Yanıt Açıklaması:

Yanıt Açıklaması: Geleneksel yaklaşıma göre çatışma; birey ve grupların yeteneklerini ve enerjilerini zayıflatırken modern yaklaşıma göre çatışma rekabeti artırır ve birey, grup ve örgütlerin yeteneklerinin artmasını sağlar. Geleneksel yaklaşıma göre çatışma; yanlış politikaların, kuralların, hedef ve hayallerin sonucuyken modern yaklaşıma göre insan varlığının bir sonucudur. Geleneksel yaklaşıma göre çatışma; insan psikolojisini etkiler ve insanların duygularını incitir. Bu durum da insanların potansiyellerini kullanamamasıyla sonuçlanır. Modern yaklaşıma göre çatışma ise rekabet yaratarak kullanılmayan kaynakların ve yeteneklerin kullanılmasını sağlar. Geleneksel yaklaşıma göre çatışma; kaynakların boşa harcanmasına sebep olur. Bu yüzden örgüt ve ülkelerin etkinliğini azaltır. Modern yaklaşıma göre ise değer yaratır, kaynak yaratır ve bu nedenle örgüt ve ülkelerin etkinliğini artırır. Geleneksel yaklaşıma göre çatışma; istenmeyen bir durumdur ve bu yüzden ondan kaçınılmalıdır. Modern yaklaşıma göre ise minimum bir çatışma gereklidir ve bu yüzden belli bir derecedeki çatışma desteklenmelidir.

Yanıt Açıklaması:

Nesneleri değil insanları sınıflandırma işlemi olan sosyal kategorizasyon içinde bulunan önemsiz sayılan kategoriler; şişmanlar-zayıflar, Müslümanlar-Müslüman olmayanlar, zenginler-fakirler, şanslılar-şanssızlar, Türkler-Türk olmayanlar, evliler-bekârlardır. Doğru cevap D'dir.

Yanıt Açıklaması: Altemeyer’in otoriteryen kişiliği belirlemede kullandığı boyutlar şunlardır: • Otoriteryen boyun eğme: Kişinin içinde yaşadığı toplumda kabul gören güçlere boyun eğmesi • Otoriteryen saldırganlık: Otoritelerin izin verdiği ölçüde belli kesimlere gösterilen saldırganlık • Konvansiyonalizm(gelenekçilik): Toplumun geleneklerine gösterilen yüksek bağlılık

Yanıt Açıklaması:

Grup kompozisyonu, grup üyelerinin homojen veya heterojen oluşu ile ilgili olarak tanımlanmaktadır. Doğru cevap E'dir.

Yanıt Açıklaması:

Sosyal kimlik, “bireyin, ilgili grubun üyeliğine duygusal bir önem ve değer atfının eşlik ettiği, belirli sosyal gruplara ait olma bilgisi” (Tajfel, 1978, s.63) olarak tanımlanmıştır. Daha basit olarak söylersek sosyal kimlik, kişinin kim olduğunu tanımlamakta, bunun kişi için ne ifade ettiğini ve ne kadar değerli olduğunu da anlatmaktadır. Sosyal kimliklerimiz sadece kim olduğumuzu söylemekle kalmaz, belirli bir durumda nasıl davranmamız gerektiğini de söylemektedir. 

Yanıt Açıklaması: Michigan State Üniversitesi’nde liderlik davranışı üzerine yapılan araştırmalarda liderlik davranışı işe yönelik ve çalışana yönelik olarak iki şekilde belirlenmiştir. İşe yönelik lider, lider davranışında lider astlarının çalışmalarıyla yakından ilişkilidir. Bu tür bir lider, iş prosedürlerini açıklar ve temel olarak başarı ile ilgilidir. Lider, görevin etkin bir şekilde yerine getirilmesini amaçlar. Çalışana yönelik lider ise iş grupları geliştirme ve iş görenlerin işlerinden tatmin olmasıyla ilişkilidir. Liderin amacı, çalışanların kendini iyi hissetmesini sağlamaktır. Bu bağlamda Ahmet, işe yönelik lider özelliği göstermektedir.

Yanıt Açıklaması:

Bir hedef veya projeyi gerçekleştirmek için toplanan insanların bulunduğu grup türü iş ya da proje gruplarıdır. Fonksiyonel gruplarda ast-üst ilişkisi bulunur ve grubun temel amacı, yürürlükte olan işlerin devamını sağlamaktır. Arkadaşlık gruplarında üyeler arasındaki ilişkiler, ortak özellik ilgi ve faaliyetlere dayanır.

Yanıt Açıklaması:

İki olay arasında gerçekte olmayan bir ilişki algılamak ya da var olan çok az düzeydeki ilişkiyi abartmaya hayali ilişkisellik denir. Cevap C şıkkıdır.

Yanıt Açıklaması:

Çatışma hâlindeki grupların, çatışmayı ortadan kaldırmak ve ilişkileri geliştirmek için başvuracakları bir yol, aralarındaki sorun hakkında direkt olarak iletişim kurmaktır. Bu iletişim üç şekilde olabilir: Pazarlık yapma, arabulucudan yararlanma ya da hakem yoluyla anlaşma.

Pazarlık Yapma Gruplar arası müzakereler genellikle birbirine karşıt grupların temsilcileri arasında gerçekleşir; örneğin sendikalar ve işverenler, aralarındaki anlaşmazlıkları, temsilcileri arasında direkt olarak görüşerek çözmeye çalışabilirler. Sosyal psikolojik araştırmalar, mensup oldukları grup adına pazarlık yapan kişilerin, kişisel olarak kendi adlarına pazarlık yaptıkları duruma göre çok daha sert ve uzlaşmaz davrandıklarını göstermiştir.

Doğru cevap A seçeneğidir.

Yanıt Açıklaması: Allport, önyargıdan en uç ayrımcı davranışa doğru tırmanan beş basamak ayırt etmiştir: - Karşı olmayı ifade etme - Uzak durma - Ayrımcılık - Fiziksel Saldırı -Yok etme

Yanıt Açıklaması: Karşıklı kabul grup gelişim sürecinin birinci aşamasıdır. Bireylerin ilk defa bir araya geldikleri ve grubun amacının, yapısının henüz netleşmediği aşamadır. Bireyler, çeşitli konular hakkındaki düşüncelerini sınarlar. Örneğin; hava, spor, eğlence, müzik gibi ya da iş yerinde yakın zamanda yaşanan bir olay hakkında konuşurlar. Eğer üyeler, birbirlerini daha önceden tanıyorlarsa bu aşama hiçbir sorun olmadan atlanabilir.

Yanıt Açıklaması:

Sosyal kimlik kuramı, sosyal değişmeye aracılık eden psikolojik süreçleri sosyal kimlik kavramı çerçevesinde işe koşan bir gruplar arası ilişkiler kuramıdır. Doğru cevap A'dır.

Yanıt Açıklaması:

Arabulucudan Yararlanma

Karşıt grupların kendilerinin uzlaşmaya varamadıkları durumlarda arabulucular yararlı olabilmektedirler. Etkili olabilmeleri için arabulucuların taraflar üzerinde bir yaptırım gücü olmalıdır. Ancak yaptırım gücü olan arabulucuların tarafsız da olması gerekir. Tarafsız bir arabulucu, her iki tarafın da sorunun kemikleşmesinden dolayı düşünemediği çözüm yollarını düşünüp gösterebilir. Taraflı bir arabulucu ise etkisizdir çünkü güvenilir değildir. Güçlü olmayan bir arabulucu da etkisizdir çünkü uzlaşmaz grupların makul olması için üzerlerinde baskı kuramaz. Arabulucular çözüm yolunu dayatma gücüne sahip olmasalar da taraflara çeşitli şekillerde yardımcı olabilirler: Kördüğüm hâline gelmiş sorunu yumuşatabilir, dolayısıyla taraflar arasındaki tansiyonu düşürebilirler. Tarafların birbirleri hakkındaki yanlış algılarını azaltmalarına yardımcı olarak güven ortamı oluşturabilirler. Her iki grubun da kazançlı çıkabileceği yeni uzlaşma yolları önerebilir ve tarafların öne sürdükleri makul olmayan iddiaları, kamuoyuna açıklama tehdidiyle engelleyebilirler. Tüm bunlar gruplar arasındaki çatışmanın azalmasını sağlar.Son olarak arabulucudan yararlanmanın her durumda taraflar arasında anlaşma sağlanmasında yararlı bir yol olduğu ileri sürülemez.

Yanıt Açıklaması: Kalıpyargı terimi ilk defa 1922’de Lipmann tarafından kullanılmış ve “zihindeki resim” olarak tarif edilmişti. Belirli bir sosyal grup hakkındaki bilgi ve inançlardan oluşan bilişsel çerçevelerdir. Sosyal biliş yaklaşımına göre kalıpyargı, bir resimden daha fazla bir şeydir; bir kalıpyargı kendine ait zihinsel yaşamı olan bilişsel bir yapıdır. Kalıpyargı, bir şema olarak sosyal algı ünitesinde tanımlanan ve pek çok özelliği olan diğer şemalara benzer. Yani, sosyal dünyadan gelen bilgiyi organize eder ve zihinde varolan bilgiyle bütünleştirir, dikkati belirli olaylara yönlendirirken diğerlerinden uzaklaştırır, zihindeki bilginin hatırlanma biçimini etkiler. Ancak kalıpyargı diğer şemalardan özellikle sosyal sonuçları nedeniyle farklılaşır. Çünkü kalıpyargıların kullanımı sosyal adaletsizliğe yol açar (Augostinos, Walker ve Donaghue, 2006).

Yanıt Açıklaması:

Uzlaşma
Direkt iletişimin gruplar arası ilişkileri geliştirmesine karşın, bazen taraflar arasındaki gerginlik ve şüphe o kadar üst boyutlarda olabilir ki artık direkt iletişim imkânsız hâle gelir. Bu durumda, gruplar çoğu kez birbirlerini tehdit eder, birbirlerine baskı kurar ya da misilleme yaparlar. Bu davranışlar karşılıklı geliştiğinden, aradaki çatışma durmaksızın tırmanır.

Yanıt Açıklaması:

Sosyal karşılaştırma, kişi ya da kişilerin kendi gruplarını çeşitli değerlendirme boyutları (doğruluk ve dürüstlük, çalışkanlık, tembellik, zenginlik, yoksulluk, vatanseverlik, vatansever olmama vb.) üzerine diğer gruplarla kıyaslamasıdır. Doğru cevap A'dır.