YAŞLILIKTA NÖROLOJİK TEMELLİ DURUMLARIN BAKIM VE REHABİLİTASYONU Dersi Yaşlanma Sürecinde Sinir Sistemi ve Yaşlılıkta Nörolojik Temelli Durumlar soru cevapları:

Toplam 23 Soru & Cevap
PAYLAŞ:

#1

SORU:

Yaşlanma nedir? Tanımlayınız?


CEVAP:

Yaşlanma, olgunlaşmanın tamamlanmasından başlayarak zamanın ilerlemesi ile fizyolojik yedek kapasitelerdeki azalmanın ve yıpranmanın eşlik ettiği doğal yapısal ve işlevsel değişikliklerin tümünü kapsayan evrensel bir süreçtir.


#2

SORU:

Sinir sisteminin işlevsel özellerini maddeleyiniz?


CEVAP:
  • Hücrelerin canlılıklarını ve işlevlerini sürdürebilmeleri için gerekli olan ısı, kimyasal içerik gibi standartları kapsayan, homeostaz denilen iç dengelerin sürdürülmesini sinir sistemi sağlar.
  • Bedensel ve iç organsal etkinliklerin düzenlenmesine; istemli, refleks ve otomatik hareketlerin oluşturulmasına; iç ve dış çevreden gelen uyarıların uygun şekilde yanıtlanmasına; düşünme, algı, duygu durumu (emosyon), kişilik, bilinç ve zihin süreçlerinin gerçekleştirilmesine ilişkin tüm işlemler sinir sisteminde plânlanır, yürütülür, yönetilir ve denetlenir.
  • Beden bölümlerinin hareketleri, yürüme, koşma dengede durma, konuşma, şarkı söyleme, işitme, dinleme, anlama, algılama, hissetme, akıl yürütme, öğrenme, anımsama gibi akla gelebilecek her türlü istemli davranışlar ve bilişsel işlevler yanında; iç organların ve salgı bezlerinin solunum, sindirim, terleme, hormon faaliyetleri gibi istem dışı çalışmaları da sinir sistemi tarafından düzenlenir.

#3

SORU:

Sinir sisteminin alt sistemlerini ve fonksiyonlarını kısaca açıklayınız?


CEVAP:

Sinir sistemi, santral (merkezi) sinir sistemi ve periferik (çevresel) sinir sistemi olmak üzere iki alt sistemi kapsar.

Santral sinir sistemi: organizmanın yönetim, denetim ve koordinasyonu ile ilgili bilgileri alan, birleştiren, üreten ve işleyen sistemdir.

Periferik sinir sistemi: Santral sinir sisteminin beyin ve omurilik dışında kalan tüm kısımları periferik sinir sistemini oluşturur. Periferik sinir sistemi, tüm bedene kablo gibi dağılan ve esas olarak santral sinir sisteminin iç organlarla, kaslarla ve dış çevre ile bağlantısını sağlayan sistemdir. İç organlarla ilgili olan ve mide-barsak gibi iç organ düz kaslarını, kalp kasını ve salgı bezlerini kontrol eden kısım, otonom sinir sistemi olarak adlandırılır.


#4

SORU:

Sinir sisteminin temel yapısal ve işlevsel hücresine ne ad verilir? Bu hücrenin bölümlerinin isimlerini yazınız?


CEVAP:

Sinir sisteminin temel yapısal ve işlevsel hücresine nöron adı verilir. Bölümleri şunlardır:

  • Dendrit
  • Akson,
  • Nöron gövdesi
  • Miyelin
  • Ranvier boğumları

#5

SORU:

Sinaps nedir? Tanımlayınız?


CEVAP:

Akson boyunca iletilen elektriksel sinyallerin, başka bir hücreye (nöron veya kas) nörokimyasal moleküller aracılığı ile aktarıldığı bağlantı noktası ‘sinaps’ olarak tanımlanır.


#6

SORU:

‘Korpus kollosum’un görevi nedir?


CEVAP:

Birbirleriyle iletişim ve koordinasyon içinde çalışan sağ ve sol beyin yarım küreleri arasındaki ilişkinin kurulmasını ve bilgilerin aktarılmasını korpus kollosum sağlar.


#7

SORU:

Santral sinir sistemi içerisinde yer alan beynin "parietal lobu"nun görev aldığı fonksiyonlar nelerdir?


CEVAP:
  • Duyuların ayrımı ve algılanması
  • Beden farkındalığı
  • Dokunsal algı
  • Mekânsal-uzamsal algı ve uyum
  • Görsel dikkat
  • Göz-el koordinasyonu
  • Sağ-sol ayrımı
  • Nesne isimlendirme
  • Akademik beceriler

#8

SORU:

Yaşlanma sürecinde sinir sistemi nasıl etkilenir? Açıklayınız?


CEVAP:
  • Hücre ve molekül düzeyindeki değişikliklerin sinir sistemindeki yansımaları kendini nöron fonksiyonlarındaki bozulmalar/ azalmalar ile gösterir.
  • Yaşlanma sürecinde, sinir sistemini ilgilendiren hastalıklar için zemin hazırlayan en önemli faktör, beyin dokusunda biriken zararlı maddelerdir. Hücre içinde ve hücreler arasında biriken zararlı maddeler, nöronların ve bağlantılarının kaybına neden olan bir süreç başlatmaktadır.
  • Nöronların yapısının veya fonksiyonunun ilerleyici olarak bozulmasına ve nöron kaybına yol açan bu sürece “Nörodejenerasyon” denir. Nörodejenerasyon ve bunun sonucu olan nörokimyasal moleküllerin yapımında azalma gibi değişiklikler, nöronlar arasındaki sinyal iletiminin bozulmasına, böylece, sinir sisteminin yönettiği fonksiyonlarda yetersizliğe yol açar.
  • Yaşlanma sürecinde sinir sisteminde ve özellikle beyinde oluşan doğal fizyolojik değişiklikler, yaşlılıkla ilgisi iyi bildiğimiz hareket, görme, işitme, koku gibi motor ve duyusal işlemleri yakından etkiler.
  • Duyusal-motor (sensorimotor) fonksiyonlar yanında, motor davranışlarla yakından ilgili olan bazı bilişsel fonksiyonlarda da genç ve yaşlılar arasında farklılıklar vardır.
  • Yaşlanma sürecinde devam eden nöron kayıpları nedeniyle özellikle beyinde hacimce ve ağırlıkça bir küçülme gerçekleşir. Atrofi olarak tanımlanan bu duruma paralel olarak beyin ağırlığı %10-15, sinir iletim hızı %10 kadar azalır ve bunun sonucunda fonksiyonlar da gittikçe yavaşlar.
    • Yaşlanmayla birlikte, beyin damar sisteminde de kan akımının azalmasına neden olan değişiklikler görülür. Kan akımının azalması, nöronların yaşaması ve çalışması için şart olan oksijen ve enerjinin de azalmasına yol açar. Beyne ulaşan oksijen ve enerjinin yetersiz hale gelmesi, birçok işlevin beyinsel yönetimini olumsuz yönde etkileyebilir.

#9

SORU:

Yaşlı bireylerde kas-iskelet fonksiyonları ve hareket performansında azalmaya neden olan sensorimotor değişiklikler nelerdir?


CEVAP:
  • Kas gücünde (Kavrama gücünde) azalma
  • Kas koordinasyonunda azalma
  • Kemik yoğunluğunda azalma
  • Eklemlerde bozulma
  • Duyusal geri bildirimde bozulma
  • Hareketlerin amaç ve hedeflerinde değişme
  • İşitme azalması ve konuşulanı anlamada zorluk
  • Görme azalması, görsel geri bildirimin yavaşlaması

#10

SORU:

Yaşlı bireyler neden geçmişi daha iyi hatırlarken yakın tarihte yaşanan olayları hatırlamakta zorluk yaşamaktadır?


CEVAP:

Yaşlılıkta işleyen bellek/çalışma belleği ön planda etkilendiğinden yeni bilgileri kaydetme performansı yavaşlamaktadır. Buna karşın uzun süreli bellek, geçmişten gelen ve uzun süre korunan bellek türü olduğundan, yaşlılar yeni bilgilere oranla geçmişi daha kolay hatırlayabilir.


#11

SORU:

Yaşlılıkta nörolojik hastalıkların ortaya çıkışını kolaylaştıran faktörler nelerdir?


CEVAP:
  • Nörodejenerasyon damarsal değişiklikler
  • Yaşlının genetik özellikleri
  • Çevresel faktörler
  • Yaşlının bireysel yaşam koşulları

#12

SORU:

İnme nedir? İnme türlerini birer cümle ile açıklayınız.


CEVAP:

İnme, beyin damarlarında tıkanma veya kanama nedeniyle oksijen ve enerji desteğinin ani olarak kesilmesi nedeniyle hızla gelişen beyin fonksiyonu kaybı olarak tanımlanır. İskemik inme ve Hemorajik inme olmak üzere 2 tür inme bulunmaktadır.

İskemik İnme denilen damar tıkanmasına bağlı inme, erişkinlerde en sık görülen özürlülük nedenidir.

Hemorajik İnme ise beyin damarlarının kanaması sonucunda gelişen ve görülme oranı iskemik inmeden daha az olan bir tablodur.


#13

SORU:

İnme gelişmesinde önlenebilir faktörler nelerdir? Sıralayınız.


CEVAP:
  • Hipertansiyon
  • Sigara
  • Yüksek kolesterol
  • Diyabet
  • Obezite ve fiziksel hareketsizlik
  • Kalp ve damar hastalıkları
  • Aşırı alkol
  • Kan tablosu bozuklukları

#14

SORU:

İnme rehabilitasyonun amacı nedir? Bu süreçte uyulması gereken en önemli ilkeler nelerdir?


CEVAP:

Rehabilitasyonun amacı, inmenin tüm olumsuz sonuçlarına rağmen günlük aktiviteleri sürdürmede ihtiyaç duyulan güç, yetenek ve güveni oluşturmaktır.

  • Hastalığın neden olduğu yetersizliklerden kaynaklanan yeni komplikasyonları önlemek,
  • Engelliliği ortadan kaldırmaya çalışarak hastanın fonksiyonlarını geliştirmek
  • Hasta ve yakınlarını zorunlu işlevsel değişiklikler çerçevesinde gerekli olan yaşam tarzı değişikliklerine uyum sağlamaları yönünde eğitmek olarak sıralanabilir. Zeminler kaymaz yüzeylerle sabit olmalı, paspaslardan kaçınılmalıdır.

#15

SORU:

Yaşlılıkta alzheimer tipi demans tanısı neden gecikmektedir?


CEVAP:

Alzheimer hastalığının (AH) ilk belirtisi unutkanlıktır. Yaşlılık döneminde sık görülen bir yakınma olan unutkanlık, çoğu zaman bir hastalık belirtisi olarak değerlendirilmediğinden, AH tanısı gecikebilmektedir. Ayrıca yer ve zaman farkındalığında bozulma, konuşurken uygun sözcükleri bulmada güçlük, konuşmada tutukluk gibi değişiklikler de ‘normal yaşlanma belirtileri’ne benzediği için, hastalık genellikle erkenden fark edilmez.


#16

SORU:

Alzheimer hastalığı klinik gidiş ve belirtiler açısından kaç evreye ayrılmaktadır? Bu evrelerin klinik özelliklerini açıklayınız.


CEVAP:

Alzheimer hastalığı klinik gidiş ve belirtiler çerçevesinde 3 evreye ayrılır:

  1. Erken evre: Sözcük bulma zorluğu, unutkanlık, kişilik ve davranışlarda hafif değişikler, hesaplama zorlukları, eşyalarının yerini hatırlayamama, cevaplandığı hâlde kısa aralıklarla benzer soruları tekrarlama, hafif oryantasyon bozukluğu.
  2. Orta evre: Bellek kaybında artış, ifade etmek istediği anlama uygun olmayan sözcükler kullanma, temizlik, giyinme gibi basit öz bakım becerilerinde bozulma, davranış ve kişilik değişikliklerinde artış, günün saatlerini, gece ve gündüzü karıştırma, geceleri artan huzursuzluk ve uykusuzluk, uzak akraba ve arkadaşları tanıma güçlüğü, iletişim zorluğu, amaçsız gezinmeler, halüsinasyon, ajitasyon.
  3. İleri evre: Temizlik, beslenme gibi öz bakım alanlarında bağımlılık, yatağa bağımlılık, idrar kaçırma (inkontinans), anlama ve konuşmanın kaybı.

#17

SORU:

Parkinson hastalığı belirtileri nelerdir? Açıklayınız.


CEVAP:
  1. Hareket yavaşlaması (bradikinezi; hareket hızında azalma)
  2. Titreme ( tremor; sıklıkla ellerde, ilk üç parmakta belirgin, istirahat halinde ve sabit pozisyonlarda artar, hareket sırasında azalır, uykuda kaybolur)
  3. Katılaşma (rijidite; hareket serbestliğini bozan kas sertliği)
  4. Maske yüz (mimik kaslarındaki hareket azalmasına bağlı donuk yüz ifadesi)
  5. Bedensel duruş bozukluğu (postural instabilite; normal vücut duruşunu sağlayan ve stabil tutan reflekslerin bozulması)
  6. Yürüme bozukluğu (öne eğik bir biçimde, aceleci ve küçük adımlarla yürüme)
  7. Bilişsel ve duygudurumsal bozukluklar (algısal bozukluklar, depresyon)
  8. Konuşma bozukluğu (Parkinson dizartrisi; monoton, zayıf ve anlaşılması güç bir konuşma)
  9. Otonomik bozukluklar (tansiyon düzensizlikleri, sindirim ve boşaltım kanallarında işlevsel bozukluklar, cinsel fonksiyon bozuklukları)
  10. On-off fenomeni
  11. Donma fenomeni (motor aktivitenin aniden durarak, hareketlerde istem dışı kesintiler yaratması)
  12. El becerisi ve koordinasyonunda yetersizlikler
  13. Yutma bozukluğu (disfaji; tükrük salgısında göreceli artış, salya kontrolünde güçlüğe yol açar)
  14. Solunum fonksiyonlarında bozulma

#18

SORU:

Alzheimer hastalığında tedavi, bakım ve rehabilitasyonun fonksiyonel bakım ve değerlendirme hedefleri nelerdir?


CEVAP:
  • Hastanın stres oluşturan ve kafa karıştırıcı durumlardan uzak tutulması,
  • Evde veya bakım kurumlarında hasta için güvenli bir ortam sağlanması,
  • Bellek kaybı ve diğer bozuklukların ilerleme derecesine göre refakat, bakım ve rehabilitasyon programlarının düzenli olarak gözden geçirilmesi,
  • Fizyolojik ihtiyaçlar doğrultusunda yardım ve bakım sağlanması,
  • Genel sağlığı korumaya yönelik hijyenik bakımın özenle sürdürülmesi,
  • Düzenli egzersiz ve yürüyüş gibi fiziksel aktivitelerin ihmal edilmemesi.

#19

SORU:

Alzheimer hastalığında tedavi, bakım ve rehabilitasyon yaklaşımlarının toplumsal hedefleri nelerdir?


CEVAP:
  • Toplum yaşlanmasına ve yaşlılığa çağdaş bir bakış açısının geliştirilmesi,
  • Demans hastalarının kendini rahat hissetmesine ve dışarı çıkmaktan korkmamalarına yardımcı olacak toplumsal bir bilinçlenme ve farkındalık çalışmalarının yapılması,
  • Toplumsal alanlarda anlaşılması kolay yönlendirmeler, haritalar bulundurulması,
  • Toplu taşıma, alışveriş merkezleri vb. kamuya açık yerlerde erken evre demanslıların yaşamını kolaylaştıracak ve onlara yardımcı olacak organizasyonların geliştirilmesi,
  • Alzheimer hastalığı olan yaşlıların sağlığına yönelik geriatri kliniklerinin ve ilgili diğer kurumların (yetişkin kreşi, gündüz bakım evleri, yatılı bakım evleri, yardımlı yaşam kurumları, evde bakım gibi) yaygınlaştırılması,
  • Nitelikli yardımcı personel sayısının arttırılması,
  • Uğraş terapileri, müzik uygulamaları, müzik terapi gibi ilaç-dışı yöntemlerin kurumsallaştırılması.

#20

SORU:

Yaşlılıkta nörolojik hastalıkların bakım ve rehabilitasyon çalışmalarını yönlendiren önemli noktalar nelerdir?


CEVAP:
  • Klinik belirtilerdeki dalgalanmaların izlenmesi
  • Yemek ve beslenmenin kolaylaştırılması
  • Uygun giysi seçimi
  • Yürüyüş ve diğer hareketler sırasında rahatlığın ve güvenliğin desteklenmesi
  • Düzenli egzersiz yapılması

#21

SORU:

Parkinson hastalığında bakım ve rehabilitasyon çalışmalarını yönlendiren önemli noktalar nelerdir?


CEVAP:
  • Klinik belirtilerdeki dalgalanmaların izlenmesi: Parkinson hastalığının özellikle ileri aşamalarında günlük, saatlik, hatta anlık değişiklikler gözlenebilir. Rahat hareket edebilen bir hasta birden adım atmakta zorlanan, yürürken donakalan birine dönüşebilir. Hastanın klinik durumundaki dalgalanmaların hangi durumlarda ne zaman oluştuğuna, ne kadar sürdüğüne ve ilaç alım saatleri ile ilgisine ilişkin gözlemler, günlük bakım planını oluşturmada yol gösterici olduğu gibi, tedaviyi düzenleyen hekime de önemli yardımlar sağlar.
  • Yemek ve beslenmenin kolaylaştırılması: Titreme ve hareker güçlüğü nedeniyle zorlaşan yemek eylemini kolaylaştırmak üzere, kaymayı önleyen tabak altlığı, kolay kavranabilir çatal, kaşık, fincan gibi mutfak gereçlerinin kullanımı konusunda fizyoterapistlere danışılabilir.
  • Uygun giysi seçimi: Büyük düğmeli ya da düğmesiz giyeceklerin seçilmesi, giyinipi soyunmayı kolaylaştırır. İnme ve Alzheimer hastalıklarında da benzer durum geçerlidir.
  • Yürüyüş ve diğer hareketler sırasında rahatlığın ve güvenliğin desteklenmesi: Ev içinde veya rehabilitasyon alanlarında eşyalarının hareketler için engel oluşturmayacak şekilde düzenlenmesi ve gerektiğinde hastanın tutunabileceği tutamaklar yerleştirilmesi, aktif ve güvenli hareket etmeye yardımcı olmada ve düşmeleri önlemede çok önemli noktalardır.
  • Düzenli egzersiz yapılması: Parkinson hastalığında günlük egzersizlerin ve yürüyüşlerin düzenli olarak sürdürülmesi çok önemlidir. Müzik eşliğinde yapılan ritmik hareketler, yürüme bozukluğunun azaltılmasına ve hastanın motivasyonuna önemli katkılar sağlayabilir.

#22

SORU:

Yaşlanma sürecinde görsel algı becerileri nasıl bir değişiklik gösterir?


CEVAP:

Görsel algı becerileri, özellikle nesnelerin mekânsal ilişkilerini anlama ve navigasyon yeteneği, ileri yaşlarda belirgin düşüş göstermektedir. Bu yetersizlik, yürüme sırasında bir engelin ne kadar uzakta olduğunu tahmin etmeyi, diğer eşyalar arasında bulunan bir nesneyi bulmayı, kalabalık arasındaki tanıdıklarını ayırt etmeyi zorlaştırabilir.


#23

SORU:

İnme riskini artıran değiştirilebilir faktörleri kısaca açıklayınız?


CEVAP:

Yüksek tansiyon (hipertansiyon), inme için en önemli risk faktörüdür. Yaşlının tansiyonunu bilmeli ve her yıl kalp fonksiyonları ile birlikte kontrol ettirilmelidir.

Sigara içmek özellikle kan damarlarına zarar verir. Yaşlının sigara içmemesi, inme riskini azaltır. Diyabet varlığı, yaşlıda inme oluşma riskini iki katına çıkarmaktadır. Diyabet; ilaç kullanımı, diyet ve günlük aktivite planlaması açısından mutlaka doktor kontrolünde yönetilmelidir.

Yüksek kolesterol damar tıkanıklığı riskini artırır. Yaşlı bakımında bireye özgü beslenme programı oluşturulurken kolesterol düzeyi dikkate alınmalıdır.

Fiziksel hareketsizlik ve aşırı kilolu olma durumu da kalp hastalığı ve inme riskini arttırmaktadır.

Kalp ve damar hastalıkları arasında en önemli iki durum, atrial fibrilasyon denilen kalp ritim bozukluğu ile boyundaki -beyne kan taşıyan- büyük atar damarların (karotis arterler) darlığıdır. Her iki durum da periyodik hekim kontrollerinde özenle değerlendirilmeli, gerekli tıbbi önlemler alınmalıdır.

Kan tablosu bozuklukları arasında yüksek alyuvar (eritrosit) sayısı, pıhtı oluşumunu, inme ve felç riskini arttırır.

Aşırı alkol alımı, damar sistemi üzerinden kan dolaşımını ve kan basıncını olumsuz etkilemektedir.