TEMEL VETERİNER FARMAKOLOJİ VE TOKSİKOLOJİ Dersi Toksikolojiye Giriş ve Genel Toksikoloji soru cevapları:

Toplam 30 Soru & Cevap
PAYLAŞ:

#1

SORU:

Toksikoloji nedir? Kısaca açıklayınız.


CEVAP:

Toksikoloji kelime olarak zehir bilimi demektir. Yunanca zehir manasına gelen toxicon ve bilim anlamına gelen logos kelimelerinden türetilmiştir. Toksikoloji geniş anlamda zehir niteliğindeki maddelerle ve bunların canlılar üzerindeki etkilerinden bahseder. Zehirlerin kaynakları, özellikleri, etkileri, zehirlenme olaylarına yaklaşım ve zehirlenmelerin tanısı, korunma ve tedavi toksikolojinin başlıca ilgi alanını oluşturur.


#2

SORU:

İlaç ile zehir arasındaki ayırımı ne belirler?


CEVAP:

Yüksek miktarlarda alınan ilaç veya çeşitli maddeler zehirleyici olabilirler. Yani zehir ile ilaç arasındaki ayırım alınan miktar (doz) ile ilgilidir.


#3

SORU:

Zehir kavramı ile ilk yazılı kaynak kime aittir?


CEVAP:

İlk yazılı kaynak olan Ebers papirus’unda çok sayıda doğal kaynaklı zehirler ve bu maddelerle zehirlenmeler kaydedilmiştir.


#4

SORU:

Zehir kavramı hangi zamanlardan bu yana bilinmektedir?


CEVAP:

Zehir kavramı ilk çağdan beri bilinmektedir. Arkeolojik çalışmalar sonucunda insanların ilk çağlarda hayvansal, bitkisel ve madensel zehirleri tanıdıkları ortaya konmuştur.


#5

SORU:

Çağdaş toksikolojinin kurucusu kimdir?


CEVAP:

Orfila (MS 1787-1853) çağdaş anlamda toksikolojinin kurucusudur. Zehirli kimyasal maddeler ile biyolojik sistemler arasındaki ilişkiyi tanımlayarak; zehirlerin tanısına temel oluşturacak şekilde analitik ve adli toksikolojinin gelişimine öncülük etmiştir.


#6

SORU:

Klinik toksikoloji nedir? Kısaca açıklayınız


CEVAP:

Zehirlenmelerin nedeni, zehirlerin hayvanlardaki etkileri, tanı ve tedavisinden bahseden alt bilim dalıdır.


#7

SORU:

Kimyasal (analitik) toksikoloji nedir? Kısaca açıklayınız.


CEVAP:

İnsan ve hayvanlardaki zehirlenme olaylarında zehirlenmeye neden olduğundan kuşkulanılan maddelerin kimyasal yöntemlerle aranması ile ilgilidir.


#8

SORU:

Forensik (adli) toksikoloji nedir? Kısaca açıklayınız.


CEVAP:

Zehirlenme olaylarında kasıt olduğundan kuşkulanılan adli olayların çözümünde yardımcı olur. Klinik ve analitik toksikoloji dalları ile yakın ilişkilidir.


#9

SORU:

Çevre toksikolojisi nedir? Kısaca açıkyınız.


CEVAP:

Çevre kirliliğine yol açan kimyasal maddeler ile bunların canlı ve çevre üzerindeki etkilerini inceler.


#10

SORU:

Endüstriyel ve ekonomik toksikoloji nedir? Kısaca açıkyanız.


CEVAP:

Tarım zararlıları, hayvanlardaki parazitler ve çevre kontrolünde sinek ve sivrisinek mücadelesinde kullanılan kimyasal maddelerin geliştirilmesi ve kullanımı ile ilgilenen bilim dalıdır.


#11

SORU:

İmmunotoksikoloji nedir? Kısaca açıklayınız.


CEVAP:

İlaç ve zehirlerin canlıların bağışıklık sistemi üzerine olan etkilerini inceler.


#12

SORU:

Nöyrotoksikoloji nedir? Kısaca açıklayınız.


CEVAP:

İlaç ve zehirlerin canlıların sinir sistemi üzerine olan etkilerini inceler.


#13

SORU:

Zehir nedir?


CEVAP:

Sözcük anlamıyla zehir, hücrelere ve yaşayan dokulara kimyasal ya da biyokimyasal nitelikte zararlar veren her türlü maddedir. Genel olarak zehir, vücutta şekillenebilen ancak canlı organizma ile nitel ve nicel olarak geçimsizliği bulunan ve vücutta kimyasal veya fizikokimyasal yıkım yapan bir maddedir.


#14

SORU:

Zehirler kaça ayrılır? Kısaca açıklayınız.


CEVAP:

Daha anlaşılır bir yaklaşımla zehirler gerçek zehirler ve zehirleyici maddeler olarak bölümlenmiştir. Gerçek zehirler, çok az miktarlarda bile organiz-mada zarara neden olan maddelerdir. Zehrin en tipik özelliği bu zararlı etkisini en küçük dozlarda bile göstermesidir. Zehirleyici maddeler ise ancak çok miktarda veya yüksek derişimde vücuda girdiği zaman, ya da yanlış kullanılınca zehirleyici olabilen maddelerdir.


#15

SORU:

Zehir ile ilaç arasındaki fark nedir? Kısaca açıklayınız.


CEVAP:

Aslında zehir olmadığı gibi zehirsiz bir madde de yoktur denilebilir. İlaçlar da yüksek dozlarda verildiğinde zehirlenmeye yol açar. Bu nedenle, zehirle ilacın farkını belirtecek bir tanım yapılması da gerekir. Buna göre, bir madde, organların işlevlerinde fizyolojik alan dışına çıkan değişimler yaparsa zehir, bozulan işlevleri fizyolojik durumuna döndürürse ilaçolarak nitelenmelidir. Yüksek miktarlarda alınan ilaç veya çeşitli maddeler zehirleyici olabilirler. Bu nedenle zehir ile ilaç arasındaki ayrım genellikle nitelikten çok nicelik (doz) ve kullanım amacı ile ilgilidir.


#16

SORU:

Kaynaklarına göre zehirler kaça ayrılır?


CEVAP:

Zehirler bitkisel, hayvansal, madensel, sentetik ve enerjetik olarak beş alt sınıfta toplanabilir.

Bitkisel zehirler:Bitkilerde alkaloid (atropin, morfin, koniin), glikozid (kalp glikozidleri, siyanogenetik glikozidler), saponin, solanin, tanen, eterik yağ ve organik asitler gibi aktif unsurlar bulunur. Bunlar ve benzerleri toksikolojik yönden önemlidir.

Hayvansal zehirler:Yılan, arı, akrep, örümcek gibi hayvansal orijinli çoğu protein niteliğinde olan organik zehirlerdir.

Madensel zehirler: Bakır, kurşun, civa, kadmiyum, arsenik, bizmut, talyum, fosfor, flor ve diğer elementler gibi geniş bir grubu kapsar.

Sentetik zehirler: Tarım zararlıları ve hayvanlardaki dış parazitlere karşı kullanılan bileşikler (böcek öldürücüler), ilaçlar, deterjanlar, yapay gübre ve endüstride kullanılan günlük yaşamımıza giren pek çok sayıdaki maddeyi kapsar.

Enerjetik zehirler: Radyasyon, X ışınları


#17

SORU:

Kimyasal yapılarına göre zehirler kaça ayırlır?


CEVAP:

Organik ve inorganik zehirler olarak bölümlenir. Bakır, kurşun, civa, kadmiyum, arsenik gibi inorganik bileşikler, bunların organik maddelerle oluşturdukları tuzlar inorganik ze-hirlerdir. Hidrokarbonlar, alkoller, eterler, fenoller, aldehidler, esterler, aminler, bitkisel ve hayvansal zehirler ile mantar zehirleri gibi pek çok bileşik organik zehirler kapsamdadır.


#18

SORU:

Toksikolojik etkilerine göre zehirler nasıl sınıflandırılır?


CEVAP:

Etki şekli ve etkilediği yere göre kan, sinir sistemi, kas ve protoplazma zehirleri olarak sınıflandırılır.

Kan zehirleri: Karbon monoksit, nitrat, nitrit gibi zehirler hemoglobinin oksijen taşıma yeteneğini azaltarak hipoksiye yol açarlar. Siyanürler doku solunumuyla ilgili enzimleri engellerler. Saponinler eritrositlerde hemolizyaparak anemiye neden olur. Radyoaktif maddeler ve bazı ilaçlar hematopoetik sisteme etkiyerek anemi ve löykopeni şekillenme-sine sebep olur.

Sinir sistemi zehirleri: Merkezi sinir sistemini uyaran ve deprese eden ilaçlar ve bazı alkaloidler ile periferik sinir sistemine etkiyen kolinerjik adrenerjik maddeler bu kap-samdadır.

Protoplazmik ve parenşimatöz zehirler: Karaciğer, akciğer ve böbrek gibi organlarda işlev bozukluğuna yol açan arsenik, cıva, fosfor, fenol, alkol, karbon tetraklorür ve kloro-form gibi maddelerdir.


#19

SORU:

Doz kavramlarını kısaca açıklayınız.


CEVAP:

Zehirlenme, farklı yollardan maruz kalınan kimyasal maddenin canlılarda oluşturduğu zararlı nitelikteki etkileri ifade eden bir terimdir. Bir maddenin zehirliliği etki yerine ula-şan miktarıyla orantılıdır. Bundan dolayı, zehirlilik ölçüsü olarak çeşitli doz kavramları (zehirli doz, öldürücü doz gibi) vardır.

Zehirli doz (Toksik doz): Bir maddenin, ölüme yol açmaksızın zehirlenme belirtileri oluşturan miktarına denir.

Öldürücü doz (Letal doz): Bir kez verilince ölüme neden olan miktardır.

Üçe ayrılır.

• Minimal letal doz: Deney hayvanlarını öldüren en küçük öldürücü doz (MÖD).

• Median letal doz: Deneye alınan hayvanların % 50’sini öldüren ortalama öldürücü dozdur (ÖD50). Toksisitenin ölçüsü olarak median letal doz (ÖD50) kullanılmak-tadır. Bir ilacın ya da zehirli bir maddenin ambalajı üzerinde ve prospektüsünde zehirleyici dozu olarak ÖD50 dozu belirtilir.

• Fatal doz: Deney hayvanlarda % 100 öldüren dozdur (ÖD100).


#20

SORU:

Zehirlilik dereceleri nelerdir ve onlara karşılık gelen zehirli doz miktarları nelerdir? Kısaca açıklayınız.


CEVAP:

Zehirli maddelerin canlılardaki etkilerini belirtmek için zehir gruplarına göre bir sı-nıflandırma yapılmıştır. Bu şekilde bir sınıflandırma maruz kalınan kimyasal maddeleri zehirliliklerine göre gruplandırmak bakımıdan kolaylık sağlar. Örneğin, 1 mg/kg veya daha düşük dozlarda alındıklarında akut ve kronik düzeyde zehirlenmeye yol açanlar aşırı toksik, 1-50 mg/kg arasındaki miktarları zehirleyici olanlar fazla toksik olarak gruplandırılmıştır. Kimyasal maddelerin zehirlilik dereceleri Sayfa 138, Tablo 7.1’de gösterilmiştir.


#21

SORU:

Kaç tip zehirlenme vardır? Kısaca açıklayınız.


CEVAP:

Zehirlenme bir zehirin etkisiyle canlıda işlev bozukluğuna yol açarak hasarların şekillenmesi ve zehirin vücuttan uzaklaştırılmasıyla iyileşme veya dönüşümsüz bozukluklar ya da ölümle sonuçlanan bir olaydır. Zehirlenme, perakut, akut, subakut ve kronik zehirlenmeolarak dört tipe ayrılır.

Perakut zehirlenme: Toksik bir maddenin çok yüksek miktarda ve tek dozda alın-masıyla oluşan; yaşamsal öneme sahip organ ve fizyolojik işlevlere yönelik etkisi çok kısa sürede gelişen, kısa sürede zehirlenme belirtileri ve ölümle sonlanan zehirlenme şeklidir. Zehirlenme belirtileri birkaç dakika ile 24 saat arasında şekillenir.

Akut zehirlenme: Toksik bir maddenin yüksek ve çoğunlukla tek dozda veya 24 saat içinde bir kaç kez alınmasıyla oluşan; kısa sürede zehirlenme belirtileri ve ölümle sonla-nan bir zehirlenme olgusudur. Zehirlenme belirtileri birkaç (1-3) gün ile bir hafta arasın-da şekillenir.

Subakut zehirlenme: Alınan zehir miktarı akut zehirlenmeninkinden daha düşüktür, zehirlenmenin ortaya çıkışı daha uzun sürer, fakat klinik belirtileri yönünden akut zehir-lenmeyebenzer. Zehirlenme belirtileri haftalar sonra ortaya çıkar.

Kronik zehirlenme: Bir veya birkaç kez alındığında klinik zehirlenme oluşturmayan miktarlarına birçok kez maruz kalınmasıyla meydana gelen bir zehirlenme tipidir. Kronik zehirlenme meydana getiren zehirler etkilerini genellikle 1-3 aylık bir maruz kalınma/alım sürecinden sonra gösterirler. Kronik zehirlenme yapan maddelerin vücuttan çıkartım hızları emilim hızından daha yavaştır. Bu nedenle vücutta birikim eğilimi gösterirler. Gıda maddelerine, su kaynaklarına bulaşan ve solunum havasıyla uzun sürede alınabilen zararlı maddeler kronik zehirlenmeler (kurşun, flor, cıva gibi) oluşturur.


#22

SORU:

Zehirliliği etkileyen faktörler nelerdir? Kısaca açıkayınız.


CEVAP:

Bir maddenin zehirleyici etkisi birçok faktöre (zehir, canlı, diğerleri gibi) göre değişiklik gösterir. Zehirli maddenin fiziksel ve kimyasal özelliği, farmasötik şekli ve taşıtı, dozu gibi birçok faktör zehirliğini etkiler.

Zehirin fiziksel ve kimyasal özelliği:Kimyasal bir maddenin katı partikül, ince toz veya sıvılarda çözdürülmüş formları yani fiziksel şekli zehirliliği etkiler. Katı şekilde alı-nan bir zehirin alınma yollarına bağlı olarak dağılması ve çözünmesi gerekir; bu durum zaman alacağı için zehirin etkisinin başlaması gecikir. Örneğin, arsenik parça halindeyken az emilirken, çözünmüş şekilleri fazla emildiği için zehirliliği artar. Zehirli maddenin farklı kimyasal şekilleri zehirliliği etkiler. Nitratlar nitritlerden, elementer arsenik, arsenik trioksitten daha az zehirlidir. Elementlerin periyodik cetveldeki konumları ile canlıdaki zehirleyici etkisiyle ilişkilendirilebilir. Madenlerin değerlilikleri yükseldikçe zehirliliği artar. Bakır, çinko, cıva, kadmiyum ve kurşun gibi ağır madenlerin zehirliliği fazladır. Ağır maden iyonları, canlı vücudunda enzim ve proteinleri hedef alır. Bir maddenin organik bileşikleri, organik olmayan bileşiklerine göre daha zehirlidir.

Farmasötik şekil ve taşıt madde:Bitkisel ve hayvansal yağlarda çözdürülmüş mad-deler su ve mineral yağlarda çözünmüş olanlara göre daha zehirlidir. Zehirin iyi çözünmesi veya çözücü maddenin su yerine yağ olması halinde emilme artacağı için zehirlilik artar. Bu nedenle böcek öldürücülerin yağlı şekilleri daha zehirlidir. Tablet ve draje gibi sıkıştırılmış ilaçlarla zehirlenmelerde etki; ancak sindirim kanalında dağılım ve emilimin gerçekleşmesinden sonra başlar.

Doz:Bir maddenin zehirleyici özelliği dozuyla ilişkilidir. İz elementler olarak nite-lendirdiğimiz demir, bakır, çinko gibi mineraller ve vitaminler ile ilaçlar yüksek dozlarda alındıklarında zehirlenmelere yol açabilirler. Tekrarlanan dozlarda alınan maddelerin ze-hirleyici etki yapma olasılıkları yüksektir. Vucütta birikim yapan zehirler için bu durum daha da önemli bir faktördür.

Zehirli maddeye maruz kalma veya emilme yolları, hayvanın türü, cüssesi, yaşı ve cinsiyeti ile genel sağlık durumu zehirliliği etkiler. Çevre sıcaklığı ve ışık gibi faktörler ilaç ve zehirlerin etkilerini artırabilir. Bazı maddelerin (fenotiyazin) alınmasından sonra güneş ışığına duyarlılık artar.


#23

SORU:

Zehirlerinin emilimleri nasıl gerçekleşir? Kısaca açıklayınız.


CEVAP:

Yakıcı ve dağlayıcı maddeler gibi dokularda yıkım yaparak etkiyen maddeler dışında kalan zehirlerin zehirlenme yapabilmesi için kan dolaşımına girmesi, yani emilmesi gerekir. Ze-hirlerin emilimi ilaçların emilimine benzer dört temel mekanizmadan biri ile gerçekleşir. Bunlar pasif diffüzyon, aktif taransport, endositoz ve filtrasyondur. Emilme çoğunlukla sindirim, solunum ve deri yoluyla olmaktadır. Hekimin veya başka kişilerin uygulamasıy-la zehirler doğrudan parenteral yollarla da vücuda girebilir (yüksek dozda ilaç verilmesi gibi). Emilmeyi etkileyen birinci faktör çözünürlüktür, yağ/su dağılım katsayısı yüksek olan zehirli maddeler kolay emilirken; çözünmeyen tuzlar ve iyonlaşmış bileşikler daha zayıf emilir.


#24

SORU:

Biyotransformasyon (Zehirsizleştirilme) hakkında kısaca bilgi veriniz.


CEVAP:

Çeşitli yollarla alınmış olan zehirli bir madde, emilerek vücutta dağılım veya birikim özel-liği gösterir ve BT’a uğrayarak vücuttan dışarıya atılır. BT sonucunda zehirler çoğunlukla suda kolay çözünebilen etkisiz veya zayıf etkili bileşiklere dönüştürüldüğü için bu olay, zehirsizleştirilme(inaktivasyon, detoksifikasyon) olarak da nitelenir. Bazı maddeler vücut-tan genellikle değişmemiş halde çıkartılırken, bazıları da asıl bileşikten daha zehirli bir hal alır. Bu durum aktivasyon olarak adlandırılır. Örneğin metil alkol formik asit ve formalde-hide; organik fosforlu bir insektisid olan parathion daha zehirli olan paraoksona dönüşür. Zehirli maddeler vücudun çeşitli kısımlarında BT’a aracılık eden enzimler aracılığıyla metabolize edilir. Ağız yoluyla alınan zehirlerin bazıları sindirim kanalında aktivasyon veya inaktivasyona uğrar. Madensel zehirler (kurşun gibi) midede hidroklorik asidin et-kisiyle çökertilir. Bitkisel zehirler rumende yıkımlanır. Arsenik trioksit, barsakların alkali ortamında daha kolay emilerek zehirliliği artar. Barsakların alkali ortamında zehirli yağlar sabunlaşarak etkilerini gösterir. Vücuda dışarıdan alınan zehirlerin metabolizması genel olarak iki aşamada meydana gelir. İlk aşamada zehir hidroliz, oksidasyon ve redüksiyon gibi tepkimelere uğrar. İkinci aşamada vücudun doğal maddeleriyle (endojen maddeler) birleşme temelinde reaksiyon-lar (konjugasyon) şekillenir. İlaç veya zehir direkt olarak ikinci aşamaya geçebildiği gibi birinci aşamada değişime uğradıktan sonra konjugasyon reaksiyonlarına uğratılır. Vücut-ta BT başlıca karaciğerde; daha az derecede beyin, böbrek, barsak mukozası ve plazmada meydana gelir. Birinci fazda oluşan metabolit olduğu gibi organizmadan çıkartılabilirse de çoğu kez ikinci fazda suda daha iyi çözünebilen bir bileşiğe (konjugat) dönüştürüldükten sonra ekskrete edilir.


#25

SORU:

Zehirlerin Atılması (Ekskresyon) hangi yollarla gerçekleşir?


CEVAP:

İlaç ve zehirli maddeler ve bunların metabolizması sonucunda ortaya çıkan metabolitleri vücuttan çeşitli yollarla atılır. Zehirler en çok idrarla çıkartılır. Dışkı, idrar, solunum havası ve süt zehirlerin atılım yollarındandır.


#26

SORU:

Zehirlenmelerin doğal kaynakları nelerdir?


CEVAP:

Zehirlenmelerin doğal kaynakları zehirli madenler, zehirli bitkiler ve zehirli hayvanlardır.


#27

SORU:

İnsan Etkinlikleriyle Oluşan Zehirlenmeler nelerdir?


CEVAP:

İnsan eli ile oluşan zehirlenme sebeplerinin başlıcaları endüstriyel kirlenme, pestisitler, zehirli madenler, besin ve suda bulunan maddeler, kasıt ve dikkatsizlik ve kimyasal savaş maddeleridir.


#28

SORU:

Zehirlerin etki mekanizmaları hakkında kısaca bilgi veriniz.


CEVAP:

Zehirler, ilaçlara benzer şekilde vücuttaki sistem ve yapıları hedef alır. İrkiltici ve dağlayıcı zehirler gibi zehirlenme oluşturanlar spesifik olmayan etkiler kapsamında değerlendirilir. Zehirler enzim etkinliğini değiştirerek (organik fosforlu insektisidler ve siyanür gibi) veya metabolitin bağlanacağı enzime bağlanarak işlevsiz kılma şeklinde etkirler. Muskarin ve atropin gibi reseptöre bağlanarak fizyolojik olayları engeller veya artırabilirler. Karbonmonoksit gibi zehirler hemoglobini oksijen taşımayan forma dönüştürürler. Ağır metaller şelasyonla demir, bakır, çinko gibi iz elementlerin metabolizmadaki görevlerini engeller-ler. Bunların dışında karsinojen, mutajen ve teratojenik etkilere yol açarlar.


#29

SORU:

Zehirlenmelerin tanısı nasıl gerçekleştirilir? Kısaca açıklayınız.


CEVAP:

Zehirlenmelerin tedavisinde en önemli faktör, doğru bir tanıdır. Zehirlenme belirtileri klinik yönünden hastalıklarla karışabilir. Pek çok zehirlenmede klinik belirtiler benzerlik gösterebilir. Bu nedenle doğru bir tanı için aşağıdaki sıranın takip edilmesi gerekir.

Olayla İlgili Soruşturma ve İnceleme, Klinik Muayene, Patolojik İnceleme (Nekropsi),Toksikolojik Analiz 


#30

SORU:

Zehirlenmelerin tedavisinde hangi yollar izlenir?


CEVAP:

Zehirlenme olguları acil müdahaleyi gerekli kılar. Bir zehirlenme vakasıyla karşılaşıldığın-da ilk yaklaşım, zaman kaybetmeden bozulan fizyolojik işlevlerin düzeltilmesine yönelik olmalıdır. Bununla birlikte hayvanlara bulaşan veya yedikleri zehirin vücuttan uzaklaştı-rılarak emilmesinin önlenmesi gerekmektedir. Zehirlenmelerin tedavisinde üç yol izlenir.

Zehirin Emilmesinin Önlenmesi ve Vücuttan Uzaklaştırılması

Destekleyici ve Semptomatik Uygulamalar

Antidot Uygulanması