YAŞAM BOYU BÜYÜME VE GELİŞİM Dersi GENÇLİK DÖNEMİ soru cevapları:

Toplam 68 Soru & Cevap
PAYLAŞ:

#1

SORU:

Gençlik döneminin başlangıç ve bitiş aralığı nedir?


CEVAP:

Gençlik döneminin başlangıç ve bitişi ile ilgili
üzerinde ortak anlaşmaya varılan bir yaş aralığından
bahsetmek güç görünmektedir. Bu konuda farklı görüşler
vardır. Bu çalışmalarda gençliğin ergenliğin bitimiyle
başladığını bunun da yaklaşık 18-19 yaşlarına denk geldiği
ifade edilmektedir. Gençliğin bitişinin ise 28-30 yaşlarına
dek devam ettiğini belirtenler olduğu gibi, bu dönemi 35-
40 yaşına kadar ele alanlarda bulunmaktadır.


#2

SORU:

Yetişkinlik yıllarındaki gelişim dönemlerinde
yetişkinlerin karşılaştıkları başlıca gelişim ödevleri
nelerdir?


CEVAP:

Yetişkinlik yıllarındaki gelişim dönemlerinde
yetişkinlerin karşılaştıkları başlıca gelişim ödevleri şu
şekilde belirtilebilir:
• Bedensel, zihinsel, ruhsal ve duygusal olgunluğa
erişmiş olması,
• Bir mesleğe hazırlanma ve öğrenimini
tamamlaması,
• Çalışma hayatına atılması, bir işe girmesi, bu işte
ilerlemesi ve kariyer yapması,
• Ekonomik ve kişisel özgürlüğünü kazanması,
• Eş seçmesi, bir aile kurması,
• Çocuk sahibi olma ve çocuklarını yetiştirmesi,
• Toplumun onayladığı bir sosyal gruba girmesi,
• Yakın dostluklar kurması,
• Evin yönetimine katılma ve sorumluluklar
üstlenebilmesi,
• Toplumsal sorumluluklarını yerine getirmesi
beklenir.


#3

SORU:

Arnett’a göre gençlik döneminde bireylerin
gösterdikleri gelişim özellikleri nelerdir?


CEVAP:

Gençlik döneminde bireylerin gelişim
özellikleriyle ilgili farklı görüşler mevcuttur. Arnett bu
dönemi ifade eden beş özellikten bahsetmektedir. Bunlar
kısaca şöyle açıklanabilir:
• Kimlik Arayışı: Birçok birey için yetişkinliğe
geçiş kimlik örüntüsünde temel değişimlerin
sergilendiği bir dönemdir.
• Kararsızlık: Gençlik dönemi ciddi değişimlerin
yoğun yaşandığı bir dönemdir. Bu dönemde aynı
zamanda evlilik, iş ve eğitim konularında sık
karasızlıklar gözlemlenir.
• Öze Dönüklük: Yetişkinliğe geçiş sürecinde
bireyler başkalarına karşı görev ve
sorumluluklarını göz ardı edebilmekte ve
yaşamlarına şekil vermede bağımsız olmayı
tercih etmektedir.
• Kararsız Duygular: Genç yetişkinlik sürecinde
birçok birey kendisini ne ergen ne de tam bir
yetişkin olarak hissetmektedir.
• Bireylerin Yaşamlarını Değiştirme Fırsatını
Yakalayabildikleri Olasılıklar Dönemi: Gençlik
döneminde iki türlü olasılık söz konusudur;
• Birçok genç yetişkin gelecekleri hakkında
olumlu düşünmektedir,
• Bir önceki dönemde zorlanan genç
yetişkinler içinde bulundukları dönemde
yaşamlarını olumlu yönde geliştirebilecekleri
olanaklar yakalamaktadır.


#4

SORU:

Toplumumuzda hangi değişimler yetişkin olarak
algılanmayı sağlayan değişimlerdir?


CEVAP:

Toplumumuzda evli olmak, askerliğini yapmış
olmak, ekonomik bağımsızlığını kazanmış olmak, bir iş
veya meslek sahibi olmak, ebeveyninden ayrı yaşamak,
üniversiteden mezun olmak veya seçimlerde oy kullanmak
başkaları tarafından yetişkin olarak algılanmayı sağlayan
değişimlerdir.


#5

SORU:

Bireyin genç yetişkin kabul edilmesi için ortak
özellikler neler olmalıdır?


CEVAP:

Ergenlik bireyin sorumluluk alabilmesi ve
duygusal kontrol geliştirmesi genç yetişkin kabul edilmesi
için ortak özellikler olmaktadır.


#6

SORU:

“Uzamış gençlik” veya “üniversiteli gençlik” hangi
duruma verilen addır?


CEVAP:

Üniversitede okumakta olan gençler sene
kaybetmediklerinde 21 yaşlarında üniversiteyi bitirmiş
veya bitirmek üzeredir. Yükseköğrenim görmeyen genç
erkekler ise askerlik hizmetini yerine getirirler. Bu
yaşlardan sonra üniversiteli gençler için askerliğini yapma,
okul dışındaki gençler için iş bulma gibi görevler için
zamana ihtiyaç vardır. Ek olarak lisansüstü eğitim, iş
bulma ya da iş kurmadaki gecikmeler gencin hayata
atılmasını, ekonomik bağımsızlığını kazanmasını,
evliliğini ve yetişkin rolleri kazanmasını ertelemesine yol
açar. Bu duruma “uzamış gençlik” veya “üniversiteli
gençlik” adı verilir.


#7

SORU:

Yaşamın en sağlıklı dönemi hangi dönemdir?


CEVAP:

Genç yetişkinlik yaşamın en sağlıklı dönemi
olarak düşünülebilir. Genç yetişkinler çocukluklarına göre
daha sağlıklıdır ve orta yaşlarda gelişen hastalıklardan ve
sağlık sorunlarından henüz uzaktırlar.


#8

SORU:

Genç yetişkinlerin en yaygın kronik sağlık sorunları
neler olmuştur?


CEVAP:

Genç yetişkinlerin en yaygın kronik sağlık
sorunları arasında omurga ya da sırt sorunları, işitme
sorunları yer alır. Bu kronik sorunlar daha çok düşük
sosyoekonomik düzeydeki gençlerde görülür.


#9

SORU:

Genç yetişkinlik döneminde birçok basit temel
alışkanlığın yaşamı uzattığı saptanmıştır. Bu olumlu temel
alışkanlıklar arasında neler vardır?


CEVAP:

Genç yetişkinlik döneminde birçok basit temel
alışkanlığın yaşamı uzattığı saptanmıştır. Bu temel alışkanlıkları edinen insanların yaşam süresi,
edinmeyenlere göre daha uzundur. Bu olumlu sağlık
alışkanlıkları arasında öğün atlamamak, sağlıklı, düzenli
ve dengeli beslenme, aşırı yağlı, şekerli ve tuzlu
gıdalardan uzak durma, ölçülü yeme, egzersiz yapma,
düzenli ve yeterli uyuma, sigara-alkol gibi alışkanlıklardan
uzak durma yer almaktadır.


#10

SORU:

Piaget’in göre genç yetişkinlerdeki bilişsel gelişim
hakkında nasıl bir görüşü vardır?


CEVAP:

Piaget’ye göre ergenler ve yetişkinler niteliksel
olarak benzer düşünce yapılarına sahiptir. Piaget
ergenlerin 11-15 yaş civarında soyut işlemler dönemine
girdiklerini ve bu dönemde 7-11 yaş grubundaki somut
işlemler dönemine göre daha mantıksal, soyut ve idealist
düşünme yapılarının sergilendiğini öne sürmektedir.
Ayrıca genç yetişkinlerin ergenlere göre düşünme
süreçlerinde niceliksel olarak daha ileri düzeyde ve daha
fazla bilgiye sahip olduklarını vurgulamaktadır.


#11

SORU:

William Perry’e göre ergen ve yetişkin bireylerin
düşünme yapısı nasıl farklılık göstermektedir kısaca
açıklayız?


CEVAP:

William Perry’e göre ergenler iki kutuplu
düşünürler; Siyah-beyaz, doğru-yanlış, iyi-kötü, biz ve
onlar gibi. Ergenlikten yetişkinliğe geçişte farklı görüş ve
bakış açılarıyla karşılaştıkça, bireyler kesin düşünce
yapısından uzaklaşmaya başlarlar. Genç yetişkinler
düşüncenin farklı boyutları ve başkalarının farklı bakış
açıları olduğunu fark etmeye başlarlar. Ergenin kesin ve
ikili düşünme yapısı yerini yetişkin yansıtıcı, göreceli
düşünme yapısına bırakmaktadır.


#12

SORU:

Genç yetişkinlikteki bilişsel gelişimin en önemli
boyutları nelerdir?


CEVAP:

Genç yetişkinlikteki bilişsel gelişimin en önemli
boyutları; belirli dünya görüşlerinin geliştirilmesi ve farklı
dünya görüşlerinin benimsenmesinin gerekliliğinin
anlaşılmasıdır.


#13

SORU:

Post formal düşünce nedir?


CEVAP:

Post formal düşünce; doğrunun durumdan
duruma değişebileceği, çözümlerin mantıklı olabilmesi
için gerçekçi olması gerektiği, belirsizliğin ve karşıtlığın
istisnadan ziyade kural olduğu ve duygular ile sübjektif
faktörlerin düşünmede rol oynadığının anlaşılmadır.


#14

SORU:

Warner Schaie’ e göre genç yetişkinin yeni bilgiler
jazanma yetkinliği kaç evrede ele alınır ve bunlar
nelerdir?


CEVAP:

Warner Schaie genç yetişkinin yeni bilgiler
kazanma yetkinliği dört evrede ele alır. Bunlar kısaca
şöyle açıklanabilir:
• Kazanma Evresi: Zekanın içinde bulunan
durumlara uygulama sürecidir. Mesleki açıdan
bilgi ve kazanma açısından uzun vadeli planlar
yapılır.
• Sorumluk Evresi: Bilişsel becerileri yönetmek
için bağımsız olmak gerekir. Aile, eş ve iş
yaşantısında başkalarına ilişkin sorumluluklar
bilişsel yapının daha verimli kullanılmasını
sağlar.
• Yönetici Evresi: Bu evre sosyal organizasyonların
çalışması, aralarındaki karmaşık ilişkilerin
kurulması, bunlarla ilgili şemaların kullanılması
süreçlerinde bilişsel yapının işlemesini ifade
eder. Bireylerin yönetim kademelerindeki bilişsel
yapıları bu şekilde işler.
• Yeniden uyum Sağlama Evresi: Bu evrede
bireyler anlamlı buldukları görev ve eylemler için
enerji harcarlar.


#15

SORU:

Bellek üzerinde yaşlanmanın etkileri nelerdir?


CEVAP:

Bellek üzerinde yaşlanmanın etkileri de
araştırılmıştır. Bu araştırma bulgularına göre gençler kısa
süreli bellekte bilginin işlenmesi konusunda yaşlılara göre
daha güçlüdürler. Uzun süreli bellek açısından ise,
gençlerin hatırlama hızının yaşlılardan daha kolay olduğu
ve belleğe, yeni bilgi depolama yeteneğinin de yaşla
azaldığı bulunmuştur. Dolayısıyla araştırma bulguları bazı
bellek yeterliliklerinin yaşla azaldığını göstermekle
birlikte yaşlanma sürecinde oluşması kesin ve kaçınılmaz
bir durum değildir.


#16

SORU:

Yakınlığa karşı yalıtılmışlık dönem nedir?


CEVAP:

Erikson’a göre genç yetişkinlikte, tutarlı ve
başarılı bir kimlik arayışı sürecinden sonra altıncı gelişim
aşamasına; yakınlığa karşı yalıtılmışlık dönemine
geçilmektedir. Erikson yakınlığı, birinin kendisini bir
başkasında kaybederek kendini bulma süreci biçiminde
tanımlamakta ve birine adanmayı gerektirdiğini öne
sürmektedir. Erikson’a göre birey genç yetişkinlikte yakın
ilişkiler geliştiremediği takdirde yalıtılmış duygusu
yaşamaktadır. Başkalarıyla anlamlı ilişkiler geliştirmekte
becerilerinde yoksunluklar bireyin kişiliğinde hasarlara
yol açmaktadır.


#17

SORU:

Levinson göre insanların yaşam yapıları kaç dönemde
biçimlendiğini öne sürmektedir?


CEVAP:

Levinson insan yapılarının, birbirleriyle çakışan,
dörn dönemde biçimlendiğini ileri sürer:
• Ön yetişkinlik (doğumdan 22 yaşa kadar):
Doğumdan ergenliğin sonuna kadarki oluşum
dönemi.
• Erken yetişkinlik (17 ila 45 yaş arası):
Levinson’a göre 17 ve 33 yaşları arasındaki
bireylerin ergenliğin ötesine geçerek, zorunlu bir
yaşam yapısı oluşturma çabası içine girmektedir.
Bu bireyler yetişkinliğe geçiş aşamasında aşk ve
iş alanında birçok olanaklar keşfederek bir yaşam
yapısı kurma çabasındadır. Bu süreçte de önemli
ölçüde etkileyecek seçimler yaptıkları ve insanların en büyük enerjiyi sergileyecekleri ve
birçok şeyi tecrübe edecekleri dönemdir.
• Orta yetişkinlik (40 ila 65 yaş arası): İnsanların
biyolojik kapasitelerinin azalma ama toplumsal
sorumluluklarının artma eğiliminde olduğu
dönemdir.
• Geç yetişkinlik (60 yaş ve ötesi): Yaşamın son
dönemdir.


#18

SORU:

Gould’un dönüşüm kuramı nedir?


CEVAP:

Gould’a göre yetişkin gelişimi bir dizi
dönüşümden geçerek oluşmaktadır. Bireyler her
dönüşümde benliklerini yeniden biçimlendirir ve
sorunlarını, çatışmalarını yeniden çözüme ulaştırırlar.
LEvinson gibi Gould’da yetişkinliği bir değişim zamanı
olarak görür. Gould’un dönüşüm kuramında genç
yetişkinlikle ilgili dört evreden bahsedilir. Bu evrelerde
bireyin sosyal yapısında bazı dönüşümler başlar, birey
özerklik kazanır ve amaçlarını gerçekleştirmeye başlar.
Artık kendi ayakları üstünde durması gerektiğini bilir.
Gençlik dönemini içine alan bu evreler kısaca şöyle
açıklanabilir:
• Birinci Evre (16-22 Yaş): Bireyin annebabasından
ayrıldığı görülür. Ayrıca kişi
kimliğini güçlendirir.
• İkinci Evre (22-28 Yaş): Bireye özerklik yerleşir
ve birey amaçlarını gerçekleştirmeye başlar.
• Üçüncü Evre (28-34 Yaş): Bu evre bir geçiş
evresidir. Birey amaçlarını, evliliğini yeniden
gözden geçirir, değerlendirir.
• Dördüncü Evre (35-45 yaş): Bireyin
hoşnutsuzluğunun arttığı dönemdir. Yaşamın zor
ve belirsiz olduğunu bu dönemde anlıyor.
İstikrarsız bir dönem. Bu dönemde zaman
kavramı da önem kazanıyor. Yapmış ve
yapmamış olduğu şeyleri gözden geçiriyor.
Bireylerin çalışma güdüsünde farklılıklar
meydana gelmeye başlıyor. Çalkantı ve
sıkıntıların olduğu bir dönem.


#19

SORU:

Bowlby’ye göre bağlanma nedir?


CEVAP:

Bowlby’ya göre bağlanma yeni doğan bebeğin
hayatta kalmasını ve “normal” gelişimini sağlamak için
biyolojik olarak kurgulanmış olan anne (ya da bakan kişi)
ve bebek arasındaki güçlü duygusal bağdır.


#20

SORU:

Geleneksel bağlanma örüntüleri kaç tür bağlanma stili
içermektedir ve bunlar nelerdir?


CEVAP:

Geleneksel bağlanma örüntüleri üç tür bağlanma
stili içermektedir:
• Güvenli Bağlanma Stili,
• Kaçınmacı Bağlanma Stili,
• Kaygılı Bağlanma Stili.


#21

SORU:

Güvenli bağlanma stilini nedir?


CEVAP:

Güvenli bağlanma stili; bebeklerin çevreyi
incelemek ve çevreyle etkileşim kurmak için bakım
sağlayan kişileri güvenli bir dayanak olarak gördükleri
modeldir. Diğerleri ile kolay yakınlaşır, diğerlerine bağlı
olmaktan rahatsızlık duymaz, yalnız olmaktan ve
diğerlerinin onu reddetmesinden dolayı üzüntü yaşamaz.
Güvenli bağlanma stiline sahip bireyler, ilişkileri hakkında
daha olumlu görüşleri olan, diğerlerine yakınlaşmayı
kolay bulan ve romantik ilişkiyle aşırı derecede
ilgilenmeyen ya da bu nedenle aşırı stres altına girmeyen
yetişkinleri tanımlayan bir bağlanma stilidir.


#22

SORU:

Kaçınmacı bağlanma stili nedir?


CEVAP:

Bakım sağlayanların(bakım verenlerin) çocuğun
bağlanma ihtiyaçlarını reddedici ve çocuğun ilgisini
bağlanılan kişiden uzaklaştırmaya çalışma eğiliminde
olduğu modeldir. Kaçınan bireyler romantik ilişkilere
girmekte isteksizdirler, kararsızdırlar ya da kendilerini
partnerlerinden uzaklaştırmaya çalışırlar.


#23

SORU:

Kaygılı bağlanma stili nedir?


CEVAP:

Bakım sağlayanın pasif, tepkisiz ve etkisiz
davranışlar göstererek çocuğun bağlanma ihtiyacını uygun
olmayan şekilde karşılaması, bu nedenle çocuğun
ebeveyne karşı kızgın veya ikircikli tavır gösterdiği
modeldir. Bu kişiler yakınlık kurmak isterler, az güvenen
ve daha fazla duygusal, kıskanç ve tahakküm edicidirler.


#24

SORU:

Sternberg’e göre aşk nasıl düşünülmektedir?


CEVAP:

Sternberg’e göre aşk üç temel boyutu olan bir
üçgen gibi düşünülmektedir. Bunlar kısaca şöyle
açıklanabilir:
• Tutku: Birini, fizyolojik olarak yoğun bir biçimde
arzu etme. Romantik aşkın ilk dönemlerini
yansıtmakta ve karşı tarafa cinsel ve fiziksel
çekicilik içermektedir.
• Yakınlık: Birini, tüm duygu ve düşünceleri
paylaşacak kadar yakın hissetme. Romantik aşkın
ilk dönemlerini yansıtmakta ve karşı tarafa cinsel
ve fiziksel çekicilik içermektedir
• Bağlılık: İyi ve kötü zamanlarda birlikte olmayı
gönüllü olarak isteme. İlişki hakkında sorun
yaşandığında ilişkinin sürdürülüp
sürdürülmeyeceğine yönelik düşünceleri
kapsamaktadır.


#25

SORU:

Boşanma sonrasında bireylerin hayatlarında bazı
değişimler görülmektedir. Bu değiş biçimleri nelerdir?


CEVAP:

Boşanma sonrasında bireylerin hayatlarında bazı
değişimler görülmektedir. Bu değişim biçimlerinden
bazıları şunlardır: Güçlenenler, Yeterince İyiler, Arayış
İçindekiler, Özgürlükçüler, Başarılı Yalnızlar ve
Mağluplardır.


#26

SORU:

Mesleki döngü ne demektir.


CEVAP:

Bir mesleğe başlama ve emekliliğe kadar geçen
süreye “mesleki döngü “ denir.


#27

SORU:

Mesleki döngü kaç aşamadan oluşmaktadır?


CEVAP:

Mesleki döngü dört aşamadan oluşmaktadır:
• Seçim ve başlama aşaması,
• Uyum aşaması,
• Devam aşaması,
• Emeklilik aşaması.


#28

SORU:

Meslek seçiminde yer alan evreler nelerdir?


CEVAP:

Meslek seçimi ve gelişimi karmaşık bir süreçtir.
Fiziksel, psikolojik, sosyo-kültürel ve ekonomik özellikler
meslek seçimini etkileyen faktörlerdir. Meslek seçimi bir
anda gerçekleşmez. Çocukluktan itibaren devam eden bir
süreci içerir. Bu süreçte yer alan evreler şunlardır:
• Fantezi Evresi,
• Deneme Evresi,
• Gerçekçi Evre,
• Tamamlama Evresi,
• Sabit ve Tutarlı,
• Pekiştirme Evresi


#29

SORU:

Dille iletişim nedir?


CEVAP:

İnsanların karşılıklı konuşmaları ve yazışmaları
“dille iletişim” olarak kabul edilir.


#30

SORU:

Sözsüz (Sözel olmayan) iletişim nedir?


CEVAP:

Sözsüz iletişimde konuşma ve yazı olmaksızın
insanlar birbirlerine birtakım mesajlar iletirler. Bu iletişim
türünde insanların birbirlerine ne söyledikleri değil “ne
yaptıkları” öne çıkar.


#31

SORU:

Sözsüz iletişim kendi içinde kaç grupta ele alına bilir
ve bunlar nelerdir?


CEVAP:

Sözsüz iletişim kendi içinde dört grupta ele
alınabilir:
• Yüz ve beden,
• Bedensel temas,
• Mekan kullanımı,
• Araç kullanımı.


#32

SORU:

Yetişkinlik yıllarındaki gelişim dönemlerinde yetişkinlerin karşılaştıkları başlıca geli­şim ödevleri nelerdir?


CEVAP:

Yetişkinlik yıllarındaki gelişim dönemlerinde yetişkinlerin karşılaştıkları başlıca geli­şim ödevleri şu şekilde belirtilebilir:

  • Bedensel, zihinsel, ruhsal ve duygusal olgunluğa erişmiş olması
  • Bir mesleğe hazırlanma ve öğrenimini tamamlaması
  • Çalışma hayatına atılması, bir işe girmesi, bu işte ilerlemesi ve kariyer yapması
  • Ekonomik ve kişisel özgürlüğünü kazanması
  • Eş seçmesi, bir aile kurması
  • Çocuk sahibi olma ve çocuklarını yetiştirmesi
  • Toplumun onayladığı bir sosyal gruba girmesi
  • Yakın dostluklar kurması
  • Evin yönetimine katılma ve sorumluluklar üstlenebilmesi
  • Toplumsal sorumluluklarını yerine getirmesi beklenir.

#33

SORU:

Arnett’e göre gençlik döneminde bireylerin gelişim özellikleri nelerdir?


CEVAP:

Arnett bu dönemi ifade eden beş özellikten bahsetmektedir. Bunlar:

  • Kimlik Arayışı: Birçok birey için yetişkinliğe geçiş kimlik örüntüsünde temel deği­şimlerin sergilendiği bir dönemdir.
  • Kararsızlık: Gençlik dönemi ciddi değişimlerin yoğun yaşandığı bir dönemdir. Bu dö­nemde aynı zamanda evlilik, iş ve eğitim konularında sık kararsızlıklar gözlemlenir.
  • Öze Dönüklük: Yetişkinliğe geçiş sürecinde bireyler başkalarına karşı görev ve so­rumluklarını göz ardı edebilmekte ve yaşamlarına şekil vermede bağımsız olmayı tercih etmektedirler.
  • Kararsız Duygular: Genç yetişkinlik sürecinde birçok birey kendisini ne ergen ne de tam bir yetişkin olarak hissetmektedir.
  • Bireylerin Yaşamlarını Değiştirme Fırsatını Yakalayabildikleri Olasılıklar Dönemi: Gençlik döneminde iki türlü olasılık söz konusudur. (1) Birçok genç yetişkin ge­lecekleri hakkında olumlu düşünmektedir, (2) bir önceki dönemde zorlanan genç yetişkinler içinde bulundukları dönemde yaşamlarını olumlu yönde geliştirebile­cekleri olanaklar yakalamaktadır.

#34

SORU:

Üreme kapasitesinin en yüksek ve hastalıklardan dolayı ölme riskinin en düşük olduğu gelişim dönemi hangi dönemdir?


CEVAP:

Bireyin gücünün en fazla, reflekslerinin en hızlı, el becerilerinin en yüksek olduğu, üreme kapasitesinin en yüksek ve hastalıklardan dolayı ölme riskinin en düşük olduğu gelişim dönemi genç yetişkinliktir.


#35

SORU:

Fiziki açıdan kas ve kemik gelişimi hangi yaş aralığında tamamlanır?


CEVAP:

Fiziki açıdan kas ve kemik gelişimi 18-30 yaş civarında tamamlanır. 


#36

SORU:

Azami kas gücüne hangi yaşlar arasında erişilir?


CEVAP:

Azami kas gücüne 25 ve 30 yaşlar arasında erişilir.   


#37

SORU:

Genç yetişkinlerin en yaygın kronik sağlık sorunları nelerdir?


CEVAP:

Genç yetişkinlerin en yaygın kronik sağlık sorunları arasında omurga ya da sırt sorunları, işitme sorunları yer alır.   


#38

SORU:

Gisele Lobouvie göre genç yetişkinin bilişsel gelişim özellikleri nelerdir?


CEVAP:

Gisele Lobouvie genç yetişkinin daha pragmatik (faydacı) olduğunu ileri sürer. Ona göre genç yetişkin kararlı olmada, özelleştirerek düşünmede ve enerjiyi kanalize etmede daha yetkindir. Karmaşık iş ve sosyal problemlerin çözümünde ergene göre daha başarılı­dır. Gençler ergen gibi ideal mantığı değil pragmatik (faydacı) mantığı kullanır. Mantıklı ve pragmatik düşünceyi uyum içinde bir arada kullanır. Örneğin yetişkin mimarlar bir yapı tasarlarken kullanacakları arsayı mantıklı bir şekilde analiz eder, maliyeti hesaplar, çevresel faktörleri göz önünde tutar. İşin bitimi için zaman çizelgesi yapar. Genç yetişkin olan mi­marlık fakültesi öğrencileri ise proje ödevlerinde ideal yapıyı oluşturur, statik hesaplar ön plandadır, para ve maliyet hesabı düşünmezler, en ideal daire sayısını hesaplarlar.   


#39

SORU:

Post Formal Düşünce kavramını açıklayınız.


CEVAP:

Post Formal Düşünce: Doğrunun durumdan duruma değişebileceği, çözümlerin man­tıklı olabilmesi için gerçekçi olması gerektiği, belirsizliğin ve karşıtlığın istisnadan ziyade kural olduğu ve duygular ile sübjektif faktörlerin düşünmede rol oynadığının anlaşılmasıdır. Bu düşünme modelinin sonucunda yaşam problemlerinin çözümüne duyguyu ve mantığı katar. Örneğin: ben haklıyım, çünkü ben bunu yaşadım düşüncesinden, kimin haklı olduğuna emin değilim çünkü senin deneyimin benimkinden farklı noktasına ula­şır. Bu durum karar verme, çatışma çözme, yaşam problemleri ile başa çıkma gibi konu­larda farklılık yaratır.  


#40

SORU:

Warner Schaie genç yetişkinin yeni bilgiler kazanma yetkinliğini kaç evrede ele almıştır? Açıklayınız.


CEVAP:

Warner Schaie genç yetişkinin yeni bilgiler kazanma yetkinliğini 4 evrede ele alır. Bunlar:

  1. Kazanma Evresi: Zekânın içinde bulunulan durumlara uygulanma sürecidir. Mes­leki açıdan bilgi ve kazanma açısından uzun vadeli planlar yapılır.
  2. Sorumluluk Evresi: Bilişsel (zihinsel) becerileri yönetmek için bağımsız olmak ge­rekir. Aile, eş ve iş yaşantısında başkalarına ilişkin sorumluluklar bilişsel yapının daha verimli kullanılmasını sağlar.
  3. Yönetici Evresi: Bu evre sosyal organizasyonların çalışması, aralarındaki karmaşık ilişkilerin kurulması (devlet ve iş vb.), bunlarla ilgili şemaların kullanılması süreç­lerinde bilişsel yapının işlemesini ifade eder. Bireylerin yönetim kademelerindeki (yönetim kurulu üyeliği, daire başkanlığı, fabrika müdürlüğü vb.) bilişsel yapıları bu şekilde işler.
  4. 4. Yeniden uyum Sağlama Evresi: Bu evrede bireyler anlamlı buldukları görev ve ey­lemler için enerji harcarlar.     

#41

SORU:

Erikson’un altıncı gelişim aşaması; yakınlığa karşı yalıtılmışlık dönemini açıklayınız.


CEVAP:

Erikson’a göre genç yetişkinlikte, tutarlı ve başarılı bir kimlik arayışı sürecinden sonra altıncı gelişim aşamasına; yakınlığa karşı yalıtılmışlık dönemine geçilmektedir. Erikson yakınlığı, birinin kendisini bir başkasında kaybederek kendini bulma süreci biçiminde tanımlamakta ve birine adanmayı gerektirdiğini öne sürmektedir. Erikson’a göre birey genç yetişkinlikte yakın ilişkiler geliştiremediği takdirde yalıtılmışlık duygusu yaşamak­tadır Başkalarıyla anlamlı ilişkiler geliştirme becerilerinde yoksunluklar bireyin kişiliğin­de hasarlara yol açmaktadır. Belirtilen durum bireylerin engelleyici durumlarda kişileri inkâr etmelerine, yok saymalarına veya saldırılara yol açmaktadır. Bu olumsuz durumlar­da gençler yüzeysel biçimde bir liderin yanında yer almaya çalışmaktadırlar. Ergenlik yılları sonunda kimliğini kazanmış genç yetişkinler, yetişkinliğin ilk yılların­da çevresindeki insanlarla çıkara dayalı olmayan yakın ilişkiler kurmaya ve sorumluluk almaya hazırdırlar ve bu beceriyi geliştirme durumuyla karşı karşıya kalırlar. Yakın ilişki­ler kurma ve geliştirme, sadece cinsel yakınlık kurmayı değil aynı zamanda başkalarıyla derin duygusal bağlılıklar oluşturma becerisini ve yaşantılarını başkalarıyla paylaşabilme yeteneğini de ifade etmektedir. Erikson genç insanların bir kimlik algısı geliştirdikten sonra, genellikle genç yetiş­kinlikte (ortalama 20’li yaşlarda), psiko-sosyal yakınlığa karşı yalıtılmışlık kriziyle karşı karşıya kaldığını ifade etmektedir. Buradaki yakınlık, bir başka kişiyle, yakınlaşma sü­recinde kendi bütünlüğünü koruyarak, kendi kimliğini kaybetme korkusu olmaksızın, açık, duyarlı ve destekleyici bir ilişki geliştirme kapasitesidir.  


#42

SORU:

Levinson’a göre insanların yaşam yapılarının biçimlenmesi kaç dönemde gerçekleşmektedir? Kısaca açıklayınız.


CEVAP:

Levinson insanların yaşam yapılarının, birbiriyle çakışan, (her birinin uzunluğu 20 ila 30 yıl arasında değişen) dört dönemde biçimlendiğini ileri sürer:

  1. Ön Yetişkinlik (doğumdan 22 yaşa kadar): Doğumdan ergenliğin sonuna kadarki oluşum dönemi.
  2. Erken Yetişkinlik (17 ila 45 yaş arası): Levinson’a göre 17 ve 33 yaşları arasındaki bireyler ergenliğin ötesine geçerek, zorunlu bir yaşam yapısı oluşturma çabası içine girmektedir. Bu bireyler yetişkinliğe geçiş aşamasında aşk ve iş alanında birçok olanaklar keşfederek bir yaşam yapısı kurma çabasındadır. Bu süreçte de önemli bir değişim ve istikrarsızlık yaşanmaktadır. İnsanların yaşamlarını önemli ölçüde etkileyecek seçimler yaptıkları ve insanların en büyük enerjiyi sergileyecekleri ve birçok şeyi tecrübe edecekleri dönemdir.
  3. Orta Yetişkinlik (40 ila 65 yaş arası): insanların biyolojik kapasitelerinin azalma ama toplumsal sorumluluklarının artma eğiliminde olduğu dönemdir.

    4. Geç Yetişkinlik (60 yaş ve ötesi): Yaşamın son dönemidir.   


#43

SORU:

Gould’un dönüşüm kuramını kısaca açıklayınız.

   


CEVAP:

Gould’a göre yetişkin gelişimi bir dizi dönüşümden geçerek oluşmaktadır. Bireyler her dönüşümde benliklerini yeniden biçimlendirir ve sorunlarını, çatışmalarını yeniden çö­züme ulaştırırlar. Levinson gibi Gould’da yetişkinliği bir değişim zamanı olarak görür. Gould’un dönüşüm kuramında genç yetişkinlikle ilgili dört evreden bahsedilir. Bu evre­lerde bireyin sosyal yapısında bazı dönüşümler başlar, birey özerklik kazanır ve amaçlarını gerçekleştirmeye başlar. Artık kendi ayaklarının üstünde durması gerektiğini bilir. Genç­lik dönemini içine alan bu evreler:

  • Birinci Evre (16-22 Yaş): Bireyin anne-babasından ayrıldığı görülür. Ayrıca kişi kimliğini güçlendirir.
  • İkinci Evre (22-28 Yaş): Bireye özerklik yerleşir ve birey amaçlarını gerçekleştirme­ye başlar.
  • Üçüncü Evre (28-34 Yaş): Bu evre bir geçiş evresidir. Birey amaçlarını, evliliği­ni yeniden gözden geçirir; değerlendirir.

#44

SORU:

Bowlby’ye göre bağlanma kavramını açıklayınız.


CEVAP:

Bowlby’ye göre bağlanma yeni doğan bebeğin hayatta kalmasını ve “normal” gelişimini sağlamak için biyolojik olarak kurgulanmış olan anne (ya da bakan kişi) ve bebek arasın­daki güçlü duygusal bağdır.    


#45

SORU:

Bağlanma kuramına göre ebeveynlerine güvenli bağlanan bebek ileriki yaşantısında nasıl ilişkiler geliştirir?


CEVAP:

Bowlby,nin “bağlanma kuramı” na göre ebeveynlerine güvenli bağlanan bebek ileriki yaşantısında çevresindeki insanlara karşı güvene dayalı ilişkiler geliştirir.  


#46

SORU:

Bağlanma çalışmaları hangi gelişim dönemi üzerinde odaklanmıştır?


CEVAP:

Bağlanma çalışmaları bebeklik dönemi üzerinde odaklanmıştır. 


#47

SORU:

Geleneksel bağlanma örüntüleri kaç tür bağlanma stili içermektedir?


CEVAP:

Geleneksel bağlanma örüntüleri üç tür bağlanma stili içermektedir. Bunlar, güvenli bağlanma stili, kaçınmacı bağlanma stili ve kaygılı bağlanma stilidir. 


#48

SORU:

Güvenli bağlanma stilini açıklayınız.


CEVAP:

Güvenli Bağlanma Stili: Bebeklerin çevreyi incelemek ve çevreyle etkileşim kur­mak için bakım sağlayan kişileri (genellikle anneler) güvenli bir dayanak olarak gördükleri modeldir. Diğerleri ile kolay yakınlaşır, diğerlerine bağlı olmaktan rahatsızlık duymaz, yalnız olmaktan ve diğerlerinin onu reddetmesinden dolayı üzüntü yaşamaz. Güvenli bağlanma stiline sahip bireyler, ilişkileri hakkında daha olumlu görüşleri olan, diğerlerine yakınlaşmayı kolay bulan ve romantik ilişkiyle aşırı derecede ilgilenmeyen ya da bu nedenle aşırı stres altına girmeyen yetişkinleri tanımlayan bir bağlanma stilidir. Güvenli bağlanmaya sahip bireyler daha başarılı ve sağlıklı benlik algısı, öz-saygı ve öz-yetkinlik düzeyleri sergilemektedirler. Bu bireyler duygularını kontrol yeteneklerine sahip, olumlu düşünen ve dayanıklı bireylerdir. Stresli ve sıkıntılı durumlarda sükûnet içinde etrafında olup bitenleri anlamaya ve anlamlandırmaya çalışmakta etkin baş etme stratejilerini harekete geçirebilmektedirler.  


#49

SORU:

Kaçınmacı bağlanma stilini açıklayınız.


CEVAP:

Kaçınmacı Bağlanma Stili: Bakım sağlayanların (bakım verenin) çocuğun bağlanma ihtiyaçlarını reddedici ve çocuğun ilgisini bağlanılan kişiden uzaklaştırmaya çalışma eğiliminde olduğu modeldir. Kaçınan bireyler romantik ilişkilere girmekte isteksizdirler, kararsızdırlar ya da kendilerini partnerlerinden uzaklaştırmaya çalı­şırlar.


#50

SORU:

Kaygılı bağlanma stilini açıklayınız.


CEVAP:

Kaygılı Bağlanma Stili: Bakım sağlayanın (bakım verenin) pasif, tepkisiz ve etkisiz davranışlar göstererek çocuğun bağlanma ihtiyacını uygun olmayan şekilde kar­şılaması, bu nedenle çocuğun ebeveyne (bakım verene) karşı kızgın veya ikircikli tavır gösterdiği modeldir. Bu kişiler yakınlık kurmak isterler, az güvenen ve daha fazla duygusal, kıskanç ve tahakküm edicidirler.   


#51

SORU:

Bağlanmada kaygı ve kaçınma davranışlarının nedeni nedir?


CEVAP:

Bağlanmada kaygı ve kaçınma davranışlarının nedeni erken dönemlerdeki duyarsız ya da tutarsız ebeveyn davranışlarının bir sonucudur. Özellikle çocuk stres altında ol­duğunda (hastalanması, korkması, yalnız kalması gibi) ilgi ve destek ihtiyacı içindedir. Bakım sağlayan kişiler (anne, baba, bakım veren) çocuğun bu ihtiyacına tutarsız, yetersiz ya da dengesiz karşılık verdiklerinde, sürekli sinirli ve gergin olduklarında veya aşırı mü­dahaleci şekilde çocuğa davrandıklarında, çocukta bağlanma kaygısına yol açmaktadırlar. Bağlanmada kaçınma davranışı ise ana babaların çocuğun psikolojik ihtiyaçlarına soğuk, mesafeli ve hatta kızgın davranarak karşılık vermesi ile ilintilidir. Bu tür davranışlara sürekli maruz kalan çocuklar zamanla duygularını aşırı bastırmayı ve kendilerini ifade etmekten kaçınmayı öğrenirler. Duygularını sürekli bastırmayı öğrenen çocuklar bir ta­raftan duygularını kontrol etmeyi zorlaştıracak aşırı yakınlaşmalardan kaçınırken, diğer yandan destek aramaktan çekinir ve böylece kaçınma davranışı gerçekleşir. 


#52

SORU:

Genç yetişkinlikteki kişileri diğer gruplardan ayıran ve belirleyici olan üç temel psiko­lojik konular nelerdir?


CEVAP:

Genç yetişkinlikteki kişileri diğer gruplardan ayıran ve belirleyici olan üç temel psiko­lojik konu vardır: İlki bağımsızlık; ikincisi kişilik; üçüncüsü ise yakın ilişki ve dostluktur. Bunlar çeşitli sosyal görevlerle ilgilidir.  


#53

SORU:

Yetişkinlik döneminde kadınların ve erkeklerin arkadaşlık ilişkilerindeki farklılıklar nelerdir?


CEVAP:

Çocukluk ve ergenlik dönemlerinde olduğu gibi yetişkinlik döneminde de cinsiyet farklı­lıkları gözlemlenmektedir. Kadınların ve erkeklerin arkadaşlık ilişkileri birbirinden fark­lıdır. Kadınlar yakın ilişkiler kurmaya ve duygusal paylaşımlarda bulunmaya yatkındırlar. Kadınlar bir araya geldiklerinde daha çok kişisel problemlerinden konuşurlar. Bu nedenle kadınların arkadaşlık ilişkilerinde güven oldukça önemlidir. Erkeklerle karşılaştırıldığın­da kadınların daha fazla sayıda yakın arkadaşları bulunmakta ve arkadaşlıklarında daha fazla kendini açma ve karşılıklı destek görülmektedir. Kadınlar arkadaşlarının anlattık­larını daha uzun süre dinlemekte ve anlayışlı olmaktadırlar. Kadınların arkadaşlık ilişkileri hem derin hem daha kapsamlıdır. Erkekler ise aktiviteler ya da ilgi alanları üzerine konuşurlar. Erkeklerin ilişkilerinde rekabet ve güç söz konusudur. Genç yetişkin erkekler genel olarak futbol ve basketbol gibi rekabete dayalı oyunlar oynarlar. Bu neden­le onlar kadınlar gibi yakın ilişkiler kurma eğiliminde değildirler.


#54

SORU:

Sternberg’e göre aşkın kaç boyutu bulunmaktadır?


CEVAP:

Sternberg’e göre aşk üç temel boyutu olan bir üçgen gibi düşünülmek­tedir. Bunlar; tutku, yakınlık ve bağlılıktır.   


#55

SORU:

Sternberg’e göre aşk üç temel boyutlarından biri olan tutkuyu açıklayınız.


CEVAP:

Tutku: Birini, fizyolojik olarak yoğun bir biçimde arzu etme. Romantik aşkın ilk dönemlerini yansıtmakta ve karşı tarafa cinsel ve fiziksel çekicilik içermektedir. 


#56

SORU:

Sternberg’e göre aşk üç temel boyutlarından biri olan yakınlığı açıklayınız.


CEVAP:

Yakınlık: Birini, tüm duygu ve düşünceleri paylaşacak kadar yakın hissetme. Romantik aşkın ilk dönemlerini yansıtmakta ve karşı tarafa cinsel ve fiziksel çekicilik içermektedir.  


#57

SORU:

Sternberg’e göre aşk üç temel boyutlarından biri olan bağlılığı açıklayınız.


CEVAP:

Bağlılık: İyi ve kötü zamanlarda birlikte olmayı gönüllü olarak isteme. İlişki hakkında sorun yaşandığında ilişkinin sürdürülüp sürdürülmeyeceğine yönelik dü­şünceleri kapsamaktadır.  


#58

SORU:

Sternberg aşkın boyutlarının kaç farklı ilişki biçimine neden olduğunu ileri sürmüştür?


CEVAP:

Sternberg bu üç temel öğenin, yedi farklı ilişki biçimine neden olduğunu ileri sürmüştür.

  1. Hoşlanma
  2. Karasevda
  3. Boş Aşk
  4. Romantik Aşk
  5. Aptalca Aşk
  6. Arkadaşça Aşk
  7. Mükemmel Aşk    

#59

SORU:

Çiftler arasında sevgi bulunmaz ancak bazı nedenlerden dolayı (çocuklar, yalnız kalmaktan korkma, inançlar) ayrılmayı tercih edilmeyen ancak bağlılığa dayanarak devam eden aşk türü nedir?


CEVAP:

Boş Aşk: Bazı ilişkiler tutkuyu ve yakınlığı kaybeder. Yalnızca bağlılığa dayanarak devam eder. Örneğin, bazı çiftler arasında sevgi bulunmaz ancak bazı nedenlerden dolayı (çocuklar, yalnız kalmaktan korkma, inançlar) ayrılmayı tercih etmezler.   


#60

SORU:

Boşanma sonrasında bireylerin hayatlarında görülebilen değişimler nelerdir?


CEVAP:

Boşanma sonrasında bireylerin hayatlarında bazı değişimler görülmektedir. Bu değişim biçimlerinden bazıları şunlardır:

Güçlenenler: Boşanmış kadınlar yaşamın birçok alanında daha donanımlı hale gelmekte, stresle baş etmede daha becerili olmakta ve yaşam zorluklarından dersler çıkarabilmektedirler.

Yeterince İyiler: Boşananların çoğu, boşanmayla ilgili orta düzeyde baş etme becerileri geliştirirler. Karşılaştıkları sorunu çözmeye çalışırlar. Fakat bunlar iyi plan yapanlar kadar güçlü ve sorun çözmede kararlı değillerdir.

Arayış İçindekiler: Bu bireyler mümkün olduğunca en kısa sürede yeni bir eş bulmayı isterler.

Özgürlükçüler: Diğer kategorideki bireylere göre derin, bağlı ve yakın ilişkilerden ka­çınırlar. Ancak bir süre sonra bağlanacakları ilişki arayışına girerler.

Başarılı Yalnızlar: Bu bireyler uyumlu, öz güvenli ve sosyal davranış sergilerler. Başarı­lı bir kariyer, aktif bir sosyal yaşam içindedirler. Yaşamlarını birileriyle paylaşmaya istekli değillerdir.

Mağluplar: Bu bireyler biten evlilikle baş etme konusunda güçlü değillerdir. Aslında boşanma öncesinde yaşadıkları sorunlar artarak devam etmektedir.        

 


#61

SORU:

“Mesleki döngü” kavramını açıklayınız.


CEVAP:

Bir mesleğe başlama ve emekliliğe kadar geçen süreye “mesleki döngü” adı verilir.     


#62

SORU:

Mesleki döngünün aşamaları nelerdir?


CEVAP:

Bir mesleğe başlama ve emekliliğe kadar geçen süreye “mesleki döngü” adı verilir. Bunlar:

  1. Seçim ve başlama
  2. Uyum
  3. Devam
  4. Emeklilik aşamalarıdır.   

#63

SORU:

Çocukluktan itibaren devam eden meslek seçim sürecinde yer alan evreler nelerdir? Kısaca açıklayınız.


CEVAP:

Meslek seçimi bir anda gerçekleşmez. Çocukluktan itibaren devam eden bir süreci içerir. Bu süreçte yer alan evreler şunlardır:

  1. Fantezi Evresi: Çocuk yaklaşık 11 yaşına kadar fantezi evresini yaşar. İstediği mes­lekler kendi ilgi ve becerisine dayalı değildir.
  2. Deneme Evresi: 11-17 yaş arası deneme evresi yaşanır. İlgilerine, becerilerine ve kapasitesine göre değerlendirme yapar ve amaçlarını belirler. Artık daha gerçek­çidir. Meslek seçiminde “birey içi ve “birey dışı” etkenler rol oynar. İlgi, değer ve yetenekler “birey içi” etkenler, çalışma koşulları, mesleğe hazırlanma süreci, gelir “birey dışı” etkenler arasında yer alır.
  3. Gerçekçi Evre (17-23 yaş): Genç bu dönemde meslek seçimi için gerekli bilgileri alarak hazırlanmaya başlar.
  4. Tamamlama Evresi (21-24 yaş): Eğitim tamamlanır, iş yaşamı başlar.
  5. Sabit ve Tutarlı (25-35 Yaş): Özgün ve uygun kariyere karar verilir.
  6. Pekiştirme (35 yaş ve sonrası): Kariyerde yükselme aşamasına gelir.  

#64

SORU:

 Sözlü iletişim türleri nelerdir? Kısaca açıklayınız.

  


CEVAP:

Sözlü iletişim türleri:

  1. Dil
  2. Dil ötesi

İnsanların karşılıklı konuşmaları ve yazışmaları “dille iletişim” olarak kabul edilir. Dil­le iletişimde kişiler ürettikleri bilgileri birbirlerine ileterek anlamlandırırlar. Dil ötesi iletişim sesin niteliği ile ilgilidir; ses tonu, sesin hızı, sesin şiddeti, hangi ke­limelerin vurgulandığı, duraklamalar vb. özellikleri içerir. Dille iletişimde insanların “ne” söyledikleri, dil ötesi iletişimde ise “nasıl” söyledikleri önemlidir.


#65

SORU:

Sözsüz iletişim kendi içinde kaç grupta ele alınabilir?


CEVAP:

Sözsüz iletişim kendi içinde dört grupta ele alınabilir. Bunlar:

  1. Yüz ve beden
  2. Bedensel temas
  3. Mekân kullanımı
  4. Araç kullanımı

#66

SORU:

Mahrem alan kavramını açıklayınız.


CEVAP:

Mahrem Alan: Bu alan cilt yüzeyinden başlar, 30-40 santim uzağa kadar devam eder. Genellikle, duygusal olarak yakın olduğumuz insanların ve ilgiyi aktarma, aşk ve şefkat gös­terme gibi özel durumlarda, bu sınırın içine girmesine izin veririz. Bu bir güven işaretidir.


#67

SORU:

Kişisel alan kavramını açıklayınız.


CEVAP:

Kişisel Alan: Kişisel alan kırk santimetreden 120 santimetreye kadar uzanır. Bu, kamu­ya açık alanlarda insanlar arasında bırakılan mesafedir. Kişisel alanın (75 santimetreden 120 santimetreye kadar olan) uzak bölümü diğer ki­şiyi kol mesafesinde tutmaya çalıştığımızı ilettiğimiz mesafedir. Bu mesafedeki karşılıklı etkileşim makul bir biçimde hâlâ yakındır ama yakın mesafede meydana gelenlere göre çok daha az kişiseldir.   


#68

SORU:

Toplumsal alan kavramını açıklayınız.

    


CEVAP:

Toplumsal Alan: Toplumsal alan yaklaşık olarak 120 santimetreden 3,5 metreye dek uzanır. İş görüşmeleri genellikle bu mesafeden gerçekleştirilir. Bu alanın (120 santimet­reden 2,5 metreye kadar olan) yakın kısmı birlikte çalışanların, satıcıların ve tüketicilerin genellikle konuştuğu mesafedir. İki buçuk metreden 3,5 metreye kadar olan mesafe daha resmî durumlar içindir. Örneğin bu mesafe, amirin/işverenin masasının arkasından bi­zimle konuştuğu mesafedir. Çalışma yerlerinde mobilyaların düzeni çalışma yerinin sa­hibinin sahip olmak istediği ilişki türünün işaretlerini de verir. Örneğin çalışma yerinin sahibiyle müşteriler/müracaatçılar/öğrenciler arasında bir masa bulunan bir çalışma ye­rinde, resmî etkileşimin istendiği belirtilir. Bir masanın bir engel olarak kullanılmadığı bir çalışma yeri daha sıcak ve daha az resmî karşılıklı etkileşimlere izin verir.