ULUSLARARASI İLETİŞİM Dersi KÜRESEL MEDYA SİTEMLERİ soru cevapları:

Toplam 43 Soru & Cevap
PAYLAŞ:

#1

SORU: Teknolojik belirleyicilik nedir?


CEVAP: Teknolojik belirleyicilik, teknolojinin toplumsal referanslara başvurmadan açıklayabileceğimiz otonom ya da bağımsız bir mantığı, bir özü bulunduğunu kabul eder. Bu durumda, teknolojinin yalnızca hizmet ettiği amaç açısından toplumsal olduğu söylenebilir.

#2

SORU: Güçlü teknolojik belirleyicilik nedir?


CEVAP: Güçlü teknolojik belirleyicilik koyu bir tutum olmakla birlikte, iletişim teknolojilerindeki belirli bir gelişmenin toplumdaki sosyal yapıyı ve gelişmeyi yeterli derecede değiştireceğini, en azından gerekli bir gelişim olduğunu savunmaktadır. Başka bir deyişle, teknolojik gelişmenin sonucundaki toplumsal değişimin kaçınılmaz veya çok yüksek olasılıkta olduğunu savunmaktadırlar.

#3

SORU: Zayıf teknolojik belirleyicilik nedir?


CEVAP: Zayıf teknolojik belirleyicilik araştırmacılar tarafından daha geniş ölçüde kabul görmekle beraber, belirli bir iletişim teknolojisinin varlığının toplumda veya daha ufak çaplı topluluklarda bazı potansiyel fırsatların oluşmasını sağlayan ve/veya kolaylaştıran bir durum oluşturduğu düşüncesini temel almaktadır.

#4

SORU: McLuhan’a göre sıcak kitle iletişim araçları nelerdir?


CEVAP: McLuhan, kitle iletişim araçlarını sıcak ve soğuk araçlar olarak ikiye ayırmaktadır. Sıcak araçlar tek bir duyuya daha yoğun olarak hitap eden araçlar (örneğin radyo, fotoğraf) olarak tanımlanmaktadır. Burada duyuya hitap etmekten kasıt enformasyon akışıdır.

#5

SORU: Soğuk kitle iletişim araçları nelerdir?


CEVAP: Soğuk araçlar belirli bir duyuya yoğun olarak hitap etmeyen (enformasyonu yoğun olarak aktarmayan) yapılardır. Telefon, konuşma gibi araçlar soğuk araçların örnekleridir.

#6

SORU: McLuhan’ın kitle iletişim araçları üzerine görüşleri nelerdir?


CEVAP: McLuhan, kitle iletişim araçlarının teknolojik değişiminin toplumsal değişimi de beraberinde getireceğini ve hatta bu değişimin temel belirleyicisinin bu kitle iletişim araçları teknolojisi olduğunu söylemiştir. Kitle iletişim araçlarını basitçe başkalarına ulaşmanın yolları olarak değerlendirmek mümkündür. Genel kapsamda içinde yaşadığımız dünyayı, birçok değişik parçasının sürekli şekilde birbiri ile iletişimde bulunduğu bir enformasyon işlemleri ve iletimleri süreçleri toplamı olarak görebiliriz. Bu bağlamda, içinde yaşadığımız evren de gezegenlerin yerçekimi, ışığın yansıması vb. aktiviteleri göz önüne alınarak karmaşık bir araç veya ortamlar bütünü olarak değerlendirilebilir. Bu karşılıklı ve sürekli ilişki McLuhan’ın görüşlerinde de sürekli olarak vurgulanmaktadır. McLuhan, içinde yaşadığımız dünyada özellikle elektronik çağdan bahsederken bu iletişim araçlarını insanın sinir sisteminin uzantıları olarak görür. McLuhan’a göre kitle iletişim araçları, yani medya insan duyularının kamusal alana uzantısıdır. Bununla beraber her yeni teknoloji insan duyularından birini veya bir grubunu güçlendirerek diğerlerinin önüne çıkarır ya da izole olmasını sağlar. Bir teknoloji herhangi bir duyumuzu dışarıdaki sosyal dünyaya açılan bir uzantı olarak kullanmaya başladığında, tüm duyularımızın kullanımı arasındaki orantıda bir değişim yaşanır, bir duyu diğer duyulara göre daha önemli olmaya başladığında, diğer duyular körelen, estetikliğini kaybeden bir duruma düşerler. McLuhan dört duyu organı, görme, işitme, dokunma ve koku alma, olduğunu belirterek bütün teknolojinin bu dört yeteneğin bir uzantısı olduğunu vurgulamaktadır. Bununla beraber, beynimizin biri görsel ya da Öklit’e özgü uzamla, diğeri akustik yani işitsel uzamla ilişkilendirilen iki ayrı küreye bölündüğünü söylemektedir. McLuhan Öklityan yapımının denetlenebilir olduğunu söylerken akustik (işitsel) uzamın merkezinin her yerde olduğunu belirterek akustik uzamın bu nedenle kaoscu gibi gözüktüğünü vurgulamaktadır. McLuhan, görsel ve işitsel uzamların birbirinden pek ayrı lamayacak gibi gözükmelerine rağmen görsel kültürün parçalı, işitsel kültürün ise bütünsel bir yapı halinde olduğunu söylemektedir.

#7

SORU: Siebert, Peterson ve Schramm, medya sistemlerini kaç başlık altında incelemişlerdir?


CEVAP: Dört farklı başlık altında incelemişlerdir: (1) Sovyet Medya Kuramı, (2) Baskıcı Kuram, (3) Özgür Basın Kuramı ve (4) Sosyal Sorumluluk Kuramı.

#8

SORU: Sovyet medya kuramı nedir?


CEVAP: Sovyet medya kuramı, medyanın toplumun şekillendirilmesinde olumlu bir rol oynadığı düşüncesinden hareket etmektedir. Bu çerçevede, Sovyet Medya Kuramına göre medyanın gayri resmi bir şekilde sosyal kontrol yapabilmede ve toplumda istenilen sosyoekonomik amaçlara ulaşılmasında önemli bir etkisi olduğu söylenebilir. Sovyet hükümetinin genel kuramı, medyanın hükümetin genel organları tarafından kontrol edilmesini ve farklı düzeylerde siyasal yaşamın diğer ögeleri ile entegre olmasını savunmaktadır. Bu bağlamda, medyanın kendi kendini düzenlemesi, belirli bir sorumluluk geliştirmesi, profesyonel bir yönetim şekli geliştirmesi ve izleyicilerin istek ve ihtiyaçlarına karşılık veren bir yapıya gelişmesi gereklidir.

#9

SORU: Sovyet medya kuramının varsayımları nelerdir?


CEVAP: • Medya işçi sınıfının ilgi alanlarına hizmet etmeli ve işçi sınıfının kontrolü altında olmalıdır. • Medya özel mülkiyet altına girmemelidir. • Medya toplum için, sosyalleştirme, eğitim, bilgi, motivasyon, seferberlik gibi pozitif fonksiyonları olan alanlar üzerine çalışmalıdır. • Medya, topluma karşı görevlerinin yanı sıra medya izleyicilerinin istek ve ihtiyaçlarına da cevap vermelidir. • Toplumun, toplumun amaç ve çıkarlarına hizmet etmeyen bir yayından sonra ortaya çıkacak etkileri önlemek için sansür ve bazı yasal düzenlemeleri kullanmaya hakkı vardır. • Marxist ve Leninist ilkelere göre medya, dünya ve topluma ilişkin objektif bir görüşe sahip olmalıdır. • Gazeteciler amaçları ve idealleri toplumun çıkarlarıyla en iyi şekilde uyuşan, sorumluluk sahibi ve profesyonel kişilerdir. • Medya, ülke içinde ve dışında gelişmekte olan ilerici fikir ve hareketleri desteklemelidir.

#10

SORU: Otoriter kuram ne zaman gelişmeye başlamıştır?


CEVAP: Otoriter kuram, Gutenberg’in Avrupa’da matbaa devrimini başlatmasıyla beraber gelişmeye başlamıştır. Bunun nedeninin, 1850’li yıllara kadar medyanın aristokratların (zengin sınıfın) elinde olduğunu söylemek mümkündür. Aristokratların elinde bulunan finansal ve siyasal güç, neyin yayınlanması gerektiği konusunda söz sahibi olmalarını sağlamıştır. Bununla birlikte, siyasal gücün devletin (iktidarların) eline geçmesiyle, medyayı kontrol etmek isteyen taraf genellikle iktidarlar olmuştur.

#11

SORU: Otoriter (baskıcı) kuramın özellikleri nelerdir?


CEVAP: • Medya, kanunları ya da kurulu düzeni bozucu şeyleri yapmaktan kaçınmalıdır • Medya, iktidarın otoritesine bağlı olmalıdır. • Medya, ahlaki ve siyasi değerlere karşıt görüşlerden uzak bir tutum sergilemelidir. • Sansür, bu kuralları uygulamak için kullanılabilir. • Otoriteye karşı gelmek, resmi politikaya veya ahlaki değerlere saldırmak suç olarak değerlendirilmelidir. • Gazeteciler veya medya çalışanları kendi medya organizasyonları içerisinde bağımsızdırlar.

#12

SORU: Özgürlükçü basın kuramı nedir?


CEVAP: Demokrasinin, dini özgürlüklerin ve ekonomik özgürlüklerin yayılmasıyla beraber gelen aydınlanma sürecinde, otoriter medya sistemlerini yerini batı dünyasında, Asya, Afrika ve Latin Amerika’da da ortaya çıkan yeni bir felsefi yaklaşıma bırakmıştır. Özgürlükçü Basın Kuramı tanımlaması altında yer alan bu yeni düşünce sistemi, insanların rasyonel varlıklar olduğunu varsayarak doğruyu, yanlışı, iyiyi ve kötü olanı ayırt edebilecekleri fikrinden yola çıkmaktadır. Bu çerçevede, doğru olanı aramak vazgeçilmez bir hak olarak görülmektedir. Medya, farklı fikirlerin bir arada bulunduğu, bireylerin devletin politikalarını kendi çerçevelerinden yorumlayabilmesine olanak tanıyan bir yapıda bulunmalıdır. Medya iktidar baskısı ve kontrolünden uzak bir şekilde fikirlerin paylaşılmasına olanak sağlamalıdır.

#13

SORU: Özgür basın kuramının temel ilkeleri nelerdir?


CEVAP: • Medyaya herhangi bir sansür uygulanmamalıdır. • Medya herhangi bir kısıtlama veya ruhsat alma zorunluluğu olmadan toplumun tüm bireylerine ulaşabilmelidir. • Hükümetlere ve siyasi partilere yapılan saldırılar cezalandırılmamalıdır. • Yayıncılık sektörü üzerinde her hangi bir baskı kurulmamalıdır. • Kanuni yollardan elde edilmeye çalışılan enformasyon üzerine sınırlılıklar getirilmemelidir. • Uluslararası alanda enformasyonun paylaşılması sınırlandırılmamalıdır. • Gazeteciler otonomi oluşturabilmelidirler.

#14

SORU: Sosyal sorumluluk kuramı nedir?


CEVAP: Sosyal Sorumluluk Kuramı, Özgür Basın Kuramına ilişkin ilkelerle genel anlamda uyuşmakla beraber, medya sektöründe çalışan ve sosyal sorumluluğu olduğuna inanan bireylerin görevlerinin ve sorumluluklarının periyodik olarak hatırlatılması fikrine dayanmaktadır. Sosyal Sorumluluk Kuramının temeli 1947 yılında Basın Özgürlüğü Komisyonu’na verilen bir rapora dayanmaktadır.

#15

SORU: Sosyal sorumluluk kuramı hangi önermelere dayanmaktadır?


CEVAP: • Medya demokratik siyasal ilkeleri desteklemelidir. • Medya farklı görüş açılarının bir araya gelebileceği bir platform oluşturmakla yükümlüdür. • Medyanın topluma karşı sorumluluğu kapsamında bağımsızlığı arttırılmalıdır. • Medya belirli standartları karşılamalıdır.

#16

SORU: Özgür Basın Kuramı ve Sosyal Sorumluluk Kuramı arasındaki en önemli fark nedir?


CEVAP: Özgür Basın Kuramı ve Sosyal Sorumluluk Kuramı arasındaki en önemli fark ortaya çıkmaktadır. Özgür Basın Kuramı medyanın iktidarın müdahalesi olmadan görevini iyi bir şekilde yapabileceğini öngörürken, Sosyal Sorumluluk Kuramı ise medyanın toplumun çıkarları doğrultusunda hareket etmediği dönemlerde gözetim altında bulundurulması gereğini savunmaktadır.

#17

SORU: Sosyal sorumluluk kuramının temel ilkeleri nelerdir?


CEVAP: • Medya topluma karşı belirli görevleri kabul etmeli ve yerine getirmelidir. • Medyaya düşen görevler başlıca yüksek veya profesyonel öğreticilik, gerçeklik, doğruluk, nesnellik ve denge standartlarının oluşturulması şeklinde yerine getirilmelidir. • Medya görevlerini kabul eder ve uygularken medya kanunlar ve yerleşmiş kurumlar çerçevesinde kendi kendini düzenleyici olmalıdır. • Medya suça, şiddete veya kamu düzensizliğini teşvik edici veya azınlık gruplarını gücendirici şeylerden kaçınmalıdır. • Medya bir bütün olarak çoğulcu olmalıdır ve toplumların farklılıklarını, değişik görüşlere yer vererek ve cevap verme hakkı tanıyarak yansıtmalıdır. • Toplumun medyadan yüksek performans standartları beklemeye hakkı vardır ve halkın iyiliğini temin için müdahaleye izin verilebilir.

#18

SORU: Gelişme kuramı nedir?


CEVAP: Medya sistemlerini ele alan dört değişik kuramsal yaklaşımın yanında, Gelişme Kuramı veya Üçüncü Dünya Kuramı olarak da bilinen ve gelişmekte olan ülkelerdeki medya yapılanmasını inceleyen bir başka kuram daha bulunmaktadır. Gelişmekte olan ülkelerde medyanın sahipliği çoğunlukla devlet elinde bulunmakla beraber, özel sektör yatırımları da bulunabilir. Gelişmekte olan ülke sınıfı içerisindeki ülkelerde medya, söz konusu ülkelerin sosyal ve ekonomik amaçlarına ulaşmakta, milli birlik ve beraberlik düşüncesinin topluma aşılanması alanlarında kullanılmaktadır. Örneğin, gelişme kuramı doğrultusunda çalışan bir medya sisteminde, medya doğum kontrolünün yaygınlaştırılması veya çocukların okula gönderilmesini teşvik etmek için bir araç olarak kullanılabilir. Bu çerçevede, medya iktidarın propaganda aracı olmakla beraber, ülkenin sosyo-ekonomik süreçlerinin yürütülmesinde bir araç haline gelebilir.

#19

SORU: Gelişme kuramının temel ilkeleri nelerdir?


CEVAP: • Medya milli politikayla aynı çizgide pozitif gelişme görevlerini kabul etmeli ve yerine getirmelidir. • Medyanın özgürlüğü ekonomik önceliklere ve toplumun gelişme ihtiyaçlarına uygun olarak kısıtlamaya açık olmalıdır. • Medya içeriklerinde toplumsal kültüre ve dile öncelik vermelidir. • Gazeteciler ve diğer medya çalış anları bilgi toplama ve yaymada özgürlüğe olduğu kadar sorumluluklara da sahiptir. • Gelişme hedefleri konusunda devlet, medya operasyonlarına müdahale etme ve kısıtlama hakkına sahiptir. • Devlet medya üzerinde denetim cihazlarıyla sübvansiyon ve doğrudan kontrol yapabilir.

#20

SORU: Demokratik Katılımcı Kitle İletişim Araçları Kuramı nedir?


CEVAP: Demokratik Katılımcı Kitle İletişim Araçları Kuramı, öncelikle kitle iletişim araçlarının giderek ticarileşmesine, monopolleşmesine, merkezileşmesine ve kamu yayıncılığının bürokratik bir hale gelmesine tepki olarak ortaya çıkmıştır. Bu doğrultuda söz konusu kuramın öncelikli olarak gelişmiş toplumlarda yer bulduğunu söylemek mümkündür.

#21

SORU: Demokratik katılımcı kitle iletişim araçları kuramının temel ilkeleri nelerdir?


CEVAP: • Tek tek vatandaşlar ve azınlık grupları medyayla etkileşim kurma hakkına (iletişim hakkına), kendi istek ve ihtiyaçlarına göre medya hizmeti alabilme hakkı na sahiptirler. • Medyanın içeriği ve organizasyonu merkezileştirilmiş politika veya hükümetin bürokratik kontrolüne tabii olmamalıdır. • Medya, özellikle medya organizasyonları, profesyoneller veya medya müşterileri için değil izleyicileri için var olmalıdır. • Gruplar, organizasyonlar ve yerel toplumlar kendi medyalarına sahip olmalıdır. • Küçük ölçekli, karşılıklı etkileşim ve katılım içeren medya yapıları, geniş çaplı, tek yönlü ve profesyonelleştirilmiş medyadan daha iyidir. • İletişim araçlarına ilişkin belirli sosyal ihtiyaçlar, ne bireysel tüketici talepleriyle, ne de devlet ve devletin başlıca kurumları tarafından yeterince açıklanabilir. • İletişim profesyonellere bırakılamayacak kadar önemlidir.

#22

SORU: Demokratik katılımcı kitle iletişim araçları kuramının hangi ögelerin önemini vurgulamaktadır?


CEVAP: • Medyanın çeşitliliği, • Medyanın yerel doğasının gözetilmesi, medyanın küçük ölçekli kullanımı, • Medyanın toplum yararı na yönlendirilmesi, • Gönderici-alıcı arasındaki karşılıklı ilişki, • Yatay düzlemde iletişim, • Etkileşim ve katılım.

#23

SORU:

İletişim kuramı olarak teknolojik belirleyiciliğe aşağıdakilerden hangisi şekil vermiştir?


CEVAP:

Marshall McLuhan


#24

SORU:

Teknolojik belirleyicilik, teknolojinin toplumsal referanslara başvurmadan açıklayabileceğimiz “otonom” ya da bağımsız bir mantığı, bir “özü” bulunduğunu kabul eder . Bu durumda, teknolojinin yalnızca hizmet ettiği amaç açısından toplumsal olduğu söylenebilir. Bu anlayış iki temel esasa dayanır, bu esaslar nelerdir?


CEVAP:

Bu anlayış iki temel esasa dayanır; birinci olarak teknik değişim basit tasarımlardan karmaşıklara doğru çizgisel bir gelişme çizgisi izler ve bu gelişme boyunca belirgin aşamalardan geçer; ikinci olarak toplumsal kurumlar teknik değişimin dayattığı biçimleri alır. 


#25

SORU:

McLuhan’a göre kitle iletişim araçları nedir?


CEVAP:

McLuhan’a göre kitle iletişim araçları, yani medya insan duyularının kamusal alana uzantısıdır. Bununla beraber her yeni teknoloji insan duyularından birini veya bir grubunu güçlendirerek diğerlerinin önüne çıkarır ya da izole olmasını sağlar.


#26

SORU:

McLuhan, Povers ile birlikte duyuların beynimizde nasıl algılandığını tartıştığı kitabın adı nedir?


CEVAP:

Global Köy isimli kitapta McLuhan, Povers ile birlikte duyuların beynimizde nasıl algılandığını tartışmaktadırlar.


#27

SORU:

Medya sistemlerinin politik organizasyonunu sınıflandıran araştırmacılar genellikle, Fred. S. Siebert, Theodore Peterson ve Wilbur Schramm’ın ortak çalışması olan Basının Dört Kuramı (Four Theories of the Press) isimli kitaptan yola çıkmışlardır. Farklı medya yapılarının farklı ülkelerdeki siyasi yaklaşımlar çerçevesinde nasıl şekillendiğinin açıklandığı bu kitapta Siebert, Peterson ve Schramm, medya sistemlerini kaç başlıkta incelemişlerdir?


CEVAP:

Farklı medya yapılarının farklı ülkelerdeki siyasi yaklaşımlar çerçevesinde nasıl şekillendiğinin açıklandığı bu kitapta Siebert, Peterson ve Schramm, medya sistemlerini dört farklı başlık altında incelemişlerdir: (1) Sovyet Medya Kuramı, (2) Baskıcı Kuram, (3) Özgür Basın Kuramı ve (4)Sosyal Sorumluluk Kuramı.


#28

SORU:

Sovyet Medya Kuramını açıklayınız?


CEVAP:

Sovyet medya kuramı, medyanın toplumun şekillendirilmesinde olumlu bir rol oynadığı
düşüncesinden hareket etmektedir. Bu çerçevede, Sovyet Medya Kuramına göre medyanın gayri resmi bir şekilde sosyal kontrol yapabilmede ve toplumda istenilen sosyo-ekonomik amaçlara ulaşılmasında önemli bir etkisi olduğu söylenebilir. Marx’ın görüşleri basının tarihi tarafsız ve objektif bir gerçeklikle yansıtmasını öngörmektedir. Bu durum kişisel yorumların etkisini azalttığından dolayı, özgürlükçü (liberal) basın sistemlerinden farklı olarak, basında istikrarlı haber değerinin ortaya çıkmasını sağlar.


#29

SORU:

Sovyet Medya Kuramının varsayımları nelerdir?


CEVAP:

Medya işçi sınıfının ilgi alanlarına hizmet etmeli ve işçi sınıfının kontrolü altında olmalıdır.
• Medya özel mülkiyet altına girmemelidir.
• Medya toplum için, sosyalleştirme, eğitim, bilgi, motivasyon, seferberlik gibi pozitif
fonksiyonları olan alanlar üzerine çalışmalıdır.
• Medya, topluma karşı görevlerinin yanı sıra medya izleyicilerinin istek ve ihtiyaçlarına da cevap
vermelidir.
• Toplumun, toplumun amaç ve çıkarlarına hizmet etmeyen bir yayından sonra ortaya çıkacak
etkileri önlemek için sansür ve bazı yasal düzenlemeleri kullanmaya hakkı vardır.
• Marxist ve Leninist ilkelere göre medya, dünya ve topluma ilişkin objektif bir görüşe sahip olmalıdır.
• Gazeteciler amaçları ve idealleri toplumun çıkarlarıyla en iyi şekilde uyuşan, sorumluluk sahibi
ve profesyonel kişilerdir.
• Medya, ülke içinde ve dışında gelişmekte olan ilerici fikir ve hareketleri desteklemelidir.


#30

SORU:

Otoriter Baskıcı Kuramını açıklayınız?


CEVAP:

Bu bağlamda otoriter (baskıcı) kuram teriminin, basının önleyici, engelleyici devlet gücünün bir aracı olarak kullanıldığı, yansız ve tepkisiz olmasının beklendiği dönemlerde ortaya çıkan uygulamalar için kullanıldığı söylenebilir.


#31

SORU:

Otoriter (Baskıcı) Kuramın özelliklerini şu şekilde özetleyiniz?


CEVAP:

Medya, kanunları ya da kurulu düzeni bozucu şeyleri yapmaktan kaçınmalıdır
• Medya, iktidarın otoritesine bağlı olmalıdır.
• Medya, ahlaki ve siyasi değerlere karşıt görüşlerden uzak bir tutum sergilemelidir.
• Sansür, bu kuralları uygulamak için kullanılabilir.
• Otoriteye karşı gelmek, resmi politikaya veya ahlaki değerlere saldırmak suç olarak
değerlendirilmelidir.
• Gazeteciler veya medya çalışanları kendi medya organizasyonları içerisinde bağımsızdırlar.


#32

SORU:

Özgür Basın Kuramını açıklayınız?


CEVAP:

Demokrasinin, dini özgürlüklerin ve ekonomik özgürlüklerin yayılmasıyla beraber gelen aydınlanma sürecinde, otoriter medya sistemlerini yerini batı dünyasında, Asya, Afrika ve Latin Amerika’da da ortaya çıkan yeni bir felsefi yaklaşıma bırakmıştır. Özgürlükçü Basın Kuramı tanımlaması altında yer alan bu yeni düşünce sistemi, insanların rasyonel varlıklar olduğunu varsayarak doğruyu, yanlışı, iyiyi ve kötü olanı ayırt edebilecekleri fikrinden yola çıkmaktadır. Bu çerçevede, doğru olanı aramak vazgeçilmez bir hak olarak görülmektedir. Medya, farklı fikirlerin bir arada bulunduğu, bireylerin devletin politikalarını kendi çerçevelerinden yorumlayabilmesine olanak tanıyan bir yapıda bulunmalıdır. Medya iktidar baskısı ve kontrolünden uzak bir şekilde fikirlerin paylaşılmasına olanak sağlamalıdır.


#33

SORU:

Özgür Basın Kuramının temel ilkeleri nelerdir?


CEVAP:

Medyaya herhangi bir sansür uygulanmamalıdır.
• Medya herhangi bir kısıtlama veya ruhsat alma zorunluluğu olmadan toplumun tüm bireylerine
ulaşabilmelidir.
• Hükümetlere ve siyasi partilere yapılan saldırılar cezalandırılmamalıdır.
• Yayıncılık sektörü üzerinde her hangi bir baskı kurulmamalıdır.
• Kanuni yollardan elde edilmeye çalışılan enformasyon üzerine sınırlılıklar getirilmemelidir.
• Uluslararası alanda enformasyonun paylaşılması sınırlandırılmamalıdır.
• Gazeteciler otonomi oluşturabilmelidirler.


#34

SORU:

Sosyal Sorumluluk Kuramını açıklayınız?


CEVAP:

Sosyal Sorumluluk Kuramı, Özgür Basın Kuramına ilişkin ilkelerle genel anlamda uyuşmakla beraber, medya sektöründe çalışan ve sosyal sorumluluğu olduğuna inanan bireylerin görevlerinin ve sorumluluklarının periyodik olarak hatırlatılması fikrine dayanmaktadır (Biagi, 1999:365-367). Sosyal Sorumluluk Kuramının temeli 1947 yılında Basın Özgürlüğü Komisyonu’na verilen bir rapora dayanmaktadır.


#35

SORU:

Sosyal Sorumluluk Kuramı hangi önermelere dayanmaktadır?


CEVAP:

• Medya demokratik siyasal ilkeleri desteklemelidir.
• Medya farklı görüş açılarının bir araya gelebileceği bir platform oluşturmakla yükümlüdür.
• Medyanın topluma karşı sorumluluğu kapsamında bağımsızlığı arttırılmalıdır.
• Medya belirli standartları karşılamalıdır.


#36

SORU:

Sosyal Sorumluluk Kuramının temel ilkelerini açıklayınız.


CEVAP:

• Medya topluma karşı belirli görevleri kabul etmeli ve yerine getirmelidir.
• Medyaya düşen görevler başlıca yüksek veya profesyonel öğreticilik, gerçeklik, doğruluk,
nesnellik ve denge standartlarının oluşturulması şeklinde yerine getirilmelidir.
• Medya görevlerini kabul eder ve uygularken medya kanunlar ve yerleşmiş kurumlar
çerçevesinde kendi kendini düzenleyici olmalıdır.
• Medya suça, şiddete veya kamu düzensizliğini teşvik edici veya azınlık gruplarını gücendirici
şeylerden kaçınmalıdır.
• Medya bir bütün olarak çoğulcu olmalıdır ve toplumların farklılıklarını, değişik görüşlere yer
vererek ve cevap verme hakkı tanıyarak yansıtmalıdır.
• Toplumun medyadan yüksek performans standartları beklemeye hakkı vardır ve halkın iyiliğini
temin için müdahaleye izin verilebilir.


#37

SORU:

Gelişme Kuramını açıklayınız.


CEVAP:

Gelişmekte olan ülkelerde medyanın sahipliği çoğunlukla devlet elinde bulunmakla beraber, özel sektör yatırımları da bulunabilir. Gelişmekte olan ülke sınıfı içerisindeki
ülkelerde medya, söz konusu ülkelerin sosyal ve ekonomik amaçlarına ulaşmakta, milli birlik ve beraberlik düşüncesinin topluma aşılanması alanlarında kullanılmaktadır. Örneğin, gelişme kuramı doğrultusunda çalışan bir medya sisteminde, medya doğum kontrolünün yaygınlaştırılması veya çocukların okula gönderilmesini teşvik etmek için bir araç olarak kullanılabilir. Bu çerçevede, medya iktidarın propaganda aracı olmakla beraber, ülkenin sosyo-ekonomik süreçlerinin yürütülmesinde bir araç haline gelebilir.


#38

SORU:

Gelişme Kuramının temel ilkelerini açıklayınız.


CEVAP:

• Medya milli politikayla aynı çizgide pozitif gelişme görevlerini kabul etmeli ve yerine
getirmelidir.
• Medyanın özgürlüğü ekonomik önceliklere ve toplumun gelişme ihtiyaçlarına uygun olarak
kısıtlamaya açık olmalıdır.
• Medya içeriklerinde toplumsal kültüre ve dile öncelik vermelidir.
• Gazeteciler ve diğer medya çalışanları bilgi toplama ve yaymada özgürlüğe olduğu kadar
sorumluluklara da sahiptir.
• Gelişme hedefleri konusunda devlet, medya operasyonlarına müdahale etme ve kısıtlama
hakkına sahiptir.
• Devlet medya üzerinde denetim cihazlarıyla sübvansiyon ve doğrudan kontrol yapabilir.


#39

SORU:

Demokratik Katılımcı Kitle İletişim Araçları Kuramını açıklayınız.


CEVAP:

Demokratik Katılımcı Kitle İletişim Araçları Kuramı, öncelikle kitle iletişim araçlarının giderek ticarileşmesine, monopolleşmesine, merkezileşmesine ve kamu yayıncılığının bürokratik bir hale gelmesine tepki olarak ortaya çıkmıştır. Bu doğrultuda söz konusu kuramın öncelikli olarak gelişmiş toplumlarda yer bulduğunu söylemek mümkündür.


#40

SORU:

Demokratik Katılımcı Kitle İletişim Araçları Kuramı hangi ögelerin önemini vurgulamaktadır?


CEVAP:

• Medyanın çeşitliliği,
• Medyanın yerel doğasının gözetilmesi, medyanın küçük ölçekli kullanımı,
• Medyanın toplum yararına yönlendirilmesi,
• Gönderici-alıcı arasındaki karşılıklı ilişki,
• Yatay düzlemde iletişim,
• Etkileşim ve katılım.


#41

SORU:

Demokratik Katılımcı Kitle İletişim Araçları Kuramının ilkelerini açıklayınız.


CEVAP:

Tek tek vatandaşlar ve azınlık grupları medyayla etkileşim kurma hakkına (iletişim hakkına),
kendi istek ve ihtiyaçlarına göre medya hizmeti alabilme hakkına sahiptirler.
• Medyanın içeriği ve organizasyonu merkezileştirilmiş politika veya hükümetin bürokratik
kontrolüne tabii olmamalıdır.
• Medya, özellikle medya organizasyonları, profesyoneller veya medya müşterileri için değil
izleyicileri için var olmalıdır.
• Gruplar, organizasyonlar ve yerel toplumlar kendi medyalarına sahip olmalıdır.
• Küçük ölçekli, karşılıklı etkileşim ve katılım içeren medya yapıları, geniş çaplı, tek yönlü ve
profesyonelleştirilmiş medyadan daha iyidir.
• İletişim araçlarına ilişkin belirli sosyal ihtiyaçlar, ne bireysel tüketici talepleriyle, ne de devlet ve
devletin başlıca kurumları tarafından yeterince açıklanabilir.
• İletişim profesyonellere bırakılamayacak kadar önemlidir.


#42

SORU:

Tüm dünyada faaliyet gösteren medya sistemleri 21. Yüzyılın başlangıcında dokuz büyük şirketin hakimiyeti altındadır. Bu şirketlerin en büyük beşini belirtiniz?


CEVAP:

Time Warner, Disney, Bertelsmann, Viacom, ve Rupert Murdoch's News Corporation (McChesney, 1997).


#43

SORU:

Medya sistemlerinin nasıl şekilleneceği konusunda etki eden faktörler nelerdir?


CEVAP:

Dünya üzerinde var olan çeşitli siyasal yönetim şekilleri ve anlayışları medya sistemlerinin nasıl şekilleneceği konusunda belirleyici unsur olmaya devam etmektedir. Bununla birlikte, kapitalist sermayenin yönettiği medya devlerinin, ülkelerin yönetimine, toplumun tutum ve davranışlarına büyük ölçüde etki edebildiği de unutulmamalıdır. Bu çerçevede, 21. Yüzyılda medya sistemlerinin giderek küreselleşen bir yapıda şekillendiği ve sermayenin sahibi olan güç merkezleri tarafından yönetildiği düşünülebilir. Giderek küreselleşen dünyada, medya sistemlerinin nasıl faailyet gösterdiğini inceleyen yeni kuramların üretilmesi veya mevcut kuramlarının ilkelerinin yeniden düzenlemesi kaçınılmazdır.