Sosyoloji 1 Final 8. Deneme Sınavı
Toplam 20 Soru1.Soru
Aşağıdakilerden hangisi kültürel çeşitlilik ile ilgili bir ifadedir?
Nüfustaki ani artış veya düşüş gibi etkenler insanları değişime uyum sağlamaya zorlar.
|
Değerler, normlar ve teknolojiler farklı grupların birbiriyle temas halinde olmasını sağlar.
|
Davranış biçimleri ve kalıpları kültürden kültüre değişmektedir.
|
Bir kültür kendi anlamları ve değerlerine göre incelenmelidir.
|
Değerler, davranışlara yol gösteren genel ilkelerdir. |
Doğru cevap C şıkkıdır. Çeşitlilik, insan kültürüne damgasını vuran bir niteliktir. Kabul edilebilir davranış biçimleri ve kalıpları kültürden kültüre değişmektedir. Kültür, bir toplumdan diğerine büyük çeşitlenmeler gösterir. Kültürler, bir zaman diliminden diğerine ve daha az derecede de içsel olarak bir kurumdan diğerine çeşitlilik gösterir.
2.Soru
Aşağıdakilerden hangisi din ile ekonomik hayat arasındaki ilişkiyi araştırmış, çalışmalarında ağırlıklı olarak dinin ekonomik olaylar üzerindeki etkisini anlamaya çalışmıştır?
Giddens |
Weber |
Turner |
Durkheim |
Eliade |
Sosyolojinin önemli kuramcılarından Max Weber, din ile ekonomik hayat arasındaki ilişkiyi araştırmıştır. Çalışmalarında ağırlıklı olarak dinin ekonomik olaylar üzerindeki etkisini anlamaya çalışmıştır. Weber, dünya dinleri olarak kabul ettiği Konfüçyenizm, Hinduizm, Budizm, Hristiyanlık ve İslam’ı karşılaştırmalı olarak incelemiştir. Doğru Cevap B'dir.
3.Soru
İdeal aile nasıl tanımlanmaktadır?
kadın ve erkek arasındaki biyolojik farklılıklar temelinde kültürel ve toplumsal olarak inşa edilen kadınlık ve erkeklik durumunu ifade etmektedir. |
güç ilişkileri içeren bir kurumdur. |
iktisadi, siyasi, dinî, toplumsal ve kültürel kurumların erkeklerin denetiminde olduğu bir sistemdir. |
Anne, baba ve çocuklardan oluşan ailedir. |
cinsiyete dayalı iş bölümü temelinde belirlenen kadın ve erkek rollerini içermektedir. |
‘İdeal aile’ olarak tanımlanan aile, cinsiyete dayalı iş bölümü temelinde belirlenen kadın ve erkek rollerini içermektedir
4.Soru
Aşağıdaki seçeneklerden hangisi, bireyi suça iten nedenlerin sapma ve anormalliklerin zihin ve kişilikle ilgisi olduğu görüşünü savunmaktadır?
İşlevselci yaklaşım |
Altkültür yaklaşımı |
Sosyolojik yaklaşımlar |
Biyolojik yaklaşımlar |
Psikolojik yaklaşımlar |
Psikolojik yaklaşımlar, bireyi suça iten nedenlerin sapma ve anormalliklerin, bedenle veya fizyolojiyle değil, zihin ve kişilikle ilgisi olduğu görüşünü savunmaktadır. Psikolojik yaklaşımlar, suçluluğu belli kişilik tipleri ve yapılarıyla ilişkilendirir. Bazı psikologlar kişilik yapılarının doğuştan kazanıldığını öne sürerken, bazı sosyologlar ise bireyleri suça iten kişilik yapılarının çocukluk döneminde yaşanan toplumsallaşma süreçlerinin olumsuz etkileri üzerinde durur.
5.Soru
Temel özelliği yöneticilerin serbest seçimlerle iktidara gelmeleri ve siyasi iktidarın sınırlarının hukuki normlarla belirtilmesi olan yönetim biçiminin adı nedir?
Diktatörlük |
Plütokrasi |
Otokrasi |
Demokrasi |
Teknokrasi |
Demokrasinin temel özelliği yöneticilerin serbest seçimlerle iktidara gelmeleri ve siyasi iktidarın sınırlarının hukuki normlarla belirtilmiş –bu temel hak ve hürriyetlerinin demokratik olmayan rejimlere kıyasla daha korunaklı olması anlamına gelir- olmasıdır (Schmitter ve Karl, 1991: 76). Doğru cevap B'dir.
6.Soru
Sanayileşme ile birlikte, çalışmanın biçim ve içeriğiyle ilgili değişenler, hangi şıkta doğru bir şekilde verilmiştir?
I. Ev ve işyeri ayrımının ortaya çıkması
II. Kadın emeğinin dışarıda değerlendirilmesi
III. Ücretli emeğin yegane geçim kaynağı olarak yaygınlaşması
IV. Kitlesel üretimin ortaya çıkması
V. Tarımda geçimlik üretime geçmesi
I, II, IV |
I, II, V |
II, III, IV |
IV, V |
I, III |
III ve V. ifadeler çalışmayla ilgili yanlış bilgiler vermektedir.
7.Soru
Aile kurumunun bütün toplumlarda görüldüğünü ve ailenin evrensel olduğunu öne süren bilim insanı kimdir?
Marx |
Giddens |
Murdock |
Haralambos |
Holborn |
Antropolog George Peter Murdock, 1949 yılında yayınladığı Toplumsal Yapı adlı çalışmasında, çeşitli toplumlarda aile kurumunu incelemiştir. Avcı ve toplayıcı toplumlardan endüstriyel toplumlara kadar geniş bir ölçekte 250 toplumdan örneklerle çalışmıştır. Murdock bu çalışmaların sonucunda, aile kurumunun bütün toplumlarda görüldüğünü ve ailenin evrensel olduğunu öne sürmüştür. Murdock aileyi, cinsel ilişkinin toplumsal olarak onay gördüğü, yetişkin bir erkek ve bir kadından oluşan, bir ya da daha fazla çocuğun bulunduğu bir birim olarak tanımlamaktadır. Murdock'ın tanımına göre toplumsal bir grup olan aile; ortak yerleşim, ekonomik işbirliği (iş bölümü) ve yeniden üretim özelliklerini taşımaktadır. Aile aynı zamanda toplumsal sistemi oluşturan diğer kurumlarla da işlevsel bir ilişkiye sahiptir. Murdock ailenin, eğitim sağlık, ekonomi gibi diğer kurumlarla olan ilişkilerindeki uyum ve bütünleşme üzerinde durmuştur. Murdock 'ın çalışmasına dayalı gelişen çekirdek ailenin evrenselliği çok uzun süre sorgulanmıştır. 1960'lı yılları sonlarından itibaren, ailenin evrensel olup olmadığı ve toplumlar arası nasıl farklılaştığı yönünde çalışmalar yapılmıştır.
8.Soru
Gönüllü katılımı esas alan ve genellikle hayat kalitesi ve yaşam tarzıyla ilgili meseleleri öne çıkaran "yeni toplumsal hareketler" hangi dönemde etkili hale gelmiştir?
1940'lar |
1950'ler |
1960'lar |
1980'ler |
2000'ler |
Yeni toplumsal hareketler, siyasi parti ya da baskı gruplarının hiyerarşik yapısından uzak, gönüllü katılımı esas alan ve genellikle hayat kalitesi ve yaşam tarzı ile ilgili meseleleri öne çıkaran hareketlerdir. 1960’larda belirginleşen yeni toplumsal hareketler, kimilerince endüstri sonrası toplumuna uygun düşen, sınıf mücadelesini öne çıkaran, eski siyasetten farklı olan yeni siyasetin öncüleri olarak alkışlanmışlar, ancak bu iyimserlik uzun sürmemiştir. Bu hareketler ya klasik baskı grubuna dönüştüler ya da sessizce yok oldular. 2000’li yıllardan itibaren sosyal medyanın gelişimi, yeni toplumsal hareketlere yeni bir ivme kazandırmış gibi görünüyor. Özellikle kapitalizm ve küreselleşme karşıtı hareketler, sosyal medyanın sağladığı olanaklarla yeni bir hayatiyet kazandılar.
9.Soru
''Yanlış Bilinç ; Gerçekliğin işçi sınıfı tarafından kendi çıkarlarına göre değil, egemen sınıfın çıkarlarına göre kavranmasıdır.'' belirtilen bakış açısı aşağıdaki hangi dine kuramsal yaklaşımla ilgilidir?
İşlevselci bakış açısı |
Marksist bakış açısı |
Fenomenolojik bakış açısı |
Toplumsal psikolojik bakış açısı |
Yapısalcı bakış açısı |
Marksist bakış açısına göre, din sadece baskının etkilerinin hızını kesmekle kalmaz, ayrıca kendisi de bu baskının bir aracıdır. Din, mevcut sömürü
sistemini sürdüren ve sınıf ilişkilerini pekiştiren bir toplumsal kontrol mekanizması olarak rol oynar. Böylelikle din, yanlış bilinç oluşturulmasına neden
olarak tabi sınıfların gerçek durumlarını ve çıkarlarını görmelerini engeller. Yönetici sınıfların dinî inançları benimsemeleri ise toplumsal konumlarını
kendileri ve ötekiler nezdinde meşru kılmak istemeleri ile ilişkilidir. Din, yönetici sınıf tarafından çoğu zaman çıkar sağlamak için desteklenmektedir. Doğru yanıt B'dir.
10.Soru
Yatkınlığın psikolojik olarak çocuk ve gençleri anti-sosyal faaliyetlere hazırladığı sonucu üzerinden gizli suçluluk kavramını ortaya atan psikanalist kimdir?
Sigmund Freud |
Cesare Lombroso |
August Aichorn |
Émile Durkheim |
Robert K. Merton |
Suçluluğu açıklamak için Freud’un kavramlarını kullanarak, ona en yakın çalışmaları yapan psikanalist August Aichorn’dur: Aichorn, birçok suçlu genci inceledikten sonra, toplumsal gerginliğin zarar verici boyutlarda da olsa yaşam boyunca tek başına suçlulukla sonuçlanmadığını, ancak yatkınlığın psikolojik olarak çocuk ve gençleri anti-sosyal faaliyetlere hazırladığı sonucuna ulaşmıştır. Bu durumu Aichorn, gizli suçluluk (latent delinquency) olarak adlandırmaktadır. Gizli suçluluk, kişilikleri anında tatmin isteyen, kişisel ihtiyaçlarını başkalarına bağlı olmaktan daha önemli sayan, yanlış veya doğru olduğunu, dikkate almadan içgüdüsel itilimlerini tatmin edenlerde saptanmıştır.
11.Soru
Hangi şık, İşlevselci bakış açısıyla ilgili doğru bilgiler içerir?
I.Dinde, totemciliğe yer yoktur.
II.Toplumu bir arada tutan en önemli şey dindir.
III. Din varlıkları, kutsal ve kutsal olmayan olarak ikiye ayırır.
IV.Ortak bilinci oluşturan değerler olmadan toplum var olamaz.
V.Sembol ve ritüellerle ilgili olmayıp bireyseldir.
II, III, V |
II, III, IV |
I, IV |
IV, V |
I, II, III |
Durkheim’e göre din, bireysel değil toplumsal ve kolektiftir. İnanç ve bilgiden ziyade, sembol ve ritüellerle ilgilidir.
12.Soru
Ev dışında ücretli işlerde çalışan kadınların ev işlerinden birincil derecede sorumlu olmaya devam etmelerini ve hem evde hem işte çalışmalarını açıklayan kavram nedir?
Annelik |
Geniş aile |
Çekirdek aile |
Şiddet |
Çifte yük |
Çifte yük, ücret karşılığında ev dışında çalışan kadınların ev işlerinden birincil derecede sorumlu olmaya devam etmesini anlatan kavramdır. Hem evde hem işte çalışan kadınların çifte mesai yapmalarına atıfta bulunur.
13.Soru
“Kültürel Sermaye” kavramına vurgu yapan düşünür aşağıdakilerden hangisidir?
Walter Benjamin
|
Herbert Marcuse
|
Max Horkheimer
|
Pierre Bourdieu
|
Teodor W. Adorno |
Doğru cevap D şıkkıdır. Bourdieu’nün kavramsallaştırdığı ‘kültürel sermaye’, bir kişinin toplumsal arka planını ve bir çalışan, arkadaş veya eş olarak beklentilerini göstermektedir.
14.Soru
Başka kültürleri, kişinin kendi kültürünün değerleriyle kıyaslayarak yargılaması ve kendi kültürünün üstünlüğüne inanması olarak tanımlanan kavram hangisidir?
Etnosantrizim |
Kültürel görecelik |
Kültürel çeşitlilik |
Sekülerleşme |
Üst kültür |
Etnosantrizm, naşka kültürleri, kişinin kendi kültürünün değerleriyle kıyaslayarak yargılaması ve kendi kültürünün üstünlüğüne inanmasıdır. Doğru cevap A'dır.
15.Soru
Aşağıdakilerden hangisi Parsons’a göre ailenin işlevlerinden biridir?
Yetişkinlerin para kazanması. |
Çocukların birincil toplumsallaşması. |
Yetişkinlerin bir işte çalışması. |
Çocukların oyun arkadaşı edinmesi. |
Çocukların evde ders çalışması. |
Çocukların birincil toplumsallaşması Parsons’a göre ailenin işlevlerinden biridir.
16.Soru
Din kavramını "sömürü ve baskının yol açtığı acıları yumuşatan bir yanılsama" olarak tanımlayan düşünür kimdir?
Bronislaw Malinowski |
Karl Marx |
Bryan S. Turner |
Peter Berger |
Thomas Luckmann |
Marx’a göre din, sömürü ve baskının yol açtığı acıları yumuşatan bir yanılsamadır: “Din, baskılanmış varlığın iç çekişidir, kalpsiz bir dünyanın duygusu ve ruhsuz koşulların ruhudur. İnsanların afyonudur”. Bu anlamda din, baskıdan kaynaklı acıyı dindirmeye yarayan afyon gibidir.
Bu nedenle doğru yanıt B'dir.
17.Soru
Doğal çevrede yaşanan değişiklik, kültürel temas, keşif ve icatlar hangi kavramın üç temel kaynağını oluşturmaktadır?
Kültürel görecelik |
Kültür yayılması |
Alt kültür |
Kültürel değişme |
Kültürel çeşitlilik |
Kültürel değişmenin; doğal çevrede yaşanan değişiklik, kültürel temas, keşif ve icatlar olmak üzere üç temel kaynağı vardır.
18.Soru
Marsist suç kuramının hangi yıllarda temelleri atılmıştır?
1960 |
1955 |
1970 |
1990 |
1975 |
1970’lerde Pearce, Chambliss ve Quinney’in çalışmaları Marksist kriminolojinin temellerini atmıştır. Bu yaklaşım suç ve kapitalizm arasında bağlantı olduğunu öne sürmektedir.
19.Soru
Aşağıdakilerden hangisi Kretschmer’in suçla ilgili olarak üç tip fiziksel yapı sınıflandırmasından biri değildir?
Astenik, atletik, piknik |
Atletik, piknik, ektomorfik |
Astenik, piknik, mezomorfik |
Endomorfik, ektomorfik, piknik |
Mezomorfik, endomorfik, ektomorfik |
Kretschmer, atletik tiplerin cebir ve şiddet suçlarına, astenik tiplerin ufak hırsızlık ve hilekârlıklara, pikniklerin ise genel olarak hileli suçlara eğilimli olduklarını belirtmiştir.
20.Soru
Aşağıdakilerden hangisi dönüşümcülere göre küreselleşmenin itici gücüdür?
Dünya düzeninin yeni mimarisi |
Modernitenin birleştirici güçleri |
Kapitalizm ve teknoloji |
Devlet ve piyasalar |
Ulusal çıkar |
Dönüşümcüler küreselleşmenin günümüzde modern toplumları biçimlendiren ekonomik, siyasal ve toplumsal değişimin kaynağı olduğunu iddia ederler. Bununla birlikte küresel düzeyde önemli değişimler yaşanmasına rağmen ulus-devletler varlıklarını korumaya devam etmektedir. Birleşmiş Milletler gibi bütünleştirici küresel yönetişim birimleri güçlenmesine rağmen devletler parçalanarak yeni ulus-devletlere dönüşmektedir. Modernitenin birleştirici güçleri, dönüşümcülere göre küreselleşmenin itici gücüdür. Doğru cevap B’dir.
-
- 1.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 2.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 3.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 4.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 5.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 6.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 7.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 8.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 9.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 10.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 11.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 12.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 13.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 14.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 15.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 16.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 17.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 18.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 19.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 20.SORU ÇÖZÜLMEDİ