkinci olarak, uyarlanma ilkesi sözleşmeciyi de kamu hizmetini yeni gelişmelere uyarlama yükümlülüğü altına sokmaktadır.
#51
SORU:
Emanet usulü ne demektir?
CEVAP:
Bir kamu hizmeti kanunla hangi kamu tüzel kişisine yüklenmişse, yine o kamu tüzel kişisi (devlet,mahalli idareler-kamu idareleri) tarafından, kendi elemanları, araç gereçleri ve imkânları ile yürütülmesine emanet usulü denilmektedir.
#52
SORU:
Kamu düzeninin unsurları nelerdir?
CEVAP:
Güvenlik, esenlik, genel sağlık, genel ahlaktır.
#53
SORU:
Kolluk teşkilatı hangi birimlerden oluşur?
CEVAP:
Kolluk, görev bakımından “adli kolluk” ve “idari kolluk”; idari kolluk da teşkilat bakımından “genel idari kolluk” ve “özel idari kolluk” şeklinde ayrımlara tabi tutulmaktadır.
#54
SORU:
Adli kolluk ve idari kolluk ayrımının pratik sonucu nedir?
CEVAP:
Adli kolluk faaliyetleri ceza hukuku hükümlerine tabi olup, çıkan uyuşmazlıklar adli yargıda görülür. İdari kolluk faaliyetleri ise, idare hukuku kurallarına tabi olup çıkan uyuşmazlıklara da idari yargıda bakılır.
#55
SORU:
Genel ve özel idari kolluk yetkilerinin çatışması halinde bu durum nasıl sonuçlanır?
CEVAP:
Normlar hiyerarşisine uygun davranma ilkesi: Buna göre devlet idaresinin merkez teşkilatının (bakanlık gibi) yaptığı düzenleyici işlemler ve kararlar, taşra yöneticilerini ve diğer kamu tüzel kişilerini bağlar.
Münhasır yetkisi ilkesi: Kanun koyucunun iradesine bakılarak kolluk alanındaki bir yetki münhasıran genel veya özel idari kolluğa verildiği anlaşılabiliyorsa o kolluğun yetkili olduğu kabul edilmelidir.
#56
SORU:
Güvenliğin bir görünümü olan devletin güvenliğinin sağlanması nasıl olur?
CEVAP:
Devletin bağımsızlığı, devletin dış tehditlerden ve saldırılardan uzak, yabancı güçlerin egemenliği, emri ve denetimi altında olmaması demektir. Tehditler saldırıya dönüştüğünde, devlet/ idare savaşmak için de teşkilat kurmak zorundadır. Bunun için de “Millî Savunma Bakanlığı” ve silahlı kuvvetler teşkilatı oluşturulmuştur.
#57
SORU:
İmtiyaz sözleşmesi nasıl sona erer?
CEVAP:
Sözleşmede öngörülen sözleşme süresi dolduğunda, imtiyaz sözleşmesi de sona erer.
İmtiyazcının ağır kusuru durumunda idare, yaptırım olarak sözleşmenin düşürülmesine
karar verebilir.
Kamu yararı gerektirdiğinde idare imtiyazı geri satın alabilir.
İdare tek taraflı işlem yapma yetkisine dayanarak, kamu yararı gerektirdiğinde sözleşmeyi feshedebilir.
Taraflar anlaşarak sözleşmeyi feshedebilirler.
Taraflardan birisinin başvurması hâlinde mahkeme kararı ile sözleşme feshedilebilir
#58
SORU:
Kamu hizmetlerinin bedavalığı ile anlaşılması gereken nedir?
CEVAP:
Kamu hizmetlerinin bedava olması (meccani olması) demek, kamu hizmetleri sunulurken yeni bir ücret alınmamasını ifade etmektedir. Zira hizmetin bedeli zaten vergilerle ödenmiştir.
#59
SORU:
Kamu hizmetinden yararlanmada tarafsızlık ve eşitlikten anlaşılması gereken nedir?
CEVAP:
İdare kamu hizmetlerini dilediği kişilere sunma, dilediğine de sunmama hakkına sahip değildir. Kamu hizmetinden yararlananlar bakımından, aynı konumda olanlar aynı kamu hizmetinden eşit şartlarda yararlanma hakkına sahiptirler.
Kamu hizmetlerini sunan kamu görevlilerinin, hizmeti sunarken hizmetten yararlananlar açısından herhangi bir ayrım yapmadan hizmeti sunmaları gereği de kamu hizmetlerinin sunumunda tarafsızlık ilkesini oluşturur.
#60
SORU:
Kamu hizmeti özel hukuk kişileri tarafından da yürütülebilir mi?
CEVAP:
Kamu hizmetleri sadece kamu tüzel kişileri tarafından değil, bazen kamu tüzel kişisi ile özel hukuk kişisi birlikte, bazen de kamu tüzel kişisinin gözetim ve denetimi altında özel hukuk kişisi tarafından yürütülmektedir. Müşterek emanet usulü, iltizam usulü, ruhsat usulü ve imtiyaz usulü buna örnektir.