TÜRK EDEBİYATININ MİTOLOJİK KAYNAKLARI Dersi TÜRK HALK KÜLTÜRÜ VE MİTOLOJİ soru cevapları:
Toplam 54 Soru & Cevap#1
SORU: Kültürün tanımı nedir?
CEVAP: Kültürün en basit ve yalın tanımı, bir toplumun topyekün hayat tarzı şeklindedir. Biraz daha geniş bir tanımıyla kültür; insanların biyolojik kalıtımlarının ötesindeki ihtiyaçlarının, doyumlarının ve doyumsuzluklarının yarattığı, şekillendirdiği, içerik kazandırdığı ve insanların öğrenme yoluyla edindiği, inşa ettiği maddi ve manevi birikimi, değerleri, yönelimleri, duygu ve düşünce dünyaları, sosyal davranışları, teknolojileri ve sanatlarının tamamını ifade eder. Kültür; insan tarafından meydana getirilerek başlangıcından bu yana doğaya eklenmiş yaratmalar, donatmalar bütünün adıdır. Kısaca, kültür denilince bir toplumun her türlü kendini ifade edişleri ve her türlü ihtiyacını karşılayan toplam hayat tarzı anlaşılmaktadır. Bu ifade edişler, davranışlardan, alışkanlıklara, törelerden gelenek ve göreneklere, korkulara ve kokulara kadar pek çok değişik şekillere sahip olabilir. Aynı şekilde sanat, müzik, mimari, düşünce, edebiyat gibi şuurlu inşa yolları da kültür içinde yer alır. Bu bağlamda kültür, bireyin doğumundan itibaren kazanmaya başladığı alışkanlıklar, davranış biçimleri, tutum ve tavırlar bütünüdür.
#2
SORU: Kültürün önemi nedir?
CEVAP: Kültür kuşaklar boyunca birinden diğerine aktarılarak biriktirilen yaşantı ve bilgi öğelerinden oluşur. Kültür, bu özelliği ile insan yaşamını diğer canlılardan ayrı ve ayrıcalıklı kılar. Çünkü öğrenme, yalnız insana özgü bir yetenek değildir; ancak, öğrendiklerini yavrusuna dil yoluyla aktarabilen tek canlı, insandır. Bundan dolayı, insanoğlunun öğrendikleri ve yarattıkları yalnız kendi yaşantıları ve yaşamı ile sınırlı değildir; başkalarıyla ve nesiller arasında paylaşılır, süreklidir. Her toplumda bu sürekliliği sağlayan, bir toplumu kültürü ile diğer toplumların kültürlerinden farklı kılan; töreleri, gelenekleri ve görenekleridir.
#3
SORU: Resmi kültür nedir?
CEVAP: Kültür, nesiller boyunca birinden diğerine aktarılan uygulama, deneyim, bilgi, görgü, duygu birikimleri ve bunlara ait bilgi ögelerinden oluşur. Ancak kaynakları ve mahiyeti bakımından nesiller boyunca aktarılan yaşantı ve bilgi ögeleri arasında bazı farklılıklar vardır. Bir bilginin bilimsel olmasının ölçütü yöntemsel olmasıdır. Bilimsel bilgi aynı zamanda objektif, eleştiriye açık, sistemli ve tutarlı bilgidir. Herhangi bir kültürde bu tür bilginin ve ona dayalı yaşantıların oluşturduğu kültürel tabakaya resmi kültür adı verilir.
#4
SORU: Halk kültürü nedir?
CEVAP: Günlük yaşamın sınırları içinde gelişen ve geçerli olan, kısmen bilimsel doğruluğu olan bir bilgidir. Gündelik bilgi veya halkbilimsel bilgi, duyum ve algıya dayanan, deneme-yanılma ile elde edilen, bilen bilinen ilişkisinin sezgi yoluyla oluşan sezgisel ve empirik bir bilgidir. Zamanla eskiyen bilimsel bilgiler ve onlara dayalı geliştirilmiş eski teknolojiler de popülerleşip yaygınlaşarak gündelik bilgi veya halkbilimsel bilgiye dönüşebilir. İşte, bir kültürde bu tür bilginin ve ona dayalı yaşantıların oluşturduğu tabakaya halk kültürü adı verilir.
#5
SORU: İnanç nedir?
CEVAP: İnanç kelimesinin sözlük anlamı kişi veya toplum tarafından, bir düşüncenin, bir olgunun, bir nesnenin, bir varlığın gerçek olduğunun kabul edilmesi demektir. Bu şekliyle inanç kavramı, insan düşüncesinin çok geniş bir kısmını ele alır.
#6
SORU: Halk inançlarının alanı nedir?
CEVAP: Halk inançları olarak adlandırılan araştırma alanı, yukarıda işaret edildiği gibi mitoloji başta olmak üzere eski dinlerden aktarılanlarla resmi dinin inançlarının türlü nedenlerle geniş halk yığınları arasında çeşitlenerek aldığı yeni yorum ve inanış şekilleridir. Bunlar, resmi veya kitabi din öğretisini temsil eden din adamları ve bilginlerince çoğunlukla, yanlış, sapık, hurafe veya batıl inanç olarak adlandırılmak suretiyle resmi dinin dışında oldukları vurgulanan, çoğu zaman mitolojiyle iç içe geçmiş bir halde, halk dinine ait yaygın inanış şekilleri, yorum ve uygulamalardır.
#7
SORU: Efsane tasnifi nedir?
CEVAP: Yakın veya uzak geçmişte de olsa tarihi bir dönemde yer alan ve anlatanla dinleyenin gerçek olduğuna inandığı bir hikaye veya anlatıya efsane denir. Efsane tasnifi de şöyle açıklanabilir: I. Yaratılış ve Dünyanın Sonu ile İlgili Efsaneler II. Tarihi Efsaneler ve Medeniyet Tarihi ile İlgili Efsaneler A. Medeniyetle ilgili yerlerin ve şeylerin kaynağını anlatan efsaneler. B. Belli yerlerle ilgili efsaneler. C. İlk ve erken tarihle ilgili efsaneler. Ç. Savaşlar ve felaketlerle ilgili efsaneler. D. Belli ve seçkin şahsiyetlerle ilgili efsaneler. E. İsyanlarla ilgili efsaneler. III. Olağanüstü Kişiler, Varlıklar ve Güçlerle İlgili Efsaneler A. Kaderle ilgili efsaneler. B. Ölüm ve ölülerle ilgili efsaneler. C. Tabiatın ve hayvanların koruyucularıyla ilgili efsaneler. Ç. Olağanüstü yaratıklarla ilgili efsaneler. D. Tabiatta bulunan ruhlarla ilgili efsaneler. E. Hayaletlerle ilgili efsaneler. F. Şekil değiştiren yaratıklarla ilgili efsaneler. G. Şeytanla ilgili efsaneler. H. Hastalık ve sakatlığa sebep olan yaratıklarla ilgili efsaneler. I. Olağanüstü güçleri olan yaratıklarla ilgili efsaneler. İ. Mitik hayvanlar ve bitkilerle ilgili efsaneler K. Hazinelerle ilgili efsaneler. IV. Dinî Efsaneler
#8
SORU: Gökyüzünde bulunan tanrılar, kutsal ruhlar ve olağanüstü güçler nelerdir?
CEVAP: Mitlerin tanrıların veya benzer olağanüstü güçlerin doğuşu ve oluşumu konu edinenlerine teogoni mitleri denir. Günümüz Türkiye’sinde ne güneş ve ne de ay ile ilgili bir tanrı tasarımı yoktur. Ancak her iki gök cismine de İslamileşmiş bir biçimde eski kültleriyle ilişkili olarak saygı gösterilmeye devam edilir. Türkiye’nin hemen hemen her yerinde ay ve güneş tutulmasına göksel bir ejderha veya canavar tarafından yutulmasının yol açtığı inancı yaygındır ve onları kurtarmak için davul, teneke çalınarak gürültü yapılır; tüfek ve benzeri ateşli silahlarla göğe ateş açılır. Güneşin bir insanın üzerine doğmasının uğursuzluk getireceğine, evdeki bet ve bereketi kaçıracağına inanılır. Türkiye’nin çeşitli yerlerinde ay ve güneşin erkelik-dişiliklerine dair pek çok anlatı derlenmiştir. Günümüzde de yaşayan bir inanışa göre her kişinin gökte bir yıldızı vardır. Bu kişi ölünce gökteki yıldızı da kayar ve düşer. Yıldızları parmakla göstermek doğru bir davranış sayılmaz. İnanışa göre yıldızlar parmakla gösterilirse ellerde ve yüzde çeşitli çıbanlar çıkar ve hastalıklar oluşur.
#9
SORU: Yeryüzünde bulunan tanrılar, kutsal ruhlar ve olağanüstü güçler nelerdir?
CEVAP: Umay anaerkil dönemde yaratıcı tanrıça konumundadır. Ataerkil Gök Tanrı inancının oluşup topluma hakim duruma gelmesiyle Umay inancı ikincil konumda kadınlar ve çocukları koruyan kutsal bir ruh haline dönüşür. Bu süreçte Umay tanrıça inancıyla ilgili su, ağaç, ateş, ayı ve mağara kültleri gittikçe eril unsurlar alırlar ve pek çok dişil yönleri belirsiz hale gelir. Umay’ın Gök Tanrı dininde aldığı çocuk ve hamile kadınları koruyucu ruh halinin Divan-ü Lügat it Türk’te, umay kelimesinin dar anlamıyla rahim, döl yatağı ya da daha yaygın olarak doğum yaptıktan sonra kadının rahminden çıkan bir şey olan ve rahimdeki çocuğun eşi veya son denilen plasenta olarak Kaşgarlı Mahmut tarafından kullanıldığı görülür.
#10
SORU: Halk kültüründe çocuğun eşi nedir?
CEVAP: Türk kültüründe doğumda bebekle birlikte gelen plasentaya son veya eş adı verilir. Bebeğin eşine veya sonuna saygı gösterilip rastgele yere atılmaz. Tam tersine bebeğin eşi saygıyla gömülür, hatta bazı yerlerde kötü ruhlardan ve tesirlerinden arındırmak için gömülmeden önce tütsülenir.
#11
SORU: Halk kültüründe albastı nedir?
CEVAP: Türk dünyasının her yerinde olduğu gibi Albastı adlı bu kötü ruhla ilgili inanış ve uygulamalar günümüz Türkiye’sinde halk kültürümüzde son derece canlı ve güçlü bir biçimde yaşamaktadır. Albastı genellikle sarışın ve uzun boylu bir kadın olarak tasavvur edilmekle birlikte farklı görünüşlerle de görünebildiğine inanılır. Halk arasında ağıl, samanlık, viranelik, su kıyısı, kuyu, kaya, çeşme ve su kaynakları alkarısının eğleştiği ve saklandığı yerler olarak kabul edilir; buralara besmeleyle ve destur çekerek yanaşılması gereklidir. Alkarısının özellikle yeni doğum yapmış ve kırklanmamış kadınlara musallat olarak onların ve çocuklarının ciğerlerini sökerek öldürdüğüne inanılır. Alkarısının loğusa kadınlardan başka ahırlardaki atlara da musallat olarak onların yelelerini ve kuyruklarını ördüğü, atları sabahlara kadar koşturarak yorduğuna inanılır.
#12
SORU: Karabasan nedir?
CEVAP: Uyuyan insanların göğsüne bastırarak onu hareket edemez hale getiren ve boğmaya çalışan çoğunlukla erkek olarak tasavvur edilen olağanüstü varlığa karabasan denir.
#13
SORU: Hınkur Munkur nedir?
CEVAP: Hınkur Munkur adlı yaratığın insana benzediği, ancak göbeğinde bir torba olduğu ve bu torbada yavrusunu taşıdığı düşünülür. Hınkur Munkur’un mezardaki ölüleri ve yaşayan insanları da yakaladığında önce boğup sonra yediğine inanılır.
#14
SORU: Kara koncolos nedir?
CEVAP: Kış aylarında istedikleri herkesin sesini taklit ederek insanları aldatarak çağıran ve rast geldikleri insanlara sorular sorup olumsuz cevap aldıklarını ellerindeki tarakla öldüren kötü ruhlara Kara Koncolos adı verilir.
#15
SORU: Hırtik nedir?
CEVAP: Hırtik adı verilen varlık yarı insan yarı hayvan olarak düşünülür. Yaşlıların özellikle çocukların nehir kenarına inmesini engellemek için söylediği ama herkesin belli belirsiz görüp duyduğu ve varlığına inandığı, insan yiyerek yaşayan ve çok az görülen bir varlık olarak nitelendirilir.
#16
SORU: Demirkıynak nedir?
CEVAP: Demirkıynak, Balıkesir’in Bigadiç Dağları’nda yaşayan ve ağaç, hayvan hatta futbol topu dahil her kılığa girebilen ve aniden ortaya çıkarak korkunç sesler çıkararak insanları korkutan ve son derece pis kokan bir yaratıktır. Göründüğü insanın iflah olmayıp delirdiğine inanılır.
#17
SORU: Kul nedir?
CEVAP: Türk halk kültüründe özellikle kırsalda insanları korkutan ve yolunu kaybettirmeye çalışan değişik kılıklara girebilen kötü ruhun adı Kuldur. Kalıplaşmış ve daima görüldüğü bir şekli yoktur. Her kılığa girebilir.
#18
SORU: Sarıkız nedir?
CEVAP: Bazı evlerde yaşadığına ve yaşadığı eve bet bereket, sağlık ve huzur verdiğine inanılan çoğunlukla görünmemekle birlikte sarışınlığından dolayı Sarıkız olarak adlandırılan ve iyi bir ruh veya güç olarak tasavvur edilen olağanüstü varlıktır.
#19
SORU: Çarşamba karısı nedir?
CEVAP: Çarşamba karısı, Çarşamba gecesi evinde el işi yapan kadınların ve kızların yanında çocuk hatta bebek de olsa bir erkek yoksa onlara çoğunlukla sarışın ve al elbiseli çok güzel bir kadın kılığında veya akla gelebilecek her şekil ve kılıkta görünebilen, sesler çıkararak korkutan bir yaratık olarak tasavvur edilip inanılır.
#20
SORU: Yol azdıran nedir?
CEVAP: Orta Anadolu’da Yozgat, Çankırı ve Çorum civarında Yolazdıran adlı bir olağanüstü varlığa inanılır. Adından ve özelliklerinden Türk mitolojisinin erken döneminden kalma bir varlık olduğu anlaşılmasına karşın günümüzde İslamileşmiş ve neredeyse cin inancına dönüşmek üzeredir.
#21
SORU: Karakura nedir?
CEVAP: Halk kültürümüzdeki insanları öldürmeye çalıştığına inanılan kötü ruhlardan birisi de Kara Ura veya Karakura adını taşır. Karakura’nın sessiz bir ortamda ortaya çıktığına ve insanları boğarak öldürmeye çalıştığına inanılır. Onun özelikle düşünceli ve korku içinde olan insanlara geldiği düşünülür.
#22
SORU: Gelincik nedir?
CEVAP: Gelincik adı verilen hayvanın olağanüstü özelliklere sahip olduğuna, insanların özelikle de kadınların bütün konuşmalarını duyabildiğine ve iğnenin gözünden bile geçebildiğine inanılır. Onu saygıyla anmayan kadınların yaptıkları işleri bozabilir, yemeklerini çalabilir; hatta yakınlarının ölümü gibi felaketlere bile yol açabileceğine inanılır.
#23
SORU: Halk kültüründe ağaç ruhu ve ağaç kültü nedir?
CEVAP: Günümüz Anadolu’sunda ağaç kültünün ve bununla ilgili uygulamaların en yaygın olduğu toplulukların başında Tahtacı Türkmenleri ve yörükler gelir. Tahtacı Türkmenlerinde özellikle çam, ardıç, ladin ve göknar, Yörüklerdeyse karadut, çam, ardıç, çınar, elma, akağaç ve katran ağacı kutsaldır. Türk dünyasının hemen her yerinde olduğu gibi bu tür kutsal ağaçlara beyaz, sarı, yeşil, mavi ve kırmızı renkli bez çaputlar bağlanarak dilek dilenir.
#24
SORU: Kırk basması nedir?
CEVAP: Halk kültüründe lohusayla çocuğunun doğumdan sonraki kırk gün içinde hastalanmalarına kırk basması, kırk karışması, loğusa basması gibi adlar verilir. Anneyle çocuğun bu süre içinde hastalanmamaları veya kırk basmaması için bazı önlem ve çarelere başvurulur. Bunların en önemlisi, anne ve çocuk kırk gün süreyle evden dışarı çıkarılmaz. Kırklı kadınlar ve çocuklar birbirleriyle karşılaşmamaya dikkat ederler. Eğer lohusayla çocuğu bu süre içinde dışarı çıkmak zorunda kalırlarsa veya lohusalar birbirleriyle karşılaşırlarsa, kırk karışmasını önlemek için birtakım geleneksel kaçınma ve uygulamalar yapılır. Bunlar içinde en yaygın olanı kırklama veya kırk çıkarma denilen özel törendir.
#25
SORU: Kapoz nedir?
CEVAP: Geceleri çeşitli kılıklara girerek veya insanlara tanıdıklarının sesiyle seslenerek onları kandıran çoğunlukla uçurum ve benzeri yerlere getirerek düşüp ölmelerine neden olan kötü ruha kapoz ya da kapos adı verilir.
#26
SORU: Cadı nedir?
CEVAP: Halk kültürümüzde cadı istediği kılığa girebilen ve özelikle geceleri gezerek insanlara zarar veren büyücü kadınlara denir. Cadıların peri, cin, şeytan gibi kötü ruhlarla iletişimde bulunduğuna ve yaptıkları büyülerin onların yardımıyla etkili olduğuna inanılır. Cadıların bazılarının ölmüş ve hortlamış kişiler olduğu inancı da yaygındır.
#27
SORU: Arap nedir?
CEVAP: İnsan veya hayvan kılığına girebilen, insanları korkutan, bazen de göründüğü kişiyi döven, taşlayan kötü ruha Arap adı verilir. Ancak söz konusu anlatılarda karşımıza çıkan Arap kendi başına bağımsız bir olağanüstü varlık olarak algılanmaz. Çoğunlukla cinlerin, şeytanların ve benzeri kötü ruhların göründüğü kılıklardan birisi olarak düşünülür.
#28
SORU: Halk kültüründe su ruhu ve su kültü nedir?
CEVAP: Su kültüyle ilgili uygulamalar günümüz Türkiye’sinde de yaygındır. Yine pek çok suyun kutsal ve şifalı olduğu inancı yayındır. Su temel bir arındırıcı olarak düşünülür. Özelikle büyü yapıldığına inananlar bir akarsuyun üzerinden geçtiklerinde büyünün bozulacağına ve tesiri kalmayacağına inanırlar. Yaygın olarak suya işenmesi, tükürülmesi vb. şekilde suyun kirletilmesi uygun bir davranış olarak görülmez.
#29
SORU: Halk kültüründe ev ruhu nedir?
CEVAP: Türk halk kültüründe yaygın inançlardan birisi de her evin temelinde yaşadığına inanılan bu nedenle temel yılanı da denilen ve evin koruyucu iyesi olarak düşünülen kara yılanlardır. Bu kara yılanlar evin koruyucu iyesi olduklarına inanılması nedeniyle mecbur kalınmadıkça öldürülmezler.
#30
SORU: Halk kültüründe ata ruhları nedir?
CEVAP: Ata sözcüğü, Türkçe’de saygı değer yaşlı kimse veya soyundan gelinen yüzyıllar önce yaşamış kimseler ve bunların toplumsal bilinç olarak algılanan ruhları anlamına gelir. Atalar kültüyse, ölmüş olan ataların ölüm sonrasında da tanrısal olağanüstü güçlere sahip olduklarına inanılıp sıkışık anlarında kendi soylarından yaşayanlara yardım ettiklerine inanılması esasına bağlı olarak oluşan inanç ve tapınç örüntüsüdür. Türk halk kültüründe atalar kültü, İslâmiyet’in kabul edilmesinden sonra dini temel kabullere göre yeniden şekillenerek onlarla uygun ve uyumlu bir hale dönüşmüştür.
#31
SORU: Hortlak nedir?
CEVAP: Türk halk kültüründe yakın zamanlara kadar ölen bir kişinin evinde çenesi bağlanarak baş tarafı Kıbleye doğru gelecek şekilde yatırılıp üzerine bir çarşaf atılarak üstüne bıçak ve sabun gibi nesneler konularak başında en az bir kişinin bulunduğu halde bir gece bekletilmesi yaygın bir uygulamaydı. Bu bekleme esnasında ölünün yanında hiç kimse olmaz ve bir kara kedinin cesedin üzerinden atlaması halinde o kişinin hortlayacağına inanılırdı. Bu nedenle de ne olursa olsun mevtanın yanında en az bir kişinin bulunmasına dikkat ederlerdi.
#32
SORU: Türk Halk Kültüründe Kozmogonik Unsurlar Nelerdir?
CEVAP: Günümüz Türk halk kültüründe kozmoloji mitleriyle ilgili olarak yaşamakta olan pek çok unsur vardır. Bu kozmolojik unsurlar samanyolu, güneş, ay, dünyanın şekli, deprem, yerleşim yeri kökeni, tekrarlanan zaman, ateşin kökeni, bitkiler ve hayvanlarla ilgili mitler gibi alt başlıklara ayrılabilir. Türk halk kültüründe Samanyolu’nun oluşumu insanın varlığını evrene yansıtmasıyla ilişkilidir. Buna göre Samanyolu’nun saman hırsızı bir kocakarının veya bir başka çeşitlenmede bir hacının çaldığı samanlarla birlikte kaçıp giderken döktüğü samanlara dayandırıldığı görülür. Halk arasında gök kuşağının altından geçenin erkekse kız, kızsa erkek olacağı inancı yaygındır. Bu şekliyle gök kuşağı cinsiyetleri değiştirebilen olağanüstü güce sahip mitolojik bir varlık olarak düşünülmektedir.
#33
SORU: Türk Halk Kültüründe Antropogonik Unsurlar Nelerdir?
CEVAP: Halk kültürümüzde insanın yaratılışı veya türeyişi, ağaç ana/ata ve hayvan ana/ata başlıkları altında toplanabilecek antropogonik unsurlar yaşamaktadır. Sözlü kültürümüzde insanın türeyişiyle ilgili yer yer dinsel bilgilerle de karışmış pek çok mitolojik efsane vardır.
#34
SORU: Türk Halk Kültüründe Eskatolojik Unsurlar Nelerdir?
CEVAP: Dünyanın ve evrenin sonuna dair mitsel unsurlar Türkiye’de çoğunlukla resmi dinsel öğretiyle içiçe geçmiş bir biçimde karşımıza çıkar. Türk Halk kültüründe sözü kaynaklardan derlenen bir efsanede Kıyamet’in nasıl kopacağı şöyle anlatılır: Kıyamete yakın dünyaya gelip kötülük saçacağına inanılan Deccal, her gece dünyayı fethetmek için asasını hazırlar, ama Allah’ın emriyle uykuya dalar ve sabah kalktığında asasını karıncalar tarafından yenildiğini görür, amacına ulaşamaz. Bu nedenle karıncaların öldürülmesi halk arasında doğru bulunmaz. Türk halk kültüründe İslam kökenli dinsel bilgiler arasında da yer alan Kıyamet alameti olarak güneşin batıdan doğup doğudan batması bu bağlamda son derece dikkat çekicidir. Konuyla ilgili bir anlatıda, kıyamet inanmayanların üstünde kopacaktır. Güneş batıdan doğup doğudan batacaktır. Gök ve yer yarılacak. Gökten kızgın yağlar, yerden kaynar sular çıkacak. Dağlar un ufak olacak ve yıldızlar dökülecektir. Bu şekildeki ifadelerle anlatılan kozmolojik sistemin alt-üst olmasıdır. Bu, bir önceki ünitede ele aldığımız Orta Asya’dan şamanist Türkler arasından derlenmiş Kalgançı Çak adlı eskatolojik mit anlatısından çok da farklı değildir. Özellikle yeri tutan dayanaklar olarak dağların işlevini yitirmesi, gökteki yıldızların yere dökülmesiyle mevcut kozmolojik sistemin çöküşünün çok benzer ifadelerle anlatılması kültürel ve işlevsel süreklilik açısından dikkat çekicidir.
#35
SORU:
Kültür değişmesi nedir?
CEVAP:
Kültürler, yakın ve uzak komşu kültürlerden yayılma, ödünç alma, taklit ve benzeri yollarla etkilenerek de değişirler. Ancak, bu yolla kültür değişmelerinde alınan öğeler millî bünyeye ve ulusal karaktere uyum sağlayarak ödünçlendiği müddetçe, ulusal yaratma dinamikleri, o kültürü özgün kılan millî kimliği üretmeye devam eder. Bu süreç kültür değişmesi olarak adlandırılır.
#36
SORU:
Resmî kültüre verilen diğer isimler nelerdir?
CEVAP:
Resmi kültüre “kitabî kültür”, “yüksek kültür” gibi adlar da verilir.
#37
SORU:
Halk kültüründe “mit”lerin yer aldığı türlerin başında neler gelir?
CEVAP:
Halk kültüründe “mit”lerin yer aldığı türlerin başında “halk inançları” (folk beliefs) ve “efsane”ler (legends) gelir. Bunları diğer sözlü edebiyat türleri takip eder.
#38
SORU:
Türk halk kültüründe yeryüzünde bulunan tanrılar, olağanüstü güçler veya kutsal
ruhlar nelerdir?
CEVAP:
Türk halk kültüründe yeryüzünde bulunan tanrılar, olağanüstü güçler veya kutsal ruhlar olarak karşımıza Umay, çocuğun eşi, Albastı, Karabasan, Kara Koncolos, Karakura, Erkebit, Hırtik Murtik, Demirkıynak, Sarıkız, Kul, Çarşamba Karısı, Yol Azdıran, Şubat Karısı, Kapoz, Mayısa, Arap, Hızır, Bozatlı İhtiyar, ağaç ruhu, su ruhu, dağ ruhu diye adlandırılan varlıklar olarak çıkmaktadır.
#39
SORU:
Türklerde İslamiyet'in kabul edilmesinden sonra Umay inancı nasıl değiştirmiştir?
CEVAP:
İslâmiyet’in kabul edilmesiyle bir yönüyle çocuğun “eş” veya “son”u (plasenta) ile ilgili
halk inançlarında yaşarken diğer yönüyle de Hz. Fatma kültüyle birleşerek pek çok bakımdan İslâmileşir. Hatta Hz. Fatma kültünün Türkler arasında aldığı şeklin oluşumunda Umay kültü son derece önemli bir rol oynamıştır. Aynı şekilde, kutsal Sarıkız kültünün oluşum sürecinde de Umay Ana kültünün tesiri olmuştur. Bu bağlamda en dikkat çekici süreklilik unsurlarının başında Gök Tanrı inancı döneminde ve günümüzde kamlık dininin tesiri altında olan Türk topluluklarında yapılan geleneksel sağaltma ocaklarında ocaklıların kullandığı geleneksel sözlü formülün “benim elim değil Umay Anamın eli” şeklinden “benim elim değil Hz. Fatıma Anamın eli” haline dönüşmesidir. İslâmiyet’i göreceli olarak daha yakın zamanlarda kabul eden Türk topluluklarından Kırgız ve Kazaklar da eski şeklin İslâmî bir muhteva kazanarak devam ettiği görülür. Hakas Türkleri gibi şamanist Türk topluluklarındaysa doğrudan doğruya Umay tanrıça kültünün ad ve işleviyle devam etmektedir. Umay’ın Gök Tanrı dininde aldığı çocuk ve hamile kadınları koruyucu ruh halinin İslâmiyet’in kabulüyle birlikte ortadan kalkarak Divan-ü Lügat it Türk’te, “umay” kelimesinin dar anlamıyla “rahim”, “döl yatağı” ya da daha yaygın olarak doğum yaptıktan sonra kadının rahminden çıkan bir şey olan ve rahimdeki “çocuğun eşi” veya “son” denilen “plasenta” olarak Kaşgarlı Mahmut tarafından kullanıldığı görülür. Kaşgarlı Mahmut “Umay’a tapan kimse çocuk sahibi olur” (Umayqa
tapınsa ogul bulur) şeklindeki atasözünü de bu anlamda yorumlar. Zaten bir Müslüman olarak başka bir anlamını düşünmesi de mümkün değildir.
#40
SORU:
Halk kültüründe yeni doğum yapmış kadınlar, alkarısından korunmak için neler yaparlar?
CEVAP:
Lohusa kadınların ve yeni doğmuş çocukların korunması için, loğusa kadına gelincik ve meyan kökü şerbeti gibi kırmızı renkli bir şeyler içirmeye, kırmızı atlas kaplanmış yorgan örtmeye, başına kırmızı renkli şal veya kurdele bağlamaya, loğusa kadını yalnız bırakmamaya ve odasında mutlaka demir bulundurmaya çalışılır. Geleneğe göre alkarısı erkeğin bulunduğu yere giremez. Ayrıca, al karısının loğusa kadına basarak eziyet etmeye
başladığına hükmedildiği zaman silah atma vasıtasıyla da hastanın korunacağına olan inanç yaygındır.
#41
SORU:
Halk kültüründe Kara Koncolos nedir?
CEVAP:
Kış aylarında istedikleri herkesin sesini taklit ederek insanları aldatarak çağıran ve rast geldikleri insanlara sorular sorup olumsuz cevap aldıklarını ellerindeki tarakla öldüren kötü ruhlara Kara Koncolos adı verilir.
#42
SORU:
Türk halk kültüründe Hırtik nedir?
CEVAP:
Türk halk kültüründe varlığına inanılan olağanüstü varlıklardan birisi de “Hırtik” adını taşır. “Hırtik” adı verilen varlık yarı insan yarı hayvan olarak düşünülür. Fırat ve Dicle nehirlerinde deniz kızı yaşadığı inancıyla da ilişkili olmalıdır. Elazığ ili Palu ilçesi civarında, Hırtik’in Murat Nehri’nde yaşayan yarı insan yarı hayvan şeklinde bir yaratık olduğuna inanılır. Yaşlıların özellikle çocukların nehir kenarına inmesini engellemek için söylediği ama herkesin belli belirsiz görüp duyduğu ve varlığına inandığı, insan yiyerek yaşayan ve çok az görülen bir varlık olarak nitelendirilir.
#43
SORU:
Türk halk kültüründe Demirkıynak nedir, özellikleri nelerdir?
CEVAP:
Türk halk kültüründe varlığına inanılan olağanüstü varlıklardan birisi de “Demirkıynak”tır. Demirkıynak, Balıkesir’in Bigadiç Dağları’nda yaşayan ve ağaç, hayvan hatta futbol topu dâhil her kılığa girebilen ve aniden ortaya çıkarak korkunç sesler çıkararak insanları korkutan ve son derece pis kokan bir yaratıktır. Göründüğü insanın iflah olmayıp delirdiğine inanılır.
#44
SORU:
Memorat nedir?
CEVAP:
Memorat: Olağanüstü güç veya güçlerle görme, dokunma, hissetme ve konuşma yoluyla kurulan kişisel iletişim ve tecrübeye bağlı kişisel anlatılar.
#45
SORU:
Yolazdıran, hangi illerde inanılan doğaüstü bir varlıktır?
CEVAP:
Orta Anadolu’da Yozgat, Çankırı ve Çorum civarında “Yolazdıran” adlı bir olağanüstü varlığa inanılır.
#46
SORU:
Halk kültüründe gelinciğe dair inanışlar nelerdir?
CEVAP:
Gelincik adı verilen hayvanın olağanüstü özelliklere sahip olduğuna, insanların
özelikle de kadınların bütün konuşmalarını duyabildiğine ve iğnenin gözünden
bile geçebildiğine inanılır. Onu saygıyla anmayan kadınların yaptıkları işleri bozabilir, yemeklerini çalabilir; hatta yakınlarının ölümü gibi felâketlere bile yol açabileceğine inanılır. Bu nedenle kırsal kesimde yakın zamanlara kadar pek çok ev hanımı onu hoş tutmaya ve hakkında kötü konuşmamaya özen gösterirdi.
#47
SORU:
Türk halk kültüründe kara yılan nedir?
CEVAP:
Kara Yılan: Altay inançlarında Yeraltı tanrısı Erlik’i simgeleyen ve O’nun kamçısı olarak algılanan mitolojik hayvan.
#48
SORU:
Atalar kültü nedir?
CEVAP:
Atalar kültü, ölmüş olan ataların ölüm sonrasında da tanrısal olağanüstü güçlere sahip olduklarına inanılıp sıkışık anlarında kendi soylarından yaşayanlara yardım ettiklerine inanılması esasına bağlı olarak oluşan inanç ve tapınç örüntüsüdür.
#49
SORU:
Halk kültüründe gök kuşağına dair olan inanç nedir?
CEVAP:
Halk arasında gök kuşağının altından geçenin erkekse kız, kızsa erkek olacağı inancı yaygındır. Bu şekliyle gök kuşağı cinsiyetleri değiştirebilen olağanüstü güce sahip mitolojik bir varlık olarak düşünülmektedir.
#50
SORU:
Halk kültüründe, Elazığ civarındaki bir efsaneye göre şubat ayının 28 gün olmasının sebebi nedir?
CEVAP:
Henüz mevsimin kış olmasına rağmen tepedeki filizi yemek için giden tekeyi gören Mart ayı, kendisi gelmeden tekenin bahar havasına girmesine kızar. Yalvararak Şubat ayından iki gün borç alır ve bir fırtına çıkarır. Filiz yemeye giden teke bu fırıtına da soğuktan donarak ölür. Çünkü Mart ayının Şubat’tan ödünç iki günü unuttuğu ve geri vermediği inancıyla, halk arasında bu olaydan sonra Şubat ayının 28 gün çektiğine inanılır. Donup ölen tekenin adının “Tuşkek” olması nedeniyle de Şubat ayının son günlerinde çıkan fırtınaya “Tuşkek Fırtınası” denilir.
#51
SORU:
On İki Hayvanlı Takvim nedir?
CEVAP:
Her biri bir hayvan adıyla anılan ve 12 yıllık bir devre hâlinde tamamlanan bir takvim sistemi. Türklerin icat ettiği ve yüzyıllar boyunca kullandığı bu takvim halen küçük değişikliklerle Çinliler tarafından kullanılmaktadır.
#52
SORU:
Halk kültüründe çam sakızına dair olan efsane nedir?
CEVAP:
Aynı şekilde “çam sakızı”nın kökeni de halk kültürümüzde bir mitsel efsanede Hz. Muhammed ile ilişkilendirilerek anlatılır. Bu efsaneye göre, Hz. Muhammed terleyince alnındaki teri sıyırıp çam ağacına doğru atmış. Bu olaydan sonra çam ağacından sakız akmaya başlamıştır. Bu nedenle de çam sakızı her derde deva bir ilaç olarak halk tıbbında kullanılmaktadır. Halk dininde “gerçek” olarak inanılan bu inaç ve onun kökenini izah eden bu mitsel efsane Hz. Peygambere dayandırılarak aynı zamanda İslâmileştirilmektedir.
#53
SORU:
Halk kültüründe yarasanın tüysüz olmasının sebebi nedir?
CEVAP:
Yarasanın tüysüz olması aldığı bir bedduaya bağlanır. Efsaneye göre Hz. Süleyman kuş tüyünden bir saray yapmak ister. Fakat yarasa işini bahane ederek tüylerini vermeye gitmez. Bunun üzerine Hz. Süleyman beddua edince yarasanın tüyleri dökülür.
#54
SORU:
Türk halk kültüründe hayvan ana nedir?
CEVAP:
Soy kaynağı olarak algılanan ve ezelden beri var olduğuna inanılan tapınç konusu, hayvanla
simgelenen ana ruhuna hayvan ana denir.